proto-genel-özellikler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
1. Protozoonların Genel Özellikleri
• Protozoonlar son sınıflandırmaya göre protista aleminde
yer alan ökaryot tipte canlılardır.
• Protozoonlar hayvanlar alemi içinde incelendiği zamanlar
zooparazit olarak kabul edilmiş ve çoğunlukla ‘Tek hücreli
hayvanlar’ olarak tanımlanmıştır.
• Protozoa terimi ilk olarak 1817 yılında Goldfus tarafından
kullanılmış ve onu “ilkel ve daha aşağı bir hücreli
hayvanlar” olarak tarif etmiştir.
• Protozoonlar tek hücreli canlılar olmakla birlikte, canlı bir
organizmanın bütün fonksiyonlarını yerine getirir ve bu
amaçla farklı organelleri oluşturabilir.
• Protozoonlar ancak mikroskopla görülebilen canlılardır.
Bununla beraber serbest yaşayan portozoonlardan gözle
görülebilecek kadar büyükleri de vardır.
2. Protozoonlarla bakteriler arasında en önemli fark
protozoonun nucleus (çekirdek) zarının bulunmasıdır.
• Protozoonlar ile mantarlar arasındaki en önemli farklar:
• 1. Protozoonlar bazı devrelerinde hareketlidirler,
• 2. Protozoonlar dallanarak çoğalmazlar,
• 3. Protozoonlar gram (-) boyanırlar.
• Protozoonlar ile algler arasındaki en önemli fark ise,
protozoonların klorofilsiz olmalarıdır.
• Protozoonların vücut şekilleri yaşama şartlarına göre
değişir. Sitoplazmalarının dış kısmı kuvvetli zar
oluşturmayan ve destek organelleri olmayan protozoonlar,
sıvı ortamlarda küre şeklini alırlar.
• Bazı protozoonların özel bir şekli vardır. Bu durum
sitoplazmanın dış kısmının dayanıklı zar oluşturması veya
3. protozoonun bazı destek organellerine sahip olması ile
sağlanır.
• Bazılarında ön ve arka uçları veya karın ve sırt yüzleri de
farklıdır.
• Protozoonların çoğunun şekli sabittir fakat; yalancı
ayaklarla hareket edenlerde çok değişkendir.
• Vücudu çekirdek, sitoplazma ve hücre zarından oluşur.
• Çekirdek (Nukleus): Nükleusun içinde oldukça yoğun olan
nükleoplazma (çekirdek sıvısı) ve çevresinde dayanıklı bir
nükleus zarı bulunur.
• Nükleus zarındaki küçük kanalcıklar nucleoplazmanın
sitoplazma ile ilişkisini sağlar.
• Nucleus, bazı protozoonlarda vesicular nucleus şeklindedir.
Bu tür nucleusların zarı belirgin ve çoğunda karyozom
(endozom, nucleolus) denilen bir oluşum bulunur.
4.
5. • Bazı protozoonların veziküler çekirdeğinde ise karyozom
bulunmaz, kromatin tanecikleri bütün nucleoplazmaya
dağılmıştır.
• Protozoonlarda rastlanan diğer bir nucleus çeşidi de kesif
(yoğun) nucleus’ tur.
• Kesif nucleus fazla miktarda kromatin granülleri ile doludur
ve içinde çok az nucleoplazma bulunur. Kesif nucleus,
genellikle vesicular nucleus’tan büyüktür, çeşitli şekillerde
olabilir ve nucleus zarı daha az belirlidir.
• Protozoonların büyük kısmının çoğalma devresi dışında tek
bir nucleusu bulunur.
• Çoğalma devresinde nucleus sayısı daha fazla olabildiği
gibi, bazen nucleusun bölünmesi bütün vücudun
bölünmesinden daha süratli olur ve protozoon çok nucleuslu
olarak görülebilir.
6. • Ancak özellikle kirpikli protozoonlarda olduğu gibi
bazılarında bütün gelişme dönemlerinde iki nucleus bulunur.
Bu iki nucleus şekil, yapı ve fonksiyon bakımından
birbirlerinden farklıdır.
• Macronucleus (büyük), genellikle bir kenarı konveks, bir
kenarı konkav, fasülye tanesine benzer şekildedir ve
micronucleus (küçük) bunun konkav tarafında bulunur.
• Sitoplazma: Protozoonların çoğunda sitoplazma,
endoplazma ve ektoplazma olarak ikiye ayrılır.
• Endoplazma iç kısımda bulunur ve granüllü bir görünüşü
vardır.
• Hücrenin metabolizmasında çok aktif olarak rol alan
kısımdır.
7.
8. • Burada besin vakuolleri içinde sindirilmiş besin maddeleri,
ribozomlar, mitekondriler, golgi cisimleri, mikrozomlar ve
endoplazmik ağ bulunur.
• Protozoonun beslenme metabolizması ile ilgili çeşitli
sentezler de burada yapılır.
• Endoplazma devamlı hareket halindedir. Bunun etkisi ile
endoplazma içinde çeşitli cisimcikler, vakuoller ve nucleus
devamlı yer değiştirir.
• Sitoplazmanın dışta kalan kısmına ektoplazma denir.
• Ektoplazma, endoplazmadan daha az granüllü ve daha
homojendir. Dış kısmında protozoonu sınırlayan plazma zarı
bulunur.
9. • Protozoonun hareket, besin maddelerini alma, solunum,
artık maddelerin atılması ve savunmasını ektoplazma
sağlar.
• Bazı protozoonlarda ektoplazma ile endoplazma birbirinden
ayrılmaz veya ektoplazma, endoplazmanın çevresinde ve
ondan sadece biraz daha dayanıklı bir zar halindedir.
• Serbest yaşayan bazı protozoonlarda ektoplazma, salgısı
ile cansız, silisli ve sabit şekilli bir kabuk oluşturur.
Protozoonların kistlerinin de ektoplazma tarafından
salgılanan oldukça sert koruyucu zarları vardır.
• Hareket organelleri: Protozoonlarda hareket organelleri
olarak yalancı ayak, kamçılar ve kirpikler bulunur.
• Yalancı ayak ile hareketin oluşumunda, protozoonun bir
tarafında ektoplazma bir çıkıntı oluşturur.
10. • Bu çıkıntı büyüdükçe, endoplazma da o tarafa akar. Oluşan
yalancı ayak, bir süre sonra geri çekilebilir ve sonra başka
taraftan yeni bir yalancı ayak çıkabilir.
• Bir yönde gelişen yalancı ayak gittikçe büyür ve
endoplazmanın da o yöne doğru akması ile protozoon da o
yönde yer değiştirir.
• Yalancı ayakların belli şekilleri ve ektoplazmada oluştukları
belli noktaları yoktur; yüzeyin herhangi bir yerinde
meydana gelebilir. Daha çok amiplerde görüldüğü için
bunlarla olan harekete amiboid hareket denir.
• Kamçı, bir akson ve bunun etrafındaki ince kontraktil
sitoplazma kılıfından ibaret olan hareket organelidir.
Hareketi ile ortamda akıntı oluşturur ve protozoonun yer
değiştirmesini sağlar. Aksonem, blepharoplast denilen
oluşumdan başlar, protozoonun yüzeyine kadar gelir,
11. • ince bir sitoplazma kılıfı ile sarılmış şekilde dışarıya
uzanarak kamçıyı oluşturur. Aksonem fibrillerden
yapılmıştır.
• Blepharoplast ile yakından ilgili bir oluşum vardır; buna
parabasal cisim denir.
• Parabazal cisim birçok kamçılıda görülmekte olup, koyu
boyanan kısa çomak şeklinde bir oluşumdur.
• Blepharoplast ve parabasal cisim bazı türlerde birleşerek
kinetoplast olarak bilinen bir yapı oluşturmuştur.
• Kinetoplast, protozoonun bölünmesi, kamçı oluşumu ve
hareket için enerji sağlanmasında rol oynar.
• İnsanların kamçılı parazitlerinde kamçı sayısı bir veya
birkaç tanedir. İnsanlar için parazit olmayan türlerde
genellikle fazla sayıda olabilir.
• Kamçı genellikle protozoonun ön ucundan çıkar ve ön tarafa
uzanır.
12.
13. • Bazılarında ise kamçı vücudun arka tarafından çıkar.
• Bazı protozoonlarda aksonem vücudun ön tarafından çıkar
fakat; vücuda ya da dalgalanan zarın serbest kenarına
yapışık olarak arka uca varır.
• Birden fazla kamçısı olan protozoonlarda bu kamçılar
birbirinin benzeri olabildiği gibi uzunluk, kalınlık veya
hareket şekli bakımından birbirinden farklı da olabilir.
• Bazı kamçılı protozoonlarda kamçıdan ayrı olarak bir
dalgalanan zar bulunur. Dalgalanan zar kamçının sağladığı
ileri yönelen harekete yardımcı olduğu gibi, parazite çeşitli
yönlerde hareket verir veya hareket yönünü muhafazada
rol oynar.
• Protozoonların üçüncü çeşit hareket organelleri cilium
(kirpik)’ lardır. Cilium’ ların yapıları kamçılarınkine benzer
fakat; daha kısa ve daha çok sayıdadır.
14. • Kirpikli bazı protozoonların bütün yüzeyi, bazılarının belli
bölgeleri kirpiklerle kaplıdır.
• Kirpikler genellikle eşit uzunluktadırlar. Beslenme için bir
sitostom (hücre ağzı) bulunan kirpiklilerde sitostom
yakınındaki kirpikler daha uzun olabilir.
• Bazı protozoonlarda harekete yardımcı olan ve miyonem
denilen kısalıp-uzanabilir ince fibriller bulunur. Bu fibriller
protozoonun kısalıp uzamasını sağlar.
• Bazı protozoonlarda görevi kesin olarak bilinmeyen fakat;
protozoona destek olduğu düşünülen ve adına axostyle
denilen oluşum bulunur.
• Axostyle, blepharoplast’tan başlayıp, protozoonun uzun
ekseni boyunca arkaya doğru giden ve vücudun arka
ucundan çıktıktan sonra sivri bir çıkıntı halinde sonlanan
sert oluşumlardır.
15. • Serbest yaşayan bazı protozoonlarda çeşitli koruyucu
zarlar, protozoonu tespit organelleri bulunabilir.
• Protozoonun beslenen, büyüyen, çoğalan ve hareketli olan
şekillerine trofozoit veya vejetatif şekil denir. Bazı
hallerde trofozoit şekil etrafında daha dayanıklı bir duvar
oluşturur, morfolojik ve fizyolojik değişikliklere uğrar ve
dış etkilere daha dayanıklı bir form olan kist şekline
geçer.
• Kist şekiller, bazı protozoonlarda belirli bir yaşam
dönemini oluşturur ve en uygun şartlarda oluşur.
• Kistler, protozoonun yeni konaklara bulaşması için gerekli
bir evrim dönemini oluşturur.
• Kistler, trofozoitlerden daha dirençli olduklarından konak
dışındaki şartlara bir süre dayanırlar.
16. • Amip kistleri midedeki düşük pH ve sindirim olayından
zarar görmeden bağırsaklara geçer.
• Bazı protozoonların yalnız trofozoit şekilleri bulunur; kist
oluşturmazlar.
• Bazı protozoonlarda besin vücudun farklılaşmış bir
bölgesinden alınır. Bu bölgeye hücre ağzı veya cytostom
denir ve genellikle vücudun ön kısmında bulunur.
• Kirpikler, hareketleri ile protozoonun içinde bulunduğu
sıvıyı ve katı besin maddelerini sitostoma doğru
yönelterek, protozoonun beslenmesine yardımcı olurlar.
• Kirpikli protozoonlarda besin vakuolündeki besin maddesi
sindirildikten sonra kalan besin artığı cytopig (hücre anüsü)
yolu ile atılır.
17. • Hücre anüsü sabit bir organeldir fakat; sadece besin
artığının atılması sırasında görülür.
• Sıvı atıklar, protozoonun bütün yüzeyinden atılabildiği gibi,
çıkartı vakuollerinde toplanarak, zaman zaman vakuolün
dışarı açılması ile de atılabilirler.
• Bazı protozoonlarda ise kontraktil vakuoller aynı zamanda
çıkartı organı görevini de yaparlar.