1. 1
DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM ÜZERİNE
Emrah Bahadır1 ve Ali Osman Öncel2
1
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü
2
İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü
ÖZET
İnsanoğlu hayatın ilk başlangıcından bu yana
her zaman kendini doğa ile mücadele içinde
bulmuştur. Bu mücadele bazen yangın, bazen
sel, bazen ise vahşi hayvanlara karşı üstün
gelme çabası olmuştur. Şüphesiz kentleşme ve
bunun sonucu olarak, ortaya çıkan yüksek
katlı binaların yapılması ile birlikte
depremlerde insanlar için daha fazla tehlike
oluşturmaya başlamıştır. Bu sorun için ise
yeni yöntemlere başvurmaya gerek
duyulmuştur. Japonya gibi deprem ile
yaşayan gelişmiş ülkeler bu sorunu büyük
oranda aşmış bulunmaktadır. Fakat Türkiye
gibi gelişmekte olan ülkeler ise hala ufak
sarsıntılarda binlerce insanını
kaybetmektedir.
Anahtar Kelimeler: Deprem, Afet, Doğal
Afetler, Kentleşme
GİRİŞ
Türkiye’de 1960 yılları ve sonrası hızlı
sanayileşmeye ve ekonomik gelişmelere paralel
olarak köyden şehre göç başlamıştır. Ülke
nüfusunun şehir merkezlerinde yoğunlaşmasının
getirdiği olumsuz baskılar; plansız kentleşmeyi,
tarım alanlarının tahribini, ulaşım ve altyapı
yetersizliklerini, çevre kirliliğini ve kaçak
yapılaşma gibi problemleri de beraberinde
getirmiştir. Altyapı ve sosyal donatı alanlarında
yetersiz, kalitesiz ve riskli yapılardan oluşan
gece kondular bir virüs gibi şehirleri sarmıştır.
1984 yılına kadar ortalama 2-3 yılda bir çıkarılan
imar afları da, can güvenliğini tehdit eden
sağlıksız yapı stokunu artırmıştır.
2012 yılı sonu itibarı ile Türkiye’nin nüfusu 75
milyon 627 bin 384 kişidir, bunun % 77’si
kentlerde yaşıyor, bu kentlerin % 90’nı ise 1. ve 2.
derece deprem kuşağı üzerinde bulunuyor. 2030
yılında şehir merkezinde yaşayan nüfus oranının
%77’den % 85’lere çıkacağı düşünülürse, bu
konuda şimdiden çözümler üretmek ve radikal
önlemler almak zorundayız (Yazıcı, 2015).
Şekil-1: 1999 İzmit Depremi Sonrası Hayat Durdu
Dönüşümün yapılmasında en büyük gerekçelerden
biri de şüphesiz depremdir. 1999 yılı Marmara
Depreminde 17 bin 480 insanımız riskli binalar ve
yanlış yer seçimi yüzünden hayatını kaybetti.
Türkiye ekonomisi %10 geriledi. 2011 Van
depreminde 644 insanımız riskli binalar ve şehir
yerleşim planında yersel zayıflık etkilerinin
incelenmemesiyüzündenhayatınıkaybetti,şehirdeki
binaların % 70’i oturulamaz hale geldi. Yaşanan
facialarve acıların izleri hala çok taze. 2012 yılsonu
itibarı ile Türkiye’de 20 milyon konut stoku var.
Bunun 5,5 milyonunu riskli yapı olarak tahmin
ediliyor, 20 yıl içinde bu yapıları yenilemek
zorundayız (Yazıcı, 2015).
ÜLKEMİZDE DEPREM
Japonya, toprak büyüklüğü olarak ülkemizin yarısı
kadar olmasına rağmen kuyu içi deprem izleme
istasyon sayısı 800 tanedir. Bizde ise neredeyse hiç
yok ve bunun sonucu olarak ufak çaplı depremleri
gözleyemiyoruz. Bir yılda elde edeceğimiz verileri
20 yılda elde ediyoruz. (Soysal & Öncel, 2013)
2. 2
Şekil-2: Türkiye'nin Deprem Haritası
Ülkemiz, Dünya’nın en aktif deprem
bölgelerinden birisinde yer almaktadır.
Ülkemizde depreme yol açan, yaklaşık 15.000
km’si ana aks olmak üzere, toplam 24.500
km uzunluğunda canlı fay hattı bulunmaktadır.
(KOTAN, 2015). Bu fayların ana kolları,
ülkemizi bir uçtan bir uca sarmakta, özellikle
Kuzey Anadolu Fay Hattı, doğu sınırımızdan
Çanakkale İl’ine kadar kalın bir yay çizerek
Anadolu'yu bir baştan bir başa kat etmektedir.
Kuzey Anadolu Fay Hattı içinde İstanbul,
Bursa, Kocaeli, Sakarya, Erzincan, Balıkesir ve
kısmen Samsun gibi büyük ve ekonomimizin can
damarlarının attığı iller yer almaktadır. Ülkemizde
son 60 yılda meydana gelen doğal afetlerin yol
açtığı yapısal hasarların oranları şöyledir
(KOTAN, 2015);
% 61 Depremler
% 15 Heyelanlar
% 14 Su Baskınları
% 5 Kaya Düşmeleri
% 4 Yangınlar
% 1 Çığ, Fırtına Ve Diğer Afetler.
1999 Marmara depreminde çok büyük bir yıkım
olmuş bunun sonucunda ise devlet büyükleri dahi
çok zor durumda kalmıştır. İletişim sıkıntısı
aşılamamış, hastaneler elektrik sıkıntısından dolayı
hizmet verememiştir. Bunun sonucu olarak pek çok
insanımız hayatını kaybetmiştir. Yaşanan bu acı
olaylardan sonra kamu binalarımızda güçlendirme
çalışmaları yapılmış ve bu çalışmalar birleşmiş
milletlere sunularak standart format olarak kabul
edilmiştir. Bu da ülkemiz adına iyi gelişmedir.
Deprem öldürmez bina öldürür sözünden yola
çıkarak, binalarımızı deprem yönetmeliğine göre
yapmalıyız. Bir depremin olabileceği ile ilgili
bilgileri bize tarihsel veriler en net şekilde verebilir.
Tarihsel verilere göre 1766’dan beri Marmara’da
İzmit depremi ölçeğinde bir deprem olmamıştır
(Soysal & Öncel, 2013). İstanbul ve çevresinde
olması ihtimali yüksek olan bir depremde olacağı
tahmin edilenler aşağıda verilmiştir (KOTAN, 2015);
20 ile 50 bin binanın ağır hasar göreceği,
100 milyar $’lık maddî zararın oluşacağı,
Can kaybının 20 ile 50 bin kişi
arasında olacağı;
100 binlerce kişinin önemli derecede
bedeni zarara uğrayıp sakat kalacağı,
1 ile 2 milyon kişinin evsiz kalacağı ve
1ile 1,5 milyon kişinin ise, işsiz kalacağı
KENTSEL DÖNÜŞÜM ÖNEMİ
Ülkemizde yaklaşık 19,5 milyon mevcut yapı ile
ilgili olarak bilinenler çok korkutucu boyuttadır.
Şöyle ki; bunların %55’i 1. Dereceden deprem
bölgesinde bulunmakta ve % 65’den fazlasının
ruhsatsız kaçak yapılaşma olduğudur (AYDIN,
2015). Sanayi kuruluşlarının yüzde 98'i, barajların
yüzde 95’i de deprem bölgelerinde kurulu. Bu vahim
tabloya dikkat çeken uzman raporlarına göre,
mevcut yapıların gözden geçirilerek güçlendirilmesi
veya mahallelerin kademeli yıkılarak yeniden inşa
edilmesi kaçınılmazdır. Van'da meydana gelen ana
deprem M7,2 ve tetiklenen M5,6'lık yıkıcı deprem
sonrası kentsel dönüşüm ve afete müdahale
Türkiye'nin gündemine oturdu. İki depremde toplam
644 kişi hayatını kaybetti. Yaşanan depremlerin
ardından kentleşmenin getirdiği, çarpık yerleşim
alanları ve oturanların bile güvenemediği evler en
büyük sorun. Van depreminden sonra gündeme
gelen kentsel dönüşümün nasıl yapılması gerektiği
konusunu uzmanların görüşleri esas alınarak yetkili
bakanlıkça deprem odaklı dönüşüm vizyonu masaya
yatırıldı (AYDIN, 2015).
Şekil-3: Anadolu Fayları ve Deprem Tehlikeleri Hattı
(1996, AFAD).
3. 3
YÖNTEM VE METOD
Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerinin
başlamasında etkili olan deprem faktörü üzerinde
durulmaya çalışılmıştır. Nitekim başta
Türkiye’nin nasıl bir tektonik potansiyele sahip
olduğu, sonrasında da yapılaşmanın durumu ve
son olarak da olası bir depremde çıkabilecek
sorunlardan bahsedilmiştir.
SONUÇLAR
Kentsel dönüşüm için gerekli kanuni düzenleme
hemen yapılmalı. Dönüşüm süreci ranta değil,
depreme dayanıklı güvenli yapılar inşa etmeye
odaklanmalı. Vatandaş mutlaka ikna edilmeli ve
süreçlere katılmalı. Büyük kentler müdahale
sırasında öncelikli olmalı. Kentsel dönüşümden önce
mevcut binalar incelenmeli ve yerbilimi
mühendisliğini esas alan çok disiplinli yer inceleme
projeleri kapsamında genişleme sağlanarak sığ
odaklı zemin etütleri yerini yerbilimi projelendirme
raporlarına bırakmalı. Büyük ölçekli planlara uygun
olarak yeni yerleşim alanları oluşturulmalı. Kentsel
dönüşümde merkezi yönetimin imkânlarının
yanı sıra yerel yönetimlerin (belediyelerin)
kaynakları da kullanılması gerekmektedir
Deprem ile ilgili en önemli unsurlardan biride
medya faktörünü etkin bir şekilde kullanılmasıdır.
Deprem alanında bilimsel bir makalesi dahi
yayınlamamış bilimde yetersiz kişilerin uzman
olarak ekranlara çıkartılmasına son verilmelidir.
Malı ve toplumu uzman olmadıkları için spekülatif
konuşan medya depremcilerinin manipüle
etmelerine izin verilmemelidir. Toplum ve Sivil
Toplum Örgütleri birlikte hareket ederek insanlara
hizmet etmeli. Deprem öncesi hazırlıklar
tamamlanarak olası bir depremde kötü sonuçlara yol
açılmamalıdır. (Soysal & Öncel, 2013)
Kaynakça
AYDIN,M. (2015, 01 27). www.izmir.gov.tr/.
www.izmir.gov.tr/:
http://www.izmir.gov.tr/ortak_icerik/iz
mir/KYM_PDF/14.YMT_M.AYDIN.ppt
adresindenalındı
KOTAN,S.(2015, 01 27). www.insaaat.com.
www.insaaat.com:
http://www.insaaat.com/wp-
content/uploads/2013/04/Kentsel-
d%C3%B6n%C3%BC%C5%9F%C3%BCm
-6306-say%C4%B1l%C4%B1-Kanun-
Sunum-3-Suna.pptx adresindenalındı
Soysal,M.,& Öncel,A.(Yönetenler).(2013).
Başbaşa Programı[SinemaFilmi].
Yazıcı, M. R. (2015, 01 27).
http://www.bilgiustam.com/.
bilgiustam.com/:
http://www.bilgiustam.com/kentsel-
donusum-nedir/adresindenalındı
KATKI BELİRTME
Bu metin Prof. Dr. Ali Osman Öncel ve Mehmet
Soysal’ın Sunduğu Başa Başa programı referans
alınarak yazılmıştır.
DEPREM WEB TV: DEPREM VE KENTSEL
DÖNÜŞÜM ÜZERİNE adlı program
https://www.youtube.com/watch?v=BHBd0XQVTK
Q