Bu sunum 'Medya Planlama' alanıyla ilgilenen insanlara örnek bir medya planı ve medya planlama sunumu göstermek amacıyla benim tarafımdan hazırlanmıştır. 'Selpak' bu sunum için rastgele seçilmiş bir markadır ve bu sunumun Selpak'ın gerçek medya planlama stratejileriyle hiçbir ilgisi yoktur.
Bu sunum 'Medya Planlama' alanıyla ilgilenen insanlara örnek bir medya planı ve medya planlama sunumu göstermek amacıyla benim tarafımdan hazırlanmıştır. 'Selpak' bu sunum için rastgele seçilmiş bir markadır ve bu sunumun Selpak'ın gerçek medya planlama stratejileriyle hiçbir ilgisi yoktur.
Gerçek Sinema “fotoğraf ve sinema dergisi” sloganıyla 1 Ekim 1973 yılında yayın hayatına başladı. Gerçek Sinema’nın dördüncü sayısını sizlerle paylaşıyoruz.
"Dergimizin özgün, içten, toplumcu gerçekçi kültür ve nesnel eleştiri amacıyla yayımladığı yazılar, işbirlikçi kesimlerin, iki yüzlü, çıkarcı, kaypak, küçük burjuva duyarlıklı «sanatçı» geçinenlerin yüzlerine şam ar gibi inmekte. Soygun - sömürü sinemasına, emperyalist kültürün ürünlerine alkış tutanlar, kuşkusuz tüm olanakların zorlanmasıyla «ezilen sınıflar» için yaratılacak, «egemen düzen» in karşısındaki, etkili «halk» sinemasına karşı çıkacaklardır. Sorunları bilinçli olarak iyi tahin etmeyen, tüm çıkarcılar topluluğunun yazdıkları ve yaptıklarıyla giderek emperyalist kültür cephesinde yer aldıkları, güçlü - etkin bağımsız sinema hareketinin oluşumundan korktukları ve ihanet içinde bulundukları apaçıktır. Gerekirse, eylem ve düşünceleriyle, ürünleriyle «popülizm ve «oportünizm» batağına saplanmış bu kişüeri sergileyeceğiz de. Oyun sona ermelidir, artık. GERÇEK SİNEMA çıkışından bu yana ayrılmadığı nesnel tavrı, devrimci tutarlılığıyla bundan böyle de yayınım sürdü recektir."
Sizlerle Gerçek Sinema Dergisi’nin 4 ocak 1974 tarihli 4. Sayısını paylaşıyoruz.
Gerçek Sinema “fotoğraf ve sinema dergisi” sloganıyla 1 Ekim 1973 yılında yayın hayatına başladı. Gerçek Sinema’nın dördüncü sayısını sizlerle paylaşıyoruz.
"Dergimizin özgün, içten, toplumcu gerçekçi kültür ve nesnel eleştiri amacıyla yayımladığı yazılar, işbirlikçi kesimlerin, iki yüzlü, çıkarcı, kaypak, küçük burjuva duyarlıklı «sanatçı» geçinenlerin yüzlerine şam ar gibi inmekte. Soygun - sömürü sinemasına, emperyalist kültürün ürünlerine alkış tutanlar, kuşkusuz tüm olanakların zorlanmasıyla «ezilen sınıflar» için yaratılacak, «egemen düzen» in karşısındaki, etkili «halk» sinemasına karşı çıkacaklardır. Sorunları bilinçli olarak iyi tahin etmeyen, tüm çıkarcılar topluluğunun yazdıkları ve yaptıklarıyla giderek emperyalist kültür cephesinde yer aldıkları, güçlü - etkin bağımsız sinema hareketinin oluşumundan korktukları ve ihanet içinde bulundukları apaçıktır. Gerekirse, eylem ve düşünceleriyle, ürünleriyle «popülizm ve «oportünizm» batağına saplanmış bu kişüeri sergileyeceğiz de. Oyun sona ermelidir, artık. GERÇEK SİNEMA çıkışından bu yana ayrılmadığı nesnel tavrı, devrimci tutarlılığıyla bundan böyle de yayınım sürdü recektir."
Sizlerle Gerçek Sinema Dergisi’nin 4 ocak 1974 tarihli 4. Sayısını paylaşıyoruz.
MEDYA İZLEYİCİ ÇALIŞMALARINDA KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR VE STUART HALL’UN KATKISIGalatasaray Üniversitesi
Bu çalışma; televizyon izleme sürecinde izleyicinin edilgin bir alıcı olduğu düşüncesinin; 1960’lardan sonra değişmesiyle, izleyicilerin kitle iletişim araçlarını etkin bir şekilde nasıl kullandığını anlamaya çalışan İngiliz Kültürel Çalışmaları ve onun en önemli kuramcısı Stuart Hall’ un bu çalışmalara katkısını ‘’Kodlama-Kodaçımlama’’ makalesi ile incelemeyi hedeflemiştir. Çalışma; araştırma konusu gereği; Hall’un biyografisi, İngiliz Kültürel Çalışmalarda ki yeri, izleyici odaklı iletişim çalışması (Kodlama-Kodaçımlama)ve bu makaleye uygun güncel bir araştırma örneği ile sonuçlandırılacaktır. Amacımız; Hall’ un önemli bir kültür teorisyeni olarak kültürel çalışmalardaki önemini; bir parça ihmal edilmiş olan izleyiciyi, alımlama çalışmalarına yaptığı katkı ile anlamaktır.
Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesiÜMİT ÜNKER
Bu çalışmada Toplumsal Belleğin Sokak ve cadde isimlerinde kullanılarak nasıl bir hatırlatma, hatırlama sürecinde yer aldığı incelenmektedir. Bellek kavramına disiplinler arası bir ilgi olarak bakmak gerekir. İnsan belleği birçok şeyi kalıcı hafızasına kaydeder ve belirli tetikleyiciler sayesinde o durum, olayı hatırlar. Yaşanılan olayların bıraktıkları izler ve kodlar hatırlanma esnasında o an neler hissedildiyse o şekilde ortaya çıkar. Toplumlarında bellekleri vardır ve birçok olay yaşanır, kaydedilir, hatırlanır ya da unutulur, unutturulur. Toplumsal bellek bu noktada kültürel olarak insanların tarih boyunca yaşadıkları sevindirici ve üzücü tüm olayları kaydeder ve belirli anlarda, belirli tetikleyiciler ile hatırlanır ya da unutturulur. Bu noktada önemli insanların isimlerinin toplum hafızasında kodlanmış bir takım toplumsal olaylara konu olmuş halleri mevcuttur. Bu isimler yaşatılmak istendiğinde karşımıza bazen bir anıt, bazen bir sokak ismi, bazen de bir okul, bina v.b. şekilde tekrar çıkar. Ancak unutturulması isteniyorsa silinmeye, belirli olayların tekrar tetiklenmesini önlemek amacıyla gizlenmeye de çalışıldığı bilinmektedir.
Bu sunumda Uzun Kuyruk, Gerilla PR, Web Teknolojileri, T-Modeli, Tiffany Modeli, Büyük Küçüğü İzler Yaklaşımı, Eşik Bekçisi kuramı, Veri dumanı ve Mr. Magoo etkisi konuları ele alınmaktadır.
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü HiT215 Halkla İlişkiler Kampanyaları dersinde örnek olarak incelenebilecek halkla ilişkiler kampanyası projesi örneğidir. Bu proje, TÜHİD Altın Pusula yarışmasında da "Genç İletişimciler" kategorisinde de ödül almıştır.
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü HiT117 Yeni İletişim Teknolojileri dersi "Dijital Reklamcılık ve Hukuki Boyutu" konulu ders notudur. Hazırlayan Mustafa Cıngı
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü "HİT120 - Sosyal Medya Uygulamaları" dersine ait sunumdur.
Sorumlu öğretim elemanı: Dr.Öğr.Üyesi Mustafa CINGI
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, "HİT409 Halkla İlişkilerde Çağdaş Yaklaşımlar" dersi "Uzun Kuyruk Teorisi" ve "Gerilla Halkla İlişkiler" kavramları konulu sunumdur. Tiffany Kuramı, Online Halkla İlişkiler, T-Modeli, Büyük Küçüğü İzler Kuramı, Eşik Bekçisi Kavramı bu sunumda yer alan konulardır.
Proje Derslerini (HİT Yapım Süreçleri ve Prof.HİT Araştırmaları) alan öğrenci arkadaşlarımın dikkatine. Sunum programı aşağıdadır. Sunuma gelen öğrencilerimiz sunumlarının son hallerini bir USB ile yanlarında getirip sunabilirler.
Program fakültemiz Nurcan Çetinsaya Konferans Salonu'nda, 21 Aralık 2017 Perşembe günü saat 09.45'te genel bir değerlendirme konuşması ile başlayacak ve ardından ilan edilen saat aralıklarında sunumlar gerçekleştirilecektir. Yönergede belirtildiği üzere her sunum 15 dakikadan oluşmaktadır. 5 dakikalık soru-cevap aşaması ile birlikte toplamda her gruba 20 dakikalık bir dilim ayrılmıştır.
Birinci sınıftan son sınıfa tüm öğrencilerimizin katılımını bekliyor, hayırlı çalışmalar diliyorum.
2. 11 Eylül 1903 – 6 Ağustos 1969
Tam ismi Theodor Ludwig
Wiesengrund Adorno
Filozof, sosyolog, müzisyen,
müzikolog
Frankfurt Okulu’ nun en önemli
temsilcilerinden, İngiltere ve
Amerika’ da da dersler verdi.
Caz müziği üzerine yazdığı eleştirel
ve küçümseyici makalelerle dikkat
çekti. Popüler kültür üzerine “Meta
fetişizmi” ve “Standartlaşma” gibi
düşünceler geliştirdi.
1968 yılına Frankfurt’ ta gelişen
öğrenci olaylarında takındığı
yatıştırıcı tutum nedeniyle sol
çevrelerin boy hedefi haline gelmiştir.
3. Kültürel faaliyetler ve eserlerin de kendilerine ait bir ekonomisi ve piyasası olduğunu
iddia eden Adorno, kapitalist sistemin insanları kültür endüstrisi ile beslediğini ve
gerçek sanattan uzak, tutarak duyarsız hâle getirdiğini belirtmiştir.
Gramsci’ nin çizgisini takip eden Adorno, kapitalizmin güçlenme sebebini,
oluşturduğu popüler kültür endüstrisi ile açıklamaktadır. Adorno’ ya göre kapitalist
sistem, müthiş bir kültürel hegemonya oluşturarak insanı öz niteliklerinden, isyankar
güdülerinden, gerçek sanatsal ve kültürel ihtiyaçlarından uzak tutmakta ve popüler
kültür gibi ögelerle avutmaktadır.
4. Adorno’ nun düşüncesinde insanın gerçek ihtiyaçları olan kreativite ve aklın tam olarak
değerlendirilmesi; meta fetişizmi, popüler kültür ve standartlaşma gibi şeylerle
doldurmaya çalışılmaktadır.
Adorno’ ya göre bunun başlıca sebeplerinden birisi kapitalist sistemde bir metanın
kullanım değerinden çok piyasadaki değerinin ön planda olmasıdır. (Örneğin su ve
elmas )
5. Adorno’ ya göre Meta Fetişizmi
Adorno’ ya göre insanların önem verdikleri şeyler, kapitalist sistemde bir metanın öz nitelikleri
olmaktan çıkmakta ve fiyatının yüksekliğine odaklanmaktadır.
Bu nedenle büyük bütçeli kalitesiz filmler çok izleyici çekerken sanat filmleri bir azınlığa hitap
etmektedir. Popüler kültürü yönlendiren insanlar ve sanatsal kalite kriteri, kreatif deha değil,
piyasa dengeleri ve fiyatlarıdır.
Medya yoluyla daha da güçlenen bu anlayış, insanları ihtiyaçları olan şeyleri değil, popüler ve
pahalı olan ürünleri almaya itmektedir.
6. Adorno’ ya göre Meta Fetişizmi
Aslında kendini kral olarak görmesine karşın tüketici, bu sistemde kendi zevklerinden mahrum
bırakılmış zavallı bir nesnedir, bir özne bile değildir.
İşte bu çılgınlık, Adorno’ ya göre meta fetişizmidir.
7. Piyasa dengeleri, Adorno’ nun bir diğer önemli kavramı olan
“Standartlaşma” yı da beraberinde getirmektedir.
Piyasa dengelerinin yönlendirdiği insanlar, gitgide benzer bir hal almakta ve
kreativite, çok seslilik ve çok renklilik giderek azalmaktadır.
8. Adorno, nasıl özünde işlevleri aynı olmasına karşın farklı şekillerde
karşımıza çıkan karbüratörler, değişik model arabaları birbirinden
ayırıyorsa, modern toplumun oluşturduğu birey ve müzik tınılarının da
özünde birbiriyle aynı olduğunu, yalnızca sözde bireyselleştiğini ve
farklılaştığını söyler.
9. ADORNO VE POPÜLER KÜLTÜR
KISACA
Adorno’ ya göre kapitalist sistem, kültürel olarak bir koyun sürüsü oluşturmaya,
insanları kişiliksizleştirmeye çalışmakta, insanı kreatif gücünden ve
bireyselliğinden yoksun bırakmaktadır.
10. Temel Kaynak
Teşekkürler
Mustafa CINGI
Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü
Popüler Kültür Dersi
Adorno ve Popüler Kültür Sunumu
Popüler Kültür / Ozan ÖRMECİ