2. A)APOMİKSİS: Üç alt tipi vardır:
• a) Partenogenez: Zigot yumurta hücresi
döllenmeden gelişir. Örnek; Alchemilla sp.
• b) Apogami: Embriyo gametofitte yumurta
hücresi dışındaki herhangi bir hücreden örneğin
Allium sp.’ de olduğu gibi sinerjit hücrelerinden
gelişir.
• c) Sporofitik Tomurcuklanma: Embriyo
nusellustaki diploid yapılardan örneğin
integümentlerden gelişir. Örnek; Opuntia ficus-
indica.
5. Regeneration stages during indirect organogenesis in Opuntia ficus-indica (L.) Mill. (a) Green regenerating compact callus and shoots produced,
(b) shoots obtained from regenerating callus (2.26M 2,4-D/2.21M BA), (c) shoot proliferation from regenerating calli, (d) plant elongation, (e)
extensive rooting in shoots, (f) acclimatization of regenerated shoots, and (g) growth and adaptation of the regenerating plants to greenhouse
conditions; bar=1cm. Development of a regeneration protocol through indirect organogenesis in
prickly pear cactus (Opuntia ficus-indica (L.) Mill) Paola Isabel Angulo-Bejarano, Octavio Paredes-LopezScientia Horticulturae 128 (2011) 283–
288
8. Understanding Apomixis: Recent Advances and
Remaining Conundrums; The Plant Cell, Vol. 16, S228–S245, Supplement 2004,
www.plantcell.org ª 2004 American Society of Plant Biologists Ross A. Bicknella and
Anna M. Koltunowb,1
10. Understanding Apomixis: Recent Advances and
Remaining Conundrums; The Plant Cell, Vol. 16, S228–S245, Supplement 2004, www.plantcell.org
ª 2004 American Society of Plant Biologists Ross A. Bicknella and Anna M. Koltunowb,1
11. • B)APOSPORİ: Sporofitten doğrudan
gametofit meydana gelmesidir. Spor oluşumu
yoktur. Örnek; Pteridophyta.
• C) POLİEMBRİYONİ: Tohumda birden
fazla embriyo bulunmasıdır.
13. Even in those rare cases in which the sexual generation can be developed without the
intervention of spore production from the tissues of the sporogonium, a protonema is formed
from cut pieces of the seta or in some cases from intact sporogonia still attached to the plant.
This phenomenon of apospory was first discovered in mosses, but is now also known in a
number of ferns Read more:
http://chestofbooks.com/reference/Encyclopedia-Britannica-2/Musci-Mosses-Part-2.html#ixzz27fsdRZvc
14. The resurgence of haploids in higher plants
Brian P. Forster1, Erwin Heberle-Bors2, Ken J. Kasha3 and Alisher Touraev; Trends
İn Plant Science 12: 368-375. 2007
15. GENERATİF ORGANLAR
• Yüksek bitkilerde üreme organı çiçek adı verilen
yapılardır. Çiçek, metamorfoza uğramış dört ayrı
tipte yaprak içeren, internodyumları kısalmış veya
kaybolmuş bir kısa sürgün olarak tanımlanabilir.
Çiçek, ya yapraklı ana gövdenin uç kısmında
bulunup terminal tomurcuk adını alır veya gövde
üzerinde brakte adı verilen gelişmemiş yaprağın
koltuğunda bulunur ve lateral tomurcuk adını alır.
Braktelerin koltuğundan çıkıp ucunda çiçek
taşıyan sapa pedisel (çiçek sapı) adı verilir.
18. • Pediselin tepe kısmı çoğunlukla genişlemiş olup
reseptakulum (çiçek tablası) adını alır. Tüm çiçek
kısımları bu tabla üzerinde dairesel veya sarmal
olarak dizilmiştir. Çiçeğin en dış dairesini
oluşturan ve çoğunlukla yeşil renkli yapraklardan
oluşmuş daireye kaliks (çanak yapraklar
topluluğu), her bir kaliks yaprağına sepal adı
verilir. Sepalin altında yer alan çoğunlukla parlak
renkli ve kokulu yapraklardan oluşan daireye
korolla (taç yapraklar topluluğu), her bir korolla
yaprağına petal adı verilir.
19. • Bazı bitkilerde kaliks ve korolla ayrımı yoktur
ve perigon adı verilen bir tek daire vardır
( Örnek; Liliaceae).. Perigonun her bir
yaprağına tepal adı verilir. Dıştaki iki daire
üremede ancak dolaylı olarak rol oynar.
Korollanın altında androkeum (erkek organlar
topluluğu )vardır. Androkeum stamenlerden
oluşmaktadır. En içte ise ginekeum (dişi
organlar topluluğu) bulunur ve ginekeum
pistillerden oluşur. Androkeum ve ginekeum
üremede doğrudan rol oynar.
20. • Stamen ve pistil aynı çiçekte bulunuyorsa bu tip
çiçeklere monoklin (hermafrodit) çiçekler, farklı
çiçeklerde bulunuyorsa bu tip çiçeklere de diklin
çiçekler adı verilir. Diklin çiçekler aynı bitki
üzerinde fakat farklı yerlerde örneğin farklı
dallarda bulunuyorsa (örneğin Quercus sp.,
Corylus sp., Juglans sp.) böyle bitkilere monoik
bitkiler Salix sp. ve Populus sp. de olduğu gibi
erkek ve dişi çiçekler farklı bitki bireyleri üzerinde
bulunuyorsa bu tip bitkilere dioik bitkiler adı
verilir. Acer sp., Fraxinus sp. ve Ulmus sp. gibi
bitkilerde ise aynı bitki üzerinde hem hermafrodit
hem de tek eşeyli çiçekler vardır. Böyle bitkilere
poligam adı verilir.
22. (Monoik, dioik ve poligam bitkiler; www.life.illinois.edu; skepticedge.wordpress.com)
23. Þekil 55. Çiçekteki organlarý gösteren diyagram. pd. pedunkul; r. reseptakl; se. sepal; pe. petal; s.
stamen (f, filamen; a. anter; t. tekalar); pt, pistil (o, ovaryum; st, stilus; sg. stigma);
ov, ovulum (fn, funikulus; k, kalaza; m. mikropil; i, dýþ ve iç integumentler; n. nuselius;
ek, embriyo kesesi).
(Yakar, 1983’ den)
24. Stamen
• Anter adlı başcık kısmı ve filament adı verilen
sap kısmından oluşur. Anterler konnektif adı
verilen kısımla birbirine bağlı iki tekadan
oluşur. Her bir tekanın içinde ikişer adet polen
kesesi vardır. Genç bir polen tanesi büyük bir
nukleus, merkezde geniş bir vakuol ,
amiloplastlar ve lipid granülleri ve az miktarda
endoplazmik retikulum (ER) bulundurur. İlk
mitozdan sonra küçük vakuoller belirir ve ER
oranı artar.
25. • Polen eksin ve intin isimli iki çeper içerir. Eksin,
seksin ve neksin diye iki tabakadan oluşur ve
lipoidal maddelereden oluşmuştur. Seksinin
kırılma indisi çok yüksektir. Eksinde karotenoid ve
esterlerinin oksidatif polimerlerini bulunduran
sporopolenin denilen ve polene ortam şartlarına
dayanıklılık kazandıran bir madde bulunur.
Eksinin tektat ve pilat diye iki tipi vardır. Polen
keselerinde bulunan polen ana hücreleri mayoz
bölünmeyle tetrad adı verilen dört mikrospor
oluşturur. Bunlar mitoz bölünmeyle polen tüpü
hücresi (vejetatif hücre) ve generatif hücreyi
oluştururlar.
29. • Polen olgunlaşınca polen keselerinin ana
çeperi eriyerek polen keseleri birleşir ve bu
durumda anterde iki adet polen kesesi
bulunur. Olgunlaşmış bir polen dişi organın
üzerine çeşitli yollarla taşınır ve burada
çimlenir. Çimlenmenin başlangıcında polen
tanesinin sitoplazması şişer ve intin çeperle
çevrili sitoplazma eksin çeperdeki deliklerden
dışarı çıkar.
30. Male Reproductive Structure
The stamen consists of
two parts: Anther and
Filament
The anther is where
meiosis occurs to
produce haploid pollen
The filament is a stalk
that supports the
anther
32. • Pollen Grain • Anther Sac
Pollen grains contain two haploid cells produced through
meiosis.
1- The Tube cell – will grow the pollen tube.
2- The Generative cell – will go through mitosis to create
two sperm cells.
34. Pistil (Dişi Organ)
• Stigma adı verilen başcık kısmı ve stilus adı
verilen boyuncuk kısmından oluşur. Stilusun
alt kısmı genişlemiştir ve çok sayıda ovul
(tohum taslağı ) taşır. Bu kısım ovaryum adını
alır. Papaceraceae’ de olduğu gibi bazı
bitkilerde stilus yoktur. Ovaryumun diğer çiçek
kısımlarına göre aldığı konum özellikle bitki
taksonomisinde çok önemlidir. Buna göre
çiçekler üç gruba ayrılır:
35. Female Reproductive Structure
The pistil consists of
the stigma, style and
ovary
The sticky stigma
receives the pollen
from the anther
The pollen grows a
tube down through
the style
Meiosis occurs in the
ovary to produce
haploid ovules
37. Ovary
Each ovule within an ovary has a micropyle (an opening for the
pollen tube).
The ovules’ megasporangium undergo meiosis to produce four
haploid cells (3 die leaving 1 megaspore)
The megaspore undergoes mitosis 3 times to produce 8 haploid
cells within the embryo sac.
38. • a) Hipogin Çiçekler: Çiçeğin diğer kısımları
ovaryumun altında yer alır. Örnek; Tilia sp.
• b) Perigin Çiçekler: Sepal, petal ve stamenler
birleşerek hipantiyum adlı bir yapı
oluşturmuştur ve ovaryum hipantiyum içine
gömülü değildir. Örnek; Rosa sp.
• c) Epigin Çiçekler: Hipantiyum oluşmuştur ve
ovaryum hipantiyum içine gömülüdür. Örnek;
Pyrus sp.
39. • Dişi organ döllenmeden sonra meyveye
dönüşür ve karpellerden (meyve yaprağı)
oluşmuştur. Pistil bazen tek bir karpelin orta
damar boyunca katlanmasıyla
(Ranunculaceae) veya iki veya daha fazla
karpelin ayrı ayrı kendi etraflarında
katlanmasıyla meydana gelir.Bazen de birden
fazla karpel birbiriyle birleşir. Tek veya serbest
karpelli ginekeuma apokarp, birleşik karpelli
ginekeuma sinkarp ginekeum adı verilir.
41. Þekil 58. Ovaryum durumlarýna göre çiçek
1- Hipogin çiçek (Ovaryum üst durumlu)
2- perigin çiçek (Ovaryum orta durumlu)
3- Epigin çiçek (Ovaryum alt durumlu)
42. Çiçeklerde Simetri
• a) Radyal (Aktinomorfik Çiçekler): Çiçeğin
merkezinden ikiden fazla simetri düzlemi geçer.
Örnek; Sedum sp.
• b) Bilateral (Disimetrik) Çiçekler: Çiçeğin
merkezinden birbirine dik iki simetri düzlemi
geçer. Örnek; Dicentra spectabilis.
• c) Dorsiventral (Zigomorfik) Çiçekler: Çiçeğin
merkezinden yalnızca bir simetri düzlemi geçer.
Örnek; Labiatae.
• d) Asimetrik Çiçekler: Simetri düzlemine sahip
olmayan çiçeklerdir. Örnek; Canna sp.
43. Þekil 59. Çiçek simetrisi ve diyagramlar
A- Aktinomorf bir çiçek ve diyagramý
B- Bilateral bir çiçek ve diyagramý
C- Zigomorf bir çiçek ve diyagramý
(Duygu ve ark., 1982’ den)
45. Tohum Taslağı Tipleri
• Tohum taslağı embriyo kesesinin değişiminden
meydana gelir. Ovulların ovaryum içinde
karpele bağlandığı yere plasenta, ovaryum
içindeki dağılış tarzına plasentalanma adı
verilir. Plasentalanma Koliner ve Foliar olmak
üzere iki tiptir. Koliner plasentalanmada
ovuller reseptakulum veya bunun uzantısı olan
gövde üzerinde bulunur. Üç alt tipi vardır:
46. • a) Bazal (Ortotrop) Plasentalanma:
Ovaryumun her bölmesinde tek ovul vardır ve
ovul ovaryumun tabanına bağlı ve dik veya
ovaryumun tepesine bağlı ve sarkıktır. Örnek;
Piperaceae, Juglandaceae.
• b) Apikal Plasentalanma:Ovül, ovaryumun
tepesine sarkık olarak bağlıdır.
47. • c) Serbest Sentral Plasentalanma Ovuller
ovaryumun tabanından yükselen eksensel bir
çıkıntının etrafında toplanmıştır. Örnek;
Caryophyllaceae, Primulaceae.
Foliar plasentalanmada ise ovuller karpel
üzerindedir. İki alt tipi vardır:
a) Marjinal Plasentalanma: Ovaryum tek
bölmeli ise pariyetal, çok bölmeli ise aksillar
(eksensel) plasentalanma söz konusudur. Örnek;
Begoniaceae, Orchidaceae, Cruciferae.
b) Laminal Plasentalanma: Ovuller karpelin iç
yüzeyine bağlıdır.
52. • Ovulun dış tarafında bir veya iki integüment
bulunur. İntegümentlerin uç kısmında mikropil
adlı açıklık vardır. İntegümentlerin içinde
nusellus (temel doku) ve ovulu plasentaya
bağlayan funikulus isimli sap kısmı vardır.
Funikulusun tam ovula bağlandığı yere hilum
adı verilir. Nusellusun taban kısmına kalaza adı
verilir. Mikropilin kalazaya göre aldığı konum
dikkate alınarak üç tip ovul ayırt edilebilir:
53. • a) Atrop (Dik) Tip: Mikropil ile hilum zıt
kutuplardadır. Örnek; Urticaceae.
• b) Anatrop (Devrik) Tip: Mikropil kalazadan
uzaklaşmıştır. Funikulusun 180o bükülmesi ile
mikropil ve hilum yan yana gelmiştir.
• c) Kampilotrop (Kıvrık) Tip: Nusellus ve
embriyo kesesi kendi etrafında kıvrılmıştır.
Mikropil hilum ve kalazaya yaklaşmıştır.
Örnek; Cruciferae, Caryophyllaceae.
54. A. Orthotropous, B. Anatropous, C. Hemianatropous D. Campylotropous, E. Amphitropous, F. Circinotropous
(1) Orthotropous : The micropyle, chalaza and funicle are in a straight line. This is the most primitive type of ovule e.g., Piper,
Polygonum, Cycas.
(2) Anatropous : The ovule turns at 1802 angle. Thus it is inverted ovule. Micropyle lies close to hilum or at side of hilum e.g,
found in 82% of angiosperm families.
(3) Campylotropous : Ovule is curved more or less at right angle to funicle. Micropylar end is bend down slightly e.g., in
members of Leguminosae, Cruciferae.
(4) Hemianatropous : Ovule turns at 902 angle upon the funicle or body of ovule and is at right angle to the funicle e.g.,
Ranunculus.
(5) Amphitropous : Ovule as well as embryo sac is curved like horse shoe e.g, Lemna, Poppy, Alisma.
(6) Circinotropous : The ovule turns at more than 3609 angle, so funicle becomes coiled around the ovule e.g., Opuntia
(Cactaceae), Plumbaginaceae.
(www.2classnotes.com)
56. Embriyo Kesesi (Dişi Gametofit)
Gelişimi
• Ovulun çok erken gelişme evresinde
nusellusta diploid bir hücre yani megaspor ana
hücresi gelişir. Bunun mayoz bölünme
geçirmesiyle dört haploid hücre oluşur.
Bunlardan üçü gelişemez. Bir tanesi gelişir ve
makrospor adını alır. Makrosporun nukleusu
mitozla bölünür ve yeni oluşan çekirdekler zıt
kutuplara gider.
57. • Bunlar iki defa daha mitoz geçirirler. Böylece
her iki kutupta dörder çekirdek oluşur.
Bunlardan birer tanesi ortaya hareket eder ve
bunlar endosperm primer çekirdekleri adını
alırlar (2n). Kutuplarda kalan üçer çekirdeğin
etrafı çeperle çevrilir. Mikropil tarafında
olanlardan ortadaki yumurta hücresi bunun
yanındakiler ise sinerjit hücreleridir. Mikropilin
zıt tarafında olanlar ise antipodal hücreler
adını alırlar.
58. Þekil 62. Tohum taslaðýnýn oluþumu
(Duygu ve ark., 1982’ den)
62. • Polen tüpü stilusu geçtikten sonra ya kısa bir
yol izleyerek mikropile ve oradan embriyo
kesesine gelir (porogami) veya polen tüpü
ovaryum dokusunda aşağı doğru ilerleyerek ya
integümentler veya plasenta ve kalaza yolu ile
embriyo kesesine gelir (aporogami).
Aporogami Betulaceae gibi familyalarda
görülür. Polen tüpü embriyo kesesine gelince
sinerjit hücrelerine değerek açılır ve içeriğini
boşaltır.
66. • Bu sırada vejetatif nukleus kaybolur. İki
sperma hücresinden biri yumurtayı döllerken
diğeri embriyo kesesi primer çekirdekleri ile
birleşerek triploid (3n) endosperm dokusunu
oluşturur. Gymnospermae’ lerde ise
Angiospermae’ lerdeki çift döllenmenin aksine
tek döllenme vardır ve endosperm haploiddir.
Döllenen yumurta hücresi uzun bazal hücre ve
kısa embriyo hücresini oluşturur. Bazal hücre
de bölünerek suspansör hücreyi, embriyo
hücresi de bölünerek proembriyoyu oluşturur.
68. • Polen tüpü stilusu geçtikten sonra ya kısa bir
yol izleyerek mikropile ve oradan embriyo
kesesine gelir (porogami) veya polen tüpü
ovaryum dokusunda aşağı doğru ilerleyerek ya
integümentler veya plasenta ve kalaza yolu ile
embriyo kesesine gelir (aporogami).
Aporogami Betulaceae gibi familyalarda
görülür. Polen tüpü embriyo kesesine gelince
sinerjit hücrelerine değerek açılır ve içeriğini
boşaltır.
69. Entry of pollen tube in the ovule; A. Porogamy, B. Chalazogamy, C. Mesogamy; The pollen tube mostly enters into an ovule through the
micropyle. It is called as porogamy as seen in most of the flowering plants.
In some plants e.g., Casuarina, the pollen tube enters an ovule through chalaza and it is called as chalazogamy; Some times the pollen tube
enters into an ovule through integuments or funicle. It is called as mesogamy. e.g,. Cucurbita;www.2classnotes.com)
70. Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve
Embriyo Oluşumu
• Polen tanelerinin anterden stigmaya taşınmasına
tozlaşma denir. Tozlaşma anemofili, hidrofili,
ornitofili veya entomofili şeklinde olabilir. Bir
çiçeğin erkek organında oluşan polen tanesinin
aynı çiçeğin dişi organını döllemesine otogami, bir
çiçekte oluşan polen tanesinin aynı türe ait başka
bir bireyin dişi organını döllemesine heterogami
denir. Bitkiler genellikle heterogamiyi tercih
ederler ve bunun için ya erkek ve dişi organlar
farklı yapıda olur ya da farklı zamanlarda
olgunlaşır veya Salix sp. deki gibi monoik durum
oluşur.
71. Pollination
Wind, insects or other
animals transfer pollen
from the anther of one
flower to the stigma of
another
Flowers vary depending
on pollination
mechanism
73. Pollination Vectors
Wind Pollination: Dull, scentless
flowers with reduced petals
Bees/Butterfly Pollination: Bright
color, nectaries, scent.
They sip nectar, get pollen on coats,
transfer pollen from flower to flower
Bird Pollination: Nectaries, bright
colors, tube-like flowers
Moth Pollination: White petals,
open at night
Fly Pollination:Rank odor, flesh
colored petals
74. Seed Dispersal Mechanisms-
Allow plants to colonize new areas and avoid
shade of parent plant
Wind Dispersal - Flight mechanisms,
like parachutes, wings, etc.
Ex. Dandelion, maples, birch
Animal Dispersal - Fleshy fruits which
animals eat, drop undigested seeds in
feces or burrs which stick to
animals’ coats
75. Gravity Dispersal -
Heavy nuts fall to
ground and roll
ex. acorns
Water Dispersal - Plants
near water create floating
fruits
ex. coconuts
79. Çiçek Durumları
• Bazı bitkilerde bir çiçek sapı üzerinde tek çiçek
bulunmasına karşılık bazılarında birden fazla
çiçek sapı üzerinde kümeler oluşmuştur. Küme
oluşumu durumuna inflorosens ( çiçek
durumu) denir. İnflorosens sapına pedankıl,
her bir çiçeğin sapına pedisel denir. Çiçek
durumları dalllanma şekline göre iki gruba
ayrılır:
80. • I- Rasemöz Çiçek Durumları: Ana eksen yan dallara
hakimdir. İki alt grubu vardır:
a) Basit Rasemöz: Yan dalları dallanmamıştır.
Rasem (Salkım): Ana eksen üzerindeki braktelerin
koltuğundan saplı çiçekler çıkar. Örnek; Cruciferae.
Spadiks (Koçan): Ana ekseni kalınlaşan ve
etlenen bir başaktır. Örnek; Salix sp., Zea mays.
Spika (Başak): Ana eksen üzerindeki braktelerin
koltuğundan sapsız çiçekler çıkar. Örnek; Poaceae.
Amentum (Tırtıl): Ana eksen eğilmiştir ve beşağa
benzer. Örnek; Populus sp., Juglans sp., Coryllus
81. Umbella (Şemsiye): Ana eksen üzerinde
bulunan aynı nodyumdaki brakte grubu
koltuğundan çiçek taşıyan birçok yan dal
uzanır. Örnek; Umbelliferae.
Korimbus (Yalancı Şemsiye): Alttaki çiçek
sapları ana eksene kadar uzanan bir
rasemdir. Örnek; Ornithogalum sp.
Kapitulum (Baş): Ana eksen şişkinleşmiş
olup üzerinde çok sayıda sapsız çiçek vardır.
Örnek; Helianthus annuus.
83. • b) Bileşik Rasemöz: Yan dallar dallanmıştır.
Panikula (Bileşik Salkım): Yan dalları
dallanmış bir rasemdir. Örnek; Vitis sp.
Bileşik Spika: Ana eksen üzerinde yan
dallarda başak şeklinde çiçekler vardır. Örnek;
Poaceae.
Bileşik Umbella: Yan dalları dallanmış bir
şemsiyedir. Örnek; Daucus carota.
85. • II-Kimöz Çiçek Durumları: Ana eksenin
büyümesi kısa süre sonra durduğu halde yan
dallar gelişmeye devam eder.
Monokazyum: Bir yan dal ana eksenin
yerini alır. Örnek; Juncus sp.
Dikazyum: Karşılıklı iki dal ana eksenin
yerini alır. Örnek; Caryophyllaceae.
Pleikazyum: Ana eksenin yerinde ikiden
fazla yan dal çıkar. Örnek; Euphorbiaceae
89. MEYVE
• Ovul gelişerek tohum meydana gelirken ovulu
saran ovaryum da değişikliğe uğrar ve meyveyi
oluşturur. Meyvede karpelin gelişmesiyle
oluşan çeper kısmına perikarp denir. Perikarp,
ovaryumun dış epidermisinden gelişen tek
tabakalı eksokarp, karpel parenkimasından
gelişen çok tabakalı mezokarp ve karpelin iç
epidermisinden gelişen tek tabakalı endokarp
olmak üzere üç tabakadan meydana gelmiştir.
Meyveler şu şekilde gruplandırılabilir:
96. • I-Basit Meyveler:Tek çiçekten meydana
gelirler ve meyve oluşumunda çiçek ekseninin
rolü yoktur. Kendi içinde iki gruba ayrılır:
A)Olgunlaşınca Açılan Meyveler:
Olgunlaştıklarında perikarp kuruyarak açılır.
1.Folikulus: Tek karpellidir. Örnek;
Ranunculaceae.
2.Legümen: Olgunlaşınca sırt ve karın
kısmından açılır. Örnek; Leguminosae.
97. 3.Kapsül: Birden fazla karpelden meydana
gelmiştir. Açıldığı bölgeye göre gruplara ayrılır:
a) Septisit Kapsül: Karpellerin birleşme
hattından açılır. Örnek; Rhododendron sp.
b) Lokulisid Kapsül: Karpellerin sırt
damarlarının yarılmasıyla açılır. Örnek; Iris sp.
c) Dentisid Kapsül: Kapsülün tepesindeki
diş şeklindeki yarıklarla açılır. Örnek; Dianthus
sp.
d) Porisid Kapsül: Tohum perikarptaki
deliklerden dökülür.Örnek; Papaver sp.
e) Piksid Kapsül: Kapsül bir kapakla açılır.
Örnek; Anagallis sp.
f)Septifragal Kapsül: Karpellerin tabanında
tohum taşıyan dış kısımlar birbirinden ayrılarak
yukarı kalkar. Örnek; Geranium sp
98. 4. Silikva: İki karpelden meydana gelir ve iki
karpel arasındaki yalancı bölme ile meyve iki
kısma ayrılır. Meyvenin boyu eninin üç katıdır..
Örnek; Cruciferae
5. Silikula: Boyu eninin üç katından azdır.
Örnek; Capsella bursa-pastoris.
99. • B) Olgunlaşınca Açılmayan Meyveler: Bu tip
meyveler ancak perikarpın çürümesi veya
parçalanmasıyla tohumlarını serbest bırakırlar.
a) Kuru Kapalı Meyveler:
1) Nuks (Fındıksı Meyve): Perikarp taş gibi
serttir ve tohuma yapışık değildir. Örnek; Coryllus
avellana.
2) Karyopsis: Sertleşen perikarp tohum ile
beraber büyür. Üst durumlu ovaryumdan oluşur.
Örnek; Triticum sp.
3) Aken: Perikarpla testa arasındaki nağ
daha gevşektir.Alt durumlu ovaryumdan oluşur.
Örnek; Compositae.
100. 4) Şizokarp : Sinkarp ovaryumdan oluşur
ve genelde tek tohumlu iki merikarptan meydana
gelir. Olgunlaşınca karpeller birleşme hattı
boyunca yarılır. Örnek; Umbelliferae.
5) Samara: Kanatlı bir şizokarptır. Örnek;
Acer sp.
6) Kırılan Legüm: Enine olarak değişik
karpel parçalarına ayrılan legümdür. Örnek;
Ceratonia siliqua.
7) Kırılan Silikva: Enine olarak değişik
karpel parçalarına ayrılan silikvadır. Örnek;
Cruciferae.
105. • b)Etli Kapalı Meyveler: Perikarp sukkulent
parenkima hücrelerinden meydana gelmiştir.
Çeperleri yalnız perikarp veya perikarpın
yapısına girmiş karpel dışı dokulardan
meydana gelebilir.
106. A) Kabuklu Etli Meyveler
• 1)Citrus sp. Grubu: Üst durumlu ovaryumdan
meydana gelir ve yaklaşık on karpel
bulundurur. Meyve gelişimi ile ovaryum
boyunca hücre hücre sayısı artar ve sonuçta üç
tabaka ayırt edilir. Sarı renkli eksokarp
kütikulalı dış epidermis ile yağ bezli ve kristal
bulunduran sıkı düzenlenmiş subepidermal
parenkima hücrelerinden meydana gelmiştir.
Epidermis çok küçük ve kalın çeperli
hücrelerden meydana gelmiştir.
107. • Dağınık olarak dizilmiş birkaç stoma
bulundurabilir. Mezokarp beyaz renkli gevşek
dizilmiş hücrelerden meydana gelmiştir ve
hücre arası boşlular yönünden zengindir.
Endokarp iç epidermis ve birkaç
parenkimadan meydana gelmiştir. Lokuluslar
arasındaki bölmeler endokarp ve mezokarp
dokularının uzantılarıdır. Endokarp epidermisi
karpel lokukuslarını dolduran özsuyu
keselerini meydana getirir.
108. Þekil 69. Citrus (Turunçgil) meyvalarý. Citrus aurantifolia (Limon) çiçeðinin genç
ovaryumundan boyuna (1) ve enine (2) kesitler, Citrus sinensis (Portakal) genç
meyvasýndan enine kesitte tek karpel içeren bir bölge (3), ilerlemiþ dönemde iki karpel
içeren kýsmýn (4) çizgesel görünümü
(Yentür, 1993’ den)
111. • 2) Musa sp. Grubu: Alt durumlu ovaryumdan
ve genelde partenokarpik olarak gelişir. Üç
karpelli aksillar(eksensel) plasentalanmaya
sahiptir. İleri gelişme safhasında partenokarpik
meyvelerin tohum taslakları bozulur ve
lokukuslar perikarp ve bölmelerden oluşan bol
nişastalı etli kısımlarla dolar. Meyve çeperinin
parenkimasında önce parenkimatik bölge
sonra vasküler demetler bölgesi bulunur.
Aerenkima kabuğun meyveden kolayca
soyulmasına neden olur.
112. • 3) Cucurbitaceae Grubu: Alt durumlu
ovaryumdan gelişir ve çeperi karpel ve karpel dışı
dokulardan meydana gelir. Tek tabakalı dış
epidermis kütikula ve stoma taşır. Dış epidermisin
altında yeşil, sarı veya renksiz, lif bulundurabilen
kollenkimatik bir doku bunun da altında
sukkulent, nişastalı veya hücre arası boşluklar
yönünden zengin, vasküler demetler içeren
parenkima dokusu vardır. Meyve çeperinin iç
epidermisi tohumları örten bir zar meydana
getirir. Gelişen tohumlar parenkima dokusuna
gömülmüştür ve hiçbir lokulus yoktur.
114. • b) Kabuksuz Etli Meyveler: Bakka Tipi Olanlar:
Perikarp etli bir dokudan meydana gelmiştir ve
bölmeler ve lokulusları ve tohum taslakları
arasındaki alanları dolduran geniş bir plasenta
bulundurur. Eksokarp bir sıra epidermis ve üç
dört tabakalı kollenkimadan meydana gelmiştir.
Mezokarp kalın bir tabaka meydana getirir ve çok
sayıda hücre arası boşluğu içeren genişçe
parenkima hücrelerinden yapılmıştır. Olgunlaşma
sırasında plasenta dokusu selülaz enzimi ile
jelatinimsi bir hale dönüşür, kloroplastlar
kromoplasta dönüşür, tilakoidler kaybolur ve
likopin pigmenti birikir.
116. • Drupa Tipi Olanlar: Eksokarp kütikulalıdır ve
daha içte kollenkima vardır. Mezokarp etli ve
gevşek dizilmiş parenkima hücrelerinden
meydana gelmiştir. Endokarp sklareidlerden
oluşmuştur ve meyvenin çekirdek kısmını
meydana getirir. Sertleşmiş endokarp, uzamış
sklareidlerin meydana getirdiği ovaryum
çeperinin üç bölgesinden türevlenmiştir.
117. • II-Bileşik ve Yalancı Meyveler: Bileşik
meyveler genellikle bir çiçek durumundan
meydana gelirler. Örneğin, Morus alba’ da her
bir çiçeğe ait periant etlenerek nuks tipindeki
meyveleri sarmıştır. Rubus sp.’ de ise çok
sayıda küçük drupa tipindeki meyve kuru bir
eksen üzerinde bir araya gelmiştir.
118. • Eğer meyve karpeller dışında reseptakulum,
brakte ve periant gibi kısımlardan meydana
gelmişse yalancı meyve adını alır. Basit yalancı
meyvelerde alt durumlu ovaryumdan oluşan
çiçek ekseni etlenmiş olup esas meyve olan
drupaları sarmaktadır. Örnek; Malus sylvestris
ve Pyrus communis.
119. • Bileşik yalancı meyvelerde ise ya Fragaria vesca’
da olduğu gibi nuks tipi meyveler bir tek çiçekten
meydana gelmiştir ve çiçek ekseni etlenmiştir
veya Rubus sp. ‘ de olduğu gibi her biri bir
çiçekten oluşan birden fazla drupa tipindeki
meyve kümesine etlenmiş çiçek ekseni de
karışmıştır Bazen de Ficus carica’ da olduğu gibi
çiçek ekseni şişkinleşip çanak şeklini almıştır. İç
yüzeyde her biri dişi çiçekten meydana gelen çok
sayıda drupa tipi meyve vardır.
122. (Multipl meyveler; SorosisIt develops from spike or spadix, or catkin.
In pineapple (Ananas) the fruit develops from a spike, where the axis, the bract and the perianth became fleshy and juicy.
In jack fruit (Artocarpus heterophyllus), fruit develop from spadix inflorescence which bears sesile flowers.
The female flowers have styles which are spines on the surface. The perianth, fleshy peduncle are edible and
enclose a bladder like fruit with a single large seed www.tutorvista.com)
123. Ficus carica Fig Moraceae MULTİPL MEYVELER
Fruit Type: syconium Note that a syconium is a multiple fruit of achenes,
which arise from the surface of an inverted compound receptacle. www.sci.sdsu.edu; flower-
tales.blogspot.com)
125. Þekil 71. Yalancý Meyveler A) Basit yalancý meyve, B, C) Bir çiçekten ýoluþan bileþik yalancý
meyveler, D, E, F) Birden fazla çiçekten oluþan bileþik yalancý meyveler
(Bozcuk, ‘ dan) 26
126. • Tohum: Döllenmeden sonra integümentlerin bazı
tabakaları testayı meydana getirirken bazıları
embriyo veya endospermin gelişmesinde
kullanılır. Açılmayan kuru meyvelerin
tohumlarında iç integüment veya
integümentlerin tamamı bazen tamamen ortadan
kalkabilir (Örnek; Compositae). Umbelliferae’ de
dış integümentin epidermisi testayı meydana
getirir. Bazen nusellus veya endodermisin dış
tabakası testa ile birleşebilir. Açılmayan kuru
meyvelerin dışında testanın yapısı karışıktır.
127. • Dış kısım hücre arası boşluk bulundurmayan kalın
çeperli hücrelerden yapılmıştır. Punica granatum’
daki gibi dış tabakalar etli olabilir. Triticum
aestivum gibi karyopsis tipi meyveye sahip
olanlarda gelişme sırasında dış integüment
parçalanabilir. Endosperm, az çok izodiyametrik
selüloz çeperli veya Phoenix dactylifera daki gibi
kalın çeperli parenkimatik hücrelerden
yapılmıştır. Embriyo çoğunlukla meristematiktir.
Ancak kotiledonlar parenkima hücreleri
bulundurabilir.
128. Þekil 73. A. Triticum (Buðday) meyvasý (karyopsis) nýn içerisindeki tohumla birlikte yarýsýndan
alýnmýþ boyuna kesiti; B, perikarp ve tohumun endospermasýndan geçen boyuna
kesitin
mikroskoptaki görünüþü; C. enine hücrelerin enine kesitteki görünüþü, pe, perikarp; t,
testa; e. endosperma; sk. skutellum; kp, koleoptil; pl, plumula; r, radikula; kr, koleoriza;
k. kutikula; ep, epiderma; p. parankima; eh, enine hücreler; th, tüp hücreleri; a. alevron;
n. niþasta.
(Yakar, 1983’ den)
129. Generatif Organların Anatomik Yapısı
• Periant: Kaliks ve korolla anatomik yönden
yaprağa benzerler. Ancak palizat parenkimasına
nadiren rastlanır. Korollada epidermis
hücrelerinin yan çeperleri yaprağa göre fazla
girintili ve çıkıntılıdır. Petallerde destek doku
indirgenmiştir. Bu durum mekaniksel
elemanlardan mahrum olan korollanın dış
etkilere direnç sağlaması yönünden önemlidir.
Epidermis kütikula ile kaplıdır ve hücre arası
boşluklar bulundurabilir. Petal epidermisinde
örtü ve salgı tüyleri vardır ve bunlar polenlerin
tozlaşmaya elverişli ve kuru halde kalmalarını
sağlar. Petal mezofili yaprağa göre daha dardır.
130. • Stamen: Epidermisin altında geniş hücrelerden
yapılmış endotezyum (ipliksi tabaka) vardır. Anter
olgunlaşırken bu tabakadaki hücrelerin iç ve
yüzeye dik çeperleri kalınlaşır. Epidermise komşu
olan çeperler inceliğini muhafaza eder. Polenler
olgunlaşınca endotezyumun iç dokuyla ilişkisi
kesilir. Terleme ile su kaybeden hücrelerde hacim
küçüldüğünden ince olan dış çeperler etkilenir ve
içe doğru çöker. Sonuçta hücrelerin radyal
çeperleri birbirine yaklaşır ve anterin yüzeyinde
teğetsel yönde bir gerilme olur ve anter en ince
yerinden parçalanır.
131. • Bu parçalanma yerleri genellikle önceden
bellidir. Endotezyumun altında anter gelişimi,
sırasında ara tabaka adlı ezilmiş bir tabaka
bulunur. En içte ise polen ana hücreleri ile
bitişik büyük nukleuslu, bol sitoplazmalı
tapetum tabakas bulunur. Bu tabaka polenler
gelişirken besin sağlamada kullanıldığından
sonradan parçalanır. Eğer tapetum hücreleri
polen olgunlaşırken genç polenlerin arasına
girerlerse ameboid tapetum adını alırlar.
132. • Pistil: Çiçek yeni açtığı zaman ovaryum ve
stilus düz çeperli epidermis, parenkima ve
iletim demetlerinden yaoılmıştır. Stoma ve
tüylere rastlanır. Karpel, biri dorsal, ikisi
ventral olmak üzere üç damar taşır. Çiçek
kısımlarındaki iletim demetleri genelde
hadrosentriktir. Sigma polen tanesinin
çimlenmesini sağlayan maddeler taşıdığından
salgı tüyleri bakımından zengindir.
133. • Ovul: İletim demetleri genellikle karpellerin
ventral demetlerinin dallanmasından
meydana gelmiştir. Basit yapılı ve küçük
demetler funikulustan geçerek kalazada bir ağ
meydana getirecek şekilde genişler.
134. • Meyve: Çiçekteki epidermis, parenkima ve iletim
dokusundan yapılmış olan karpel meyve
gelişirken değişerek perikarpı (meyve çeperi)
meydana getirir. Etli meyvelerde sukkulent
parenkima boldur. Ancak drupa tipi meyvelerde
endokarp çok sert olup sklerenkimatiktir. Cydonia
oblonga’ da olduğu gibi sukkulent parenkima
içinde sklerenkima hücre grupları bulunabilir.
Endokarptaki iç epidermis bakka tipi meyvelerde
zor ayırt edilir. Drupa tipi meyvelerde ise meyve
oluşurken parçalandığı için ayırt edilemez.
135. • Kuru meyvelerde eksokarp sp. ve Pisum sp.’ de
olduğu gibi tek katlı veya Phaseolus sp. ‘ de
olduğu gibi çok katlıdır. Meyvenin dış hatta iç
epidermisi yaprak epidermisine benzediğinden
stoma, trikom ve emergens taşıyabilir. Mezokarp
Vicia bazen destek doku elemanları bulundursa
da genelde ince çeperli parenkima hücrelerinden
meydana gelmiştir. Endokarpta çok sıralı kalın
çeperli hücreler bulunur. Nicotiana tabacum’ da
eksokarp ve mezokarp parenkimatiktir ve
eksokarp ve endokarp zıt yönlü dizilmiş
hücrelerden yapılmıştır.
136. • Açılmayan kuru meyvelerde perikarp
sertleşmiş olduğundan bazen testa yerine
geçer. Compositae gibi aken tipi meyveye
sahip olanlarda karpel çiçek ekseniyle
birleşmiştir. Perikarpın ucundaki hücreler
parenkimatiktir ve meyve olgunlaşırken
parçalanır. Meyvenin çıkıntılarındaki hücreler
sklerenkimaya dönüşmüştür.
137. • Triticum aestivum gibi karyopsis tipi
meyvelerde dışta kütikulalı epidermis, bunun
altında sırasıyla bir veya çok sıralı parenkima,
çeperleri odunlaşmış enine hücreler ve tüp
hücreleri adını alan iç epidermis hücreleri
vardır.
138. Þekil 72. A. Lactuca sativa (Marul) meyvasý (aken) nýn içersindeki tohumla birlikte boyuna
kesiti; B. perikarp ve tohumun bir kýsmýnýn mikroskopta görünüþü, p. perikarp; s.
sklerankima; t, test; i. integument; n. nusellus artýðý; k. kotiledon
(Yakar, 1983’ den)