1. DOSYA: ŞEHİRLEŞME MAKALE • SÖYLEŞİ • GÖRÜŞ
Prof. Dr. Ahmet ERCAN, Jeofizik Mühendisi
Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL, Jeofizik Mühendisi
Serhan GÖREN, Jeofizik Mühendisi
Serdar TANK, Jeofizik Mühendisi
Tayfun ÖZDEMİR, Jeofizik Mühendisi
KENTSEL DÖNÜŞÜM IŞIĞINDA
JEOFİZİK
Alışılagelen yöntemlerin kabalığından, konusunda kesin bilgiler sağlanmalıdır. Sayısal
duyarsızlığından kurtulup, kentsel dönüşümün (İstatistik) bilgilerle oluşmuş depremlerin verilerinin
temel çekirdeğine yapı jeofiziği bildirgesini ekleyip kullanılarak yapılan yapı türlerine yaklaşık hata
inşaat mühendislerine yapıyı ne yapmaları oranını en aza çekmenin yolu yapılaşma jeofiziğidir.
D
eprem kuşağında olan ülkemizde yapı stokunun büyük bir sıvılaşma ve yer kaymalarının boyutları gibi zeminin fizikî
bölümünün plansız, projesiz ve depreme dayanıksız binalar- özelliklerini belirleyen çalışmalar yönünden jeofizik mühendis-
dan oluştuğu göz önüne alındığında, Kentsel Dönüşüm Yasası lerince” şeklinde belirlenmiştir.
ülkemizin önüne depreme dayanıklı kentsel yenilenme ile ilgili Zemin ve yapı etütlerinde olmazsa olmaz olan ve bu durumla-
olarak yeniden yapılanma fırsatı sunmaktadır. rı Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması-
Bu kanun teklifi ile paralel olarak Çevre ve Şehircilik na Dair Yönetmeliği ile de sabit olan jeofizik bilimi maalesef
Bakanlığı’nca hazırlanan ve 14 Nisan 2012 tarihli 28264 sayılı halen yürürlükte olan Bina ve Bina Türü Yapılar İçin Zemin ve
resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, “Yapı Denetim Temel Etüdü Raporu Genel Formatında göz ardı edilmiştir.
Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönet- Öyle ki yönetmeliğin “Gözlemsel Etüt Raporu” kısmında jeofi-
melik” ile Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nde değişiklik zik biliminin adı dahi geçmemekte, “Sondaja Dayalı Zemin ve
yapılmış ve konu yönetmeliğin yapılaşma açısından önemli 6 Etüdü Raporu” kısmında ise “2.5. Arazi Deneyleri” başlığı altın-
maddesi değiştirilmiştir. da 6. alt maddede sadece bir arazi deneyi olarak geçmekte-
Bu yönetmelik değişiklikleri ile zorunlu olmasına rağmen hala dir. Bu durum böylesine kötü yapı stokuna sahip ve deprem
hak ettiği önem verilmeyen zemin etüt raporlarının kontrolü tehlikesi altındaki ülkemizde jeofizik bilimini pasifize ederek
yapı denetim firmalarına verilmiş, yapı denetim firmalarının halkın can güvenliğiyle oynamaktan başka bir şey değildir.
bu raporları bünyelerindeki mühendisler aracılığıyla ya da Bu yüzden yasalaşma aşamasında olan kentsel dönüşüm
dışarıdan hizmet alma yoluyla denetleme yoluna gitmeleri sürecinde, bu süreci ve uygulamaları doğrudan ilgilendirecek
istenmiştir. ve yürürlükte bulunan kanun, genelge, yönetmelik ve format-
Ülkemizde 1999 Marmara Depremi’nden sonra kanuni alt lar ile işlemlerin, tarafsız, meslek şovenizminden uzak, bilimin
yapısı yeniden düzenlenerek zorunlu hale getirilen zemin etüt ve dünya standartlarının ışığında revize edilmesi gerekmek-
çalışmaları ise halen, mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca tedir.
18 Ağustos 2005 tarih ve 847 sayılı yazı ile belirlenen “Bina Öte yandan yapılaşma etütlerinde diğer meslek disiplinleriyle
ve Bina Türü Yapılar İçin Zemin ve Temel Etüdü Raporu ortak ve önemli rol oynayan jeofizik mühendisleri, kentsel
Genel Formatı” doğrultusunda yapılmaktadır. Ayrıca, yine dönüşüm sürecinde yapı jeofiziği uygulamalarıyla da mevcut
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 3 Nisan yapı stokunun durumunu tahribatsız ve hızlı bir şekilde belir-
2012 tarih ve 28253 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak leyip veri sağlayarak inşaat mühendisi ile birlikte çalışabilecek
yürürlüğe giren “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Deği- tek mühendislik disiplinidir.
şiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te jeofizik mühendislerinin Yapılaşma jeofiziği; yapılaşacak yerin, düşey yapı yükü,
görev tanımı; “Yeraltının dinamik esneklik direnişleri ve yerin yatay deprem yükü, çapraz kayma yükü altında davranışı ile
dayanımı, taşıma gücü, yer altı suyu varlığı, yer altı yapısı, dayanım özelliklerinin belirlenmesini amaçlar. Büyük kentsel
deprem bölgelenmesi, yer kırıklıklarının hareketleri, oturma, yerleşimlerde ise incelikli çalışmaların (microzonation) çalış-
96 Mimar ve Mühendis
2. malarıyla, yerleşim bölgeleri ile yer seçimi, özellikle yapılaşmaya uygunluğunu belirleyen Yapılaşma Jeofiziği projeleri
ile 2 ve 3 boyutlu olarak,
biricik yöntemler bütünüdür. yerin dayanım ve davranış
Yerin dayanım özellikleri; yer esnek dirençleri, yerin taşıma gücü, kayma direnci, yer-yapı özellikleri bulunabilmektedir.
Kentsel Dönüşüm
çınlaması (rezonans), ıslaklık ile su bulundurması, katman sarsım kalınlıkları ile direşim- çalışmalarında EUROCODES
leri (empedans), deprem altında davranışına ilişkin özellikler belirlenebilir. Özellikle, yerin (Avrupa Yapı Standardı)
raporları esas alınırsa,
dayanım ve davranış özelliklerinin belirlenmesinde depreme dayanıklı yapıların tasarımın- Avrupa Kentsel Yapılaşma
da, EUROCODE1 8 (TSEN 1998-1) ölçütü getirilmiştir. Ülkemizin AB uyumu ile ilgili ola- Standartlarına uygun
yapılaşma ülkemizde çoğalır.
rak, yönetmeliklerimizin yeniden düzenlenmesi göz önüne alınması gerekir. Avrupa Yapı
Ölçütüne (EUROCODE) göre, ilk 30 metreye dek yer katmanlarının hızları ile kalınlıklarının
ölçülmesi koşulu getirilmiştir. Bu ölçüm, yapılaşma jeofiziği konusunda deneyimli jeofizik
mühendislerince yapılabilir.
Kentsel dönüşümde depreme dayanıklı yapılaşmada, Yapılaşma Jeofiziği öncelikli kullanılır
denilerek, AFAD’ca benimsenmiş, ülkemiz içinde bir kalıp uygulama olan Eurocode-8 (TS
EN 1998-5) ölçütü yapılaşma jeofiziğinin, ölçünlü mühendislik yöntemi olarak ülkemizde
kullanılması önermiştir.
Eurocode yapı ölçütünün özünü oluşturan bilimsel veri, “Topraklarda ki kayma dalgası hızı
vs, kesiti, duraylı yereylerde, deprem etkisinin yerel koşullara bağlı özelliklerinin en güve-
nilir göstergesidir” der. Yapılaşmaya uygunluk ancak, en kapsamlı, ayrıca doğru biçimde, Eurocode-8 (TS EN 1998-5)’de Yapılaşma Jeofiziği
yapılaşma jeofiziği tasarımları ile belirlenebilecek hız değişimiyle belirlenir. satndartları ile ilgili maddeler.
Ülkemizde kentsel dönüşüm yasasının görüşülmesinden sonra, öncelikli olarak yönetme-
liklere yerleştirilmesi gereken yaptırımlardan biri de jeolojik etüd ile ifade edilen sınırlı ve
birkaç delgiyle yapılan yer incelemesinin terk edilmesi gerekir. Bunun yerine, en az 3D jeo-
fizik yer inceleme tasarımını yaptıracak, yapılaşmaya açılacak yerin aynı anda enlemesine
(X), boylamasına (Y) ve derinlemesine (Z) incelemesini yapacak tasarım anlayışına geçil-
mesinin sağlanması gerekir. 3D jeofizik tasarım, yapılaşmaya açılacak yerin aynı anda
3 boyutlu olarak incelenmesi ve irdelenmesi ile yapılaşmaya açılacak topraklardan kay-
naklanacak sorunların en doğru biçimde ve çok boyutlu belirlenebilmesi anlamına gelir.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)2, “Toprak ve Temel inceleme-
si bildirgelerinin ayrıntılı olarak hazırlanması gerektiği ve afet sakıncalarının azaltılması Eurocode-8 (TS EN 1998-5)’de Yapılaşma Jeofiziği
satndartları ile ilgili maddeler.
için gerekli olan toprak baskın titreşim dönemi, T0 ile toprak sarsıntı büyütmesi (b), etkin
ana kaya derinliği (h), sarsılır katman kalınlığı(H) gibi değiştirgenlerin ancak jeofizik
Mart-Nisan 2012 97
3. DOSYA: ŞEHİRLEŞME MAKALE • SÖYLEŞİ • GÖRÜŞ
mühendisince yapılan jeofizik çalışmalar ile saptanabildiği, bildirgelerin jeofizik
Yandaki şekilde yapı radarı beton ile geoteknik mühendislerince ortak olarak hazırlanması” gerektiği biçimin-
içinde ki donatıların bulunması,
alttaki şekilde ise yapı sismolojisi dedir. Ayrıca, Eurocode-8 ölçütlerine koşut önemli bir görüş açıklamıştır. Bu
ile beton içindeki boşlukların görüş doğrultusunda yapılacak jeofizik inceleme tasarımlarıyla, yapı ile toprak
ve kırık süreksizliklerinin
bulunmasıyla ilgili örnek dönemlerinin aynı, eşit olmaması sağlanacağından, yer-yapı arasında tetikle-
gösteriliyor. me (rezonans) sakıncası ortadan kalkacaktır. Kentsel dönüşümde en önemli
incelenmesi gereken konulardan biride, yer ile yapı titreşimleri arasında eşitlik
durumunun ortadan kaldırılması ile “sakınca azaltma” çalışmalarının deprem
öncesinde sağlanmasıdır.
Yapı Jeofiziği ise yapı gereçleri ile davranışına bakılması, bir depremde göçecek
yapıların deprem olmadan önce belirlenmesinde kullanılan, tahribatsız (donun-
casız) ve uygulaması hızlı jeofizik yöntemlerdir. Özellikle, yapılaşmadan sonra
yapının dayanım özelliklerinin mühendislik tasarımına uygun olarak tamamlanıp
tamamlanmadığının hızlı ve donuncasız (tahribatsız) biçimde uygulanması ile
ilgili olarak kullanılan yapı dayanıklılık deneyidir. Özellikle, İstanbul’da yaklaşık
1.600.000 yapı olduğu ileri sürülmekte ve bu yapıların yapı sağlamlık durumu
bilinememektedir. Yapıların büyük çoğunluğu kaçak kullanıldığından, mühendis-
lik tasarımlarına uygunluk denetimi yapılamamaktadır. Bu nedenle, dokuncalı
yapı bakımı incelemeleri ve yapı dayanımı üzerine bilgimiz olmayan, çarpık ve
kaçak kentleşmenin yaygın olduğu durumda oldukça sakıncalı durumlara neden
Ülkemizde son meydana olabilir. Bu nedenle, yapıların dayanımın hızlı, ölçün ve donuncasız yöntemlerle
gelen depremlerin (Van incelenmesi için gibi yapı jeofiziği (örn. yapı gözlengeci (radarı) ve yapı yapay
ve Simav) ilişkili olduğu sarsımı) yöntemlerinden bir ya da bir kaçının aynı anda uygulanması gerekir.
fayların yapısı veya varlığı Deprem jeofiziği yöntemleri ile kırık taraması yapılması gerekir. Yeryüzünde
hakkında bilgimiz ancak
her yer aday olarak büyük bir deprem oluşturabilir. Ancak bu gizilgücün açığa
depremden sonra meydana
çıkması için geçmesi gereken süre kırık kuşaklarının işleyişine göre 100 yıl -10
gelmiştir. Bu nedenle,
bin yıl arasında değişebilir. Bunun son örneği, 16 bin yıl sonra, 23 Aralık 2011
ülkemizin en doğusundan
en batısına veya en Yeni Zelanda’nın kırılmamış bir kırık dizgesinin büyük bir depremle (M=7.1)
kuzeyinden en güneyine kırılmasıdır. Ülkemizde son oluşan depremler (Van ve Simav)’in ilişkili olduğu
kadar fay taramaları kırıkların yapısı ya da varlığı üzerine bilgimiz ancak depremden sonra olmuştur.
yapılmalı, şehirlerimizin Bu nedenle, ülkemizin en doğusundan en batısına ya da en kuzeyinden en
tehdit edecek gömülü kırık güneyine kadar kırık taramaları yapılmalı, kentlerimizi yıkacak gömülü kırık
sistemleri belirlenmelidir. dizgeleri belirlenmelidir. Ek olarak, ülkemizde kentleşmeyi sınırlayacak, bilinen
kırık dizgeleri üzerinde kırılmayı tetikleyecek yapıların (asperite) belirlenmesi
için kuyu içi deprem izleme durakları kurulması gerekir. Aksi takdirde, kentler
üzerinde etkisi olacak depremlerin zararlarını azaltacak, sakınca yönetimi çalış-
malarında başarılı olmamız zorlaşacaktır.
SONUÇ
İstanbul ve diğer illerin yapıları bir an önce incelenmesi için yapılması gereken
işlerin kısaltılarak, hızın arttırılıp hataların da artırılmasını sağlamak yerine
yapılaşma jeofiziği ile yapı jeofiziği yöntemleri kullanarak ayrıntılardan ödün
vermeden hızlıca sonuca gidilmelidir. Bir yapının salınım dönemini, T1, bu döne-
min yerle olan uyumluluğunu, donatı yapısını, yapı gereçlerinin karot almadan
durumlarının belirlenmesini, yapının oturduğu toprağın biçimine göre yapıya
KAYNAKLAR
gelecek deprem-kayma-üst yapı yüklerinin belirlenmesi Yapılaşma Jeofiziğinin
1. http://eurocodes.jrc.ec.europa.eu/
konusudur.
2. Lüleburgaz Belediye Başkanlığı’na göndermiş olduğu 19.01.2011 tarih ve
398 sayılı görüş yazı.
Alışılagelen yöntemlerin kabalığından, duyarsızlığından kurtulup, kentsel dönü-
3. Ercan, A.2011. Yapılaşma Jeofiziği. TMMOB JFMO Yayını Bakanlıklar şümün temel çekirdeğine yapı jeofiziği bildirgesini ekleyip inşaat mühendisle-
Ankara, 198 s. rine yapıyı ne yapmaları konusunda kesin bilgiler sağlanmalıdır. Sayılamasal
4. Ercan, A. 2005. Yapı İnceleme Yöntemleri-Yapı Jeofiziği. Birsen yayınevi. (İstatistik) bilgilerle oluşmuş depremlerin verilerinin kullanılarak yapılan yapı
Cağaloğlu, İstanbul, 225 s.
türlerine yaklaşık hata oranını en aza çekmenin yolu yapılaşma jeofiziğidir.
98 Mimar ve Mühendis