SlideShare a Scribd company logo
1 of 4
Türkiye'nin Deprem ve Kentsel Dönüşüm Sorunu
                               Prof.Dr. Ali Osman Öncel
İÜ Mühendislik Bilimleri Bölüm Başkanı ve TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı

  Sık sık Türkiye'de depremle yaşama alışalım diyoruz ama sanırım bu lafta kalıyor değil mi? Bu
  konuda bol bol sanırım slogan üretiyoruz....ne dersiniz?

  Ülkemizde depremlerden sonra yapılan incelemeler, meydana gelen hasarların büyük
  çoğunlukla zemin sorunlarından kaynaklandığından, depremden sonra hasarların azaltılması
  için Avrupa ve Amerika Zemin Inceleme Standarlarına denk olacak şekilde Jeofizik Zemin
  İnceleme standartlarının, Türk Standartları içerisine girmesi gerekiyor. Üzülerek söylemek
  gerekir ki, Avrupa (Eurocode-8) ve Dünya (ASTM) yapı standarlarına ülkemizde alışmamız, ve
  bu standartlar düzeyinde yapılan Jeofizik Yer ve Jeofizik Yapı incelemesi yapılır olduğuna
  bizlerin duymaya, görmeye ve göstermeye alışık olmamız gerekirdi. Dediğiniz şekliyle
  depremle yaşamaya alışmalıyız denen ve ne anlama geldigi anlaşılamamış içi boş sloganlarla
  ülkemiz yıllarını kaybetmiştir.

  Marmara depremi geldi, geliyor derken sizce zorla deprem mi çağırıyoruz acaba...Bu kadar
  korkuttukları gibi de olmayabilir ya da daha farklı olabilir ya da parça parça kırılabilir mi?

  Marmara depremleri çok iyi çalışılmış, oldukları yerler ve oluş büyüklükleri hakkında detayları
  son 2000 yıllık verilerle incelenebilmiş, dünyada çok az bölgelerden biridir. Bu açıdan
  bakıldığında tarihsel geçmişinde olan ve olmuş depremler, bugün ve gelecekte de olacaktır.
  Marmara bölgesi içerisinde kırılmaya zorlanan bölgeler var, ve bu bölgelerden birisi, büyük
  doğu Marmara (İzmit-1999) ve büyük batı Marmara (Mürefte -1912) depremleri arasında
  kalan, ve parçalı 1766 depremlerinden sonra kırılmamış alandan çokça bahsedilmektedir.
  2000 yıllık deprem haritasından görüleceği gibi, Marmara depremleri genelde parçalı
  kırılmışlardır, ve Marmara’nın en batısından (İzmit) başlayıp en doğusuna (Mürefte) kadar bir
  kerede kıran büyük bir deprem meydana gelmediğini tarihsel veriler göstermektedir.




  2000 yilda meydana gelmis buyuk depremler ve olus yillari, deprem kiriklari. (Kaynak: Oncel ve Wilson, 2006)



  Bu şekilde depremden bahsedilmesi birazda sanki halk olarak rehavete çok düşkün
  olduğumuz için mi aman canım demeye çok meyilli olduğumuzdan mı hocalarımız depremi sık
  sık gündeme getirip bizleri ikaz ediyorlar?

  Dünya’da depremini bekleyen üç büyük kent olduğu konusunda, jeofizik uzmanları arasında
  bir uzlaşı vardır, ve bu şehirler Tokyo, San Fransisko ve İstanbul’dur. Demek istenilen,
  deprem jeofiziği çalışmaları dünya’da sürdürülen, ve dünyada deprem beklentisi yüksek olan
  yerlerin hep beraber dikkate alınarak çalışıldığı bir çalışma sahasıdır. Özellikle, yaklaşık 1500
  km uzunluğunda olan Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun, Kaliforniya’da ki San Andreas Fayı ile
  benzer ve ikiz olmasıda genelde ülkemizle ilgili ve özelde Marmara bölgesiyle ilgili çalışmalara
  dünyanın her tarafından bilim adamlarının katılmasına neden olmuştur. Bu nedenle,
  ülkemizde beklenen büyük depremle ilgili öne sürülen deprem jeofiziği modelleri ülkemizde ki
bilim adamlarıyla sınırlı değildir. İşin garip ve bir açıdan sevindirici olan tarafı, ülkemizde ki
deprem çalışmalarının güçlenmesi ve uluslararası jeofizik bilim dünya’sında duyulmasında yurt
dışında ki uluslararası üniversitelerin beklenen Anadolu depremleri üzerine ilgilerinin yüksek
olmasıdır. Tekrar soruda ki vurguya dönersek, 1999 İzmit depreminde yaklaşık 20,000 kişiyi
kaybeden ve yaklaşık olarak 20 milyar dolar bir ekonomik kayba uğramış olan bir ülkenin bilim
adamlarının, tabi ki beklenen büyük İstanbul depremi ile ilgili olarak bilimsel çalışmalarla
ortaya konan kayıp tahminlerinden sonra, deprem jeofiziği çalışmalarının sonuçlarını
vurgulamaları görevleridir. Sonuçta, uyarılar yerini bulmuş ve Kentsel Dönüşüm Yasası ile
büyük bir deprem öncesinde güçlendirme ve dönüşüm çalışmaları nihayetinde kanun şeklinde
ortaya çıkabilmiştir.

Sözü marmara depremine getirirsek son durum nedir hocam? Biraz espirili yaklaşırsak sizce
hakikaten yola çıktı mı marmara fay hattı?

İzmit depreminden önce Marmara denizi içerisinde ki fay hattını detaylı bilemiyorduk, ve
paylaşmış olduğum şekilde yapılmış jeofizik fay inceleme çalışmaları ile Marmara denizi
içerisinde ki fayın en doğruya yakın görüntüleri ortaya çıkmıştır. Bilim dünyasında tartışılan
konulardan biride, yola çıkan marmara fay hattının hala neden deprem üretmediğidir. Yoksa
büyük Marmara (İzmit-1999 ve Mürefte-1912) depremlerinden sonra Marmara denizi içerisinde
yüklemeler meydana gelmiştir.

Sadece marmara depremi mi gündemde bunun dışında da yani İSTANBUL dışında da risk
altında olan bölgelerimiz yok mu sadece istanbul yerine topluca Türkiye olarak depreme karşı
bir teyakküz oluştursak, eğitim versek vb ...Bu konuda fiziksel önlemler tamam ama ya zihinsel
önlemler bu konuda ODA olarak da bir çalışma var mı?

Van depremi ve Simav depremleri ülkemizde daha yakın zamanda yaşanan depremler, ve bu
depremleri tetikleyen gerilme kapanlarının varlığı bu depremlerden sonra ortaya çıktı 1992
tarihli resmi deprem kırık haritası, 2012 yılında güncellendi. Yapılan güncellemeler 1992
yılında ki deprem tehlikesinin temel dinamiği olan kırık sistemlerinin eksik işaretlendiğini, ve
2012 yılında yapılan güncellemelere göre ülkemizin deprem tehlikesinin 20 yıl öncesinde
tahmin edilenden daha büyük olduğunu göstermiştir. 2012 resmi diri fay haritasında, her bir
diri fay bir bölgede deprem olma riski vardır, ve yapılacak iş bu riskin deprem tehlikesi haritası
ile tekrar ortaya çıkartılmasıdır. Deprem tehlikesi haritasıda ülkemizde 1996 yılından
günümüze güncellenmeyen, eski diri kırık ve eksik deprem verilerine dayanan bir haritadır.

Zihinsel önlemler olarak, TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası olarak 28 Şubat 2012 tarihinde
göreve geldik, ve geldiğimizden bugüne kadar yaklaşık 6 aylık süre içerisinde zihinsel önlem
ve değişimleri sağlamak için Kentsel Dönüşümün İrdelenmesi ve Öneriler (1 Nisan 2012),
İstanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor (24 Mayıs 2012), Deprem ve Kentsel Dönüşüm (16
Ağustos, 2012), Beklenen İstanbul Depremi ve Kentsel Dönüşüm (17 Ağustos, 2012) isimli
dört büyük toplantı organize ettik. Bununla birlikte, büyük batı Marmara (Mürefte-1912)
depreminin 100. yılı münasebeti ile anma etkinliği gezisi organize ederek, yerinde gözlem ve
inceleme çalışmaları yaptık.       Yapmış olduğumuz çalışmaları, gelecek aylarda devam
ettireceğiz. Cumartesi Deprem Jeofiziği Günleri başlıklı olarak, odamızı her Cumartesi
halkımıza açmak ve deprem jeofiziği tanıtımı yapmak istiyoruz. Deprem ve Afet Muhabiri
Eğitimi organize ederek, genç AFET muhabiri arkadaşlarımızın yetişmesi için İstanbul Jeofizik
Şube Yönetimi olarak katkı vermek istiyoruz. ALO DEPREM İHBAR hattını İstanbul Valiliği ile
birlikte kurarak, halkımızın bir depremden sonra bilgi vermesini, ve derlenen verilerin afet ve
risk yönetimi amaçlı kullanılması anlamına gelen Vatandaş Jeofiziği (Citizen Seismology)
eğitimleri ile halkımızın deprem jeofiziği çalışmalarına katılmasını sağlamak istiyoruz.

Hükümetin çalışmalarını ya da yerel yönetimlerin çalışmasını nasıl buluyorsunuz? Tavsiye ya
da önerileriniz nelerdir?

Kentsel Dönüşüm ve Afet yasası devrim niteliğinde bir yasadır, ve yasa ile sakıncalı YER ve
sakıncalı YAPI olmak üzere, deprem tehlikesini büyüten iki ana damar birbirinden ayrılmıştır.
İlk defa bir yasa, YERE vurgu yapmış ve YER ARAŞTIRMALARI yapılmadan yapılacak tüm
çalışmaların eksik kalacağını vurgulamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 250mx250m
ölçeğinde İstanbul civarının YER HARİTASINI hazırlatmış, ve hazırlanan YER JEOLOJiSi VE
JEOFİZİĞİ haritaları ile dünyada model olma yolunda çok önemli bir çalışmaya imza atmıştır.
Sakıncalı YER ve YAPI incelemelerinde Jeofizik Mühendislerinden daha fazla yararlanılması
için hükümetimizin, her belediyede en az bir Jeofizik Mühendisi çalıştırılmasını şart koşmalı,
ve çalışan Jeofizik mühendislerinin periyodik yıl içi eğitimleri ile ilgili olarakta, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı ile Jeofizik Odası işbirliği yapması gerekir. Özel sektörde çalışan Jeofizik
Mühendislerinin, yılda 2 defa periyodik eğitimi Jeofizik Odasının açmış olduğu kurslara devam
ederek tamamlaması şartı varken, daha kritik pozisyon ve görevde bulunan kamuda ve
belediyelerde çalışan Jeofizik Mühendisleri içinde bu eğitimin aldırılmasıyla, çalışan kamu
mühendislerinin bilgi güncellemelerinin sağlanması gerekir.




Üniversitelerin bir araya gelerek bu konuda ortak bir çalışma yapılıyor mu ya da yapsa ne
kadar güzel olur diyebilir miyiz? Yani her üniversite ayrı ayrı açıklamalar -araştırmalar yapıyor?

Yapılan çalışmaların duyurulması için biz İstanbul Jeofizik Odası Yönetimi olarak çağrılı
konferans yaptık, ve bu konferansa katılacak kişilerin belirlenmesini ilgili bölümlerin
başkanlarından istedik. Yapılan deprem jeofiziği çalışmalarının kamuoyu ile duyurulması için
yaptığımız konferans ve çalıştay tipi çalışmalara devam etmek istiyoruz.   Ülkemizde ulusal
deprem çalışma programı olmadığı için yapılan çalışmalarda bir korelasyon ve uyumun
istenen düzeyde meydana geldiğini söylemek doğru değildir.

Yabancı gemilerin, yabancı araştırmacıların sık sık araştırma yapmaları (depremle ilgili )
neden acaba ? Bizim kendi cihazımız yok mu da onların verdiği bilgiye itibar ediyoruz?

Yurt dışında araştırmalara destek veriliyor, ve özellikle ülkemizde araştırma yapan bilim
adamlarının ülkelerinde deprem tehlikesi yüksek değil. Buna rağmen, deprem jeofiziği
çalışmaları ile araştırmalar yaparak çalışmış oldukları bölümlerin ve üniversitelerin
tanınmışlığına katkı sağlıyorlar. Veri toplayan ve proje yürüten ülkeler dışarıdan gelen ülkeler
olduğu icin baş yazarlı ve patentli çalışmaları doğal olarak kendi üniversitelerine yazılıyor.
Diğer bir nedenide, Kuzey Anadolu Fay Zonu ile ilgili ülkemizde yapacakları çalışmanın etki
faktörü (impact factor), kendi ülkelerinde yapacakları benzer çalışmaların etki faktörünü misli
ile katlıyor, ve bu nedenle ülkemizde yapılan çalışmalarla isimlerini duyurmayı tercih ediyorlar.
Ülkemizde ki mevcut cihazlarla ilgili malesef bir envanter ve liste yok, ve bu nedenle ülkemizde
ki mevcut cihazlar hakkında fazla bilgi sahibi değiliz. Olan cihazlarda, ulusal alet parkında
toplanmadığı için proje geliştirilmelerini teşvik edecek şekilde ortaya çıkarılmıyor. Amerika’da
Pascal Alet Merkezi var, ve bu merkez Uluslararasi Deprem Araştırma Enstitüleri (IRIS)’ne
bağlı olarak çalışıyor, ve proje kabul edildikten sonra IRIS’e bağlı alet parkı ve bu parkta’ki
teknisyenler ile bilim adamları dışarı bağımlı olmadan çalışmalarını gerçekleştiriyor.
Ülkemizde, Ulusal Deprem Cihazları Parkı olmadığı için ülkemizde ki bilim adamları fazla proje
geliştiremiyor, ve bu nedenle projesi ve cihazıyla yurtdışından gelen bilim adamlarıyla
çalışmak daha kolay geliyor olabilir.

More Related Content

Viewers also liked

Viewers also liked (17)

Nossa Senhora De Fatima
Nossa Senhora De FatimaNossa Senhora De Fatima
Nossa Senhora De Fatima
 
Thermometer Corporate by Slideshop
Thermometer Corporate by Slideshop Thermometer Corporate by Slideshop
Thermometer Corporate by Slideshop
 
Calendario niveaplaza
Calendario niveaplazaCalendario niveaplaza
Calendario niveaplaza
 
Cheetah
CheetahCheetah
Cheetah
 
Efeitos biologicos luz
Efeitos biologicos luzEfeitos biologicos luz
Efeitos biologicos luz
 
Relationships 1 eph 4 slides 030611
Relationships 1 eph 4 slides 030611Relationships 1 eph 4 slides 030611
Relationships 1 eph 4 slides 030611
 
My summer
My summerMy summer
My summer
 
Calidad de vida
Calidad de vidaCalidad de vida
Calidad de vida
 
The wildebeest
The wildebeestThe wildebeest
The wildebeest
 
Ssm Romans Week 5 092009
Ssm Romans Week 5   092009Ssm Romans Week 5   092009
Ssm Romans Week 5 092009
 
SMD'2015: Inside Culture
SMD'2015: Inside CultureSMD'2015: Inside Culture
SMD'2015: Inside Culture
 
8 Steps to Buying a Home
8 Steps to Buying a Home8 Steps to Buying a Home
8 Steps to Buying a Home
 
20090715 64congresso Bh Fabiano Fonseca
20090715 64congresso Bh Fabiano Fonseca20090715 64congresso Bh Fabiano Fonseca
20090715 64congresso Bh Fabiano Fonseca
 
Pedido Dos Animais
Pedido Dos AnimaisPedido Dos Animais
Pedido Dos Animais
 
Research data management and the Digital Curation Centre
Research data management and the Digital Curation CentreResearch data management and the Digital Curation Centre
Research data management and the Digital Curation Centre
 
Imprudencia
ImprudenciaImprudencia
Imprudencia
 
BNJIS S.S.- CATALOGUE2.98
BNJIS S.S.- CATALOGUE2.98BNJIS S.S.- CATALOGUE2.98
BNJIS S.S.- CATALOGUE2.98
 

Similar to Kentseldonusum

ÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARI
ÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARIÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARI
ÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARIAli Osman Öncel
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanAli Osman Öncel
 
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİAli Osman Öncel
 
Proje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi Kurulması
Proje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi KurulmasıProje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi Kurulması
Proje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi KurulmasıAli Osman Öncel
 
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİDEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİAli Osman Öncel
 
ÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYOR
ÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYORÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYOR
ÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYORAli Osman Öncel
 
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 20151999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015Haluk Eyidoğan
 
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİDEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİAli Osman Öncel
 
Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?
Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?
Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?Ali Osman Öncel
 
Kentsel Dönüşüm Soruları
Kentsel Dönüşüm SorularıKentsel Dönüşüm Soruları
Kentsel Dönüşüm SorularıAli Osman Öncel
 
ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ
ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ
ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ Ali Osman Öncel
 
1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç Bildirisi
1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç Bildirisi1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç Bildirisi
1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç BildirisiAli Osman Öncel
 
Afet Yasası ve Kentsel Dönüşüm Forumu
Afet Yasası ve Kentsel Dönüşüm ForumuAfet Yasası ve Kentsel Dönüşüm Forumu
Afet Yasası ve Kentsel Dönüşüm ForumuAli Osman Öncel
 
Beşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve Enerji
Beşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve EnerjiBeşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve Enerji
Beşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve EnerjiAli Osman Öncel
 
AVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLER
AVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLERAVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLER
AVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLERHaluk Eyidoğan
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanAli Osman Öncel
 

Similar to Kentseldonusum (18)

ÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARI
ÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARIÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARI
ÖNCEL AKADEMİ: DEPREM NOTLARI
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
ÖNCEL AKADEMİ: SAHA SİSMOLOJİSİ
 
Proje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi Kurulması
Proje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi KurulmasıProje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi Kurulması
Proje Teklifi: Erken Uyarı Sistemi Kurulması
 
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİDEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
 
ÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYOR
ÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYORÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYOR
ÖĞRENCİLER SEKTÖR İLE BULUŞUYOR
 
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 20151999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
1999 depreminin 16 nci yilinda buyuyen sehirlerimiz ve deprem riski 2015
 
Marmarada Deprem Sorunu
Marmarada Deprem SorunuMarmarada Deprem Sorunu
Marmarada Deprem Sorunu
 
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİDEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
DEPREM ODAKLI KENTSEL RİSK YÖNETİMİ
 
Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?
Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?
Herkes 250 yıldır İstanbul’da neden büyük bir deprem olmadığını tartışıyor?
 
Kentsel Dönüşüm Soruları
Kentsel Dönüşüm SorularıKentsel Dönüşüm Soruları
Kentsel Dönüşüm Soruları
 
ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ
ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ
ÖNCEL AKADEMİ : İSTATİSTİKSEL SİSMOLOJİ
 
1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç Bildirisi
1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç Bildirisi1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç Bildirisi
1992 Erzincan Deprem Paneli Sonuç Bildirisi
 
Afet Yasası ve Kentsel Dönüşüm Forumu
Afet Yasası ve Kentsel Dönüşüm ForumuAfet Yasası ve Kentsel Dönüşüm Forumu
Afet Yasası ve Kentsel Dönüşüm Forumu
 
JEOFİZİKDEPREM
JEOFİZİKDEPREMJEOFİZİKDEPREM
JEOFİZİKDEPREM
 
Beşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve Enerji
Beşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve EnerjiBeşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve Enerji
Beşeri Afetler: Madencilik, Çevre ve Enerji
 
AVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLER
AVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLERAVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLER
AVCILAR DEPREM TARİHİ VE GELECEKTEKİ TEHLİKELER HAKKINDA ÖNGÖRÜLER
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 

More from Ali Osman Öncel

Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkAli Osman Öncel
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldAli Osman Öncel
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesAli Osman Öncel
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationAli Osman Öncel
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingAli Osman Öncel
 

More from Ali Osman Öncel (20)

APA Yazım Kuralları
APA Yazım KurallarıAPA Yazım Kuralları
APA Yazım Kuralları
 
Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14
 
Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13
 
Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12
 
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
 
Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07
 
Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06
 
Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05
 
Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04
 
Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03
 
Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02
 
Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field Work
 
Beppu geothermal field
Beppu geothermal fieldBeppu geothermal field
Beppu geothermal field
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational Field
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for Earthquakes
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil Characterization
 
H/V User Guidelines
H/V User Guidelines H/V User Guidelines
H/V User Guidelines
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration Processing
 

Kentseldonusum

  • 1. Türkiye'nin Deprem ve Kentsel Dönüşüm Sorunu Prof.Dr. Ali Osman Öncel İÜ Mühendislik Bilimleri Bölüm Başkanı ve TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Sık sık Türkiye'de depremle yaşama alışalım diyoruz ama sanırım bu lafta kalıyor değil mi? Bu konuda bol bol sanırım slogan üretiyoruz....ne dersiniz? Ülkemizde depremlerden sonra yapılan incelemeler, meydana gelen hasarların büyük çoğunlukla zemin sorunlarından kaynaklandığından, depremden sonra hasarların azaltılması için Avrupa ve Amerika Zemin Inceleme Standarlarına denk olacak şekilde Jeofizik Zemin İnceleme standartlarının, Türk Standartları içerisine girmesi gerekiyor. Üzülerek söylemek gerekir ki, Avrupa (Eurocode-8) ve Dünya (ASTM) yapı standarlarına ülkemizde alışmamız, ve bu standartlar düzeyinde yapılan Jeofizik Yer ve Jeofizik Yapı incelemesi yapılır olduğuna bizlerin duymaya, görmeye ve göstermeye alışık olmamız gerekirdi. Dediğiniz şekliyle depremle yaşamaya alışmalıyız denen ve ne anlama geldigi anlaşılamamış içi boş sloganlarla ülkemiz yıllarını kaybetmiştir. Marmara depremi geldi, geliyor derken sizce zorla deprem mi çağırıyoruz acaba...Bu kadar korkuttukları gibi de olmayabilir ya da daha farklı olabilir ya da parça parça kırılabilir mi? Marmara depremleri çok iyi çalışılmış, oldukları yerler ve oluş büyüklükleri hakkında detayları son 2000 yıllık verilerle incelenebilmiş, dünyada çok az bölgelerden biridir. Bu açıdan bakıldığında tarihsel geçmişinde olan ve olmuş depremler, bugün ve gelecekte de olacaktır. Marmara bölgesi içerisinde kırılmaya zorlanan bölgeler var, ve bu bölgelerden birisi, büyük doğu Marmara (İzmit-1999) ve büyük batı Marmara (Mürefte -1912) depremleri arasında kalan, ve parçalı 1766 depremlerinden sonra kırılmamış alandan çokça bahsedilmektedir. 2000 yıllık deprem haritasından görüleceği gibi, Marmara depremleri genelde parçalı kırılmışlardır, ve Marmara’nın en batısından (İzmit) başlayıp en doğusuna (Mürefte) kadar bir kerede kıran büyük bir deprem meydana gelmediğini tarihsel veriler göstermektedir. 2000 yilda meydana gelmis buyuk depremler ve olus yillari, deprem kiriklari. (Kaynak: Oncel ve Wilson, 2006) Bu şekilde depremden bahsedilmesi birazda sanki halk olarak rehavete çok düşkün olduğumuz için mi aman canım demeye çok meyilli olduğumuzdan mı hocalarımız depremi sık sık gündeme getirip bizleri ikaz ediyorlar? Dünya’da depremini bekleyen üç büyük kent olduğu konusunda, jeofizik uzmanları arasında bir uzlaşı vardır, ve bu şehirler Tokyo, San Fransisko ve İstanbul’dur. Demek istenilen, deprem jeofiziği çalışmaları dünya’da sürdürülen, ve dünyada deprem beklentisi yüksek olan yerlerin hep beraber dikkate alınarak çalışıldığı bir çalışma sahasıdır. Özellikle, yaklaşık 1500 km uzunluğunda olan Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun, Kaliforniya’da ki San Andreas Fayı ile benzer ve ikiz olmasıda genelde ülkemizle ilgili ve özelde Marmara bölgesiyle ilgili çalışmalara dünyanın her tarafından bilim adamlarının katılmasına neden olmuştur. Bu nedenle, ülkemizde beklenen büyük depremle ilgili öne sürülen deprem jeofiziği modelleri ülkemizde ki
  • 2. bilim adamlarıyla sınırlı değildir. İşin garip ve bir açıdan sevindirici olan tarafı, ülkemizde ki deprem çalışmalarının güçlenmesi ve uluslararası jeofizik bilim dünya’sında duyulmasında yurt dışında ki uluslararası üniversitelerin beklenen Anadolu depremleri üzerine ilgilerinin yüksek olmasıdır. Tekrar soruda ki vurguya dönersek, 1999 İzmit depreminde yaklaşık 20,000 kişiyi kaybeden ve yaklaşık olarak 20 milyar dolar bir ekonomik kayba uğramış olan bir ülkenin bilim adamlarının, tabi ki beklenen büyük İstanbul depremi ile ilgili olarak bilimsel çalışmalarla ortaya konan kayıp tahminlerinden sonra, deprem jeofiziği çalışmalarının sonuçlarını vurgulamaları görevleridir. Sonuçta, uyarılar yerini bulmuş ve Kentsel Dönüşüm Yasası ile büyük bir deprem öncesinde güçlendirme ve dönüşüm çalışmaları nihayetinde kanun şeklinde ortaya çıkabilmiştir. Sözü marmara depremine getirirsek son durum nedir hocam? Biraz espirili yaklaşırsak sizce hakikaten yola çıktı mı marmara fay hattı? İzmit depreminden önce Marmara denizi içerisinde ki fay hattını detaylı bilemiyorduk, ve paylaşmış olduğum şekilde yapılmış jeofizik fay inceleme çalışmaları ile Marmara denizi içerisinde ki fayın en doğruya yakın görüntüleri ortaya çıkmıştır. Bilim dünyasında tartışılan konulardan biride, yola çıkan marmara fay hattının hala neden deprem üretmediğidir. Yoksa büyük Marmara (İzmit-1999 ve Mürefte-1912) depremlerinden sonra Marmara denizi içerisinde yüklemeler meydana gelmiştir. Sadece marmara depremi mi gündemde bunun dışında da yani İSTANBUL dışında da risk altında olan bölgelerimiz yok mu sadece istanbul yerine topluca Türkiye olarak depreme karşı bir teyakküz oluştursak, eğitim versek vb ...Bu konuda fiziksel önlemler tamam ama ya zihinsel önlemler bu konuda ODA olarak da bir çalışma var mı? Van depremi ve Simav depremleri ülkemizde daha yakın zamanda yaşanan depremler, ve bu depremleri tetikleyen gerilme kapanlarının varlığı bu depremlerden sonra ortaya çıktı 1992 tarihli resmi deprem kırık haritası, 2012 yılında güncellendi. Yapılan güncellemeler 1992 yılında ki deprem tehlikesinin temel dinamiği olan kırık sistemlerinin eksik işaretlendiğini, ve 2012 yılında yapılan güncellemelere göre ülkemizin deprem tehlikesinin 20 yıl öncesinde tahmin edilenden daha büyük olduğunu göstermiştir. 2012 resmi diri fay haritasında, her bir diri fay bir bölgede deprem olma riski vardır, ve yapılacak iş bu riskin deprem tehlikesi haritası ile tekrar ortaya çıkartılmasıdır. Deprem tehlikesi haritasıda ülkemizde 1996 yılından günümüze güncellenmeyen, eski diri kırık ve eksik deprem verilerine dayanan bir haritadır. Zihinsel önlemler olarak, TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası olarak 28 Şubat 2012 tarihinde göreve geldik, ve geldiğimizden bugüne kadar yaklaşık 6 aylık süre içerisinde zihinsel önlem ve değişimleri sağlamak için Kentsel Dönüşümün İrdelenmesi ve Öneriler (1 Nisan 2012), İstanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor (24 Mayıs 2012), Deprem ve Kentsel Dönüşüm (16 Ağustos, 2012), Beklenen İstanbul Depremi ve Kentsel Dönüşüm (17 Ağustos, 2012) isimli dört büyük toplantı organize ettik. Bununla birlikte, büyük batı Marmara (Mürefte-1912) depreminin 100. yılı münasebeti ile anma etkinliği gezisi organize ederek, yerinde gözlem ve inceleme çalışmaları yaptık. Yapmış olduğumuz çalışmaları, gelecek aylarda devam ettireceğiz. Cumartesi Deprem Jeofiziği Günleri başlıklı olarak, odamızı her Cumartesi halkımıza açmak ve deprem jeofiziği tanıtımı yapmak istiyoruz. Deprem ve Afet Muhabiri Eğitimi organize ederek, genç AFET muhabiri arkadaşlarımızın yetişmesi için İstanbul Jeofizik Şube Yönetimi olarak katkı vermek istiyoruz. ALO DEPREM İHBAR hattını İstanbul Valiliği ile birlikte kurarak, halkımızın bir depremden sonra bilgi vermesini, ve derlenen verilerin afet ve risk yönetimi amaçlı kullanılması anlamına gelen Vatandaş Jeofiziği (Citizen Seismology) eğitimleri ile halkımızın deprem jeofiziği çalışmalarına katılmasını sağlamak istiyoruz. Hükümetin çalışmalarını ya da yerel yönetimlerin çalışmasını nasıl buluyorsunuz? Tavsiye ya da önerileriniz nelerdir? Kentsel Dönüşüm ve Afet yasası devrim niteliğinde bir yasadır, ve yasa ile sakıncalı YER ve sakıncalı YAPI olmak üzere, deprem tehlikesini büyüten iki ana damar birbirinden ayrılmıştır. İlk defa bir yasa, YERE vurgu yapmış ve YER ARAŞTIRMALARI yapılmadan yapılacak tüm çalışmaların eksik kalacağını vurgulamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 250mx250m ölçeğinde İstanbul civarının YER HARİTASINI hazırlatmış, ve hazırlanan YER JEOLOJiSi VE JEOFİZİĞİ haritaları ile dünyada model olma yolunda çok önemli bir çalışmaya imza atmıştır. Sakıncalı YER ve YAPI incelemelerinde Jeofizik Mühendislerinden daha fazla yararlanılması için hükümetimizin, her belediyede en az bir Jeofizik Mühendisi çalıştırılmasını şart koşmalı, ve çalışan Jeofizik mühendislerinin periyodik yıl içi eğitimleri ile ilgili olarakta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Jeofizik Odası işbirliği yapması gerekir. Özel sektörde çalışan Jeofizik
  • 3. Mühendislerinin, yılda 2 defa periyodik eğitimi Jeofizik Odasının açmış olduğu kurslara devam ederek tamamlaması şartı varken, daha kritik pozisyon ve görevde bulunan kamuda ve belediyelerde çalışan Jeofizik Mühendisleri içinde bu eğitimin aldırılmasıyla, çalışan kamu mühendislerinin bilgi güncellemelerinin sağlanması gerekir. Üniversitelerin bir araya gelerek bu konuda ortak bir çalışma yapılıyor mu ya da yapsa ne kadar güzel olur diyebilir miyiz? Yani her üniversite ayrı ayrı açıklamalar -araştırmalar yapıyor? Yapılan çalışmaların duyurulması için biz İstanbul Jeofizik Odası Yönetimi olarak çağrılı konferans yaptık, ve bu konferansa katılacak kişilerin belirlenmesini ilgili bölümlerin başkanlarından istedik. Yapılan deprem jeofiziği çalışmalarının kamuoyu ile duyurulması için yaptığımız konferans ve çalıştay tipi çalışmalara devam etmek istiyoruz. Ülkemizde ulusal deprem çalışma programı olmadığı için yapılan çalışmalarda bir korelasyon ve uyumun istenen düzeyde meydana geldiğini söylemek doğru değildir. Yabancı gemilerin, yabancı araştırmacıların sık sık araştırma yapmaları (depremle ilgili ) neden acaba ? Bizim kendi cihazımız yok mu da onların verdiği bilgiye itibar ediyoruz? Yurt dışında araştırmalara destek veriliyor, ve özellikle ülkemizde araştırma yapan bilim adamlarının ülkelerinde deprem tehlikesi yüksek değil. Buna rağmen, deprem jeofiziği çalışmaları ile araştırmalar yaparak çalışmış oldukları bölümlerin ve üniversitelerin tanınmışlığına katkı sağlıyorlar. Veri toplayan ve proje yürüten ülkeler dışarıdan gelen ülkeler olduğu icin baş yazarlı ve patentli çalışmaları doğal olarak kendi üniversitelerine yazılıyor. Diğer bir nedenide, Kuzey Anadolu Fay Zonu ile ilgili ülkemizde yapacakları çalışmanın etki faktörü (impact factor), kendi ülkelerinde yapacakları benzer çalışmaların etki faktörünü misli ile katlıyor, ve bu nedenle ülkemizde yapılan çalışmalarla isimlerini duyurmayı tercih ediyorlar. Ülkemizde ki mevcut cihazlarla ilgili malesef bir envanter ve liste yok, ve bu nedenle ülkemizde ki mevcut cihazlar hakkında fazla bilgi sahibi değiliz. Olan cihazlarda, ulusal alet parkında toplanmadığı için proje geliştirilmelerini teşvik edecek şekilde ortaya çıkarılmıyor. Amerika’da Pascal Alet Merkezi var, ve bu merkez Uluslararasi Deprem Araştırma Enstitüleri (IRIS)’ne bağlı olarak çalışıyor, ve proje kabul edildikten sonra IRIS’e bağlı alet parkı ve bu parkta’ki teknisyenler ile bilim adamları dışarı bağımlı olmadan çalışmalarını gerçekleştiriyor.
  • 4. Ülkemizde, Ulusal Deprem Cihazları Parkı olmadığı için ülkemizde ki bilim adamları fazla proje geliştiremiyor, ve bu nedenle projesi ve cihazıyla yurtdışından gelen bilim adamlarıyla çalışmak daha kolay geliyor olabilir.