SlideShare a Scribd company logo
1 of 47
PERİNATAL OKB
Dr. Mehmet Baltacıoğlu
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
• Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) kişide zorlanmaya neden olan
obsesyonlar (istenmeyen, yineleyici düşünce ve imgeler) ve
kompulsiyonlarla (ritüelistik yineleyici davranışlar, düşünceler) karakterize
ruhsal bir bozukluktur.
• Bireylerin ailevi, mesleki ve sosyal işlevselliğinde ciddi bozulmalara neden
olan kronik bir durumdur.
• Tüm psikiyatrik hastalıklar içerisinde görülme sıklığı açısından 4. sıradadır.
• Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, işlevselliği bozan fiziksel ve ruhsal
hastalıklar arasında 10. sırada, 15-44 yaş arasındaki kadınlarda ise beşinci
sırada yer almaktadır.
OKB
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
• Obsesif ve kompulsif belirtiler toplumda oldukça
yaygındır.
• Yaşam boyu yaygınlık yaklaşık olarak %0.8-3.2
civarındadır.
Kadınlarda:%1.5
Erkeklerde:%1
• Kadınlarda sıklıkla doğurganlık çağlarında ortaya
çıkmakta
(Ruscio ve ark. 2010; Vicente ark. 2006; Kessler ve ark. 2005)
Perinatal Dönem
Gebeliğin 21.
haftası
Doğum sonrası ilk 4
haftalık dönem
WHO
Perinatal Dönem
• Perinatal dönemde;
Pospartum Depresyon
Pospartum Psikoz
Anksiyete Bozuklukları
Gebelik
Doğum
Hormonal
Dalgalanmalar
Menstrual
dönem
(menarj,
menapoz)
Perinatal OKB
• Obsesif ve kompulsif belirtilerin perinatal dönemde
ortaya çıkması ya da var olan belirtilerin bu dönemde
alevlenmesi
• Gebelik ve postpartum dönemde başlayan OKB tanısı
DSM-5’te yer almamakta
OKB ve İlişkili Bozukluklar
Epidemiyoloji
• Yöntemsel farklılıklar nedeniyle epidemiyolojik veriler çelişkili
• Gebe kadınlarda OKB yaygınlığı ortalama: %0.2-5.2 civarında (Zar ve ark. 2002, Sutter-Dallay
ve ark. 2004, Felice ve ark. 2007, Farias ve ark. 2013, Russel ve ark. 2013).
• Tanı ölçütlerini karşılamayacak şiddetteki obsesif kompulsif belirtiler, gebe
kadınların yaklaşık %10-25’ini etkilemekte (Brockington ve ark. 2006, Faisal-Cury ve ark. 2009).
• Postpartum dönemde bildirilen yaygınlık oranı, %0.7-9.0 arasında (Zambaldi ve ark. 2009,
Russel ve ark. 2013, Adewuya ve ark. 2006, Felice ve ark. 2007, Uguz ve ark. 2010, Navarro ve ark. 2008).
• Uguz ve arkadaşları (2007) ülkemizde yaptıkları bir araştırmada postpartum
dönemde OKB insidansını %4 olarak bildirmişlerdir.
Epidemiyoloji
• Yaygınlık
 Genel popülasyonda: % 1.08
 Gebelik döneminde: %2,07
 Doğum sonrası dönemde: %2,43
• Sıklık
 Genel popülasyonda (K): %0.05-0.4
 Gebelik dönemi: %0.05-0.7
 Doğum sonrası dönem: %1.7-12.5
(Challacombe ve ark. 2013; Russell ve ark. 2013; Uguz ve ark. 2007;
Riggin ve ark. 2013; Kitamura ve ark. 2006; Zambaldi ve ark. 2009 ).
Epidemiyoloji
• Türkiye Ruh Sağlığı Profili araştırmasına göre genel toplumda
12 aylık bir sürede OKB yaygınlığı kadınlarda (%0.6), erkeklere
(%0.2) göre 3 kat yüksek bir oranda bulunmuştur.
• Russel ve arkadaşları (2013)’ nın yapmış olduğu bir meta-
analiz çalışmasında OKB riskinin gebelikte 1.45, doğum sonrası
dönemde ise 2.38 kat arttığını göstermişlerdir.
Epidemiyoloji
• Mevcut veriler hastaların çoğunda OKB’nin gebelik
öncesinde de var olduğunu;
• Gebelikle ilişkili olanlarda ise belirtilerin sıklıkla ilk
gebelikte ve gebeliğin son üç ayında ortaya çıktığını
göstermektedir (Uguz ve ark. 2007; Uguz ve Ayhan 2011; Kaya ve ark. 2015;
Wiswasam ve ark. 2019).
• Doğum sonrası dönemde ise belirtilerin yaklaşık %75-
100’ ü ilk doğumu takiben ve hemen hepsinde de doğum
sonrası ilk 4 haftalık dönemde geliştiğini göstermektedir
(Sichel ve ark. 1993; Labad ve ark. 2005; Uguz ve ark. 2007).
Etiyoloji
• OKB beyin temelli nörobiyolojik bir bozukluktur.
• Ancak etiyopatogenez tam olarak aydınlatılabilmiş
değildir.
• Patogenez ile ilgili iki temel teori ileri sürülmekte;
Biyolojik model
Bilişsel-davranışçı model
Etiyoloji
Biyolojik model
• Perinatal dönemde gözlenen östrojen, progesteron ve oksitosin
düzeylerindeki ani ve hızlı dalgalanmalarının serotonin-dopamin
disregülasyonuna yol açarak OKB gelişimini tetiklediği ileri sürülmektedir
Östrojen
Progesteron
Oksitosin deki ani
dalgalanmalar
Serotonin-Dopamin
Disregülasyonu
OKB Semptomları
Etiyoloji
Biyolojik model
• Perinatal OKB'nin oluşumunun, stresli yaşam olaylarına bir yanıt olarak hipotalamik
hipofiz-adrenal (HPA) ekseninin daha büyük bir reaktivitesinde veya
düzensizliğinde yattığını savunur.
• PPOKB'li annelerin bazal hipotalamo-hipofizer-adrenal aks aktivitesi ve strese
kortizol cevabının daha yüksek olduğu ileri sürülmektedir.
Stresli yaşam
olayları
HPA
Disregülasyonu
OKB
Semptomları
Etiyoloji
Bilişsel Model
• Özellikle dört bilişsel teori üzerinde durulmakta;
 Yeni bebek sahibi olan anne babada artmış sorumluluk ile bebeğe
zarar vermek ile ilgili aşırı düşüncelerin varlığı
 Ebeveynlerde artan sorumluluk bilinciyle tehditlere karşı fazla
korumacı olunması
 Ebeveynler tarafından yanlış yorumlanan bebeğin güvenliği ile ilgili
intruziv düşünceler
 Ebeveynlerin önlem olarak yorumladığı obsesif ve kompülsif
düşüncelerin klinik düzeyde obsesif kompulsif belirtilere dönüşmesi
Etiyoloji
Bilişsel Model
Aşırı Sorumluluk
Normatif intruziv
düşüncelerin
uygunsuz
yorumlanması
OKB Semptomları
Nörobiyoloji
• Orbitofrontal korteks
• İnsula
• Medial prefrontal korteks
• Süperior temporal girusun
Aktivasyon artışı
Disfonksiyon
Risk Faktörleri
Gebelik Başlangıçlı
• Primigravida
• Sigara
• Gebelik başlangıcında
anksiyete bozukluğu
• Obsesif kompulsif kişilik
bozukluğu
• Gebeliğin İkinci veya üçüncü
trimester dönemi
• Gebelik komplikasyonu
Doğum sonrası dönem
• Primiparite
• Major depresyon öyküsü
• Disfonksiyonel obsesyonel
inançlar
• Çekingen kişilik bozukluğu
• Obsesif kompulsif kişilik
bozukluğu
• Doğum sonrası ilk 4 hafta
Klinik Görünüm
• Perinatal dönemde başlayan OKB’de bütün obsesyon ve
kompulsiyon türleri görülebilir.
• Gerek gebelik dönemi ve gerekse de doğum sonrası
dönemde görülen obsesyon ve kompulsiyonlar fetüs ve
yenidoğanla ilgilidir.
• Geçmişteki çalışmalarda saldırganlık obsesyonlarının
daha sık olduğu bildirilirken, sonraki çalışmalarda bu veri
desteklenmemiştir.
(Arnold ve ark. 1999, Maina ve ark. 1999, Forray ve ark. 2010)
Klinik Görünüm
Gebelik Dönemi Pospartum Dönem
Sık görülen
Obsesyonlar
Bulaş (%80) Bulaşma (%67-78)
Simetri/Kesinlik (%30-60) Saldırganlık (%21-78)
Sık görülen
Kompülsiyonlar
Yıkama/Temizleme (%80-87) Yıkama temizleme (%58-72)
Kontrol etme (%60) Kontrol etme (%50-69)
(Uguz ve Ayhan 2011; Uguz ve ark. 2007; Kaya ve ark.2015; Zambaldi ve ark. 2009;
Forray ve ark. 2010; Abramowitz ve ark. 2006)
Klinik Görünüm
Hamilelik dönemi obsesyonlar
• Bir yere dokunulduğunda fetusa mikrop bulaşacağı korkusu
• Fetusun düşmesi ve ölmesi için eylemde bulunacağı korkusu
• Annenin enfekte olduğuna dair inancı ve bunu bebeğine
bulaştıracağı korkusu (Herpes, AIDS gibi)
• İlaçlara, kimyasallara, aşılara veya belirli yiyeceklere maruz
kalarak fetüse kazara zarar vereceği korkusu
Klinik Görünüm
Hamilelik dönemi kompulsiyonlar
• Fetal hareketlerin aşırı kontrolü
• Annenin doğumdan önce bebek sağlığını kontrol etmek
amacıyla sürekli yapılan USG değerlendirmeleri
• Fetüse zarar verme korkusuyla belirli gıdalardan veya
ilaçlardan kaçınma.
Klinik Görünüm
Doğum sonrası dönem obsesyonlar
• Bebeğin kontaminasyonuna karşı (dokunma, biberonlar)
aşırı korkular
• Dikkatsizlik yoluyla bebeğe kazara zarar vermekten aşırı
korkma
 Bebeği balkondan atma
 Suda boğma
 Kaynamış suyu üzerine dökme
 Bıçakla zarar verme
• Bebeğin uyurken ölebileceği düşüncesi
• Bebeğin ölü görüntüsü gibi intruziv düşünceler
Klinik Görünüm
Doğum sonrası dönem kompülsiyonlar
• Kazara zehirleme ve zarar verme korkusuyla bebeği
beslemekten kaçınma
• Bıçak, makas ve diğer keskin nesneleri saklamak veya atmak
• Bebeği yıkamama ya da aşırı yıkama ve temizleme
• Bebeği kontamine edebilecekleri korkusuyla bebeği diğer
insanlardan izole etmek
• Vücudunu ve solunumunu kontrol etme
Klinik Görünüm
Bebek üzerine etkileri
• Annedeki OKB'nin bebek üzerine kısa ve uzun süreli etkileri
bilinmemektedir (House ve ark. 2016).
• Gebelikte OKB'si olan annelerin bebeklerinin daha erken ve
daha düşük kilolu doğduğu ayrıca bu bebeklerin
nörogelişimsel açıdan olumsuz etkilendiğini bildiren çalışmalar
var (Uguz ve ark. 2015, Uguz ve ark. 2014).
• Annedeki anksiyetenin yol açtığı plasental kan akımındaki
direnç, bebeklikte uyku ve beslenme, çocukluk döneminde ise
dikkat, davranışsal ve emosyonel sorunlar ile ilişkilendirilmiş
(Buss ve ark. 2011, Talge ve ark. 2007, Leis ve ark. 2014, Van Batenburg-Eddes ve ark. 2013).
Hastalığın Seyri
• Gebelik öncesi dönemde OKB tanısı olan hastaların yaklaşık
%70 kadarında, gebelik döneminde obsesif kompulsif belirti
türlerinde farklılık saptanmamıştır (Uğuz ve ark. 2007).
• Hastaların %8-46’sında gebelik döneminde obsesif kompulsif
belirtilerin şiddetlendiği, %10 23’ünde belirtilerin azaldığı,
%31-69’unda ise belirtilerin değişmediği bildirilmiştir (Williams ve
Koran 1997, Labad ve ark. 2005, Uğuz ve ark. 2007).
Hastalığın Seyri
• Pospartum dönem kadınlar belirti şiddeti açısından gebelik
öncesi dönemle karşılaştırıldıklarında vakaların yaklaşık olarak
%41-47’si gibi önemli bir kısmında belirti şiddeti açısından
farklılık olmadığı saptanmıştır.
• Vakaların % %29-50’ sinde alevlenme, %8-10’ unda ise
hafifleme saptanmıştır.
(Williams ve Koran 1997, Labad ve ark. 2005, Uğuz ve ark. 2007, Uguz ve Ayhan 2011,
Vulinik ve ark. 2006, Forray ve ark. 2010, Uguz ve ark. 2011, Guglielmi ve ark. 2014)
Hastalığın Seyri
• Gebelik başlangıcında majör depresyon veya anksiyete bozukluğunun
olması, bulaş obsesyonu, yıkama/temizleme ve simetri/düzen
kompulsiyonu hamilelik sırasında OKB seyrini olumsuz etkileyebilmektedir
(Uguz ve ark. 2011).
• Daha önce OKB belirtilerinin premenstrüel dönemde kötüleşmesi,
perinatal dönemde alevlenme riskini arttırmaktadır (Labad ve ark. 2005; Forray
ve ark. 2010).
• Ayrıca ilk gebelik veya postpartum dönemde alevlenme olduğunda, bu
riskin sırasıyla sonraki gebelikte 11, sonraki postpartum dönemde 7 kat
arttığı bildirilmektedir (Guglielmi ve ark. 2014).
Tedavi
• Genel toplumda OKB tedavisi oldukça zordur.
• Tedavide tam remisyon yaklaşık %20-30’lar civarında
• Hastaların;
 %24-33’ü dalgalı bir seyir
 %11-14’ü yavaş ilerleyen bir seyir
 %54-61’i sürekli ve ilerleyici bir seyir
Tedavi
• Gebelik ve postpartum dönemdeki OKB hastalarında
tedavi ile ilgili yapılmış büyük örneklem gruplu
çalışmalar yetersiz
• Bu eksikliğin en önemli nedeni fetüs, yenidoğan ve
anne sütü ile beslenen infantlarda tedavilerin
muhtemel olumsuz etkisi
Tedaviyi Planlarken…
• Tedavi yöntemlerinin genel toplumdaki kişilerde OKB
üzerine etkisi
• Genel toplumda hastalarında etkili olduğu bilinen
yöntemlerin gebelik ve laktasyondaki güvenliği
• Varsa perinatal dönemde OKB’li hastalarda
uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliği
• Çok sayıda hasta izleminden elde edilen klinik veriler
Önerilen Tedaviler
• Perinatal OKB hastalarında hafif ve orta şiddetteki
belirtiler için ilk tercih BDT
• Şiddetli semptomlar için farmakoterapi önerilmekte
Hiçbir ilaç tam güvenli değil
Eğer ilaç verilecekse etkin ve en düşük doz
Anne ve bebek sağlığı dikkate alınmalı
Yazılı onam mutlaka alınmalı
Tedavide Risk Değerlendirmesi
• Annenin kendisine ve bebeğine zarar verme riskinin
yüksek olduğu durumlarda yatış önerilmeli
• Riskin daha az olduğu durumlarda aile desteği
sağlanmalı
Çocuk bakımı
Hastanın bebekle yalnız kalmaması
Ayaktan tedavinin devamı
Tedavi
Psikoterapi
• Bilişsel-Davranışçı terapi (BDT), hamile ve emziren kadınlarda
hafif ve orta şiddetteki OKB belirtileri için ilk tercih olarak
önerilmekte (Bjorgvinsson ve ark. 2007, Foa ve Franklin 2011)
Maruz bırakma ve tepki önleme
Psikoeğitim
Tedavi
Psikoterapi (BDT)
• OKB hastalarının %75-85’i BDT’ye cevap vermekte, tedaviyle
beraber belirti şiddeti %50-60 oranında azalmaktadır (Speisman ve
ark. 2011).
• Kaygıyı azaltmak amacıyla yapılan kaçınma ve ritüelistik
davranışlarda etkili bulunmuştur (Challacombe ve Salkovskis 2011, Speisman
ve ark. 2011).
• Özellikle postpartum dönemde başlayan OKB için daha etkili
olduğu bildirilmiştir (Challacombe ve Salkovskis 2011, Speisman ve ark. 2011).
Tedavi
Psikoterapi (BDT)
• Hastanın eğitim düzeyi
• Kişilik organizasyonu
• Motivasyonu
• Tedavi uyumu
Başarıyı etkilemekte
Tedavi
Psikoeğitim
• OKB tanılı hastalar çoğu zaman ritüellerine aile üyelerini de
dahil etmektedirler.
• Bu nedenle hasta ve hasta yakınlarına destek ve eğitim
verilmesi önemlidir.
Tedavi
Farmakoterapi
• OKB’de serotonerjik ilaçların etkinliği kanıtlanmıştır.
• Çalışmalarda;
 Fluoksetin
 Fluvoksamin
 Sertralin
 Paroksetin
 Venlafaksin
 Klomipraminin
Genel populasyonda etkinliği ve
tolerabilitesi kanıtlanmış
Tedavi
Prenatal dönemde farmakoterapi
• Prenatal dönemde üzerinde en çok araştırma yapılan
ilaçlar SSRI’ lardır.
• Tek başına ya da BDT ile birlikte önerilmekte
• Eğer ilaç başlanacaksa;
Kar zarar oranı gözetilmeli
Hasta ve yakınlarıyla görüş birliği sağlanmalı
Perinatal Dönemde Farmakoterapi ne Zaman?
• BDT’den yarar görmeyen
• Uyum sağlayamayan
• Israrlı şekilde ilaç tedavisi isteyen
• Şiddetli obsesif kompulsif belirtileri olan
• Depresyon ve Anksiyete bozukluğu gibi ek tanıların varlığı
• Psikomotor huzursuzluğu olan
• Ciddi sosyal işlevsellik kaybı olan
• İntihar riski
Tedavi
Önerilen farmakolojik ajanlar (gebelerde)
• Gebelikte güvenilirlikle ilgili mevcut bilimsel kanıtlar dikkate
alındığında, bu dönemde sertralin, sitalopram ve essitalopram ilk
tercih olarak uygun görülmektedir (Cole ve ark. 2007, Larsen ve ark. 2015, Katzman
ve ark. 2014 ).
• Fluvoksaminin güvenliği hakkında yeterli kanıt olmaması, fluoksetin
ve paroksetin ile ilgili teratojenite lehine artan kanıtlar bu ilaçların
kullanımını sınırlandırmaktadır(Uguz 2015, Uguz 2019).
• Paroksetin; fetal yapısal malformasyon, özellikle kalp anomalisi
riskini artırabileceğinden dolayı mümkün olduğunca tercih
edilmemelidir (Cole ve ark. 2007, Reis ve Kalloen 2010).
Tedavi
Önerilen farmakolojik ajanlar (postnatal)
• Emziren annelerde ilk tercih olarak sertralin ve paroksetin
uygun görülmektedir. Bazı kaynaklarda fluvoksaminin de süte
az geçtiği bildirilmiştir (Gentile 2007, Uguz 2019).
• Bu ilaçlara yanıtsızlık durumunda sitalopram ve fluvoksamin 2.
sıra ilaçlar olarak önerilmekte. Fluoksetin ve essitelopram
konusunda ise dikkatli olunması gerektiği bildirilmektedir
(Gentile 2007, Uguz 2019).
• Klomipramin, hem düşük tolerabilite, hem de yüksek dozlarda
konvülsiyon riski nedeniyle son tercih olarak belirtilmektedir
(Gentile 2007, Uguz 2019).
Perinatal Farmakoterapi
Önerilen Ajanlar
Kaçınılması Gereken
Ajanlar
Gebelik Dönemi Sertralin
Sitalopram
Essitalopram
Paraksetin
Emzirme Dönemi Sertralin
Paroksetin
Fluoksetin
Essitalopram
Perinatal Farmakoterapi
Yanıt alınamayan durumlarda doz artışı mı?
• OKB’de depresyona göre antidepresan ilaçların dozunun daha
yüksek olması gerektiği bilinmektedir.
• Fakat perinatal dönemde etkin ve güvenli doz rejimi yeterli
ölçüde araştırılmamıştır.
• Yapılan bazı çalışmalarda SSRI’lar ile gelişen erken doğum
riskinin düşük dozlara göre yüksek dozlarda 2-5 kat daha
yüksek olduğu bildirilmiştir.
• Bu nedenle gebelikte mümkün olduğunca yüksek dozlardan
kaçınmak daha güvenilir olacaktır.
(Suri ve ark. 2007, Roca ve ark. 2011, Uguz 2019)
Perinatal Farmakoterapi
Yanıt alınamayan durumlarda doz artışı mı?
• Yanıt alınamayan durumlarda dozu artırmak yerine farklı bir antidepresana
geçmek ya da tedaviye antipsikotik eklemek daha uygun.
• Meta-analizlerde haloperidol ve risperidon ile güçlendirmenin daha etkili
olduğu görülmüş. Tedavide bu ilaçların düşük dozda eklenmesi önerilmiş
• Bu anlamda risperidonun ilk sırada olmak şartı ile haloperidol ve ketiapinin
uygun seçenekler olarak önerilmiş
• İştah azalması ve uyku sorunlarıyla seyreden olgularda olanzapin? tercih
edilebilir
(Bloch ve ark. 2006, Dold ve ark. 2013, Kellner 2010, Klinger ve ark. 2013,
Uguz 2015, Veale ve ark. 2014, Zhou ve ark. 2019, Uguz 2019)
TEŞEKKÜRLER…

More Related Content

What's hot

Ay d4 jin akut karın 09
Ay d4 jin akut karın 09Ay d4 jin akut karın 09
Ay d4 jin akut karın 09ysftrk
 
Ataxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversa
Ataxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversaAtaxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversa
Ataxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversaHerberth Maldonado Briones
 
Modif muutlikkus-1206350101626655-3
Modif muutlikkus-1206350101626655-3Modif muutlikkus-1206350101626655-3
Modif muutlikkus-1206350101626655-3Helina Reino
 
Kaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn
Kaltenborn Konsepti - Concept of KaltenbornKaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn
Kaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenbornİbrahim Bostan
 
Eesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamine
Eesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamineEesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamine
Eesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamineSirje Rekkor
 
アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?
アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?
アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?Shinya Mori (@mosuke5)
 

What's hot (6)

Ay d4 jin akut karın 09
Ay d4 jin akut karın 09Ay d4 jin akut karın 09
Ay d4 jin akut karın 09
 
Ataxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversa
Ataxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversaAtaxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversa
Ataxia cerebelar, Guilläin Barré, mielitis transversa
 
Modif muutlikkus-1206350101626655-3
Modif muutlikkus-1206350101626655-3Modif muutlikkus-1206350101626655-3
Modif muutlikkus-1206350101626655-3
 
Kaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn
Kaltenborn Konsepti - Concept of KaltenbornKaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn
Kaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn
 
Eesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamine
Eesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamineEesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamine
Eesti rahvusköök toiduained töötlemisviisid_maitsestamine
 
アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?
アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?
アジャイルプラクティスは家庭内のコミュニケーションもカイゼンできちゃうのか?
 

Similar to SUNU KONGRE.pptx

Kontraseptif yöntemler ve cinsellik.ppt
Kontraseptif yöntemler ve cinsellik.pptKontraseptif yöntemler ve cinsellik.ppt
Kontraseptif yöntemler ve cinsellik.ppthnh
 
Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015
Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015
Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015TrkiyeMenopozVeOsteo
 
çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
ANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİ
ANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİ
ANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİwww.tipfakultesi. org
 
Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Ani bebek ölümü sendromu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Ani bebek ölümü sendromu  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Ani bebek ölümü sendromu  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Ani bebek ölümü sendromu (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Kadin cinsel-islev-bozuklugu
Kadin cinsel-islev-bozukluguKadin cinsel-islev-bozuklugu
Kadin cinsel-islev-bozukluguSerdar Yanıker
 
Heki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlari
Heki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlariHeki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlari
Heki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlariomutfahad
 
Güzi̇n fi̇dan yaylali
Güzi̇n fi̇dan yaylaliGüzi̇n fi̇dan yaylali
Güzi̇n fi̇dan yaylalialp hat
 
Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Üreme büyüme gelişme
Üreme büyüme gelişmeÜreme büyüme gelişme
Üreme büyüme gelişmeTulay01
 
Cp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-trCp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-trADEM TEKEREK
 
Cp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 GirişCp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 GirişADEM TEKEREK
 
Doguma Hazirlik
Doguma HazirlikDoguma Hazirlik
Doguma HazirlikScaf1
 
Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 

Similar to SUNU KONGRE.pptx (20)

Kontraseptif yöntemler ve cinsellik.ppt
Kontraseptif yöntemler ve cinsellik.pptKontraseptif yöntemler ve cinsellik.ppt
Kontraseptif yöntemler ve cinsellik.ppt
 
Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015
Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015
Prematüre Over Yetmezliği Prof. Dr. Sezai Şahmay 2015
 
Gülşah
GülşahGülşah
Gülşah
 
çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuk ve şiddet(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
OTIZM: nedir, ne degildir?
OTIZM: nedir, ne degildir?OTIZM: nedir, ne degildir?
OTIZM: nedir, ne degildir?
 
Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Menstrüel siklusun kontrolü(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Infantil kolik (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
ANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİ
ANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİ
ANNE BESLENMESİ FETAL VE NEONATAL ETKİLERİ
 
Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Infantil kolik(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Ani bebek ölümü sendromu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Ani bebek ölümü sendromu  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Ani bebek ölümü sendromu  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Ani bebek ölümü sendromu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Kadin cinsel-islev-bozuklugu
Kadin cinsel-islev-bozukluguKadin cinsel-islev-bozuklugu
Kadin cinsel-islev-bozuklugu
 
Heki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlari
Heki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlariHeki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlari
Heki̇mleri̇n ruhsal hastaliklara yöneli̇k tutumlari
 
Güzi̇n fi̇dan yaylali
Güzi̇n fi̇dan yaylaliGüzi̇n fi̇dan yaylali
Güzi̇n fi̇dan yaylali
 
Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Disfonksiyonel kanama yönetimi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Üreme büyüme gelişme
Üreme büyüme gelişmeÜreme büyüme gelişme
Üreme büyüme gelişme
 
Cp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-trCp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-tr
 
Cp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 GirişCp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 Giriş
 
Doguma Hazirlik
Doguma HazirlikDoguma Hazirlik
Doguma Hazirlik
 
Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Noktürnal enürezis(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Gülay
GülayGülay
Gülay
 

More from MehmetBaltaciolu

ACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.ppt
ACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.pptACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.ppt
ACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.pptMehmetBaltaciolu
 
Madde Bağımlılığı.pptx
Madde Bağımlılığı.pptxMadde Bağımlılığı.pptx
Madde Bağımlılığı.pptxMehmetBaltaciolu
 
Depresyon ve Nöroostrojen.pptx
Depresyon ve  Nöroostrojen.pptxDepresyon ve  Nöroostrojen.pptx
Depresyon ve Nöroostrojen.pptxMehmetBaltaciolu
 
Madde Bağımlılığı - Kopya.pptx
Madde Bağımlılığı - Kopya.pptxMadde Bağımlılığı - Kopya.pptx
Madde Bağımlılığı - Kopya.pptxMehmetBaltaciolu
 

More from MehmetBaltaciolu (9)

ACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.ppt
ACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.pptACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.ppt
ACİL SERVİSTE SALDIRGAN HASTAYA YAKLAŞIM.ppt
 
Madde Bağımlılığı.pptx
Madde Bağımlılığı.pptxMadde Bağımlılığı.pptx
Madde Bağımlılığı.pptx
 
TRsM Olgu Sunumu -1.pptx
TRsM Olgu Sunumu -1.pptxTRsM Olgu Sunumu -1.pptx
TRsM Olgu Sunumu -1.pptx
 
TRsM Olgu Sunumu -2.pptx
TRsM Olgu Sunumu -2.pptxTRsM Olgu Sunumu -2.pptx
TRsM Olgu Sunumu -2.pptx
 
TRsM Olgu Sunumu -2.pptx
TRsM Olgu Sunumu -2.pptxTRsM Olgu Sunumu -2.pptx
TRsM Olgu Sunumu -2.pptx
 
stahl 11. bölüm.pptx
stahl 11. bölüm.pptxstahl 11. bölüm.pptx
stahl 11. bölüm.pptx
 
Depresyon ve Nöroostrojen.pptx
Depresyon ve  Nöroostrojen.pptxDepresyon ve  Nöroostrojen.pptx
Depresyon ve Nöroostrojen.pptx
 
Madde Bağımlılığı - Kopya.pptx
Madde Bağımlılığı - Kopya.pptxMadde Bağımlılığı - Kopya.pptx
Madde Bağımlılığı - Kopya.pptx
 
BLONANASERİN patch.pptx
BLONANASERİN  patch.pptxBLONANASERİN  patch.pptx
BLONANASERİN patch.pptx
 

SUNU KONGRE.pptx

  • 2. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) • Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) kişide zorlanmaya neden olan obsesyonlar (istenmeyen, yineleyici düşünce ve imgeler) ve kompulsiyonlarla (ritüelistik yineleyici davranışlar, düşünceler) karakterize ruhsal bir bozukluktur. • Bireylerin ailevi, mesleki ve sosyal işlevselliğinde ciddi bozulmalara neden olan kronik bir durumdur. • Tüm psikiyatrik hastalıklar içerisinde görülme sıklığı açısından 4. sıradadır. • Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, işlevselliği bozan fiziksel ve ruhsal hastalıklar arasında 10. sırada, 15-44 yaş arasındaki kadınlarda ise beşinci sırada yer almaktadır.
  • 3. OKB
  • 4. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) • Obsesif ve kompulsif belirtiler toplumda oldukça yaygındır. • Yaşam boyu yaygınlık yaklaşık olarak %0.8-3.2 civarındadır. Kadınlarda:%1.5 Erkeklerde:%1 • Kadınlarda sıklıkla doğurganlık çağlarında ortaya çıkmakta (Ruscio ve ark. 2010; Vicente ark. 2006; Kessler ve ark. 2005)
  • 5. Perinatal Dönem Gebeliğin 21. haftası Doğum sonrası ilk 4 haftalık dönem WHO
  • 6. Perinatal Dönem • Perinatal dönemde; Pospartum Depresyon Pospartum Psikoz Anksiyete Bozuklukları Gebelik Doğum Hormonal Dalgalanmalar Menstrual dönem (menarj, menapoz)
  • 7. Perinatal OKB • Obsesif ve kompulsif belirtilerin perinatal dönemde ortaya çıkması ya da var olan belirtilerin bu dönemde alevlenmesi • Gebelik ve postpartum dönemde başlayan OKB tanısı DSM-5’te yer almamakta
  • 8. OKB ve İlişkili Bozukluklar
  • 9. Epidemiyoloji • Yöntemsel farklılıklar nedeniyle epidemiyolojik veriler çelişkili • Gebe kadınlarda OKB yaygınlığı ortalama: %0.2-5.2 civarında (Zar ve ark. 2002, Sutter-Dallay ve ark. 2004, Felice ve ark. 2007, Farias ve ark. 2013, Russel ve ark. 2013). • Tanı ölçütlerini karşılamayacak şiddetteki obsesif kompulsif belirtiler, gebe kadınların yaklaşık %10-25’ini etkilemekte (Brockington ve ark. 2006, Faisal-Cury ve ark. 2009). • Postpartum dönemde bildirilen yaygınlık oranı, %0.7-9.0 arasında (Zambaldi ve ark. 2009, Russel ve ark. 2013, Adewuya ve ark. 2006, Felice ve ark. 2007, Uguz ve ark. 2010, Navarro ve ark. 2008). • Uguz ve arkadaşları (2007) ülkemizde yaptıkları bir araştırmada postpartum dönemde OKB insidansını %4 olarak bildirmişlerdir.
  • 10. Epidemiyoloji • Yaygınlık  Genel popülasyonda: % 1.08  Gebelik döneminde: %2,07  Doğum sonrası dönemde: %2,43 • Sıklık  Genel popülasyonda (K): %0.05-0.4  Gebelik dönemi: %0.05-0.7  Doğum sonrası dönem: %1.7-12.5 (Challacombe ve ark. 2013; Russell ve ark. 2013; Uguz ve ark. 2007; Riggin ve ark. 2013; Kitamura ve ark. 2006; Zambaldi ve ark. 2009 ).
  • 11. Epidemiyoloji • Türkiye Ruh Sağlığı Profili araştırmasına göre genel toplumda 12 aylık bir sürede OKB yaygınlığı kadınlarda (%0.6), erkeklere (%0.2) göre 3 kat yüksek bir oranda bulunmuştur. • Russel ve arkadaşları (2013)’ nın yapmış olduğu bir meta- analiz çalışmasında OKB riskinin gebelikte 1.45, doğum sonrası dönemde ise 2.38 kat arttığını göstermişlerdir.
  • 12. Epidemiyoloji • Mevcut veriler hastaların çoğunda OKB’nin gebelik öncesinde de var olduğunu; • Gebelikle ilişkili olanlarda ise belirtilerin sıklıkla ilk gebelikte ve gebeliğin son üç ayında ortaya çıktığını göstermektedir (Uguz ve ark. 2007; Uguz ve Ayhan 2011; Kaya ve ark. 2015; Wiswasam ve ark. 2019). • Doğum sonrası dönemde ise belirtilerin yaklaşık %75- 100’ ü ilk doğumu takiben ve hemen hepsinde de doğum sonrası ilk 4 haftalık dönemde geliştiğini göstermektedir (Sichel ve ark. 1993; Labad ve ark. 2005; Uguz ve ark. 2007).
  • 13. Etiyoloji • OKB beyin temelli nörobiyolojik bir bozukluktur. • Ancak etiyopatogenez tam olarak aydınlatılabilmiş değildir. • Patogenez ile ilgili iki temel teori ileri sürülmekte; Biyolojik model Bilişsel-davranışçı model
  • 14. Etiyoloji Biyolojik model • Perinatal dönemde gözlenen östrojen, progesteron ve oksitosin düzeylerindeki ani ve hızlı dalgalanmalarının serotonin-dopamin disregülasyonuna yol açarak OKB gelişimini tetiklediği ileri sürülmektedir Östrojen Progesteron Oksitosin deki ani dalgalanmalar Serotonin-Dopamin Disregülasyonu OKB Semptomları
  • 15. Etiyoloji Biyolojik model • Perinatal OKB'nin oluşumunun, stresli yaşam olaylarına bir yanıt olarak hipotalamik hipofiz-adrenal (HPA) ekseninin daha büyük bir reaktivitesinde veya düzensizliğinde yattığını savunur. • PPOKB'li annelerin bazal hipotalamo-hipofizer-adrenal aks aktivitesi ve strese kortizol cevabının daha yüksek olduğu ileri sürülmektedir. Stresli yaşam olayları HPA Disregülasyonu OKB Semptomları
  • 16. Etiyoloji Bilişsel Model • Özellikle dört bilişsel teori üzerinde durulmakta;  Yeni bebek sahibi olan anne babada artmış sorumluluk ile bebeğe zarar vermek ile ilgili aşırı düşüncelerin varlığı  Ebeveynlerde artan sorumluluk bilinciyle tehditlere karşı fazla korumacı olunması  Ebeveynler tarafından yanlış yorumlanan bebeğin güvenliği ile ilgili intruziv düşünceler  Ebeveynlerin önlem olarak yorumladığı obsesif ve kompülsif düşüncelerin klinik düzeyde obsesif kompulsif belirtilere dönüşmesi
  • 17. Etiyoloji Bilişsel Model Aşırı Sorumluluk Normatif intruziv düşüncelerin uygunsuz yorumlanması OKB Semptomları
  • 18. Nörobiyoloji • Orbitofrontal korteks • İnsula • Medial prefrontal korteks • Süperior temporal girusun Aktivasyon artışı Disfonksiyon
  • 19. Risk Faktörleri Gebelik Başlangıçlı • Primigravida • Sigara • Gebelik başlangıcında anksiyete bozukluğu • Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu • Gebeliğin İkinci veya üçüncü trimester dönemi • Gebelik komplikasyonu Doğum sonrası dönem • Primiparite • Major depresyon öyküsü • Disfonksiyonel obsesyonel inançlar • Çekingen kişilik bozukluğu • Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu • Doğum sonrası ilk 4 hafta
  • 20. Klinik Görünüm • Perinatal dönemde başlayan OKB’de bütün obsesyon ve kompulsiyon türleri görülebilir. • Gerek gebelik dönemi ve gerekse de doğum sonrası dönemde görülen obsesyon ve kompulsiyonlar fetüs ve yenidoğanla ilgilidir. • Geçmişteki çalışmalarda saldırganlık obsesyonlarının daha sık olduğu bildirilirken, sonraki çalışmalarda bu veri desteklenmemiştir. (Arnold ve ark. 1999, Maina ve ark. 1999, Forray ve ark. 2010)
  • 21. Klinik Görünüm Gebelik Dönemi Pospartum Dönem Sık görülen Obsesyonlar Bulaş (%80) Bulaşma (%67-78) Simetri/Kesinlik (%30-60) Saldırganlık (%21-78) Sık görülen Kompülsiyonlar Yıkama/Temizleme (%80-87) Yıkama temizleme (%58-72) Kontrol etme (%60) Kontrol etme (%50-69) (Uguz ve Ayhan 2011; Uguz ve ark. 2007; Kaya ve ark.2015; Zambaldi ve ark. 2009; Forray ve ark. 2010; Abramowitz ve ark. 2006)
  • 22. Klinik Görünüm Hamilelik dönemi obsesyonlar • Bir yere dokunulduğunda fetusa mikrop bulaşacağı korkusu • Fetusun düşmesi ve ölmesi için eylemde bulunacağı korkusu • Annenin enfekte olduğuna dair inancı ve bunu bebeğine bulaştıracağı korkusu (Herpes, AIDS gibi) • İlaçlara, kimyasallara, aşılara veya belirli yiyeceklere maruz kalarak fetüse kazara zarar vereceği korkusu
  • 23. Klinik Görünüm Hamilelik dönemi kompulsiyonlar • Fetal hareketlerin aşırı kontrolü • Annenin doğumdan önce bebek sağlığını kontrol etmek amacıyla sürekli yapılan USG değerlendirmeleri • Fetüse zarar verme korkusuyla belirli gıdalardan veya ilaçlardan kaçınma.
  • 24. Klinik Görünüm Doğum sonrası dönem obsesyonlar • Bebeğin kontaminasyonuna karşı (dokunma, biberonlar) aşırı korkular • Dikkatsizlik yoluyla bebeğe kazara zarar vermekten aşırı korkma  Bebeği balkondan atma  Suda boğma  Kaynamış suyu üzerine dökme  Bıçakla zarar verme • Bebeğin uyurken ölebileceği düşüncesi • Bebeğin ölü görüntüsü gibi intruziv düşünceler
  • 25. Klinik Görünüm Doğum sonrası dönem kompülsiyonlar • Kazara zehirleme ve zarar verme korkusuyla bebeği beslemekten kaçınma • Bıçak, makas ve diğer keskin nesneleri saklamak veya atmak • Bebeği yıkamama ya da aşırı yıkama ve temizleme • Bebeği kontamine edebilecekleri korkusuyla bebeği diğer insanlardan izole etmek • Vücudunu ve solunumunu kontrol etme
  • 26. Klinik Görünüm Bebek üzerine etkileri • Annedeki OKB'nin bebek üzerine kısa ve uzun süreli etkileri bilinmemektedir (House ve ark. 2016). • Gebelikte OKB'si olan annelerin bebeklerinin daha erken ve daha düşük kilolu doğduğu ayrıca bu bebeklerin nörogelişimsel açıdan olumsuz etkilendiğini bildiren çalışmalar var (Uguz ve ark. 2015, Uguz ve ark. 2014). • Annedeki anksiyetenin yol açtığı plasental kan akımındaki direnç, bebeklikte uyku ve beslenme, çocukluk döneminde ise dikkat, davranışsal ve emosyonel sorunlar ile ilişkilendirilmiş (Buss ve ark. 2011, Talge ve ark. 2007, Leis ve ark. 2014, Van Batenburg-Eddes ve ark. 2013).
  • 27. Hastalığın Seyri • Gebelik öncesi dönemde OKB tanısı olan hastaların yaklaşık %70 kadarında, gebelik döneminde obsesif kompulsif belirti türlerinde farklılık saptanmamıştır (Uğuz ve ark. 2007). • Hastaların %8-46’sında gebelik döneminde obsesif kompulsif belirtilerin şiddetlendiği, %10 23’ünde belirtilerin azaldığı, %31-69’unda ise belirtilerin değişmediği bildirilmiştir (Williams ve Koran 1997, Labad ve ark. 2005, Uğuz ve ark. 2007).
  • 28. Hastalığın Seyri • Pospartum dönem kadınlar belirti şiddeti açısından gebelik öncesi dönemle karşılaştırıldıklarında vakaların yaklaşık olarak %41-47’si gibi önemli bir kısmında belirti şiddeti açısından farklılık olmadığı saptanmıştır. • Vakaların % %29-50’ sinde alevlenme, %8-10’ unda ise hafifleme saptanmıştır. (Williams ve Koran 1997, Labad ve ark. 2005, Uğuz ve ark. 2007, Uguz ve Ayhan 2011, Vulinik ve ark. 2006, Forray ve ark. 2010, Uguz ve ark. 2011, Guglielmi ve ark. 2014)
  • 29. Hastalığın Seyri • Gebelik başlangıcında majör depresyon veya anksiyete bozukluğunun olması, bulaş obsesyonu, yıkama/temizleme ve simetri/düzen kompulsiyonu hamilelik sırasında OKB seyrini olumsuz etkileyebilmektedir (Uguz ve ark. 2011). • Daha önce OKB belirtilerinin premenstrüel dönemde kötüleşmesi, perinatal dönemde alevlenme riskini arttırmaktadır (Labad ve ark. 2005; Forray ve ark. 2010). • Ayrıca ilk gebelik veya postpartum dönemde alevlenme olduğunda, bu riskin sırasıyla sonraki gebelikte 11, sonraki postpartum dönemde 7 kat arttığı bildirilmektedir (Guglielmi ve ark. 2014).
  • 30. Tedavi • Genel toplumda OKB tedavisi oldukça zordur. • Tedavide tam remisyon yaklaşık %20-30’lar civarında • Hastaların;  %24-33’ü dalgalı bir seyir  %11-14’ü yavaş ilerleyen bir seyir  %54-61’i sürekli ve ilerleyici bir seyir
  • 31. Tedavi • Gebelik ve postpartum dönemdeki OKB hastalarında tedavi ile ilgili yapılmış büyük örneklem gruplu çalışmalar yetersiz • Bu eksikliğin en önemli nedeni fetüs, yenidoğan ve anne sütü ile beslenen infantlarda tedavilerin muhtemel olumsuz etkisi
  • 32. Tedaviyi Planlarken… • Tedavi yöntemlerinin genel toplumdaki kişilerde OKB üzerine etkisi • Genel toplumda hastalarında etkili olduğu bilinen yöntemlerin gebelik ve laktasyondaki güvenliği • Varsa perinatal dönemde OKB’li hastalarda uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliği • Çok sayıda hasta izleminden elde edilen klinik veriler
  • 33. Önerilen Tedaviler • Perinatal OKB hastalarında hafif ve orta şiddetteki belirtiler için ilk tercih BDT • Şiddetli semptomlar için farmakoterapi önerilmekte Hiçbir ilaç tam güvenli değil Eğer ilaç verilecekse etkin ve en düşük doz Anne ve bebek sağlığı dikkate alınmalı Yazılı onam mutlaka alınmalı
  • 34. Tedavide Risk Değerlendirmesi • Annenin kendisine ve bebeğine zarar verme riskinin yüksek olduğu durumlarda yatış önerilmeli • Riskin daha az olduğu durumlarda aile desteği sağlanmalı Çocuk bakımı Hastanın bebekle yalnız kalmaması Ayaktan tedavinin devamı
  • 35. Tedavi Psikoterapi • Bilişsel-Davranışçı terapi (BDT), hamile ve emziren kadınlarda hafif ve orta şiddetteki OKB belirtileri için ilk tercih olarak önerilmekte (Bjorgvinsson ve ark. 2007, Foa ve Franklin 2011) Maruz bırakma ve tepki önleme Psikoeğitim
  • 36. Tedavi Psikoterapi (BDT) • OKB hastalarının %75-85’i BDT’ye cevap vermekte, tedaviyle beraber belirti şiddeti %50-60 oranında azalmaktadır (Speisman ve ark. 2011). • Kaygıyı azaltmak amacıyla yapılan kaçınma ve ritüelistik davranışlarda etkili bulunmuştur (Challacombe ve Salkovskis 2011, Speisman ve ark. 2011). • Özellikle postpartum dönemde başlayan OKB için daha etkili olduğu bildirilmiştir (Challacombe ve Salkovskis 2011, Speisman ve ark. 2011).
  • 37. Tedavi Psikoterapi (BDT) • Hastanın eğitim düzeyi • Kişilik organizasyonu • Motivasyonu • Tedavi uyumu Başarıyı etkilemekte
  • 38. Tedavi Psikoeğitim • OKB tanılı hastalar çoğu zaman ritüellerine aile üyelerini de dahil etmektedirler. • Bu nedenle hasta ve hasta yakınlarına destek ve eğitim verilmesi önemlidir.
  • 39. Tedavi Farmakoterapi • OKB’de serotonerjik ilaçların etkinliği kanıtlanmıştır. • Çalışmalarda;  Fluoksetin  Fluvoksamin  Sertralin  Paroksetin  Venlafaksin  Klomipraminin Genel populasyonda etkinliği ve tolerabilitesi kanıtlanmış
  • 40. Tedavi Prenatal dönemde farmakoterapi • Prenatal dönemde üzerinde en çok araştırma yapılan ilaçlar SSRI’ lardır. • Tek başına ya da BDT ile birlikte önerilmekte • Eğer ilaç başlanacaksa; Kar zarar oranı gözetilmeli Hasta ve yakınlarıyla görüş birliği sağlanmalı
  • 41. Perinatal Dönemde Farmakoterapi ne Zaman? • BDT’den yarar görmeyen • Uyum sağlayamayan • Israrlı şekilde ilaç tedavisi isteyen • Şiddetli obsesif kompulsif belirtileri olan • Depresyon ve Anksiyete bozukluğu gibi ek tanıların varlığı • Psikomotor huzursuzluğu olan • Ciddi sosyal işlevsellik kaybı olan • İntihar riski
  • 42. Tedavi Önerilen farmakolojik ajanlar (gebelerde) • Gebelikte güvenilirlikle ilgili mevcut bilimsel kanıtlar dikkate alındığında, bu dönemde sertralin, sitalopram ve essitalopram ilk tercih olarak uygun görülmektedir (Cole ve ark. 2007, Larsen ve ark. 2015, Katzman ve ark. 2014 ). • Fluvoksaminin güvenliği hakkında yeterli kanıt olmaması, fluoksetin ve paroksetin ile ilgili teratojenite lehine artan kanıtlar bu ilaçların kullanımını sınırlandırmaktadır(Uguz 2015, Uguz 2019). • Paroksetin; fetal yapısal malformasyon, özellikle kalp anomalisi riskini artırabileceğinden dolayı mümkün olduğunca tercih edilmemelidir (Cole ve ark. 2007, Reis ve Kalloen 2010).
  • 43. Tedavi Önerilen farmakolojik ajanlar (postnatal) • Emziren annelerde ilk tercih olarak sertralin ve paroksetin uygun görülmektedir. Bazı kaynaklarda fluvoksaminin de süte az geçtiği bildirilmiştir (Gentile 2007, Uguz 2019). • Bu ilaçlara yanıtsızlık durumunda sitalopram ve fluvoksamin 2. sıra ilaçlar olarak önerilmekte. Fluoksetin ve essitelopram konusunda ise dikkatli olunması gerektiği bildirilmektedir (Gentile 2007, Uguz 2019). • Klomipramin, hem düşük tolerabilite, hem de yüksek dozlarda konvülsiyon riski nedeniyle son tercih olarak belirtilmektedir (Gentile 2007, Uguz 2019).
  • 44. Perinatal Farmakoterapi Önerilen Ajanlar Kaçınılması Gereken Ajanlar Gebelik Dönemi Sertralin Sitalopram Essitalopram Paraksetin Emzirme Dönemi Sertralin Paroksetin Fluoksetin Essitalopram
  • 45. Perinatal Farmakoterapi Yanıt alınamayan durumlarda doz artışı mı? • OKB’de depresyona göre antidepresan ilaçların dozunun daha yüksek olması gerektiği bilinmektedir. • Fakat perinatal dönemde etkin ve güvenli doz rejimi yeterli ölçüde araştırılmamıştır. • Yapılan bazı çalışmalarda SSRI’lar ile gelişen erken doğum riskinin düşük dozlara göre yüksek dozlarda 2-5 kat daha yüksek olduğu bildirilmiştir. • Bu nedenle gebelikte mümkün olduğunca yüksek dozlardan kaçınmak daha güvenilir olacaktır. (Suri ve ark. 2007, Roca ve ark. 2011, Uguz 2019)
  • 46. Perinatal Farmakoterapi Yanıt alınamayan durumlarda doz artışı mı? • Yanıt alınamayan durumlarda dozu artırmak yerine farklı bir antidepresana geçmek ya da tedaviye antipsikotik eklemek daha uygun. • Meta-analizlerde haloperidol ve risperidon ile güçlendirmenin daha etkili olduğu görülmüş. Tedavide bu ilaçların düşük dozda eklenmesi önerilmiş • Bu anlamda risperidonun ilk sırada olmak şartı ile haloperidol ve ketiapinin uygun seçenekler olarak önerilmiş • İştah azalması ve uyku sorunlarıyla seyreden olgularda olanzapin? tercih edilebilir (Bloch ve ark. 2006, Dold ve ark. 2013, Kellner 2010, Klinger ve ark. 2013, Uguz 2015, Veale ve ark. 2014, Zhou ve ark. 2019, Uguz 2019)