This document provides examples of how to answer yes/no questions involving negative statements in 3 sentences or less. It shows that for questions about oneself or a group that includes oneself, the response should be "Yes, I/we do" or "No, I/we don't". For questions about other individuals or groups, the response should be "Yes, he/she/they does/do" or "No, he/she/they doesn't/don't". Several examples are given to illustrate answering questions involving negative statements in the first person and third person.
Match the pictures with corresponding wordsNerminNadir
The document provides a matching activity to associate pictures with words related to different art forms. It also provides questions to write answers about a person's interests, preferences and experiences related to art. The matching activity involves pairing 7 pictures with words for painting, sculpture, jewelry, pottery, fashion, drawing and photography. The questions prompt answers about one's level of interest in art, preferred art forms, views on modern art, experiences visiting art galleries, favorite artists, thoughts on artistic talent, and personal talents.
The document asks a series of questions about a person's daily routine, including what time they wake up and go to bed, how often they brush their teeth and shower, what they eat for breakfast, how they get to school and what time it starts/finishes, when they do homework, if they help their mom and clean their room, and how they spend their evenings.
Allah'in iki tane kitabi vardir. Onun azametini anlamak icin bu iki kitabinda mümkün mertebe iyi okunmasi gerekmektedir. Birincisi Kainat, ikincisi Kur'an-i Kerimdir.
Gençlere yönelik hazırlamış olduğumuz kainatı okuma derslerimizin sunumudur. Faydalı olması ümidiyle...
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
This document provides examples of how to answer yes/no questions involving negative statements in 3 sentences or less. It shows that for questions about oneself or a group that includes oneself, the response should be "Yes, I/we do" or "No, I/we don't". For questions about other individuals or groups, the response should be "Yes, he/she/they does/do" or "No, he/she/they doesn't/don't". Several examples are given to illustrate answering questions involving negative statements in the first person and third person.
Match the pictures with corresponding wordsNerminNadir
The document provides a matching activity to associate pictures with words related to different art forms. It also provides questions to write answers about a person's interests, preferences and experiences related to art. The matching activity involves pairing 7 pictures with words for painting, sculpture, jewelry, pottery, fashion, drawing and photography. The questions prompt answers about one's level of interest in art, preferred art forms, views on modern art, experiences visiting art galleries, favorite artists, thoughts on artistic talent, and personal talents.
The document asks a series of questions about a person's daily routine, including what time they wake up and go to bed, how often they brush their teeth and shower, what they eat for breakfast, how they get to school and what time it starts/finishes, when they do homework, if they help their mom and clean their room, and how they spend their evenings.
Allah'in iki tane kitabi vardir. Onun azametini anlamak icin bu iki kitabinda mümkün mertebe iyi okunmasi gerekmektedir. Birincisi Kainat, ikincisi Kur'an-i Kerimdir.
Gençlere yönelik hazırlamış olduğumuz kainatı okuma derslerimizin sunumudur. Faydalı olması ümidiyle...
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haşr Suresi, 24)
4. Her gün ülkeyi yeniden kuruyoruz. ‘Ülke nasıl kurtulur?’, ‘Gerçek ve sonsuz saadet nasıl elde edilir?’in bin bir çeşit formüllerini konuşuyorduk. İşte böyle sohbetlerden birini yapıyorduk…
6. Ben îmânın inkişâfından, fertlerin eğitilip kalitelileştirilmesinden, tedricî bir yenilenmeyle hedefe varılmasından bahsediyorum.
7. Muhâtabımız ise çok heyecanlı ve sabırsız. “Allah’ım, sabır ver, ama hemen şimdi ver” diyen adam misâli, her şey bir anda olsun bitsin istiyor.
8. Sözünün bir yerinde biraz alaycı ifâdeyle, “Siz zaten hep böylesiniz. ‘Aaaa.. Ağaca bak!’, ‘Aman Allah’ım! Şu kuş ne biçim yaratılmış!’ diye insanları oyalıyorsunuz.” demesin mi?
10. Kurân âyetleri indikçe itiraz eden müşrikler, Allah’ın sinekten, arıdan, karıncadan, örümcekten bahsetmesi üzerine; ‘Allah böyle küçük şeylerden bahsetmeye tenezzül eder mi?’ diyorlardı.
11. Âyette ise buna cevap veriliyordu; “Şüphesiz ki Allah sivrisinekle veya ondan daha küçüğüyle misal vermekten çekinmez…
12. Îmân edenler onun Rablerinden gelen hak olduğunu bilirler. İnkâr edenler ise, ‘Allah bu misalle ne demek istedi?’ derler” deniyordu.
13. Yani onlar; “yüksek şeylerle ilgilenenin himmeti yüksektir, alçak işlerde meşgul olanın himmeti alçaktır.” diye düşünmüşler.
14. Kıymet ve büyüklüğün, değeri nispetinde olduğunu zannederler. Hatta küçük veya alçak bir şeyi, yüksek ve büyük şahıslara layık görmezler.
15. Onlara göre sanki büyük insanlar, kıymeti olmayan şeylere tenezzül etmez ve zayıf, küçük bir şey, o büyük değeri ve büyüklüğü kaldıramaz.
16. İşte bunlar, Cenab-ı Allah’ı da insanlara kıyas ederek diyorlar ki: "Allah, yüceliğiyle, insanların konuştukları gibi nasıl insanlar ile konuşmaya tenezzül eder? Ve bu küçücük ve pis şeylerden nasıl bahseder? Yüceliğine yakışır mı?"
17. Acaba onlar, Allah'ın iradesi, ilmi, kudreti gibi diğer sıfatlarının da sonsuz ve her şeyi kapsadığını bilmezler mi?
18. Ve yine bilmezler mi ki, Cenab-ı Hakkın yüceliğine ölçü, ancak bütün eserleridir; yalnız bir eseri ölçü olamaz.
19. Bundan dolayı, gayet büyük olan bu alemi, büyük bir sanatla ve büyük bir özenle yarattığı gibi, maddenin yapıtaşı diye tabir edilen zerre de O’nun kudret tezgahından çıkan bir sanat eseridir.
20. Çünkü o büyük kudretin nazarında, zerrelerle, yıldızlar birdirler.
23. Ayrıca Bazı şeylerde veya işlerde görünen hakaret, çirkinlik, eşyanın mülk tarafına aittir. Yani dış yüzüne bakar veya bizim bakışımızla öyle görünür.
24. Fakat melekut ciheti, yani içyüzü ise şeffaf ve yüksektir. Hiç bir şey kudretin ilgisinden hariç değildir.
25. Bununla birlikte, bir zerre üstünde zerrelerle yazılan bir Kur'an, uzayda yıldızlarla yazılacak Kur'an'dan güzellik yönünden aşağı değildir.
26. Ve yine bir sivrisineğin yaratılışı, san'atça filin yaratılışından aşağı değildir.
27. Kel â m sıfatı da aynen kudret sıfatı gibidir. Bir çocukla konuşup söz anlatmak, bir filozofla konuşmaktan aşağı değildir.
28. Bunları arkadaşıma anlattıktan sonra: “Senin îmânını tenzih ederim, ama îmânî tefekkürü küçümsemen bana bu âyeti ve bu manaları hatırlattı.” dedim. Bir müddet daha konuştuk, ayrıldık…
29. Îmânî tefekküre küçümseyici tavırlarla yaklaşan veya önemsemeyen dindarlarla başka zamanlarda da karşılaştık.
30. Oysa kâinat kitabını tefsir eden Kur’ân, tevhid ve tefekküre o kadar ehemmiyet veriyor ki... Bunun için derin araştırmalar yapmaya da gerek yok. Kur’ânın meâlini okuyan herkes bunu görebilir.
31. İsterseniz Kur’ân’daki sûre isimlerine bir göz atalım: Bakara, Ra’d, Nahl, Neml, Ankebut, Necm, Kamer, Hadîd, Burc, Şems, Leyl, Tîn...
32. İlk bakışta gözümüze çarpan bu isimler, “inek, gök gürültüsü, arı, karınca, örümcek, yıldız, ay, demir, burç, güneş, gece, incir” mânâlarını taşıyor.
35. Elbette incirin maddî değerine, mânâ-yı ismî olan kendisine bakan cihetine değil, onda tecellî eden isim ve sıfatlara yemin ediyor.
36. İncir o kadar büyük hikmetleri ve tefekkür derslerini taşıyor ki, onun Yaratıcısını anlatan mânâ-yı harfî yönü, üzerine yemin edilecek kadar büyük bir kıymet ve mübârekiyet kazanıyor.
37. Zaman zaman küçük şeyler için, “incir çekirdeğini bile doldurmayan şeyler” deriz. Tabiî ki, bu bakış, hacmi itibâriyledir. Oysa o çekirdek, Allah’a ettiği bin bir şehâdetle o kadar büyüktür ki, onu doldurmak mümkün olmaz.
39. “ Deveye bakmazlar mı, nasıl yaratılmış? Göğe bakmazlar mı, nasıl yükseltilmiş? Dağlara bakmazlar mı, nasıl dikilmiş? Yeryüzüne bakmazlar mı, nasıl yayılmış?” denerek insanlar düşünmeye sevk edilir.
41. Bir gün hizmetçisi burayı temizlerken şaşırmış. Cam çubuklar, kavanozlar, fanuslar, garip maddelerle dolu…
42. - “Paşam” demiş, “Nedir bunlar?” - “Sen bilir misin?” demiş Paşa; “Ateş nasıl yanar, su nasıl akar?” Hizmetçi cevap vermiş: - ”Bunu bilmeyecek ne var Paşam. Su ahar, ateş yahar.”
43. Donup kalan Paşa, böyle bir mantığa bir şey anlatamayacağını düşünmüş ve üstelememiş…
44. İşte etrafımızı çepeçevre kuşatan hikmet delillerine böylesine bir bilgiçlik edâsıyla yaklaşmak, aslında hiçbir şey bilmediğimizi gösterir.
45. Asıl hüner, alışkanlık ve âdiyat perdesini yırtıp, her gün gördüğümüz varlıkların ve olayların, ilah î Kudretin birer mucizesi olduğunu bilmektir…