SlideShare a Scribd company logo
1 of 6
BÜYÜK DEPREM RİSKLİ ALANLARDA KUYU İÇİ İZLEME
Hamza Birinci1
ve Ali Osman Öncel1,2,3
1
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü
2
İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Mühendislik Bilimleri Bölümü
3
İstanbul Üniversitesi, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Acil Durum ve Afet Yönetimi Programı
GİRİŞ
Yeni Zelanda; Hikurangi, Tonga ve Puysegur dalma-batma
zonları üzerinde bulunuyor. Ülkenin kuzey doğusunda Tonga-
Kermadec-Hikurangi dalma-batma zonları Yeni Zelanda’nın
doğusundan alta dalıyor. Güney adadaki Alpine Fayı ise sağ
yönlü 2.5 cm/yıl hızla hareket eden, yatay gerilmeli bir kırık
sistemi (fay)’dir. En güneyde de Puysegur dalma-batma
sistemi yer alır. Ülkenin kuzeydoğusunda Pasifik levhası, 3.8
cm/yıl hızla ilerleyerek Avustralya levhasının altına dalıyor.
Güneyde ise tam tersi bir durum söz konusu. Biz burada sağ
yanal hareket yapan Alpine Fayından bahsedeceğiz. Eylül
2010’dan önce az Yeni Zelanda’da çok az sayıda büyük ve
yıkıcı deprem gerçekleşti (Kaynak: R. I. Walcott., 1978,
Present tectonics and Late Cenozoic evolution of New
Zealand: Geophys. J. R. astr. SOC. 52, 137-164.)
YÖNTEM
Şekil 1. 1840-2010 arası Yeni Zelanda’daki depremler
(Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri)
Geçmiş depremlerin (1840-1940) 100 yıllık dağılımını
gösteren harita üzerinde kırmızıyla gösterilen depremler Yeni
Zelanda’nın orta bölgesinde yoğunlaşmıştır (Şekil-1). 1855
yılında Mw 8.3 olan ve 18 metrelik bir yanal atıma neden
olan bir depremde buna dahildir. Fakat yakın geçmişte
(1940-2010) olan depremlere bakıldığında büyük
depremlerin KD-GB yönünde ilerlediğini görülür. Tekrar
vurgulamak gerekirse, 1940-2010 arasındaki 70 yıllık süreçte
gerçekleşen büyük depremlerden ise yalnızca ikisi, Yeni
Zelanda’da, diğerleri ise ülkenin kuzeyindeki açık denizde
meydana gelmiştir. 2010’dan günümüze kadar ise sismisitede
büyük bir artış vardır. 4 yıllık süreçte 13 adet Ml >5.5
deprem gerçekleşti. (N=3.25) Buna 185 kişinin yaşamına mâl
olan 2011 Christchurch depremini örnek gösterebiliriz.
Alpine Fayının Yapısal ve Sismolojik Özellikleri
ÖZET
Yeni Zelanda, sismik açıdan tehlike içeren dalma-batma
zonları ve fay sistemleriyle dolu bir ülkedir. Ülkenin
merkezinde yer alan Alpine transform fayı, tarihte
periyodik olarak M7.5 ve üzeri depremler üretmiştir. Bu
fay üzerinde yaklaşık 300 senedir büyük bir deprem
yaşanmaması, beklenen büyük depremin çok yakında
olduğunu göstermektedir. Bu deprem öncesinde bu fayın
nasıl davrandığını tespit etmek için DFDP isimli bir
sondaj projesi gerçekleştirildi ve hala devam etmektedir.
Bu sondaj kuyusu içinde jeofizik log ölçüleri de alınarak
çalışma desteklenmiştir. Bu proje sonucunda ortama ait
koşullar ve mimari tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler : Yeni Zelanda, Alpine Fayı, DFDP,
Büyük Deprem
Şekil 2. Alpine Fay Zonu üzerindeki tarihsel depremlerin
değişimi (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri)
Alpine Fayı, Güney Alplerin yükseliminden (dağoluşum)
sorumludur. 1400 yılından beri Alpine Fayının orta
kısımlarında 1410, 1615 ve 1717’de olmak üezere 3 büyük
(M 7.5<) deprem gerçekleşmiştir. Son 16000 senede Alpine
Fayı, dikkat çekecek bir derecede yarı-periyodik depremler
üretmiştir. (Şekil-2) Alpine zonu, 10 mm/yıl hızında düşey
bir hareketle Alplerin batı kısmının altına ters faylanmalı
girer ve dağ oluşumuna neden olur. Fay, oblik olarak ayrıca
25 mm/yıl oranında sağ yönlü yanal bir hareket sergiler.
Gaunt Creek Bölgesindeki Alpine Fayı
Proje için Gaunt Creek bölgesinin seçilmesinin nedeni;
jeologların bu bölgede son zamanlarda bir çok çalışmalar
yapmış olması ve Şekil 3’de görüldüğü gibi yüzeylenen
jeolojik malzeme (mostra) verme açısından ve fayın kırılma
işleyişininı anlaşılması açısından iyi bir bölgedir.
Şekil 3. Alpine Fayı üzerindeki Gaunt Creek bölgesi
(Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri)
Alpine Fayı üzerinde 2009’dan bu yana yüksek magnitüdde
bir deprem gözlenmemiştir. Yalnızca küçük çapta bir kaç
miktodeprem tespit edilmiştir ve bunlardan bir tanesinin
odak mekanizma çözümü düşey gerilmeli ve küçük yatay
gerilme bileşeni olan bir kırılma işleyişi özelliğinde Şekil
4’de verildiği gibidir.
Şekil 4. Alpine Fayı üzerinde gerçekleşen
mikrodepremlerin odak mekanizma çözümü
Alpine Fayı boyunca KB-GD yönlü bir jeolojik kesit
aldığımızda, üst kabukta 15 km derinliğe kadar
mikrosismisite, onun altında 15-40 km arasında sığ derinlikli
deprem (tremor) bölgesi, onun altında da orta derinlikteki, 40
km ve aşağısındaki depremler yer alıyor. (Şekil-5)
Şekil 5. Alpine Fayından alınan bir yer altı kesiti
(Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri)
Alpine Fayındaki 15-40 km’ler arasındaki depremlerin,
derinlerdeki yavaş kaymalar ile ilişkili olduğu düşünülüyor.
Bu tremörler, yüksek sönümlenme olan bölgelerde karşımıza
çıkıyor.
Deep Fault Drilling Project (DFDP-1)
Proje 2007’de Wellington’da başlatılmış ve 4 yıl sonra
2011’de sondajın ilk kısmı Gaunt-Creek’de tamamlanmıştır
(Townend, 2013). Projenin ikinci kısmında çalışmalar
2014’ün Eylül ayında başlanmış ve hedef derinlik 1.3 km
olarak belirlenmiştir. Bu çalışma; gevrek/sünek davranış
arası geçişleri, sabit/sabit olmayan sürtünme rejimlerininin
incelenmesini içeriyor. Buna ek olarak; Alpine Fayındaki
deprem nükleasyonu (kırılma başlangıcı) ve baskın kaymalar,
son olarak da yer kabuğunun üst kısımlarında Alpine kırık
zonunun yapısal olarak nasıl geliştiği yine bu projede
incelenmektedir.
Bu proje aktif fay çalışması açısından büyük önem
taşımaktadır. Çünkü Alpine Fayı, büyük depremler üreten bir
fay sistemiydi ve 300 senedir bu depremler gerçekleşmedi.
Yani bu fayda, Türkiye’de son 250 yıldır Marmara
depreminin olmamasından kaynaklı yakın zamanda büyük bir
2
deprem olma beklentisi vardır. Ayrıca burada yüksek kayma
oranı (>20 mm/yıl) ve yüksek oblik hareket (2/3 yanal atım,
1/3 ters) vardır.
DFDP-1 Projesinin Teknik Hedefleri
Bu projenin 4 amacı vardır ve aşağıda belirtilen amaçlar
başarıya ulaşmıştır.
1- Fayı kesmek amacıyla iki sondaj kuyusu açmak
2- Detaylı analiz için karot örnekleri almak
3- İki kuyuya da jeofizik log teknikleri uygulamak
4- Fay zonuna kalıcı sismometre sistemleri kurmak
Kuyular 100 ve 150m derinliklerinde sığ kuyulardır fakat bu
girişim, yer altından fay zonuna ulaşmak için yapılmış ilk
girişimdir. Şekil 6’daki karot örneği 2 kayaç sınırı gösteriyor.
Üst kısımdaki Pasifik levhasından gelen kayacı, aşağıdaki ise
taban kayacı olan çakılları temsil ediyor.
Şekil 6. Sondaj kuyusundan alınmış bir karot numunesi
(Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri)
Kuyulardan alınan örneklere göre hazırlanmış olan yer altı
kesitinde (Şekil-7) görüldüğü gibi iki kuyu da sistematik ve
geometrik ilişki olarak birbirlerini tamamlıyor. Sığ çalışılmış
olmasına rağmen fay zonu boyunca 200 m derinliğe kadarki
geçirgenlik değişimi de tespit edilebilmiştir.
Şekil 7. Gaunt Creek bölgesinin ütünleştirilmiş yer altı
kesiti
Jeofizik Log Verileri
Şekil 8. Kuyularda alınan jeofizik log verileri
Şekil 8 üzerinde soldan sağa doğru, Natural Gamma ölçüsü,
kuyu stabilizasyonunu öğrenmek için kuyu çapı ölçüsü,
neutron porosity (gözeneklilik) ölçüsü, density (yoğunluk)
ölçüsü, sismik hız (Vp) ölçüsü, sismik empedans (sismik
direnç), rezistivite (elektrik özdirenç) ve SP (Doğal Gerilme)
ölçüsü alınmıştır. 128. metredeki kayma zonunu
incelediğimizde; düşük gamma sinyali, yüksek gözeneklilik
sinyali, sismik hız ve empedansta değişim, düşük rezistivite
ve yüksek SP (doğal potansiyel) değerleri olduğunu
görüyoruz. Tüm bu log verileri litoloji (taş yapısı) değişimini
açıklamak için bize büyük destek sağlamaktadırlar.
SP, Rezistivite ve Natural Gamma loglarının
kimyasallarla ilşkisi
SP, Rezistivite ve Gamma ölçüleri şekil 9’da solda görüldüğü
gibi kayaçlardaki Potansyum (K20) oranı ile sistemli bir
şekilde birbirini tutuyor. CIA (Chemical Index Alteration)
kimyasal değişimin, kayaçlardaki elektriksel direnç
özelliklerini nasıl etkilediğini de burada görebiliriz.
Şekil 9. SP, Rezistivite ve Natural Gamma loglarının
kimyasallarla ilşkisi
DFDB-1 çalışmasında 150m’ye kadar olan kısımın hepsinde
her 10 metrede bir karot örneği alınmış ve karot litolojisinin
incelemesine büyük katkı sağlamıştır. Fakat 1300m’ye kadar
inilmesi planlanan DFDB-2 projesinde tüm kuyudan karot
örneği alınamayacağı için cevabı arananan soru, “çalışma
nasıl devam edecektir?” önemlidir.
Karotsuz ne yapabiliriz?
3
Şekil 10. Yer altı litolojisinin karotlu, log verisiyle ve
karotsuz verilerle tespit edilmiş kesiti
Şekil 10’daki ilk sütun karot sonucundan çıkan litoloji
tespitini gösteriyor. İkinci sütun jeofizik loglarından çıkan
sonucu gösteriyor. İlk sütunla neredeyse aynı sonuçlar çıkmış
(%73 doğruluk) olması, log yönteminin kullanılabilir bir
yöntem olduğunu ortaya koyuyor. Karot verisinin
bulunmadığı ve bu iki verinin (log ve karot) birleşiminden
olup ilk 80 m de dahil olmak üzere bilgisayarın hesapladığı
litoloji de en sağdaki sütunda gösterilmiştir. Kusursuz bir
hesap değil belki ama mâlum litoloji hakkında inanılabilir ve
kullanılabilir bilgiler içeriyor. Yani 2. Projede çok
derinlerden karot örneği alınmayacağından bu yöntem
uygulanarak litoloji tespiti yapılacaktır.
Kırık Yoğunluğu
Log ölçümlerinden gördüğümüze göre fayın tavan bloğunun
sismik hızı, taban bloğuna göre daha yüksektir. (Şekil-11) Bu
bize gösteriyor ki sismik hızın yüksek olması, her zaman
düşük kırık yoğunluğuna sahip olacağı anlamına gelmez.
Burada da görüldüğü gibi tavan bloğunun kırık yoğunluğu
tabana göre daha yüksektir.
Şekil 11. Kuyuki log verilerinden bulunmuş olan kırık
yoğunluğu şeması (Kaynak: John Townend, USGS 2014
Semineri)
Gözlemevi kurulumu
İki kuyu içine sıcaklığı ve basıncı ölçen sensörlerle beraber
iki adet sismometre yerleştirilmiştir. Kuyunun fazla derin
olmamasına ragmen (150 m), basınç ölçerler yardımıyla
farklı aralıklardaki kayaçlarda geçirgenlik değişimleri
ölçülebilmiştir. Buna ek olarak jeotermal gradyan da
ölçülebilmektedir. Jeotermal gradiyan derinliğe bağlı olarak
sıcaklıkta meydana gelen artış miktarıdır.
Fay Zonunun Mimarisi – Alpine Fayı
DFDP-2 projesi kapsamında yaklaşık 1 km derinlikte Alpine
Fay zonuna ulaşmaya çalışılacaktır. (Şekil-12) Bunu
yapmadaki amaç; daha derinlerdeki ortamın fiziğiyle ilişkili
olan sıcaklık, basınç ve gerilmenin etkilerinin
belirlenmesidir.
Şekil 12. Alpine Fayı yer altı kesiti ve amaçlanan sondaj
yeri
John Townend ve ekibinin üzerinde çalıştığı DFDP-2 Projesi,
DFDP-1’den bir kaç km kuzeydoğuda yer alıyor ve
çalışmalarına 2014’ün Eylül ayında başlanmıştır. (Şekil-13)
Şekil 13. DFDP-2 Sondaj noktası ve çevresi (Kaynak:
John Townend, USGS 2014 Semineri)
SONUÇLAR
Alpine transform fayı, tarihte periyodik olarak 7.5 ve üzeri
depremler üretmiştir. Bu fay üzerinde yaklaşık 300 senedir
büyük bir deprem yaşanmaması, beklenen büyük depremin
çok yakında olma olasılığının yükseldiğini göstermektedir.
Bu deprem öncesinde bu fayın nasıl davrandığını tespit
etmek için DFDP projesi kapsamında açılan sondaj
kuyularına sismometre sistemleri yerleştirilmiştir. Bu sondaj
kuyusu içinde jeofizik log ölçüleri de alınarak çalışma
desteklenmiştir. Alpine Fayı, ters fay ve sağ yanal doğrultu
atımlı fay davranışı karışımı oblik bir davranış gösterir. 2/3
oranında sağ yanal ve 1/3 oranında yükselim hareketindedir
4
Ayrıca Bu proje sonucunda ortama ait bkoşullar ve mimari de
tespit edilmiştir.
KAYNAK
John Townend, USGS SEMİNERLERİ
http://www.youtube.com/watch?
v=i2GDQUNVb8A&list=UUEOiK8K126ieYcOiBPbjNCw
5
Ayrıca Bu proje sonucunda ortama ait bkoşullar ve mimari de
tespit edilmiştir.
KAYNAK
John Townend, USGS SEMİNERLERİ
http://www.youtube.com/watch?
v=i2GDQUNVb8A&list=UUEOiK8K126ieYcOiBPbjNCw
5

More Related Content

What's hot

I. İstanbul Depremi ve Adalar Oturumu
I. İstanbul Depremi ve Adalar OturumuI. İstanbul Depremi ve Adalar Oturumu
I. İstanbul Depremi ve Adalar OturumuAli Osman Öncel
 
ÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALE
ÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALEÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALE
ÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALEAli Osman Öncel
 
Fracking Depremler ve İstatistiksel Özellikleri
Fracking Depremler ve İstatistiksel ÖzellikleriFracking Depremler ve İstatistiksel Özellikleri
Fracking Depremler ve İstatistiksel ÖzellikleriAli Osman Öncel
 
Bitirme projesi poster_menemen
Bitirme projesi poster_menemenBitirme projesi poster_menemen
Bitirme projesi poster_menemenFatih Ercan
 
Fracking Depremlerin İzlenmesi
Fracking Depremlerin İzlenmesiFracking Depremlerin İzlenmesi
Fracking Depremlerin İzlenmesiAli Osman Öncel
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanAli Osman Öncel
 
Türkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve Zonlar
Türkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve ZonlarTürkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve Zonlar
Türkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve ZonlarAli Osman Öncel
 
Jeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik Çalışmalar
Jeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik ÇalışmalarJeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik Çalışmalar
Jeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik ÇalışmalarAli Osman Öncel
 
Bitime projesi sinav
Bitime projesi sinavBitime projesi sinav
Bitime projesi sinavFatih Ercan
 
Jeofizik Bitirme Proje Posteri
Jeofizik Bitirme Proje PosteriJeofizik Bitirme Proje Posteri
Jeofizik Bitirme Proje PosteriAli Osman Öncel
 
Jeotermal Sistemlerin Tanınma Kriterleri
Jeotermal Sistemlerin Tanınma KriterleriJeotermal Sistemlerin Tanınma Kriterleri
Jeotermal Sistemlerin Tanınma KriterleriTolga GÖZÜTOK
 
Jeofizik Bitirme Proje POSTERİ
Jeofizik Bitirme Proje POSTERİJeofizik Bitirme Proje POSTERİ
Jeofizik Bitirme Proje POSTERİAli Osman Öncel
 

What's hot (20)

Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12
 
Gravimetri Dersi 02
Gravimetri Dersi 02Gravimetri Dersi 02
Gravimetri Dersi 02
 
Kaya Fiziği Sismolojisi
Kaya Fiziği SismolojisiKaya Fiziği Sismolojisi
Kaya Fiziği Sismolojisi
 
I. İstanbul Depremi ve Adalar Oturumu
I. İstanbul Depremi ve Adalar OturumuI. İstanbul Depremi ve Adalar Oturumu
I. İstanbul Depremi ve Adalar Oturumu
 
Jeofizik
JeofizikJeofizik
Jeofizik
 
JEOFIZIK
JEOFIZIKJEOFIZIK
JEOFIZIK
 
Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13
 
Marmarada Deprem Sorunu
Marmarada Deprem SorunuMarmarada Deprem Sorunu
Marmarada Deprem Sorunu
 
ÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALE
ÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALEÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALE
ÖNCEL AKADEMİ: POPÜLER MAKALE
 
Fracking Depremler ve İstatistiksel Özellikleri
Fracking Depremler ve İstatistiksel ÖzellikleriFracking Depremler ve İstatistiksel Özellikleri
Fracking Depremler ve İstatistiksel Özellikleri
 
Bitirme projesi poster_menemen
Bitirme projesi poster_menemenBitirme projesi poster_menemen
Bitirme projesi poster_menemen
 
4
44
4
 
Fracking Depremlerin İzlenmesi
Fracking Depremlerin İzlenmesiFracking Depremlerin İzlenmesi
Fracking Depremlerin İzlenmesi
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 
Türkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve Zonlar
Türkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve ZonlarTürkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve Zonlar
Türkiye Afetler Coğrafyası:Sismik Aktiviteler ve Zonlar
 
Jeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik Çalışmalar
Jeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik ÇalışmalarJeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik Çalışmalar
Jeofizik Bitirme Proje Posteri: Kuyu İçi Sismik Çalışmalar
 
Bitime projesi sinav
Bitime projesi sinavBitime projesi sinav
Bitime projesi sinav
 
Jeofizik Bitirme Proje Posteri
Jeofizik Bitirme Proje PosteriJeofizik Bitirme Proje Posteri
Jeofizik Bitirme Proje Posteri
 
Jeotermal Sistemlerin Tanınma Kriterleri
Jeotermal Sistemlerin Tanınma KriterleriJeotermal Sistemlerin Tanınma Kriterleri
Jeotermal Sistemlerin Tanınma Kriterleri
 
Jeofizik Bitirme Proje POSTERİ
Jeofizik Bitirme Proje POSTERİJeofizik Bitirme Proje POSTERİ
Jeofizik Bitirme Proje POSTERİ
 

Similar to Öncel Akademi: Uzmanlık Alan

Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster TasarımıSaha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster TasarımıAli Osman Öncel
 
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster TasarımıSaha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster TasarımıAli Osman Öncel
 
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009Haluk Eyidoğan
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanAli Osman Öncel
 
Öncel Akademi: Saha Sismolojisi
Öncel Akademi: Saha Sismolojisi Öncel Akademi: Saha Sismolojisi
Öncel Akademi: Saha Sismolojisi Ali Osman Öncel
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanAli Osman Öncel
 
Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇ Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇ Öznur Sürek
 
Nükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması Teklifi
Nükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması TeklifiNükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması Teklifi
Nükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması TeklifiAli Osman Öncel
 
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİAli Osman Öncel
 

Similar to Öncel Akademi: Uzmanlık Alan (9)

Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster TasarımıSaha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
 
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster TasarımıSaha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
Saha Sismoloji Dersi: Örnek Poster Tasarımı
 
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
ATATÜRK BARAJI SU DÜZEYİ VE TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİK İLİŞKİLERİ, 1992-2009
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 
Öncel Akademi: Saha Sismolojisi
Öncel Akademi: Saha Sismolojisi Öncel Akademi: Saha Sismolojisi
Öncel Akademi: Saha Sismolojisi
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 
Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇ Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇
 
Nükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması Teklifi
Nükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması TeklifiNükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması Teklifi
Nükleer Denemeleri İzleme İstasyonu Kurulması Teklifi
 
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
 

More from Ali Osman Öncel

Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkAli Osman Öncel
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldAli Osman Öncel
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesAli Osman Öncel
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationAli Osman Öncel
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingAli Osman Öncel
 
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic Attenuation
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic AttenuationM6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic Attenuation
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic AttenuationAli Osman Öncel
 
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi Ali Osman Öncel
 
The first earthquake site assessments in alberta canada
The first earthquake site assessments in alberta canadaThe first earthquake site assessments in alberta canada
The first earthquake site assessments in alberta canadaAli Osman Öncel
 
OBS Seismicity Monitoring in Marmara
OBS Seismicity Monitoring in  MarmaraOBS Seismicity Monitoring in  Marmara
OBS Seismicity Monitoring in MarmaraAli Osman Öncel
 

More from Ali Osman Öncel (20)

APA Yazım Kuralları
APA Yazım KurallarıAPA Yazım Kuralları
APA Yazım Kuralları
 
Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14
 
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
 
Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06
 
Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04
 
Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02
 
Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field Work
 
Beppu geothermal field
Beppu geothermal fieldBeppu geothermal field
Beppu geothermal field
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational Field
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for Earthquakes
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil Characterization
 
H/V User Guidelines
H/V User Guidelines H/V User Guidelines
H/V User Guidelines
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration Processing
 
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic Attenuation
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic AttenuationM6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic Attenuation
M6.0 2004 Parkfield Earthquake : Seismic Attenuation
 
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi
Deprem Verilerinin H/V Oranının Mevsimsel Değişimi
 
The first earthquake site assessments in alberta canada
The first earthquake site assessments in alberta canadaThe first earthquake site assessments in alberta canada
The first earthquake site assessments in alberta canada
 
OBS Seismicity Monitoring in Marmara
OBS Seismicity Monitoring in  MarmaraOBS Seismicity Monitoring in  Marmara
OBS Seismicity Monitoring in Marmara
 
Seismic Risk in Marmara
Seismic Risk in  MarmaraSeismic Risk in  Marmara
Seismic Risk in Marmara
 

Öncel Akademi: Uzmanlık Alan

  • 1. BÜYÜK DEPREM RİSKLİ ALANLARDA KUYU İÇİ İZLEME Hamza Birinci1 ve Ali Osman Öncel1,2,3 1 İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü 2 İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Mühendislik Bilimleri Bölümü 3 İstanbul Üniversitesi, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Acil Durum ve Afet Yönetimi Programı GİRİŞ Yeni Zelanda; Hikurangi, Tonga ve Puysegur dalma-batma zonları üzerinde bulunuyor. Ülkenin kuzey doğusunda Tonga- Kermadec-Hikurangi dalma-batma zonları Yeni Zelanda’nın doğusundan alta dalıyor. Güney adadaki Alpine Fayı ise sağ yönlü 2.5 cm/yıl hızla hareket eden, yatay gerilmeli bir kırık sistemi (fay)’dir. En güneyde de Puysegur dalma-batma sistemi yer alır. Ülkenin kuzeydoğusunda Pasifik levhası, 3.8 cm/yıl hızla ilerleyerek Avustralya levhasının altına dalıyor. Güneyde ise tam tersi bir durum söz konusu. Biz burada sağ yanal hareket yapan Alpine Fayından bahsedeceğiz. Eylül 2010’dan önce az Yeni Zelanda’da çok az sayıda büyük ve yıkıcı deprem gerçekleşti (Kaynak: R. I. Walcott., 1978, Present tectonics and Late Cenozoic evolution of New Zealand: Geophys. J. R. astr. SOC. 52, 137-164.) YÖNTEM Şekil 1. 1840-2010 arası Yeni Zelanda’daki depremler (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri) Geçmiş depremlerin (1840-1940) 100 yıllık dağılımını gösteren harita üzerinde kırmızıyla gösterilen depremler Yeni Zelanda’nın orta bölgesinde yoğunlaşmıştır (Şekil-1). 1855 yılında Mw 8.3 olan ve 18 metrelik bir yanal atıma neden olan bir depremde buna dahildir. Fakat yakın geçmişte (1940-2010) olan depremlere bakıldığında büyük depremlerin KD-GB yönünde ilerlediğini görülür. Tekrar vurgulamak gerekirse, 1940-2010 arasındaki 70 yıllık süreçte gerçekleşen büyük depremlerden ise yalnızca ikisi, Yeni Zelanda’da, diğerleri ise ülkenin kuzeyindeki açık denizde meydana gelmiştir. 2010’dan günümüze kadar ise sismisitede büyük bir artış vardır. 4 yıllık süreçte 13 adet Ml >5.5 deprem gerçekleşti. (N=3.25) Buna 185 kişinin yaşamına mâl olan 2011 Christchurch depremini örnek gösterebiliriz. Alpine Fayının Yapısal ve Sismolojik Özellikleri ÖZET Yeni Zelanda, sismik açıdan tehlike içeren dalma-batma zonları ve fay sistemleriyle dolu bir ülkedir. Ülkenin merkezinde yer alan Alpine transform fayı, tarihte periyodik olarak M7.5 ve üzeri depremler üretmiştir. Bu fay üzerinde yaklaşık 300 senedir büyük bir deprem yaşanmaması, beklenen büyük depremin çok yakında olduğunu göstermektedir. Bu deprem öncesinde bu fayın nasıl davrandığını tespit etmek için DFDP isimli bir sondaj projesi gerçekleştirildi ve hala devam etmektedir. Bu sondaj kuyusu içinde jeofizik log ölçüleri de alınarak çalışma desteklenmiştir. Bu proje sonucunda ortama ait koşullar ve mimari tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler : Yeni Zelanda, Alpine Fayı, DFDP, Büyük Deprem
  • 2. Şekil 2. Alpine Fay Zonu üzerindeki tarihsel depremlerin değişimi (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri) Alpine Fayı, Güney Alplerin yükseliminden (dağoluşum) sorumludur. 1400 yılından beri Alpine Fayının orta kısımlarında 1410, 1615 ve 1717’de olmak üezere 3 büyük (M 7.5<) deprem gerçekleşmiştir. Son 16000 senede Alpine Fayı, dikkat çekecek bir derecede yarı-periyodik depremler üretmiştir. (Şekil-2) Alpine zonu, 10 mm/yıl hızında düşey bir hareketle Alplerin batı kısmının altına ters faylanmalı girer ve dağ oluşumuna neden olur. Fay, oblik olarak ayrıca 25 mm/yıl oranında sağ yönlü yanal bir hareket sergiler. Gaunt Creek Bölgesindeki Alpine Fayı Proje için Gaunt Creek bölgesinin seçilmesinin nedeni; jeologların bu bölgede son zamanlarda bir çok çalışmalar yapmış olması ve Şekil 3’de görüldüğü gibi yüzeylenen jeolojik malzeme (mostra) verme açısından ve fayın kırılma işleyişininı anlaşılması açısından iyi bir bölgedir. Şekil 3. Alpine Fayı üzerindeki Gaunt Creek bölgesi (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri) Alpine Fayı üzerinde 2009’dan bu yana yüksek magnitüdde bir deprem gözlenmemiştir. Yalnızca küçük çapta bir kaç miktodeprem tespit edilmiştir ve bunlardan bir tanesinin odak mekanizma çözümü düşey gerilmeli ve küçük yatay gerilme bileşeni olan bir kırılma işleyişi özelliğinde Şekil 4’de verildiği gibidir. Şekil 4. Alpine Fayı üzerinde gerçekleşen mikrodepremlerin odak mekanizma çözümü Alpine Fayı boyunca KB-GD yönlü bir jeolojik kesit aldığımızda, üst kabukta 15 km derinliğe kadar mikrosismisite, onun altında 15-40 km arasında sığ derinlikli deprem (tremor) bölgesi, onun altında da orta derinlikteki, 40 km ve aşağısındaki depremler yer alıyor. (Şekil-5) Şekil 5. Alpine Fayından alınan bir yer altı kesiti (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri) Alpine Fayındaki 15-40 km’ler arasındaki depremlerin, derinlerdeki yavaş kaymalar ile ilişkili olduğu düşünülüyor. Bu tremörler, yüksek sönümlenme olan bölgelerde karşımıza çıkıyor. Deep Fault Drilling Project (DFDP-1) Proje 2007’de Wellington’da başlatılmış ve 4 yıl sonra 2011’de sondajın ilk kısmı Gaunt-Creek’de tamamlanmıştır (Townend, 2013). Projenin ikinci kısmında çalışmalar 2014’ün Eylül ayında başlanmış ve hedef derinlik 1.3 km olarak belirlenmiştir. Bu çalışma; gevrek/sünek davranış arası geçişleri, sabit/sabit olmayan sürtünme rejimlerininin incelenmesini içeriyor. Buna ek olarak; Alpine Fayındaki deprem nükleasyonu (kırılma başlangıcı) ve baskın kaymalar, son olarak da yer kabuğunun üst kısımlarında Alpine kırık zonunun yapısal olarak nasıl geliştiği yine bu projede incelenmektedir. Bu proje aktif fay çalışması açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü Alpine Fayı, büyük depremler üreten bir fay sistemiydi ve 300 senedir bu depremler gerçekleşmedi. Yani bu fayda, Türkiye’de son 250 yıldır Marmara depreminin olmamasından kaynaklı yakın zamanda büyük bir 2
  • 3. deprem olma beklentisi vardır. Ayrıca burada yüksek kayma oranı (>20 mm/yıl) ve yüksek oblik hareket (2/3 yanal atım, 1/3 ters) vardır. DFDP-1 Projesinin Teknik Hedefleri Bu projenin 4 amacı vardır ve aşağıda belirtilen amaçlar başarıya ulaşmıştır. 1- Fayı kesmek amacıyla iki sondaj kuyusu açmak 2- Detaylı analiz için karot örnekleri almak 3- İki kuyuya da jeofizik log teknikleri uygulamak 4- Fay zonuna kalıcı sismometre sistemleri kurmak Kuyular 100 ve 150m derinliklerinde sığ kuyulardır fakat bu girişim, yer altından fay zonuna ulaşmak için yapılmış ilk girişimdir. Şekil 6’daki karot örneği 2 kayaç sınırı gösteriyor. Üst kısımdaki Pasifik levhasından gelen kayacı, aşağıdaki ise taban kayacı olan çakılları temsil ediyor. Şekil 6. Sondaj kuyusundan alınmış bir karot numunesi (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri) Kuyulardan alınan örneklere göre hazırlanmış olan yer altı kesitinde (Şekil-7) görüldüğü gibi iki kuyu da sistematik ve geometrik ilişki olarak birbirlerini tamamlıyor. Sığ çalışılmış olmasına rağmen fay zonu boyunca 200 m derinliğe kadarki geçirgenlik değişimi de tespit edilebilmiştir. Şekil 7. Gaunt Creek bölgesinin ütünleştirilmiş yer altı kesiti Jeofizik Log Verileri Şekil 8. Kuyularda alınan jeofizik log verileri Şekil 8 üzerinde soldan sağa doğru, Natural Gamma ölçüsü, kuyu stabilizasyonunu öğrenmek için kuyu çapı ölçüsü, neutron porosity (gözeneklilik) ölçüsü, density (yoğunluk) ölçüsü, sismik hız (Vp) ölçüsü, sismik empedans (sismik direnç), rezistivite (elektrik özdirenç) ve SP (Doğal Gerilme) ölçüsü alınmıştır. 128. metredeki kayma zonunu incelediğimizde; düşük gamma sinyali, yüksek gözeneklilik sinyali, sismik hız ve empedansta değişim, düşük rezistivite ve yüksek SP (doğal potansiyel) değerleri olduğunu görüyoruz. Tüm bu log verileri litoloji (taş yapısı) değişimini açıklamak için bize büyük destek sağlamaktadırlar. SP, Rezistivite ve Natural Gamma loglarının kimyasallarla ilşkisi SP, Rezistivite ve Gamma ölçüleri şekil 9’da solda görüldüğü gibi kayaçlardaki Potansyum (K20) oranı ile sistemli bir şekilde birbirini tutuyor. CIA (Chemical Index Alteration) kimyasal değişimin, kayaçlardaki elektriksel direnç özelliklerini nasıl etkilediğini de burada görebiliriz. Şekil 9. SP, Rezistivite ve Natural Gamma loglarının kimyasallarla ilşkisi DFDB-1 çalışmasında 150m’ye kadar olan kısımın hepsinde her 10 metrede bir karot örneği alınmış ve karot litolojisinin incelemesine büyük katkı sağlamıştır. Fakat 1300m’ye kadar inilmesi planlanan DFDB-2 projesinde tüm kuyudan karot örneği alınamayacağı için cevabı arananan soru, “çalışma nasıl devam edecektir?” önemlidir. Karotsuz ne yapabiliriz? 3
  • 4. Şekil 10. Yer altı litolojisinin karotlu, log verisiyle ve karotsuz verilerle tespit edilmiş kesiti Şekil 10’daki ilk sütun karot sonucundan çıkan litoloji tespitini gösteriyor. İkinci sütun jeofizik loglarından çıkan sonucu gösteriyor. İlk sütunla neredeyse aynı sonuçlar çıkmış (%73 doğruluk) olması, log yönteminin kullanılabilir bir yöntem olduğunu ortaya koyuyor. Karot verisinin bulunmadığı ve bu iki verinin (log ve karot) birleşiminden olup ilk 80 m de dahil olmak üzere bilgisayarın hesapladığı litoloji de en sağdaki sütunda gösterilmiştir. Kusursuz bir hesap değil belki ama mâlum litoloji hakkında inanılabilir ve kullanılabilir bilgiler içeriyor. Yani 2. Projede çok derinlerden karot örneği alınmayacağından bu yöntem uygulanarak litoloji tespiti yapılacaktır. Kırık Yoğunluğu Log ölçümlerinden gördüğümüze göre fayın tavan bloğunun sismik hızı, taban bloğuna göre daha yüksektir. (Şekil-11) Bu bize gösteriyor ki sismik hızın yüksek olması, her zaman düşük kırık yoğunluğuna sahip olacağı anlamına gelmez. Burada da görüldüğü gibi tavan bloğunun kırık yoğunluğu tabana göre daha yüksektir. Şekil 11. Kuyuki log verilerinden bulunmuş olan kırık yoğunluğu şeması (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri) Gözlemevi kurulumu İki kuyu içine sıcaklığı ve basıncı ölçen sensörlerle beraber iki adet sismometre yerleştirilmiştir. Kuyunun fazla derin olmamasına ragmen (150 m), basınç ölçerler yardımıyla farklı aralıklardaki kayaçlarda geçirgenlik değişimleri ölçülebilmiştir. Buna ek olarak jeotermal gradyan da ölçülebilmektedir. Jeotermal gradiyan derinliğe bağlı olarak sıcaklıkta meydana gelen artış miktarıdır. Fay Zonunun Mimarisi – Alpine Fayı DFDP-2 projesi kapsamında yaklaşık 1 km derinlikte Alpine Fay zonuna ulaşmaya çalışılacaktır. (Şekil-12) Bunu yapmadaki amaç; daha derinlerdeki ortamın fiziğiyle ilişkili olan sıcaklık, basınç ve gerilmenin etkilerinin belirlenmesidir. Şekil 12. Alpine Fayı yer altı kesiti ve amaçlanan sondaj yeri John Townend ve ekibinin üzerinde çalıştığı DFDP-2 Projesi, DFDP-1’den bir kaç km kuzeydoğuda yer alıyor ve çalışmalarına 2014’ün Eylül ayında başlanmıştır. (Şekil-13) Şekil 13. DFDP-2 Sondaj noktası ve çevresi (Kaynak: John Townend, USGS 2014 Semineri) SONUÇLAR Alpine transform fayı, tarihte periyodik olarak 7.5 ve üzeri depremler üretmiştir. Bu fay üzerinde yaklaşık 300 senedir büyük bir deprem yaşanmaması, beklenen büyük depremin çok yakında olma olasılığının yükseldiğini göstermektedir. Bu deprem öncesinde bu fayın nasıl davrandığını tespit etmek için DFDP projesi kapsamında açılan sondaj kuyularına sismometre sistemleri yerleştirilmiştir. Bu sondaj kuyusu içinde jeofizik log ölçüleri de alınarak çalışma desteklenmiştir. Alpine Fayı, ters fay ve sağ yanal doğrultu atımlı fay davranışı karışımı oblik bir davranış gösterir. 2/3 oranında sağ yanal ve 1/3 oranında yükselim hareketindedir 4
  • 5. Ayrıca Bu proje sonucunda ortama ait bkoşullar ve mimari de tespit edilmiştir. KAYNAK John Townend, USGS SEMİNERLERİ http://www.youtube.com/watch? v=i2GDQUNVb8A&list=UUEOiK8K126ieYcOiBPbjNCw 5
  • 6. Ayrıca Bu proje sonucunda ortama ait bkoşullar ve mimari de tespit edilmiştir. KAYNAK John Townend, USGS SEMİNERLERİ http://www.youtube.com/watch? v=i2GDQUNVb8A&list=UUEOiK8K126ieYcOiBPbjNCw 5