SlideShare a Scribd company logo
1 of 22
Download to read offline
MUTLAKİYETÇİLİK DÖNEMİNDE
FRANSA’DA UYGULANAN BAZI
KEYFÎ VE TUHAF VERGİLER
Bu Sunum Şu Kaynaktan Yararlanılarak Hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Vergi Devleti, İstanbul: Divan Kitap, 2020.
Sunumu Hazırlayan : Emir Sezgin
PROF.DR. COŞKUN CAN AKTAN
– Voltaire
“… Hükümdarın emirlerinin yorumlayıcısı olan
vergi memuru, vatandaşların servetleri üzerinde
canı istediği şekilde kalem oynatmaya kalkar.”
– Montesquieu
• “Bundan başka, rahat rahat yaşasınlar diye köy papazlarına da yeter sayıda
kırk ecu verilmesini istiyordu: "Bir papazın, üç demet ot için kilisesine
gelenlerle çekişmesi, eyaletin onu iyi bir şekilde beslememesi, doğrusu ya
yürekler acısı bir şey, diyordu. Papazların hemen her zaman, efendileriyle
mahkemelik olması çok ayıp; Aslı astarı olmayan haklarla ondalık için öteden
beri ileri sürdükleri iddialar insanın onlara borçlu olduğu saygısını yok ediyor.
 Örneğin, Aydınlanma Çağının en önemli filozoflarından olan Voltaire
mutlakiyetçilik döneminde ağır, haksız, keyfî ve adaletsiz vergileri şu şekilde
özetliyor:
▪ ...Memurlara onda biri, lira başına iki sou'yu, haracı, şahsi vergiyi verdikten,
askerleri evinde yatırıp besledikten, bunların evlerinin yeniden satın alınması için
para verdikten sonra zavallı çiftçi, bahtsız adam, ürününün onda birini elinden alan
papazı bir kurtarıcı geziyle değil, geri kalan bir parça derisini de yüzmeye gelen bir
cellât gözüyle görür. Tanrısal bir hakla onuncu buğday demetini elinden aldıkları
zaman, bu demeti yetiştirmek için neler sarf ettiğini hesaplamayan o şeytanca
işkenceyi elbette o da duyar. Kendisiyle ailesi için elinde kalan nedir? Gözyaşları,
kıtlık, maneviyat bozukluğu, ümitsizlik değil mi? Zavallı adam böylece yorgunluktan,
sefaletten ölür gider. Eğer vilâyet papaza aylık verse, o vakit köy halkı onu düşman
gözüyle değil dost gözüyle görür."
XIV. Louis ve onun döneminde maliye
bakanı görevinde bulunan Jean
Baptiste Colbert (1619-1683) Fransız
vergi devletinin tarihteki iki önemli
temsilcisidir.
Eski Fransa’da mutlakiyetçilik denildiğinde
akla ilk gelen isim Louis-Dieudonné de France
veya çok bilinen adıyla XIV. Louis (1638 -
1715)’dir. Fransa'nın en uzun süre tahtta kalan
kralıdır ve 1643-1715 yılları arasında 72 yıl
Fransa krallığı yapmıştır. “Devlet benim”
(l'État c'est moi) sözünün sahibi bu kral
Fransa'yı mutlak monarşiyle yönetmiştir.
• G. Rude, Fransız Devrimi adını taşıyan eserinde XIV. Louis ve Colbert
dönemindeki vergi devletinin durumunu şu sözlerle özetlemektedir:
“Fransız köylüleri ağır vergi yükü altında eziliyordu: Kilise’ye ödedikleri
yüzde onluk vergi ; gelirden ya da araziden devlete ödedikleri doğrudan
vergi , yüzde “yirmilik” gelir vergisi, insan başına kelle vergisi, tuz
vergisi ; Kilise’nin ya da aristokratların arazilerinde yaşayan köylülere
ödeme yükümlülüğü getiren örneğin nakit ödemeli feodal kira, ayni kira,
arazi alım satımından kaynaklanan vergiler de bu liste içinde yer
almaktaydı. Ayrıca yol yapımında zorunlu çalışma gibi hizmetler de
köylülerin yerine getirmek zorunda oldukları yükümlülükler arasındaydı.
…Köylü, arazi sahibi değilse ya da arazinin tam
kullanım hakkı yoksa senyörüne ait değirmeni,
şarap üretim atölyelerini, fırını kullandığında da
ödeme yapmak durumundaydı. Köylünün
statüsünün yanı sıra, üzerindeki vergi yükünün
ağırlığı bölgeden bölgeye büyük farklılıklar
göstermekteydi; bazı bölgelerde bu yük çok da ağır
değildi. Ancak yıllar içinde ortaya çıkan kötü hasat
ve ekonomik kriz dönemlerinde bu yükler tüm
köylüler için çok can sıkıcı ve dayanılmaz olmaya
başladı. Yüzyıl biterken sorun, kısa zamanda orta
sınıfları da kapsayacak biçimde büyüdü.”
• Hemen belirtelim Voltaire 1753 yılında XIV. Louis Çağı (Age of
Louis XIV) adını taşıyan bir de kitap yazmış ve mutlakiyetçiliğin ne
derece kötü bir yönetim olduğunu gözler önüne sermiştir. Voltaire söz
konusu eserinde şöyle demektedir:
Taille (Arazi Vergisi)
• Latince ve Fransızca kökenli “kesmek”,
“kesinti” anlamına gelen "taille" servet
üzerinden alınan bir dolaysız vergiydi.
Bu vergi 14. yüzyılda “fouage” olarak
adlandırılmaktaydı. Fransız devrimi
öncesinde, 1439 yılında VII. Charles
döneminde yürürlüğe konulan bu
vergiden soylular ve din adamları muaf
tutulmuştu.
CAPİTATİON (KELLE VERGİSİ)
Dixième ve Vingtième (Gelir Vergisi)
Fransız devrimi öncesinde gelir
üzerinden alınan ve orduyu destekleme
amacı olan önemli bir vergidir. 1710
yılında XIV. Louis döneminde yıllık
gelirin onda biri oranında alınan gelir
vergisi "dixième" olarak adlandırılırken,
1749 yılında bu vergi yıllık gelirin
yirmide biri oranında alınan "vingtième"
ile değiştirildi. Din adamları vergiden
muaf tutuldu. Halkın büyük tepkisine
rağmen uzunca yıllar boyunca devam
etti.
Gabelle (Tuz Vergisi)
Fransız devrimi öncesinde, 1341'de VI. Philip
döneminde uygulanmaya başlanan ilk kalıcı kraliyet
vergisidir. Söz konusu dönemde Fransa'nın bazı
bölgelerinde krallık tuz üretim tekeline sahipti, aynı
zamanda tuz satışını kontrol etmekteydi.
Krallık, "pays de grandes gabelles", "pays de petites
gabelles" ve "pays de quart de sel" olmak üzere üç gabelle
bölgesine ayrılmıştı. Bu bölgeleri "grenetier" ler
yönetiyordu. Tuz tüccarları tuzlarını greneteirlardan almak
ve sabit bir fiyattan satmak zorundaydı. Üretilen tuz
"greniers a sel" isimli krallık ambarlarına getirilerek
buradan dağıtılmaktaydı
Tüccarlar satacakları
tuzu krallık
ambarlarından
vergilendirilmiş şekilde
almaktaydı. Krallık
yasadışı tuz satışını
engellemek için
herkesin ortalama
ihtiyacı kadar tuzu
krallık ambarlarından
almasını zorunlu
tutmuştu.

Ancak, zamanla tüm halkı etkilediğinden (yemek pişirmek,
yiyecekleri korumak, peynir yapmak, hayvan yetiştirmek
vs.) ve tuz fiyatlarındaki aşırı bölgesel farklılıklar
yarattığından en nefret edilen ve en adil olmayan vergi
olarak değerlendirildi. Bu vergi zamanla halkın büyük
tepkisine neden oldu. Gabelle, Fransa'yı 1789 Devrimi'ne
götüren nedenler arasında sayılmaktadır.
Lods et ventes (Senyör Vergisi)
• Montesquieu Kanunların
Ruhu adlı eserinde bu vergi
hakkında şunları yazmıştır:
Lods et ventes vergisi, tımar
dâhilindeki arazilerden satın
alan kişilerin senyöre
ödemek zorunda olduğu bir
vergiydi. Mülkün değerinin
yüzde 12 ile yüzde 20'si
arasında bir miktar şeklinde
ödeniyordu.
• “Çok geçmeden tımarlar, tıpkı baba malı gibi
yabancılara da satılmaya başlandı. Bu yüzden
bütün krallığa yayılan bir vergi çıktı ortaya;
adına da lods et ventes vergisi dendi. Önceleri bu
vergiler keyfî ydi, fakat satış izni genel bir hal
alınca, her bölgede verginin miktarı tespit
edildi.”
AİDES (SATIŞ VERGİLERİ)
Sigara, şarap, bira ve
saire muhtelif tüketim
malları üzerinde konulan
bir vergiydi. İlk kez 1292
yılında "maltote" adı ile
VI. Philip döneminde
uygulanmaya başlandı.
Verginin toplanma amacı
o dönemki savaşları
finanse etmekti. XIV.
Louis döneminde bu kez
"aides" adı ile
uygulanmıştır.
Traites (Gümrük Vergisi)
"Traites", ihracat ve ithalat üzerinden alınan bir gümrük
vergisiydi. Verginin alınma amacı krallığın kendine
yeterliliğini sağlamak ve savaş dönemlerinde yaşanacak
kıtlığa karşı önlem almaktı.
Söz konusu verginin bir diğer amacı ise tahıl, şarap vs.
muhtelif malların ihracatının yasaklanması ve böylelikle
bölgenin geçimini sağlamaktı.
Fransa'da 1500'li yıllardan önce dış rekabet tehdit olarak
görülmemişken, Jean-Baptiste Colbert öncesi dönemde de
gümrük vergileri pek uygulanmamıştır. Ayrıca, krallık
içerisinde ticareti önemli şekilde engelleyecek ölçüde sayısız
gümrük bariyeri bulunmaktaydı

More Related Content

More from COSKUN CAN AKTAN

İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONUİKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONUCOSKUN CAN AKTAN
 
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?COSKUN CAN AKTAN
 
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİPATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİCOSKUN CAN AKTAN
 
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNEPATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNECOSKUN CAN AKTAN
 
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞIPATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞICOSKUN CAN AKTAN
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEMEİKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEMECOSKUN CAN AKTAN
 
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?COSKUN CAN AKTAN
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR? İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR? COSKUN CAN AKTAN
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?COSKUN CAN AKTAN
 
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİMATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİCOSKUN CAN AKTAN
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME... İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME... COSKUN CAN AKTAN
 
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZMEMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZMCOSKUN CAN AKTAN
 
EMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSATEMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSATCOSKUN CAN AKTAN
 
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZMİKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZMCOSKUN CAN AKTAN
 
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUNKEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUNCOSKUN CAN AKTAN
 
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİVERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİCOSKUN CAN AKTAN
 

More from COSKUN CAN AKTAN (20)

İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONUİKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
İKTİSAT VE MATEMATİK: İKTİSADIN MATEMATİZASYONU
 
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
İKTİSAT YOLUNU MU KAYBETTİ?
 
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİPATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
PATERNALİZMİN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ
 
PATERNALİZM
PATERNALİZMPATERNALİZM
PATERNALİZM
 
PATERNALİZM FELSEFESİ
PATERNALİZM FELSEFESİ PATERNALİZM FELSEFESİ
PATERNALİZM FELSEFESİ
 
PATERNALİZM TÜRLERİ
PATERNALİZM TÜRLERİPATERNALİZM TÜRLERİ
PATERNALİZM TÜRLERİ
 
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNEPATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
PATERNAL DEVLET VE ‘’İYİNİYETLİ’’ İYİLİKSEVERLİK DESPOTİZMİ ÜZERİNE
 
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞIPATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
PATERNALİZM: PATERNAL DEVLET ANLAYIŞI
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEMEİKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU  GENİŞLEME
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME
 
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
İKTİSAT NEREYE? QUO VADIS?
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR? İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
 
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
İKTİSAT NEREYE GİDİYOR?
 
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİMATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
MATEMATİKSEL FORMALİZM ÜZERİNE ELEŞTİRİ
 
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME... İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
İKTİSAT: DOĞA BİLİMLERİ’NE DOĞRU GENİŞLEME...
 
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZMEMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
EMPERYAL İKTİSAT: İKTİSAT BİLİMİNDE EMPERYALİZM
 
EMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSATEMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
EMPERYAL BİLİM: İKTİSAT
 
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZMİKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
İKTİSAT BİLİMİ, AKADEMİK TAYLORİZM VE AKADEMİK PLÜRALİZM
 
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUNKEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
KEYFİ-SINIRSIZ VERGİLEME VE YASAL SOYGUN
 
VERGİLEMENİN SINIRLARI
VERGİLEMENİN SINIRLARIVERGİLEMENİN SINIRLARI
VERGİLEMENİN SINIRLARI
 
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİVERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
 

MUTLAKİYETÇİLİK DÖNEMİNDE FRANSA’DA UYGULANAN BAZI KEYFÎ VE TUHAF VERGİLER

  • 1. MUTLAKİYETÇİLİK DÖNEMİNDE FRANSA’DA UYGULANAN BAZI KEYFÎ VE TUHAF VERGİLER Bu Sunum Şu Kaynaktan Yararlanılarak Hazırlanmıştır: Coşkun Can Aktan, Vergi Devleti, İstanbul: Divan Kitap, 2020. Sunumu Hazırlayan : Emir Sezgin PROF.DR. COŞKUN CAN AKTAN
  • 2. – Voltaire “… Hükümdarın emirlerinin yorumlayıcısı olan vergi memuru, vatandaşların servetleri üzerinde canı istediği şekilde kalem oynatmaya kalkar.” – Montesquieu
  • 3.
  • 4. • “Bundan başka, rahat rahat yaşasınlar diye köy papazlarına da yeter sayıda kırk ecu verilmesini istiyordu: "Bir papazın, üç demet ot için kilisesine gelenlerle çekişmesi, eyaletin onu iyi bir şekilde beslememesi, doğrusu ya yürekler acısı bir şey, diyordu. Papazların hemen her zaman, efendileriyle mahkemelik olması çok ayıp; Aslı astarı olmayan haklarla ondalık için öteden beri ileri sürdükleri iddialar insanın onlara borçlu olduğu saygısını yok ediyor.  Örneğin, Aydınlanma Çağının en önemli filozoflarından olan Voltaire mutlakiyetçilik döneminde ağır, haksız, keyfî ve adaletsiz vergileri şu şekilde özetliyor:
  • 5. ▪ ...Memurlara onda biri, lira başına iki sou'yu, haracı, şahsi vergiyi verdikten, askerleri evinde yatırıp besledikten, bunların evlerinin yeniden satın alınması için para verdikten sonra zavallı çiftçi, bahtsız adam, ürününün onda birini elinden alan papazı bir kurtarıcı geziyle değil, geri kalan bir parça derisini de yüzmeye gelen bir cellât gözüyle görür. Tanrısal bir hakla onuncu buğday demetini elinden aldıkları zaman, bu demeti yetiştirmek için neler sarf ettiğini hesaplamayan o şeytanca işkenceyi elbette o da duyar. Kendisiyle ailesi için elinde kalan nedir? Gözyaşları, kıtlık, maneviyat bozukluğu, ümitsizlik değil mi? Zavallı adam böylece yorgunluktan, sefaletten ölür gider. Eğer vilâyet papaza aylık verse, o vakit köy halkı onu düşman gözüyle değil dost gözüyle görür."
  • 6. XIV. Louis ve onun döneminde maliye bakanı görevinde bulunan Jean Baptiste Colbert (1619-1683) Fransız vergi devletinin tarihteki iki önemli temsilcisidir. Eski Fransa’da mutlakiyetçilik denildiğinde akla ilk gelen isim Louis-Dieudonné de France veya çok bilinen adıyla XIV. Louis (1638 - 1715)’dir. Fransa'nın en uzun süre tahtta kalan kralıdır ve 1643-1715 yılları arasında 72 yıl Fransa krallığı yapmıştır. “Devlet benim” (l'État c'est moi) sözünün sahibi bu kral Fransa'yı mutlak monarşiyle yönetmiştir.
  • 7. • G. Rude, Fransız Devrimi adını taşıyan eserinde XIV. Louis ve Colbert dönemindeki vergi devletinin durumunu şu sözlerle özetlemektedir: “Fransız köylüleri ağır vergi yükü altında eziliyordu: Kilise’ye ödedikleri yüzde onluk vergi ; gelirden ya da araziden devlete ödedikleri doğrudan vergi , yüzde “yirmilik” gelir vergisi, insan başına kelle vergisi, tuz vergisi ; Kilise’nin ya da aristokratların arazilerinde yaşayan köylülere ödeme yükümlülüğü getiren örneğin nakit ödemeli feodal kira, ayni kira, arazi alım satımından kaynaklanan vergiler de bu liste içinde yer almaktaydı. Ayrıca yol yapımında zorunlu çalışma gibi hizmetler de köylülerin yerine getirmek zorunda oldukları yükümlülükler arasındaydı.
  • 8. …Köylü, arazi sahibi değilse ya da arazinin tam kullanım hakkı yoksa senyörüne ait değirmeni, şarap üretim atölyelerini, fırını kullandığında da ödeme yapmak durumundaydı. Köylünün statüsünün yanı sıra, üzerindeki vergi yükünün ağırlığı bölgeden bölgeye büyük farklılıklar göstermekteydi; bazı bölgelerde bu yük çok da ağır değildi. Ancak yıllar içinde ortaya çıkan kötü hasat ve ekonomik kriz dönemlerinde bu yükler tüm köylüler için çok can sıkıcı ve dayanılmaz olmaya başladı. Yüzyıl biterken sorun, kısa zamanda orta sınıfları da kapsayacak biçimde büyüdü.”
  • 9. • Hemen belirtelim Voltaire 1753 yılında XIV. Louis Çağı (Age of Louis XIV) adını taşıyan bir de kitap yazmış ve mutlakiyetçiliğin ne derece kötü bir yönetim olduğunu gözler önüne sermiştir. Voltaire söz konusu eserinde şöyle demektedir:
  • 10.
  • 11.
  • 12.
  • 13.
  • 14. Taille (Arazi Vergisi) • Latince ve Fransızca kökenli “kesmek”, “kesinti” anlamına gelen "taille" servet üzerinden alınan bir dolaysız vergiydi. Bu vergi 14. yüzyılda “fouage” olarak adlandırılmaktaydı. Fransız devrimi öncesinde, 1439 yılında VII. Charles döneminde yürürlüğe konulan bu vergiden soylular ve din adamları muaf tutulmuştu.
  • 16. Dixième ve Vingtième (Gelir Vergisi) Fransız devrimi öncesinde gelir üzerinden alınan ve orduyu destekleme amacı olan önemli bir vergidir. 1710 yılında XIV. Louis döneminde yıllık gelirin onda biri oranında alınan gelir vergisi "dixième" olarak adlandırılırken, 1749 yılında bu vergi yıllık gelirin yirmide biri oranında alınan "vingtième" ile değiştirildi. Din adamları vergiden muaf tutuldu. Halkın büyük tepkisine rağmen uzunca yıllar boyunca devam etti.
  • 17. Gabelle (Tuz Vergisi) Fransız devrimi öncesinde, 1341'de VI. Philip döneminde uygulanmaya başlanan ilk kalıcı kraliyet vergisidir. Söz konusu dönemde Fransa'nın bazı bölgelerinde krallık tuz üretim tekeline sahipti, aynı zamanda tuz satışını kontrol etmekteydi. Krallık, "pays de grandes gabelles", "pays de petites gabelles" ve "pays de quart de sel" olmak üzere üç gabelle bölgesine ayrılmıştı. Bu bölgeleri "grenetier" ler yönetiyordu. Tuz tüccarları tuzlarını greneteirlardan almak ve sabit bir fiyattan satmak zorundaydı. Üretilen tuz "greniers a sel" isimli krallık ambarlarına getirilerek buradan dağıtılmaktaydı
  • 18. Tüccarlar satacakları tuzu krallık ambarlarından vergilendirilmiş şekilde almaktaydı. Krallık yasadışı tuz satışını engellemek için herkesin ortalama ihtiyacı kadar tuzu krallık ambarlarından almasını zorunlu tutmuştu.
  • 19.  Ancak, zamanla tüm halkı etkilediğinden (yemek pişirmek, yiyecekleri korumak, peynir yapmak, hayvan yetiştirmek vs.) ve tuz fiyatlarındaki aşırı bölgesel farklılıklar yarattığından en nefret edilen ve en adil olmayan vergi olarak değerlendirildi. Bu vergi zamanla halkın büyük tepkisine neden oldu. Gabelle, Fransa'yı 1789 Devrimi'ne götüren nedenler arasında sayılmaktadır.
  • 20. Lods et ventes (Senyör Vergisi) • Montesquieu Kanunların Ruhu adlı eserinde bu vergi hakkında şunları yazmıştır: Lods et ventes vergisi, tımar dâhilindeki arazilerden satın alan kişilerin senyöre ödemek zorunda olduğu bir vergiydi. Mülkün değerinin yüzde 12 ile yüzde 20'si arasında bir miktar şeklinde ödeniyordu. • “Çok geçmeden tımarlar, tıpkı baba malı gibi yabancılara da satılmaya başlandı. Bu yüzden bütün krallığa yayılan bir vergi çıktı ortaya; adına da lods et ventes vergisi dendi. Önceleri bu vergiler keyfî ydi, fakat satış izni genel bir hal alınca, her bölgede verginin miktarı tespit edildi.”
  • 21. AİDES (SATIŞ VERGİLERİ) Sigara, şarap, bira ve saire muhtelif tüketim malları üzerinde konulan bir vergiydi. İlk kez 1292 yılında "maltote" adı ile VI. Philip döneminde uygulanmaya başlandı. Verginin toplanma amacı o dönemki savaşları finanse etmekti. XIV. Louis döneminde bu kez "aides" adı ile uygulanmıştır.
  • 22. Traites (Gümrük Vergisi) "Traites", ihracat ve ithalat üzerinden alınan bir gümrük vergisiydi. Verginin alınma amacı krallığın kendine yeterliliğini sağlamak ve savaş dönemlerinde yaşanacak kıtlığa karşı önlem almaktı. Söz konusu verginin bir diğer amacı ise tahıl, şarap vs. muhtelif malların ihracatının yasaklanması ve böylelikle bölgenin geçimini sağlamaktı. Fransa'da 1500'li yıllardan önce dış rekabet tehdit olarak görülmemişken, Jean-Baptiste Colbert öncesi dönemde de gümrük vergileri pek uygulanmamıştır. Ayrıca, krallık içerisinde ticareti önemli şekilde engelleyecek ölçüde sayısız gümrük bariyeri bulunmaktaydı