1. Doç. Dr. Hüsniye Kayalar
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Ana Bilim Dalı
husniyekayalar@gmail.com
Fitoterapi ve Meslek İçi Eğitim Kurslarına Katılım
Fitototerapi konusunda, konunun uzmanı olmayan kişilerin yaptığı konuşmalar
yayınladığı kitap ve demeçler ile hatta başka bir alanda ünlü olan ve halkın yakından
tanıyıp takip ettiği kişileri reklam amaçlı kullanmak suretiyle halkın sağlığı tehlikeye
atılmaktadır. Yurdumuzda halk sağlığına zarar verecek şekilde yanlış bilgilendirmeleri
yayan, reklam ve reyting uğruna halk sağlığını tehlikeye atanların en başında ne
yazık ki medya gelmektedir.
Bir de ülkemizde aktar gerçeği vardır. Aktarlarda ne yazık ki satılan ürünlerin
bırakın ilaç kalitesinde olmasını, bu ürünler gıda kalitesinde bile değildir ve ne yazık
ki sağlıkla ilgisi olmayan kişiler bu rolü üstlenmişler ve halktan gelen talepler ile bu
durumu büyük kazançlara çevirmeyi başarabilmişlerdir. Avrupa’da eczanelerde
fitoterapötikler yanında tıbbi bitkisel ham ürünler de bulunmaktadır. Tıbbi bitkisel
droglar ve bu droglardan hazırlanabilecek çay karışımları eczanelerden temin
edilemediği sürece aktar tebabeti devam edecek ve ne yazık ki fitoterapi modern
uygulamadaki yerinden ziyade herbalizm olarak uygulanmaya devam edecektir.
1988-1992 yılları arasında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde lisans
eğitimimi aldım ve o dönemlerde Eczacılık Temel Bilimleri, Eczacılık Meslek Bilimleri
Bölümü ve Eczacılık Teknolojisi bölümü bulunuyordu. Bu bölümler günümüzde de
mevcuttur. Eczacılık Meslek Bilimleri bölümünde, Farmasötik Kimya, Farmasötik
2. Toksikoloji, Farmakognozi ve Eczacılık Mevzuatı ve İşletme Ana Bilim dallarının
lisans eğitiminde programları bulunuyordu. Eczacılık Teknolojisi bölümünde ise
Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalının yürüttüğü Farmasötik Teknoloji dersi
mevcuttu. Derslerimiz hem teorik hem de uygulamalı olarak müfredatta yer alıyordu.
Gelişen bilim ve teknolojiye paralel olarak bazı bilim dallarının daha kapsamlı olarak
eğitim programına alınması gerekliliği görüldü ve Radyofarmasi, Farmakokinetik,
Kozmetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalları ve eğitim programları oluşturuldu ve
müfredata dahil edildi.
Farmakognozi Ana Dilim Dalında yüksek lisans eğitim dönemimde Fitoterapi
ile ilgili daha detaylı bilgiler edindim. Farmasötik Botanik dersinde ilk kez Latince
isimleri ile duyduğumuz tıbbi bitkilerin morfolojik ve bazı mikroskobik özelliklerine
ilaveten Farmakognozi dersi kapsamında da hangi tıbbi bitkinin, drog olarak hangi
kısmının kullanılabileceği, bu drogların makroskobik ve mikroskobik özellikleri ile
tanınması yanında hangi grup etkili bileşikleri içerdiğini ve bu etkili bileşiklerin teşhisi
ve izolasyonu konusunda bilgiler edindim.Yüksek lisans ve doktora çalışmalarım
boyunca da tıbbi bitkiden hareketle bitkisel ekstre hazırlanması, fraksiyonlandırılması,
biyoaktivite eşliğinde çalışmaların yürütülmesi ve saf etkili bileşiğin elde edilmesi ve
yapısının aydınlatılması hususunda daha kapsamlı bilgi ve tecrübeye sahip oldum.
Lisans eğitiminde, Fitoterapi, önceleri seçmeli ders olarak yer alırken son
yıllarda zorunlu ders olarak programda yer almış ancak yeterli saat ayrılamamıştır.
Farmakognozi pratik derslerimizde ise fitoterapide kullanılan tıbbi bitkilerin
makroskobik ve mikroskobik olarak teşhisi ve fitoterapideki kullanımı konusunda
öğrencilerimiz bilgilendirilmiştir. Bu yıl Farmakognozi 4. Sınıf pratik uygulamalarında
büyük bir değişiklik yapılmış ve özellikle tıbbi çay hazırlama, bitki ekstresi hazırlama,
maserasyon, perkolasyon gibi katı sıvı ekstraksiyon teknikleri ve uçucu yağ ve sabit
3. yağ elde edilişi, çeşitli tıbbi formüller, drog monografları ve farmakopelerden edinilen
bilgiler doğrultusunda öğrencilerimize uygulamalı olarak verilmiştir.
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Ana Bilim Dalında, 1996-
2012 yılları arasında, Eczacılar ve Hekimler İçin Fitoterapi Kursu 20 kez
düzenlenmiştir. Teorik olarak toplam 40 saat verilen bu kurslarda Genel Fitoterapi
kavramı, tıbbi çaylar, bitki-ilaç etkileşimlerine ilaveten sinir sistemi hastalıkları,
sindirim sistemi hastalıkları, üriner sistem hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar,
obezite ve jinekolojik rahatsızlıklarda kullanılan fitoterapötikler yanında aromaterapi
konusunda da kursiyerler bilgilendirilmiştir. 29-31 Mayıs 2013 tarihinde Eczacılar İçin
Eczanede hazırlanabilecek Bitkisel Ürünler kursu tarafımızdan ilk kez düzenlenmiş ve
katılan eczacılarımız, maserasyon, infüzyon ve dekoksiyon teknikleri ile tıbbi çay
hazırlama, ekstre ve tentür hazırlama, ayrıca sabit yağ ve uçucu yağ elde etme ve
çeşitli aromaterapi reçetelerini hazırlama konusunda uygulamalı olarak eğitim
almışlardır.
6197 sayılı kanunun 28. Maddesinde değişiklik yapıldı ve 17.05.2012 tarihinde
ECZACILAR VE ECZANELER HAKKINDA KANUN İLE UYUŞTURUCU
MADDELERİN MURAKABESİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN, 6308 sayı ile Resmi Gazetede yayınlandı. 28. Maddeye göre “Beşerî
ilaçlar, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı geleneksel bitkisel tıbbi ürünler; Sağlık
Bakanlığının iznine tabi olan homeopatik tıbbi ürünler, enteral beslenme ürünleri
dâhil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar ve özel tıbbi amaçlı bebek mamaları münhasıran
eczanede satılır. İlgili bakanlıktan izin, ruhsat veya fiyat alınarak üretilen veya ithal
edilen gıda takviyeleri, eczacılık ve ziraatta kullanılan ilaç, kimyevi madde ve diğer
sağlık ürünleri, veteriner biyolojik ürünler hariç veteriner tıbbi ürünleri, kozmetik
ürünler, kapsamı Sağlık Bakanlığınca belirlenen tıbbi malzemeler, anne sütü ve
beslenme yetersizliğinde kullanılan çocuk mamaları ile erişkinlerin metabolizma
bozukluklarında kullanılan tüm destekleyici ürünler ve Türk Eczacıları Birliği
tarafından çıkarılan bilimsel yayınlar eczanelerde satılabilir”. Fitoterapi ve homeopati
açısından bu kanunu özetleyecek olursak, Eczacılık Yasasının 28. Maddesinde
“tıbbi bitkisel ürünler ile homeopatik ilaçlar sadece eczanede satılacak” hükmü
yer almıştır. Eczanelerde, Sağlık Bakanlığından alınacak izinlerle artık droglar ve
homeopatik ilaçlar yanında tıbbi çaylar da bulundurulacak ve sağlık hizmetine
sunulacaktır.
4. Sağlık, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Herhangi bir hastalık ve güçsüzlük
halinin olmaması ve bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam bir iyi olma durumu” olarak
tanımlanmaktadır. İlaç ise “Fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları alanın yararı için
değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılabilen bir madde” olarak tanımlanmaktadır.
Sağlık hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetleri, tedavi edici sağlık hizmetleri ve rehabilite edici
sağlık hizmetleri olarak yürütülmektedir. Hastalıkların tedavisi veya hastalıklardan korunmak
için hazırlanmış bitkisel drogları veya karışımları olduğu gibi veya karışımları halinde etkili
kısım olarak taşıyan bitmiş, etiketlenmiş ürünler veya müstahzarlar da hem koruyucu hem de
tedavi edici sağlık hizmetlerinin bir parçasıdır. Kalite, etkinlik ve güvenilirlik şartlarını
sağlayan bitkisel ürünlerin tedavide gerçek yerini alabilmesi için öncelikle eczacıların
farmakope kalitesindeki droglarla hastalara belirli formülleri yapabilmelerini sağlayacak
mevzuatlar hazırlanmalı ve hastalarını doğru bilgilendirmek amacıyla eczanelerinde
fitoterapiyi rasyonel anlamda uygulamak isteyen eczacıların hem teorik hem de uygulamalı
olarak çeşitli eğitim programlarına katılması şartı aranmalıdır.
Farmasötik Botanik, Farmakognozi ve Bitkisel ilaçlar ve konusunda eğitim alan
tek meslek grubu eczacılardır. Ne yazık ki, hekim ve eczacıların işbirliği içinde olması
gereken bu durumda, hekimlerimizin eğitimi sırasında fitoterapi ile bilgilerin olmaması
nedeniyle çok büyük boşluk oluşmuş ve bu boşluğu kendini lokman hekim veya
herbalist olarak hatta daha da ileri giderek fitoterapist olarak tanıtan kişiler tarafından
doldurulmaya çalışılmıştır. Bitkisel ilaçlar alternatif değildir, modern tedavinin bir
parçasıdır. Fitoterapi ancak hekim ve eczacının bilgisi ve işbirliği doğrultusunda
çağdaş olarak uygulanabilecektir.
Tüm meslekdaşlarıma konu ile ilgili bilgilerini güncellemek amacıyla çeşitli
meslek içi eğitim kurslarına katılmasını ve derleme niteliğindeki bilimsel yayınları
takip etmesini tavsiye ederim.