1. Ağrı Tedavisi Ve Proloterapi’nin
Bilimsel Yönü
Uz.Dr.Zehra Şentürk
Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Uzmanı
Proloterapi Uzmanı
AYDIN DEVLET HASTANESİ
2. İnsanın yaratılışından beri var
olan ve onun tüm yaşam niteliklerini
olumsuz yönde etkileyen, işgücünü
azaltan ya da yok eden, korku ve
huzursuzluk kaynağı olan bir
duygudur.
3.
Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (IASP)
tarafından yapılan tanımlamaya göre ağrı;”Vücudun her
hangi bir yerinden kaynaklanan,gerçek yada olası bir
doku hasarı ile birlikte bulunan, hastanın geçmişteki
deneyimleriyle ilgili,duysal,afektif,hoş olmayan bir
duyudur.”Ağrı her zaman kişiye özneldir.Bu nedenle
kişiden kişiye büyük farklılıklar taşır.
4. Tedavi edilmediği takdirde
Uyku bozukluklarına, kişinin kendisini kontrol
etme yeteneğini kaybetmesine, öfke, korku,
saldırganlık, ümitsizlik, suçluluk duygusu,
depresyon gibi kişilik bozukluklarının oluşmasına
neden olur. Bunlara bağlı olarak; mesleki,
ekonomik, ailevi sorun hatta felaketlere yol
açabilir.
5.
6. Ağrı Şiddeti
VAS(visuel analog skala): Hem ağrı şiddetini
hemde ağrının iyileşmesini ölçmek için kullanılır.
Ağrı yok ile başlayıp dayanılmaz ile biten bir
cetveldir.
Numerik Skala: Ağrı şiddetini değerlendirmek
için kullanılır. Hastanın ağrılarını sayıyla açıklaması
söylenir. Ağrı yokluğu “ 0 “ ila dayanılmaz ağrı “10 “
düzeyleri arasında ölçülür.
7. Ağrı nın iki natürü
Hızlı ağrı
akut
iğnelenme şeklinde
iyi lokalize
kısa etki süreli
İnce miyelinli lifler( A delta)
Yavaş ağrı
kronik
zonklama şeklinde
lokalizasyonu zor
Myelinsiz lifler (C fibrilleri)
8. Ağrı Sınıflaması
Nörofizyolojik Meknizmaya Göre
•Nosiseptif
•Nöropatik
•Psikojenik
Etiyolojik Faktöre Göre
•Kanser
•Post herpetik
•Orak Hücre Ağrısı
•Artirit
Süresine Göre
•Akut
•Kronik
•Rekurren
Bölgesine Göre
•Baş Ağrısı
•Yüz Ağrısı
•Bel Ağrısı
•Pelvik Ağrı
9.
10. Patageneze Göre Sınıflama
Nosiseptif Ağrı
Viseral
Somatik
Yüzeyel:deri
Derin; Kas eklem
Nöropatik Ağrı
Sinirler
Sinir kökleri
MSS
Psikojenik Ağrı
11. Ağrı terminoloji Uluslararası Birliği nin 2011
yılı tanımlamasına göre
Nöropatik ağrı: Somatasensoryel sinir sisteminin
hastalığı veya lezyonu nedeniyle gelişen ağrısı
Nosiseptif ağrı: Nöronal olmayan dokuların
hasarına bağlı nosiseptör aktivasyonu ile gelişen
ğrı
Viseral ağrı: Viseral dokulardan kaynaklanan ağrı
Nöropati: Sinirlerde patalojik değişikliklere bğlı
ağrı
12. Nosisepsiyon:
Zararlı uyaranların
algılanması ile gelişen
süreç. doku hasarı ile
ağrının algılanması
arasında oluşan karmaşık
elek-trokimyasal olaylar
serisinin bütünüdür.
Vücudun herhangi bir
yerinde olan bir hasarın
santral sinir sistemine
iletilerek algılanması ve
buna karşı gerekli ön-
lemlerin harekete
geçirilmesidir.
18. Reseptörler
Özel tanımlanmış
reseptörler yoktur
Ağrı resptörleri
nosiseptör olarak tanımlanır(
Hasarlı veya tehdit altındaki
dokulardan kalkan uyarıların
iletilmesi ve
yorumlanmansına neden olan
resptörler)
Nosiseptörlerin serbest
sinir uçları vardır vardır
Serbest sinir uçları
vücudun heryerinde bulunur(
somatik ve viseral dokularda
olur, ancak beyin ve akciğer
dokusunda bulunmz)
19. Somatik ağrı duysal sinirlerle taşınır. Yoğun,
lokalizasyonu kolay, acı tarzındadır.
Viseral ağrı otonomik sinirlerle taşınır. Yaygın,
tarifi ve lokalizasyonu zordur.
Nosiseptif ağrı viseral ve somatik
olarak ikiye ayrılır.
20.
21. Beyine ağrı sinyallerinin
taşınması
Ağrı
sinyalleri
omuiliğe gelirr
ilk sinapsı
dorsal kök
hücrelerinde
yapar
İkinci
olarak
sipinotalamik
trakt aracılığyla
beyine ulaşır
23. Akut ğrı da: Glutamat
Kronik ağrıda : Substans P
Ağrı inhibitör trnmitteri de(enkefalin ve GABA)
24. ÇIkan Yollar
Uyarlar orta hattan karşıya geçer
Lateral spinotalamik trackt ile yukarı çıkar
25. Ağrı algılama
Farklı
düzeylerde olur
Talamus ağrı
algılmasında en
önemli merkezdir
Duyusal
korteks ağrının
lokalizasyonunu
sağlar
Diğer
alanlarda da önemli •
retiküler formasyon ,
limbik alanlar ,
hipotalamus ve diğer
subkortikal alanlar
26.
27. Opioid peptitler ∀ β endorfin • çok
önceden beri
keşfedilmiş, hipofiz de
bulunur
enkefalinler .: yaygın
olarak dağıtılan •
dinorfin •
Endomorphine 1 & 2
•
Pronociceptins
Reseptörler : mü,
kappa , delta , son
zamanlarda ORL1
reseptörü keşfetildi
28.
29. İnen ağrı modulatör yolları ile ilgili
deneysel sonuçlar elde edilmiştir
Situmulas
yonla analjezi
elde edilmesi
Morfin
reseptörleri
vrlığı
Endojen
opioidlerin
vrlığı(enkefali
nler gibi)
30. İnen yollardaki
nörotransmitter
opioid peptitler
bulunmuştur
İlk snaps yeri
substansia jelotinoza
da ğrı inhibisyonunu
sağlar
Enkefalin salınımı
yapan nöronlar
presinaptik
inhibisyonu Susbtans
p salınımını
engelleyerek
yaparlar
31. Kapı; kalın ve ince liflerin rölatif aktivitesince
kontrol edilmektedir.
Kalın lifler (A beta) SG hücrelerini uyararak
iletimi inhibe etmekte
(kapıyı kapatmakta), ince lifler (A delta ve C) ise
SG hücrelerini inhibe
ederek iletimi kolaylaştırmaktadır (kapıyı
açmakta)
35. Grişimsel ağrı tedavi öncemleri ile kısa ve uzun
dönemli ağrı tedavisi şansı sağlanmaktadır.
Ağrının ilaçla tedavisi ve ciddi invaziv teknikler
arasındaki boşluğu doldurmaktadır.
36. Girişimsel tedavi yöntemleri:
İğne tedavileri
Sürekli ilaç salınımı uygulamaları
İlgili sinirlerin ablasyonu gibi işlemleri kapsayabilir.
Teşhis IPM prosedürler
Teşhis sinir bloğu
Faset eklem blok
Provkatif diskografisi
Epidurogram ,
Selektif sinir kökü bloğu
Sİ eklem blok Sempatik
Epiduroskopi
39. Enjeksiyon Yöntemi ile Tedavi
edici girşimsel yöntemler
Prolotherapy & Prolozone terapi Epidurolysis &
Epiduroskopi Spinal ağrı Ozon nucleolysis Perkütan
diskektomi / Dekompresyon Perkütan
Vertebroplasti İmplante ilaç dağıtım sistemi
omurilik uyarıcısı Terapötik IPM prosedürler
Lokal anestezi ile yapılan tetik nokta enjeksiyonu ,
depo - steroid , ozon gazı , hatta kuru iğneleme
miyofasyal ağrı sendromu ve Fibromiyalji .
40. Proloterapi
Zayıflamış eski, işlevselliğini yitirmiş eklemleri,
kıkırdakları, ligamentleri ve tendonları güçlendirmek
tekrar eski haline getirmek için proliferant solusyonların
enjeksiyonu ile karekterize tedavi şekli
41.
42. Trvma sonrası oluşan tendon ve ligment sorunları
ın, yetersiz doku tamiri nedeniyle iyileşemeyip,
kronik ağrıya neden olduğu vakalar proloterapinin
en başarılı olduğu vakalardır.
Travma sonrası dokunun zedelenen damarlardan
dolayı yeterli kanlanamaması, iyileşme üzerinde
olumsuz etki yaratacaktır. İrritan solusyonların
enjeksiyonu, fibroblastları uyararak, iyileşmeyi
destekler ve yeniden başlatır.
43. İlk yanıt granulosit infiltrasyonudur.
Ardından lokosit, monosit ve makrofajlar harekete
geçer ve enjeksiyon bölgesinde birikirler. Growth
faktör, fibroblast salınımını aktive eder
Aktive edilen fibrobastlarda, yeni kollejen fibrilleri
içeren matriksin oluşumunu sağlar.
Yeni kollejen oluşumu zedelenen tendon ve
ligamentlerin tamir edilmesini sağlar.
44. Tüm bu etkilerin
gerçekleşebilmesi için
Proliferatif solusyonların fibroblastlar üzerine
stimüle edici etkisi için fibroosseöz dokuya
enjekte edilmesi gerekir.
Fibrosseöz birleşkede ki vaskülarite , ligament ve
tendon sonlanma noktasındaki ‘’kaynaşma’’
(weld) üzerine çok etkılidir.
45. Solusyon hazırlığı ve uygulması
% 25-% 5 lik dekstroz ve %0.2 lik lidokain içeren
lokal anestezikli solusyonların doğru
konsantrasyon ve steril hazırlanmasında maksimum
özen gösterilmelidir.
Uygun soluyonun doğru yere uygulaması ikinci
önemli koşuldur.
46. Enjeksiyon esnasında ağrliı tolere edilemediğinde;
tüm enjeksiyon planı günlere bölünelir, lokal krem
ve sprey tarzı lokal anestezik kullanılbilir, bilinçli
sedo-analjezi ancak ve ancak uygun ekipman ve
donanım olduğunda uygulanbılir.
Seanslar 3 haftalık aralarla 4-6 kez yapılabilir.
Egzersiz ise iyileşmeye aşırı yapıldığı takdirde
sıkıntı yaratabilir, izometrik germe egzersizleri
önerilebilir.
Scottıe dog hasta skopi altında 30 derecede ıken ortaya cıkar transforaminal enjeksıon selektıf sinir kökü enjeksıon terımı yerıne kullanılır.spinal sinirler intervertebral forameni terk ederek cıkarlar.foramenın lateralınde sinir kokune kucuk hacımde enjeksıon yapılır..kopegın kulagı superıor artıkuler cıkıntı on ayakları ınferıor artıkuler cıkıntı ıgne kopegın gozune yapılır.