POSTMODERN ÖRGÜT KURAMI
Modernlik, Modernleşme ve Modernizm kavramlarını tanımlayınız.
Yapısalcılık, Postyapısalcılık, Yapıbozum ve Postmodernizmi tanımlayınız.
Postmodernizm kavramı ne zaman ve nasıl ortaya çıkmış ve örgüt düşüncesi üzerinde ne zaman etkili olmaya başlamıştır?
Modernizm ile postmodernizm arasındaki farklılıklar hangi noktalarda toplanmaktadır
Modernizmde yeri olan “olgusalcılık” neden postmodernistler tarafından reddedilmektedir?
Fordist Modernlik karşısında Esnek Postmodernlik ile ne anlaşılmaktadır?
Post-Yapısalcılık ve Post-Modern Örgüt Kuramındaki Yansımaları
Foucault ve Örgüt Kuramı [Soykütüksel Analiz; Gözetim [Gözetleme Kulesi Kavramı); Disipline Edici Güç, Direnç ve Gözetim]
Derrida ve Örgüt Kuramı [Varlık Metafiziğine Karşı Olmak; Derrida’nın Etki Alanı; Yapısökümcülük]
Feminist Örgüt Kuramları
Yönetim Karşıtlığı Kuramı
Postmodernist örgüt kuramına yönelik eleştiriler nelerdir? Katılıyor musunuz?
POSTMODERN ÖRGÜT KURAMI
Modernlik, Modernleşme ve Modernizm kavramlarını tanımlayınız.
Yapısalcılık, Postyapısalcılık, Yapıbozum ve Postmodernizmi tanımlayınız.
Postmodernizm kavramı ne zaman ve nasıl ortaya çıkmış ve örgüt düşüncesi üzerinde ne zaman etkili olmaya başlamıştır?
Modernizm ile postmodernizm arasındaki farklılıklar hangi noktalarda toplanmaktadır
Modernizmde yeri olan “olgusalcılık” neden postmodernistler tarafından reddedilmektedir?
Fordist Modernlik karşısında Esnek Postmodernlik ile ne anlaşılmaktadır?
Post-Yapısalcılık ve Post-Modern Örgüt Kuramındaki Yansımaları
Foucault ve Örgüt Kuramı [Soykütüksel Analiz; Gözetim [Gözetleme Kulesi Kavramı); Disipline Edici Güç, Direnç ve Gözetim]
Derrida ve Örgüt Kuramı [Varlık Metafiziğine Karşı Olmak; Derrida’nın Etki Alanı; Yapısökümcülük]
Feminist Örgüt Kuramları
Yönetim Karşıtlığı Kuramı
Postmodernist örgüt kuramına yönelik eleştiriler nelerdir? Katılıyor musunuz?
Sartre’ın fikirlerine kısa bir bakış:
A)
“İnsanın belirlenmiş sabit bir fıtratı yoktur
.
Onun için insan kendisini sınırsız birşekilde geliştirebilir” diyor, Sartre..
İşte bu iddiada üç skandal yanlış var; şöyle ki:
Allah'in iki tane kitabi vardir. Onun azametini anlamak icin bu iki kitabinda mümkün mertebe iyi okunmasi gerekmektedir. Birincisi Kainat, ikincisi Kur'an-i Kerimdir.
Gençlere yönelik hazırlamış olduğumuz kainatı okuma derslerimizin sunumudur. Faydalı olması ümidiyle...
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
Sartre’ın fikirlerine kısa bir bakış:
A)
“İnsanın belirlenmiş sabit bir fıtratı yoktur
.
Onun için insan kendisini sınırsız birşekilde geliştirebilir” diyor, Sartre..
İşte bu iddiada üç skandal yanlış var; şöyle ki:
Allah'in iki tane kitabi vardir. Onun azametini anlamak icin bu iki kitabinda mümkün mertebe iyi okunmasi gerekmektedir. Birincisi Kainat, ikincisi Kur'an-i Kerimdir.
Gençlere yönelik hazırlamış olduğumuz kainatı okuma derslerimizin sunumudur. Faydalı olması ümidiyle...
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
1. BİLİMDE BİR SAPMA ÖRNEĞİ
BİLİMDE BİR SAPMA ÖRNEĞİ
EVRİM
EVRİM
Prof. Dr. Âdem Tatlı
2. İnsanlığı en çok meşgul eden sorular:
1-Kâinat nasıl ortaya çıktı?
2-Hayat nasıl başladı?
3-İnsan nasıl teşekkül etti?
Bilim âleminde, yaklaşık iki yüz
yıldır bu sorulara pozitivist
felsefenin öncülüğünde ateist bir
yaklaşımla cevap verilmektedir.
3. Bir yaratıcı devreden
çıkarılmakta, her şey tesadüf ve
tabiatla açıklanmaya çalışılmakta,
bu da yaygın kullanımıyla evrimle
ifade edilmektedir.
Bu ateizm görüşünün alternatifi
düşünceler ise, bilim dışı olduğu
gerekçesiyle dikkate
alınmamaktadır.
4. Evrim terimine bilim âleminde başta;
biyoloji, kimya, fizik, antropoloji, tıp,
jeoloji, sosyoloji, psikoloji ve tarih
olmak üzere, hemen her sahada yer
verilmektedir. Bu evrim terimine, aynı
bilim alanında bile, birbirinden çok
farklı manalar yüklenmekte, bu da
kavram kargaşasına yol açmaktadır.
5. Ateistler evrime bir din gibi
inanmaktadırlar. Bunlar evrim
kargaşasını körüklemekte,
böylece bir doğrunun
yanında, ateizme dayalı
ideolojik fikirleri bilimsel bilgi
gibi takdim edilmektedir.
Bu bakımdan evrimin gayet
açık şekilde ortaya konma
zarureti vardır.
7. Tekâmül
Tekâmül, kemale erme, kademeli
olarak, yani yavaş yavaş
mükemmel hale gelme manasında
kullanılır.
Kâinatın
başlangıcı
Gezegenlerin
Galaksilerin
teşekkülü
teşekkülü
13.
Harvard
üniversitesi’nden evrimci
Gould, evrim soy ağacı ile
ilgili şunu söyler:
“Kitaplarımızda yer alan
evrim soy ağaçları, fosil
kayıtlarına değil, bizim
tasarımlarımıza dayalıdır”
(Gould, S., J. Evrimin Düzensiz Adımları.
Naturel History. s.13, 1977).
14. Netice
“Evrim” kelimesi, değişme,
başkalaşma, farklılaşma ve
ilerleme gibi tabirlerin yerine
kullanılmanın yanında, bir türden
bir başka türün ve dolayısıyla bu
yolla bütün canlıların tesadüfen
ortaya çıktığı iddiasını da içine
alan “evolüsyon” karşılığı olarak
da kullanılmaktadır.
15. Eğer “tekâmül” manasında
“evrim” kullanılıyorsa, bu
manadaki evrim, bir
kanundur. Aynı şekilde,
“evrim” terimiyle, tahavvül-ü
zerrat, yani atomların hâl
değiştirmesi kastediliyorsa, o
da teori değil, bütün kâinatta
cereyan eden umumi bir
16. Netice olarak, Gerek cansızlar
ve gerekse canlılar âleminde
meydana gelen bir değişikliği
ifade etmek için evrim değil;
başkalaşma, farklılaşma,
değişme, gelişme manasındaki
kelimeler kullanılmalıdır. Nitekim
Risale-i Nur külliyatında bu
manaları ifade için hiçbir zaman
evrim kelimesine yer
verilmemiştir.
17. Bu evrim tâbiri, evolüsyon
manasıyla dolayısıyla
Darwin teorisiyle
özdeşleşmiştir. Bu
kargaşanın önüne geçmek,
doğru ile yanlışı
birbirinden ayırmak için,
evrim sadece evolüsyon
karşılığı kullanılmalıdır.
18. Evrim Teorisi’nin, bilimsel
değeri nedir?
Evrim Teorisi, bilimsel
kıstasları taşımayan, yani
laboratuarda denenemeyen,
çoğunlukla metafiziğe dayalı
görüşleri bünyesinde
barındıran felsefi bir düşünce
tarzıdır.
19. Ünlü felsefeci Bernard Russell
evrimle ilgili olarak şöyle der:
“Evrimcilik, şu ya da bu biçim
altında çağımızın ağır basan bir
inanç şeklidir. Evrimcilik, gerek
metoduyla ve gerekse ele aldığı
problemlerle, gerçek bir bilim
değildir” (Russell, B. Dünya Üzerine
Bildiğimiz. Terc. Vehbi Hacıkadiroğlu. Alaz
Yayınları. İstanbul, 1980, s. 24-25).
20. Ateizmin bilime hâkimiyeti
Orta Çağ’da Hıristiyan dünyası,
bütün bilim sahasındaki gelişmelere,
İsevilik dini adına, karşı durmuştur.
1789 Fransız İhtilalı bir bakıma bu
duruşa ve onun arkasındaki
Hıristiyanlık dinine baş kaldırmadır.
21. Fransız İhtilalı ile dünyaya hakim olan
pozitivist felsefeye dayalı ateist eğitim, 1850’li
yıllarda Darwinizm, Freudizm ve Marksizimle
sistemleşmiştir.
Bundan sonra bütün bilimsel çalışmalar ateist
bir düşünce ile takdim edile gelmiştir.
22. 1840’lı yıllardan itibaren Avrupa’ya
tahsil için gönderdiğimiz gençler,
materyalist eğitimin getirdiği tereddüt
ve şüphelerle yurda döndüler.
23. İnsanlığın; kader,
öldükten sonra diriliş,
Allah’ın varlığı ve
yaratılış hakkında
felsefî sorularla âlemi
alt üst olmuştu. Bu
sorulara Hıristiyanlık
cevap veremiyordu.
Osmanlı
medreseleri
de onlara
kapılarını
kapatmıştı.
24. Bilimi ateizmin nüfuzundan kim kurtaracak?
Bu materyalist eğitim sisteminde
insanın bütün gayesi ve hedefi, bu
dünyada maddî arzuların tatmin
etmek ve sıkıntısız bir hayat
geçirmektir.
Böyle bir eğitim sistemi insanın
yaratılışına terstir.
25. Bütün dünyada insanlığın
refah ve saadeti, barış ve
huzuru, bilimin ateizmin
nüfuzundan kurtarılmasına
bağlıdır.
Bunu, Kur’an adına bu asırda
Müslümanlar yapacaktır.
26. Eğitimde hedef ne olmalıdır?
Eğitimde hedef; imanlı, ilim ve irfan sahibi, ulvi
kalpli, yüksek seciyeli, umumun menfaatini
kendi menfaatinden üstün tutan, örf, adet ve
geleneklerine bağlı, Allah’tan korkan, dünya
sahasında marifet sahibi, aile bağları kuvvetli,
dinine hâkim, tarih şuuruna sahip nesilleri
yetiştirecek tarzda olmalıdır.
27. Yeni bir eğitim modeli: Mana-yı harfi
Bir şeyin varlığı ve özellikleriyle Allah’ı
tanıtması ve bildirmesine Mana-yı harfi
denmektedir. Bu telakki ile, kâinattaki
varlıklara Allah’ın eseri olarak bakılır.
28. Dünya ve ahiret saadeti
ve kemalatının merkezi
marifetullahtadır. Yani,
Allah’ı bilmektir. O
marifette hissesi
bulunmayan bir ilim
faydasızdır.
“O’nun marifetiyle elemler lezzetlere
inkılap eder. Evet, O’nun marifeti
olmazsa, ulûm evhama tahavvül eder.
Hikmetler illet ve belâlara tebeddül eder”
(Mesnevî).
29. Demek ki, ilim ve fennin hakiki kemali ve
netice vermeleri marifetullaha vesile
olmalarıyla mümkündür.
Aksi halde kıymetli hakikatler hayal ve
evhamdan ibaret hale gelmektedirler.
Fenlerin gençlere, marifet-i ilahiyeye vesile
olacak şekilde verilmesi çok önemlidir.
30. Günümüzde bütün dünyadaki eğitim
sistemlerinde hâkim olan felsefe, eşyayı
mana-yı ismi ile niteliyor.
Yani, mevcudatı sebeplere ve tabiata
veriyor. Yaratıcıyı devreden çıkarıyor.
Her şeyi tesadüfe ve gelişigüzelliğe
yüklüyor.
31. Bilime mana-yı harfi bakış açısını
kazandırmak için metot ne olmalıdır?
1-Din derslerinin, kâinat kitabını okumayı,
yani evrene Allah adına bakmayı öğretecek
şekilde hazırlanması gerekir.
Böylece vahdaniyet, haşir ve yaratılış gibi
meseleleri, okudukları veya okuyacakları
fen kitaplarından anlayabilmenin metodu
verilmiş olacaktır.
32. 2-Ateizme dayalı materyalist
felsefenin insanın ve diğer
varlıkların yaratılışıyla ilgili
günümüzde bilim adına takdim
ettiği, tesadüf ve tabiata dayalı
evrim görüşünün irdelenmesine ve
vahdaniyete dayalı düşüncenin
takdimine ihtiyaç vardır.
33. 3-Bütün fen ve teknik
kitapların ve konuların
manayı harfiyle
işlenmesi ve bu tip
müracaat
kaynaklarının
hazırlanması gerekir.
35. Sonuç
İnsanlık yaklaşık 200 yıldır, pozitivist
felsefeye bağlı ateizme dayalı materyalist bir
eğitime tâbi tutulmuştur.
Sonuçta uyuşturucu kullanımının
yaygınlaşması, cinsel tecavüzler ile
intiharların artışı ve sefahat, toplumların
geleceğini tehdit etmeye başlamıştır.
Her türlü maddi imkâna sahip olanlar da
dâhil, toplumlar manevî bir bunalım içerisine
36. Toplumları bu tehlikeli gidişten
kurtaracak, onlara hem dünyevî ve hem
de uhrevî saadeti sağlayacak, maddî ve
manevî yapısına uygun bir eğitimin
verilmesiyle mümkün olabilecektir.
Bunu da, fen ve bilimin hâkim olduğu
günümüzde, bütün hükümlerini akla
tespit ettiren Kur’an ve onun ışığında
hazırlanacak kitaplar sağlayacaktır.