Sartre’ın fikirlerine kısa bir bakış:
A)
“İnsanın belirlenmiş sabit bir fıtratı yoktur
.
Onun için insan kendisini sınırsız birşekilde geliştirebilir” diyor, Sartre..
İşte bu iddiada üç skandal yanlış var; şöyle ki:
Sartre’ın fikirlerine kısa bir bakış:
A)
“İnsanın belirlenmiş sabit bir fıtratı yoktur
.
Onun için insan kendisini sınırsız birşekilde geliştirebilir” diyor, Sartre..
İşte bu iddiada üç skandal yanlış var; şöyle ki:
Soru Erdem etii retmenleri olan Konfys ve Aristotelesin.pdfaarthitimesgd
Soru Erdem etii retmenleri olan Konfys ve Aristoteles'in Kolombiyallarn durumu hakknda ne
syleyeceini dnyorsunuz ve sorumluluu deerlendirmek konusunda nasl hareket edecekler? lenen su
olarak neyi tanmlayacaklard? Chiquita'daki yneticilerin ihtiyatl, korkaka veya hilekr davrandn dnrler
miydi? Neden?
*Aristoteles ve Konfys, Aristoteles'in nihai amacnn mutluluk ve Konfys'n uyum olmas olan erdeme
dayal bir etik sistem ina ettiler. Her biri belirli bir sorunu ele ald. Aristoteles iin mutluluk, hakikat
arayndan ibaretti ve bu da, talihsizliin veya zayf karakterin stesinden gelebilecek, merkezlenmi,
istikrarl bir bireyi gerektiriyordu. Konfys, Dnya'daki gksel dzeni yanstan bir sistem yaratarak in
halknn ruhunu yerletirmeye alt. Her iki sistem de mantkl amalara ulamak iin mantkl aralara gvenir.
Dou Bat ile Buluuyor: Eski Yunanistan ve in'in ok farkl kltrel ve tarihi ortamlar gz nne alndnda,
Aristotelesi ve Konfys erdem etii sistemleri arasnda benzerlikler bulmak sizi artabilir. Yine de
sadece benzerlikler deil, ayn zamanda iki sistem kontrol temasn paylayor. Aristoteles iin kontrol,
erdemli yaam, uyum ve mutlulukla sonulanan, bilinli phrnesis sreciyle kendini gsterdi. Bu pratik
bilgelik uygulamas, kendine hakim olma veya ll olma ile ilgiliydi. Konfys erdem etiinde kontrol, z
dzenlemenin bir ileviydi; ilkel igdler bastrld ve kii daha insanca davranma kapasitesi ve cesareti
kazand (ekil 2.6). Bu kontrol baars sadece bireye deil, ayn zamanda aileye ve dolaysyla ulusa da
fayda salad. zdenetim, Konfys'n dzen kurma yoluydu. balamnda kontrol, kiisel ve kolektif
sorumluluu dengeleyen ve ynetimin planlamay da ierdii, kiiyle, alanlarla ve kurulula iliki kurmann
bir yolu olan ynetim etiiyle dorudan ilgilidir. , organize etme ve organizasyonel hedeflere ulamak iin
liderlik etme.28 Kendini kontrol eden, disiplinli bir ynetici, hedeflere sorumlu ve krl bir ekilde
ulamak ve organizasyonun misyonunu ve kltr. Bu hedeflere paydalar pahasna deil, herkes iin adil
bir ekilde ulalr. Doruluun, kr da ieren adalete gtrdn bile syleyebiliriz. Daha nce ne Aristoteles'in ne
de Konfys'n insanla bir ekilde fayda salad srece kr onaylamadn grdk. Her iki adam da hissedar
servetinin optimizasyonu hakknda ok kesin bir fikre sahip olacaktr. ki gelenek arasndaki bu
benzerliklere ramen, farkllklar da vardr - en dikkate deer olan etiin yeridir. Aristoteles, bu konumu,
amalarn onurlu bir ekilde yerine getirmeye arlan, kaderi onurlu ve soukkanllkla kabul eden
bireylere yerletirdi. Bu kabuln temeli akld. in'in tarihsel kt durumunu yanstan Konfys iin, mahal,
anariye son vermek ve kiisel ve profesyonel yaam iin temel iliki modelini salayarak ulusu doru
rotaya sokmak olarak tasavvur ettii aileydi. Kukusuz, aile, tpk bireyin Konfys iin sayd gibi
Aristoteles iin saylrd, ancak her sistemdeki vurgu farklyd. Aristoteles, "Yalnz bir insann zor bir
yaam vardr, nk kendi bana srekli bir faaliyeti srdrmek kolay deildir; ancak bakalaryla birlikte ve
bakalaryla ilikide daha kolaydr"29 kabul eder. ticaretle .
1. Mesleki Sorumluluk ve Etik Dersi
Öğr. Gör. Doğancan ÇAVMAK
Etik Kavramının Tarihsel Gelişimi
2.
3. İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır.
Okumaktan murat ne
Kişi Hakkı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir.
4. Tarihsel Gelişim
• Ahlak felsefesine ilk olarak Antik Yunan ve
Çin felsefesinde rastlanmaktadır.
• Konfüçyus; felsefesini ahlakçılık üzerine
kurmuştur.
• Özünde bir ödev ahlakı vardır.
• Ödev ahlakı bireyi doğayla uyumlu hale
getirir.
Kuyunun dibinde yaşayanlar, gökyüzünü kuyunun ağzı kadar görürler.
Konfüçyus
5. • Evrendeki diyalektik
kutupluğu gösterir.
• Yin durağanlık, yang
devingenlik üzerine
kuruludur.
• Her şeyin ayrılmaz bir
kutbu vardır.
• İyi de aynı yerdendir,
kötü de.
• Dişinin içinde erkek,
erkeğin için dişi vardır.
http://www.crystalinks.com/yinyang.html
6. Etik Kavramının Gelişimi
• Demokritos: (M.Ö. 460-370) doğru bir yaşayın
kaynakları nedir?
Mutluluk ruhun dinginliğidir.
Ölçülü olmak
Ahlakça değerin ölçüsü düşünüştür.
7. • Sofistler; (M.Ö. 5. yy.) bilgili, bilen kişi
Sofistler ahlak kurallarının çok değişik ve
çeşitli olduğunu fark etmişlerdir.
Toplumdaki sınıf farklılıklarını doğal değil
insan eliyle yapıldığını görmüşler ve böylece
sınıf ayrımına karşı çıkmışlardır.
Protagoras: insan her şeyin ölçüsüdür.
Etik Kavramının Gelişimi
9. Sokrates; (M.Ö. 300ler) bütün çalışmalarını
ahlaka yöneltmiştir.
Erdem ile bilginin aynı şey olduğunu ifade
ederdi.
Ancak doğru bilgi, doğru ahlakı ve eylemi
yaratabilir.
Kötülük bilginin eksikliğindendir.
Etik Kavramının Gelişimi
10.
11. • Kynikler; haz insanı köle yapar. Çalışıp,
didinmek insanı özgür yapar.
• Kyrene Okulu; insanın varmak istediği tek
şey hazdır. Bu haz için bilgi gerekir.
Etik Kavramının Gelişimi
12. Etik Kavramının Gelişimi
• Platon; (M.Ö. 427-347) erdem ve bilgi ile
ilgilenmiştir.
• Platon etik olarak toplumsal sınıfları kabul
ederdi.
• Köle ve sıradan halkın ahlaklı olma ve erdem
edinme gibi unsurlardan mahrum olduğunu
ifade ederdi.
13. • Aristotales; (M.Ö. 384-322) erdem ve
mutluluğun kaynağı bilgidir.
• Ahlak insanın kendi davranışı ile elde ettiği his
ve mutluluktur.
• İnsanın özü akıldır, erdem ve ahlak aklın iyi
kullanılabilmesidir.
Etik Kavramının Gelişimi
14.
15. • Antik çağdan sonra Skolastik düşünce ahlak
felsefesi üzerinde egemen olmaya başlamıştır.
• Aquinolu Thomas; tanrı tarafından yaratılmış
olan nesnelerin değer düzenine uygun
davranışlar iyi ve güzeldir.
Etik Kavramının Gelişimi
16. • Kilisenin skolastik güç altında oluşturmuş
olduğu ahlak anlayışının temel faktörünün
ekonomik olduğu görülmektedir.
• Zenginleştirecek ticaretin hoş görülmediği bu
sistemde, kilise ekonomik olarak gittikçe
güçlenmeye başlamıştır. Bu gücü
kaybetmemek için elindeki tüm dini unsurları
bir araya getirmiştir.
Etik Kavramının Gelişimi
17. Katolik Kilisesinin skolastik gücü burjuvazi
karşısında zamanla zayıflamaya başlamıştır.
Protestan «başkaldıran» manasına gelmektedir.
Martin Luther’in Roma Katolik Kilisesine olan
itirazı ile oluşmaya başlamış Hristiyanlığın bir
koludur.
Etik Kavramının Gelişimi
19. • Max Weber- Protestan Ahlakı: (19. yüzyıl)
Protestan ahlakını incelemiş ve «Kapitalizmin
Zorunlu Şartı: Protestan Ahlakı» isimli yayını
yapmıştır.
Etik Kavramının Tarihsel Gelişimi
20. • Max Weber- Protestan Ahlakı
Protestan ahlak; hak eşitliği, düşünce
özgürlüğü, bireysel servet, maddi başarıya
saygı gibi unsurların kabulünü ve dolayısı ile
kapitalizm ile bütünleşmiş bir etik sistem
ortaya koymuştur.
Protestan ahlak, Katolik kilisesinin çalışmayı v
zenginleşmeyi kötü bir unsur olarak lanse
etmesine karşı çıkmıştır.
Etik Kavramının Gelişimi
21. • İslam coğrafyasında İbn Rüşd ve Gazali
çekişmesi ahlak ve bilgi anlayışı için önemli
bir noktadır.
• Gazali, felsefe, akıl ve bilimi büyük oranda
reddederken, İbn Rüşd insan hayatının
düşünmeye, sorgulamaya ve özümsemeye
adapte edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Etik Kavramının Gelişimi
22. Etik Kavramının Gelişimi
Yılmaz Özakpınar; İnsan Düşüncesinin Boyutları. S.230-231
«Endülüs Emevileri zamanında İspanya’da İbni Rüşd, Ortaçağın
çoğu filozofu gibi Aristo’ya dayandı… 13.yy. başlarında Avrupa’da
kurulmakta olan üniversitelerde İbni Rüşd’ün taze fikirleri fark
edilmiş ve öğretim programlarına alınmıştı.
Kilise İbni Rüşd’ün fikirlerine karşı çıkarken, İslam dünyasında,
İbni Rüşd ile Gazalinin takipçileri arasında başlayan tartışma, İslam
düşüncesinin gelişimini olumsuz etkileyen bir sonuca bağlandı.
Gazali taraftarları, İbni Rüşdün bilimsel düşünceyi kendi içinde bir
sistem haline getirme girişimini kafirlikle suçluyorlardı. Onlar
Gazalinin yaklaşımını son haddine götürerek, gözlenen olaylardan
birine, bir başka olayın sebebi denilmesini bile dine aykırı
buluyorlardı…
..Kafirlik töhmeti altında kalma, bilim ve felsefe düşüncesini
tutuklaştırdı…»
23. • Immanuel Kant; (18.yy)
Ahlak gelişigüzel istekler ve eğilimlere
bırakılamaz.
Ahlak akıl ile ilgili bir yöndür.
Etik Kavramının Gelişimi
24. • Immanuel Kant’a göre; doğa ile insan arasında bir
bağ ve amaç vardır.
• Bu amaç, mutluluk olamaz.
• Bu amaç salt akılla meydana gelemez.
• Bu amaç ancak «ödev» ile açıklanabilir.
Dünyada tek mutlak değer iyi istençtir.
Eylemin iyi olma ölçüsü dayandığı ilkeler ile
alakalıdır.
25. Immanuel Kant
• Ödev akıl ile koşut gider ve ortaya kurallar
çıkarır.
• Dolayısı ile Kant yasa niteliği olan şeylerle
ilgilenir.
26.
27. • Machiavelli Ahlakı: (15.yy)
Rönesans dönemine damga vurmuş bir
politikacıdır.
Ahlaki davranış tanımları hükümdarlık ve
politika üzerinedir.
«Başarıya götüren her yol mubahtır».
Etik Kavramının Gelişimi
28. • Machiavelli Ahlakı;
Güç kavramına büyük önem vermiş ve
hükümdarın yerini koruyabilmesi için sürekli
gücü tahsis edecek adımlar atması gerektiğini
ifade etmiştir.
İbni Haldun bu fikrin tersine iktidarın ancak
gönül birliği ile sağlanabileceğini
savunmuştur.
Etik Kavramının Gelişimi
29. Etik Kavramının Gelişimi
• Tasavvuf Ahlakı;
Vahdet-i vücut
Nefsi köreltme
Az uyku, sürekli çalışma
Yaratılanı severim, yaratandan ötürü!
30. Etik Kavramının Gelişimi
• Mevlana (13.yy); her işte iyi niyet!
Aşırı mal, tembellik ve dilencilik ahlaki
değildir.
Öfke ve şehvet insanı şaşı yapar
Nefsin eğitimi aşkı arttırır ve insanı tanrısal
gizlere ulaşır.
31. Etik Kavramının Tarihsel Gelişimi
• Nietzsche Ahlakı (19.yy): insan doğal bir
varlıktır.
Erdem kadar erdemsizlik de doğaldır.
Ahlaki normlar koymak gereksizdir.
32. Friedrich Nietzsche
• Bireyciliğe ve istence önem vermiştir.
• Üstün insan: iyinin ve kötünün ötesinde kendi
değerlerini yaratan insandır.
• Toplum; halk ve seçkinler sınıfı olarak ikiye
ayrılır.
33. • Vicdan yerine bencil, acıması ve istenci
güçlendiren bir ahlakı savunmuştur.
• Dinler ve ahlak kurallarının bireyleri
miskinliğe ve köleliğe ittiğini ifade etmiştir.
Ahlak bireyin içindeki sürü içgüdüsüdür.
Friedrich Nietzsche
34. Halil Cibran- Ermiş
• Kendini bilmek;
…kişi ölçüsüz ve sınırsız bir deniz gibidir. Tek doğruyu
buldum değil, bir doğruyu buldum deyin. Ruha giden
yolu buldum değil, kendi yolumda yürürken ruhu
buldum deyin.
• Kurallar;
..siz kurallar koymayı çok seversiniz. Ama kuralları
bozmayı daha çok seversiniz. Tıpkı okyanus kıyısında
sabırla kumdan kuleler yapan, sonra da kahkahalarla
onları deviren çocuklar gibi. Ancak siz kumdan
kulelerinizi yaratırken, okyanus kıyıya kum taşımaya
devam eder.
35. Günümüz Ekonomik Yaşamı ve Etik
• Yoğun ticari ilişkiler
• Sınır ötesi alışverişler
• Özel mülkiyet
• Serbest piyasa
• Rekabet
• Sosyal işbirliği
Kapitalizm!