2. GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI
Robert gagne en çok kendisine ait olan öğretimin
dokuz durumu ile tanınır. 1916 yılında doğdu.
1940 da brows üniversitesi psikoloji bölümünden
profesör dr. Ünvanını aldıktan sonra persilvanya
devlet üniversitesinin connecticut kız kolejinde
öğretim görevlisi olarak çalıştı.
3. Gagne 1960’lı yıllarda yeni davranışçı
akımın temsilcilerinden biri olarak kabul
edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi
işleme kuramcılarının öncülerinden biri
olmuş, davranışçı yaklaşımın ilkeleri ile bilgi
işlem süreci yaklaşımının ilkelerini
birleştirmiştir. Gagne öğrenmeyi hem ürün
hem de süreç olarak ele almıştır. Gagne’ye
göre öğrenme, gözlenebilir davranışlardan
dolaylı olarak anlaşılır ve öğrenme beyinde
gerçekleşir Gagne’nin Öğretim Modeli
4. Modele göre öğretimin düzenlenmesinde sırasıyla şu adımlar atılmalıdır:
1- Dikkati çekme
2- Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar etme
3- Ön bilgilerin hatırlatılması
4- Uyarıcı materyalin sunulması
5- Öğrenciye yol gösterme(rehberlik etme)
6- Davranışı ortaya çıkarma
7- Dönüt-Düzeltme verme
8- Değerlendirme
9- Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferinin sağlanması
5. 1.DİKKATİ ÇEKME
Öğrenmenin en iyi şekilde gerçekleşmesi için öğrencinin
dikkatini çekecek materyaller tasarlanmalıdır. Öğretmen bu
hedef doğrultusunda görsel(resim, film vb) ve sözel(fıkra vb)
unsurlardan yararlanabilir. İnsanların çoğu biranda tek bir
konuya odaklanabilmektedir. Bundan dolayı öğrencinin tüm
dikkati öğretilecek konu üzerine yoğunlaştırılmalıdır. Bunuda
öğrencinin dikkatini çekecek yeni materyaller kullanarak
yapabilir. Öğrenciler hakkında bilgiler edinip onların dikkatinin
dağılmaması için onların ilgisini çekecek sorular yöneltilmeli ve
onlarında konuya ortak edip soru ve görüşlerini dile getirmesi
sağlanmalıdır. Böylece öğrenme en iyi şekilde
gerçekleşecektir.
6. 2. ÖĞRENCİYİ DERSİN HEDEFLERİNDEN HABERDAR
ETME
Öğretmenin öğretime başlamadan önce öğrencilere
dersin içeriği hakkında genel bir bilgi verilmelidir. Böylece
öğrenci ne öğrenmesi gerektiği hakkında güdülenmiş olur
ve konu dışına çıkmaktan kurtulur. Derste neyin
öğrenilmesi gerektiği hakkında az çok bilgi edinmiş olur
ve ona göre kendini odaklar. Böylece dersi kavram
çatışmasına düşmeden daha kısa zamanda öğrenir.
Hedefin önceden duyulması, yönetim mekanizmasını
harekete geçirir ve beklentilerin oluşmasına yardımcı
olur. Öğrencinin derste ulaşacağı hedefleri bilmesi bu
hedeflere ulaşmak için hangi yöntem ve teknikleri
uygulayacağını kafasında tasarlar.
7. 3. ÖN BİGİLERİN HATIRLATILMASI
Öğretilen konuların kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun
süreli belleğe anlamlı bir şekilde kodlanabilmesi için
önbilgilerle anlamlandırılması gerekir. Bunun için
öğrenciye bilgi verilmeden önce ön bilgilerin ortaya
çıkarılması sağlanmalıdır. Böylece öğrenci daha kolay
neden sonuç ilişkisi kurabilir. Öğretmen, öğrencilerin daha
önce kazanmış oldukları bilgileri soru sorarak, açıklama
yaptırarak, tartışarak ortaya çıkarabilir. Bu yöntemle
öğrenme daha hızlı ve kolay gerçekleşir.
8. 4. UYARICI MATERYALİN SUNULMASI
Dersin içeriğini sunarken daha etkili ve daha verimli bir
öğretim sağlamak için stratejilerin kullanılması gerekir.
Öğrenciyi hedefe ulaştıracak materyaller doğru seçilmelidir.
Bu materyaller öğrenmeyi kolaylaştıracak cinste olmalıdır.
Öğrenci böylelikle sunulan önbilgilerle karşılaştırır,
anlamlandırır ve uzun süreli belleğe kodlamaya çalışır.
Materyalin düzenlenmesinde öğrenci grubunun gelişim
özellikleri ve sınıf düzeyleri çok etkili bir rol oynar. “sınıf
düzeyi” denilen kavram uyarıcı durumlarının
düzenlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerden biridir.
9. 5. ÖĞRENCİYE YOL GÖSTERME (REHBERLİK ETME)
Öğrenciye yol gösterme öğrenme açısından oldukça önemlidir.
Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış davranışlar kazanmaması
ve başarılı olmalarının sağlanması için onlara rehberlik edilmesi
gerekir.
Bunun için öğrenciye neyi nerede ne zaman ne şekilde yapılacağı
nasıl kodlama yapılması gerektiği yeni bilgilerin hangi ön
öğrenmelere birleştirileceği konularında ipuçları verilmelidir.
En iyi yol gösterme stratejisi, her adımda biraz yardım vererek
ilerlemedir. Bu suretle, her öğrenci ihtiyacı kadar destek alma
imkanına sahip olur. Hızlı öğrenene bir tek, yavaş öğrenene ise
birkaç örnek yeterli olabilir. Öğrenciye ipuçları verilerek öğrencinin
bilgiyi kendisinin bulması sağlanmalıdır. Böylece öğrenme kalıcı
olacaktır.
10. 6. DAVRANIŞI ORTAYA ÇIKARMA
Öğrenciye yeni davranışlar öğretildikten sonra bu
davranışın ne derece kazandıklarının yoklanması
gerekmektedir. Öğrenciye yazılı sözlü sorular sorarak
davranışı test edilmelidir. Konuyu kavradığı hissedilen
öğrenciye yap, çiz, söyle gibi ifadelerle öğrendiği
davranışa dönüştürülmesi istenir. Böylece öğrencinin
kendisini de görmesi sağlanmış olur.Öğrencilerde
kazandırılmak istenen davranış gözlenmese öğretim
ortamı zenginleştirilmeli öğrenciye yeni ipuçları
verilmelidir.
11. 7. DÖNÜT _DÜZELTME
VERME
Bu aşamada öğrencinin kazanması gereken davranış ne
ise onu yapması beklenir. Öğrenci gösterdiği davranışın
doğruluğu hakkında bilgi almak ister. Öğrenci gösterdiği
davranışın doğru olduğunu öğrenirse davranışı pekiştirir
ve öğrenmeye karşı güdüsü artar. Davranışın yanlış
olduğunu öğrenirse hatasını düzeltir ve o davranışı bir
daha tekrarlamamaya özen gösterir. Öğrencinin
kazanması gereken davranış ne ise onu yapması
beklenir.
12. Örneğin " 250 kg. kivi 500 TL. ise bir kg. kivi ne
kadardır ?” diye bir soru sorulduğunda; verilecek
cevapla hem kesirlerle ilgili bilgi (davranışlar)
hem de kilogramın alt birimleri ile ilgili bilgi
ortaya çıkarılmış olur. Geribildirim verilmesinde
standart yoktur. Geribildirim baş sallama, mimik
hareketleri, gülümseme, kabul anlamında söz
söyleme gibi değişik şekillerde verilebilir.
13. 8. DEĞERLENDİRME
Öğrenmenin sonunda her bir öğrencinin istendik davranışı
ne derecede kazandığının belirlenmesi gerekir. Öğretimsel
olayların verimliliğini değerlendirmek için beklenen
hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediği sınanmalıdır.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda öğrenmenin ne
derece gerçekleştiği gözlenir ve öğrenciler sonuçlar
hakkında bilgi verilerek gerekirse tamamlama eğitimi
yapılır. Değerlendirme öğrencilerin düşünme, anlama,
sorgulama, ilişki kurma, analiz-sentez yapma becerilerini
geliştirme düzeyini ölçmek için yapılmaktadır.
Değerlendirme sonunda öğrenciler arasında karşılaştırma
yapılmamalıdır.
14. 9. ÖĞRENİLENLERİN KALICILIĞININ VE TRANSFERİNİN
SAĞLANMASI
Bir konuda uzmanlığı geliştirmek için yeni bilgilerin başka
alanlara da uygulanması gerekir. Öğrenmenin ilk
oluşumundan hemen sonra, öğrenciye öğrenmeyi
güçleştirici nitelikte alıştırma, örneklendirme, proje vb.
ödevler verilmelidir. Öğrenilen davranışların aralıklı olarak
tekrar edilmesi kalıcılığı büyük oranda etkiler.
Öğrenilenlerin başka alanlara geçişini sağlamak için
öğrenilenlerin yeni durumlarda kullanılması, öğrencilerin
problemlerle karşı karşıya bırakılması yararlı olur.
15. SONU
Ç
Gagne’ye göre öğretim basitten karmaşığa doğru aşamalı bir
sırada yapılmalıdır. Burada önemli olan öğretim sonunda
ulaşılması gereken hedefi belirlemek ve öğretim etkinliklerini
ona göre düzenlemektir. Bu görüşe göre en sonunda ulaşılması
istenen amacı en başa ve ona ulaşmak için diğer alt amaçları
hiyerarşik bir şekilde basitten karmaşığa doğru sıralamak en
önemli noktadır.
16. Gagne’ye göre okul öğrenmelerinde en çok
kullanılan öğrenme türleri ayırt ederek
öğrenme, kavram öğrenme, kural öğrenme ve
problem çözmedir. Öğretmenler ders içi etkinliklerini
planlarken önce konu ile ilgili temel amacı
belirlemeli, konuyu alt amaçlara ayırmalı ve
öğrencilerin bu sekizli hiyerarşideki yerini
belirleyerek öğretimi buna göre planlamalıdır.
Gagne’ye göre öğretimin amacı, öğrencilerin
problem çözme becerilerinin üst seviyeye
çıkartılmasıdır.
Gagne’ye göre öğrenme, dışsal uyaranların bilişsel
süreçlerle yapılandırılmasına bağlı bir işlemdir.
17. Öğrenme, öğretim materyali, pekiştirme, tekrar gibi iç
faktörlerin etkileşimine bağlıdır. Ancak bilişsel stratejiler
içinde bireyin duygusal özelliklerini tanımlayan ilgi, beklenti,
tutum ve değerlerde önemli bir etkendir.
Bundan dolayı Gagne’nin yaklaşımı bilişsel öğrenme
kuramlarının kendine özgü bir değerlendirmesi olarak ele
alınabilir.