37.i̇nsanda sindirim sistemi ders notuAli DAĞDELEN
İnsanda sindirim sistemi Ali DAĞDELEN Hoca ders notu karaciğerin görevleri safranın yapısı ve görevleri detaylı bilgi için lütfen http://www.biyolojihocasi.com/sindirim-sistemi-2/ ders notu sayfamıza bir göz atın.
2. Sindirim, büyük moleküllü besin içeriklerinin su ve
enzimler yardımıyla hücrelerimizin kullanabileceği
kadar küçük yapı birimlerine parçalanmasıdır.
Sindirimin amacı, besin maddelerinin hücre zarından
geçebilecek hale gelmesi ve zardan geçerek hücreye
alınmasıdır. Sindirim fiziksel(mekanik) ve kimyasal
olmak üzere iki çeşittir.
3. Mekanik (Fiziksel)Sindirim
Dişlerin ve kasların yardımıyla besinlerin yüzey alanını
genişletmek için yapılan sindirimdir. Mekanik sindirimde
besinler yapıtaşlarına ayrılmaz, sadece fiziksel olarak
parçalanır böylelikle kimyasal sindirimde görevli enzimler
için daha çok yüzey hazırlanmış olur.
4.
5. Kimyasal Sindirim
Enzimler ve su yardımıyla besinin
yapıtaşlarına ayrılmasıdır.
Mekanik sindirime uğrayan besinlerin kimyasal
sindirimi daha kısa sürede tamamlanır.
(Enzimlerin etki ettiği yüzey arttıkça
kimyasal sindirimin gerçekleşme süresi kısalır.)
Not: Kimyasal sindirim sırasında enerji harcanmaz.
6.
7. YAPILARINA GÖRE BESİNLER
ORGANİK BESİNLER İNORGANİK BESİNLER
Karbonhidratlar (Şekerler) Su
Proteinler Madensel Tuzlar
Yağlar (Lipitler) Mineraller
Vitaminler
Tüm canlılar inorganik maddeleri dışarıdan almak zorundadır.
8.
9. Büyük moleküllü besin maddeleri:
Karbonhidratlar Glikoz
Proteinler Amino asit
Yağlar Yağ asidi+ gliserol (gliserin)
şeklindeki küçük moleküller haline gelerek kana geçerler.
10. GÖREVLERİNE GÖRE BESİNLER
ENERJİ VERİCİLER YAPICI ONARICILAR DÜZENLEYİCİLER
KARBONHİDRAT
YAĞ
PROTEİN
PROTEİN
YAĞ
KARBONHİDRAT
SU
MİNERALLER
VİTAMİNLER
SU
MİNERALLER
PROTEİN
(Proteinlerin yağların ve vitaminlerin vücutta enzim veya hormon yapısına
katılarak düzenleyici etkileri de söz konusudur.
Su ve madensel tuzlar ise inorganik besin grubuna girerler. Düzenleyici ve
yapıcı-onarıcı olup enerji vermezler, sindirilmezler)
11. ENERJİ VERME KAPASİTESİ(enerji miktarı) çoktan aza doğru;
YAĞ > PROTEİN > KARBONHiDRAT
(Yağlar çok miktarda enerji vermelerine rağmen şekerlerden sonra
sindirilirler. Çünkü yağların sindirimi için çok miktarda oksijene
ihtiyaç vardır.)
Vücudun besinlerden ENERJİ ELDE ETME (açlık anında tüketim
sırası)amacıyla kullanım sırası;
KARBONHİDRAT > YAĞ > PROTEİN
( Proteinler vücudun yapı malzemesi olduğu için en son sindirilirler.)
Yapıya katılma sırası;
PROTEİN > YAĞ > KARBONHİDRAT
12.
13. Organik Besin
Canlı vücudunda üretilen besinlerdir. Organik besinler bitkiler
tarafından fotosentez sonucu üretilir. Hayvanlar ise organik
besinleri yedikleri bitkilerden alırlar.
İnorganik Besin
Doğada hazır olarak bulunurlar Bitkiler topraktan, hayvanlar ise
yedikleri besinlerden ve sudan alırlar.
14. Karbonhidratlar:
● Enerji üretiminde ilk sırada kullanılırlar.
● Hücre zarının ve hücre çeperinin yapısına katılırlar.
● Karbonhidratların yapıtaşı glikozdur.
● Ekmek, makarna, pilav, pasta, kek gibi yiyeceklerde bol
miktarda bulunur.
● Karbonhidratların yapıtaşı glikozdur.
15. Yağlar:
● En çok enerji sahip olan organik bileşiklerdir.
● Enerji üretiminde ikinci sırada kullanılır.
● Hücre zarının yapısına katılırlar.
● Yağların fazlası deri altında depolanarak vücut sıcaklığının
korunmasında rol oynar.
● Vücudu darbelere karşı korur.
16.
17. ●A, D, E, K vitaminlerini çözerek
bu vitaminlerin vücuda alınmasında
rol oynar.
●Yağların parçalanması sonucu
çok fazla metabolik su açığa çıkar.
Özellikle göçmen kuşların, çölde yaşayan
canlıların ve kış uykusuna yatan hayvanların
su ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlar.
●Yağların yapı taşları yağ asitleri ve gliseroldur.
18. Proteinler:
●Büyük bir kısmı yapı maddesi olarak kullanılır.
●Düzenleyici olarak da kullanılırlar.
●Proteinlerin yapıtaşları aminoasittir.
19. ●Uzun süreli açlıklarda karbonhidrat ve yağlardan
sonra üçüncü sırada enerji üretiminde kullanılır.
●Vücudun hastalıklara karşı
korunmasında görev yaparlar.
●Tırnak ve saçların yapısındaki
keratin de bir çeşit proteindir.
20.
21. Proteinlerin yetersizliği sonucu canlılarda;
●Büyüme yavaşlar hatta durabilir.
●Yaraların onarımı yavaşlar.
●Zihinsel gelişmede gerileme görülür.
●Mikroplara karşı direnç azalır.
25. Mineraller:
•İnorganik bileşiklerdir ancak organik bileşikler kadar
önemlidirler.
•Sindirilmezler, doğrudan kana karışırlar.
•Düzenleyici olarak kullanılırlar.
•Mineralleri tüm canlılar dış ortamdan hazır olarak
alırlar.
26. •Kalsiyum, fosfor, demir, iyot, magnezyum, sodyum,
potasyum önemli minerallerdir.
•Kalsiyum, fosforla birlikte kemiğin ve dişlerin
yapısına katılır.
•Demir, kana kırmızı rengi veren hemoglobinin
yapısına katılır. Eksikliğinde kansızlık(anemi) ortaya
çıkar.
27.
28.
29. Su:
•Canlılığın temel maddesidir.
•İnsan vücudunun yaklaşık
• %65’i sudan oluşur.
•Düzenleyicidir.
•Enzimlerin çalışabilmesi için
•ortamda mutlaka su olmalıdır.
30. •Besinlerin sindirimi
su yardımıyla olur.
•Kanın %90’nını oluşturan
su iyi bir taşıyıcıdır.
•Metabolik faaliyetler sonucu
oluşan zehirli atıkların seyreltilip
atılmasını sağlar.
Terleme ile vücut
sıcaklığının ayarlanmasını
sağlar.
33. Ağız:
Sindirim sisteminin ilk organıdır.
Ağızda bulunan dişler yardımıyla
mekanik sindirim gerçekleşir.
Dişler besinleri çiğnemeye ve öğütmeye yarar.
Yetişkin bir insan da 32 tane diş bulunur.
Besinler ağızda dişlerle parçalanırken tükürük salgısı ile
karşılaşır.
Tükürük salgısı tükürük bezleri tarafından üretilir. Dil
altı, kulak altı ve çene altı olmak üzere 3 çift tükürük
bezimiz vardır.
34. Tükürük içinde bulunan enzimler
karbonhidratların kimyasal sindirimini
başlatır. Ayrıca ağız içini nemli tutarak
konuşmayı, besinleri çözerek tatlarının alınmasını sağlar.
Dişler tarafından parçalanan besinler, tükürük tarafından
yumuşatılarak yutağa gönderilir.
35. Yutak:
Besinlerin ağızda yemek borusuna iletilmesini sağlar.
Ağız ve burun boşluğuyla, yemek ve soluk borusunun
birleştiği bir kavşak gibidir.
Yutma sırasında küçük dil soluk borusunu kapatarak
besinlerin soluk borusuna kaçmasını engeller ve besinler
yemek borusuna geçer. Bu sırada solunum kısa bir süre için
durur.
Yutakta mekanik ve kimyasal sindirim olmaz.
36.
37. Yemek Borusu:
Yutak ile mide
arasındadır.
Uzunluğu ortalama
25cm, çapı 2cm’dir. Görevi, yapısında bulunan
düz kasların peşpeşe aşağı doğru peristaltik hareketlerle
kasılmasıyla besinlerin mideye iletilmesidir. Bu kasların
ters yönde kasılması kusmaya neden olur.
Yemek borusunda mekanik ve kimyasal sindirim olmaz.
38. Mide:
Karın boşluğunun üst sol bölgesinde
bulunan J harfine benzer organdır.
Besinler burada uzun süre bekletilir.
Besinlerin mekanik sindirimi,
midenin kasılıp gevşeme hareketi ile
kimyasal sindirimi ise mide özsuyu
içinde bulunan mide asidi ve enzimler
ile gerçekleştirilir. Böylece besinler parçalanarak
küçük moleküller hâline getirilmiş olur.
Proteinlerin kimyasal sindirimi midede başlar.
39. Midenin üç temel görevi vardır:
•Besinleri geçici olarak depo eder.
•Kaslarıyla yaptığı çalkalama
hareketiyle tüm besinlerin
mekanik sindirimini sağlar.
•Salgıladığı mide özsuyuyla
proteinlerin kimyasal
sindirimini başlatır.
40.
41. *** Mide özsuyu içerisinde proteinlerin sindirimden
sorumlu enzim ve HCI(hidroklorik asit) bulunur.
HCI mide özsuyunun asitleşmesini sağlar. Bu durum
proteinlerin sindiriminden sorumlu enzimin çalışmasını
sağlar. Ayrıca bu kuvvetli asit besinlerle mideye geçen
bakterilerin çoğalmasını engeller.
Midenin iç yüzeyi kalın bir mukus tabakasıyla kaplıdır.
Bu tabaka sayesinde mide HCI’in zararlı etkisinden
korunmuş olur. Böylece midenin kendini sindirmesi
engellenir.
42. İnce Bağırsak:
İnce bağırsağın uzunluğu
7,5m, çapı 3cm’dir.
Sindirime yardımcı organlar
(karaciğer ve pankreas)
salgılarını buraya gönderir.
Yağların kimyasal sindirimi ince bağırsakta başlar.
Karaciğerden ince bağırsağın ilk kısmı olan oniki
parmak bağırsağına gelen safra suyu yağları mekanik
olarak sindirir, pankreas özsuyu ise yağların,
karbonhidratların ve proteinlerin kimyasal sindirimini
yapar.
43. Besinler ince bağırsakta
en küçük moleküllerine
kadar parçalanır.
Bu moleküllerin ince bağırsaktan
kan damarlarına geçmesi olayına
emilim adı verilir.
İnce bağırsak sindirim sistemimizin en uzun bölümüdür.
İnce bağırsakların iç yüzeyi villus adı verilen ince
parmak şeklindeki çıkıntılarla kaplıdır.
Emilim, villuslerde gerçekleşir.
Villusler ince bağırsaklardaki
emilim yüzeyini artırır.
44.
45. Kalın Bağırsak:
Uzunluğu 1,5metredir.
Yapısında villus bulunmaz.
Su, mineral ve bazı
vitaminlerin emildiği
(kana geçtiği) yerdir.
Böylece yararlı maddelerin
dışarı atılmasını önler.
İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yere
apandis(kör bağırsak) denir.
Kalın bağırsakta mekanik ve kimyasal sindirim olmaz.
46. Anüs :
Sindirim sisteminin son bölümüdür.
Besin maddelerinin
vücudumuz tarafından
kullanılamayan bölümü
anüs yoluyla atık madde
olarak vücuttan uzaklaştırılır.
49. Karaciğer:
Vücudun hemen hemen
bütün sistemleriyle
ilişkisi bulunan ve
çok önemli görevleri olan
karaciğer vücudun en büyük organlarıdır.
2kg ağırlığındadır ve karın boşluğunun sağ üst
bölümünde bulunur.
Karaciğerin sindirimdeki görevi safra suyunu üretmektir.
Ürettiği safra suyunu safra kesesinde depo eder. Safra kesesinde
depo edilen safra, ince bağırsağa gönderilir. Safra yalnızca
yağların mekanik(fiziksel) sindirimini gerçekleştirir.
50. Karaciğerin Görevlerinden Bazıları:
•Yağların mekanik sindirimi
için safra salgısı üretir.
•Yediğimiz fazla glikozu
glikojen olarak depo eder.
•Fazla A, D, E, K vitaminlerini depo eder.
•Alyuvar üretir.
•Yaşlı alyuvarları parçalar.
•Zehirli olan amonyağı daha az zehirli olan üreye çevirir.
51. Pankreas:
Midenin sol altında
75-80g ağırlığında
yaprak şeklinde bir organdır.
Ürettiği pankreas özsuyunu bir kanal yardımıyla ince
bağırsağa gönderir.
Pankreas özsuyu tüm besinlerin kimyasal
sindirimini tamamlar.
Bir günde 1-1,5litre pankreas özsuyu üretir.
55. Kolera:
Kirli su ya da sularla yıkanan gıdalar
aracılığıyla bulaşan bakterilerin
yol açtığı bir hastalıktır.
Tifo:Kirli içme suları ve pis
Yiyeceklerle bulaşan
mikrobik bir hastalıktır.
Dizanteri:
Amip ya da bakterilerin sebep olduğu, ishal ve
şiddetli karın ağrısıyla kendisini gösteren
kalın bağırsak hastalığıdır.
Sindirim Sistemi Hastalıkları:
56.
57. Gastrit:
Mide iç yüzeyindeki zarın iltihaplanmasıdır.
“Mide İltihabı” ya da “Mide Nezlesi” de denir.
Ülser:
Midenin iç yüzeyindeki belirli bir
kısmın aşınması sonucu meydana gelen
yaraya denir.
Reflü:
Yemek borusu ile mide arasındaki mide kapağının gevşemesi
sonucu mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır.
Asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre
temas etmesiyle yemek borusunun kendini koruma özelliğinin
yok olmasından kaynaklanır.
58. İshal:
Kalın bağırsağın yeterince suyu geri emmemesi sonucu dışkının
sulu olarak atılmasıdır.
Gıda Zehirlenmesi:
Gıdaların yapısında
bulunan bakterilerin çoğalması
sonucu gerçekleşen bir rahatsızlıktır.
Apandisit:
Karnın sağ alt kısmında bulunan apandis denilen kör bağırsağın
iltihaplanmasıdır.
59. Sindirim Sisteminin Sağlığını Korumak İçin:
•Yeterli ve dengeli beslenme
yapılmalıdır.
•Besinler iyice çiğnendikten
sonra yutulmalı ve
yemek yavaş yenmelidir.
•Besinler aşırı sıcak veya aşırı
soğuk olarak tüketilmemelidir.
•Günde en az iki litre su içilmelidir.
60.
61. •Kafeinli, asitli, boyalı vb. katkı maddeli içeceklerden uzak
durulmalıdır.
•Aşırı tuzlu ve baharatlı gıdalar tüketilmemelidir.
•Öğün aralarında meyve yenmelidir.
•Ağız ve diş sağlığına önem verilmelidir.
•Düzenli spor (egzersiz) yapılmalıdır.
•Stres, alkol, sigara gibi etmenlerden uzak durulmalıdır.
66. Öğle yemeğinde patatesli köfte, tuzlu yeşil salata,
tereyağlı makarna yiyen ve bol bol su içen Elif, hangi
besinleri almıştır?
a-Elif’in yediği besinlerden hangileri enerji için,
hangileri düzenleyici, hangileri yapım onarım için
kullanılacaktır?
67. b-Öğle yemeğinde patatesli köfte, tuzlu yeşil
salata, tereyağlı makarna yiyen ve bol bol su
içen Elif’in yediği besinlerin ayrı ayrı
sindirimi nerede başlayıp nerede bitecektir?
68.
69. Öğle yemeğinde patatesli köfte, tuzlu yeşil
salata, tereyağlı makarna yiyen ve bol bol su
içen Elif’in;
c-Yediklerinden hangisi kalın bağırsakta
emilecektir?
d-Yediklerinden hangisinde bulunanlar hiç
sindirime uğramayacaktır?