3. Arazi çalışması kapsamında; öncelikle çalışma yapılacak alana ilişkin
jeolojik ve jeofizik bilgiler toplanmıştır.
Daha sonra bölgeye ait jeolojik, topoğrafik ve tektonik haritalar
incelenerek, bu bilgiler ışığında çalışma alanına atılacak sismik yansıma
profilleri belirlenmiştir.
12 kanallı sismik kayıtçı, sismik kaynak olarak da 10 kg’lık ağırlık (balyoz)
kullanılmıştır.
örnekleme aralığı 0,250 s olarak alınmıştır.
1.ve 2. profiller 65m atış noktaları profil başlangıcına 10m
uzaklıkta seçilmiştir. Jeofon aralıkları 5m olarak alınmıştır.
3.Profil 36m atış noktasını profil başlangıcına 3m uzaklıkta
alınmıştır.
jeofon aralıkları 3m olarak belirlenmiştir.
4. İnilecek derinliğin tespiti;
Çalışma alanına yapılacak bina hastane binası
olduğu ve hastane binaları 1. dereceden önem arz
eden binalar olduğu için Çalışma alanının jeolojik
yapısı ve çevre koşulları göz önünde bulundurularak
araştırılmak istenilen derinlik için profil uzunlukları
65 m, 65m ,36m olarak 3 çalışma prolfili seçildi ve
yaklaşık olarak seçilen mesafelerin yer altı yapısının
Alüvyon olması durumunda en az 1/3 kaya olması
durumunda en az 1/2 oranında yer altından bilgi
alınmak istendi.
5. SİSMİK YANSIMA
Sismik yansıma: (seismic reflection) yer altına kaynak olarak verdiğimiz ses
dalgalarının yer içindeki yapı sınırları ve nesnelerden yansımaları ölçülmektedir.
Yer altına ait yapısal / stratigrafik enkesitlerin oluşturulmasında en önemli
metodlardan biri olan sismik yansıma yöntemi:
• Mühendislik yapılarının (büyükbinalar,barajlar,karayolları,demiryolları,vb.)
otrudukları zeminlerde olası ana kaya (temel) problemlerinin çözümünde
• Jeotermal kaynak araştırmaları
• Doğal gaz / petrol kaynak ve rezervlerinin tespiti
• Büyük ölçekli bilimsel projelerde yer kabuğu kalınlığı araştılıması
• Faylanma ve heyelan incelenmesi
• Vb. konularda kullanımı oldukça yaygın bir yöntemdir.
6. Yansıma sismiği denildiğinde akla hemen bir kaynak (dinamit, vibro,
thumper gibi...) ve alıcılar gelmektedir. Kaynaktan küresel olarak yayınan
dalga cephesi yerin içerilerine doğru ilerler.
Bu ilerleme doğrultusu boyunca farklı litolojik ve akustik
özelliklere sahip ortamlardan geçer. Geçiş sırasında dalga; süreksizlik
yüzeylerinde kırılarak yoluna devam ederken, aynı zamanda yansıyarak
yüzeye geri döner.
İşte yüzeye gelen bu dalgalar alıcılar tarafından kaydedilir.
İlk patlama “atış” (shot) olarak adlandırılır. Atışın yapıldığı yüzey noktasına
“atış noktası” (shot point), bunun sonucu oluşan ses dalgacığına “kaynak
dalgacığı” (source wavelet) denilir.
Tabakalar arasındaki sismik özellik farkına “akustik empedans farkı” denilir.
Bu ise tabakaların hız ve yoğunluk farklılıklarından elde edilir. Tabaka
sınırlarından yansıyan dalgalara “yansıma” ya da “refleksiyon” adı verilir.
Yansımaların yüzeyde alıcılar tarafından belli bir zaman süresince
kaydedilmiş şekline “sismik iz” (seismic trace) denilir. Yansımanın meydana
geldiği yüzeyin altındaki tabakaya “yansıtıcı” ya da “reflektör” adı verilir.
8. MASW yöntemi(yüzey dalgalarının çok kanallı analizi ), tabakalı yerküre
modeli için Rayleigh dalgasında baskın bir etkisi olan S-dalga hızına dayanır.
Dönüşmüş faz hızları ile derinliğe bağlı bir boyutlu
S-dalga hızı fonksiyonunu tanımlayan S-dalga hızı profilleri elde edilir.
MASW yönteminde, gürültüyü etkili bir şekilde kontrol etmek olasıdır.
Bu nedenle, en yüksek sinyal/gürültü oranı sağlanır. Makaslama dalgası hız
profilinde tam bir veri işlem, yüzey dalgalarının kazancı, frekans bağımlı faz
hızı eğrisinin yapılandırılması ve frekans bağımlı faz hızı eğrisinin ters-çözüm
işleminden oluşur.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, makaslama dalgası hız derinlik
profilini doğru saptayabilmek için geniş bantlı yüzey dalgalarının en az
gürültüyle kaydedilmesidir.
MASW yönteminde bant-genişliği, araştırmanın derinliği ve çözünürlüğü
arttırıldığı zaman yüksek sinyal/gürültü oranı hesaplanan frekans
bağımlı faz hızı eğrisinde yüksek doğruluğa neden olur.
Daha yüksek “modlu” veri, temel “modlu” veriden daha derin araştırma
derinliğine sahiptir. Aynı zamanda, daha yüksek “modlu” veri frekansa ek
olarak kaynak uzaklığına bağlı olan dönüşmüş S-dalga hızının
çözünürlüğünü artırır
9. Yöntemin kolay uygulanabilmesi avantaj olarak görülse de veri eldesi sırasında
geometriden kaynaklanan problemler ve yüzeye yakın tabakaların tespitinde
yanılgı payının olması dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bunun yanında Vs30 çalışmalarında ilk 30m’ nin önemi ve ince tabakaların
tespitinde oldukça sağlıklı sonuçlar vermesi yöntemin düşük hız zonlarını
tespit etmesi başlıca önemli özelliklerindendir.
10. Yapılan çalışmada sadece p-dalgası
kaydı yapıldığı için p-dalgası
jeofonları kullanıldı.
S dalgası kaydının yapılmamasının
nedeni asfalt zeminde çalışıldığı için
çukur kazılamadı ve s dalgasını
kaydedebilmek için gerekli vuruşu
yapılamadı.
Asfalt zeminde çalışıldığ için
p-dalgası jeofonları yere
çakılamadı ve köpük
yardımıyla yerle temasını
sağlandı.