Bağlanmanın tanımları, çocuklarda ve yetişkinlerde bağlanma çeşitleri, bağlanma ve cinsellik, bağlanma ve boşanma, evlilikte bağlanma gibi bir çok merak edilen konu ve daha fazlası için bizimle iletişime geçebilirsiniz
2. SLAYT AKIŞI VE BAŞLIKLAR
⮚ JOHN BOWLBY ve BAĞLANMA
⮚ MARRY AİNSWORTH ve BAĞLANMA
⮚ YETİŞKİNKERDE BAĞLANMA STİLLERİ
⮚ BAĞLANMA ve EŞ SEÇİMİ
⮚ BAĞLANMA ve CİNSELLİK
⮚ BAĞLANMA ve BOŞANMA
⮚ BAĞLANMA KONUSUNDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR
⮚ SONUÇLAR VE ÖNERİLER
⮚ KAYNAKLAR
3. ⮚ Bağlanma, bebeğin bakım vereniyle
kurduğu fiziksel ve duygusal bağ olarak
tanımlanmakta yanı sıra, erken dönemde
bağlanmaya ilişkin deneyimlerin etkisinin
ilerleyen gelişim evrelerinde de kendisini
göstermesi nedeniyle yaşam boyu önemli
bir kavram olarak görülmektedir.
⮚ Çalışmada, bağlanma kuramı, bağlanma
kavramı ve özellikleri, bebeklik, ergenlik ve
erişkinlik döneminde bağlanma, bağlanma
ve romantik ilişkiler ile aile tutumunun
gözden geçirilmesi amaçlanmaktadır.
4. JOHN BOWLBY VE BAĞLANMA
⮚ Bowlby ye (1969) bağlanmayı
hayatta kalmak için
gerçekleştirilen, ebeveynler
başta olmak üzere hayattaki
diğer önemli kişilerle kurulan
duygusal bağ olarak tanımlanır.
⮚ İnsanlar doğuştan bağlanma
içgüdüyle dünyaya gelir tıpkı
diğer canlılar gibi, bu onların
hayatta kalmasını sağlar.
Bağlanmanın sağlıklı kurulması
sonucunda keşif dönemi başlar.
5. ⮚ Bowlby (1969), bağlanmanın oluşumunda bakım
veren tarafından gösterilen tutum ve davranışların
bebeğin duygu ve bilişsel yapılanmasına zemin
hazırladığını söylemektedir. Bunun yanında
bebeğin yetişkinliğe geçiş evresinde kişilik
oluşumunda ve insanlar arası iletişiminde
değiştirilemeyen sonuçlara etkisi olduğunu
belirtmektedir. Bağlanmadaki bilişsel ve duygusal
yapılanma, ”içsel çalışan model” kavramıyla
açıklanmaktadır.
İçsel çalışan modelleri üç mekanizma içinde açıklanır:
⮚Benlik modeli; bireyin kendisine yönelik nasıl
sevdiğine ve değer verildiğine yönelik düşüncelerini
oluşturur.
⮚Başkaları modeli; bireyin çevresindeki insanların
ihtiyaç halindeki ulaşılabilirlik düşüncelerini içerir.
⮚Bireyin insan ilişkilerinde nelerin değerli olduğu ve
bu konuda oluşturduğu sınırları ve planları içerir.
6. MARRY AİNSWORTH VE BAĞLANMA
Ainsworth, anne ve çocuk arasındaki ilişkileri gözlemlemiştir.
Ganda Projesi: 1953-1955 yılları arasında Uganda’da 25 anneyi
çocuklarıyla olan ilişkilerini gözlemlemiştir. Öğleden sonra 2 saat,
toplam 7 ay sürmüştür.
Gözlemle sonucunda annenin çocukla olan etkileşimlerinin
farklılıklarını bundan dolayı da bebeklerde oluşan davranış örüntülerini
keşfetmiştir;
⮚Güvenli bağlanma
⮚Güvensiz bağlanma
⮚Bağlanmayı gerçekleştirememiş çocuklar
Yabancı Durum Deneyi: Anne ile yabancı birinin katıldığı bir odada
daha sonra annenin odadan çıktığı bebeğin anneden ayrıldıktan sonra
verdiği tepki ve davranış ve anne döndükten sonraki verdiği tepki ve
davranışlardan güvenli ve güvensiz (3 stil)bağlanma stili çıkmıştır:
⮚Güvenli bağlanan bebek
⮚Güvensiz kaçıngan bebek
⮚Güvensiz dirençli bebek
⮚Güvensiz dağınık bebek
7. YETİŞKİNLERDE BAĞLANMA STİLLERİ
Hazan ve Shaver (1987) tarafından
gerçekleştirilen, dergide yayınlanan
«aşk testi» denen bir etkinlikten yola
çıkarak, yetişkin bağlanma stillerinin
ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Ainsworth’un çalışmasından yola
çıkarak bağlanma stilleri kullanılmıştır.
Teste katılan kişiler gönüllü olarak
katılmıştır. Testte ilişkilerinde yaşamış
oldukları durumu en iyi anlatan şıkkı
işaretlemeleri istenmiştir.
8. Test sonucunda 3 bağlanma stilleri elde
edilmiştir:
⮚Güvenli bağlanma: Yakın ilişki kurmaktan
çekinmem bu durum beni kaygılandırmaz.
⮚Kaygılı bağlanma: Yakın ilişki kurmam beni
korkutur ve kaygılandırır. Çünkü sevilmediğimi
düşünürüm. Partnerimden aşırı ilgi beklerim bu
da onu bunaltmama neden olur.
⮚Kaçıngan bağlanma: Yakın ilişki kurmam
beni rahatsız eder ve kaygılandırır. Bundan
dolayı ilişkilerden uzak dururum. Ayrıca
başkalarının bana yakınlaşmak istemesi beni
korkutur.
9. DÖRTLÜ BAĞLANMA MODELİ
⮚ Bartholomew ve Horowitz (1990), bireysel farklılıklarının
oluşmasının nedenlerinden birini bireyin kendisine ve başkalarına
yönelik olumlu veya olumsuz algılarından kaynaklandığını
belirtmiştir.
⮚ Bağlamdan dört model oluşmaktadır:
⮚ Güvenli bağlanma modeli; olumlu bir benlik algısının oluştuğu,
başkalarına karşı olan algısının da olumlu olduğu bir model olarak
belirtilir. Bu bağlanma modeline göre kaygı ve kaçınma çok azdır.
Güvenli bağlanma gerçekleştiren bireyler hem kendilerine yönelik
olumlu bir tutumları vardır hem de yakın ilişkiler kurmakta
başarılıdırlar.
⮚ Saplantılı bağlanma modeli; saplantılı bağlanan bireyler
kendilerine yönelik olumsuz başkalarına yönelik olumlu algıların
olduğu bir model olarak açıklanır. Kendilerini değersiz, sevilmez
biri olarak görürler. Başkaları tarafından aşırı sevilme değer görme
ihtiyacı hissederler. İnsanlardan beklentileri olması gerekenden
fazladır bu yüzden ilişkilerinde olumsuz geri dönüş alma
olasılıkları yüksektir.
10. ⮚Kayıtsız bağlanma modeli; kendilerine
yönelik olumlu benlik algısının oluştuğu
başkalarına yönelik ise olumsuz algının
oluştuğu bir model olarak tanımlanır.
Başkalarına karşı olumsuz algılarından dolayı
romantik ilişki kurmaktan kaçınırlar. Kaygıları
az ancak kaçınma davranışları yüksektir bunu
yakın ilişki kurmaktan ziyade bireysel yaşam
sürdürmenin daha önemli olduğunu belirterek
açıklarlar.
⮚Korkulu bağlanma modeli; kendilerine ve
başlarına yönelik olumsuz algının oluştuğu bir
bağlanma modelidir. Güvenli bağlanma
modelinin tam tersini oluşturacak tutumları
içerirler. Kendilerini değersiz görürler ve
başkalarının da güvenilmez olduklarını
düşünerek reddedilme korkusu içindedirler bu
yüzden yakın ilişki kurmaktan kaçınırlar.
11. BAĞLANMA VE EŞ SEÇİMİ
⮚ Bağlanma modeline göre yetişkinlerin eş/partner seçiminde üç etkenin
önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Bunlar bakım, bağlanma ve cinsellik boyutu
olarak tanımlanmaktadır. Üç boyutun yetişkinlik döneminde yakın ilişki
kurmada güdüleyici etkisi olmaktadır(Hazan ve Shaver, 1994).
⮚ Kritpatrick (1998) eş seçimine yönelik yapmış olduğu bir araştırma
da uzun süreli birliktelik yaşamak isteyen bireylerin, güvenli
bağlanma stiline sahip olan kişileri seçtikleri görülmüştür.
Kaçıngan bağlanma stili olan bireyler ise uzun süreli ilişkiler
kurmaktan kaçınmaktadır. Güvenli bağlanma stiline sahip olan
kişilerin ilişkilerinde yapıcı, ilgili ve daha duygusal oldukları
görülürken kaçıngan bağlanma stiline sahip bireylerin ilişkilerinde
soğuk bir duruş sergiledikleri görülmüştür(Kritpatrick, 1998,
Aktaran; Balkan, 2009).
12. BAĞLANMA VE
CINSELLİK
⮚ Bağlanma stilleri ve cinsellik arasındaki ilişkileri
inceleyen araştırmada güvenli bağlanan
bireylerin cinsel aktivitelerinde yakınlık
kurmaktan korkmadıkları ve doyumlarının
yüksek olduğu yönünde çıkmıştır. Saplantılı
bağlanma stiline sahip erkeklerin yakın temas
kurmakta sorun yaşamışlardır. Kadınlarda en
çok problem yaşayan bağlanma stili, korkulu
bağlanma stili olmuştur(Özdemir,2018).
13. BAĞLANMA VE BOŞANMA
⮚ Boşanma sürecini sağlıklı bir şekilde yürüten
güvenli bağlanma stili olurken, boşanma süreci
sancılı geçen bağlanma stilleri saplantılı
bağlanma stilleri olduğu görülmüştür(Ricky ve
ark, 2000).
⮚ Kirkpatrick ve Davis (1994) yapmış oldukları
çalışmada; kadınlar arasında kayıtsız bağlananların,
erkekler arasında ise saplantılı ya da korkulu
bağlananların ayrılmaya daha meyilli olduklarını
gözlemlemiştir.
⮚ Boşanma sürecinde olan çocuklu ailelerde, süreç
sağlıklı bir şekilde yürütülmediğinde, çocuk
anne ve babanın arasındaki olumsuz
davranışlara ve iletişimlere maruz kaldığında
güvenli ortamının olmadığı, kendisinin
sevilmediğini düşünecektir. Bu durumlardan
dolayı kendisini suçlayabilir(Bilici, 2014).
14. BAĞLANMA
KONUSUNDA
YAPILAN
ARAŞTIRMALAR
EVLİLİKTE BAĞLANMA ve ÇATIŞMA
İLE İLGİLİ YAPILAN ARAŞTIRMALAR
⮚Bağlanma stilleri, çatışma çözme becerileri
ve evlilik uyumu üzerine yapılan çalışma
sonucunda güvenli bağlanma stili olan
kişilerin evliliklerinde olumlu çatışma çözme
becerilerini kullandıkları ayrıca evlilik
uyumlarının da yüksek olduğu çıkmıştır.
Kaygılı bağlanma stiline sahip olan bireylerin
evliliklerinde olumsuz çatışma çözme becerisi
yüksek çıkarken evlilik uyumları düşük
çıkmıştır(Bayraktar,2018).
⮚ Evlilikte bağlanma stilleri ile evlilikte sorun
çözme becerisi arasındaki ilişkide duygusal zekanın
aracı değişken rolü incelenmiştir. Araştırma 305 evli
bireyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucuna
göre güvenli bağlanan bireylerin problem çözebilme
becerilerinin korkulu ve saplantılı bağlanan bireylere
göre yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca güvenli
bağlanan bireylerin duygusal zekasının da yüksek
olduğu görülmüştür. Fakat korkulu, saplantılı ve
kayıtsız bağlanan bireylerin duygusal zekasının
güvenli bağlanan bireylere göre yüksek olmadığı
bulunmuştur(Koca, 2016).
15. BAĞLANMA VE ÇİFT UYUMU ÜZERİNE
YAPILAN ARAŞTIRMALAR
⮚ Young ve arkadaşları (2017) tarafından yapılan çalışmada, evlilik uyumu, ebeveynlik
ve romantik bağlanma arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular
doğrultusunda, güvenli bağlanma biçimlerinin hem ebeveynlik hem de evlilik uyumu
ile anlamlı ilişki bulunmuştur.
⮚ Evli bireylerin bağlanma stillerinin, bireylerin umutsuzluk düzeyi ve evlilik uyumu üzerindeki
etkisi incelenmiştir. Araştırmayı 147 evli kişi oluşturmaktadır. Araştırma sonucuna bakıldığına
kaçıngan bağlananların kaygılı bağlananlara göre evlilik uyumunun daha düşük olduğu çıkmıştır.
Ayrıca bağlanma stillerinin cinsiyete göre evlilik uyumunda da farklılık görülmüştür. Kaygılı
bağlanan erkeklerin kaçıngan bağlanan erkeklere göre evlilik uyumları yüksek çıkarken erkeklerin
kaygılı bağlanma düzeyindeki artış kadınlara göre evlilik uyum düzeylerindeki artış olarak tespit
edilmiştir(Yılmaz, 2015).
16. ROMANTİK İLİŞKİLERDE
BAĞLANMA VE DOYUM
ÜZERİNE YAPILAN
ÇALIŞMALAR
⮚ Feenet ve Karantzas (2017) bağlanma biçimlerinin, bireylerin ilişki doyumu,
çatışma sıklığı ve romantik ilişkilerin uzunluğu üzerindeki etkileri incelenmiştir.
Güvensiz bağlanma biçimlerinin bireylerin ilişki memnuniyetsizliği, çatışma
sıklığı ve ilişki uzunluğu değişkenleri arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Elde
edilen sonuçların özellikle kaygılı ve kaçıngan bağlanma biçimlerinin romantik
ilişkilerdeki işlev sorunlarını yordadığını göstermektedir.
⮚ Feeney ve Fitzgerald (2019) ilişki kalitesi, bağlanma biçimleri ve ilişkide
çatışma arasındaki ilişkinin ele alındığı çalışmalar değerlendirilmiştir.
İncelemeler sonucunda, güvenli ya da güvensiz bağlanma biçimlerinin
bireylerin ilişkide çatışma yaşama biçimini ya da çatışma çözümleme
yaklaşımlarını belirleyen önemli değişkenler olduğu ifade edilmiştir. Aynı
zamanda güvensiz bağlanma biçimlerinin çatışma çözümleme yaklaşımlarının
üzerinde etkisi olması sebebiyle ilişki kalitesini etkilediği görülmüştür.
17. ROMANTİK İLİŞKİLERDE
KISKANÇLIK,ŞİDDET VE BAĞLANMA İLE
İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR
⮚ Bonahche ve arkadaşları (2017) gençlerde romantik bağlanma, çatışma çözümleme biçimleri ve
partner şiddeti arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışmanın amacı romantik bağlanma biçimleri ile
çatışma çözümleme arasındaki ilişkinin partner şiddeti üzerinde etkisi olup olmadığını
incelemektir. Güvensiz bağlanma biçimleriyle katılımcıların zarar verici çatışma çözümleme
yaklaşımları ve partnerleri tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalma durumlarının
anlamlı ilişkili olduğu saptanmıştır. Ayrıca, bağlanma stillerinden kaygılı bağlanma biçiminin
katılımcıların hem şiddete maruz kalma hem de zarar verici çatışma çözme becerilerini
kullandıkları saptanmıştır.
⮚ Kim ve arkadaşları (2018) kaygılı bağlanma biçiminde romantik ilişkilerde kıskançlık duygusu
incelenmiştir. Çalışmada, araştırmacılara göre kıskançlığın romantik ilişkilere ciddi düzeyde zarar
veren bir özellik olduğu ve özellikle kaygılı bağlanma biçimine sahip bireylerde bu duygunun
daha fazla olduğu görülmektedir.
18. SONUÇLAR
⮚ Güvenli bağlanan bireylerde yaşamlarında baş etme mekanizmalarının güçlü
olması, olumlu benlik algısının çoğunlukta olması, romantik ilişkilerinde
yakınlık kurmaktan zorlanmamaları gibi etkilere sahip olmaktadır.
⮚ Güvensiz bağlanma stiline sahip olan bireylerin ilişkilerinde cinsel doyumu az
yaşadıkları ve eşiyle cinsel konular hakkında paylaşımların zayıf olduğu
yönünde çıkmıştır. Güvenli bağlanan bireyler ise ilişki anında temas
kurmaktan çekinmedikleri, eşleriyle cinsel konular hakkında rahat iletişim
kurduğu yönünde sonuca varılmıştır.
⮚ Güvenli bağlanan çiftlerin çatışmalarında olumlu ve yapıcı bir yol izlerken
güvensiz bağlanan çiftlerin çatışmalarında olumsuz ve kalıcı bir çözümlerin
olmadığı yollara başvurdukları görülmüştür. Güvensiz bağlanma biçimi olan
bireylerin etkin olmayan çatışma çözüm becerilerini daha çok
kullandıklarından dolayı kişilerarası ilişkilerini olumsuz yönde
etkilemektedir.
⮚ İlişkilerinde olumsuz çatışma becerilerini yüksek kullanan güvensiz bağlanan
bireylerin, partnerlerinden psikolojik şiddet ve diğer şiddet türlerine daha
fazla maruz kaldığı görülürken en çok şiddet gören kişiler kaygılı ve kaçıngan
bağlanma biçimine sahip olan bireyler olarak belirlenmiştir.
19. ÖNERİLER
⮚ Güvensiz bir bağlanma stiline sahip olan anne ve baba çocuklarını
da öğrenmiş oldukları bir bakım yöntemiyle büyüteceklerdir.
Böylelikle çocukların da güvensiz bağlanma stiline sahip olma
olasılıkları artacaktır. Kısır döngüyü kırmak için adına
ebeveynlere ve anne ve baba adaylarına bağlanmanın önemini,
oluşacak bağlanma stillerinin sonuçlarını anlatacak farkındalığı
arttırmaya yönelik aile eğitimi düzenlenmesi sağlanabilir.
⮚ Çiftlerin bağlanma stillerinin bulmaları ve güvensiz bağlanma
stillerinin oluşturduğu işlevsel olmayan davranışlarının
değiştirilmesine yönelik terapiler sağlanabilir, ilişkilerinde
anlamsız gördükleri tepkilerinin ve çatışmalarının sebeplerini
bulmaları için çift terapisine yönlendirilebilir.
20. ⮚ Evlilik sürecinde olan bireylere bağlanma stilleri
hakkında farkındalık oluşturulması ve oluşacak
çatışmaların etkili çözümünün neler olabileceği
yönünde destek verilmesi ayrıca etkili iletişimi
destekleyecek seminerler verilmesi olumlu sonuçlar
getirebilir.
⮚ Boşanma sürecinde, güvensiz bağlanma stiline
sahip olan anne babaların, güvenli bağlanma stiline
sahip anne ve babalara göre süreci yönetirken yıkıcı
sonuçlar doğurmaktadır. Bu durum çocuklarda
psikolojik hasar bırakmaktadır. Bu süreci en az
hasarla atlatabilmeleri için güvensiz bağlanma
stiline sahip olan anne ve babalara belediyede ya da
farklı kuruluşlarda, psikologlar ve aile danışmanları
öncülüğünde boşanma sürecinde destek sağlanabilir.