2. Felsefe, eski Yunanda başladı. Onlar mantık ve
kavramsal analizler üzerinde durdu. Bilgi teorisi,
ahlâk, dilin doğası, akıl gibi konular üzerinde
durdular.
3. Başlangıçta felsefe bütün bilimleri kapsıyordu.
Zamanla değişik alanlarda insan bilgisi arttı ve
bilimler kendi konularını, kendi metotlarını
geliştirerek felsefeden ayrıldı.
4. Daha sonra her bilim tekrar kendi
felsefesini yapmaya başladı.
Böylece bilim felsefesi, matematik
felsefesi, psikoloji felsefesi gibi
felsefe alanları ortaya çıktı.
5. Bilim Felsefesi (Philosophy of
Science):
Bilimsel bilgiyi nasıl elde
ederiz? Bilimsel bilgi her şeyi
açıklayabilir mi? Neden-
sonuç ilişkisi gerçekten var
mı?
Kuhn‘un Bilimsel Devrimlerin
Yapısı (Structure of Scientific
Revolutions) eserine bakınız.
7. Din Felsefesi (Philosophy of Religion):
Tanrı var mıdır, özellikleri nelerdir? İnanma
nedir, hayatımızı nasıl etkiler? Dinin ve dinsel
anlatıların rasyonel temlleri nelerdir?...
8. Tarih felsefesi, öncelikle medeniyet ve tarihin
gelişimine sebep genel kanunları arar; tarihte ne olup
bittiğinden ziyade olayların nedenleri araştırır.
İnsanoğluna, medeniyetlere ait kültürel kodları
belirlemeye çalışır. Bu bakımdan; metafizik, bireyci ve
diyalektik tarih felsefesi olarak üçe ayrılır.
9. Fizik felsefesi, modern fiziğin temelinde yatan
felsefi soruların, madde ve enerjinin etkileşimini
inceleyen felsefe dalıdır.
Başlıca soruları, uzam, zaman ve parçacıklar ile
ilgilidir. Ayrıca evrenbilim, kuantum mekaniği,
istatistiksel mekanik, etki ve tepki, determinizm,
ve fizik kanunlarının doğası da ilgi alanıdır.
Mekan,zaman,madde,enerji gibi...
10. Dil Felsefesi: Adlar
gerçekleri ne kadar
yansıtıyor? Niçin bu kadar
çok dil var? Dillerin
yapıları niçin ayrı? Bilgi
gerçek hayatta mıdır,
dilde mi?
Dil ile her şeyi ifade
edebilir miyiz? Dilin aslı
öznede midir, nesnede
midir? Dil felsefesiyle
ortak konuları olan diğer
felsefe dalı Zihin
Felsefesidir.
11. Ayrıca Doğu felsefesi, Batı felsefesi, İslâm
felsefesi, Hint felsefesi gibi kavramlar ortaya
çıktı.
12. Batı felsefesi, Antik Yunan'dan başlayıp günümüze kadar gelen
Batılı felsefe tarihi anlayışıdır. Mısır, Mezopotamya, İran, Çin, ve
Hint kültürleri tarih olarak çok daha eski olmalarına ve buralarda
yaşayan insanların belirli düşünce geleneklerine sahip olmalarına
rağmen, Batı felsefesi Antik Yunan dönemiyle birlikte başlatılır ve
bunlar dışta bırakılır.
13. Doğu felsefesi denildiğinde genel olarak
Hindistan ve Çin'de başlayan felsefe
geleneği kastedilmektedir. Ancak buna
Afrika felsefesi, Japon felsefesi, İslam
felsefesi, İran felsefesi gibi gelenekleri de
eklemek gerekir. Doğu felsefesi mitolojik
ve mistik ya da gizemci ve simgesel yanları
olan bir felsefe geleneği olarak
değerlendirilir. "Doğu“ daha Batı felsefesi
mevcut değilken felsefi içerimli zengin bir
düşünce tarihine sahiptir.
15. İdealizm, var olan her şeyi "düşünce"ye bağlayıp
ondan türeten; düşünce dışında nesnel bir
gerçekliğin var olmadığını, başka bir deyişle
düşünceden bağımsız bir varlığın ya da maddî
gerçekliğin bulunmadığını dile getiren felsefe
akımını niteler.
İdealizm, varlığın düşünceden bağımsız olarak
var olduğunu kabul eden "gerçekçilik",
"maddecilik" ve "doğalcılık" felsefe anlayışlarının
tam karşı kutbunda yer almaktadır.
16. Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm:
Bu görüşe göre varolan veya gerçek olan sadece
maddedir. Madde evrenin asli veya temel
kurucu unsurudur.
Zihni varlıkların, süreçlerin veya olayların yegane
sebebi maddi varlıklardır. Doğaüstü hiçbir şey
var değildir.
Ayrıca materyalizm, her türlü maddi ve manevi
(duygu, düşünce, enerji) gerçekliğin özünü ve
temelini madde görür.
17. Usculuk, Akılcılık veya rasyonalizm:
Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru
bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde
edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma
verilen isimdir. Akılcılık her bireyin eşit ve
değişmez akli ve mantıki ilkelere sahip
olduğunun kabulü ile, çeşitli a priori ve apaçık
hakikatlerin varolduğunu kabul eder.
Bu görüşe göre, kesin bilgi örneği matematiktir.
Akılcılık, deneyciliğin karşıtıdır.
18. Deneycilik, ampirizm veya empirizm, bilginin
duyumlar sayesinde ve deneyimle
kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci
görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi
yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha
(tabula rasa) gibidir.
Deneycilik akılcılığın karşıtıdır. İnsan bilgisinin
tek kaynağı deneyim ya da duyumdur.
19. Pozitivizm, olguculuk iki felsefi düşünceye
verilen addır. Her iki düşüncenin de teoloji ve
metafizik içermeyen, sadece fiziksel veya maddi
dünyanın gerçeklerine dayanan bilim anlayışı
vardır.
Pozitivizm ciddi bilimsel sorgunun, direkt
gözleme açık olan gerçekler arasındaki ilişkilerle
sınırlı olmasını söyleyen görüştür.
20. Varoluşçuluk, bireyin öznelliğini nesnelliğin
üstünde tutar. Varoluşçuluğa göre, hayatın
anlamı ve bireyin öznel tecrübesiyle ilgili sorular
diğer bütün bilimsel ve felsefik uğraşlardan
önemlidir.
Varoluşçuluk genelde kötümserlik, bunaltı,
özgürlük, başkaldırış ve umutsuzluk felsefesi
olarak düşünülür. Bu akım aynı zamanda
topluma bir karşı çıkışı da içerir.