3. AKUPUNKTURUN TARİHÇESİ
Akupunkturun yaklaşık 5300 yıllık bir geçmişe sahip olduğu sanılmaktadır.
Ancak aslında Akupunktur tedavisinin başlangıcı insanlığın taş devrini
yaşadıkları dönemlere kadar uzanmaktadır.
4. AKUPUNKTURUN TARİHÇESİ
Doğu Türkistan’da Turfan Şehrinin yakınlarındaki Eski Uygur başkenti olan İdikut
kasabasında, Uygur harfleriyle yazılmış, vücuttaki akupunktur noktalarını
gösteren yazıtlar bulunmuştur.
Ayrıca M.S. 50. yıla ait olduğu düşünülen 2 bronz heykel de bu konudaki iddiaları
desteklemektedir.
Aslında MÖ 4. yüzyılda Hipokrat’ın, kulak kepçesinde belli noktaları kanatarak
“impotans, başağrısı, hipertansiyon” tedavi ettiğini biliyoruz.
İbn-i Sina'nın da 1000’lerde akupunkturda önemli bir yer tutan vücuttaki enerji
kanalları veya meridyenlerden bahsettiğini ve yine akupunkturda teşhiste
kullanılan nabız muayenesiyle hastalıkların ayrıntılı bir şekilde teşhis edilebildiği
belirtilmektedir.
İbn-i Sina, hastalandığında kendisini, son günlerine kadar kemik iğnelerle tedavi
etmiştir.
1465’te Şerafettin Sabuncuoğlu’nun yazarak Fatih Sultan Mehmet’e hediye ettiği
kitabında akupunktur için kullanılan P6 ve Lu9 noktaları resmedilmiştir.
Memleketi olan Amasya’da, kas spazmlarını tavuk kemiğinden iğneler kullanılarak
tedavi etmiştir.
5. AKUPUNKTURUN TARİHÇESİ
Geleneksel Çin Tıbbı Tarihçesi
Bugüne ulaşmış en eski kaynak, MÖ 200 yılında Çin kitabı
Huang Di Nei Jing'in yazdığı "Sarı İmparator’un İç
Hastalıkları Klasiği" kitabıdır
.
Bu kitapta 282 nokta tanımlanmıştır. Aslında ilk kez Uygur
Türkleri kaynaklarında yer alan Tao’cu felsefeden bahseder.
Birbiri ile uyumlu ama zıt olarak çalışan iki farklı enerji; “Yin ve Yang”ı,
“Beş element”i; organ ve “meridyen Sistemi” ni anlatır.
Bugün bile geçerliliğini koruyan bilgiler içerir.
6. Modern Akupunkturun Gelişimi
1957 de Fransa'da Dr. Nogier kulağın ters homunculus şeklinde olduğunu ve kulakta
bütün vücut noktalarının bulunduğunu ileri sürerek auriküloterapi'yi geliştirmiştir.
Akupunkturun batıda yoğun yükselişi ise 1972 yılında A.B.D. başkanı Nixon'ın Çin
gezisinden sonradır. Bu geziye katılan bilim adamları akupunkturu Çin'de yakından
gözlemleme şansını bulmuşlar ve sonrasında da batıda akupunktur üzerine ciddi bilimsel
çalışmaları başlatmışlardır.
7. WORLD HEALTH ORGANIZATION
DECEMBER 1979
INDICATIONS OF ACUPUNCTURE
Respiratory Diseases Gastrointestinal Disorders
Acute sinusitis Spasm of the esophagus and cardia
Acute rhinitis Hiccups
Common cold Gastroptosis
Acute tonsillitis Acute and chronic gastritis
Bronchopulmonary Diseases Gastric hyperacidity
Acute bronchitis Chronic duodenal ulcer
Bronchial asthma Acute and chronic colitis
Eye Disorders Acute bacterial dysentery
Acute conjuctivitis Constipation
Cataract(without complications) Diarrhea
Myopia Paralytic ileus
Central retinitis Neurologic Disorders
Disorders of the Mouth Cavity Headache
Toothache Migraine
Pain after tooth extraction Trigeminal neuralgia
Gingivitis Facial paralysis
Pharyngitis Paralysis after apoplectic fit
Orthopedic Disorders Peripheral neuropathy
Periarthritis humeroscapularis Paralysis caused by poliomyelitis
Tennis elbow Meniere's syndrome
Sciatica Neurogenic bladder dysfunction
Low back pain Nocturnal enuresis
Rheumatoid arthritis Intercostal neuralgia
8.
9.
10.
11. YANG YİN
• Gündüz Gece
• Sıcak Soğuk
• Aktivite İstirahat
• Işık Karanlık
• Güneş Ay
• Parlaklık Boğukluk
• Gök Yer
• Yuvarlak Düz
• Zaman Uzay
• Doğu Batı
• Güney Kuzey
• Sol Sağ
• Yaz Kış
• Mana Madde
• Enerji üretir Şekil oluşturur
• Genişleme Büzülme
• Yükselme Alçalma
• Yukarı Aşağı
• Ateş Su
12.
13.
14. Qİ
Qi, ‘’güç’’ veya ‘’yaşamsal madde’’ olarak tanımlanabilir
ve canlı varlıkların gözlenebilen fonksiyonlarını kontrol
edip yönetir.
Vücudun her yerinde bulunur ve kesintisiz bir şekilde tüm kanallarda dolaşır.
Dolaşımı ritmiktir (ya da siklik) ve bu ritmin bozulması ile hastalıklar ortaya çıkar.
Qi ???
Doğal mıdır?
Doğa üstü müdür?
Ruhsal mıdır?
Ampirik bilim ile açıklanabilir mi?
Ölçülebilir mi?
15.
16.
17. Klasik akupunkturun nörofizyolojik temelinde,
vücudun duyu sisteminin iğneleme yöntemi ile uyarılması yatar.
Yüzeyel – cilt içi
Kas – Sinir DUYSAL UYARIM ! . .
Tendon - Kemik
Akupunkturun tedavi edici etkinliği
a) Uyarımın derinliği (cilt, kas, periost, ganglion)
b) Uyarımın şiddeti (de-Qi, elektroakupunktur, lazer)
c) Uyarım bölgesi (akupunktur noktası, dermatom, myotom)
d) Uyarım noktalarının kombinasyonu ile ilişkilidir.
18. Cilt
Kas
Ligamentler Gibi yapıların fonksiyonları, NÖROTOM olarak
Eklemler adlandırılan, omuriliğin belirli seviyeleri tarafından kontrol
Kemikler edilir.
İç organlar
Damarlar
Dermatom Duysal afferent lifler
Myotom
Visseratom
Sklerotom
NÖROTOM
Somotomik Kaynak
(Embriyolojik Somotomium)
Myelotom
Bu primitif segmentlerin ya da somitlerin formasyonu, METAMERİZM’i yansıtır.
Sklerotom: Kemik,kıkırdak,eklem, ligament dağılımı. (Bir rengin farklı ışık kaynakları altında farklı ton ve/veya renklerde görünmesidir. )
19. Deri alanı MYELOTOM
Kas grubu
MYELOTOM
Ligamanet grubu
Organ MYELOTOM
Kemik segmenti MYELOTOM
MYELOTOM
Deri alanı
MYELOTOM
Kas grubu
Ligamanet grubu
Organ
Kemik segmenti
+
İNSAN VÜCUDU
20. Derin somatik veya visseral ağrı bozuklukları ile kutanöz hiperaljezi arasında
yakından ilişki olduğu bilinmektedir.
Akupunktur, spinal ya da supraspinal seviyede, benzer nöronal yolları kullanıyor
olabilir.
Visseral ağrı ve bu ağrının yansıması teorisinden yola çıktığımızda, cildimizin
‘’hiperaljezi’’ şeklinde kendine ait bir dilinin olduğu söylenebilir.
Bu sayede cildimiz, akupunktur ile tam olarak hangi noktalarının uyarılarak bu ağrı
kısırdöngüsünün sonlandırılabileceği ile ilgili bizlere ipucu vermektedir diyebiliriz.
Akupunktur noktalarının histolojik özelliği (yoğun serbest sinir sonlanmaları; ruffini,
krause, pacini cisimcikleri; merkel diskleri) de bu teoriyi desteklemektedir.
21.
22. Vücuda iğnenin batırılması ile sinir sistemi 3 farklı seviyede reaksiyon gerçekleşir:
1- Lokal reaksiyonlar: 1-3 cm’yi içerir.
2- Bölgesel (segmental) reaksiyonlar: 1-3 dermatomu içerir.
3- Genel reaksiyonlar: Merkezi sinir sisteminin reaksiyonlarını anlatır.
Lokal
Bölgesel
GENEL
23. Örneğin: ST-36 noktasının uyarımı şunlara neden olur:
a) Major safenöz sinirin kutanöz dalı ile innerve edilen cilt alanının
lokal duysal uyarımı (L3-L4 nörotomu).
b) Tibialis anterior kasının duysal ve mekano-reseptörlerinin uyarımı
(L4-L5-S1 nörotomları).
c) Tibial arterde vazodilatasyon ya da vazokonstrüksiyon (uyarımın
şekline bağlı olarak) ile bu alandaki kutanöz ve musküler arterial
irrigasyonun sağlanması.
d) L5 myelotom dağılımına uyan tüm kaslarda (özellikle ayak
parmağının uzun ekstansörü, tibialis posterior ve gluteus major)
gevşeme.
e) Santral etki olarak, serotoninerjik ve endorfinerjik ağrı modülasyon
sistemlerinin aktivasyonu.
Bütün bu sebeplerden dolayı, bu nokta L4-S1 ağrı dağılımına uyan
siyataljide veya bel ağrısında, nörolojik bulgular olsun ya da olmasın
sıklıkla kullanılır.
Bu nokta aynı zamanda Tbialis anterior kasının MOTOR NOKTASI’dır.
24. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
1- Ağrılı yüzeyel noktaların inaktivasyonu
2- Ağrılı derin kas noktalarının inaktivasyonu
İğnenin deriye girmesi ile oluşan lokal hasara karşı verilen cevap olup, istisnasız tüm
akupunktur noktaları için geçerlidir.
1- Ağrılı yüzeyel noktaların inaktivasyonu:
İğnenin cilde yerleştirildiği yer ile iğne arasındaki elektriksel potansiyel farkı
İğne ile cilt arasındaki ısı farkı
İğnenin kalitesi
sonucunda, ciltte düşük yoğunluklu galvanik bir akımın oluşur.
Bu elektrik akımı;
- Hücre membranını uyarır.
- Hücrenin geçirgenliğini artırır.
- Membranda Na-K akışını sağlayarak bir polarite oluşturur.
- Hücreleri, duyu reseptörlerini ve serbest sinir uçlarını uyarır.
25. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
İğnenin cilde girmesiyle meydana gelen mekanik hücresel hasar sonucunda;
* Bradikinin
* Serotonin
* Proteolitik enzimler İğne çevresinde salınır
* ACTH ve birikir.
* Histamin ve benzeri maddeler
26. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
Substance-P ! ! !
Spinal Ganglionda
Trigeminal Ganglionda sentezlenir.
Periferdeki ağrının ana nörotransmitteridir.
Spinal dorsal kök ganglionundaki hücrelerin %20’sinde bulunur.
Periferal uzantıları epidermiste ve damar duvarlarında bulunur.
Santral uzantıları ise spinal kordun arka boynuzuna yansır ve ağrı modulasyonu ile ilgili üst
merkezlere bilgi iletilir..
27. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
Ayrıca;
* Ciltteki primer afferent nöronlarda ve OPİOİD RESEPTÖRLERİ de bulunur.
* Sempatik postganglionik nöronlarda
Doku hasarına cevap olarak, farklı birtakım inflamatuar hücrelerde Opioidler sentezlenir.
Bu durum, iğnenin batması ile birlikte başlayan opioidlerin periferdeki antinosiseptif (ağrı
algılamasını azaltıcı) etkisi 3-4 gün süreyle devam eder.
Substance P ve diğer proinflamatuar sitokinler
OPİOİDLER (Antinosiseptif etki) 3-4gün
28. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
İğneyi çektikten sonra, hasar bölgesindeki yüksek
konsantrasyondaki K iyonları nedeniyle, bu bölgenin
elektrik dengesi bozulur.
Burada bozulan denge, elektriksel akım potansiyel alanı
oluşmasına yol açar.
Bu alan, serbest sinir uçlarını uyaran bir stimülatör (pil) gibi
çalışır ve akupunktur uygulanmasından sonraki 72 saatlik
süre boyunca bu etki devam eder.
Bu uyarının etkisi;
+ + -İğneye
++ +
+
+
+ +
++ -İğnenin yerleşim derinliğine
+
+
+ ++
+ +
+
+ -Dokuların histolojik özelliklerine
+ +
++ + -Hastanın sinir sisteminin akupunktur için hazır olup
+
olmamasına
göre değişkenlik gösterebilir.
29. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Uyarının kalitesi:
- İğnenin yerleşim derinliğine
- İğnenin yerleştirildiği dokunun özelliğine bağlıdır.
İğnelerin yerleştirildiği akupunktur noktaları sıklıkla, kaslardaki özel noktalarla örtüşürler.
Bu özel noktalar iki çeşit olabilir:
1- Tetik noktaları (Ağrılı noktalar)
2- Motor noktalar (Erb noktaları)
30. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Tetik noktaları (ağrılı noktalar)
Merkezi tetik noktası (CTrP):
Elektriksel olarak aktif bir odaktır
ve birçok kasılma noktası içerir.
Kasılma noktasındaki kas lifleri normale göre
daha kısa ve geniştir.
Tetik noktasından başlayarak kasın her iki ucuna
doğru sıkı bir bant uzanır.
Bu uçların bağlandığı yerlerde de lokal
inflamasyonlar (entesopatiler) oluşabilir (Buna da
bağlantı yeri tetik noktası denilir).
31. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Tetik noktaları (ağrılı noktalar)
Akupunktur noktalarının
yaklaşık %70’i tetik noktaları
ile örtüşür.
32. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Anatomic comparison
of the locations of the
upper trapezius (TP 1)
referred-pain pattern
(left) and the upper
gallbladder (GB 21)
acupuncture meridian
(right).
Migrende de kullanılabilir !
Anatomic comparison
of the locations of the
gluteus minimus
referred-pain pattern
(left) and the upper
gallbladder (GB 29)
acupuncture meridian Anatomic comparison of the
(right). locations of the middle scalene
referred-pain pattern (left) and the
large intestine (LI 17) acupuncture
meridian (right).
33. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Motor noktalar (Erb noktaları)
34. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Motor noktalar (Erb noktaları)
Akupunktur noktalarının yine büyük bölümü motor noktalar ile örtüşür.
Motor nokta, sinirin kasa girdiği noktadır.
Genelde, kasın en bombeli yerlerinin merkezinde
bulunur.
Bir kas, kendine ait birçok motor nokta içerir.
Cilde yakın yerlerde bulunur.
Önemi: Kasın elektriksel
uyarılabilirliğinin en yüksek
olduğu noktalardır.
35. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Motor noktalar (Erb noktaları)
36. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Motor noktalar (Erb noktaları)
37. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN LOKAL CEVAP
2- Ağrılı Derin Kas Noktalarının İnaktivasyonu
Motor noktalar (Erb noktaları)
38. Vücuda iğnenin batırılması ile sinir sistemi 3 farklı seviyede reaksiyon gerçekleşir:
1- Lokal reaksiyonlar: 1-3 cm’yi içerir.
2- Bölgesel (segmental) reaksiyonlar: 1-3 dermatomu içerir.
3- Genel reaksiyonlar: Merkezi sinir sisteminin reaksiyonlarını anlatır.
Lokal
Bölgesel
GENEL
39. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
Akupunkturun spinal (segmental veya bölgesel) seviyede etki etki gösterdiğine dair birçok
kanıt mevcuttur.
Periferde, iğnenin irritasyonu yoluyla yapılan uyarım, omurilik seviyesinde peptidlerin
salınımına neden olur.
Taşikininler
Substance P Bu peptidler, nosiseptif bilginin üst seviyelere iletimini
Nörokinin A düzenlerler.
CGRP
Somatostatin….
Akupunktur ve elektroakupunkturun, spinal korddaki Lamina-V’te bulunan
internöronlar üzerinde inhibitör etkisi vardır.
Bu inhibitör sistem de opiatlarla ilişkili ağrı-giderme sistemi tarafından
gerçekleştirilir.
40.
41. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
Ayrıca, birçok laboratuvarda, somatik ve visseral alanların
mekanik, kimyasal ve elektriksel uyarımı ile,
medulla spinalisin arka boynuzundaki hücre aktivitesini (kapı) değiştirdiği
gösterilmiştir.
42.
43. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
1- Vissero-kutanöz refleks (veya splanchno-fasial refleks).
2- Kutanöz visseral refleks.
3- Vissero-musküler ve vissero-visseral (veya somato-otonomik) refleksler.
4- Somatomotorlar veya kutanö-musküler segmental refleksler.
5- Vejetatif refleksler.
44. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
1- Vissero-kutanöz refleks
(veya splanchno-fasial refleks):
Bu refleks, sempatik zincir üzerinden çalışır.
Herhangi bir organın fonksiyonel veya organik
bozukluğunda, cildin belirli bölgelerinde ağrı,
hiperaljezi, gerilim veya irritasyon ortaya çıkar.
Bu cilt alanı, organla ilişkili embriyolojik
dönemdeki ortak somatomik kaynağa
sahiptir ve spinal korddaki aynı nörotom
tarafından innerve edilir.
Örneğin, desendan kolonun baryum klorid ile
uyarılması, T9-T12 myelotomlarının 2-3
nörotomlarında solukluğa neden olur.
Mide mukozasına, safra kesesine veya dalağın
fasiasına yapılacak %10’luk adrenalin enjeksiyonu,bu
organlara ait dermatom alanlarında bir ‘’parlaklığa’’
neden olacaktır.
45. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
2- Kutanöz visseral refleks:
Bir cilt bölgesinin irritasyonu, bağlı olduğu aynı nörotoma ait organın
fonksiyonunu etkiler.
Örnek:
Akut anjina pektorisli hastalara, deneysel olarak, göğüs ön duvarındaki ağrılı noktaya
prokain enjekte edildiğinde prekordial ağrıda gerileme olduğu gözlenmiştir.
Örnek:
Her iki taraftaki LI-18 (Futu) noktasının
elektrostimülasyonu, tiroidektomide gerekli
olan analjeziyi sağlayabilmektedir.
Bu nokta, 3. servikal spinal sinirin
innervasyon alanındadır.Tiroid bezinin cilt
altında uzanan fasiası da aynı myelotom
tarafından innerve edilir.
46. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
3- Vissero-musküler ve vissero-visseral (veya somato-otonomik) refleksler:
İnternal reflekslerdir.
İç organların hastalıklarında ortaya çıkan kas kasılmasından ve vazokonstrüksiyondan
sorumlu reflekslerdir.
Kaslardan, damarlardan ve etkilenen organdan gelen duyu lifleri, aynı myelotomdaki komşu
nükleuslardan kaynak alır. Bunlar arasında fonksiyonel birliktelik söz konusudur.
LI-18 noktası ve sfenopalatin ganglion
birbiri ile örtüşmektedirler.
Bu alanda, birçok nöron kümesi bulunur.
Trigeminal sinir ve nükleusu ve ayrıca
süperior servikal sempatik ganglion ile
ilişki içindedir.
Bu bölge, beyin ile vücut arasındaki son
kapı olarak düşünülebilir.
47. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
4- Somatomotorlar veya kutanö-musküler segmental refleksler:
Akupunktur, iğnenin batırıldığı kasta kutaneo-musküler refleksi uyararak; kasın
gevşemesini ve kasa giden kan akımının kolaylaştırılmasını sağlar.
48. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN BÖLGESEL CEVAP
5- Vejetatif refleksler:
Sempatik ve Parasempatik reflekslerdir.
Vücudumuzda çok fazla miktarda kısa ve uzun vejetatif refleksler bulunur.
Bunlar, beyindeki, omurilikteki, büyük ganglionlardaki ve periferdeki küçük ganglionlardaki
sinir iletimini ‘’kapatan’’ reflekslerdir.
Bu refleksler sadece segmental olmayıp suprasegmental komponentleri de vardır.
Örneğin, akut MI sırasında gelişen Bezold-Jarich refleksi, suprasegmental bir refleks olup;
ağır bradikardi, periferal vazodilatasyon, ağır hipotansiyon ve AV blok ile sonuçlanır.
Vejetatif refleksler; lokal, bölgesel ve genel uyarım ile aktive edilebilirler.
Akupunkturun, hipotalamus ve beyin sapı üzerinden, sempatik sistemi inhibe
ettiği ve bu etkinin, uygulamadan itibaren 12 saat kadar sürdüğü belirtilmektedir.
49.
50.
51. AKUPUNKTUR NOKTALARININ SEGMENTAL DAĞILIMINA BİR ÖRNEK
LU-1, 2;
UB-13,14,15,41;
DU 14 noktaları yüzyıllardır akupunkturistler
tarafından akciğer hastalıklarının
tedavisinde kullanılmışlardır.
Bütün bu noktalar akciğerlerin T2-4
dermatomları ile ilgilidir ve dermatomik
olarak dorsal akciğer pleksusunun (2-4
torasik sempatik ganglion) sempatik zincir
çıkış noktasına karşılık gelir.
Bronşlar bu sempatik pleksus tarafından otonomik innerve edilir. Aynı anatomik bölgeden,
sempatik zincirin, alt servikal ve 1. ve 2. torasik ganglionlarının preganglionik dalları başlar.
Buradan da dorsal servikal üçgene giderler.
Shu-mu tekniği (abdominal-front-mu ve torasik - back-shu noktalarının birlikte kullanımı), iç
abdominal organların hastalıklarının tedavisinde segmental dağılımın kullanıldığı çok eski,
özel bir metoddur.
52.
53. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN GENEL CEVAP
Periferik sinir sisteminin ve spinal kordun intakt olması, akupunktur uygulamasının etkinliği
açısından önemlidir.
Tam felçli (motor + duyu) ekstremitelerde akupunktur noktalarının ‘’sessiz’’ olduğu çok iyi
bilinmektedir.
Periferal uyarı, kalitesine bağlı olarak, SSS’de spesifik bir nöron grubunu uyararak kana
ve BOS’a bazı modüle edici nörotransmitterlerin salınımını uyarıyor olabilir.
Bununla birlikte, herbir noktanın farklı kombinasyonları da farklı sinir ağının uyarılarak
farklı cevapların oluşmasını tetikleyebilir.
Bir çalışmada; arterleri birbirine anastomoz edilmiş iki farenin birine akupunktur
uygulanmış, analjezik etki sadece akupunktur uygulanan farede değil, diğer farede de
elde edilmiştir. Bu etkinin kan yolu ile taşındığı sonucuna varılmıştır.
Yine bir başka çalışmada, akupunktur yapılan bir kediden alınan BOS, bir başka kediye
verildiğinde aynı analjezik etki bu kedide de gözlenmiştir. Bu deney de, merkezi ağrı
kontrol sisteminin akupunktur ile aktive edilebildiğine işaret etmektedir.
54. AKUPUNKTURA KARŞI OLUŞAN GENEL CEVAP
Lu-7, St-36, LI-4, Sp-6, LI-10, SJ-5, LIV-3, P-6
noktaları ile farklı zamanlarda birçok çalışma yapılmış ve bu noktalar üzerinden aktive
edildiği düşünülen sistemlerin şunlar olabileceği sonucuna varılmıştır:
1- Opiat endojen analjezik sistemler,
2- Non-opiat sistemler ve
3- Retiküler formasyon üzerinden, santral sempatetik ağrı inhibisyon sistemi.
Son çalışmalar Desendan ağrı kontrol sistemi üzerinde durmaktadır. Bu sistem
oluşturanlar:
a) Spinal sistem (arka boynuz),
b) Kortikal ve diensefalik sistem,
c) Mezensefalik sistem,
d) Pontin (raphe magnus nukleusu) sistem.
Herbir sistemin, farklı tipte endojen opioid peptidleri kullanmaktadır.
Genetik olarak SSS’deki opioid reseptör yoğunluğu azaltılmış farelere akupunktur
uygulandığında, akupunktura az cevap verdiği gözlenmiştir.
Endorfin eksikliği olan tavşanların akupunktura cevap vermediği gözlenmiştir.
55. Activation results of acupuncture stimulation of
vision-related acupoint GB.37 observed by fMRI
optical slice imaging. Cortical activation is shown
due to (a) direct retinal stimulation by flashing
light and (b) needling of the vision-related
acupoint GB.37
56. Fig. 5. Activation results of acupuncture
stimulation of a hearing-related acupoint GB.43.
Cortical activation due to (a) flashing light, (b)
music, and (c) acupuncture at GB.43. In (c), note
the primary activation of the auditory cortex
similar to that detected during listening to music
(b) but also the small activation in the visual
cortex similar to that detected during flashing
light (a). This, we believe, is a secondary effect,
since GB.43 is also used for the treatment of
eye-related disease
57.
58.
59.
60.
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
70.
71.
72.
73.
74.
75.
76.
77.
78.
79. KORUYUCU
KORUYUCU
CERRAHİ
CERRAHİ PSİKOTERAPİ
HEKİMLİK
HEKİMLİK
FİZİK
İLAÇLAR
İLAÇLAR
TEDAVİ MODERN TIP
? TÜM TANISAL
TÜM TANISAL
YÖNTEMLER
YÖNTEMLER
TAMAMLAYICI ALTERNATİF
TIP TIP
80. HASTALIK YOK
HASTA
VAR !
?
BELİRTİLER
BULGULAR
MEKANİZMALAR
GENETİK VE ÇEVRESEL FAKTÖRLER
HASTANIN VE HASTALIĞININ DİNAMİZMLERİ
CEVAPLANILMASI GEREKEN
ÇOK SORU
VAR !