2. YENİLİKLERİN YAYILIMI KURAMI
Yeniliklerin yayılımı kuramı, toplulukların
yenilikleri nasıl kabul ettiğini açıklamayı
amaçlamaktadır. Burada yenilikten kasıt; yeni
olarak tanımlanan herhangi bir fikir, davranış
veya nesnedir. Yeniliklerin yayılımı kuramı
sosyal değişim süreciyle ilgili üç değerli fikir
sunmaktadır:
-Yeniliklerin yayılması için niteliklerin ne
olduğu
-Birebir görüşmelerin ve akran ağlarının önemi
-Farklı kullanıcı kesimlerinin ihtiyaçlarını
anlama
3. YENİLİKLERİN YAYILIMI KURAMI
Bağıl avantaj
Ekonomik açıdan olması, sosyal prestij sağlaması, kullanıma elverişli olması ve memnuniyeti sağlaması
Mevcut değerler ve uygulamalar ile uyumluluk
Yeniliği benimseyecek bireylerin; değerleri, geçmiş deneyimleri ve ihtiyaçları ile yeniliğin algılanan uyumluluk derecesidir.
Değerler, normlar veya uygulamalar ile uyuşmayan bir fikrin yenilik olarak hızla benimsenmeyecektir.
Sadelik ve kullanım kolaylığı
Yeniliğin kullanım ve anlaşılabilirlik açısından algılanan zorluk derecesidir. Yenilikler daha anlaşılır olduklarında, dahahızlı
benimsenmekte bu yeniliğe uygun beceri ve anlayışlar daha hızlı bir şekilde geliştirilebilmektedir.
Denenebilirlik
Yeniliğin tecrübe edilebilirliğinin sınırlılık derecesidir. Denenebilir bir yenilik onu düşünen bir birey için daha az risk
taşımaktadır.
Gözlemlenebilir sonuçlar
Bireyler için yeniliğin sonuçlarını görmek, bireylerin yeniliği kabul edebilme olasılığını arttırır. Görünür sonuçlar belirsizliği
düşürür ve aynı zamanda arkadaş ve komşular gibi sık sık bilgi talep edenlerle yeni bir fikri tartışmaya teşvik eder.
4. PAİVİO’NUN İKİLİ KODLAMA KURAMI
Öğretimde çoklu gösterim sistemlerinin kullanılması için bir
temel niteliğindedir. Teori, sözel ve şekilsel olarak gösterilen bilgilerin farklı
olarak işleme alındığını belirtmektedir.
Bellek destekleme, sınıflandırma, karşılaştırma, çıkarım gibi temel bilişsel
etkinlikler kapsamında yapılan araştırmaların sonuçları ikili kodlama kuramında
öngörülen yapı ve işlevleri kanıtlamaktadır.Bilişsel haritalama, mantık
problemleri, metni anlama, ders çalışma becerilerini geliştirme, dil öğrenmede
bellek destekleyicileri çalışmaları ikili kodlama kuramı desteklemektedir.
Kuramın Örneği
Amlund, Gaffney ve Kulhavy ilköğretim 5. ve 6. sınıflarda yaptıkları bir
çalışmada, hikayeyi ilgili bir şekil haritası ile birlikte dinleyen grubun, sadece
hikayeyi dinleyen gruptan hatırlamada daha başarılı olduklarını bulmuşlardır.
5. BİLGİYİ İŞLEME KURAMI
Davranışçı öğrenme kuramları gözlenebilen davranışlar üzerine
odaklanmışlardır.Ancak bazı durumlar davranışçı ilkelerle açıklanamamıştır.
Böylece bilişsel öğrenme kuramları ağırlık kazanamaya başlamıştır. Bilişsel
kuramlar gözlenebilen davranışlara ek olarak öğrenenin kafasının içinde olup
bitenlerle de yani içsel süreçlerle de ilgilenmişlerdir. Bilgiyi işleme kuramında 4
soruya cevap aramışlardır.
-Yeni bilgi dışarıdan nasıl alınmaktadır
-Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir
-Bilgi uzun süreli olarak nasıl depolanmaktadır
-Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip hatırlanmaktadır
-Geliştirilmiş olan bilgiyi işleme modelinin iki temel öğresi vardır. Birincisi üç tür
bellekten oluşan bilgi depoları ikincisi ise bilişsel süreçlerdir.
6. GAGNE’NİN 9 AŞAMALI MODELİ
Robert Gagne en çok kendisine ait olan öğretimin dokuz durumu ile tanınır. 1916
yılında doğdu. 1940 da Brows Üniversitesi Psikoloji bölümünden Profesör Dr.
Ünvanını aldıktan sonra Persilvanya Devlet Üniversitesinin Connecticut kız
kolejinde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Gagne 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın temsilcilerinden biri olarak kabul
edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi işleme kuramcılarının öncülerinden biri
olmuş, davranışçı yaklaşımın ilkeleri ile bilgi işlem süreci yaklaşımının ilkelerini
birleştirmiştir. Gagne öğrenmeyi hem ürün hem de süreç olarak ele almıştır.
Gagne’ye göre öğrenme, gözlenebilir davranışlardan dolaylı olarak anlaşılır ve
öğrenme beyinde gerçekleşir
Gagne’nin Öğretim Modeli
7. GAGNE’NİN 9 AŞAMALI MODELİ
Modele göre öğretimin düzenlenmesinde sırasıyla şu adımlar atılmalıdır:
1- Dikkati çekme
2- Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar etme
3- Ön bilgilerin hatırlatılması
4- Uyarıcı materyalin sunulması
5- Öğrenciye yol gösterme(rehberlik etme)
6- Davranışı ortaya çıkarma
7- Dönüt-Düzeltme verme
8- Değerlendirme
9- Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferinin sağlanması
8. YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM
Yapılandırmacı Yaklaşım Nedir?
Yapılandırmacı yaklaşım, temel olarak insanların nasıl öğrendiği hakkında gözlem ve bilimsel çalışmaya
dayanan bir teoridir. İnsanların dünyayla ilgili kendi anlayış ve bilgilerini, bir şeyler deneyimleyerek ve
bu deneyimler üzerinde düşünerek inşa etmeye dayanan yaklaşımdır. Yeni bir şeyle karşılaştığımızda,
önceki düşüncelerimiz ve deneyimlerimiz ile uzlaştırmamız, belki de inandıklarımızı değiştirmemiz
gerekir. Bunu yapmak için, sorular sormalı, araştırma yapmalı ve bildiklerimizi değerlendirmeliyiz.
Sınıfta, yapılandırmacı öğrenme görüşü bir dizi farklı öğretim uygulamasına işaret edebilir. En genel
anlamda, genellikle öğrencileri daha fazla bilgi oluşturmak ve daha sonra ne yaptıkları ve anlayışlarının
nasıl değiştiği hakkında düşünmek ve konuşmak için aktif teknikleri kullanmaya teşvik etmek anlamına
gelir. Öğretmen, öğrencilerin önceden var olan fikirlerini anladığından emin olur, bunları ele almada ve
daha sonra onları geliştirmeye yönelik etkinliklerine rehberlik eder.
Yapılandırmacı öğretmenler, öğrencilere yapılan etkinliklerde öğrendikleri bilgileri sürekli olarak
değerlendirmeye yönlendirir. Kendilerini ve stratejilerini sorgulayarak, yapılandırmacı sınıftaki öğrenciler
ideal olarak “uzman öğrenenler” haline gelir. Bu, onların öğrenmeye devam etmeleri için genişleyen
araçlar sağlar.