SlideShare a Scribd company logo
1 of 14
Download to read offline
Demokratik
                               Cumhuriyet

           Yürütme                                     Yasama                                  İdare
           Modelleri                                   Modelleri                              Modelleri



       1.           2. Semi-             3.               1.
Parlamentarizm   Prezidentalizm    Prezidentalizm                       2. Bikameralizm      1. Üniterizm   2. Federalizm
                                                    Monokameralizm
 (Parlamenter    (Yarı Başkanlık     (Başkanlık                         (Çift Meclislilik)
    Sistem)         Sistemi)          Sistemi)      (Tek Meclislilik)
Demokratik Cumhuriyetlerde Yürütme,
Yasama ve İdare Modeli Örnekleri
     Amerika; yürütme modeli başkanlık sistemi, yasama modeli çift meclisli, idare modeli federalizm
     (Tablo koduna göre: 3-2-2)
    Fransa; yürütme modeli yarı başkanlık sistemi, yasama modeli çift meclisli, idare modeli üniterizm
     (Tablo koduna göre: 2-2-1)
    Almanya; yürütme modeli parlamenter sistem, yasama modeli çift meclisli, idare modeli federalizm
     (Tablo koduna göre: 1-2-2)
    Türkiye; yürütme modeli parlamenter sistem, yasama modeli tek meclisli, idare modeli üniterizm
     (Tablo koduna göre: 1-1-1)
    Türkiye için benim önerdiğim model:
     Yürütme için, yardımcısıyla beraber Türkiye genelinde seçmenlerin geçerli oylarının en az salt çoğunluğu ile
     seçilen ve görev süresi 4+4 yıl olan bir başkanın olduğu başkanlık sistemi; yasama için, her bölgeden,
     partili/bağımsız aday ayrımı yapılmadan, bölgesindeki seçmenlerin geçerli oylarının en azından salt çoğunluğunu
     sağlama şartı ile sadece bir (1) vekil seçilecek şekilde 500 dar bölge vekili ve buna ilaveten dar bölge vekilliği
     seçimlerinin ilk turunda partilerin Türkiye genelinde aldığı oy oranına göre belirlenecek ve en çok iki dönem için
     seçilme ve görev yapma hakkı bulunan, 3. dönem ve sonrası vekillik yapmak istediğinde dar bölge vekillik
     seçimlerine katılma hakkı baki olan 100 kontenjan vekili ile toplamda 600 milletvekilli (600 sayısı bütün anayasal
     nispetlerle uyumlu, hepsinin paydasına bölünebilen sayılar içinde 360 ve 720'ye göre en uygun olanıdır), çift
     kaynaklı tek meclis; idare için, yerinden yönetimin (adem-i merkeziyet) esas alındığı, siyasi ve hukuki özerklik
     haricinde -ki bir idari modeli federalizm kılan siyasi ve hukuki özerkliğinin bulunmasıdır- kısmi idari ve kısmi mali
     özerkliğin verildiği ve kimi merkezi yetkilerin devredilmesiyle güçlendirilmiş yerel yönetimlerin bulunduğu, üniterizmin
     federalizme en yakın türü hibrid bir model olan gevşek (esnek) bir üniterizm. (Tablo koduna göre: 3-1-1)


Not 1: İngiltere bir “demokratik devlet” olduğu, fakat “demokratik cumhuriyet” olmadığı için örnek olarak
     zikredilmemiştir.
Not 2: Görüldüğü gibi yasama, yürütme ve idare modelleri birbirinden bağımsızdır. Başkanlık sistemi için
     federalizm gerekmemektedir. Almanya tıpkı Türkiye gibi yürütme modeli olarak parlamenter sistemi
     tercih etmiş olsa da idare modeli olarak federalizmi benimsemiştir. Fransa yürütme modeli olarak yarı
     başkanlık sistemini benimsediği halde idare modeli olarak üniterizmi benimsemiştir. Yani “başkanlık
     sistemi=federalizm” ve “parlamenter sistem=üniterizm” algıları yanlıştır.
Halkın Egemenliği
          (Demokratik Devlet)
        (Demokratik Egemenlik)
     (Demokratik Kuvvetler Ayrılığı)




Yasama Yürütme                         Yargı
Yasama, Yürütme ve Yargıda Çoğulculuk ve Çoğunlukçuluk Uygulamaları
Demokrasi, Abraham Lincoln’ün tabiri ile “halkın, halk tarafından, halk için yönetilmesi”dir ve bu yönetimin de, “iktidar”ı tecezzi şekli esas alınan Montesquieu’den beri -asla diktatoryaya
                                             dönüşmesin diye- yasama, yürütme ve yargı şeklinde üçe ayrılması bir genel kabul halini almıştır.
    Demokrasiyi oluşturan bu erklerde meşruiyetin kaynağı halkın temsili önemlidir ki buna demokratik meşruiyet denir; erkin demokratik meşruiyetini, oluşumunun ne kadarının halk
  tarafından ve doğrudan yapıldığı belirler. Demokratik meşruiyet için demokrasinin erklerinden her birine, halkın, mümkün olduğu kadar doğrudan seçimlerle temsilci/üye belirlemesi
 gerekir. Demokratik meşruiyet adına temsil mekanizması kurulurken hangi erkte nasıl bir sistem uygulanacağı problemi ortaya çıkar. Demokratik meşruiyet adına temsilde, temelde iki
  demokratik model vardır: (1) Adına çoğulculuk (pluralizm) dediğimiz, herhangi bir konu veya oluşumda çeşitliliğin ve buna bağlı olarak birçok görüşün/unsurun tesir ve temsilini esas
  alan temsil mekanizması ve (2) adına çoğunlukçuluk (majoriteryanizm) dediğimiz, sadece çoğunluktaki görüşün oluşumda var olması diğerlerin temsil edilmemesini esas alan temsil
     mekanizmasıdır. Günümüzde temsil mekanizmalarında tercih edilen yönteme göre demokrasiler “çoğunlukçu demokrasi” veya “çoğulcu demokrasi” şeklinde adlandırılmaktadır.
 Halbuki gerçek bir demokraside çoğunlukçuluk veya çoğulculuk, bir bütün olarak demokrasinin/demokratik yapının değil, demokratik erklerin vasıfları ve sıfatları olabilir. Çoğulculuk ve
   çoğunlukçuluk prensiplerinden her biri, demokrasinin üç erkinin demokratik meşruiyet doğrultusunda oluşumunda, yani halkın demokratik erklerde temsilinde ayrı ayrı uygulanması
    gereken temsil mekanizmalarıdır. İşte tam bu noktada soru, hangi erkte hangi temsil mekanizmasının uygulanacağı/uygulanması gerekliliğidir. Bu soruya demokrasinin doğası ile
             uyumlu ve sağlıklı bir cevabı tespit edebilmek ve ortaya koyabilmek için, her bir erkin demokratik düzen içindeki var oluş amacını, tarifini bilmek gerekmektedir.
 Gerekçelerini hemen peşinden açıklamak şartı ile, sonda söyleyeceğim hükmü başta söylemek isterim: Demokrasinin üç erkinden yasama ve yargı erklerinin oluşumunda çoğulculuk;
                          yürütme erkinin oluşumunda ise çoğunlukçuluk prensipleri birer temsil mekanizması olarak uygulanmalıdır. Gerekçelerine gelince…


                        YASAMA                                                                                                                                YARGI
                                                                                       YÜRÜTME
                                                                                                                             Yargı, yasama organı tarafından yapılan yasalara göre, tarafsız ve
    Yasama, “Genel, soyut, objektif ve sürekli nitelikte                                                                       bağımsız mahkemelerce “bir olay veya olgunun doğuşuna etken
 kurallar koyma” anlamında yasa yapma, yasa koyma,                                                                             olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi
                                                                                                                                  sonucu verilen karar”ı ortaya koyma ve yasama ve yürütme
  yasa değiştirme, yasa kaldırma ve denetleme yapma                                                                           erklerinin hukuki denetimini yapma yetkisi olan erktir. Bu yönüyle
görevi bulunan demokratik erktir. Bunun için de beraber              Yürütme erki, yasama erkinin belirlediği yasalar           bazen insanlar hakkında geri dönüşü ve telafisi olmayan hayati
bir arada yaşama iradesi göstererek bir arada yaşayan           çerçevesinde ve yargı erkinin hukuki denetimi altında, kararlar verme yetkisi de olan bir erktir. Tek sesli, tek görüşlü olması
      ve kavramının doğası gereği heterojen insan               demokratik sistem içinde başta hükümet olmak üzere,          durumunda verilen kararın sıhhati tartışmalıdır. Bunun içindir ki pek
 topluluğundan oluşan toplumun tümü üzerinde geçerli              “merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşlarının         çok hukuk sisteminde idam cezaları en az üç kişilik bir mahkeme
                                                                   hepsi” ile oluşan ve uygulama yapan, icra ile yetkili     heyetinin oybirliği ile verilir. Hukuki kararı alan hakimler heyetinin -
   olacak yasaların, toplumun en geniş ve alabildiğine
   çeşitli heterojen bileşenlerinin katılımı ve temsili ile    erktir. İcra ve uygulama ise en ideal anlamı ile tekil irade heyet içinde sayısal ağırlığı teşkilgörüşlerinden gelen üyelerden
                                                                                                                                  farklı kaynaklardan ve dünya
                                                                                                                                                                   etmesine müsaade edilmeksizin-

   hazırlanması gerekir. Bu çeşitliliğin yasama erkinin              ile yapılabilecek işlerdir. İradenin bölündüğü ve           oluşması, verilen kararın isabet yüzdesini ve sıhhatini arttırır.
    doğası gereği oluşumuna yansıması gereği, aynı               çeşitlendiği durumlarda, yani idarenin çoğul bir kimlik    Birbirine benzemez hakimlerin verdiği kararın sıhhati, çoğunlukçuluk
  zamanda bir temsil mekanizması olarak çoğulculuğu              kazandığı durumlarda icra ve uygulama işlerini yerine        yöntemi ile seçilmiş, birbirine benzeyen, üstelik bayağı benzeyen
   elzem ve kaçınılmaz kılar. Çünkü erkin oluşumunda             getirmek güçleşecektir; zira iradenin çoğul bir yapıya        hakimler heyetinin verdiği kararın sıhhatinden çok daha fazladır.
  gerekli ve şart olan çeşitlilik ancak çoğulcu bir temsil     bürünüp çeşitlenmesi, bir komplikasyon olarak yürütme Mantık basit: sayısal ağırlığı ve üstünlüğü kimsenin veya hiçbir fikri
                                                                erkinde, yani idarede şizofreniye (idari şizofreni), ya da  grubun tek başına sağlayamadığı çok sesli bir yapıda, salt çoğunluk
      mekanizmasının uygulanması ile mümkündür.                                                                             şartına uyularak verilmiş bir karar mı daha sağlıklı olur, yoksa bütün
Çoğulculuk yerine çoğunlukçu bir temsil mekanizmasını              en hafif tabirle idareyi oluşturan farklı iradeler arası   üyelerin veya üyelerin çoğunun birbirine benzediği, sayısal ağırlık
  yasama organının oluşumunda uyguladığımızda ise,                       bir idari iç çatışmaya yol açması kuvvetle         veya üstünlüğü bir zümrenin tek başına sağladığı tek sesli bir yapıda
  yasama erkinin var oluş amacı ve işlevlerinin aksine,        muhtemeldir. Bu da yürütme erkinin oluşumunda temsil                                   verilmiş bir karar mı?
   çeşitliliğin sağlanamadığı ve dolayısı ile amacın ve            mekanizmalarından çoğunlukçuluğun uygulanması             Hiç şüphesiz, sayısal ağırlığı ve üstünlüğü kimsenin veya hiçbir fikri
  demokratik meşruiyetin sakatlandığı bir yasama erki          gerekliliğini ortaya koyar. Yürütme erkinde icra ve idare grubun tek başına sağlayamadığı çok sesli bir yapıda, salt çoğunluk
  ortaya çıkar. Toplumun heterojen bileşenleri yasama            için daha işler ve ideal olan tekil irade ancak yürütme         şartına uyularak verilecek bir kararda hakimler heyetinin karar
                                                                         erkinin oluşumunda çoğunlukçu bir temsil              öncesi hukuki müzakereler sürecinde birbirlerini ikna etmek için
 erkinde gereği gibi temsil edilemedikleri için kendilerini
       dolaylı ya da doğrudan ilgilendiren yasama               mekanizmasının uygulanması ile sağlanabilir. Yürütme olacaktır. Bu daargüman ve jargon salt -evrensel anlamda- mukabil
                                                                                                                              kullanacakları
                                                                                                                                               kararın sıhhatini arttıran bir etkendir. Buna
                                                                                                                                                                                             hukuki

      faaliyetlerine, temsil ve müzakere süreçlerine                erkinin oluşumunda çoğulcu temsil mekanizması           bütün üyelerin veya üyelerin çoğunun birbirine benzediği, bir grubun
 katılamayacaklardır. Böylesi bir yasama erkinin, erkin           uygulamaya kalkarsanız, çok başlılıktan ötürü -ideal        ya da zümrenin tek başına salt çoğunluğu sağlayabilecek sayısal
  demokratik amacına ters düştüğü gerçeği bir tarafa,                     anlamda- “idare” edemez, bir karar alıp            ağırlık veya üstünlüğe sahip olduğu tek sesli bir hakimler heyetinin
                                                                                       uygulayamazsınız.                     karar öncesi hukuki müzakere süreçlerinde argüman ve jargonların
     gereken temsil mekanizması ile oluşmadığı için                                                                             salt hukuki olması beklenemez; daha ziyade ideoloji, nepotizm,
demokratik meşruiyetine de halel gelmiş olacağı açıktır.                                                                      siyaset vb. hukuk dışı nosyonların etkili olması beklenebilir. Bütün
                                                                                                                            bu sebeplerle yargı erkinin oluşumunda uygulanması gereken temsil
                                                                                                                                         mekanizması çoğunlukçuluk değil, çoğulculuktur.
Temsili Demokrasinin Kuvvetlerinde
   İdeal Temsil Mekanizmaları


 Çoğulcu (Pluralist)   Çoğunlukçu (Majoriteryan)   Çoğulcu (Pluralist)

YASAMA                 YÜRÜTME                      YARGI
Parlamenter Sistemde
Kuvvetlerin Temsil Mekanizmaları
Çoğulculuğun ve Tek Parti İktidarı      YARGI
  dolayısı ile       dışında       (Yargının çoğulcu
   “Temsilde    çoğunlukçuluğun veya çoğunlukçu
   Adalet”in     ve “Yönetimde          olması
sağlanamadığı,      İstikrar”ın       uygulanan
   genellikle    sağlanamadığı         yürütme
  çoğunlukçu         çoğulcu          modelinden
   YASAMA          YÜRÜTME          kaynaklanmaz)



           Kırmızı renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunmaması gereken
           temsil mekanizmasıdır.
           Yeşil renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunması gereken
           temsil mekanizmasıdır.
Başkanlık Sisteminde Kuvvetlerin Temsil
              Mekanizmaları


                                      YARGI
Çoğulculuğun ve Çoğunlukçuluğun (Yargının çoğulcu
  dolayısı ile   ve dolayısı ile veya çoğunlukçu
   “Temsilde      “Yönetimde          olması
   Adalet”in       İstikrar”ın      uygulanan
 sağlandığı bir  sağlandığı bir      yürütme
   YASAMA         YÜRÜTME           modelinden
                                  kaynaklanmaz)



          Kırmızı renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunmaması gereken
          temsil mekanizmasıdır.
          Yeşil renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunması gereken temsil
          mekanizmasıdır.
Parlamenter Sistemde Kuvvetler Ayrılığı




    Yargı              Yasama+Yürütme
Başkanlık Sisteminde Kuvvetler Ayrılığı




                 Yürütme
Parlamenter Sistemin Handikapları
• Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesi sağlanmaz.
•Yürütme yasamanın içinden çıkar.
•Farklı bir seçimle belirlenmeyen yürütme organı, yasama organında salt çoğunluğu sağlayabilen siyasi irade tarafından oluşturulur. Dolayısı
 ile yürütmeye hakim olabilmek için yasamaya hakim olmak gerekir. Yürütmeye hakim olan –azınlık hükümetleri dışında- aynı zamanda
 yasamaya da hakim olmuş demektir.
•Yürütme ve yasama erkleri aynı ve bir (rakamla:1) genel seçimle belirlenir ve aynı anda aynı siyasi iradeye teslim edilir. Üç erkten ikisinin
 aynı anda aynı siyasi iradeye teslim edilmesi otoriteryanizme ve totalitarizme kapı aralar.
•Seçmenden genel seçimlerde verdiği bir oya karşılık aynı anda iki demokratik kuvveti, yasamayı ve yürütmeyi belirlemesi ve aynı siyasi
 iradeye teslim etmesi istenir. Seçmen yasama ve yürütme erklerinin oluşumunda farklı tercihlerde bulunamaz.
•Aynı anda iki erkin, yasamanın ve yürütmenin mensubu olmak mümkündür. Bu durum kuvvetler ayrılığı ilkesinin açık ihlali anlamını taşır.
 Yürütmeyi denetleme görev ve hakkı bulunan yasamanın üyesi denetleyen olarak, yine üyesi bulunduğu yürütmeyi denetlemekle görevlidir.
 Yani hem denetleyen hem de denetlenenler arasında aynı kişilere rastlanabilmektedir
•Yasama organı ile yürütme organı aynı siyasi iradenin elinde olduğu için yasama organının yürütme organını sistemin vaat ettiği gibi
 denetleyebilmesi mümkün değildir. Etkin ve bağımsız bir denetim asla mümkün değildir.
•Yasama organı yürütmenin baskısı ve vesayeti altındadır. Yasama organının yaptığı her türden yasa (anayasa, kanun, vs.) genellikle ve
 çoğunlukla hükümet tasarısı ve teklifi olarak gelir. Yasamadaki azınlığın yasa tasarısını kabul ettirme şansı hemen hemen yok gibidir.
• Yasama organı üyelerinin parti disiplininden ve lider oligarşisinden bağımsız davranabilmelerinin altyapısı yoktur. Seçmene sadakat zordur.
•Yapmak istediklerini, projelerini hayata geçirmek isteyen bir tek parti iktidarı yerine, birbirini törpüleyen ve birbirine iş yaptırmayan koalisyon
 iktidarlarına her zaman kapı aralar.
•Stabil seçim tarihi yoktur. Her zaman erken seçim, ani seçim, baskın seçim gibi seçim olma ihtimali ve siyasi istikrar açısından belirsizlik söz
 konusudur.
•Siyasi muhalefet erken seçimi zorlamak için çeşitli entrikalara girebilir.
•Ekonomi piyasaları, stabil seçim tarihinin olmaması sebebiyle ve siyasi istikrarsızlık korkusuyla her zaman tetiktedir ve ekonomi piyasaları
 asla önünü göremez.
•Yürütme organında siyasi istikrarı, diğer bir deyişle “Yönetimde İstikrar”ı sağlamak için seçimlerde yüksek bir seçim barajı uygulanırsa, bu
 kez yasama organında “Temsilde Adalet”sizlik olur, toplumun bazı kesimleri yasama organında temsil edilemez, kendilerini ilgilendiren
 konularda yasama süreçlerine katılamaz. Yürütmede çoğunlukçuluk her zaman sağlanamaz.
•Yasama organında “Temsilde Adalet”i sağlamak için seçimlerde düşük seçim barajı uygulanırsa veya hiç seçim barajı uygulanmazsa, bu kez
 yürütme organında “Yönetimde İstikrar”sızlık olur. Hükümetin kurulabilmesi için çok partili koalisyonlara ihtiyaç duyulur. Bu da siyasi
 istikrarsızlık demektir. Yasamada çoğulculuk genellikle sağlanamaz.
•Aynı seçimle belirlendiği için aynı anda yasama organının ihtiyacı olan “Temsilde Adalet” ve yürütme organının ihtiyacı olan “Yönetimde
 İstikrar” ilkelerini sağlayabilmek adına optimal bir seçim barajının tespit edilmesi gerekir. Buna rağmen biri diğeri rağmına işleyen bu iki ilkeyi
 aynı anda sağlayabilmek, bir optimal dengeye ulaşabilmek neredeyse imkansız gibidir.
Türkiye’de Parlamenter Sistemin İlave Handikapları
•Mahalle muhtarının bile ayrı bir seçimle belirlendiği ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin yürütmesinden sorumlu kişisini seçmek için ayrı bir seçim
 yapılmıyor ve seçmen ona ayrı bir oy veremiyor, tercihini belirtemiyor.
•87 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde parlamenter sistem uygulanmış olup, sonuncusu dahil olmak üzere 60 Adet T.C. Hükümeti yürütmede işbaşına
 gelmiş. Hükümetlerin ortalama ömrü 17 ay. 17 aylığına yani aşağı yukarı 1.5 seneliğine iktidara geldiğini bilen hangi hükümet ciddi bir iş ve icraat
 yapabilir, köklü sorunlara el atma cesareti ve iddiasında bulunabilir? Bulunsa nasıl gerçekleştirir bunları?
•Cumhuriyet tarihi boyunca görülen bu 17 aylık hükümet ortalaması 1950-1960 arası DP, 1965-1971 AP, 1983-1991 ANAP ve 2002-2010 Ak Parti'nin
 uzun süren tek parti iktidarlarına rağmen ortaya çıkan rakam. Ortalamanın 17 aya düşmesi için düşünün aradaki siyasi istikrarsızlıkla geçen süreleri ve
 hükümetlerin ömürlerini. (Mesela, 1970-1980 arası 10 yılda 12 adet T.C. Hükümeti kurulmuştur. Ortalama hükümet ömrü 10 ay. Yine, Turgut Özal’ın
 ölümünden sonra 1993 yılı ile, Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidara geldiği 2002 yılı arasındaki 9 senede 9 adet T.C. Hükümeti kurulmuştur.
 Ortalama hükümet ömrü 12 ay.)
•Cumhuriyet tarihi boyunca uygulanagelen parlamenter rejimde asla vaktinde seçim yapılamamış, bütün seçimler "erken seçim" olmuştur. 87 yılda bir
  kez olsun müteakip genel seçim öngörülen zamanda, zamanında yapılamamıştır.
•Yürütme ve yasama organının aynı seçimle aynı tekil siyasi iradeye teslim edilmesi karşısında bürokratik oligarşinin demokrasi dışı direnci
  olağanlaşmıştır.
• 87 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ortaya konan pratik bize gösterdi ki koalisyonlar bizde siyasi istikrarsızlık, durağanlık, geriye gidiş dönemleri oldu.
  Ülkede abidevi değeri olan bütün yapılar ve ekonomik, iktisadi kalkınma hamleleri tek parti iktidarları döneminde yapılabildi.
•Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan yasaların %98'i hükümet kaynaklı. Geride kalan da herkesin üzerinde mutabık kalacağı türden şeyler zaten.
• Siyasi parti liderlerinin Türk siyasi hayatına ve parti liderliğine adeta ambargo koyan siyasi kariyerleri vardır. Demirel 40 yıldan fazladır siyasetin içinde,
  Türkeş 81 yaşında aktif siyasetin içindeyken öldü, Ecevit hastalığının ve ömrünün son anlarına kadar siyasette oldu. Erbakan hakeza.
•Seçmen seçimlerde davulu başbakanın boynuna asmakta fakat sistem tokmağı başta cumhurbaşkanı olmak üzere bürokratik oligarşinin eline
  vermektedir. Sistemin buna gerekçesi başbakanın aynı anda yasama ve yürütme yetkisini elinde bulunduruyor, dolayısı elindeki yetki yoğunlaşması ile
  diktatörlüğe gitme ihtimalinin olduğu iddiasıdır. Başbakanın elindeki gücü ancak bu şekilde dengeleyebileceklerini düşünmektedir bürokratik oligarşi.
  Oysa seçmene seçimlerde hesabı boynuna davul asılan, yani sorumluluğu üstlenmiş başbakan vermektedir. Başbakan da seçmene seçim öncesi “size
  verdiğim sözleri yapacaktım ama yaptırmadılar” demektedir.
•Silah arkadaşı, can ciğer kuzu sarması diyebileceğimiz Atatürk'le İnönü arasında dahi sıkıntılar olduğu malum. Hatta Atatürk cumhurbaşkanı olarak
  öldüğünde İnönü başbakan değildi zira bir sene önce Atatürk onu görevden almıştı. 80'den bu yana baktığımızda ise Evren cumhurbaşkanı Özal
  başbakanken sıkıntılar post-darbe sürecinin nezaketi ve Özal'ın da ılımlı-uyumlu yapısı nedeniyle kolay aşılmıştır. Özal cumhurbaşkanı olduğunda ise
  yerine kendisiyle uyumlu çalışabileceğine inandığı Akbulut'u başbakan olarak getirmiş, ilk başlarda uyumlu çalışma sonrası medyanın Akbulut'u bir fıkra
  karakteri olarak karikatürize etmesi ve Özal'a karşı kışkırtması sonucu uyum bozulmuştur. Sonrasında Yılmaz'ı getiren Özal onda da umduğunu
  bulamamış ve başbakanla arasındaki gerilim ve kavga Demirel'in başbakan olmasıyla zirveye ulaşmıştır. Özal'ın cumhurbaşkanı olarak kendi getirdiği
  başbakanlarla anlaşamadığını gördük. Başka? Demirel'in de cumhurbaşkanı iken kendi getirdiği başbakan Çiller'le geçinemediğini de gördük. Başka?
  Ecevit'in kendisi başbakanken kendi getirdiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le geçinemediğini ve cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik krizini
  yaşadığımızı gördük. Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Erdoğan'la da geçinemediğini gördük. Başbakana bir tören esnasında fırlattığı bakış hala
  hafızalarda. Şimdi ise Başbakan Erdoğan kendi getirdiği Cumhurbaşkanı Gül ile çok iyi uyum sağlamış görünüyor. İyi de bunca örnek arasında sadece
  bir uyumlu çift var. O da kaç senede... Cumhuriyet tarihi boyunca cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında sürekli uyumsuzluk ve gerilim
  yaşanagelmiş. Tavlada her zaman düşeş gelir mi? En güzeli bu yüzden düşeş filan beklemeden her elin düşeş olduğu başkanlık sistemine geçmek.
Başkanlık Sisteminin Avantajları
• Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesinin tam anlamıyla sağlandığı ve hayata geçirildiği
  sistemdir.
• Yürütme yasama organının içinden çıkmaz.
• Yasama ve Yürütme organları birbirinden bağımsız farklı seçimlerle belirlenir. Seçmen yasama organını belirlemek için
  farklı, yürütme organını belirlemek için farklı iki oy kullanır.
• Seçmene yasama ve yürütme organlarında farklı siyasi partilere oy verebilme imkanı verilir.
• Yasama ve yürütme organları belirlenirken iki ayrı seçim yapıldığı için yasama ve yürütme organı aynı zamanda aynı
  siyasi iradenin eline teslim edilmiş olunmaz.
• Yasama ve yürütmede ağırlıklı olan siyasi iradeler farklı olabilir.
• Seçmen yasama ve yürütme organlarının, erklerinin oluşumunda bir (rakamla 1) seçimde kullandığı bir (rakamla 1) oyla
  sadece bir (rakamla 1) organı belirlemiş olur.
• Aynı anda birden fazla erkin üyesi, mensubu olmak mümkün değildir. Bir kişi parlamenter sistemde olduğu gibi aynı
  anda hem yasama organının üyesi bir parlamenter hem de hükümetin üyesi bir bakan olamaz.
• Yasama organı yürütme organından bağımsız olduğu için, yasama yürütmenin baskısı ve vesayeti altında değildir.
  Yasama organının yaptığı her türden yasa (anayasa, kanun, vs.) genellikle ve çoğunlukla yasama organının kendi
  iradesi ile yapılır.
• Yasama organı üyelerinin parti disiplininden bağımsız davranabilmelerinin ve kendilerini seçen seçmene sadakat
  göstermelerinin altyapısı vardır.
• Yürütmede her zaman tek parti iktidarı vardır.
• Yürütmede çoğunlukçuluk ve dolayısı ile “Yönetimde İstikrar” sağlanabilir.
• Yasama organının belirlendiği seçimlerde seçim barajı yoktur ya da minimal düzeydedir.
• Yasamada çoğulculuk ve dolayısı ile “Temsilde Adalet” sağlanabilir.
• Stabil seçim tarihleri vardır. Yürütme ve yasama için yapılan seçimler her zaman vaktinde olur.
• Tek parti iktidarı ve stabil seçim tarihlerinden ötürü her zaman siyasi istikrar vardır.
• Ekonomi piyasaları her zaman önünü görebilir ve bu durum ekonomi üzerinde siyasi istikrarsızlık ihtimali baskısını
  kaldırır.
• Erken seçim diye bir olgu mevcut olmadığı için siyasi muhalefet “erken seçim”i zorlamak için çeşitli entrikalara girmez.
  Siyasi muhalefet enerjisini müteakip seçimlere hazırlanmak için kullanır.
Başkanlık Sisteminin Türkiye İçin İlave Avantajları
•87 Yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihi yürütmede koalisyonlar pratiğinin verimli olmadığını ve koalisyonların siyasi istikrarsızlık
 getirdiğini göstermiştir. Başkanlık sisteminde ise yürütmede koalisyon ihtimali sıfırdır. Bu da Türkiye için yürütmede aranan
 siyasi istikrarın sağlanması demektir.
•Meclisi belirlemek için milletvekili seçimlerinin amacı sadece vekilleri seçmek olacağı ve bu seçimlerle hükümet
 belirlenmeyeceği için “seçim barajı” uygulanmasına gerek kalmayacak ve böylece “Temsilde Adalet”in sağlandığı çoğulcu bir
 meclis yapısı oluşacaktır.
• Yürütme organını belirlemek için ayrı bir seçim yapılacağından yürütmede daima tek parti iktidarı olacaktır ve bu da
 beraberinde “Yönetimde İstikrar”ı getirecektir.
• Yürütme organı hükümeti oluşturmak için yapılacak seçimlerde halk başkan ve yardımcısını seçecektir. Başarıdan da
 başarısızlıktan da sorumlu olacak kişi ve/veya kişiler belli olacaktır. Tokmak, halkın davulu boynuna astığı kişin eline
 verilecektir. Seçilen kişinin muhtemel başarısızlık karşısında mazereti kalmayacaktır.
• Tek parti iktidarı, daha seçildiği andan itibaren görev süresi belli olduğu için, siyasi entrikalarla devrilme korkusu yaşamaksızın
 daha seri, süratli ve etkin biçimde hareket edebilecek ve vaat ettiği proje ve hizmetleri hayata geçirmede daha rahat olacaktır.
•Başkanın görev süresi sınırlı olacağı için siyasette her zaman yeni isimlere ve yüzlere yer olacaktır. Başkan, partisinin
 iradesine ve Türk siyasetine uzun yıllar ambargo koyamayacaktır. Siyaset kurumu, makul sürelerde ve dinamik bir şekilde
 kendisini yenileyecek, buna mecbur kalacaktır.
• Stabil seçim tarihleri, tek parti iktidarı beraberinde siyasi istikrarı getireceği için ekonomi piyasaları da, Türk ekonomisi de
 rahatlayacaktır.
•Başkanda, parlamenter sistemin cumhurbaşkanında bulunan yasama organını feshetme yetkisi ve yine parlamenter sistemin
 başbakanında bulunan yasama organından istediği yasayı istediği şekilde geçirme, istediği bütçeyi alabilme yetkileri
 olmayacağından, yürütmede (yani başkanda) diğer erkler üzerine tahakküm kuran bir güç ve yetki yığılması ol(a)mayacaktır.
 (Başkanın vaadi olan ve halkın desteğini almış yasa tasarılarının yasama organında yasalaştırılabilmesi ve başkanın, ekonomik başarı
 performansı ile doğru orantılı bir asgari bütçeye sahip olabilmesi için gereken düzenlemelerin de yapılması şart bu durumda. Bunlar
 teklifimin ayrıntılarında fazlasıyla mevcut.)
• Bir siyasi irade aynı anda iki erkte (yasama ve yürütme) hakim olmakta zorlanacağı için, o siyasi iradeyi temsil eden kişide
 yetki yığılması güçleşecektir. Halihazırdaki parlamenter sistemde kimi çevrelerde görülen asılsız ve mesnedi olmayan
 diktatörlük korkusunun da çaresi olan bu sistem, bu korkuyu tamamen ortadan kalkacaktır.
•Yürütme organının başı olan başkanın ayrı ve bağımsız bir seçimle halk tarafından doğrudan seçilmesi sonucu, yasama
 organını oluşturmak için yapılacak seçimlerde; milletvekillerinin görev süreleri boyunca, parti disiplininden ve lider
 oligarşisinden bağımsız, seçmenlerinin ağırlıklı iradesine ve kendi vicdanlarına sadakat gösterebilmelerini sağlayacak şekilde
 seçilebilmelerinin altyapısı oluşturulmuş olur. Bu sayede de yasama organı, yürütme organının vesayet ve tahakkümünden
 kurtulabilecektir.
Okuduğunuz ve ilgilendiğiniz için teşekkür
ederim.



Zihni Açık
E-mail: zihniacik@gmail.com



Bir sonraki sunum:
YENİ ANAYASA – YENİ SİSTEM

More Related Content

Similar to Demokratik Cumhuriyet

hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnbhukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnbJihaneJihane10
 
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”COSKUN CAN AKTAN
 
T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...
T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...
T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...M.Bugra (Bora) Kanmaz
 
Türkiye'de yargı teşkilatı.pptx
Türkiye'de yargı teşkilatı.pptxTürkiye'de yargı teşkilatı.pptx
Türkiye'de yargı teşkilatı.pptxHamzaAte
 
Devlet Teskilati
Devlet TeskilatiDevlet Teskilati
Devlet Teskilatimassive501
 
HUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARI
HUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE  HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARIHUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE  HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARI
HUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARICOSKUN CAN AKTAN
 
John Locke Siyaset Felsefesi
John Locke Siyaset FelsefesiJohn Locke Siyaset Felsefesi
John Locke Siyaset FelsefesiBurak Özdemir
 
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİCOSKUN CAN AKTAN
 
İnsan haklari, yanibaşinizda
İnsan haklari, yanibaşinizdaİnsan haklari, yanibaşinizda
İnsan haklari, yanibaşinizdaBATILAW
 
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİSİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİCOSKUN CAN AKTAN
 
TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...
TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...
TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...Galatasaray Üniversitesi
 
ömer ismihan 20060450
ömer ismihan 20060450ömer ismihan 20060450
ömer ismihan 20060450Omar İsmihan
 
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİCOSKUN CAN AKTAN
 
Hukuk Ve Adalet
Hukuk Ve AdaletHukuk Ve Adalet
Hukuk Ve Adaletekoibrahim
 
ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...
ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...
ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...COSKUN CAN AKTAN
 
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzefsiyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzefŞahabettin Akca
 
Siyasa hukumet terorizm
Siyasa hukumet terorizmSiyasa hukumet terorizm
Siyasa hukumet terorizmsavaş ikiz
 

Similar to Demokratik Cumhuriyet (20)

hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnbhukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
hukuka-giris-1-2hft-9hos-IWu1.pptxًbbjnb
 
6 political 7.citizenship
6 political 7.citizenship6 political 7.citizenship
6 political 7.citizenship
 
Denge denetleme nedir
Denge denetleme nedir Denge denetleme nedir
Denge denetleme nedir
 
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
“İDEAL” HUKUK NORMLARI TASARIMI: NORMATİF HUKUK PERSPEKTİFİNDEN “İYİ KURALLAR”
 
T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...
T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...
T.Hobbes ve J.Locke'ın Toplum Sözleşmesi ve ve Devlet Üzerine Görüşlerinin Ka...
 
Türkiye'de yargı teşkilatı.pptx
Türkiye'de yargı teşkilatı.pptxTürkiye'de yargı teşkilatı.pptx
Türkiye'de yargı teşkilatı.pptx
 
Devlet Teskilati
Devlet TeskilatiDevlet Teskilati
Devlet Teskilati
 
HUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARI
HUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE  HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARIHUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE  HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARI
HUKUK TEORİSİ, HUKUK FELSEFESİ VE HUKUK DOKTRİNİ YAKLAŞIMLARI
 
John Locke Siyaset Felsefesi
John Locke Siyaset FelsefesiJohn Locke Siyaset Felsefesi
John Locke Siyaset Felsefesi
 
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
 
İnsan haklari, yanibaşinizda
İnsan haklari, yanibaşinizdaİnsan haklari, yanibaşinizda
İnsan haklari, yanibaşinizda
 
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİSİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
SİYASAL SÜREÇTE KARAR ALMA VE KAMU TERCİHİ
 
TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...
TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...
TÜRK CEZA KANUNU 301. MADDESİNİN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYA BAĞLAMINDA DEĞERLEN...
 
ömer ismihan 20060450
ömer ismihan 20060450ömer ismihan 20060450
ömer ismihan 20060450
 
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
ANAYASACILIK VE ANAYASAL HUKUK DEVLETİ
 
Hukuk Ve Adalet
Hukuk Ve AdaletHukuk Ve Adalet
Hukuk Ve Adalet
 
ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...
ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...
ANAYASAL HUKUK DEVLETİ: SİYASAL GÜCÜN SINIRLANDIRILMASINDA HUKUKDIŞI ARAÇLAR ...
 
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzefsiyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler auzef
 
DEMOKRASİ VE DEMARŞİ
DEMOKRASİ VE DEMARŞİDEMOKRASİ VE DEMARŞİ
DEMOKRASİ VE DEMARŞİ
 
Siyasa hukumet terorizm
Siyasa hukumet terorizmSiyasa hukumet terorizm
Siyasa hukumet terorizm
 

More from arge32

28 November -3 December 2010 Project Meeting
28 November -3 December 2010 Project Meeting 28 November -3 December 2010 Project Meeting
28 November -3 December 2010 Project Meeting arge32
 
Slovakia Questionnarie
Slovakia QuestionnarieSlovakia Questionnarie
Slovakia Questionnariearge32
 
Danka leštinská prezentácia
Danka leštinská prezentáciaDanka leštinská prezentácia
Danka leštinská prezentáciaarge32
 
8. prezentácia turecko
8. prezentácia turecko8. prezentácia turecko
8. prezentácia tureckoarge32
 
7. prezentácia turci
7. prezentácia turci7. prezentácia turci
7. prezentácia turciarge32
 
Parlament, hrad, skola
Parlament, hrad, skolaParlament, hrad, skola
Parlament, hrad, skolaarge32
 
Ispartťania na zš turnianska
Ispartťania na zš turnianskaIspartťania na zš turnianska
Ispartťania na zš turnianskaarge32
 
ISPARTA MEM
ISPARTA MEMISPARTA MEM
ISPARTA MEMarge32
 
Isparta – Petržalka
Isparta – PetržalkaIsparta – Petržalka
Isparta – Petržalkaarge32
 

More from arge32 (9)

28 November -3 December 2010 Project Meeting
28 November -3 December 2010 Project Meeting 28 November -3 December 2010 Project Meeting
28 November -3 December 2010 Project Meeting
 
Slovakia Questionnarie
Slovakia QuestionnarieSlovakia Questionnarie
Slovakia Questionnarie
 
Danka leštinská prezentácia
Danka leštinská prezentáciaDanka leštinská prezentácia
Danka leštinská prezentácia
 
8. prezentácia turecko
8. prezentácia turecko8. prezentácia turecko
8. prezentácia turecko
 
7. prezentácia turci
7. prezentácia turci7. prezentácia turci
7. prezentácia turci
 
Parlament, hrad, skola
Parlament, hrad, skolaParlament, hrad, skola
Parlament, hrad, skola
 
Ispartťania na zš turnianska
Ispartťania na zš turnianskaIspartťania na zš turnianska
Ispartťania na zš turnianska
 
ISPARTA MEM
ISPARTA MEMISPARTA MEM
ISPARTA MEM
 
Isparta – Petržalka
Isparta – PetržalkaIsparta – Petržalka
Isparta – Petržalka
 

Demokratik Cumhuriyet

  • 1. Demokratik Cumhuriyet Yürütme Yasama İdare Modelleri Modelleri Modelleri 1. 2. Semi- 3. 1. Parlamentarizm Prezidentalizm Prezidentalizm 2. Bikameralizm 1. Üniterizm 2. Federalizm Monokameralizm (Parlamenter (Yarı Başkanlık (Başkanlık (Çift Meclislilik) Sistem) Sistemi) Sistemi) (Tek Meclislilik)
  • 2. Demokratik Cumhuriyetlerde Yürütme, Yasama ve İdare Modeli Örnekleri  Amerika; yürütme modeli başkanlık sistemi, yasama modeli çift meclisli, idare modeli federalizm (Tablo koduna göre: 3-2-2)  Fransa; yürütme modeli yarı başkanlık sistemi, yasama modeli çift meclisli, idare modeli üniterizm (Tablo koduna göre: 2-2-1)  Almanya; yürütme modeli parlamenter sistem, yasama modeli çift meclisli, idare modeli federalizm (Tablo koduna göre: 1-2-2)  Türkiye; yürütme modeli parlamenter sistem, yasama modeli tek meclisli, idare modeli üniterizm (Tablo koduna göre: 1-1-1)  Türkiye için benim önerdiğim model: Yürütme için, yardımcısıyla beraber Türkiye genelinde seçmenlerin geçerli oylarının en az salt çoğunluğu ile seçilen ve görev süresi 4+4 yıl olan bir başkanın olduğu başkanlık sistemi; yasama için, her bölgeden, partili/bağımsız aday ayrımı yapılmadan, bölgesindeki seçmenlerin geçerli oylarının en azından salt çoğunluğunu sağlama şartı ile sadece bir (1) vekil seçilecek şekilde 500 dar bölge vekili ve buna ilaveten dar bölge vekilliği seçimlerinin ilk turunda partilerin Türkiye genelinde aldığı oy oranına göre belirlenecek ve en çok iki dönem için seçilme ve görev yapma hakkı bulunan, 3. dönem ve sonrası vekillik yapmak istediğinde dar bölge vekillik seçimlerine katılma hakkı baki olan 100 kontenjan vekili ile toplamda 600 milletvekilli (600 sayısı bütün anayasal nispetlerle uyumlu, hepsinin paydasına bölünebilen sayılar içinde 360 ve 720'ye göre en uygun olanıdır), çift kaynaklı tek meclis; idare için, yerinden yönetimin (adem-i merkeziyet) esas alındığı, siyasi ve hukuki özerklik haricinde -ki bir idari modeli federalizm kılan siyasi ve hukuki özerkliğinin bulunmasıdır- kısmi idari ve kısmi mali özerkliğin verildiği ve kimi merkezi yetkilerin devredilmesiyle güçlendirilmiş yerel yönetimlerin bulunduğu, üniterizmin federalizme en yakın türü hibrid bir model olan gevşek (esnek) bir üniterizm. (Tablo koduna göre: 3-1-1) Not 1: İngiltere bir “demokratik devlet” olduğu, fakat “demokratik cumhuriyet” olmadığı için örnek olarak zikredilmemiştir. Not 2: Görüldüğü gibi yasama, yürütme ve idare modelleri birbirinden bağımsızdır. Başkanlık sistemi için federalizm gerekmemektedir. Almanya tıpkı Türkiye gibi yürütme modeli olarak parlamenter sistemi tercih etmiş olsa da idare modeli olarak federalizmi benimsemiştir. Fransa yürütme modeli olarak yarı başkanlık sistemini benimsediği halde idare modeli olarak üniterizmi benimsemiştir. Yani “başkanlık sistemi=federalizm” ve “parlamenter sistem=üniterizm” algıları yanlıştır.
  • 3. Halkın Egemenliği (Demokratik Devlet) (Demokratik Egemenlik) (Demokratik Kuvvetler Ayrılığı) Yasama Yürütme Yargı
  • 4. Yasama, Yürütme ve Yargıda Çoğulculuk ve Çoğunlukçuluk Uygulamaları Demokrasi, Abraham Lincoln’ün tabiri ile “halkın, halk tarafından, halk için yönetilmesi”dir ve bu yönetimin de, “iktidar”ı tecezzi şekli esas alınan Montesquieu’den beri -asla diktatoryaya dönüşmesin diye- yasama, yürütme ve yargı şeklinde üçe ayrılması bir genel kabul halini almıştır. Demokrasiyi oluşturan bu erklerde meşruiyetin kaynağı halkın temsili önemlidir ki buna demokratik meşruiyet denir; erkin demokratik meşruiyetini, oluşumunun ne kadarının halk tarafından ve doğrudan yapıldığı belirler. Demokratik meşruiyet için demokrasinin erklerinden her birine, halkın, mümkün olduğu kadar doğrudan seçimlerle temsilci/üye belirlemesi gerekir. Demokratik meşruiyet adına temsil mekanizması kurulurken hangi erkte nasıl bir sistem uygulanacağı problemi ortaya çıkar. Demokratik meşruiyet adına temsilde, temelde iki demokratik model vardır: (1) Adına çoğulculuk (pluralizm) dediğimiz, herhangi bir konu veya oluşumda çeşitliliğin ve buna bağlı olarak birçok görüşün/unsurun tesir ve temsilini esas alan temsil mekanizması ve (2) adına çoğunlukçuluk (majoriteryanizm) dediğimiz, sadece çoğunluktaki görüşün oluşumda var olması diğerlerin temsil edilmemesini esas alan temsil mekanizmasıdır. Günümüzde temsil mekanizmalarında tercih edilen yönteme göre demokrasiler “çoğunlukçu demokrasi” veya “çoğulcu demokrasi” şeklinde adlandırılmaktadır. Halbuki gerçek bir demokraside çoğunlukçuluk veya çoğulculuk, bir bütün olarak demokrasinin/demokratik yapının değil, demokratik erklerin vasıfları ve sıfatları olabilir. Çoğulculuk ve çoğunlukçuluk prensiplerinden her biri, demokrasinin üç erkinin demokratik meşruiyet doğrultusunda oluşumunda, yani halkın demokratik erklerde temsilinde ayrı ayrı uygulanması gereken temsil mekanizmalarıdır. İşte tam bu noktada soru, hangi erkte hangi temsil mekanizmasının uygulanacağı/uygulanması gerekliliğidir. Bu soruya demokrasinin doğası ile uyumlu ve sağlıklı bir cevabı tespit edebilmek ve ortaya koyabilmek için, her bir erkin demokratik düzen içindeki var oluş amacını, tarifini bilmek gerekmektedir. Gerekçelerini hemen peşinden açıklamak şartı ile, sonda söyleyeceğim hükmü başta söylemek isterim: Demokrasinin üç erkinden yasama ve yargı erklerinin oluşumunda çoğulculuk; yürütme erkinin oluşumunda ise çoğunlukçuluk prensipleri birer temsil mekanizması olarak uygulanmalıdır. Gerekçelerine gelince… YASAMA YARGI YÜRÜTME Yargı, yasama organı tarafından yapılan yasalara göre, tarafsız ve Yasama, “Genel, soyut, objektif ve sürekli nitelikte bağımsız mahkemelerce “bir olay veya olgunun doğuşuna etken kurallar koyma” anlamında yasa yapma, yasa koyma, olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar”ı ortaya koyma ve yasama ve yürütme yasa değiştirme, yasa kaldırma ve denetleme yapma erklerinin hukuki denetimini yapma yetkisi olan erktir. Bu yönüyle görevi bulunan demokratik erktir. Bunun için de beraber Yürütme erki, yasama erkinin belirlediği yasalar bazen insanlar hakkında geri dönüşü ve telafisi olmayan hayati bir arada yaşama iradesi göstererek bir arada yaşayan çerçevesinde ve yargı erkinin hukuki denetimi altında, kararlar verme yetkisi de olan bir erktir. Tek sesli, tek görüşlü olması ve kavramının doğası gereği heterojen insan demokratik sistem içinde başta hükümet olmak üzere, durumunda verilen kararın sıhhati tartışmalıdır. Bunun içindir ki pek topluluğundan oluşan toplumun tümü üzerinde geçerli “merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşlarının çok hukuk sisteminde idam cezaları en az üç kişilik bir mahkeme hepsi” ile oluşan ve uygulama yapan, icra ile yetkili heyetinin oybirliği ile verilir. Hukuki kararı alan hakimler heyetinin - olacak yasaların, toplumun en geniş ve alabildiğine çeşitli heterojen bileşenlerinin katılımı ve temsili ile erktir. İcra ve uygulama ise en ideal anlamı ile tekil irade heyet içinde sayısal ağırlığı teşkilgörüşlerinden gelen üyelerden farklı kaynaklardan ve dünya etmesine müsaade edilmeksizin- hazırlanması gerekir. Bu çeşitliliğin yasama erkinin ile yapılabilecek işlerdir. İradenin bölündüğü ve oluşması, verilen kararın isabet yüzdesini ve sıhhatini arttırır. doğası gereği oluşumuna yansıması gereği, aynı çeşitlendiği durumlarda, yani idarenin çoğul bir kimlik Birbirine benzemez hakimlerin verdiği kararın sıhhati, çoğunlukçuluk zamanda bir temsil mekanizması olarak çoğulculuğu kazandığı durumlarda icra ve uygulama işlerini yerine yöntemi ile seçilmiş, birbirine benzeyen, üstelik bayağı benzeyen elzem ve kaçınılmaz kılar. Çünkü erkin oluşumunda getirmek güçleşecektir; zira iradenin çoğul bir yapıya hakimler heyetinin verdiği kararın sıhhatinden çok daha fazladır. gerekli ve şart olan çeşitlilik ancak çoğulcu bir temsil bürünüp çeşitlenmesi, bir komplikasyon olarak yürütme Mantık basit: sayısal ağırlığı ve üstünlüğü kimsenin veya hiçbir fikri erkinde, yani idarede şizofreniye (idari şizofreni), ya da grubun tek başına sağlayamadığı çok sesli bir yapıda, salt çoğunluk mekanizmasının uygulanması ile mümkündür. şartına uyularak verilmiş bir karar mı daha sağlıklı olur, yoksa bütün Çoğulculuk yerine çoğunlukçu bir temsil mekanizmasını en hafif tabirle idareyi oluşturan farklı iradeler arası üyelerin veya üyelerin çoğunun birbirine benzediği, sayısal ağırlık yasama organının oluşumunda uyguladığımızda ise, bir idari iç çatışmaya yol açması kuvvetle veya üstünlüğü bir zümrenin tek başına sağladığı tek sesli bir yapıda yasama erkinin var oluş amacı ve işlevlerinin aksine, muhtemeldir. Bu da yürütme erkinin oluşumunda temsil verilmiş bir karar mı? çeşitliliğin sağlanamadığı ve dolayısı ile amacın ve mekanizmalarından çoğunlukçuluğun uygulanması Hiç şüphesiz, sayısal ağırlığı ve üstünlüğü kimsenin veya hiçbir fikri demokratik meşruiyetin sakatlandığı bir yasama erki gerekliliğini ortaya koyar. Yürütme erkinde icra ve idare grubun tek başına sağlayamadığı çok sesli bir yapıda, salt çoğunluk ortaya çıkar. Toplumun heterojen bileşenleri yasama için daha işler ve ideal olan tekil irade ancak yürütme şartına uyularak verilecek bir kararda hakimler heyetinin karar erkinin oluşumunda çoğunlukçu bir temsil öncesi hukuki müzakereler sürecinde birbirlerini ikna etmek için erkinde gereği gibi temsil edilemedikleri için kendilerini dolaylı ya da doğrudan ilgilendiren yasama mekanizmasının uygulanması ile sağlanabilir. Yürütme olacaktır. Bu daargüman ve jargon salt -evrensel anlamda- mukabil kullanacakları kararın sıhhatini arttıran bir etkendir. Buna hukuki faaliyetlerine, temsil ve müzakere süreçlerine erkinin oluşumunda çoğulcu temsil mekanizması bütün üyelerin veya üyelerin çoğunun birbirine benzediği, bir grubun katılamayacaklardır. Böylesi bir yasama erkinin, erkin uygulamaya kalkarsanız, çok başlılıktan ötürü -ideal ya da zümrenin tek başına salt çoğunluğu sağlayabilecek sayısal demokratik amacına ters düştüğü gerçeği bir tarafa, anlamda- “idare” edemez, bir karar alıp ağırlık veya üstünlüğe sahip olduğu tek sesli bir hakimler heyetinin uygulayamazsınız. karar öncesi hukuki müzakere süreçlerinde argüman ve jargonların gereken temsil mekanizması ile oluşmadığı için salt hukuki olması beklenemez; daha ziyade ideoloji, nepotizm, demokratik meşruiyetine de halel gelmiş olacağı açıktır. siyaset vb. hukuk dışı nosyonların etkili olması beklenebilir. Bütün bu sebeplerle yargı erkinin oluşumunda uygulanması gereken temsil mekanizması çoğunlukçuluk değil, çoğulculuktur.
  • 5. Temsili Demokrasinin Kuvvetlerinde İdeal Temsil Mekanizmaları Çoğulcu (Pluralist) Çoğunlukçu (Majoriteryan) Çoğulcu (Pluralist) YASAMA YÜRÜTME YARGI
  • 6. Parlamenter Sistemde Kuvvetlerin Temsil Mekanizmaları Çoğulculuğun ve Tek Parti İktidarı YARGI dolayısı ile dışında (Yargının çoğulcu “Temsilde çoğunlukçuluğun veya çoğunlukçu Adalet”in ve “Yönetimde olması sağlanamadığı, İstikrar”ın uygulanan genellikle sağlanamadığı yürütme çoğunlukçu çoğulcu modelinden YASAMA YÜRÜTME kaynaklanmaz) Kırmızı renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunmaması gereken temsil mekanizmasıdır. Yeşil renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunması gereken temsil mekanizmasıdır.
  • 7. Başkanlık Sisteminde Kuvvetlerin Temsil Mekanizmaları YARGI Çoğulculuğun ve Çoğunlukçuluğun (Yargının çoğulcu dolayısı ile ve dolayısı ile veya çoğunlukçu “Temsilde “Yönetimde olması Adalet”in İstikrar”ın uygulanan sağlandığı bir sağlandığı bir yürütme YASAMA YÜRÜTME modelinden kaynaklanmaz) Kırmızı renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunmaması gereken temsil mekanizmasıdır. Yeşil renkli ifadeler ilgili kuvvette (erkte) bulunması gereken temsil mekanizmasıdır.
  • 8. Parlamenter Sistemde Kuvvetler Ayrılığı Yargı Yasama+Yürütme
  • 9. Başkanlık Sisteminde Kuvvetler Ayrılığı Yürütme
  • 10. Parlamenter Sistemin Handikapları • Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesi sağlanmaz. •Yürütme yasamanın içinden çıkar. •Farklı bir seçimle belirlenmeyen yürütme organı, yasama organında salt çoğunluğu sağlayabilen siyasi irade tarafından oluşturulur. Dolayısı ile yürütmeye hakim olabilmek için yasamaya hakim olmak gerekir. Yürütmeye hakim olan –azınlık hükümetleri dışında- aynı zamanda yasamaya da hakim olmuş demektir. •Yürütme ve yasama erkleri aynı ve bir (rakamla:1) genel seçimle belirlenir ve aynı anda aynı siyasi iradeye teslim edilir. Üç erkten ikisinin aynı anda aynı siyasi iradeye teslim edilmesi otoriteryanizme ve totalitarizme kapı aralar. •Seçmenden genel seçimlerde verdiği bir oya karşılık aynı anda iki demokratik kuvveti, yasamayı ve yürütmeyi belirlemesi ve aynı siyasi iradeye teslim etmesi istenir. Seçmen yasama ve yürütme erklerinin oluşumunda farklı tercihlerde bulunamaz. •Aynı anda iki erkin, yasamanın ve yürütmenin mensubu olmak mümkündür. Bu durum kuvvetler ayrılığı ilkesinin açık ihlali anlamını taşır. Yürütmeyi denetleme görev ve hakkı bulunan yasamanın üyesi denetleyen olarak, yine üyesi bulunduğu yürütmeyi denetlemekle görevlidir. Yani hem denetleyen hem de denetlenenler arasında aynı kişilere rastlanabilmektedir •Yasama organı ile yürütme organı aynı siyasi iradenin elinde olduğu için yasama organının yürütme organını sistemin vaat ettiği gibi denetleyebilmesi mümkün değildir. Etkin ve bağımsız bir denetim asla mümkün değildir. •Yasama organı yürütmenin baskısı ve vesayeti altındadır. Yasama organının yaptığı her türden yasa (anayasa, kanun, vs.) genellikle ve çoğunlukla hükümet tasarısı ve teklifi olarak gelir. Yasamadaki azınlığın yasa tasarısını kabul ettirme şansı hemen hemen yok gibidir. • Yasama organı üyelerinin parti disiplininden ve lider oligarşisinden bağımsız davranabilmelerinin altyapısı yoktur. Seçmene sadakat zordur. •Yapmak istediklerini, projelerini hayata geçirmek isteyen bir tek parti iktidarı yerine, birbirini törpüleyen ve birbirine iş yaptırmayan koalisyon iktidarlarına her zaman kapı aralar. •Stabil seçim tarihi yoktur. Her zaman erken seçim, ani seçim, baskın seçim gibi seçim olma ihtimali ve siyasi istikrar açısından belirsizlik söz konusudur. •Siyasi muhalefet erken seçimi zorlamak için çeşitli entrikalara girebilir. •Ekonomi piyasaları, stabil seçim tarihinin olmaması sebebiyle ve siyasi istikrarsızlık korkusuyla her zaman tetiktedir ve ekonomi piyasaları asla önünü göremez. •Yürütme organında siyasi istikrarı, diğer bir deyişle “Yönetimde İstikrar”ı sağlamak için seçimlerde yüksek bir seçim barajı uygulanırsa, bu kez yasama organında “Temsilde Adalet”sizlik olur, toplumun bazı kesimleri yasama organında temsil edilemez, kendilerini ilgilendiren konularda yasama süreçlerine katılamaz. Yürütmede çoğunlukçuluk her zaman sağlanamaz. •Yasama organında “Temsilde Adalet”i sağlamak için seçimlerde düşük seçim barajı uygulanırsa veya hiç seçim barajı uygulanmazsa, bu kez yürütme organında “Yönetimde İstikrar”sızlık olur. Hükümetin kurulabilmesi için çok partili koalisyonlara ihtiyaç duyulur. Bu da siyasi istikrarsızlık demektir. Yasamada çoğulculuk genellikle sağlanamaz. •Aynı seçimle belirlendiği için aynı anda yasama organının ihtiyacı olan “Temsilde Adalet” ve yürütme organının ihtiyacı olan “Yönetimde İstikrar” ilkelerini sağlayabilmek adına optimal bir seçim barajının tespit edilmesi gerekir. Buna rağmen biri diğeri rağmına işleyen bu iki ilkeyi aynı anda sağlayabilmek, bir optimal dengeye ulaşabilmek neredeyse imkansız gibidir.
  • 11. Türkiye’de Parlamenter Sistemin İlave Handikapları •Mahalle muhtarının bile ayrı bir seçimle belirlendiği ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin yürütmesinden sorumlu kişisini seçmek için ayrı bir seçim yapılmıyor ve seçmen ona ayrı bir oy veremiyor, tercihini belirtemiyor. •87 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde parlamenter sistem uygulanmış olup, sonuncusu dahil olmak üzere 60 Adet T.C. Hükümeti yürütmede işbaşına gelmiş. Hükümetlerin ortalama ömrü 17 ay. 17 aylığına yani aşağı yukarı 1.5 seneliğine iktidara geldiğini bilen hangi hükümet ciddi bir iş ve icraat yapabilir, köklü sorunlara el atma cesareti ve iddiasında bulunabilir? Bulunsa nasıl gerçekleştirir bunları? •Cumhuriyet tarihi boyunca görülen bu 17 aylık hükümet ortalaması 1950-1960 arası DP, 1965-1971 AP, 1983-1991 ANAP ve 2002-2010 Ak Parti'nin uzun süren tek parti iktidarlarına rağmen ortaya çıkan rakam. Ortalamanın 17 aya düşmesi için düşünün aradaki siyasi istikrarsızlıkla geçen süreleri ve hükümetlerin ömürlerini. (Mesela, 1970-1980 arası 10 yılda 12 adet T.C. Hükümeti kurulmuştur. Ortalama hükümet ömrü 10 ay. Yine, Turgut Özal’ın ölümünden sonra 1993 yılı ile, Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidara geldiği 2002 yılı arasındaki 9 senede 9 adet T.C. Hükümeti kurulmuştur. Ortalama hükümet ömrü 12 ay.) •Cumhuriyet tarihi boyunca uygulanagelen parlamenter rejimde asla vaktinde seçim yapılamamış, bütün seçimler "erken seçim" olmuştur. 87 yılda bir kez olsun müteakip genel seçim öngörülen zamanda, zamanında yapılamamıştır. •Yürütme ve yasama organının aynı seçimle aynı tekil siyasi iradeye teslim edilmesi karşısında bürokratik oligarşinin demokrasi dışı direnci olağanlaşmıştır. • 87 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ortaya konan pratik bize gösterdi ki koalisyonlar bizde siyasi istikrarsızlık, durağanlık, geriye gidiş dönemleri oldu. Ülkede abidevi değeri olan bütün yapılar ve ekonomik, iktisadi kalkınma hamleleri tek parti iktidarları döneminde yapılabildi. •Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan yasaların %98'i hükümet kaynaklı. Geride kalan da herkesin üzerinde mutabık kalacağı türden şeyler zaten. • Siyasi parti liderlerinin Türk siyasi hayatına ve parti liderliğine adeta ambargo koyan siyasi kariyerleri vardır. Demirel 40 yıldan fazladır siyasetin içinde, Türkeş 81 yaşında aktif siyasetin içindeyken öldü, Ecevit hastalığının ve ömrünün son anlarına kadar siyasette oldu. Erbakan hakeza. •Seçmen seçimlerde davulu başbakanın boynuna asmakta fakat sistem tokmağı başta cumhurbaşkanı olmak üzere bürokratik oligarşinin eline vermektedir. Sistemin buna gerekçesi başbakanın aynı anda yasama ve yürütme yetkisini elinde bulunduruyor, dolayısı elindeki yetki yoğunlaşması ile diktatörlüğe gitme ihtimalinin olduğu iddiasıdır. Başbakanın elindeki gücü ancak bu şekilde dengeleyebileceklerini düşünmektedir bürokratik oligarşi. Oysa seçmene seçimlerde hesabı boynuna davul asılan, yani sorumluluğu üstlenmiş başbakan vermektedir. Başbakan da seçmene seçim öncesi “size verdiğim sözleri yapacaktım ama yaptırmadılar” demektedir. •Silah arkadaşı, can ciğer kuzu sarması diyebileceğimiz Atatürk'le İnönü arasında dahi sıkıntılar olduğu malum. Hatta Atatürk cumhurbaşkanı olarak öldüğünde İnönü başbakan değildi zira bir sene önce Atatürk onu görevden almıştı. 80'den bu yana baktığımızda ise Evren cumhurbaşkanı Özal başbakanken sıkıntılar post-darbe sürecinin nezaketi ve Özal'ın da ılımlı-uyumlu yapısı nedeniyle kolay aşılmıştır. Özal cumhurbaşkanı olduğunda ise yerine kendisiyle uyumlu çalışabileceğine inandığı Akbulut'u başbakan olarak getirmiş, ilk başlarda uyumlu çalışma sonrası medyanın Akbulut'u bir fıkra karakteri olarak karikatürize etmesi ve Özal'a karşı kışkırtması sonucu uyum bozulmuştur. Sonrasında Yılmaz'ı getiren Özal onda da umduğunu bulamamış ve başbakanla arasındaki gerilim ve kavga Demirel'in başbakan olmasıyla zirveye ulaşmıştır. Özal'ın cumhurbaşkanı olarak kendi getirdiği başbakanlarla anlaşamadığını gördük. Başka? Demirel'in de cumhurbaşkanı iken kendi getirdiği başbakan Çiller'le geçinemediğini de gördük. Başka? Ecevit'in kendisi başbakanken kendi getirdiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le geçinemediğini ve cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik krizini yaşadığımızı gördük. Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Erdoğan'la da geçinemediğini gördük. Başbakana bir tören esnasında fırlattığı bakış hala hafızalarda. Şimdi ise Başbakan Erdoğan kendi getirdiği Cumhurbaşkanı Gül ile çok iyi uyum sağlamış görünüyor. İyi de bunca örnek arasında sadece bir uyumlu çift var. O da kaç senede... Cumhuriyet tarihi boyunca cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında sürekli uyumsuzluk ve gerilim yaşanagelmiş. Tavlada her zaman düşeş gelir mi? En güzeli bu yüzden düşeş filan beklemeden her elin düşeş olduğu başkanlık sistemine geçmek.
  • 12. Başkanlık Sisteminin Avantajları • Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesinin tam anlamıyla sağlandığı ve hayata geçirildiği sistemdir. • Yürütme yasama organının içinden çıkmaz. • Yasama ve Yürütme organları birbirinden bağımsız farklı seçimlerle belirlenir. Seçmen yasama organını belirlemek için farklı, yürütme organını belirlemek için farklı iki oy kullanır. • Seçmene yasama ve yürütme organlarında farklı siyasi partilere oy verebilme imkanı verilir. • Yasama ve yürütme organları belirlenirken iki ayrı seçim yapıldığı için yasama ve yürütme organı aynı zamanda aynı siyasi iradenin eline teslim edilmiş olunmaz. • Yasama ve yürütmede ağırlıklı olan siyasi iradeler farklı olabilir. • Seçmen yasama ve yürütme organlarının, erklerinin oluşumunda bir (rakamla 1) seçimde kullandığı bir (rakamla 1) oyla sadece bir (rakamla 1) organı belirlemiş olur. • Aynı anda birden fazla erkin üyesi, mensubu olmak mümkün değildir. Bir kişi parlamenter sistemde olduğu gibi aynı anda hem yasama organının üyesi bir parlamenter hem de hükümetin üyesi bir bakan olamaz. • Yasama organı yürütme organından bağımsız olduğu için, yasama yürütmenin baskısı ve vesayeti altında değildir. Yasama organının yaptığı her türden yasa (anayasa, kanun, vs.) genellikle ve çoğunlukla yasama organının kendi iradesi ile yapılır. • Yasama organı üyelerinin parti disiplininden bağımsız davranabilmelerinin ve kendilerini seçen seçmene sadakat göstermelerinin altyapısı vardır. • Yürütmede her zaman tek parti iktidarı vardır. • Yürütmede çoğunlukçuluk ve dolayısı ile “Yönetimde İstikrar” sağlanabilir. • Yasama organının belirlendiği seçimlerde seçim barajı yoktur ya da minimal düzeydedir. • Yasamada çoğulculuk ve dolayısı ile “Temsilde Adalet” sağlanabilir. • Stabil seçim tarihleri vardır. Yürütme ve yasama için yapılan seçimler her zaman vaktinde olur. • Tek parti iktidarı ve stabil seçim tarihlerinden ötürü her zaman siyasi istikrar vardır. • Ekonomi piyasaları her zaman önünü görebilir ve bu durum ekonomi üzerinde siyasi istikrarsızlık ihtimali baskısını kaldırır. • Erken seçim diye bir olgu mevcut olmadığı için siyasi muhalefet “erken seçim”i zorlamak için çeşitli entrikalara girmez. Siyasi muhalefet enerjisini müteakip seçimlere hazırlanmak için kullanır.
  • 13. Başkanlık Sisteminin Türkiye İçin İlave Avantajları •87 Yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihi yürütmede koalisyonlar pratiğinin verimli olmadığını ve koalisyonların siyasi istikrarsızlık getirdiğini göstermiştir. Başkanlık sisteminde ise yürütmede koalisyon ihtimali sıfırdır. Bu da Türkiye için yürütmede aranan siyasi istikrarın sağlanması demektir. •Meclisi belirlemek için milletvekili seçimlerinin amacı sadece vekilleri seçmek olacağı ve bu seçimlerle hükümet belirlenmeyeceği için “seçim barajı” uygulanmasına gerek kalmayacak ve böylece “Temsilde Adalet”in sağlandığı çoğulcu bir meclis yapısı oluşacaktır. • Yürütme organını belirlemek için ayrı bir seçim yapılacağından yürütmede daima tek parti iktidarı olacaktır ve bu da beraberinde “Yönetimde İstikrar”ı getirecektir. • Yürütme organı hükümeti oluşturmak için yapılacak seçimlerde halk başkan ve yardımcısını seçecektir. Başarıdan da başarısızlıktan da sorumlu olacak kişi ve/veya kişiler belli olacaktır. Tokmak, halkın davulu boynuna astığı kişin eline verilecektir. Seçilen kişinin muhtemel başarısızlık karşısında mazereti kalmayacaktır. • Tek parti iktidarı, daha seçildiği andan itibaren görev süresi belli olduğu için, siyasi entrikalarla devrilme korkusu yaşamaksızın daha seri, süratli ve etkin biçimde hareket edebilecek ve vaat ettiği proje ve hizmetleri hayata geçirmede daha rahat olacaktır. •Başkanın görev süresi sınırlı olacağı için siyasette her zaman yeni isimlere ve yüzlere yer olacaktır. Başkan, partisinin iradesine ve Türk siyasetine uzun yıllar ambargo koyamayacaktır. Siyaset kurumu, makul sürelerde ve dinamik bir şekilde kendisini yenileyecek, buna mecbur kalacaktır. • Stabil seçim tarihleri, tek parti iktidarı beraberinde siyasi istikrarı getireceği için ekonomi piyasaları da, Türk ekonomisi de rahatlayacaktır. •Başkanda, parlamenter sistemin cumhurbaşkanında bulunan yasama organını feshetme yetkisi ve yine parlamenter sistemin başbakanında bulunan yasama organından istediği yasayı istediği şekilde geçirme, istediği bütçeyi alabilme yetkileri olmayacağından, yürütmede (yani başkanda) diğer erkler üzerine tahakküm kuran bir güç ve yetki yığılması ol(a)mayacaktır. (Başkanın vaadi olan ve halkın desteğini almış yasa tasarılarının yasama organında yasalaştırılabilmesi ve başkanın, ekonomik başarı performansı ile doğru orantılı bir asgari bütçeye sahip olabilmesi için gereken düzenlemelerin de yapılması şart bu durumda. Bunlar teklifimin ayrıntılarında fazlasıyla mevcut.) • Bir siyasi irade aynı anda iki erkte (yasama ve yürütme) hakim olmakta zorlanacağı için, o siyasi iradeyi temsil eden kişide yetki yığılması güçleşecektir. Halihazırdaki parlamenter sistemde kimi çevrelerde görülen asılsız ve mesnedi olmayan diktatörlük korkusunun da çaresi olan bu sistem, bu korkuyu tamamen ortadan kalkacaktır. •Yürütme organının başı olan başkanın ayrı ve bağımsız bir seçimle halk tarafından doğrudan seçilmesi sonucu, yasama organını oluşturmak için yapılacak seçimlerde; milletvekillerinin görev süreleri boyunca, parti disiplininden ve lider oligarşisinden bağımsız, seçmenlerinin ağırlıklı iradesine ve kendi vicdanlarına sadakat gösterebilmelerini sağlayacak şekilde seçilebilmelerinin altyapısı oluşturulmuş olur. Bu sayede de yasama organı, yürütme organının vesayet ve tahakkümünden kurtulabilecektir.
  • 14. Okuduğunuz ve ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. Zihni Açık E-mail: zihniacik@gmail.com Bir sonraki sunum: YENİ ANAYASA – YENİ SİSTEM