2. KUR’AN’DAN GENÇLERE ÖĞÜTLER
İlgili Ayet:
Muhakkak ki size, hem (gereken şeyleri) açıklayan âyetler, hem
sizden evvel gelip geçmişler(in)den misaller, hem de (Allah’ın
emirlerine uyup azabından) korunanlar için bir öğüt indirdik.
(Nur,34)
İlgili Hadis:
Resul-i Ekrem (s.a.a) Ebuzer-i Gıffari’ye hitaben şöyle buyurdu: “Ey
Ebazer; beş şeyin kadrini, beş şeyden önce bil: yaşlanmadan önce
gençliğinin; hastalanmadan önce sağlığının; fakirleşmeden önce
mali imkanlarının; (Boş ve istenmedik) meşgalelere müptela
olmadan eli boşluğunun ve ölmeden önce hayatının.” Bihar-ül
Envar, c.77, s.75
3. KUR’AN’DAN GENÇLERE ÖĞÜTLER
Dinimizde nasîhatin önemli bir yeri vardır. Nasîhat¸ birisi hakkında iyi
düşünmenin¸ merhamet duyguları taşımanın ve kötüye gitmesini
engelleme arzusunun bir göstergesidir. Bu sebeple Yüce kitabımız
bazı peygamberlerin nasîhatlerine yer vermiştir. Kur'ân'ın temel
ilkelerinden biri olan "iyiliği emredip kötülükten sakındırma" (emr-i
bi'l-ma'rûfnehy-i ani'l-münker)'nın esası da nasîhattir. Sevgili
Peygamberimiz Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarını
sayarken "Nasîhat istediği zaman nasîhat etmendir." buyurmuştur.
Bu hadisiyle nasîhatleşmeyi Müslümanlar arası hukukun bir parçası
saymıştır. Burada nasîhat istemekten maksat¸ mutlaka gelip nasîhat
talep etmesi değildir. Nasîhat edilecek durumda olduğu her zaman
ona bu yönde yardımcı olmak Müslümanın vazifesidir. İlim
tarihimizde de âlimlerin insanlara nasîhatleri önemli yer tutmuştur.
Bazı âlimler bunu vasiyetname şeklinde de yapmışlardır. Mesela¸
Ebu Hanife'nin¸ İmam Gazâlî'nin¸ İmam Birgivî'nin vasiyetnameleri
vardır. Âlimlerin insanların geneli yanında öğrencileri vasıtasıyla
bütün gençlere yönelik nasîhatleri de vardır.
Allah'ın Kur'an'da müminlerden uyulmasını zorunlu kıldığı emirleri
olduğu gibi öğütleri de vardır. Öğütlerinden bazılarını özet şeklinde,
bazılarını da ayet mealleri ile aşağıda verilmektedir.
4. Hz. Lokman (as)'ın gençlere öğütleri
Kur'ân Hz. Lokman'ın oğluna nasîhatine yer verir. Bu¸ onun şahsında
bütün gençlere yönelik bir nasîhattir ve onun nasîhatlerinde şu
hususlara dikkat çekilmiştir:
"Lokman¸ oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma!
Doğrusu şirk¸ büyük bir zulümdür¸ demişti" (Lokman¸ 13)
"(Lokman¸ öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın
iş (iyilik veya kötülük)¸ bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu¸
bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa¸
yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah¸ en ince işleri
görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. Yavrucuğum! Namazı
kıl¸ iyiliği emret¸ kötülükten vazgeçirmeye çalış¸ başına gelenlere
sabret. Doğrusu bunlar¸ azmedilmeye değer işlerdir. Küçümseyerek
insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira
Allah¸ kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.
Yürüyüşünde tabiî ol¸ sesini alçalt. Unutma ki¸ seslerin en çirkini
merkeplerin sesidir." (Lokman¸ 16-19)
Beni anın ve sabredin
152. O halde beni (ibadet ve itaatle) hatırlayın ki ben de sizi (sevap
ve mağfiretle) anayım; bana şükredin (ibadetsizlik ve itaatsizlikle)
bana nankörlük yapmayın.
(İnsanlardan bir kısmı sahip olduğu dünyalıklarla sevinmekte,
övünmekte, diğer bir kısmı da maddî/teknolojik ürünleri icat edenleri
veya kendisinde güç görüp kahramanlaştırdığı şahsiyetleri övmekte
ve onları şükranla anmakta iken; buna karşılık kendisini yaratan ve
sayısız nimetler lütfeden Allah’ın yüceliğini ve O’na şükrünü, kulluk
borcunu unutmaktadırlar ki bu da tam anlamıyla nankörlüktür.
5. Allah’a ibadet ve itaatle şükrü yerine getirmek, nimeti artırır,
basireti açar, berekete vesile olur. Emirlerine muhalefet etmek/karşı
çıkmak ve itaatsizlik ise, küfür ve nankörlük olup azabı artırır.) [bk.
14/7]
153. Ey iman edenler! Sabır ve namaz/dua ile (Allah’tan) yardım
isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir. [krş. 2/45-46] (
Bakara, 152-153 )
Şeytana uymayın
168. Ey insanlar! Yeryüzündeki helal ve temiz şeylerden yiyin. (Pis ve
haram olan şeyleri yiyip içmede) şeytan (ve benzerlerin)in
adımlarını izlemeyin. Çünkü o(nlar) sizin için apaçık bir düşmandır.
[krş. 2/208; 17/27]
169. O size ancak kötülüğü, hayasızlığı ve Allah hakkında
bilmediğiniz şeyleri söylemenizi/iddia etmenizi emreder. ( 2/168-
169 )
(Âyet-i kerîmede belirtildiği gibi, İslâm’a aykırı emir, sevgi, şehvet
gibi nefs-i emmârenin her türlü istekleri; hayasızlık ve haram mal
edinme gibi şeyler (24/21) şeytanın adımlarıdır ki bunlar siyâsî,
içtimâî (sosyal) ve ferdî alanda toplanırlar. Kim, İslâm’dan başka bir
din ve hayat tarzı ararsa sonu hüsrandır (3/85). Çünkü bu, şeytan ve
dostlarının yoludur (6/121; 38/83). Zira yüce Allah, “Şeytana
tapmayın.” (36/61) buyurmaktadır.)
Allah'ın ipine sarılın
103. Hepiniz toptan Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, (onu
hayata hâkim kılın, ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup grup)
parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki (İslâm) nimetini
hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman (kabileler) idiniz de (Allah)
kalplerinizi (İslâm’da) birleştirdi. İşte onun (İslâm) nimetiyle
(hepiniz) kardeş oldunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında
iken oradan sizi (İslâm ile) O kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size
böylece açıklıyor ki doğru yola eresiniz. (Al-i İmran, 103)
6. 139. (Ey mü’minler!) Gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer (gerçekten)
mü’min iseniz (düşmanlarınızdan) çok üstünsünüzdür. (Al-i
İmran,139 )
İyilik ve kötülüğe aracılık
85. Her kim güzel bir işe aracılık ederse, ondan kendisine bir pay
(sevap) vardır. Kim de kötü bir (işe) aracılık ederse, (yine) ondan
kendisine bir pay (vebal) vardır. Allah her şeyin karşılığını vermeye
kâdirdir. ( Nisa, 85 )
Adaleti ayakta tutun
135. Ey iman edenler! Kendinizin, ana babanızın veya
akrabalarınızın aleyhine olsa bile, adaleti titizlikle ayakta tutan ve
sırf Allah için şahitlik eden kimseler olun;[45] (haklarında şahitlik
ettikleriniz) ister zengin, ister fakir olsunlar. Çünkü Allah, her ikisine
de (sizden) daha yakındır. Haktan ayrılarak heva ve hevesinize
uymayın. Eğer (şahitlikte), dilinizi eğip büker (yalancı şahitlik
eder)seniz veya (şahitlikten) kaçınırsanız, (bilin ki bu, kul hakkını
ihlaldir, zulümdür.) Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Nisa, 135, 5/8
35. Ey iman edenler! Allah’ın emrine uygun yaşayın ve O’na (araya
aracılar koyarak değil, ibadet, Allah’ı çok anmak ve sâlih amellerle
yaklaştırıcı ve rızasını kazandırıcı) ‘sebep ve yol’(lar) arayın. O’nun
yolunda (malınızla, canınızla insanları kula kulluktan kurtarmak ve
İslâm’ın hayatınıza hâkim olması için) cihad edin ki kurtuluşa
eresiniz. [krş. 10/18; 17/57; 18/110; 34/37; 39/3; 42/26] (Maide,
35)
7. Kendinize bakın
105. Ey iman edenler! (İyiliği emredip kötülüğü önlemede) kendiniz
için üzerinize düşene bakın. Siz (bu görevi de îfâ ederek Allah’ın
gösterdiği) doğru yolda olduğunuz zaman, artık sapanlar(ın günahı)
size zarar vermez. Hepinizin dönüşü ancak Allah’adır. O size
yaptıklarınızı haber verecektir. ’’ ( Maide,105 )
Allah'ın yasakları
‘‘O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın.’’
‘‘Anne ve babaya iyilik edin’’
‘‘Fuhşiyatın (kötü şeyler) açığına da gizliisine de yaklaşmayın.’’
‘‘Allah'ın haram ettiği bir cana haksız yere kıymayın.’’
‘‘Rüştüne erinceye kadar yetimin malına yaklaşmayın.’’
‘‘Örtüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin. Biz kimseye gücünden
fazlasını yüklemeyiz.’’ ( Al-i İmran, 151-153 )
Helaller ve haramlar
‘’’Her mescidde ziynetinizi takının.’’
‘‘Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O israf edenleri sevmez.’’
‘‘De ki: Rabbim ancak açığı ve gizlisi ile her türlü kötülüğü, günahı,
haksızlıkla tecavüzde bulunmayı, hakkında Allah'ın hiç bir delil
indirmediği şeyleri O'na ortak koşmayı ve Allah hakkında bilmediğiniz
şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.’’ ( A’raf, 31-33 )
Üç altın öğüt
Af yolunu tut,
İyiliği tavsiye et,
Cahillere aldırma ( A’raf,199 )
Allah'tan korkun, doğrularla beraber olun. ( Tevbe,119 )
Dosdoğru olun, aşırı gitmeyin
Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa ateş size de dokunur.
Sizin Allah'tan başka dostunuz zaten yoktur; sonra hiç kimseden
yardım görmezsiniz.
8. Gündüzün iki yanında, gecenin de yakın saatlerinde namaz kıl.
İyilikler kötülükleri giderir.
Sabret; iyilik yapan ve iyi kulluk edenlerin ödülünü Allah yok etmez.
(Hud, 112-115)
Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır,
Ceza verecekseniz size yapılanın miliyle ceza verin. Ama
saabrederseniz, hiç kuşkusuz bu sabredenler için daha hayırlıdır.
Allah takva sahipleri ile, iyilik yapan ve iyi kulluk denlerle beraberdir.
( Nahl,125-128 )
Sözün en güzelini söyle
Kullarıma şunu da söyle ki, sözün en güzelini söylesinler. Yoksa
şeytan aralarına fesat sokar. Çünkü şeytan apaçık bir düşmandır.
Kötülüğe cevap
Sen kötülüğü en güzel şeyle sav. ( Müminun, 96)
Yapmayacağınız şeyi söylemeyin
Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz ?
Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap
sebebidir. ( Saf,/2-3 )
Öğütlerin özü
Kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa onu görür.
Kim zerre kadar bir kötülük yapmışsa onu da görür. ( Zilzal, 7-8 )
Bir Hikaye:
KUR'AN-I KERİM OKUYAN BİR GENCİN HİKAYESİ
Kur'an-ı Kerim Okuyan Bir Gencin Hikayesi
Bir genç hafızlığını tamamlarken her gün sabaha kadar Kur'an'ı
hatmeder.Bundan dolayı da sabah derslerine yorgun ve bitkin
olarak çıkar. Durumu öğrenen hocası Kur'an'ı bu şekilde okumasını
arzu etmediği için bir gün onu karşısına alır ve:
-''Evladım! Biliyorsun Kur'an, indiği gibi okunmalıdır . Bu gece sen
Kur'an'ı ,karşın da ben varmışım gibi oku.''
9. Genç gider ve Kur'an'ı hocasına okuyormuş gibi okur.Sabah huzura
geldiğinde :
-''Efendim, bu gece yarısına kadar Kur'an'ın ancak yarısını
okuyabildim.''der.
Bunun üzerine hocası :
-''Pekala bu gecede EFENDİMİZ'E okuyor gibi oku!''emrini verir.
Talebe şaşkınlık ve heyecan içinde Nebiler Serveri'nin huzurun da
olduğu düşüncesiyle o gece daha dikkatli okur .Ertesi gün de
üstadına Kur'an'ın ancak dörtte birini okuyabildiğini söyler.Üstadı
talebesindeki manevi yükselişi görünce :
-''Bugün de o emin melek Cebrail'in Efendimiz'e (S.A.S.)tebliğ ettiği
anda dinliyor gibi oku!''der.
Talebesi ertesi gün :
-''Vallahi üstadım, bugün ancak bir sure okuyabildim.'' der.
Üstadı son adımı atar:
-''Evladım! Şimdide onu binlerce hicabın verasında bulunan Yüce
Rabbimiz'in huzurunda okuyor gibi oku!Düşün ki O seni dinliyor ve
Kur'an'ı senle mukabele ediyor!''
Talebe ertesi gün gözyaşları içinde üstadına gelir ve şöyle der :
-''Üstadım! Fatiha'dan başladım ilk ayetleri okudum;ama 'İyyake
na'budu'demeye bir türlü dilim varmadı.Çünkü 'Sadece sana kulluk
yaparım!' diyemedim.''
Allahım! Bizleri sadece sana kulluk edenlerden eyle..
İlgili Sohbet
https://www.youtube.com/watch?v=j2-M9-L_VFU