2. • Dolaşım sistemi kan, kalp kası ve kan
damarları tarafından oluşturulmuştur. Kanın
damarlar içerisinden belli bir basınç altında
dolaşımını sağlayarak hücrelerin iç ortamdan
madde alışverişini, beslenmesini, onarımını,
sıcaklığın vücuda dağılımını ve hormonlarla
birlikte çeşitli maddelerin ve oksijenin
taşınmasının sağlamaktadır.
3. Kalp
• Kalp dolaşım sisteminin
merkezidir. Bir pompa gibi
kasılıp gevşeyerek kapalı bir
boru sistemi olan damarlar
vasıtasıyla ve belirli bir basınç
altında, kanı tüm vücuda
dağıtır. Dakikada ortalama
60-80 defa kasılır ve gevşer.
Bir kez kasılıp gevşemesine
kalp atımı denir.
• Dakikada 72 kez atan kalp,
günde yaklaşık 10,4 bin, yılda
38 milyon kez atar. Kalp her
atışında 70ml kan pompalar.
Bu rakam dakikada 5 lt kana
eşittir. Bu rakamlar istirahat
durumundaki bir insan için
geçerlidir. Egzersiz esnasında
kalbin pompaladığı kan
miktarı, istirahattakinin 6-8
katına ulaşabilir.
4. Kalbin Yapı ve Fonksiyonları
• Kalp, göğüs boşluğu içersinde
akciğerler arasında,
diyafragmanın üzerine
oturmuş, kaburgalar ve göğüs
kemiğinin muhafazası altında
bulunur. Göğüs kemiğinin
biraz sol tarafına doğru
yerleşmiştir. Yaklaşık 270-300
g ağırlığındadır.
• Kalp içten dışa doğru
endokard, myokard ve
perikard adlı 3 tabakadan
oluşur.
• Endokard bir sıra epitel
hücrelerinden oluşur. Kasılma
yetenekleri azdır ve impuls
iletmek için özelleşmişlerdir.
• Myokard kalbin kas
dokusudur. Çizgili kas
olmasına karşın, otonom sinir
sisteminin ektisi altında çalışır
• Perikard ise kalbi dıştan,
çepeçevre saran zardır.
5. • Kalp enlemesine ve boylamasına
iki bölmeyle ayrılmış 4 odacıktan
oluşmuştur. Bu odacıklardan
kalbin tepe kısmına yakın olan
ikisi atriyum, kök kısmına yakın
olan diğer ikisiyse ventrikül adını
alır.
• Sağ atriyumla sağ ventrikül
arasındaki kalp kapakçığına
triküspit kapak, sol atriyumla sol
ventrikül arasındaki kalp
kapakçığına mitral kapak adı
verilir.
• Toplardamarlar (vena),
atriyumlarda sonlanırken
atardamarların başlangıcı
ventriküllerdir. Kalbin sağ
atriyumuna kan getiren damarlar,
vena cava inferior ve vena cava
supeiordur.
• Sol atriyuma venapulmonalis kan
getirir. Sağ ventrikülden arteria
pulmonalis, sol ventrikülden
aorta çıkar.
6. Kalp Kasının Metabolizması
• Kalp kası total enerjinin %1’ini anaerobik
metabolizma ile sağlar. Hipoksia arasında bu oran
%10’a çıkabilir. Bazal koşullarda kalbin gereksinimi
%35 karbonhidrat, %5 ketonlar ve aminoasitler,
%60’ı yağlardan sağlanılmaktadır.
• Kalp, enerjisinin büyük çoğunluğunu aerobik yol ile
sağlar. Bu yüzden kalpte diğer dokulara göre daha
fazla mitakondria bulunur. Myokardial fonksiyonlar
için glikoz, yağ asitleri ve iskelet kaslarında
oluşturulan La asit enerji kaynağı olarak kullanılır.
• Maksimal bir egzersizde kalp enerjisinin
%50’sinden fazlasını LA asitten sağlar.
• Submaksimal ve uzun süreli egzersizlerde ise kalp
enerjisinin %70’ine yakınınu serbest yağ asitlerinin
oksidasyonu ile sağlar.
7. Kalbin Çalışması
• Kanın 02, CO2, besinler, atık
maddeler, hormonlar vs. taşıma
görevini yaparken sürekli olarak
hareket halinde olması gereklidir.
Ona bu hareketliliği sağlayan
sistem, kalbin kasılıp gevşeme
hareketleridir. Kan damarlar
içerisinde vücudu bu sistem
yardımıyla dolaşarak taşıma
görevini yerine getirir. Kan dolaşımı,
büyük ve küçük kan dolaşımı olmak
üzere ikiye ayrılır.
8. Büyük Dolaşım
• Sol karıncıktan başlayıp, organizmayı dolaştıktan
sonra kalbe geri döner. Sırasıyla kan;
• Sol karıncık – Aort – Arterler – Kılcal damarlar –
Doku – Venler – Sağ karıncık yolunu izler.
9. Küçük Dolaşım
• Sağ karıncıktan başlayarak akciğerleri
kanın dolaşmasından sonra O2’ lenerek
sol kulakcıkta sonlanır.
• Sağ karıncık – Arteria pulmonaris –
Akciğerler – Vena pulmonaris – Sol
kulakçık yolunu izler.
10. Kalbin Uyarı ve İleti Sistemi
• Kalp kendisini uyaran tüm sinirleri kesilse dahi kasılmaya
devam eden bir organdır. Kalp dokusu, uyarıları kalbin
her tarafına yayan bir ileti sistemine sahiptir ve
pacemaker adı verilen bir takım yapılardan oluşmuştur.
Kalpte sırasıyla uyarı iletmeye yarayan yapılar şunlardır:
- Sinoatriyal düğüm (SA)
- Atrioventriküler düğüm (AV)
- His demeti ve bunun sağ ve sol dalları
- Purkinje sistemi veya lifleridir.
11. • SA düğümü dakikada 70-80, AV düğümü 40-60, his demeti
ve purkinje lifleri ise daha düşük hızlarda kendiliğinden
uyarı oluşturma yeteneğine sahiptirler.
• Kalp kasının kasılmasını başlatan ve kasılma – gevşeme
hızını tayin eden SA düğümüdür. Kalp kasılması için SA
düğümünden çıkan sinir uyarısı ile oluşan depolarizasyon
dalgası tüm kalp kasına 0,3 m/sn hızla yayılır. SA
düğümünden çıkan sinir uyarısı öncelikle kulakçıkları
uyarır, sonra 0,1 sn’lik bir gecikme ile AV düğümüne
geçerek, sinir uyarısının his demeti ve purkinje liflerine
ulaşımı sağlanarak karıncıkların uyarılması ve kasılması
sağlanılır.
• AV düğümü normal şartlarda uyarı çıkarmamakla birlikte,
anormal durumlarda SA düğümünün uyarı çıkarması gibi
bir durumda uyarı oluşturabilmektedir.
12. Kalp Siklusu
• Kalp siklusu, SA düğümden çıkan iki
impuls arası dönemi kapsar. Yani SA
düğümden çıkan impulsun, kalp kasında
yayılması neticesinde oluşan bir sistol ve
bunu takip eden bir diyastolden oluşur.
Atriyumlar ve ventriküllerin her ikisinin
birden diyastolde olduğu faz, siklusun
başlangıcı olarak kabul edilir. Çünkü bu
esnada, periferden ve akciğerlerden gelen
kan, atriyumlara gelir. Oradan da
arioventriküler kapaklar vasıtasıyla
ventriküllere geçmeye başlar.
• Kalbib sistol ve diyastol esnasında
atrioventriküler, aorta ve arteria pulmanaris
kapaklarının titreşimleri, birtakım sesler
meydana getirir. Bu sesler çıplak kulak ve
daha etkili olarak da stateskopta
13. Elektrokardiografi (E.K.G)
• Kalbin çalışması sırasında oluşan
elektriksel aktivitenin vücut yüzeyine
yerleştirilen elektrotlar ile kaydedilmesidir.
Kalp kasılması için SA düğümünden çıkan
sinirsel uyarının ve aksiyon potansiyelinin
kalp kasında yayılması sonucu oluşan
potansiyel değişimleri vücut yüzeyinden iki
türde kayıt edilmektedir. Bioplar ve
unipolar
• Biopolar kayıtta iki nokta arasında
potansiyel farkı ölçülürken, unipolar kayıtta
bir tek elektrotun yeri değiştirilerek oluşan
potansiyel “O” noktası olarak kabul edilen
referans elektrota göre kaydedilir
14. • P dalgası: İmpulsun SA düğümünden
kulakçıklara geçişini belirler. P dalgası sonunda
uyarı AV düğümüne geçmektedir.
Depolarizasyon atriumlarda görülür.
• P-R Aralığı: P dalgasının başlangıcından R
dalgasının başlangıcına kadar geçen zamanı
gösterir. His demetinin iletim zamanıdır.
• QRS Dalgası: Ventriküllerin kasılmaları sonucu
oluşan dalgalardır. Ventrikül bozuklukları
gösterir
• T Dalgası: Ventriküllerin gevşemeleri sonucu
oluşan dalgalardır.
15. Kan Damarları Sistemi
• Damarlar, vücutta birbiri ucuna eklenmiş bir şekilde
kapalı boru sistemi oluştururlar. Bu sıralamayı kalptan
başlayarak şu şekilde yapabiliriz.
• AORT – ARTERLER – ARTERİYOLLER – KAPİLLER
– VENÜLLER – VENALAR – VENA CAVA
• Bütün kan damarları iç yüzeyi, endotel tabakasıyla
döşelidir. Kapillerse sadece endotel tabakasından
yapılmıştır. Kan damarlarnı üçe ayırmak mümkündür.
• Arterler
• Venalar
• Kapiller
16. Arterler (Atardamarlar)
• Kanı kalpten alarak vücuda ve akciğerlere
götüren damarlardır. Çeperleri kendileriyle
aynı çaptaki venalar göre daha kalındır.
• Kanı iletme görevi, basınç deposu görevi,
kan basıncı ve kan akımındaki ani düşüş
ve titreşimi azaltma görevi ve kanın daha
fazla gerekli olduğu doku ve organlara
yönlendirilmesi görevini üstlenir.
17. Venalar (Toplardamarlar)
• Kirli kanın kalbe geri dönüşünü sağlarlar.
En önemli görevleri kanı kılcal
damarlardan alıp kalbe taşımak ve kan
depolamaktır. Vücutta dolaşan kanın
%50-60’ı venöz sistemde bulunmaktadır.
18. Kapiller
• Arterler ile venalar arasındaki bağlantıyı
sağlarlar. Hücre düzeyinde madde
alışverişi kapiller aracılığı ile sağlanır.
19. Kalbin Çalışmasının Otonom Sinirlerle
Kontrolü
• Kalp kası hem iskelet hem de düz kasların özelliklerini
taşır. İskelet kası gibi çizgilidir ve hızlı kasılır, düz kas gibi
istek dışı etkinlik gösterir ve etkinliği otonom sinirlerle
düzenlenir.
• Sempatik ve parasempatik sinirler, kalp üzerine etkilerini
SA düğümünün potansiyelini değiştirerek yaparlar. Kalbin
sempatik sinirleri uyarılırsa, sinir uçlarından salınan
norepinefrin, adrenal medulladan salınan norepinefrin ve
epinefrin, kalp kasının kasılma gücünü artırırlar. Bu
etkiler kalbin atım sayısınıda artırır.
• Kalbin parasempatik sinirleri uyarılırsa, buradan salınan
asetilkolin, kalp atım sayısını azaltır. Ayrıca atriyum
kaslarının ve az miktarda da ventrikül kaslarının kasılma
gücünü de azaltır.
20. Kalp ve Egzersiz
• Kalp ve dolaşım sisteminin görevi
gerekli kan akımını sağlayarak vücut
dokularının beslenmesini ve
hemoostasisini sağlamaktır.
• Egzersizle birlikte organizmanın
gereksinimleri artış gösterir. Aktif
kasların oksijen kullanımı artar ve
daha çok besin maddelerinin
kullanımına ihtiyaç duyulur.
Metabolik süreçler hızlanır, atık
madde oluşur.
21. • Fiziksel egzersizlere dolaşım sisteminin
uyumu yaş, cinsiyet ve kondisyon gibi
çeşitli faktörlere bağlıdır. Egzersizde artan
metabolik gereksinimler ise kalp atım
sayısı, kalp atım hacmi ve kan akımının
artışı ile sağlanabilmektedir.
22. Kalp Debisi
• Kalbin bir dakikada pompalayabildiği
kan miktarıdır. Kalp debisi; kalbin
atım hızı ve atım hacminin
çarpımına eşittir.
• Kalp debisi egzersiz sırasında
sedanterlerde 4 kat, aktif
sporcularda 7 kat artar. Sporcularda
max VO2’ nin yüksek oluşunun en
önemli etkeni olan kalbin atım hacmi
ne kadar yüksek ise max VO2’ de o
derece yüksek olmaktadır.
23. • Kalp atım hacmi 4dört fizyolojik faktör
tarafından kontrol edilir.
• Kalbin kan ile dolmasında etkili basınç,
• Karıncıkların diastol sırasında genişleyebilme
yeteneği,
• Kalbin kasılma gücü,
• Arteriyel kan basıncı.
24. • Ezgersiz sırasında kalp debisinde artışı
sağlayan fizyolojik faktörler ise,
• Kalbi kasılma gücü ve atım hacminin artışı,
• Kalp atım hızının artışıdır.
Bu iki fizyolojik değişim sonucu kalbin karıncıklarına
dolan kalbin tamamı pompalanarak her bir kalp
atım sonunda daha fazla kan pompalanır.
25. Starling Yasası ve Kalp Debisi
• Kalp debisi, özelikle sağ kalbe geri dönen
venöz kan miktarına bağlıdır. Kalbin
kendisine geri dönen kandan fazlasını
pompalamayacağı nasıl bir gerçek ise,
egzersiz sırasında dokulardan kalbe geri
dönen kan miktarının fazla oluşuda, kanın
daha fazla kalbe doluşunu ve karıncıkları
oluşturan kalp kaslarının daha fazla
gerilmesine neden olmakta ve daha güçlü
bir kasılma ile kalpten pompalanan kan
miktarını da artırmaktadır. Bu teori her iki
karıncık içinde geçerlidir ve venöz dönüş
ile kalp atım hacmi arasındaki bu ilişkiye
starling yasası adı verilir.
26. Kalp Atım Hızı
• Kalbin bir dakikadaki vuru sayısını veyahut kalbin
1dakika içindeki kasılma sayısını belirttiği gibi
dakikadaki karıncık sistolüne ve aynı zamanda SA
düğümünden çıkan uyarı sayısına eşittir.
• İstirahat esnasında kalp atım hızı sporcularda
düşüktür. Egzersizde ise kalp atım hızında
meydana gelen artış sedanterlerde daha fazladır.
Sporcuların kalp atım hızları maksimumu daha geç
ulaşır. Bu yüzden sporcularda max VO2 tüketimleri
daha yüksektir. Mukavemet sporcularında görülen
düşük kalp atım hıznı anormal görmemek gerekir.
• İstirahat kalp atım hızı yaş, cinsiyet, duruş, yiyecek
alımı, heyecan, vücut ısısı, çevresel faktörler gibi
etmenler tarafından etkilenir.
27. Egzersiz Başlangıcında Kalp Atım Hızı
• Egzersiz başlaması ile birlikte kalp atım hızı yükselir.
Sempatik nöronlar yoluyla böbrek üstü bezinde
norepinefrin hormonu salınarak SA düğümü uyarılır.
Böylece kalp atım hızı artırılır.
28. Egzersizde Kalp Atım Hızı
• Egzersizin başlaması ile birlikte
artan KAH ve buna bağlı olarak kalp
debisinde önce hızlı bir yükselme
görülür. Egzersiz hafif veya orta
şiddette ise KAH 30-60sn içersinde
belirli bir seviyeye erişir. Buna
metabolik denge durumu yada
steady state adı verilir. KAH
yükselmesi durur ve bir plato
oluşturulur. Bu durumda dokulara
sağlanan O2 ve besin maddeleri ile
tüketilen miktarlar dengededir. Bu
KAH ile egzersiz tamamlanır.
29. Egzersiz Sonrasında KAH
• Egzersiz sonrasında ilk 2-3 dk’da KAH
hemen hızla yavaşlar. Buna neden ise
para sempatik sinir yoluyla SA düğüme
gönderilen uyarılardır. Bu hızlı
yavaşlamadan daha yavaş bir KAH
düşüşü görülürki, bu yavaş düşüş düzeyi
ve süresi yapılan egzersizin şiddeti ve
sporcunun kondisyonu ile doğru orantılıdır.
30. Egzersizin Türü ve Düzeyine Göre KAH
• KAH egzersizin türü ve düzeyine göre
farklılık gösterir. KAH dinamik
egzersizlerde statik egzersizlere göre daha
çok artış gösterir. Ayrıca KAH egzersizin
şiddeti ile doğru orantılıdır. Egzersizin
süreside KAH etkiler.
31. Egzersizde Kalp Atım Hacmine Antrenmanın Etkisi
• Sporcuların istirahat ve egzersizde kalp atım
hacimleri yüksektir. Egzersize başlanılması ile atım
hacminde artış görülür. Maksimum atım hacmine
maxVO2 tüketiminin %40-50’sinde ulaşılır. Bu da
120-140kalp atım hızında gerçekleşir.
Sedanterlerde istirahattan egzersize geçilmesinde
kalp tım hacminde az bir artışa neden olur.
• Bireylerde kalp debisi artışı dah çok kalp atım
hızının artışına bağlıdır.
• Sporcularda ise kalp debisinin artışı hem atım
hacminin hem de kalp atım hızının artışına bağlıdır.
Ayrıca elit sporcularda O2 taşınmasını etkileyen
faktör atım hacmidir.
32. • 3. Kalbin Hipertrofisi: Yapılan düzenli antrenmanlar sonucu
kalp kaslarında hipertrofi meydana geldiği tespit edilmiştir.
Kuvvet ve sürat antrenmanları sonucu kalp kaslarında
hipertrofi görülürken, dayanıklılık antrenmanları sonucunda
ise sol karıncık hacminde büyüme görülmektedir
33. Oksijen taşıma sistemi
• Egzersizde kalp debisi artışı ve kan
akımının düzenlenmesi oksijen taşıma
sistemi ile ifade edilir.
• Kalp atım hızı-kalp atım hacmi ve
arteriovenöz oksijen farkı (a – VO2) ‘dir.
34. Antrenmanın Kalp Üzerine Etkileri
• 1. Kalp Atım Hızı: Antrenman süresi ve şiddeti uzadıkça
aynı egzersiz şiddetindeki KAH düşer, sporcuların KAH
sedanterlere göre daha düşüktür.
• 2. Kalbin Atım Hacmi: Kalp atım hacminin artışı kalp atım
sayısının düşüşüne neden olmaktadır. Sedanterlede 70mlt
gibi bir değerde olan kalp atım hacmi sporcularda düzenli
antrenmanlar sonucu 120mlt gibi bir düzeye çıkmaktadır.
35. Uzun Süreli Egzersizlerde
Kardivasküler Uyumlar
• Uzun süreli egzersizlerde egzersiz
boyunca kalp debisi aynı kalır. Atım hacmi
azalırken, kalp atım hızı artar. Kalp
debisinin aynı kalışı, atım hızının artışı
olmasına bağlanır. Kalp atım hızının artışı
ve atım hacminin azalışına kardiovasküler
drift adı verilir ve vücut ısısının artışına,
dehidratasyona, deriye olan kan akımının
artışına bağlıdır.
36. Kaynaklar
• Akün, N, Fizyoloji Dolaşım, Sindirim,
Boşaltım, İzmir, 1994
• Akgün, N, Egzersiz ve Spor
Fizyolojisi, Ankara, 1994
• Günay, M, Cicioğlu, İ, Spor
Fizyolojisi, Ankara, 2001
• Üstdal, M, Köker, H, Sporda Yüksek
Performans Nasıl Kazanılır, Ankara,
1998
• Yakar, K, Fizyoloji, Ankara, 2001