''Sosyal bir bilim alanı olarak kamu maliyesinin ele alınışı, tarihsel açıdan farklı yaklaşımları da beraberinde getirmiştir.
Bu yaklaşımlar, kamu maliyesinin kapsamı itibarıyla hangi açılardan belirlendiğine ilişkindir.
Kamu maliyesine; bir kısmı geleneksel nitelikte olan ve günümüzde işlevlerini büyük ölçüde kaybetmiş bulunan, bir kısmı ise geçerliliğini günümüzde sürdüren çeşitli yaklaşımlarda bulunulmuştur...''
This document provides an overview of the rise and development of paternalism. It discusses how paternalism emerged from hierarchical social structures like the family unit or tribe, where authority figures like fathers or leaders exercised power and control over subordinates. It notes how concepts like patriarchy, paternalism and patrimonialism describe such top-down relations. The document also examines the distinction between benevolent and exploitative forms of paternalism, and how thinkers like Kant and Mill critiqued paternalism for limiting individual freedom and autonomy.
''Sosyal bir bilim alanı olarak kamu maliyesinin ele alınışı, tarihsel açıdan farklı yaklaşımları da beraberinde getirmiştir.
Bu yaklaşımlar, kamu maliyesinin kapsamı itibarıyla hangi açılardan belirlendiğine ilişkindir.
Kamu maliyesine; bir kısmı geleneksel nitelikte olan ve günümüzde işlevlerini büyük ölçüde kaybetmiş bulunan, bir kısmı ise geçerliliğini günümüzde sürdüren çeşitli yaklaşımlarda bulunulmuştur...''
This document provides an overview of the rise and development of paternalism. It discusses how paternalism emerged from hierarchical social structures like the family unit or tribe, where authority figures like fathers or leaders exercised power and control over subordinates. It notes how concepts like patriarchy, paternalism and patrimonialism describe such top-down relations. The document also examines the distinction between benevolent and exploitative forms of paternalism, and how thinkers like Kant and Mill critiqued paternalism for limiting individual freedom and autonomy.
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
İŞLEM MALİYETLERİ İKTİSADI
1. İŞLEM MALİYETLERİ İKTİSADI
PROF.DR.COŞKUN CAN AKTAN
Bu sunum aşağıdaki kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır.
Coşkun Can Aktan, Mülkiyet Hakları İktisadı: Ankara: Divan Kitabevi, 2019.
Sunumu Hazırlayan:Volkan İlgen
2. Neo-klasik iktisat teorisinde maliyet denildiğinde bundan firmaların kuruluş
giderleri ve firmaların faaliyetlerine paralel olarak artan diğer maliyetler
anlaşılırdı.
Avusturya iktisadı “marjinal maliyet”; teorik refah iktisadı ise “dışsal
maliyet”, “içsel maliyet” vs. kavramlarını geliştirerek maliyetler teorisine
katkılar sunmuşlardır.
I.GİRİŞ
3. İşlem maliyeti kavramı ise Nobel
Ekonomi ödülü sahipleri Ronald
Coase ve Oliver Eaton Williamson’un
iktisat bilimine armağan ettiği bir
kavramdır. Coase ve Williamson
öncesinde işlem maliyetleri bir
organizasyon maliyeti olarak dikkate
alınmamış ve gözardı edilmiştir.
Oysa, işlem maliyetleri; iktisadi
anlamda etkinsizlik, verimsizlik, israf,
savurganlık ve refah kaybıdır. Coase ve
özellikle Williamson iktisat biliminin nihai
gayelerinden birisi olarak kabul edilen
etkinlik amacına yönelik olarak işlem
maliyetlerinin önemi üzerinde durmuşlar
ve işlem maliyetleri iktisadı adı verilen
bir disiplinin doğuşuna öncülük
etmişlerdir.
Coase’un bu alana katkıları sınırlıdır ve
asıl katkı Coase’dan ilham alarak bu
disiplinin doğuşuna liderlik yapan
Oliver Williamson’dur. Bu çalışmada
Oliver Williamson’un işlem maliyetleri
iktisadına katkıları incelenmektedir.
4. II. İŞLEM MALİYETLERİ İKTİSADININ DOĞUŞU "Ronald Coase, 1937 yılında
yayınlanan klasik ‘firmanın
doğası’ başlığını taşıyan
makalesinde firma ve piyasa
organizasyonu
çalışmalarında işlem
maliyetleri kavramını ilk
gündeme getiren kişidir.”
Oliver E. Williamson
Yeni Kurumsal İktisat
okulunun önemli isimlerinden
biri olan Ronald Coase iki
makalesi ile çeşitli disiplinlere
ışık tutan görüşler ortaya
koymuştur. Coase, 1937
yılında kaleme aldığı “The
Nature of the Firm” ve 1960
yılında yayınladığı “The
Problem of Social Cost”
adını taşıyan makalelerinde
geleneksel neo-klasik
iktisada ciddi eleştiriler
yönelterek iktisat biliminin
ayrı bir yolda ilerlemesine
imkan sağlamıştır.
5. Coase’un görüşleri
çerçevesinde “Mülkiyet
Hakları İktisadı” ve “İşlem
Maliyetleri İktisadı” adı
verilen iki kardeş disiplin
doğmuş ve bu disiplinler
hukuk
ve iktisat yaklaşımı içinde
önemli birer araştırma
alanı
haline gelmişlerdir.
6. İşlem maliyetleri iktisadının çıkış
noktası Coase’un 1937 tarihli
çalışmasıdır. Coase, “Firmanın
Doğası”başlığını taşıyan
makalesinde şu can alıcı sorusu ile
iktisat biliminde pek çok yeni
araştırmanın kapılarını aralamıştır:
“Ekonomide her şey
piyasa ve piyasanın
görünmez eli olan
fiyat mekanizması
tarafından organize
ediliyorsa, firmalara
neden ihtiyaç
vardır?”
7. Coase, piyasadaki üretimin tek belirleyicisinin fiyat mekanizması
olmadığını, piyasadaki firmaların üretim çatısı altında kendilerine has
belli karar ve politikaları olduğuna dikkat çekmiştir. Piyasanın temel
varsayımını en düşük maliyetlerle en verimli sonuçlar alınmasına
bağlayan Coase, piyasayı oluşturan mikro örgütlerin yani firmaların
varoluş amacının “işlem maliyetlerini” asgariye indirmek olduğunu ifade
etmiştir.
Coase’a göre ekonomi kendiliğinden işler haldedir. Firmaların
piyasada var olabilmesinin en önemli kriteri fiyat mekanizmasına
uygun politika üretebilmesidir. Coase firmaların varoluş sebebini
açıklarken işlem maliyeti kavramını fiyat mekanizmasının elde
edilmesinde katlanılan her türlü maliyet olarak açıklamıştır.
Coase’a göre firmaların misyonu fiyat mekanizması sürecinde
katlanılacak her türlü maliyetin yani işlem maliyetlerinin en uygun
seviyeye çekilmesini sağlamaktır.
8. .
Coase sözleşmeleri
piyasadaki aktörlerin “belli bir
bedel karşılığında bazı işlemleri
yapma ya da yapmama
tahahhüdü vermesidir” şeklinde
açıklamıştır. Coase firma içinde
bir düzen olduğunu ve firmada
çalışanların belli hiyerarşik kalıplar
çerçevesinde iş yaptıklarını öne
sürmektedir. Firmadaki işçilerin
nerede çalışacağına, ne iş
yapacağına fiyat mekanizması
değil, firmanın sahibi yani
yönetimi elinde bulunduran karar
vermektedir.
9. Coase, “Firmanın Doğası”makalesindeki bu değerlendirmeleriyle
piyasa ve firma kavramlarının birbirinden ayrı unsurlar olduğunu
öne sürmüştür. Coase, firmaların piyasanın yapamadığını
yapabilen ve işlem maliyetlerini en aza indirme misyonuyla
donatılan bir organizasyon olduğuna vurgu yapmıştır.
10. Coase’un bu düşünceleri bir
başka Nobel Ekonomi Ödülü
sahibi Oliver Williamson
tarafından kapsamlı bir şekilde
geliştirilmiştir. Kısmen eleştiri
sunduğu nokta Coase’un
değerlendirmelerinin genel ve
teori olarak kaldığıdır. Coase’un
görüşlerinde yer alan “sıfır işlem
maliyeti ” ütopyası her zaman
bir sorgu noktası olmaktadır.
11. Ancak genelde Williamson’ın ilham aldığı nokta Coase’un piyasa ve
firma arasında yaptığı farklılıkların değerlendirilmesidir. Firma içinde
oluşan güç dengeleri ve karar alma mekanizmalarının temelinde
maliyetler olduğunu vurgulayan Williamson, İşlem Maliyetleri
İktisadı’nın bir disiplin olarak ortaya çıkmasında çok önemli bir rolü
üstlenmiştir.
12. “Firmanın Doğası adını
taşıyan makalemde ifade
etmiş olduğum işlem
maliyetleri kavramı o haliyle
kullanışsız ya da kullanımı
sınırlı bir haldeydi. Ancak
Oliver Williamson bu
kavramı operasyonelize
ederek işlem maliyetlerini
bir teori haline getirmiştir.”
Coase, 1991 yılındaki Nobel
Ekonomi Ödülü konuşmasında
Williamson’a yönelik övgü dolu
şu sözleri ifade etmiştir:
13. IV. DEVLET MÜDAHALECİLİĞİ VE İŞLEM MALİYETLERİ
Neoklasik iktisatçılar ya da teorik
refah iktisatçılarına göre piyasa
ekonomisi çeşitli sebeplerden dolayı
başarısızlığa uğramaktadır. Piyasada
etkin bir rekabet ortamının
sağlanamaması dolayısıyla ortaya
çıkan tekelleşme bir piyasa
başarısızlığıdır. Kaynak dağılımında
oluşan etkinsizlik piyasa aktörleri
arasında bir adaletsizliği
perçinlemektedir. Krizlerin yarattığı
bunalım ve konjonktürel sorunlar yine
piyasalarda başarısızlıklar ortaya
çıkarmaktadır.
14. ✓Keynezyenler, piyasa başarısızlığına
yönelik devlet müdahaleciliğini
savunmaktadırlar.
✓Keynezyenlere göre gelir ve servetin
dağılımı adil bir şekilde
gerçekleşmeyebilir.
✓Keynezyenlere göre ekonomik
istikrarsızlıklar piyasada “görünmez el”
gibi bir varsayımla çözülemez.
✓Mutlaka bu çözümlemeleri ele
alacak devlet gibi bir organizasyona
ihtiyaç vardır.
✓Özetle, neoklasik ve Keynezyen
iktisatçılar devlet müdahaleciliğini
savunmaktadırlar.
15. Devletin piyasaya
müdahalesi ve piyasa
oyuncularından biri
gibi davranışlarda
bulunması bazı
sonuçları kaçınılmaz
şekilde ortaya
çıkarmıştır.
Hukuk ve İktisat dipilininin
önemli okullarından biri
olan Virginia Politik İktisat
Okulu, neoklasik ve
Keynesyen iktisatçıların
görüşlerini eleştirmişler ve
“devlet başarısızlığı” adı
verilen bir teori
geliştirmişlerdir.
Virginia Politik İktisat
Okulu’nun ana öğretisi
olan kamu tercihi teorisine
göre piyasanın
başarısızlıkları kadar devlet
müdahaleciliği de vahim
başarısızlıklara sebep
olabilmektedir.
16. Piyasalar üzerinde gerçekleşen bir devlet
müdahaleciliği devlete bir işlem maliyeti
yüklemektedir. Bu işlem maliyetleri şu
şekilde gözlemlenir :
Devletin bir politika üretmesi, regülasyonlarını uygulaması ve sürdürülebilir
kılması en başta idari bir maliyet yükler. Bu idari maliyetler fiziki altyapı ve
personel harcamalarına yönelik hususları içinde barındırır.
Devletin ekonomide hem kuralları koyması hem de bir oyuncu olarak
hareket etmesi piyasa için uyum maliyetleri ortaya çıkarır. Bu uyum
maliyetleri firmalar için işlem maliyetleri ve enformasyon maliyetleri
oluşturur.
Firmalar ve piyasalar ekonomik faaliyetlerinin yanında kamusal
regülasyonlara uyum için önemli bir zaman, personel ve maddi varlık
ayırırlar. Bu uyuma harcadıkları maliyetlerden biri de bu sebeple fırsat
maliyetleridir. Bu fırsat maliyetleri idari ve işlem maliyetlerinin toplamıdır.
Politik yozlaşmanın önemli sonuçlarından biri olan rant kollama maliyeti
ise devlet eliyle çeşitli ayrıcalıklara sahip olanların kaynak kullanımında
yarattıkları olumsuzlukları işaret eder.
17. Kamu tercihi teorisyenlerine göre devlet
mekanizmasını yönetenlerin fırsatçı
davranmaları mümkündür. İktidarını elinde
bulunduranlar kendilerinin ve çevrelerinin
özel çıkarlarını maksimize etmek gayesiyle
rant kollama maliyeti yaratabilirler. Aynı
zamanda büyüyen devlet piyasalar
üzerinde hukuki, idari ve ekonomik
regülasyonlarla baskı yaratabileceğinden
işlem maliyetlerinin inanılmaz seviyelere
çıkmasına sebebiyet verebilir.
18. Williamson’ın işlem maliyetleri iktisadına önemli
katkılarından biri olan “varlığın kullanım değeri”
devlet müdahaleciliği açısından da önem arz eder.
Devletin mal ve hizmet sunumu ile yatırım
harcamalarının büyük çoğunluğunu sözleşmeler
oluşturur. Bu sözleşmelerin hukuki kapsamı, edimlerin
ve taahhütlerin belirliliği ve sözleşmelerin denetimi
işlem maliyetleri iktisadının ilgisini çeker.
19. Vekalet teorisi gereğince kamusal malın
etkinliği bile sorgulanırken kamusal işlemlerin
yürütülmesinde yapılacak sözleşmelerin
kimlerle, hangi edimlerle ve taahhütlerle ve
sözleşmelerin denetlenmesi mevzuları tam bir
belirsizliktir. Özellikle yatırımların konusu varlığın
kullanım değerinin yüksek olduğu durumlara
sebebiyet veriyorsa uzun dönemli kamusal
yatırımlarda işlem maliyetlerinin yüksek
olabileceği tahmin edilmektedir.
Kamu tercihi teorisyenlerinin varsayımları dikkate alındığında kamusal bir mal
ve hizmetin sağlanmasında iktidar ve bürokratlar özellikle rüşvet, nepotizm ve
kronizm, hizmet kayırmacılığı, politik yandaşlık, lobicilik ve rant kollama
faaliyetlerine çanak tutarsa bu işlem maliyetlerinin varlık kullanım değeri
üzerinden büyük işlem maliyetleri yaratması kaçınılmazdır.
20. V. İŞLEM MALİYETLERİNİN ÖNEMİ VE İŞLEM MALİYETLERİNİN
AZALTILMASININ SAĞLAYACAĞI YARARLAR
İşlem maliyetleri iktisadı başta
Coase ve Williamson’ın
katkıları ile hukuk ve iktisat
yaklaşımının önemli bir
araştırma alanı haline gelmiştir.
İşlem maliyetleri iktisadı,
hukuki bir açıdan bakıldığında
en başta mülkiyet hakları ile
doğrudan ilişkilidir. Mülkiyet
haklarının etkin bir şekilde
korunduğu bir ekonomik
düzende işlem maliyetleri de
azalmış olur.
21. İşlem maliyetleri iktisadının
önemini vurguladığı bir diğer
konu sözleşmelerin analizidir.
Ülkelerin özellikle ticaret hukuku,
borçlar hukuku ve icra-iflas
hukuku gibi doğrudan ticaretin
düzenlenmesine yönelik
kurallarının işlem maliyeti
yaratmayacak şekilde
oluşturulması büyük önem taşır.
Piyasada güveni tesis edebilecek
ve taraflar arasında haksız
kazanç sağlama imkanını
getirecek hukuk kuralları titizlikle
seçilmelidir.
22. İşlem maliyetleri iktisadının öneminin anlaşılmasını sağlayan bir
diğer konu yönetim bilimine yaptığı katkılardır. Neoklasiklerin
görüşlerinin tersine hukuk ve iktisat teorisyenleri piyasadaki
belirsizlik durumlarının, işlemlerin karmaşıklığının ve buna bağlı
olarak gelişen uyuşmazlıkların yarattığı işlem maliyetlerinin nasıl
giderileceğine dair çalışmalar yürütmektedirler. Ekonomide
etkinliği sağlanmasının ana koşullarından biri firmaların yönetim
yapılanmasıdır.
23. İşlem maliyetleri iktisadı, haksız rekabetin oluşmasında ve hakim durumdan
fayda sağlama gibi durumlarda neden-sonuç ilişkisinin kurulmasına yardımcı
olan ve piyasaya güvenin nasıl tesis edileceğini göstermede bir araçtır.
Varlık kullanım değerinin yüksek olduğu bir durumda sözleşmede menfaat
üstünlüğünü elde eden tarafın bir rant sağlaması kaçınılmazdır.
Menfaati bir şekilde sekteye uğrayan taraf hakim tarafta olan firma ya da
organizasyon yüzünden ekonomik gücünü kaybedebilir.
Fırsatçı eylemlerin görüldüğü bu durumlarda bir teminat aracı olarak daha
en başından işlem maliyetlerinin düşünülmesi firmalar arasında güvenin tesis
edilmesine fayda sağlayacaktır.
24. İşlem maliyetleri iktisadında maliyetleri azaltmanın en
önemli sonucu etkinliktir. Bu etkinliği sağlamaya giden
yolda şu hususlar önem taşır:
Piyasa ekonomisinde firma ve piyasa ayırımı değerlendirildiğinde
firmalar işlem maliyetlerini gözönünde bulundurmalıdılar. Bir mal
ve hizmetin üretilmesi ya da temin edilmesinde hammaddenin
kalitesi ve fiyatı, tedarik edilmesi, personel giderleri, piyasada
ürün ve hizmetin dağılımına mutlak suretle dikkat edilemelidir.
Bunun neticesinde firma bir karar verir; ya kendi üretir ya da
piyasadan alır. Outsourcing ya da fason üretim gibi
uygulamalarla firmanın etkinliği arttırılabilir.
25. Firmalar piyasaya göre
doğası gereği daha
küçük, işveren-işçi
kalıbından dolayı emir-
komuta zincirine daha
yatkın ve organizasyonel
planlaması işbölümüne
daha uygun
organizasyonlardır. Bu
sebeple işlem
maliyetlerinin
azaltılmasında firmalar
fiyat mekanizmasının elde
edilmesindeki bilgiye
yönelik yatırımlarını
artırmaktadır. Bilginin elde
edilmesiyle işlem
maliyetleri azalacağı gibi
ürün ve hizmet üretiminde
optimal kararlar
alınacaktır.
26. Belki de işlem maliyetlerinin oldukça negatif olarak
görüldüğü alan kamu kesimidir. Devletin büyümesi ve
devlet bürokrasinin genişlemesi işlem maliyetlerinin
artmasının en önemli sebebidir. Devlet yönetimlerinin
sahip-vekil ilişkisinden doğan verimsizliği, iktidar, bürokrasi,
baskı ve çıkar gruplarının devletin büyümesinden
sağladığı rantlar kamu kesiminde hantal bir yapının
oluşmasına neden olur. Bürokrasi ve kırtasiyecilik
maliyetlerinden arındırılmış, görev ve sorumluluk alanları
önceden çizilmiş bir sınırlı devlet modeli işlem maliyetlerini
azaltmakta yarar sağlayabilir.