1. NEGATİF DIŞSALLIKLARIN ÇÖZÜMÜNE ALTERNATİF ÖNERİ:
COASE TEOREMİ
Prof. Dr. Coşkun Can Aktan
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan hazırlanarak hazırlanmıştır.
Coşkun Can Aktan, Mülkiyet Hakları İktisadı, Divan Kitabevi,
2019.
Sunumu Hazırlayan: Hilal Balcı
2. • Nobel Ekonomi Ödülü sahibi
Ronald Coase çalışmalarında
dışsallık problemine genel bir
çözümün olanaksız olduğunu
öngörür. Devlet, uygulayacağı
düzenlemelerde piyasanın
etkin çalışıp çalışmamasını
düşünmemektedir.
Ronald Coase
3. Geleneksel yaklaşım yapılan tercihin
doğasını anlamak konusunda yetersiz
kalmıştır. Eğer A’nın B’ye zarar verdiği bir
durum söz konusu ise o zaman A’nın
faaliyetleri nasıl sınırlandırılabilir? sorusu
üzerinde durulmuştur. Fakat bu yanlıştır.
Karşılıklı bir ilişkiden söz ediyoruz. B’nin
zarar görmemesi için bu defa A’ya bir
maliyet yüklüyoruz. Sorulması gereken asıl
soru şudur: A’nın B’ye zarar vermesine
ya da B’nin A’ya zarar vermesine
izin verilmeli midir?
4. Kamusal regülasyonlarla ilgili
olarak Arthur Pigou, tarafların
karşılıklı anlaşma yolunu
düşünmediği ya da analizine dahil
etmediği için kamunun meşru
müdahalesini zorunlu kılmıştır.
Ronald Coase ise bu konuda işlem
maliyetlerinin olmadığı bir piyasada
devlet düzenlemesine gerek olmadığını,
piyasa içi aktörlerin kendi aralarında
müzakere sayesinde bu konuyu
çözebileceğini ve devlet müdahalesinin
her zaman istenilen sonuçları
vermeyeceğini ifade etmiştir.
5. Kişilerin müzakere etmesi ya da
en azından katlandıkları negatif
dışsallıklar için aralarında
çözüm arayışına girmesinin
işlem maliyetleri açısından
farklılaşması söz konusudur.
Örneğin, siyanürle altın arayan bir
şirketin çevredeki kaynaklara çeşitli
zararlı maddeler boşalttığı
düşünüldüğünde; çevrede
yaşayanlan kişilerin negatif
dışsallıklara maruz kaldığı
görülebilir.
Pigou bu konuda mutlaka bir
düzenlemeyi öngörerek tarafların
vergisel maliyetlere katlanması
sonucu çevreye verilecek olan
zararın telafisinin mümkün
olabileceğini benimsemiştir.
Coase, devlet düzenlemesine
gerek kalmadan mülkiyet
haklarının açıkça tanımlanması
halinde söz konusu problemin
çözülebileceğini vurgulamıştır.
6. “Sosyal Maliyet Sorunu” başlığını çalışmasında ele alınan başlıca önemli hususlar şunlardır:
Sosyal Maliyet Sorunu
➢ Zararlı etkiler karşılıklılık niteliğine sahip olduğu için yalnızca bir taraf
zararın sorumlusu olarak belirlenemez.
➢ Zararlı etkilerin yol açtığı sorunları çözerken amaç üretim değerini maksimize etmek
olmalıdır.
➢ İşlem maliyetleri olmadığında, taraflar arasında gerçekleşen işlemler başlangıçtaki yükümlülük
dağılımını dikkate almaksızın üretim değerini maksimize edecek şekilde sonuçlanır.
➢ İşlem maliyetleri taraflar arasında gerçekleşecek olan pazarlığı engelleyecek kadar yüksek
olabilir. Bu durumda çeşitli çözüm önerileri arasında üretim değerini maksimize edecek olan
seçilmelidir.
7. Coase, fiyat mekanizmasının etkin çalışmasını
engelleyen dışsallıkların işlem maliyetleri üzerine etkisine
odaklanmış ve mülkiyet hakkı dağılımının işlem
maliyetlerinin nasıl paylaşılacağını belirlediğini tespit
etmiştir.
Piyasada dışsal maliyetler her zaman
var olacaktır ve ortaya çıkacaktır; ancak
bu dışsal maliyetlerin kamusal
regülasyonlara başvurularak ortadan
kaldırılması ilave işlem maliyetleri
ortaya çıkaracaktır. Mümkün olduğu
ölçüde piyasanın kendi kendine
çözümler bulması daha rasyoneldir.
▪Dışsallıkların çözümü
konusundaki bu teorik
yaklaşımının ana
mesajını anlamak
önemlidir
8. Ronald Coase’un bu görüşleri;
➢ Hukuk ve İktisat Yaklaşımı (Law and Economics Approach)
➢ Yeni Kurumsal İktisat (New Institutional Economics)
adı verilen yeni disiplinlerin doğuşuna imkan sağlamıştır.
9. Coase’un dışsallıkların çözümünde faydalı
olacağını düşündüğü uygulamalar
Negatif dışsallığın çözümünde
mağdur-fail ilişkisi yaratıp salt
hukuki perspektiften bakmak
yetersizdir.
İşlem maliyetlerinin olmadığı
müzakere yapılabilir bir
ortamda taraflar rasyonel bir
çözüm yolu bulabilir.
Ortaya çıkan sorunların çözümünde
tarafların hukuki durumlarıyla
birlikte genel ekonomideki
verimlilik ve etkinliğin de
düşünülmesi gereklidir.
İşlem maliyetlerinin söz konusu
olduğu durumlarda ise taraflar
hukuki ve ekonomik açıdan en etkin
çözümü piyasa dinamiklerine
olumlu katkı yapacak şekilde
seçeceklerdir.
Muhataplar arasında en
etkin çözümün elde
edilmesinde caydırıcı ya
da tazmin edici cezalar
yükleyen bir otoriteden
ziyade tarafların fayda-
maliyet analizleri
çerçevesinde bir yol
bulabilmesi daha
doğrudur.
10. Coase teorisi, mülkiyet haklarının açık ve net bir şekilde tanımlandığı sistemde,
taraflar arasında işlem maliyetinin olmadığı ve buna ek olarak tam enformasyonun
kabul gördüğü toplumda piyasa yapısının kendiliğinden negatif dışsallıklara çözüm
bulabileceği prensibine dayanır.
11. “Coase Teoremi” özünde piyasa başarısızlığı teorisine karşı geliştirilmiş
bir yaklaşımdır. Coase, neo-klasik iktisadın piyasa başarısızlığı teorisini
belki de ilk eleştiren iktisatçıların başında gelmektedir.
Coase, kamusal regülasyonların maliyetini pekala bildiği için sorunu basit
bir “piyasa başarısızlığı” olarak adlandırıp, devlet müdahaleciliğini
önermenin yanlış olduğu görüşünü savunmuştur.
13. ,
“Sıfır işlem maliyeti” düşüncesine karşı çıkmış
ve taraflar arasında açık, serbest ve adil
kurallara dayalı bir süreç var olduğu sürece
sonuç etkin olacaktır düşüncesini
savunmuştur. Önemli olan gönüllü mübadele
ve anlaşmadır; bu çerçeve içinde işlem
maliyetleri önemsizdir ve tarafların en uygun
kuralı bulmak konusunda çaba içinde
olacakları tabiidir.
Nobel Ekonomi Ödülü sahibi
James M. Buchanan
14. Nobel Ekonomi Ödülü sahibi
George Stigler
“Sosyal Maliyet Problemi” makalesini
kapsamlı bir hale getirerek piyasa dengesi
üzerine uyarlamıştır. Aktörler arasında
oluşabilecek işlem maliyetlerinin hukuksal
altyapı ile çözülebileceğini böylece piyasa
ekonomisinin tam rekabet şartlarında etkin
işleyeceğini önermiştir.
15. “Coase’un Maliyeti” adlı çalışmasında Coase
teoreminin tüm koşullarının gerçekleşmesi
halinde bile sekteye uğrayabileceğini
söylemiştir. İşlem maliyetlerinin sıfır olduğu bir
ortamda taraflardan birinin stratejik
davranması düşünüldüğünde uzlaşmayı kabul
etmeme olasılığı Coase teoremini işlemez hale
getirebilecektir.
Robert Cooter
16. Müzakerelerde aktör sayısının artmasıyla
birlikte karşılaşılabilecek olan durum Coase
teoremine yöneltilen bir diğer eleştiridir.
Tarafların uzlaşmayı kabul etmesinin
ekonomik açıdan sonucunun Pareto
optimumuna denk geldiğini öne süren
yazarlar, katılımcıların menfaatlerini
maksimize ettiğini varsayarlar. Analizleri
neticesinde müzakereler sırasında oluşan
dışsal ekonomiler ve ölçek ekonomilerinin
maliyetleri firmaların uzlaşmadan
çekilmesine yol açmıştır.
Coase teorisinin
statik bir analiz
grubunda etkinliği
varolabilirken taraf
sayısının arttığı
dinamik
konjonktürde etkili
olamayacağı
savunulmuştur.
17. Mülkiyet haklarının başlangıçta ekonomik
etkinlikten uzak olarak dağılıtılması kaynak
dağılımını bozucu etki yaratmaktadır. Bir sonraki
dağılıma kadar olan süreç verimliliği doğrudan
etkilemektedir. Coase’un dikkate almadığı bu
hususu dikkatle incelemiş ve çözümü piyasa
yapısının içinde bulmuştur. Eksik enformasyon
ve hukuki şartların işleyemediği hallerde
mülkiyet haklarının optimal bedel ödemek
isteyen taraflara tahsis edilmesini önermiştir.
Richard A. Posner