Biological Risk Factors (Istanbul Public Helth Directorate) (Turkish)
obezite ve kanser ilişkisi sunu.pptx
1. Association of Bariatric Surgery and
Risk of Cancer in Patients
with Morbid Obesity
Syed I. Khalid, MD, Samantha Maasarani, MD, MPH,y Julia Wiegmann, MSCR, Aaron L.
Wiegmann, MD, MS, Adan Z. Becerra, PhD, Philip Omotosho, MD, and Alfonso Torquati,
MD
Annals of Surgery Volume 275, Number 1, January 2022
Department of Surgery, Rush University Medical Center, Chicago, IL;
Department of Plastic, Surgery, Cleveland Clinic; Cleveland, OH
Dr Evren Peker
Marmara Üniv.Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Genel Cerrahi Departmanı
17.06.2022 - 30 slayt
2. • ABD’de yetişkin nüfusda obezite oranı >%30
(vücut kitle indeksi ≥ 30 kg/m2 )
ciddi obezite oranı ise %10
(vücut kitle indeksi ≥ 40 kg/m2 )
obezite prevalansı daha da artacağı
düşünülmekte
2030 yılına kadar 2 yetişkinden 1'inin obez,
4 yetişkinden 1'inin ciddi obez
olacağı düşünülmekte
3. • Obezitenin , yaşam beklentisini
5 - 20 yıl arasında azalttığı ve
kanser insidansını artırdığı düşünülmekte
• Kanser hastalarında
erkeklerde % 4, kadınlarda % 7 oranında
ABD'de kansere bağlı ölümlerde
erkeklerin %14'ünde, kadınların %20‘ sinde
obezite izlenmiş
4. Bariatrik Cerrahi
• Bariatrik cerrahinin son birkaç yılda popülaritesi arttı
• 2017 yılında yaklaşık
135.432 sleeve gastrektomi (VSG)
40.584 Roux-en-Y gastrik bypass (RYGB)
gerçekleştirilmiş
• Uzun dönem kilo kaybını sağlamada ve sürdürmede
oldukça etkili bir tedavi
• Diyabet ve hipertansiyon gibi obezite ilişkili
morbiditeleri azalttığı, kansere bağlı mortaliteyi de
azalttığı gösterilmiştir
5. • Literatürde cerrahi sonrası kanser insidansı ile
ilgili sonuçlar çelişkili
VSG ve RYGB sonrası kanser insidansını gösteren
değerli çalışmalar henüz bulunmamakta
• Bu çalışmanın primer hedefi; cerrahi (VSG veya
RYGB) yapılan ve yapılmayan hastalarda hem
obezite ile ilişkili hem de obezite ile ilişkili
olmayan kanser oranlarını araştırmak
• Ayrıca, VSG ile RYGB ın kanser gelişimi üzerindeki
etkilerini araştırmak - karşılaştırmak
6. METOT
• 1 Ocak 2010 - 30 Haziran 2018 arası
>15 milyon hastanın tıbbi ve cerrahi kayıtları
içeren veri tabanı incelenmiş(the all-Payer Claims
Database,Mariner) ( ICD 9 ve 10 a göre )
2.150.646 hastanın bariatrik kriterleri karşıladığı belirlenmiş
• 5 yıllık takip süresinde sosyal güvenlik kaydı inaktif veya
iptal olan 1.578,275 hasta çıkarılmış
• Toplamda 572.371 hasta belirlenmiş
• VSG, RYGB uygulanan veya cerrahi müdahale
yapılmayan tam eşleşme sağlanan 28.908 hasta
çalışmaya alınmış
• > %50'si 35 - 54 yaş arasında
7. • Transplant öyküsü, son dönem böbrek
hastalığı, gastrik bant veya perfore mide ülseri
onarımı olan hastalar çalışma dışı bırakılmış
• İlk bariatrik cerrahisi olmayan veya
gastrointestinal malignite nedeni ile ameliyat
edilenler çalışmadan çıkarılmış
8. Kriterler
• BMI ≥40 kg / m2
veya
BMI ≥35 kg/m2 olup en az 1 komorbiditesi olanlar
çalışmaya alınmış
• Hipertansiyon
• Koroner arter hastalığı
• Konjestif kalp yetmezliği
• Tip 2 DM
• Kronik böbrek hastalığı,
• Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı, osteoartrit, obstrüktif
uyku apnesi, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve sigara
9. Toplamda 28,908 hasta
VSG (n = 9636, %33,3)
RYGB (n = 9636, %33,3)
Cerrahi yapılmayan (n = 9636, %33,3)
olmak üzere 3 gruba ayrılmış
10. • Her bir kohortta 7914 kadın (%82.13) ve 1722
erkek (%17.87)
% 50.7 hipertansiyon
% 41.3 Tip 2 DM
% 38 obstrüktif uyku apnesi
% 30 osteoartrit
% 20 kronik obstrüktif akciğer hastalığı
% 14 sigara
% 6 koroner arter hastalığı
% 1,6 kronik böbrek hastalığı,
% 1,7 konjestif kalp yetmezliği
% 3 non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı
12. • Çalışmaya meme, kolorektal kanser, özofagus
adenoca, safra kesesi , mide , karaciğer,
akciğer kanseri, menengiom, multipl myelom,
over, pankreas, prostat , böbrek, tiroid ve
uterus kanserleri dahil edilmiş
• Sonuçlar obezite ile ilişkili olan ve olmayanlar
olarak ayrıştırılmış
14. • VSG veya RYGB
yapılanlarda kanser oranları,
cerrahi yapılmayan hastalara kıyasla
anlamlı derecede daha düşük bulunmuş
15. İstatistik
• Çok değişkenli lojistik regresyon analizi kullanılmış
• Hastanın VSG, RYGB veya hiçbirinin uygulanıp
uygulanmadığına bağlı olarak ileride bir kanser kanser
gelişimini karşılaştırmak için ayarlanmış olasılık oranları
ve %95 güven aralıkları hesaplanmış
• Bonferroni ile düzeltilmiş P değerleri, çoklu testleri
hesaba katmak için hesaplanmış
• p < 0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiş
• Veriler, R istatistik yazılımı (sürüm 4.0, 2020)
kullanılarak analiz edilmiş
16. İstatistik
• İstatistikler, yaş, cinsiyet ve komorbiditeler için VSG,
RYGB ve cerrahi olmayan üç kohort arasında
karşılaştırılmış
• Bu kategorik değişkenler yüzde olarak sunulmuş ve ki-
kare testi kullanılarak karşılaştırılmış
• Hastalar aşağıdaki faktörlere göre eşleştirilmiş:
yaş, cinsiyet ve hipertansiyon öyküsü, koroner arter
hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, T2DM, kronik
böbrek hastalığı, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı,
osteoartrit, obstrüktif uyku apnesi, kronik obstrüktif
akciğer hastalığı veya sigara içmek.
17. Cerrahi Prosedürlerin
Kanser Gelişimi Üzerine Etkisi
• 5 yıllık takip sürecinde başta
meme (n = 409, %1,41),
uterin (n = 195, %0,67) ve
tiroid kanseri (n = 134, %0,46)
olmak üzere toplam 1127hastada kanser
izlenmiş
18. • Cerrahi yapılmayan obezlerle
VSG ve RYGB yapılanlar karşılaştırıldığında
5 yıl içinde
herhangi bir kanser gelişme oranı
(%4,61 - %3,47 ve %3,62; P < 0,0005),
obezite ile ilişkili kanser oranı
(%4,82,%3,48 ve %3,52, P < 0,0005) ve
obezite ile ilişkili olmayan kanser oranı (%0,64,
%0,37 ve %0,51, P = 0,003) artmış olarak
19. • Cerrahi yapılmayan grupta
kolorektal (%0,57, %0,42 ve %0,27; P = 0,002),
karaciğer (%0,26,%0,11,%0,15; P .= 0,013)
akciğer (%0,50 - %0,21 - %0,24; P = 0,001)
over (%0,43 - %0,18 - %0,15; P = 0,001) ve
uterus kanseri (%0,86 - %0,56 - %0,60; P = 0,007)
oranları daha yüksek
• 5 yıllık meme, özofagus, safra kesesi, mide,
menengiom, multipl myelom, pankreas, prostat,
böbrek veya tiroid kanseri oranlarında anlamlı bir fark
yok
20. • VSG ve RYGB ın herhangi bir kanser türünde,
obezite ilişkili kanserlerde ayrıca akciğer,over ve
uterin kanserlerde odds oranlarını azalttığı
belirlenmiş
• Ancak, kolorektal kanserlerde sadece RYGB ın
(OR 0.47,% 95 CI 0.30–0.75)
obeziteyle ilişkili olmayan kanserler ve
karaciğer kanserinde ise
sadece VSG nin odds oranlarını azalttığı
görülmüş
21. TABLO 2 – Vertikal Sleeve Gastrektomi veya R-Y Gastrik Bypass
yapılan hastalarda 5 yıl içinde kanser geliştirme Oranları
22. TARTIŞMA
• Literatür, obezitenin
büyüme faktörleri ve seks steroidlerinin
seviyelerini ve biyoyararlanımını artırarak,
adipositokinleri ve mikrobiyomları değiştirerek ve
düşük dereceli kronik enflamasyonu indükleyerek
kansere yol açtığını varsaymaktadır
• Kronik obezite
insülin direncine ve dolayısıyla hiperinsülinemiye,
IGF-1 ile hücre yüzey reseptörleri arasındaki
etkileşimi artırmaktadır
23. • Ayrıca hiperinsülinemi, DNA hasarına yol açan
hücresel metabolik aktiviteye neden olmakta
ve potansiyel olarak kanser gelişimine veya
ilerlemesine katkıda bulunabilmektedir
• Önceki çalışmalarda, kilo kaybının RYGB
yapılanlarda daha fazla olduğu
görülmekteydi ancak günümüzde
her iki prosedürün de etkili ve hızlı kilo kaybı
sağladığı gösterilmiştir
24. • Genel olarak literatür, bariatrik cerrahinin
kanser riskini azalttığı yönünde
• Çalışmada bariatrik cerrahinin,
non-surgery kohorta kıyasla
ameliyat sonrası 5 yıl içinde
kolorektal, karaciğer, akciğer, over, rahim ve
herhangi bir kanser oranlarını azalttığı
ortaya konmuş
25. • Kolorektal kanser üzerindeki etki tartışmalı;
bunun nedeni olarak ,
normal gastrointestinal anatominin ve
metabolizmanın değişmesi, tanının gecikmesi
olarak düşünülmektedir
26. LIMITATIONS
• İlk olarak, kayıtların ICD-9 ve ICD-10 kodlarına
bağlı kalınarak araştırmadan ziyade daha çok
finansal ve idari amaçlar için tutulması ve
subjektif kalması
• İdari veritabanlarının cerrahın
tekniği/deneyimi, kanser evresi ve tanı zamanı
gibi ayrıntılarda eksik kalması
27. • Obezite hastalarında kanser oranlarının, post
op takip ve görüntüleme oranlarının daha iyi
olmasına bağlı olarak daha yüksek olabileceği
• Hem obezite ile ilişkili kanserlerin hem de
ilişkili olmayan kanserlerin azaldığının
görülmesi,
biyolojik özelliklerin daha az yer tutabileceği
ve bariatrik cerrahinin etkisininin abartılıyor
sonucuna varılabilmesi
28. • Cerrahi prosedür seçimi için kriterlerin
değişebilmesi - genellikle RYGB için daha
yüksek VKİ‘ ne sahip hastaların seçilmesi
- ki bu VSG hastalarında kanser riskinin daha
düşük izlenmesine neden olabilir
29. SON
Bu çalışma
klinisyenlerin
bariatrik cerrahi müdahaleyi
sadece obezite için değil,
aynı zamanda
kanser gelişimini de önlemek için de
bir tedavi seçeneği olarak görebileceğini
öngörmekte
Teşekkürler…