7. Yetişkinlerde
Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı
gün geçtikçe artmaktadır.
Sağlık
bakanlığınca yapılan”Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması-
2010” ön çalışma raporuna göre Türkiye’de obezite sıklığı
Erkeklerde:%20.5
Kadınlarda:%41.0
Toplamda:%30.3
Olarak bulunmuştur
8.
9. Çocuklarda
0-5 yaşta obezite sıklığı %8.5 (erkek %10.1
kız%6.8)
6-18 yaşta obezite sıklığı %8.2(erkek%9.1 kız%7.3)
Olarak bulunmuştur
10. Dünyada
Tüm dünyada obezite sıklığı hızla
artmaktadır.İnfeksiyon hastalıklarının kıtalara
hızla yayılımını tanımlayan bir kelime olan
“PANDEMİ” dünya sağlık örgütü tarafından ilk
kez infeksiyon olmayan bir hastalık olan
obezitenin hızlı ve yaygın artışını vurgulamak
amacı(obezite pandemisi) ile kullanılmıştır.
11. Dünya sağlık örgütüne göre tüm dünya popülasyonunun %25 i
obez,%25 i fazla kilolu,%25 i normal kilolu ancak genetik olarak
obeziteye yatkınlık göstermektedir.Yine dünya sağlık örgütü
rakamlarına göre dünya obezite sıklığı 1995-2000 yılları
arasında %50 artış göstermiş ve toplamda 300 milyonu
aşmıştır.
13. Son yıllarda sosyal medyanın insanları
şişmanlattığı haberleri ortalarda dolaşıyor.
Nasıl olur da bir internet paylaşım sitesi
insanlara kilo aldırır diye düşünmeyin.
Çünkü bağımlılık derecesinde vakit geçirilen
sosyal medya ağları sayesinde kişiler neredeyse
bilgisayar başında yaşar hale geldiler.Tüm
dünyada internetin getirdiği olumsuz nedenlerden
biri olarak görülen şişmanlıkla mücadele için
çeşitli yöntemler uygulanıyor.
14. İnsanların gün içinde gerek çalışırken gerekse
sosyal hayatlarında sürekli girdikleri sosyal medya
hesapları nedeni ile sağlıklarını oldukça ihmal
ettiklerini ve beslenme alışkanlıklarının da giderek
yok olduğunu söyleyen uzmanlar bu gidişte obezite
rakamlarının önümüzdeki yıllarda çok daha fazla
olacağını da tahmin etmekteler.Özellikle çocukların
bilgisayar başında oyun oynarken yemeyi içmeyi
unuttuklarını ve bu nedenle çok fazla abur cubur
tükettiklerini ve sağlıklı beslenmedikleri içinde
obezite tehlikesi ile baş başa kalmaktadırlar.
15. Sosyal medya hesaplarını kontrol eden ve sürekli
paylaşımlarda bulunan kişiler yemek yeme düzenlerini alt üst
ediyorlar.Gün içinde sürekli hareketsiz şekilde yaşamaya
başlıyorlar ve egzersizden uzak bir yaşam nedeni ile hem kilo
alıyorlar hem de sağlıkları bozuluyor.Abur cubur tüketimi
bilgisayar başında kişinin ne kadar kalori aldığını düşünmeden
yaptığı bir eylem haline geldiği gibi,aşırı işlenmiş,hazır ve
şekerli gıdalar tüketmek hem şişmanlatıyor,hem de kişiyi
sağlıksız bir hale sokuyor.
16. Sosyal medyada paylaşılan yiyecek ve içecek fotoğrafları
da obeziteyi tetikliyor.Sosyal medyada paylaşılan yiyecek
ve içecek fotoğrafları kullanıcıların hem iştahını kabartıyor
hem de yeme içme isteklerini tetikliyor.
17. Buna bağlı olarak insülin desteğiyle birlikte açlık hissi
ortaya çıkardığı için gereksiz saatte besin alımlarına ve
fazla kalori alımlarına neden oluyor.iştah kabarmasıyla
birlikte çok yoğun kalorili ve yağlı besinler,çok uygunsuz
bir vakitte iştahlı kişilere sunulduğunda hiç hayır demeden
bir an önce yemeğe başlama isteğini ortaya çıkarabiliyor.
18. Paylaşımlarınızın nefsinizi tetiklemeyecek
şekilde,köreltmeye yönelik resimlerin veya sıvı
alımlarına yönelik olması ve bununla birlikte yaptığınız
sporun veya yürüyüşün ya da aktivitenin fotoğraflanıp
yayınlanması biraz daha aktif bir hayata insanları teşvik
edebilir.
20. POLİSTEN YARDIM İSTEDİ
22 yaşındaki bir Çinli,internet bağımlılığından kurtulmak
için polisi arayarak yardım istedi.Hayatının son 6 yılını
internet cafede geçiren Çinli genç,sorunuyla baş
edemeyince polisi arayarak “Kendimi kontrol
edemiyorum.Beni birkaç aylığına hapse atın” dedi.
21.
22.
23. Yasaklayınca Kendini Jiletleyen de Var
16 yaşın üzerinde 50’den fazla internet bağımlısını takip
ettiklerini ve çoğunun online oyun bağımlısı olduğunu
belirten Prof. Dr. Şenormancı tedavi için gelen
hastalarının arasında bilgisayar kullanımı
yasaklandığında,annesine babasına bıçak çeken,kendini
jiletleyenlerin bile olduğunu söylüyor.