10. 8 BAŞKANDAN
10 EDİTÖR
12 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
“Düşüncelerinize dikkat edin”
KAPAK KONUSU
24 Önay Garden’a entegre çözümler
28 Yaşam boyu çözüm ortağınız!
30 Akıllı binalar ve akıllı yönetim
FOKUS
32 Kameralı gözetlemede toplum
destekli yaklaşım
36 Akıllı trafik çözümleriyle güvenli
şehirler
40 Güvenli ve akıllı şehirler
SEKTÖRDEN
42 “Konutlarda yangın güvenliğine önem
verilmiyor”
48 “Güvenlik Laboratuvarı Projesi Türkiye’de
bir ilk”
ELEKTRONİK GÜVENLİK
54 Video izlemede kişi sayma modülü
56 Güvenilir konaklama için üretilen akıllı
çözümler
58 Konutlarda güvenlik nasıl sağlanır?
60 Birbirinden farklı güvenlik sistemleri aynı
dili konuşacak
62 IPG iletişim platformu ile üst düzey
güvenlik
64 Beş yıldızlı otellere beş yıldızlı güvenlik
24 54
i çindekiler
32
11. BİLGİ GÜVENLİĞİ
66 Kapıdan değil bilgisayarınızdan giren
hırsızlara dikkat!
70 Türkiye’de siber güvenlik
72 Gelecek gerçek zamanlı olarak
denetim altında
GÜVENLİK HİZMETİ
74 Para ve kıymetli eşya taşıma
faaliyetlerinde görev alan
özel güvenlik çalışanlarının iç atakta
cezai ve hukuki sorumlulukları(3)
78 Enine boyuna güvenlik 4
YANGIN GÜVENLİĞİ
82 Endüstriyel tesislerde yangın
güvenliği 1
86 Yangın dolaplarının yönetmeliğe
uygun olarak kullanılması
88 Su sisi teknoloji geçmişi etkinlik ve
verimliliği
90 Maksimum koruma ve güvenlik
92 Yıllık Kapak ve
Fokus konuları
93 ABONE FORMU
94 Reklam İndeksi
66
ŞUBAT 2016 Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlik-yonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Yeşim ÖZDEMİR
yesim@guvenlik-yonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BOZKURT
derya@guvenlik-yonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
VERİTAS BASIM MERKEZİ
Tel: 444 1 303
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR
82
12. 8 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
BAŞKAN
g
Değerli okurlarımız;
Güvenlik; kişinin sahip olduklarının korunması kapsamında zamanın yarattığı
riskleri karşılamayı ve böylece oluşacak zararı önlemeyi sağlayacak çabalardan
oluşur. İnsanlık ilk çağdan beri yaşamında mevcut riskleri karşılamayı
önemsemiştir. Kazadan beladan korunmak için çeşitli dualar bile dile
getirilmiştir. Artık günümüzde teknolojinin sağladığı imkânlar; korunmanın
limitlerini; dualardan daha çok alınacak tedbirlere dönüştürmüştür. Yerleşik
yaşamın şehirsel oluşumunda yer alan yaşam ve hareket gerçekliğinde
düzenleyici tedbirler bir anlamda güvenliğimizi ilgilendirmektedir. Kırmızı
ışıkta durmak veya yaya geçidinden geçmek bu kapsamda topluma
kazandırılmış evrensel güvenlik çözümleridir.
Her oluşumuna kendi doğası kapsamında; hareketten, teknolojiden ve insandan
gelen riskler bazında konuya bakmamız doğru olur. Hareketten gelen riskler
ulaşım temelli yüksek ve tehlikeli süratin bir sonucu olmaktadır. Bu kapsamda
araçların teknik yeterlilikleri kadar şoförün yetenekleri önem taşımaktadır.
Alınan araç teknik kontrol değerlendirmeleri ve trafik kontrol becerileri bu
riskleri asgari seviyeye getirmeyi amaçlar. Şoförün dikkat ve yeterliliği kendi
sorumluğu ile belirgin olur.
Teknolojinin getirdiği risklerin en önemlisi elektrik ve ısınma imkânlarının
taşıdığı risklerle yakından ilişkilidir. Cihazların dikkatli kullanılması ve gereken
özenin gösterilmesi evlerde ve iş yerlerinde mevcut riskleri sınırlandırabilir.
İnsandan gelen riskler insanın organize olması; hırs ve isteklerinin sonucu
ortaya çıkan bir sonuç gibi görülebilir. Gerçekte her insan başkaları için farklı
birer risk unsuru olabilir. Mesela ava giden birinin başka bir avcı tarafından
vurulması olasılığı her zaman vardır. Fakir ama organize olmamış bireysel
sonuçların ortaya koyabileceği korunma riskleri her yerde ve her zaman
muteberdir. Bunlara karşı düşünülecek en caydırıcı etken gözetleme ve kayıt
sistemleri olmaktadır. Bu şekilde işyerleri ve evler daha az risk taşıyan hale
getirilebilmektedir.
Ülkemizdeki güvenlik riskleri komşu ülkelerde yaşanan olumsuzluklarla
doğrudan ilişkilidir ve organize riskler güvenlik organizasyonlarının gündemini
oluşturmaktadır. Bu kapsamda özellikle belli etnik yapıların taşıdığı risklere;
sosyal gerçeklik içinde kritik fonksiyon taşıyan yerlere ve muhtemelen siyasi
etki yaratacak girişimlere karşı önlem geliştirmek ve bir öncelik ortaya koymak
doğru olur. İnsanlar zenginleştikçe ve ihtiyaçlarını karşıladıkları sürece daha
sakin ve sorunsuz yaşamayı öğreneceklerdir.
Güvenli günler ve aydınlık gelecek için…
Güvenlik ve sosyal riskler
O. Oryal ÜNVER
ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu)
Yönetim Kurulu Başkanı
Yerleşik
yaşamın şehirsel
oluşumunda yer
alan yaşam ve
hareket gerçekliğinde
düzenleyici tedbirler
bir anlamda
güvenliğimizi
ilgilendirmektedir.
Kırmızı ışıkta durmak
veya yaya geçidinden
geçmek bu kapsamda
topluma kazandırılmış
evrensel güvenlik
çözümleridir.
13.
14. 10 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
EDİTÖR
b
Bina otomasyon ve yönetim sistemleri; tesisin tipine bağlı olarak CCTV,
kartlı geçiş, yangın algılama vb. diğer güvenlik sistemlerinin yanı sıra ısıtma
/ soğutma / havalandırma, jeneratör, hidrafor, VRV-VRF sistemleri, fan
coiller, VAV’ler, aydınlatma, otopark CO gaz izleme ve egzost kontrol
sistemleri gibi farklı elektromekanik sistemlerin tek bir merkezden kontrolü,
izlenmesi ve raporlanmasını kapsar. Bina otomasyon sisteminin özellikle
yangın algılama, kartlı geçiş, CCTV, PDKS gibi diğer güvenlik sistemleriyle
entegrasyon platformu sağlayabilmesi nedeniyle de işletme genelinde
sağlayacağı maliyet ve verimlilik, katlanarak artmakta; tek merkezden farklı
sistemler yönetilip izlenmekte ve sistemler birbiriyle konuşabilmektedir. Diğer
bir ifadeyle tüm sistemlerin birbirleri ile entegre edilerek tek merkezden
tüm binanın minimum personel ve maksimum verimlilikle kontrolünü
sağlar. Binaların elektro-mekanik altyapısı, kullanım amacı, teknik ve
işletme personel sayısı, bilgi seviyesi, olası genişleme imkân ve hedefleri,
tasarruf ve sistem yönetim ihtiyaçları bina otomasyon sistemi kurulumunda
belirleyici etkendir. Endüstriyel tesisler, rezidans binaları, oteller, alışveriş
merkezleri, iş merkezleri, hastaneler, eğitim kurumları kısmen ortak, kısmen
de birbirlerinden farklı otomasyon ve entegrasyon gereksinimlerine sahiptir.
Kapak konumuzda bu detaylara ilişkin proje anlatımları ve teknik metinler
bulacaksınız.
Bu sayıda fokus konumuzu ise “Kent Güvenliği” olarak belirledik. Şehirleşme
oranı hem dünyada hem de Türkiye genelinde hızla artarken; insan
kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunları ile baş etmekte
bir hayli zorlanıyor. Kalabalık da bu sorunların en önemlilerinden biri…
Havaalanları, stadyumlar, metro istasyonları, üretim tesisleri gibi insan
trafiğinin yoğun olduğu ve yüksek güvenlik gerektiren alanlarda canlı ve
cansız varlık güvenliğinin sağlanmasında teknolojik çözümlerin önemli bir
yeri var. Video analitik çözümlerinden kimlik doğrulama cihazlarına, tarama
teknolojilerinden komuta kontrol merkezlerine kadar birçok ürün ve çözümü
içerisinde barındıran ve tek merkezden yönetilebilen bir güvenlik paketi ile
şehrin kalabalığına karşı insanları koruyabilmek mümkün. Fokus konumuza
ilişkin de önemli ayrıntıların yer aldığı yazılarımız mevcut.
Sektörden sayfalarımızın bu sayıdaki konuklarından ilki; Matriks Bina
Kontrol Sistemleri Kurucu Ortağı Akın Altın. Diğer konuklarımız ise İstanbul
Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesinde oluşturulan
Güvenlik Sistemleri Laboratuvarı Projesi’nin önemli isimlerinden İstanbul
Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek yüksekokulu Mülkiyet Koruma ve
Güvenlik Bölüm Başkanı İnşaat Yüksek mühendisi Yrd. Doç. A. Erhan
Bakırcı, İst. Üniversitesi Araştırma Görevlisi Murat İnankul ve Özel
Güvenlik Program Başkanı Serdar Gültek.
Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği
disiplin başlıklarımız da her zaman olduğu gibi teknik yazılar, makaleler ve
uygulama anlatımlarıyla dolu.
Güvenli günler dileğiyle
Video analitik
çözümlerinden kimlik
doğrulama cihazlarına,
tarama teknolojilerinden
komuta kontrol
merkezlerine kadar
birçok ürün ve çözümü
içerisinde barındıran ve tek
merkezden yönetilebilen
bir güvenlik paketi ile
şehrin kalabalığına karşı
insanları koruyabilmek
mümkün.
Bina otomasyon sistemleri
ve kent güvenliği
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlik-yonetimi.com
15.
16. 12 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
GÜNCEL
Ekin Technology dünyanın ilk akıllı
devriyesi ‘ekin Patrol’ü üretti. Yeni
ürünün, görüntü kalitesinin hayati
önem taşıdığı şehir izleme ve yüz
tanıma alanında kullanımı ile güven-
liğe katkı sağlamayı hedefleyen ekin
Technology; Türkiye’nin en çok şehir
Ekin Technology Türkiye’nin ilk yerli
5x4K çözünürlüklü kamerasını üretti
izleme yapan firması olma özelliğini
de taşıyor. Yerli kamera üretimi-
nin ülkemizin teknoloji alanındaki
gelişiminde önemli bir kilometre taşı
olduğunu ifade eden ekin Techno-
logy Yönetim Kurulu Başkanı Akif
Ekin; en yüksek çözünürlüklü yerli
kamerayı üretmenin gururunu
yaşadıklarını belirtti. Akif EKİN
şu ifadeleri kullandı: “Yerli tekno-
lojilerin geliştirilmesi, ülkemizin
teknolojiyi ithal etmek yerine
ihraç eder hale gelmesi, ekonomik
büyümeye katkısı açısından büyük
önem taşıyor. Ekin; 5x4K kamera
ülkemizin ilk yerli en yüksek çözü-
nürlüklü kamerası. Ultra HD’nin
5 katına çıkan çözünürlüğü ile
özellikle akıllı şehir projelerimizde
kullanılarak görüntülerden alınan
verimi de beşe katlayacak. Yaşa-
dığımız şehirde ve her gün içine
girdiğimiz trafikte daha güvenli
olmamızı sağlayacak. Ülkemizin
yetiştirdiği mühendisler ile en yük-
sek çözünürlüklü ilk yerli kamerayı
üretmekten, ülke ekonomimizin
gelişimine katkı sağlayacak bir
girişime imza atmaktan mutluluk
duyuyoruz.”
Twitter Güven ve Emniyet
Konseyi kuruluyor
Twitter; hesaplarını kötüye kullanan
kişileri engellemek için bir komite kur-
mayı kararlaştırdığını duyurdu. Sosyal
medya platformu Twitter, hesaplarını
kötüye kullanan kişileri veya trol olarak
adlandırılan kullanıcıları engellemek
için bir komite kurmayı kararlaştırdı.
Kurulacak komitenin adı “Twitter
Güven ve Emniyet Konseyi” olarak
belirlendi. Hesaplarını taciz, terör,
cinsel suçlar, porno gibi kötü amaçlarla
kullanan veya trol olarak adlandırılan
kişiler için Twitter bir komite kuracak.
Şirketin bu kararı almasında, Ekim
2015’ten bu yana gelirlerinde yaşanan
yüzde 30 oranında azalmanın da etkisi
olduğu belirtiliyor. Konseyde sivil hak
savunucuları ile siber güvenlik uzman-
ları da yer alacak. Twitter geçen yıl 125
bin hesabı, terörist örgütlere mensup ki-
şilere ait olduğu gerekçesiyle engelledi.
Twitter bu tür hesapları bundan sonra
da engellemek için Güvenlik Merke-
zi kurdu. Ancak, Twitter’ın önceki
CEO’su Dick Costolo, güvenlik merke-
zinin engellemede başarılı olamadığını,
problemin çözümü için yeni önlemler
alacaklarını açıklamıştı.
17.
18. 14 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
GÜNCEL
Panasonic’in yeni kurumsal
çözümleri gün yüzüne çıktı
Panasonic’in 4K kameralardan
araç içi takip sistemlerine, toplam
güvenlik çözümlerinden akıllı
depo uygulamalarına kadar farklı
birçok kurumsal ürün ve çözüm-
leri tanıtıldı. Kurumların özgün
ihtiyaçlarına yönelik teknoloji
sistemleri tasarlayan Panasonic,
20-21 Ocak tarihlerinde gerçek-
leştirdiği Panasonic Kurumsal
Çözümler Etkinliği’nde güven-
likten depo yönetimine, araç içi
kayıt sistemlerinden görüntüleme
ve akıllı depo çözümlerine kadar
birçok alanda sunduğu yenilikleri
duyurdu. Sistem entegratörleri,
Panasonic müşterileri ve teknoloji
danışmanlarına yönelik yapılan
etkinlikte, katılımcılar Panasonic
çözümlerini ilk elden deneyim-
leme imkânı buldu. Etkinlikte
kurulan demo alanında entegre
güvenlik çözümleri, video analizi
ve yönetimi, güneş paneli, video
konferans çözümleri, akıllı
depo çözümleri, araç içi takip
sistemleri, profesyonel ekranlar,
projektörler, iletişim ve profes-
yonel yayıncılık çözümlerinin
katılımcıların beğenisine sunuldu.
Panasonic Kurumsal Sistemler
Ülke Müdürü Uğur ÇAĞLAR
etkinlikle ilgili şunları söyledi:
“Müşterilerimizin ihtiyaçlarını en
iyi şekilde karşılayan ve onların
iş hayatını daha iyi hale getiren
kurumsal çözümler üretiyoruz.
Başarıda sürdürülebilirlik
Norm Teknik; “Başarımızın sırrı
sürdürebilirlik” dedi. 2015 yılını
geride bıraktığımız şu günler-
de, sektörel değişimler sonuncu
oluşan olumsuz piyasa koşullarının
etkisiyle şirket küçülmelerinin
yoğun yaşandığı bu dönemi şirket
statüsünü anonim şirket boyutuna
taşıyarak istikrarlı bir büyüme
gösteren Norm Teknik; kalite
belgelerini arttırdı. Norm Teknik;
insana, çevreye ve hizmet kalitesine
verdiği önem doğrultusunda ISO
9001, ISO 14001, OHSAS 18001
CE 1299 kalite belgelerini bün-
yesine katararak; faaliyet hacmini
genişletmek adına da yeni fabrika
binasını tamamladı.
Başarımızın sırrı ise her kurumun
ihtiyacının farklı olduğunu bilmemiz
ve tek bir çözüm tasarlamaktansa,
söz konusu kurumun özgün ihtiyacı-
nı en iyi şekilde karşılayan özel ürün
ve çözümler geliştirme becerimiz.
Tüm çözümlerimizi müşterilerimizle
“birlikte” çalışarak geliştiriyoruz.
Çözümümüzü yalnızca sunmakla
kalmıyor, uygulama ve yönetim
alanlarında da müşterilerimize
danışmanlık desteği veriyoruz. Bu
eksiksiz hizmet anlayışımızla birlikte
yepyeni ürünlerimizi mevcut ve
potansiyel müşterilerimize anlatmak
için düzenlediğimiz bu etkinlik son
derece verimli geçti.”
19.
20. 16 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
GÜNCEL
Son dönemdeki bulut ve sanallaştır-
ma mimarisinin teknolojiye olan et-
kisiyle birlikte HyperConverged mi-
marilerin yıldızı parlamaya başladı.
E-devlet, e-dönüşüm gibi uygulama-
larda öncü olan Bağcılar Belediyesi
de vatandaşa kesintisiz ve daha etkin
hizmet sunabilmek için Proline’ın
stratejik iş ortağı SimpliVity’nin
OmniCube çözümünü kullanmaya
başladı. SimpliVity’nin OmniCube
Bağcılar Belediyesi’nin kesintisiz
hizmet altyapısında Proline imzası!
çözümü sektördeki ilk ve önde ge-
len; çok merkezli olup tek merkez-
den yönetilebilen yapılarda çalışan
ve HyperConverged mimarisine
sahip bir altyapı çözümü olarak öne
çıkıyor. HyperConverged mimari
sayesinde gerek sanallaştırma gerek
felaket kurtarma senaryolarını tek
bir ara yüzden yönetebilen Bağcılar
Belediyesi, daha esnek ve perfor-
manslı çalışabilme avantajına da
sahip oldu. Proline Satış Direk-
törü Bilginç IŞIK; “Bu projenin
başlangıç safhasında yaptığımız
analizlerde performansı birinci
öncelik olarak belirledik. Bağcılar
Belediyesi’nin bütün bilgi işlem alt-
yapısını tek bir merkezden yönetme
gibi bir hedefi vardı. SimpliVity
ürünüyle gerek sunucu veya yedek-
leme mimarisi, gerekse farklı bir
yere geri yükleme yapabilme gibi
opsiyonları bir arada sunarak tek
bir ekrandan birkaç teknolojiyi aynı
anda yürütebilme gibi bir kolaylık
da sağlandı.” dedi.
SimpliVity Türkiye Teknik Da-
nışmanı Lütfi YUNUSOĞLU ise
Bağcılar Belediyesi’nin SimpliVity
tercihiyle elindeki kaynakları en
verimli şekilde kullanarak vatandaş-
lara kesintisiz hizmet ve işlem verme
şansını yakaladığını söyledi. “Bağcı-
lar Belediyesi e-devlet, e-dönüşümle
ilgili uygulamalarda öncü bir bele-
diye. Bu uygulamaların yürütüldüğü
platform önemliydi. Bu projenin
hayata geçirilmesiyle birlikte e-devlet
uygulamalarımızı vatandaşlarımıza
daha etkin bir şekilde sunmaya baş-
ladık.” diyen Bağcılar Belediyesi Bil-
gi İşlem Müdürü Cüneyt YILMAZ
ise projenin belediye hizmetlerine
sağlayacağı imkanları anlattı.
GÜSOD üyeleri akşam
yemeğinde buluştu
Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği
(GÜSOD) 2016 yılı sosyal faaliyetleri kapsamında
üyeleri ile birlikte yemekli sohbet toplantısını bu kez
11 Şubat 2016 günü PRONET Güvenlik Hizmetleri
A.Ş. ve Beri KORONYO ’nun ev sahipliğinde Etiler
La Scarpetta’da gerçekleştirdi. Sektörün güzide şirket-
leri ve onların temsilcileri; keyifli ve güzel bir akşam
yemeğinde birlikte olmanın ayrıcalığı içinde memnu-
niyetlerini ifade ederken bu birlikteliklerin daha sık
aralıklarla tekrarlanması temennisini paylaştılar. GÜ-
SOD Başkanı Murat KÖSEREİSOĞLU bu birliktelik
esnasında GÜSOD üyelerini derneğin icraatları ile
müteakip dönemlerde planlı faaliyetleri konusunda
bilgilendirdi.
Bilginç Işık Cüneyt Yılmaz Lütfi Yunusoğlu
21.
22. 18 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
GÜNCEL
İnsan Kaynakları alanındaki özenli
çalışmaları öne çıkarmak ve kamu-
oyu ile paylaşmak amacıyla her yıl
Kariyer.net tarafından geleneksel
olarak düzenlenen “İnsana Saygı
Ödülleri”, 17 Şubat 2016 tarihinde
Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda
gerçekleşti. Pronet; dünyanın önde
gelen yönetim profesyonellerinin
konuşmacı olarak katıldığı 20. İnsan
Kaynakları Zirvesi kapsamında dü-
zenlenen ödül töreninde, iş başvuru-
larını en hızlı ve en yüksek oranda
yanıtlayan şirket olarak İnsana Say-
gı Ödülü’nü almaya hak kazandı.
Geçtiğimiz yıl da aynı ödülü almaya
hak kazanan Pronet; art arda iki
yıl “İnsana Saygı” ödülünün sahibi
oldu. Pronet CEO’su Alp SAUL; şu
şekilde konuştu: “Çalışanlarımızı,
müşterilerimizin güvenliğini garanti
Pronet bu yıl da “İnsana saygı”
ödülü aldı
altına alan ‘kahramanlarımız’ ola-
rak görüyoruz. Bu nedenle, insan
kaynağını çok önemsiyor ve insana
yatırım yapıyoruz. İş başvurularının
her birine hassasiyetle yaklaşarak,
her adayı potansiyel çalışan olarak
değerlendiriyoruz. Misyonu insanları
ve değer verdiklerini korumak olan
bir şirkette, İnsana Saygı Ödülü’ne
layık görülmek, şirket değerlerimizin
takdir edildiğini bilmek bizleri daha
da motive ediyor. Tercih edilen işve-
ren markası olma vizyonuyla ilerler-
ken bu ödülü almış olmanın bizim
için anlamı büyük. Başarımızın
arkasında 2 bin Pronet kahramanı
çalışanımız var; Pronet İnsan Kay-
nakları Ekibi olarak bu ödülle gurur
duyuyoruz” dedi. Ödül almaya hak
kazanan şirketler; “aday başvuruları-
nı on gün içinde en hızlı yanıtlama”,
“en çok istihdam yaratma” ve “en
çok başvuru yapılan firma” kriterleri-
ni yerine getirme becerileri üzerinden
değerlendirildi. Adayların İnsan
Kaynakları süreçlerini beğendikleri
firmaları oylamasıyla belirlenen “en
beğenilen firma” ödülleri de “İnsana
Saygı Ödülleri” kapsamında sahiple-
rini buluyor. Ayrıca, içerik, görsellik
ve yaratıcılık kriterleriyle belirlenen
“en iyi tasarımlı iş ilanı” ödülü de
yine adayların oylarıyla seçiliyor.
2016’nın dijital suç trendleri ne olacak?
Global antivirüs yazılım kuruluşu
ESET; dijital güvenlik konusunda
hangi konuların bu yıl ön plana
çıkacağını ortaya koyan “2016
Eğilimleri “Güvenlik Her Yerde”
başlıklı raporunu yayımladı. Rapora
göre;
Nesnelerin interneti gelişecek: İn-
ternet sayesinde birbiriyle bağlantılı
cihaz ve uygulamaların artması,
iş operasyonlarının devamlılığına
geniş ölçüde kolaylaştırıcı etki
yapacak. Ancak bunlar olurken;
güvenlik konusu ve kaygısı firmala-
rın başlıca gündem konularından
biri olacak.
Fidye yazılımları artacak:
Şifre-fidye yazılımları, siber suçlula-
rın ana akım işlerinden biri haline
geldi. Tüm dünyayı etkisi altına
alan Cryptolocker tarzı fidye yazı-
lımları, yeni versiyon ve çeşitleriyle
hem kurumsal hem de bireysel kul-
lanıcılar için artarak tehdit olmayı
sürdürecek.
Mobil saldırılar artarak
sürecek: Siber suç yazılımı hazır-
layanların önemli bir bölümünün
mobile yöneldiği düşünülüyor.
Bilgisayarlara yönelik gelenek-
sel saldırıların tamamı mobile
uyarlanmaya başladı, ayrıca yeni
saldırı türleri de yaratılıyor. İnter-
net bağlantılı olmasına karşın akıllı
telefonların bilgisayar gibi algılan-
maması ve bu nedenle korunma
önlemi alınmaması, saldırıları ve
etkisini arttırıyor.
Windows 10: Microsoft, yeni işle-
tim sisteminde güvenlik konusuna
güçlü yatırım yaptı. Ancak her
halükarda yeni sistem ile birlikte
güvenlik, gizlilik ve şeffaflık konu-
ları tartışılacaktır.
23.
24. 20 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
görmekteyiz. Güvenlik uygulamala-
rında, yazılım ve donanım ürünlerinin
entegrasyonunu sağlamak ve işbirliğini
arttırmak amacı ile Türkiye’de faaliyet
ALL OVER IP Organizasyon’u
gerçekleştirildi
ALL OVER IP güvenlik sektörünü
tek çatı altında topladı. 17 Şubat
2016 tarihinde Grand Cevahir Hotel
Convention Center’da gerçekleştiri-
len organizasyonda Aveka&EATON
, Gtm Teknolji &Supermicro ,
Martin Telekom & Clicknet&Modeo
&securKEY , Pcc & Macroscop
ve Sony Türkiye yer aldı. Organi-
zasyona katılım sağlayan firmalar
birlikte ürettikleri çözümleri stant-
larda sundular. Yapılan sunumlarda
ise firmalar markalara değer katan
şirketlerini anlattılar. Organizasyona
ilişkin görüşlerini aldığımız ALL
OVER IP’ye ev sahipliği yapan PCC
Elektronik Genel Müdürü Cemil
ÖZDEMİR şu ifadelere yer verdi:
Dijital çağın en işlevsel açılımı olan
IP Teknolojisi’nin; IP tabanlı güven-
lik yönetimi ve akıllı görüntü analizi
konularında firmalar arası entegras-
yon ile ne kadar ivme kazandığını
GÜNCEL
SecuriTex 2016 Fuarı kapılarını
ziyaretçilerine açıyor
2.SecuriTex Eurasia Güvelik
Teknolojileri, Yangın Koruma –
Söndürme, Emniyet, İş Güvenliği
ve Sağlığı, Bilişim Teknolojileri
Fuarı 24 Mart 2016’da kapılarını
ziyaretçilerine açıyor. CYF Fu-
arcılığın Congresium Ankara’da
gerçekleştireceği organizasyonda
sektör firmaları son kullanıcıyla
buluşacak. Fuar; sektör bileşen-
lerine yeni proje veya yenileme
çalışmaları için ürün, hizmet ve
alternatifler sunma, sektördeki
gelişmeler ve yeniliklerden haber-
dar olma, sektör içerisinde durum
analizi yapabilme, müşterilerle
yüz yüze buluşma, bayilik verme,
mevcut bayiler ile ilişkileri geliştirme
gibi birçok imkânı sunacak. Fuar 26
Mart 2016’da sona erecek.
gösteren firmalar, katılımı ile All Over
IP Total Securıty Solutıon, İstanbul
organizasyonunda büyük projelere yön
vermeyi hedefliyoruz” dedi.
25.
26. 22 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
h
Hayattaki seçimlerimiz bize aittir ama her şey kontrolümüzde değildir.
Bir şey hariç “düşüncelerimiz”. İnsanlar bize fiziksel olarak zarar
verebilirler. Paramızı ya da eşyalarımızı çalabilirler ama bizim iznimiz
olmadan asla düşüncelerimize sahip olamazlar.
Ne düşündüğümüze sadece biz karar veririz. Düşüncelerimizin
kalitesini yükseltmek için yapacağımız her şey doğal olarak hayatımızın
kalitesini de yükseltir.
İnanmak; bir şeyin nasıl olduğu konusunda emin olmaktır tamamıyla
bakış açımıza göre oluşur. Bazen düşüncelerimizi sorgulamadan ya da
yargılamadan birkaç kez düşündükten sonra onları gerçekmiş gibi kabul
ederiz. Bütün geleceğimiz zihnimizde oluşturduğumuz alışkanlıklara
yani inançlara bağlıdır. Neye yürekten inanırsak hayatımıza çekmeye
başlarız. İnancımızın gerçekle bir ilgisinin olması ya da bir hayal ürünü
olması bu sonucu değiştirmez.
Farklı olayları ve insanları hayatımıza çekmek istiyorsak
düşüncelerimizi değiştirmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz düşünceler
bizi bu gün bulunduğumuz yere getirdi. Yarın daha farklı bir yerde
olmak istiyorsak düşüncelerimizi değiştirmemiz gerekiyor. Düşünceler
bir mıknatısın enerjisi gibi kendisi ile uyuşan durumları ve insanları
bize doğru çeker. Hayatımız düşüncelerimizi takip eder; zihnimizde ne
düşünürsek aniden o yönde ilerlemeye başlarız. Düşüncelerinizi sert bir
şekilde sağa ya da sola çevirirseniz hayatınız ve tecrübeleriniz birden o
yönde gelişmeye başlar. Düşüncelerin doğaüstü bir gücü vardır.
Sorunları ve engelleri değil çözümleri ve fırsatları konuşun. Her evden
çıkışınızda fırsatları arayın ve sadece inanın. Birisi ile tanışmanız bir
anda her şeyi tersine çevirebilir; ne kadar imkânsız gibi görünse de.
Duygularımız düşüncelerimize göre şekilleniyor; sabah kalktığınızda sizi
kıran insanları ya da yaptığınız hataları düşünerek mutlu olamazsınız.
Dünyanın en büyük ve güçlü bilgisayarına sahip olabilirsiniz; ama
içine virüs girerse bilgisayarınız yavaşlamaya, işlemlerde hata vermeye
başlar. Bilgisayar kötü olduğu için değil içine virüs girdiği için. Olumsuz
düşünceler de virüs gibidir; virüslerin yalanlarına inanmaya başlarız.
Özgüven, sizin kendinizi değerlendirmenizdir. Başkalarının sizin
hakkınızda ne düşündüğü ya da hissettiği değil; sizin kendi hakkınızdaki
duygu düşüncelerinizdir. Özgüven; başarısızlığın sebebi ve başarının
anahtarıdır. Sizin kendi hakkınızda ne düşündüğünüz; başkalarının
sizin hakkınızda ne düşündüğünden çok daha önemlidir. Yapılan
araştırmalar her yedi kişiden altısının özgüveninin düşük olduğunu
ortaya koyuyor. Kendi hakkımızda olumsuz düşüncelerin ve inançların
çoğunu bilinçli olarak fark edemeyebiliriz ama bilinçaltındadırlar ve
kendilerini hissettirirler.
Olumsuz düşünmemek dileğimle…
Düşüncelerinizi
sert bir şekilde
sağa ya da sola
çevirirseniz hayatınız
ve tecrübeleriniz
birden o yönde
gelişmeye başlar.
Düşüncelerin
doğaüstü bir gücü
vardır.
HAYATA BAKIŞ
“Düşüncelerinize dikkat edin”
Oğuz GÜLAY
27.
28. 24 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
Ö
nay Grup Yapı Sanayi
A.Ş.’nin Beylikdü-
zü’ndeki Önay Garden
Residence Projesi’nde
Arla Technologies’in
Colife markalı bina otomasyonu,
ısıtma soğutma sistemleri, çevre
güvenlik kamera sistemleri, yan-
gın güvenliği ile entegre olabilen
IP tabanlı sistemleri tercih edildi.
Colife’ın uydu sistemlerle olan en-
tegrasyonu ve sistemin sonradan
genişletilebilir olması en önemli
tercih sebeplerinden biri oldu.
İstanbul’un gelişen semtlerinden
biri olan Beylikdüzü’nde gerçek-
leşen proje bölgenin ayrıcalıklı
özelliklerine sahip ilk projesi.
Kapalı otoparkı, sosyal tesisleri,
16.katındaki yarı olimpik havuzu,
sunduğu asistans hizmetleri,
bahçe balkonu projeyi ayrıcalıklı
kılan özelliklerinden birkaçı. 378
dairelik projenin otomasyon altya-
Daire sahibinin evde olmadığı zamanlarda gelen
ziyaretçilerin son 10 kişiye kadar video kaydı
tutulmaktadır; kullanıcı evine geldiğinde dokunmatik
ekrandan uyarılarak gelen ziyaretçilerin görüntüsünü
görebilmektedir.
KAPAK KONUSU
ARLA MÜHENDİSLİK
Önay Garden’a entegre çözümler
29. Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 25
pısı da projenin ve kullanıcıların
talepleri düşünülerek dizayn
edildi. Projede daire içinde; VRF
klima sistemi ve kalorimetre
ile IP üstünden haberleşen
otomasyon ana modülleri, 7
inch dokunmatik ekran, güvenlik
sisteminde kullanılan manyetik
kontaklar, duman, su basma
sensörleri kullanıldı.
Tek panelden kontrol
sağlanıyor
Arla tarafından binada oluşturul-
muş network ile; bina girişinde
bulunan ve kullanıcıların asis-
tans hizmeti, interkom görüş-
meleri gibi hizmetleri alabildiği
bir PC bulunmaktadır. IP tabanlı
sistemler ile de yangın sistemi,
çevre kamera, faturalandırma
sistemleri ile entegrasyon
sağlanıp bu sistemlerle haberle-
şebilmektedir. Kullanıcılar konut
içinde kullanılan 7inch dokunma-
tik ekrandan yani tek bir panel-
den interkom, ısıtma kontrolü,
güvenlik, residence hizmetleri ve
ev otomasyonu gibi hizmetleri
kontrol edebilmektedir. Böylece
kullanıcıların; otomasyon için
ayrı panel, güvenlik için ayrı bir
keypad, interkom görüşmeleri
için ayrı bir ünite kullanmaları-
na gerek kalmamaktadır. 7 inc
ekranın arka plan görüntüsü ve
zil sesi kullanıcılar tarafından
değiştirilebilmektedir. Sunulan
hizmetler arasında bulunan
IP tabanlı interkom görüşme
sistemi ile kullanıcı; 7inch
dokunmatik ekrandan sesli
görüntülü görüşme yapabilmek-
tedir. Bu görüşmelerde sesli
görüşme çift yönlü, görüntülü
görüşme tek yönlü yapılıp; daire
sahibi resepsiyona gelen kişiyi
görebilmektedir. Daire sahibi-
nin evde olmadığı zamanlarda
gelen ziyaretçilerin son 10 kişiye
kadar video kaydı da tutulmak-
tadır; kullanıcı evine geldiğinde
dokunmatik ekrandan uyarılarak
gelen ziyaretçilerin görüntüsünü
görebilmektedir. İstenmeyen bir
misafir geldiğinde daire sahibi
resepsiyona red mesajı göndere-
rek evde yok izlenimi verebilir ve
istenmeyen misafiri kabul etme-
yebilir. Ayrıca IP kameralardan
gelen; bina güvenlik ve sosyal
tesislere konulmuş kamera
görüntülerini evdeki dokunma-
tik panel ekranından görebilir;
seyredebilirsiniz.
Site yönetimi hizmetleri
Projede bina girişinde resepsi-
yonda bulunan PC ile interkom,
alarm bildirim hizmetleri, resi-
dence hizmetleri, site yönetimi
hizmetleri karşılanmaktadır.
Daire içinde projelendirilen
güvenlik sistemi ile yangına,
su basmasına ve hırsıza karşı
evin güvenliği sağlanmaktadır.
Yangın alarmı sırasında resepsi-
yon bilgisayarına yangın alarmı
bilgisi ve alarmın hangi daireye
ait olduğu bilgisi düşer; akıllı ev
sistemine entegre olan genel
yangın sistemine daire alarmı
bilgisi ulaşır ve yangın sırasında
öngörülmüş yangın senaryoları
devreye girer. Alarm durumun-
da ayrıca daire sahibinin mobil
telefonuna SMS ile yangın alarm
bilgisi ulaşır. Islak hacimlerde
konumlandırılan su basması
dedektörü su basması algıladı-
ğında sistem alarm durumuna
geçer ve su vanasını kapatıp su
basmasını engeller; resepsiyon
bilgisayarına alarm durumunu ve
hangi dairede olduğunu bildirir,
daire sahibinin mobil telefonuna
SMS ile alarm bilgisi verir. Hırsız
alarmı için pencere ve çelik kapı-
ya manyetik kontak uygulaması
düşünülmüştür. Hırsız alarmı
devreye girdiğinde resepsiyon
bilgisayarına hırsız alarm bilgisi
ve alarmın hangi daireden gel-
diği bilgisi düşer, böylece site
güvenliği müdahale edebilir.
Aynı anda daire sahibinin mobil
telefonuna SMS ile alarm bilgisi
verir.
Evinizi uzaktan da
yönetebilirsiniz
Daire içi Isıtma soğutma kontrol-
leri klima sistemleri ile yapıl-
maktadır. Ortak çalışma sonucu
iki sistem arasında sağlanan
yazılım entegrasyonu ile ısıtma
sistemlerinin kontrolü için ekstra
termostada gerek duyulmadan
7 inch dokunmatik ekrandan
ısıtma kontrolleri yapılabilmekte;
dereceler ekran üstünden girile-
bilmektedir. Ayrıca Arla otomas-
Yangın alarmı
sırasında resepsiyon
bilgisayarına yangın
alarmı bilgisi ve
alarmın hangi
daireye ait olduğu
bilgisi düşer; akıllı
ev sistemine entegre
olan genel yangın
sistemine daire alarmı
bilgisi ulaşır ve yangın
sırasında öngörülmüş
yangın senaryoları
devreye girer.
30. 26 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
yon ürünleri ile ısıtma sistemi
dışarıdan telefon ile de kontrol
edilebilmektedir. Kullanıcı evine
gelmeden önce cep telefonu ile
ısıtma sistemini açabilmektedir.
Otomasyon sistemi kontrolünde
1 adet priz kontrolü bulunmakta-
dır; kullanıcı prize bağlı bulunan
elektrikli cihazını zaman senar-
yoları ile veya dışarıdan telefon-
la kontrol edebilmektedir. Bu
fonksiyon ile kullanıcı dışarıday-
ken fırını çalıştırabilir veya kahve
suyunu ısıtabilir (Prize takılı
hangi elektrikli cihaz varsa onu
çalıştırabilir). Sistemde bulunan
elektrik kesme fonksiyonu ile
kullanıcı evden çıkarken güle
güle senaryosunu çalıştırdığında
dairenin tüm elektriğini kesebil-
mektedir. Daire sahibi dışarıday-
ken prizde ütü fişini unuttuğunu
düşündüğünde telefonundan
SMS yollayarak dairesinin
elektriğini kesebilmektedir.
Aydınlatma otomasyonunda
power line (Evin mevcut elektrik
hattının kullanılması) sistem
tercih edildiğinden kullanıcıya
opsiyonel olarak bırakılmıştır.
İstendiği taktirde sonradan ek
bir tadilat gerekmeden istedi-
ği kadar noktanın aydınlatma
otomasyonu da sisteme entegre
edilebilmektedir. Resepsiyon
hizmetleri projenin daire sahibi-
ne sunduğu; hayatı kolaylaştıran
hizmetlerden biridir. Daire sahibi
7’’ dokunmatik ekrandan taksi
çağırma, kuru temizleme talebi,
daire temizlik talebi, market
alışverişi, teknik servis talebi,
kapıcı, çöp toplama gibi talepleri
tuşlayarak resepsiyondan talep
edebilmektedir. Gönderilen talep
resepsiyondaki bilgisayara yazılı
olarak düşer ve resepsiyon ilgili
hizmeti daire sahibine ulaştıra-
bilmektedir. Site yönetimi ayrıca
resepsiyon PC’ sinden yazılı
olarak aidat bilgilerini, duyuruları,
bilgilendirme mesajlarını daire
ekranlarına yazılı olarak duyura-
bilmektedir. Bu yöntem ile toplu
konut projelerinde yönetim ile
sorunsuz iletişim sağlanmaktadır.
Tüm bu özelliklerden sonra
projenin kullanıcılarına sunduğu
avantajlardan biri de; daire sa-
hibi evden çıkarken çıkış senar-
yosu ile evin su vanasını kapatır,
elektriğini keser, alarm kurar ve
aynı anda asansörü kullanıcının
bulunduğu kata çıkarır. Dışarı-
dan telefonla kontrol özelliği ile
de kullanıcı dışarıdan alarmını
kurabilir, evin elektriğini kesebi-
lir, ısıtma soğutma sistemlerini
kontrol edebilir.
KAPAK KONUSU
Hırsız alarmı
devreye girdiğinde
resepsiyon
bilgisayarına hırsız
alarm bilgisi ve
alarmın hangi
daireden geldiği
bilgisi düşer;
böylece site
güvenliği müdahale
edebilir. Aynı anda
daire sahibinin
mobil telefonuna
SMS ile alarm bilgisi
verir.
31.
32. 28 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
P
olat Tower:
100,000m2
’lik toplam
kat alanına sahip 152,5
metre yüksekliğindeki
Polat Tower, Türkiye’nin
en lüks konut yapılarından biridir.
Kulede 406 daire, 21 mağaza, bir
spor merkezi, yüzme havuzu, üç
sinema ve Türkiye’nin en yüksek
helikopter pisti bulunmaktadır.
İdeal konfor koşulları sağlamak
için 71m² veya 81m² alana sahip
dairelerin her birinde temiz hava
ünitesi, fanlı ısıtıcı üniteleri, mini
17 Temmuz 2012 tarihinde, Türkiye’nin en büyük konut
yapılarından birinin HVAC sisteminde potansiyel olarak
hayati tehlike oluşturan bir yangın meydana geldi. Entegre
ve interaktif Bina Sistemleri sayesinde, binada bulunan
1500’den fazla kişi çok kısa bir süre içerisinde tahliye edildi.
KAPAK KONUSU
HONEYWELL
Yaşam boyu çözüm ortağınız!
soğutucu ve atık hava gazı atım
fanı mevcuttur. LONWORKS®
teknolojisine sahip Honeywell
otomasyon sistemleri tüm HVAC
ve aydınlatma sistemlerini kontrol
etmektedir. 17 Temmuz 2012
tarihinde, Türkiye’nin en büyük
konut yapılarından birinin HVAC
sisteminde potansiyel olarak
hayati tehlike oluşturan bir yan-
gın meydana geldi. Entegre ve
interaktif Honeywell Bina Sistem-
leri sayesinde; binada bulunan
1500’den fazla kişi güvenli bir şe-
kilde ve yaralanma olmadan çok
kısa bir süre içerisinde tahliye
edildi. Yanan kaplama ve izolas-
yon malzemesi binadan düşmeye
başladığı için bina sakinleri ve
çevredeki insanlar panik dolu
anlar yaşadı.
Çözüm: Yangın, binanın klima üni-
tesinde bir kıvılcımın alev alma-
sıyla meydana geldi. Honeywell’in
EBI sistemi yangın departmanına
derhal alarm göndererek yangın
söndürme ve tahliye moduna
geçti. Yangın departmanı ekip-
33. Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 29
leri alarmın ardından 3 dakika
içerisinde olay mahalline ulaştı
ve yalnızca 40 dakika içerisinde
yangını söndürdü. Bu olayda,
yangın sistemi yangını başladığı
anda tespit etmiş ve entegre acil
durum duyuru sistemini (PA/VA)
etkinleştirmiştir. Sensörler yangı-
nın başladığı katı tespit etmiş ve
yangının konumuna bağlı olarak
farklı noktalarda farklı duyurular
yapmıştır. Ardından sistem, bina
içerisinde yangının çevresindeki
alana hava üflemeyi durdurmuş
ve dumanla dolmaya başlayan
odalardaki dumanı dışarı çıkaran
ters vakum etkisi işlevini başlat-
mıştır. Diğer yandan, havalandır-
ma sistemi, yangın olan bölgeye
oksijen beslemesi yapılmasını
engellemek amacıyla durdurul-
muş ve binadaki doğal gaz akışı
engellenmiştir. Eş zamanlı olarak,
havalandırma sistemi önceden
belirlenmiş yangın merdivenlerinin
yer aldığı alanlara ekstra hava
üflemeye başlamış ve bu nokta-
larda duman girişini engellemek
amacıyla yüksek basınç alanları
oluşturulmuştur. Acil çıkış aydın-
latması da etkinleştirilmiştir.
Menkes 25 York Street Kulesi
2005 ilkbaharında, Toronto ticari
bina piyasası, bölgedeki önemli
birçok şirketin taşınma seçenek-
lerini değerlendirmesi nedeniyle
son derece hareketliydi. Finansal
hizmetler ve teknolojideki büyü-
melerle oluşan güçlü ve gelişen
is ortamı sayesinde birçok yerel
şirket; hızla mevcut ofis binalarına
sığmaz hale gelmişti. Bu potansi-
yel kiracıların çeşitli gereksinim-
lerini karşılamak amacıyla, çok
sayıda müteahhit, yeni tesisler
inşa etmek için yer arayışına girdi.
Çözüm: 70.000 metrekareyi aşan
bir alana sahip kulenin yönetimini
sağlayan her bir sistem, kiracılara
değer ve konfor sunan bilgilerin
sensörler ve aygıtlar arasında
paylaşılmasına olanak tanıyan,
işletme geneline yayılmış bir
çözümün parçası oldu. Tesis ge-
nelinde aşağıdakiler dahil olmak
üzere, tüm sistemler arasında
50’nin üzerinde entegrasyon
unsuru vardır:
Bina otomasyonu / HVAC
Aydınlatma kontrolü
Enerji ölçümü
Erişim kontrolü
Dijital video izleme
Asansör kontrolü
Otopark kontrolü
Can güvenliği / yangın alarmı
Özünde, tüm sistem bir ber optik
Ethernet ağı üzerinden çalışmak-
ta ve temel bina teknolojilerini
entegre ederek işletme maliyetle-
rini düşürmeye yarayan bir tesis
yönetim platformu olan Honeywell
Enterprise Buildings Integrator
(EBI) aracılığıyla kontrol edilmek-
tedir. Tesis yöneticileri, EBI’ye
tüm bina sistemlerinin kontrolünü
parmak uçlarına kadar getiren,
sistem operasyonlarını tek bir yer-
den yönetmelerine ve izlemelerine
olanak tanıyan bir merkezi grak
arayüz ile erişim sağlamaktadır.
Bina için tasarlanan düzeyde bir
sistem entegrasyonunun mümkün
olmadığını düşünen bazı kişiler
olduysa da, projenin sonuna
ulaşıldığında herkes sonuçlar-
dan son derece memnundu. 25
York Street’in Genel Müdürü Roy
Budgell söyle diyor: “Honeywell
sistem entegrasyonunun kapsa-
mını ilk incelediğimde, bu kadar
karmaşık bir sistemi binamıza
uygulamada büyük sorunlar
yaşayacağımızı düşünmüştüm.
Ne mutlu ki Honeywell sistemi ta-
mamen entegre oldu ve sorunsuz
çalışıyor.”
Yangın, binanın klima ünitesinde
bir kıvılcımın alev almasıyla meydana geldi.
Honeywell’in EBI sistemi yangın departmanına
derhal alarm göndererek yangın söndürme
ve tahliye moduna geçti. Yangın departmanı
ekipleri alarmın ardından 3 dakika içerisinde olay
mahalline ulaştı.
34. 30 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
KAPAK KONUSU
E
ğer sizlerde çok katlı
ve çok daireli site,
rezidans tipinde bir
yerleşimde yaşıyor-
sanız, yönetimin en
sık tartışılan konuları arasında
olan ortak giderlerin paylaşımı,
aynı apartmandaki bir sakinin
ısınır iken, bir diğerinin üşüme
problemi, iki kişinin yaşadığı bir
dairenin nasıl olurda beş kişinin
yaşadığı bir aileden daha fazla
su kullandığı gibi konulara aşi-
nasınızdır. Bahsetmiş olduğum
konular, toplu yaşamanın bizlere
ilettiği yeni sosyal sorunlardır.
Bu sorunların çözümü ise adalet-
li ve düzenli yönetim anlayışı ile
çözülebilir.
Çok daireli bina ve rezidanslar-
da, sayıları yüzleri bulan elektrik,
su ve kalorimetrelerin ay sonun-
da doğru bir şekilde okunması
ve faturalandırılması zor bir
iştir. Bu işin efektif ve ucuz bir
yol ile yapılması gerekmektedir.
Bunun içinde profesyonel bir
ekipten destek alınmalıdır. Site
güvenliğinizi nasıl uzman bir ekip
ile anlaşarak çözüyor iseniz;
binanızda bulunan elektrik, sıcak
su, soğuk su, ortak kullanım
alanları, asansörler vb. nokta-
ların giderlerinin günlük düzenli
olarak ölçülmesi gerekmektedir.
Bunun için yönetimin onlarca
para vererek server, yazılım, sca-
da sistemi gibi çözümlere para
yatırmaları anlamsız ve oldukça
da masraflıdır. Yöneticilerin asıl
işleri saha işlerini yapmak değil;
bu tip sistemler kurarak sistem-
den gelen veriler doğrultusunda
işleri yönetmektir. Binalardaki
sayaç ve tüketim noktalarını izle-
mek için yöneticilerin yapmaları
gerekenleri şu şekilde özetleye-
biliriz;
Elektrik sayaçları geçen
senelerde çıkan bir kanun ile
elektrik dağıtım şirketine devir
edilmiştir. Bu sayaçlara takı-
lacak okuma aparatları yasal
değildir fakat elektrik verilme-
den önce ilgili elektrik dağıtımı
şirkete başvurarak haberleşmeli
sayaç alındığını “RS485 Uzaktan
okumaya uygun” bu sayaçların
binada oluşabilecek yüksek
tüketim, yangın vb. tehlikeleri
anında tespit için kullanılacağını
belirtilerek ilgili izinler alınabilir.
Böylece uzaktan izleme sistemi
sayaçların ne kadar tüketim de
bulunduğunu, yük durumları gibi
bilgileri düzenli olarak okuyabilir;
elektrikten kaynaklı yangın vb.
durumların anında tespit edilme-
sine yardımcı olabilir.
Su da ise çoğu bina da tek
ana sayaç olup; kimi binada
kişi sayısına, kiminde ise gölge
sayaçlar ile paylaştırma yapıl-
maktadır. Asıl ve adaletli olan
her bir daire için gölge sayaç
uygulamasıdır. Böylece her gün
yıkanan 2 kişilik aile ile haftada
bir 3 çocuğu yıkanan dairelerin
arasında kişi sayısına bağlı ya-
şanan komşu kavgası da sona
erecektir. Bu iş için seçilecek
sayaçlarında “M-BUS uzaktan
okumaya uygun” sayaçlar olarak
seçilmesi gerekmektedir.
Bir diğer konu ise ortak
kullanım alanlarıdır. Sitenizde
dış aydınlatma, bahçe sulama
ve asansörler gibi noktalar bu-
lunmaktadır. Bu noktalar daire
sakinlerine eşit ve adilane bir
şekilde bölüştürülmesi gerek-
mektedir. Bu iş yapılırken daire
sakinlerinin de toplam tüketim-
leri şeffaf bir şekilde izleyebil-
mesi gerekmektedir.
Asay web tabanlı yazılım ile site
ve rezidans yöneticilerine ucuz
ve kullanışlı okuma servisleri
Tamer TATLICI
ASAY ENERJI
Akıllı binalar ve akıllı yönetim
Uzaktan izleme sistemi; sayaçların ne kadar tüketim de
bulunduğunu, yük durumları gibi bilgileri düzenli olarak
okuyabilir; elektrikten kaynaklı yangın vb. durumların
anında tespit edilmesine yardımcı olabilir.
35. Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 31
sunuyor. Sayaçlarınız uzaktan
okumaya uygun ise sayaçlara
bağlanan özel modemler ile
tüketim ve endeks bilgileri
webdeki yazılıma iletiliyor;
yöneticiler ve daire sahipleri
ise tüketimleri, endeks bilgileri
bu sistem üzerinden alarak
belirlenen birim fiyat ile çarpa-
rak sakinlere borç bildirimlerini
iletebiliyor. Bu bilgiler sürekli
olarak sistemde tutulduğundan
geçmiş tüketimler konusundaki
anlaşmazlıklarda sona erer. Bu
tip bir servis için daire başına
uzaktan okuma servis faturası
kesilir. Servis sözleşmesi de-
vam ettiği sürece internet olan
her ortamdan tüketimleri izlemek
mümkündür. Sayaçlar dakikada
bir okunarak binanızda olası
elektrik sorunları ile su basması
gibi tatsız durumlar önceden
tespit edilir, ilgili personele SMS
ve mail ile bilgilendirme yapılır.
Yöneticiler ay sonunda her bir
dairede bulunan tüm sayaçların
tüketim giderlerini dakikalar için-
de hesaplayarak, dairelerin gider
bildirimlerini mail ve çıktı olarak
daire sahiplerine iletebiliyorlar.
Kat sakinleri de tüketimlerini
internete ulaşan cihazlarından
takip edebilirler.
Sayaçlar dakikada bir okunarak binanızda
olası elektrik sorunları ile su basması gibi tatsız
durumlar önceden tespit edilir, ilgili personele
SMS ve mail ile bilgilendirme yapılır.
36. 32 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
FOKUS
S
on dönemlerde bilgi
teknolojisi ile biçim-
lenen toplum yapısı
içinde, kamu örgütle-
rinin başarısı giderek
öngörülü olabilmelerine, değişen
koşullara uyum sağlanması için
iç ve dış üst bilgi kaynaklarından
nasıl verimli biçimde yararlandıkla-
rına dayanır hale gelmektedir (Ant-
tiroiko, 2002). Bu durum; stratejik
bilgi yönetiminin önemine işaret
etmektedir. Devletin zor kullanma
tekelini ellerinde bulunduran kol-
luk kuvvetleri de bilgi teknolojileri-
nin sağladığı gelişmelerden yarar-
lanmakta, bilgi yönetimine ihtiyaç
duymaktadırlar. Türkiye’de, cadde
ve sokakların güvenlik amacıyla
kameralarla gözetlenmesi yaygın-
laştı. Kolluk kuvvetlerinin genel
olarak, toplumsal güvenliği sağla-
mak amacıyla suçların önlenmesi,
işlenen suçların aydınlatılması gibi
temel görevleri bulunmaktadır.
Kameralı gözetleme sistemleri
de bu bağlamda, değişik ülkelerde
güvenlik kuvvetleri tarafından suç
işlenmesini azaltma, işlenen suçların
aydınlatılmasını artırma ve halka
güven verme amaçlarına yönelik
olarak kullanılmaktadır. Bu çalışma-
da, Birleşik Krallık’ta CCTV (Closed
Circiut Television-Kapalı Devre Tele-
vizyon) sistemleri adı altında özellikle
1990’lı yıllarda yaygınlaşma süreci
yaşayan, Türkiye’de ise MOBESE
adı altında son yıllarda görünürlüğü
artış gösteren kamusal alanların
Selim ÇAPAR / AREM Başkanı
T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ARAŞTIRMA VE ETÜTLER MERKEZİ
Kameralı gözetlemede toplum
destekli yaklaşım
Kameralı gözetleme sistemleri değişik ülkelerde güvenlik
kuvvetleri tarafından suç işlenmesini azaltma, işlenen suçların
aydınlatılmasını artırma ve halka güven verme amaçlarına
yönelik olarak kullanılmaktadır.
37. Selim ÇAPAR
Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 33
kameralarla gözetlenmesi uygula-
maları toplum destekli yaklaşım
bağlamında karşılaştırmalı olarak
ele alınacaktır.
Kamusal alanların kamera ile
gözetlenmesi
Kapalı devre televizyon (CCTV), bir
alanın güvenlik ya da öteki amaç-
larla görüntülü olarak izlemek için
kullanılan özel bir video sistemidir.
Kameralı gözetleme sistemleri
çoğunlukla kameralar, bir kayıt
sistemi ve bir kontrol merkezinden
oluşur. Kameralı gözetlemenin
öncülüğü, Amerikalılar tarafından
Vietnam Savaşı’nda yapıldı ve
1960’ların sonlarında ve 1970’le-
rin başlarında polisin kullanımına
açıldı (Manwaring-White, 1983:
90). ABD’de birçok polis teşkilatı
şehirlerin cadde, sokak ve meydan-
larını gözetlemek için 24 saatlik
izleme sistemleri kurdular. Kameralı
gözetleme sistemleri, 1960’lar-
da güvenlik sistemleri pazarıyla
tanışmasına rağmen, 1970’lerin
sonlarına kadar yaygın kullanım için
ekonomik olmadıkları ifade edilebilir
(Geleri, 1996: 24). Buna karşılık;
kameralı gözetleme sistemleri,
yirminci yüzyılın son 20 yıllık zaman
diliminde ve sonrasında gelişen
teknolojiden hızlı bir şekilde yarar-
lanmayı başardı. Böylece bilgisayar
ve diğer sistem geliştirici ürünlerle
kolayca entegrasyonu gerçek-
leşti. Öte yandan, savaş sonrası
dönemde sanayileşmiş ülkelerin
çoğu kaydedilen suç rakamlarında
ciddi artışlara sahne oldu (Reiner,
1992: 146). İngiltere’de kayıtlı
suç sayısı 1992 yılında en yüksek
noktaya ulaştı. Suç ve suçun
önlenmesi yükselen bir gündem
maddesi oldu. Buna karşı İçişleri
Bakanlığı suçu önlemek için ‘çok
kurumlu bir yaklaşımı’ teşvike
yöneldi (Home Office, 1993). Bu
gelişmeler karşısında 1990’larda
kameralı gözetleme, bir suçu önle-
me yöntemi olarak şehir merkezle-
rinde ciddi bir görünürlük sağladı.
Halka açık caddelerde kameralı
gözetleme sistemleri kurulmasının
temel amaçları olarak;
Suç işlenmesinin önlemesi,
İşlenmiş suçların aydınlatılma-
larının sağlanması
Halkın kendisini güvende
hissetme duygusunun artırılması
sayılabilir.
Kameralı gözetleme sistemi ku-
rulmasının temel amacı; caydırı-
cılık yönüyle suç ve düzensizliğin
önlenmesidir. Ayrıca bu sistemler
sağladıkları gözetim kabiliyeti ve
fırsatı ile suçların aydınlatılmasına
da yardımcı olur.
Kameralı gözetlemenin Birleşik
Krallık’taki gelişimi
Birleşik Krallık’ta 20. yüzyılın
sonlarına doğru kapalı devre tele-
vizyon kameraları (CCTV) toplum
yaşamının sık rastlanan bir özelliği
konumuna gelmekteydi. Bu kame-
ralar şehir merkezleri, otoparklar
ve alışveriş merkezleri gibi halkın
kullanımına açık alanlar yanında
bankalar, diğer finans kuruluşları
ve mağazalar gibi özel alanlarda
da sıkça kullanılır durumdaydı.
Hatta su, gaz, elektrik, telefon
olarak sayılan olmazsa olmaz 4
temel hizmetin yanına 5. sırada
kameraların gelmesi gerektiği bile
düşünülmeye başlandı. Kısaca-
sı; Birleşik Krallık’ta caddelere
kamera yerleştirilmesini, 20. yüz-
yılın suçu önleme girişimi olarak
görmek mümkündür. Kameralı
gözetleme sistemleri kullanımı-
nın Birleşik Krallık’ta bu şekilde
büyümesinin altında yatan temel
sebep hükümet desteği idi. 1994
ile 1997 yılları arasında İçişleri
Bakanlığının sağladığı 37 milyon
Sterlin ile 580 civarında proje-
ye destek verildi (Home Office,
2007: 7). Yarışmacı bir proje tek-
lifi yöntemiyle mahalli kaynakları
da harekete geçiren proje çağrısı
vasıtasıyla bu kaynak kullandırıldı.
Merkezi hükümetin mali destekleri
mahalli idareler ve özel sektör
katkıları başta olmak üzere diğer
katkılarla daha da arttırılmış oldu.
Çünkü hükümet ‘çok kurumlu’ bir
yaklaşımı destekliyordu. Bundan
dolayı, bu ülkede CCTV için, tek
bir kurumun sorumluluğu ve tek
bir kurumun hesap verebilirliği hiç-
Kameralı gözetleme sistemi kurulmasının
temel amacı; caydırıcılık yönüyle suç ve
düzensizliğin önlenmesidir. Ayrıca bu sistemler
sağladıkları gözetim kabiliyeti ve fırsatı ile
suçların aydınlatılmasına da yardımcı olur.
38. 34 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
bir zaman söz konusu olmamıştır
(Home Office, 2007: 48). 1999-
2002 zaman dilimi için ayrılan
kaynak 170 milyon Sterlin olarak
açıklandı. Bu kaynaktan yararla-
nan proje sayısı ise 680’i geçti
(Home Office, 2007: 7).
Exeter kent merkezi kameralı
gözetleme projesi
Exeter kent merkezinin cazibesini
kaybetmeye başlaması, halkın
kendini güvende hissetmeme en-
dişesi yaşaması ve suç oranlarının
artması üzerine kent merkezinin
azalan cazibesini artırmak ve
güvenlik algısını güçlendirmek
amacıyla arayışların başladığı
anlaşılmaktadır. Bu amaçlar doğ-
rultusunda kamu ve özel sektör
kuruluşları arasında bir işbirliği
oluşturulduğu dikkati çekmektedir.
Exeter Şehir Merkezinin kamera-
larla gözetlenmesi amacıyla 1996
yılı Mart ayında Şehir Merkezi Or-
taklığı (partnership) polis teşkila-
tının desteği ile proje teklifini İçiş-
leri bakanlığına sundular. Ortaklık
Kent Merkezi Konsorsiyumu (özel
sektör), Kent Meclisi, Bölge Mecli-
si ve Kent Merkezi Müdürlüğü’nün
ana finansörlerinden (özel sektör)
oluşuyordu. Kural olarak ortaklığın
başkanlığı dönüşümlü olarak özel
sektör ve kamu sektörü arasında
değişiyordu. Proje teklifi esnasın-
da Kent Merkezi Konsorsiyumu
başkanlığı yürütüyordu. Proje tekli-
fi başarılı oldu ve İçişleri Bakanlığı
proje sabit maliyetinin % 50’lik
kısmını (40.000 Sterlin) sağladı.
Özel sektörün katkısı 20.000 Ster-
lin olurken, Exeter Kent Meclisi
ve Devon Bölge (County) Meclisi
kalan sabit maliyetle birlikte
sistemin işletme masraflarını üst-
lendiler. 1997 yılında Exeter Şehir
merkezindeki High Caddesine dört
kamera yerleştirildi.
‘Kontrol Merkezi’, Bölge Meclisine
ait bir binada oluştu; gözetleme
işini yapan sivil personeli ve gün-
lük işleyişten sorumlu müdürü Böl-
ge Meclisi sağladı. Ancak projenin
genel sorumluluğunu Kent Meclisi
üstlendi. Ortaklık bünyesindeki
birimlerin bilgilendirilmesi ve koor-
dinasyon için birim temsilcilerinin
katıldığı düzenli çalışma grubu
toplantıları gerçekleştirildi. Kontrol
Merkezinin, Polis Haber Merkezi
ile doğrudan iletişimini sağlayacak
kanallar kuruldu. Ayrıca, 1998
Suç ve Düzensizlik Yasası suçun
kontrolü amacıyla farklı birimlerin
işbirliği içinde ortaklık biçiminde
çalışmalarını öngörmekteydi. Bu
bağlamda Exeter’de ‘Toplumsal
Güvenlik Stratejisi’ oluşturuldu
(ECSS, 1999). Bu strateji toplum
destekli güvenlik anlayışı çerçe-
vesinde kameralı gözetlemeyi de
içeren değişik güvenlik uygula-
malarını kapsıyordu. Daha sonra
1999 yılında kameralar hakkında
proje teklifleri Exeter Toplumsal
Güvenlik Ortaklığınca (Exeter Şehir
Konseyi, Devon ve Cornwall Polis
Teşkilatı, Devon Bölge Konseyi,
Kuzey&Doğu Devon Sağlık Otori-
tesi, Exeter İşadamları Forumu ve
Devon Gözaltı Servisi) sunuldu. Bu
işbirliği de, 1998 yasasının sonu-
cuydu. Aynı zamanda bu yapılan-
mayı, ‘ortaklaşa yönetim’ anlayışı
içinde bir ‘yönetişim (governance)’
uygulaması olarak değerlendirmek
mümkündür.
Türkiye’de MOBESE
Uygulaması
Türkiye’de kameralı gözetle-
me sistemlerinin gelişmesinde
kendiliğinden başlayan bir yaygın-
laşma sürecine Emniyet Genel
Müdürlüğü’nün müdahil olduğu; sis-
temler ve standartlar oluşturulduğu
görülmektedir. 2007 yılından bu
yana İçişleri Bakanlığı’nın desteği
kendini göstermektedir. Bu alanda
çok kurumlu bir yaklaşım olmama-
sına karşın; il özel idare kaynakla-
rından finansal destek sağlanması
yoluna gidilmektedir. Ancak finan-
sal destek sonrasında sistemlerin
işleyişinde özel idarelerin yeri
bulunmamaktadır. Bu durumda il
genel meclislerinde ‘MOBESE va-
sıtası ile kesilen para cezalarından
pay istenmesi’, konusunda talepler
ifade edilebilmektedir. Türkiye’de
kameralı gözetleme sistemlerinin
kamuya açık yerlerde kullanımında,
topluma güven verici bir yapılanma
ve denetim mekanizması oluşturul-
ması gereklidir. Bu doğrultuda, ka-
meralı gözetleme konusu, İngiltere
örneğine benzer biçimde, yalnızca
polis tarafından yürütülen bir iş
olarak düşünülmemelidir. Aslında,
Türkiye’de de, ‘suçla ya da terörle
mücadele yalnızca polisiye bir iş
değildir,’ anlayışı önem kazanmak-
tadır. O halde, toplumsal bir işbirliği
yaklaşımı ortaya koymak bakımın-
dan öncelikle ilgili kamusal ve sivil
kurumlar arasında sağlanacak eş-
güdüm ile projelerin uygulanmasına
geniş tabanlı bir destek sağlanma-
lıdır. Bu bağlamda, mülki idarenin
eşgüdümünde bir yönetişim modeli
geliştirilmesi düşünülmelidir.
Türkiye'de
kameralı gözetleme
sistemlerinin
gelişmesinde
kendiliğinden başlayan
bir yaygınlaşma
sürecine Emniyet
Genel Müdürlüğü'nün
müdahil olduğu;
sistemler ve standartlar
oluşturulduğu
görülmektedir.
FOKUS
39.
40. 36 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
FOKUS
E
kin Technology 1998
yılından beri bireylerin
güvenliğine ve memnu-
niyetine önem veriyor;
bu doğrultuda akıllı tra-
fik çözümleri ve tam entegre şe-
hir güvenliği alanlarında faaliyet
gösteriyor. Öncelikli olarak “akıl”
ve “şehir” kelimelerini tanımla-
mak gerekiyor. Akıllı olabilmek
için; insanda da olduğu gibi tüm
bilgilerin beyinde toplanıp; bu
bilgiler sayesinde anlık kararlar
verebilecek ve geleceği yönlen-
direbilecek özelliğe sahip olmak
gerekiyor. Bir şehrin akıllı ola-
bilmesi için de şehirde yaşayan
insanların hayatını kolaylaştıran,
can ve mal güvenliğini sağlayarak
huzur veren, geleceğini korumak
için kaynak kullanımını optimize
eden ve çevreye verilen zararları
en aza indiren sistemler olma-
lı. Günümüzde şehir hayatının
hızı ve artan nüfusu, hepimizi
yoğun trafikle baş başa bırakıyor.
Şehir insanı bir yere ulaşmak
için değişen taşıma vasıtaları
kullanarak zamanının çoğunu
trafikte harcıyor. Üstelik trafik
akışı güvenlik açısından da büyük
önem taşıyor. Trafik ihlallerinin
azalmasına paralel olarak kaza
oranlarında da düşüş görülüyor.
Ancak trafik akışının düzenli ve
güvenli olduğu, zamanların ve
her şeyden önemlisi hayatla-
rın kaybolmadığı şehirler akıllı
olabilirler. Bu vizyonla; ölüm ve
yaralanmaların en önemli sebebi
olan trafik kazalarının azaltılması
akıllı şehirlerin ilk şartı; dolayısıy-
la da akıllı trafik sistemleri akıllı
şehirlerin olmazsa olması olarak
değerlendiriliyor.
Akif EKİN / Yönetim Kurulu Başkanı
EKİN TECHNOLOGY
Akıllı trafik çözümleriyle
güvenli şehirler
Ancak trafik akışının düzenli ve güvenli olduğu;
zamanların ve her şeyden önemlisi hayatların
kaybolmadığı şehirler akıllı olabilirler. Bu vizyonla;
ölüm ve yaralanmaların en önemli sebebi olan trafik
kazalarının azaltılması akıllı şehirlerin ilk şartıdır.
41. Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 37
Ekin Teknoloji tam entegre şehir
güvenliği alanlarında Safe City sis-
temleri ile video yönetim sistemi,
video içerik analizi, yüz tanıma
sistemi ve akıllı trafik sistemle-
ri geliştiriyor. Ekin Safe Traffic
çözümleri ile hız tespit sistemin-
den kırmızı ışık ihlal sistemine
kadar onlarca teknoloji entegre
bir yapıda sunuluyor. Bu sistemler
sayesinde trafik ihlalleri ve dolaylı
olarak kazaların da azalması he-
defleniyor. Ekin Teknoloji 2005
yılında İstanbul’da uygulanan
Türkiye’nin ilk MOBESE projesin-
de güvenlik sistemleri yanında
plaka tanıma sistemleriyle yer
aldı. Bu tarihten itibaren günümü-
ze 40 ilde Kent Güvenliği ve Trafik
Yönetimi üzerine projeleri hayata
geçirdi. Halen devam eden proje-
leri içinde Dinamik Trafik Yönetimi
ve Akıllı Trafik Yönetim Sistem
Projeleri öne çıkıyor. 2011 yılında
Ankara’da kullanılmaya başlanı-
lan ihlal denetleme sistemleri ile
ihlal oranlarında yaklaşık yüzde
50 oranında düşüş yaşandı. Aynı
kapsamda devam eden yurtdışı
projeleri de mevcut.
Akıllı şehir sistemleri
Ekin Technology tarafından
geliştirilen Kritik Bölge Güvenlik
Kontrol Çözümleri; kritik bölgeye
göre özel olarak tasarlanabilme
özelliğiyle esnek, her seviyede
gerekli güvenlik düzeyini sağla-
yabilecek şekilde yetkindir. Ekin
Technology, bu çok yönlü güvenlik
altyapısı ile; karmaşık sistem-
lerle birlikte çalışabilen, yüksek
kaliteli, nitelikli mühendislik
sağlayan, gelişmiş ve tüm hava
koşullarına dayanıklı çözümler
ortaya koyuyor. Bu çözümler şu
başlıklar dahilinde sunulmaktadır:
Video Yönetim Sistemi, Video İçe-
rik Analizi, Yüz Tanıma Sistemi,
Akıllı Trafik Sistemleri. Ekin yüz
yanıma sistemi, diğer biyometrik
sistemlere kıyasla fiziksel temas
gerektirmeyen uygulama şekli
ile kişilere stres veya rahatsızlık
yaşatmaz. Biyometri teknolojisini
kullanarak kişilerin yüz tanım-
lamasını yapar. Hızlı, doğru ve
güvenilir eşleştirme yeteneği,
Ekin yüz tanıma sisteminin temel
özelliklerindendir. Sistem; özell-
likle gözlem ve güvenliğin önemli
olduğu sınır kapıları, havalimanla-
rı, toplu taşıma merkezleri, stad-
yumlar ve alışveriş merkezleri gibi
insan sirkülasyonunun yüksek
seviyelerde olduğu alanlarda
teknolojik çözümler sunar.
Akıllı trafik sistemleri
Modern, entegre ve yüksek
teknoloji ürünleri geliştiren Ekin
Technology, trafik sistemleri
endüstrisi için araştırma, geliş-
tirme, üretim, montaj ve bakım
faaliyetlerinde bulunmaktadır.
Akıllı trafik çözümlerinin temel
amacı; trafikte sürücü davranış-
larını düzeltmek ve trafik güven-
liği performansını artırmak için
sistemler geliştirerek teknolojiye
yön vermektedir. Akıllı kavşak
sistemi ile kavşaklar, yüksek
çözünürlüklü kameralarla 7/24
izlenerek trafik yoğunluğuna göre
dinamik olarak yönetilmektedir.
Sistemle; kavşaklardaki bekleme
süreleri azaltılarak kavşak kul-
lanım performansı arttırılmakta,
trafik akışı hızlanmakta ve yakıt
tasarrufu sağlanmaktadır. Ekin
Teknolojinin sunduğu çözümler
arasında; kırmızı ışık ihlal tespit
Akif EKİN
42. 38 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
FOKUS
sistemi, hız ihlal tespit sistemi,
plaka tanıma sistemi, ortalama
hız tespit sistemi, akıllı kavşak
yönetim sistemi yer alıyor.
Ekin Patrol
Kendi konseptinde dünyada bir
ilke imza atan Ekin Patrol; polis
araçları için tasarlanmış bir
denetleme sistemidir. Otoyollar,
yaya geçitleri, okul önleri, otobüs
durakları, bekleme yapılmayan
alanlar gibi birçok farklı lokasyon-
da 360 derece bakışla denetim
sağlar. Trafikte birçok denetim ve
güvenliği bir çatı altında birleş-
tirerek, seyir ya da park halinde
uygulayabilen, bu sayede maliyet
tasarrufu sağlayan Ekin Patrol,
kompakt bir tasarıma sahip
olarak geliştirilmiştir. Sabit trafik
denetleme sistemleri, sürücüler
tarafından bulunduğu bölgelerde
zaman içerisinde öğrenilir. Bu du-
rumda sadece denetlenen alanın
kısmi trafik güvenliği sağlanmış
olur. Seyir halinde devriye tabanlı
çözümler sunan Ekin Patrol; ve-
rimliliği arttırarak denetlemelere
dinamiklik getirir. Denetimlerin
eş zamanlı ve sürekli şekilde
sağlanması ile sürücü davranış-
larını olumlu bir şekilde değişti-
rerek trafik güvenliğine katkıda
bulunur. Bu çözüm Ekin Patrol
ürün tasarım fikrini oluşturan
başlıca nedendir. Seyir ya da
park halinde çalışabilen, görüş
açısında bulunan tüm araçların
hızları ve yapılan ihlalleri otomatik
olarak tespit eden Ekin Patrol,
bu özelliği ile topluma ve trafik
endüstrisine önemli bir yarar
sağlamaktadır.
Hız tespiti ile eş zamanlı olarak
araç plaka tanımlaması da yapan
Ekin Patrol, böylelikle trafikte
çalıntı, kacak veya aranan araç
tespitini de hızlı bir şekilde
yapılabilmektedir. Tasarım olarak
birçok ilki bünyesinde bulunduran
ürün, birbirleri ve kontrol merkezi
ile eş zamanlı haberleşerek dina-
mik bir network oluşturmaktadır.
Toplumsal olaylara zamanında
ve hızlı müdahale, suçlu ya da
aranan şahısların kolaylıkla tespit
edilmesi için yüz tanıma sistemi
de entegre çalışmaktadır. Bu
sayede Ekin Patrol trafik ve toplu-
mun güvenliğini kısıtlı bölgelerden
daha geniş alanlara taşımakta-
dır. Ekin Patrol şu an iki büyük
ülkenin başkent trafik güvenliğini
sağlamada kullanılmaktadır ve şu
özelliklere sahiptir;
Seyir halinde ve park halinde
hız tespiti
Ortalama hız tespiti
Plaka tanıma
Yüz tanıma entegrasyonu
Emisyon ölçümü
entegrasyonu
Eş zamanlı olarak merkezle ve
tüm ekin Patrol’e sahip araçlarla
haberleşebilme.
Şehirleşmenin, trafikten altyapı
sistemlerine, yerleşim alanların-
dan alışveriş merkezlerine kadar
bir plan içerisinde sağlanması ge-
rekiyor. Ekin Technology akıllı şe-
hirler için akıllı trafik çözümlerinin
sunulmasını bir gereklilik olarak
görüyor. Yani bir başka deyişle,
akıllı trafik sistemleri akıllı şehir-
lerin olmazsa olmazı. Bu anlamda
tüm dünyada ve ülkemizde trafik
güvenliğini geliştirilen sistemlerin
kurulması ve bir an önce hayata
geçirilmesi gerektiğine inanıyor.
Akıllı kavşak
sistemi ile kavşaklar,
yüksek çözünürlüklü
kameralarla 7/24
izlenerek trafik
yoğunluğuna göre
dinamik olarak
yönetilmektedir.
Sistemle; kavşaklardaki
bekleme süreleri
azaltılarak kavşak
kullanım performansı
arttırılmakta, trafik
akışı hızlanmakta
ve yakıt tasarrufu
sağlanmaktadır.
43.
44. 40 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
FOKUS
H
er geçen gün daha sık
duyduğumuz güvenli ve
akıllı şehirler kavramı;
insan ve altyapı kavram-
larına getirdiği devrim-
sel bakış açısını güvenlik kavra-
mına da getirmektedir. Özellikle
sensörler, kameralar ve benzeri
donanımlar aracılığıyla toplanan
verilerin hızlı bir şekilde tek nokta-
da toplanması ve analiz edilmesi
suç ile mücadelede artık yerel
yöneticilere ve kolluk kuvvetlerine
çok daha etkin olanaklar sağla-
maktadır. Bilginin ve verinin anlık
paylaşımı şehirdeki birçok sorunun
daha ortaya çıkmadan engellene-
bilmesine imkân vermektedir. Söz
konusu akıllı sistemlerin en önemli
parçası ise kimlik doğrulamasıdır.
Akıllı şehrin; bizi tanıması, kim ol-
duğumuzu bilmesi gerekmektedir.
Bu konunun çözümü ise biyo-
metride yatmaktadır. Geleneksel
dönemde bir nüfus cüzdanı ile doğ-
rulattığınız kimliğiniz yeni dönemde
daha farklı denetimlerden geçmek
durumundadır. Artık taklit edilme-
si neredeyse imkânsız olan ve
yalnızca size özgü değerlerin analiz
Furkan ÇELEBİ / Yurt Dışı Yatırımlar Direktörü
PROLİNE
Güvenli ve
akıllı şehirler
Sensörler, kameralar ve benzeri donanımlar aracılığıyla
toplanan verilerin hızlı bir şekilde tek noktada
toplanması ve analiz edilmesi suç ile mücadelede artık
yerel yöneticilere ve kolluk kuvvetlerine çok daha etkin
olanaklar sağlamaktadır.
45. Furkan ÇELEBİ
Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 41
edilebildiği bir teknolojiye sahibiz.
Sahip olduğunuz yüz, parmak izi,
iris, retina, damar izi veya DNA gibi
yalnızca size özgü değerler sistem-
ler tarafından tanınabilmektedir.
Üstelik bu uygulamalar sayesinde
evde unutma endişesi yaşadığınız
plastik kartlara ya da hatırlamakta
güçlük çektiğiniz şifrelere gerek
kalmamaktadır. Örneğin bir turnike
geçişinizde sizi yüzünüzden tanıyan
sistem ile kapının açılması kulla-
nım kolaylığı açısından avantajlı bir
sistemdir.
Kent güvenlik yönetim
sistemleri
Şehirleşme oranı hem dünyada
hem de Türkiye genelinde hızla
artarken; insan kaynağı şehirleş-
menin yarattığı güvenlik ve çevre
sorunları ile baş etmekte bir hayli
zorlanıyor. Kalabalık da bu sorun-
ların en önemlilerinden birisidir.
Havaalanları, stadyumlar, metro
istasyonları, üretim tesisleri gibi
insan trafiğinin yoğun olduğu ve
yüksek güvenlik gerektiren alanlar-
da canlı ve cansız varlık güvenliğini
de ancak teknoloji ile sağlayabiliriz.
Video analitik çözümlerinden kimlik
doğrulama cihazlarına, tarama
teknolojilerinden komuta kontrol
merkezlerine kadar birçok ürün ve
çözümü içerisinde barındıran ve
tek merkezden yönetilebilen bir
güvenlik paketi ile şehrin kalabalı-
ğına karşı insanları koruyabilmek
mümkün. Kent güvenlik yönetimi
sistemleri alanında hem Türkiye’de
hem de Kuzey Afrika, Ortadoğu ve
Asya’da çözümler sunan Türk Tek-
noloji Şirketi Proline, stratejik alan
güvenliği çözümleriyle bu ihtiyacı
karşılamayı başarıyor. Proline’ın
stratejik alan güvenliği çözümleri
kapsamında; havaalanları, liman-
lar, finans merkezleri, konsolosluk
binaları, askeri bölgeler gibi insan
trafiğinin yoğun olduğu alanların gü-
venliğinin sağlanabilmesi için yeni
nesil teknolojik ürünler kullanılıyor
ve güvenlik önlemleri en üst sevi-
yeye çıkarılıyor. Proline’ın stratejik
alan güvenliği çözümü; alan–sınır
güvenliği ve giriş–çıkış güvenliği
olmak üzere iki ana bileşenden
oluşuyor. Her bir bileşen altında
farklı ve yenilikçi teknolojik ürünler
birbirine entegre edilerek komple
bir güvenlik çözümü oluşturuluyor.
Proline’ın geliştirdiği güvenlik
sisteminin en önemli özelliklerinin
bir tanesi de, mevcut sistemlerle
birlikte çalışabilmesi ve bu tip
altyapılara destek verebilmesi
olarak ön plana çıkmaktadır. Yeni
kurulan altyapı yalnızca Proline’ın
entegre ettiği sensör ve kameraları
kullanmakla kalmıyor; aynı zaman-
da şehir genelinde bulunan otel,
alışveriş merkezi ve stadyum gibi
noktalara önceden yerleştirilmiş
kameralardan elde edilen verileri
de kendi bünyesinde topluyor ve
komuta kontrol merkezinde tek
ekrandan yönetilebilir hale getiri-
yor. Bu sayede kural ihlallerinin
önlenebilmesi için daha önce-
den yerleştirilmiş kameralar ile
Proline’ın yeni yerleştirdiği sensör
ve kameralar birlikte çalışarak en
doğru analizleri yapabiliyor. Örneğin
2022 FIFA Dünya Kupası’na ev
sahipliği yapacak Katar’ın baş-
kenti Doha’nın güvenlik altyapısını
yenilikçi Türk mühendisliği ile
destekleyen Proline, yaklaşık 120
km’lik bir alanın güvenliğini yüksek
teknolojili ürünler ve çözümler
ile üst seviyeye taşıyor. Video
analitik yazılımlarıyla da destek-
lenen sistemden elde edilen tüm
veriler fiber optik altyapı ile komuta
kontrol merkezine aktarılıyor. Bu
sayede tüm kentin güvenliği tek
bir noktadan sağlanabiliyor. Proje
kapsamında ortaya çıkan devasa
verinin depolanması ve işlenmesi
için de Proline kendi entegre ettiği
sistemleri kullandı. Yaklaşık 10
Milyon GB’lık bir veri Proline tarafın-
dan kurulan veri merkezlerinde
yer alan depolama sistemlerinde
saklanırken, geliştirilen video ana-
liz sistemi ile depolanan görüntüler
istenildiği zaman Full HD olarak
izlenebiliyor ve analiz edilebiliyor.
Akıllı şehrin; bizi tanıması, kim
olduğumuzu bilmesi gerekmektedir. Bu
konunun çözümü ise biyometride yatmaktadır.
Geleneksel dönemde bir nüfus cüzdanı ile
doğrulattığınız kimliğiniz yeni dönemde daha
farklı denetimlerden geçmek durumunda.
46. 42 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
Türkiye’de yangın sektörünü
değerlendirebilir misiniz?
1994 yılından beri sektörün
içerisindeyim. Sektör özellikle son
5-6 yılda ciddi bir ivmeyle büyüdü.
İnşaat sektöründeki gelişmeyle
birlikte yakın ülkelerdeki (Irak,
Libya vb.) pazarların açık olduğu
dönemde bir anda beklenenden
daha fazla ivme kazanıldı. Bu
projelere yetişebilecek kalifiye
çok fazla firma olmadığı için bir
anda; mühendislik bilgisi olmayan
sadece ürün satış odaklı hizmet
sunan çok sayıda firma sektörde
yer aldı. Ancak; Libya’da çıkan sa-
vaş, Ortadoğu’da meydana gelen
siyasi dengesizlikler nedeniyle dış
pazarlar kapanınca firmalar tekrar
iç pazara ağırlık verdi. İç pazarda
da istikrarlı bir dönem yaşandığı
söylenemez. Seçim süreci piyasayı
olumsuz etkiledi. Sektördeki ürün
satış odaklı firmaların yeterli mü-
hendislik donanımına sahip olma-
masından dolayı niteliksiz ürün ve
çözümlerle haksız rekabet ortaya
çıkmaya başladı. Biz bu dönemde
firmanın yönünü farklı alanlara
kaydırarak bu çatışmanın içine
girmedik. Endüstriyel alandaki bilgi
ve becerimizle ciddi bir potansiyel
yarattık. Zayıf akım sistemleri ve
otomasyon sistemleri alanına da
ciddi bir büyüme gerçekleştirdik.
Otomasyon sistemlerinde Schnei-
der Electric ile köklü bir işbirliğine
girdik. Bunlarla beraber aslında iş
modeli olarak binadaki bazı elekt-
ronik sistemleri yapan bir firmadan
projenin bütün elektronik sistem-
lerini yapabilen daha kapsamlı
bir bina elektronik müteahhitine
dönüştük. Bu sayede firmamızın
büyüme ivmesini arttırdık.
Matriks’ten biraz bahseder
misiniz?
Matriks 2005 yılında kuruldu.
Faaliyetlerine yangın algılama ve
elektronik güvenlik sistemleri ile
başladı. Daha sonra bina otomas-
yon ve diğer zayıf akım sistemlerini
de faaliyet konularına ekleyerek
elektronik sistem paketini ta-
mamlamış oldu. Bütün bu paketi
tasarım ve uygulama olarak kendi
kadrosu ile yapabilen az sayıda
firmadan biriyiz. Sektörde birçok fir-
ma bu paketi partner firmalarından
destek alarak tamamlıyor ancak bu
durum işe hakimiyet ve süreklilik
anlamında yetersiz kalıyor. Son dö-
nemde yatırımcının özellikle büyük
projelerde tercihi değişti. Önceki
yıllarda binalardaki elektromekanik
işler elektrik müteahiti ve mekanik
müteahiti olarak iki ana kapsamda
yürürdü. Yatırımcılar elektronik sis-
temleri müteahhitlerin kapsamına
verdiği zaman müteahhitler işle il-
gili en ucuz ürünü en ucuz firmayla
getirme yoluna gidiyorlar. Yatırımcı;
projenin sahibi ve binayı uzun süre
işletecek olan sermaye grubudur;
işin ucuza yapılmasından daha çok
toplam satın alma maliyetiyle ilgile-
nir. Binada çok ucuza yapılmış bir
sistemin yaşatma maliyeti yüksek
oluyor. Yatırımcı; kötü bir tedarik-
çiyle ya da kötü bir ürün grubuyla
SEKTÖRDEN
konutla
ne önem
Türkiye’de konutlarda yangın güvenliğine önem verilmediğini ifade
eden Matriks Bina Kontrol Sistemleri Kurucu Ortağı Akın ALTIN “Yangına
uyku halinde yakalanmak hayati risk taşır. Uyku halinde yangına
yakalandığınızda dumanı solumaya başlıyorsunuz; kısa bir süre
sonra vücut uyuşmaya başlıyor. Uyansanız bile hayati fonksiyonlar
yavaşladığından kaçmak zorlaşıyor” dedi. Duman dedektörlerinin
hayat kurtardığının altını çizen Akın ALTIN; yangın sektörüne ilişkin
değerlendirmelerini dergimizle paylaştı.
“Konutlarda yangın
güvenliğine önem verilmiyor”
47. Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 43
çalıştığı zaman sistemi 3- 5 sene
sonra değiştirmek zorunda kalıyor.
Bu durumda mükerrer harcama-
lar yapmış oluyor. Yatırımcıların
elektronik sistemlerle ilgili bakış
açıları değişti, konuyla ilgili profes-
yonel kadrolar kurdular. Biz hem
elektrik hem de mekanik müteahit
kapsamındaki elektronik sistemleri
paket çözebilen bir firmayız. Dola-
yısıyla yatırımcının bakış açısının
değişmesiyle bizim için bir projede
elektronik sistemlere komple
çözüm üretip doğrudan yatırımcı
ile çalışma fırsatı doğdu. Talep
eden ile çözüm üretenin ortak bir
noktada birleşmesi daha sağlıklı
sonuçlar getiriyor. Dolayısıyla son
dönemde biz yatırımcılarla oldukça
önemli projelere imza attık. Zayıf
akım sistemleri müteahhitliği diye
de bir kavram ortaya çıkmış oldu.
Biz Matriks olarak bu iş mode-
linden ciddi bir pay elde ettik.
Firmamız mühendislik formasyonu
ve teknik donanımı ile sektörde
nitelikli çözüm arayan yatırımcılar
ard
m
Akın
ALTIN
yakalanabileceğimiz alanlardır.
Ticari alanlar insanların faal olduğu,
yangın tehlikesini fark edebileceği
alanlardır. Konutlarda ise yangına
uykuda yakalanabiliriz. Yangına
uyku halinde yakalanmak hayati
risk taşır. Uyku halinde yangına
yakalandığınızda dumanı solumaya
başlıyorsunuz; kısa bir süre sonra
vücut uyuşmaya başlıyor. Uyansanız
bile hayati fonksiyonlar yavaşladığın-
dan kaçmak zorlaşıyor. Burada kritik
nokta insanları uyandırabilmektir.
Uyuma mekanlarında duman
dedektörü kullanımı ve yönetmelik
uyarınca yatak başında 75dB üze-
rinde uyarı sesi verilmesi gereklidir.
Duman dedektörünün öneminin
altını çizmek gerekiyor. Yangın
oluştuğu anda duman dedektörleri
devreye girer ve uyandıracak sevi-
yede bir uyarı sesi verilirse insan
hayatı kurtarılır. Konutlarda 51,5m
nin altındaki binalarda yönetmelik
gereği zorunlu olmasa ve merkezi
bir sistem kurulmasa dahi yatak
odalarında kendinden bataryalı ev
için öncelikli tercih edilen bir konu-
ma ulaşmıştır.
Türkiye’de konutlarda yangın
güvenliğine sizce önem
veriliyor mu?
Yangından korunma sistemleriyle
ilgili yönetmelik 2002 yılında çıktı.
2007-2009’da revizyonları yapıldı.
EN54 standartları yönetmelik eki
haline getirildi. Yangından Korun-
ma Yönetmeliği eksikleri olmasına
rağmen sektörle ilgili bir nirengi
noktasıdır. Yönetmelikle birlikte
51,5m nin üzerindeki konutlarda
yangın algılama yapılması zorun-
lu hale geldi. Konutlarda yangın
güvenliği bilinci ne yazık ki henüz
oturmadı. 51,5m nin üzerindeki
konutlarda çoğu zaman, zoraki,
standarda uygun olmayan mal-
zeme ve tasarım ile uygulama
yapılıyor. Bu konuda denetim
yetersiz. Yönetmeliğe göre 51,5m
nin altındaki binalarda yangın algı-
lama yapılması zorunlu değil. Oysa
konutlar yangına en savunmasız
Yangın algılama ve söndürme tamamen
can güvenliğiyle ilgili bir sektör. Hayati bir iş
yapıyorsunuz. Bu işin ticari boyutu ikinci planda.
Dolayısıyla sektör içerisindeki firmaların hem
mühendislik hem standartlardaki kuralları iyi
bilmesi; bunun doğru uygulanması anlamında da
denetlenmesi gerekiyor.
48. 44 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
tipi duman dedektörlerinin kullanıl-
ması çok önemli ve hayat kurtara-
cak bir çözümdür.
Türkiye’de konutlarda yangın
güvenliğinde yeterli bilincin
oluştuğunu düşünüyor
musunuz?
Ne yazık ki bu konuda bilinç çok za-
yıf. Yönetmelik gereği zorunlu olan
binalarda kurulan yangın algılama
sistemleri yetersiz ve niteliksiz.
Konutlar hep en ucuz malzeme-
nin kullanılacağı binalar olarak
görülüyor. Otel, alışveriş merkezi,
iş merkezi gibi binalarda daha çok
dikkat ediliyor. Oysa konutlar tüm
binalar içinde en fazla orana sahip
ve yangına en korumasız yakalandı-
ğımız binalardır. Bu nedenle birinci
öncelikli olmalı ve yangın güvenliği
konusunda çok hassas davranıl-
malıdır.
Yönetmelik gereği yangın algılama
zorunluluğu olmayan konutlarda
da ev tipi pilli duman dedektörle-
rinin kullanımı çok faydalıdır. Bu
konuda EN54 normlarındaki yeni
düzenleme ile 10 yıl pil ömrü olan
modeller üretilmektedir. Ev tipi
pilli duman dedektörlerinde dikkat
edilmesi gereken husus EN54
sertifikasyonuna sahip ve kaliteli
bir firmanın üretimi olmalıdır. Elekt-
ronik marketlerden temin edilen
sertifikasız, uzakdoğu ürünleri
tavsiye etmiyoruz. Avrupa’da ev
tipi pilli duman dedektörü kullanımı
çok yaygındır ve hayat koruma an-
lamında ciddi faydaları görülmekte-
dir. Türkiye Distribütörü olduğumuz
Detectomat/Almanya, Detnov/
İspanya ve Arton/Ukrayna firmala-
rının ev tipi duman dedektörlerinde
EN54 sertifikalı çözümleri mevcut-
tur. Örneğin detectomat firması
yılda 5 milyonun üzerinde ev tipi
pilli duman dedektörü üretmekte
ve büyük oranda Avrupa pazarında
satmaktadır. Ev tipi duman dedek-
törlerinin bir restaurantta akşam
yemeği yemekten daha az bir
maliyeti var ve 10 yıl hizmet ediyor.
Bunun toplumsal bilinçle pekiş-
tirilmesi; insanların bu anlamda
yönlendirilmesi gerekiyor. TÜYAK’a
ve meslek odalarına önemli görev-
ler düşüyor. TÜYAK profesyonellere
ulaşan bir kurum; halka ulaşabile-
cek sivil toplum örgütlerinin mes-
lek odalarının da konutlarda yangın
güvenliğine değinmesi gerekiyor.
Geçmişte çok cılız çalışmalar oldu
ama bu çok yaygınlaştırılamadı.
Çalışmaların daha sıkı tutulması
lazım. Devlet otoritesinde; belirli
bakanlıklar nezdinde nasıl sigarayı
bırakma ile ilgili duyurular yapılı-
yorsa duman dedektörü ilgili de
duyuru yapılması lazım. Profesyo-
nellerin ulaşabileceği kitle sınırlıdır.
Duman dedektörleri ile hem kendi-
mizi hem çocuklarımızı koruyoruz.
Biz yetişkinler için yangının olduğu
yerden çıkmak kolay olabilir; ama
çocuklar için hem yaşanılan panik
hem de vücut dirençlerinin zayıf
olmasından dolayı uyarılmaları
yangın ortamından uzaklaştırılmala-
rı çok önemli. Avrupa ile karşılaştır-
dığımızda çok gerideyiz. Konutlarda
yangın güvenliğine önem verilmeli.
Sigorta şirketlerinin yangın
sektörü içerisindeki yeri nedir?
Sigorta şirketleri son yıllarda
kadrolarını geliştirdiler. Bizim
projelerimize gelen arkadaşlar
üzerinden değerlendirecek olursak
hem teknik anlamda hem stan-
dartlar anlamında bizi daha kolay
anlıyorlar. Standartları yakından
takip ediyorlar ve eskiye göre daha
dikkatliler; ama tam olarak yeterli
değil. Çünkü sigorta şirketlerinin bir
anlamda o işi alma kaygısı var. Bir
şirket çok katı şeyler söylediği za-
man bir başka sigorta şirketi daha
hafif davranıp o işi onun elinden
alabiliyor. Dolayısıyla baktığımız
zaman yasal düzenleme gerekiyor.
Yönetmelikte aslında sigorta şir-
ketlerine atıfta bulunuyor. Sadece
işletme sorumlu değil binayı si-
gortalayan da sorumlu. Türkiye’de
SEKTÖRDEN
Ticari alanlar
insanların faal olduğu,
yangın tehlikesini fark
edebileceği alanlardır.
Konutlarda ise yangına
uykuda yakalanabiliriz.
Yangına uyku halinde
yakalanmak hayati risk
taşır.
49.
50. 46 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
kullanıcılar, uygulayıcılar, sigorta
şirketleri gibi yapının içindeki tüm
bileşenlerin denetimi ile ilgili sıkıntı
var. Almanya’da bir şirketin uygu-
lama yapabilmesi için sertifikalı ol-
ması gerekiyor, bir proje firmasının
o projeyi çizebilmesi için sertifikalı
olması gerekiyor. Bir danışmanın
hizmet verebilmesi için de sertifika-
lı olması gerekiyor. Sertifikalı olma-
nın anlamı hâkimiyet ve yetkinliktir.
Türkiye’de denetim eksikliği var.
Sigorta şirketlerinin endüstriyel
tesisin sigortasının yapabilmesi
için sertifikalı eksperlerinin olması
lazım. Bu geriden gelecek bir şey;
ama ben geleceğine inanıyorum.
Başka türlü piyasayı düzenlemek
mümkün değil. Yangın algılama ve
söndürme tamamen can güvenli-
ğiyle ilgili bir sektör. Hayati bir iş
yapıyorsunuz. Bu işin ticari boyutu
ikinci planda. Dolayısıyla sektör
içerisindeki firmaların hem mühen-
dislik hem standartlardaki kuralları
iyi bilmesi; bunun doğru uygulan-
ması anlamında da denetlenmesi
gerekiyor. Sadece sertifikaya sahip
firmaların bu işi yürütmesi lazım.
Buna sigorta şirketleri de dâhil.
Türkiye’de verilen yangın eğitim-
lerini yeterli buluyor musunuz?
Türkiye’de yaygınlaşmış bir eğitim
yok. TÜYAK’ın, elektrik ve makine
mühendisleri odalarının faaliyetleri
var. Fakat bu faaliyetler içerik olarak
çok kalabalık olamıyor. Eğitimler ço-
ğunlukla firmalar tekelinde veriliyor.
Bir firma bir yangın algılama sistemi-
nin tasarımını çok iyi biliyorsa kendi
kadrosunu eğitiyor. Firmalar ticari
kurumlar, eğitimlerin firmalardan
bağımsız eğitim kurumları tarafın-
dan verilmesi gerekir. Bu bilgilerin
de sürekli güncellemesi lazım. Bu
konuda toplumsal bilincin yükselme-
si ve kamudan da destek görmesi
gerekiyor, bazı teşvikler gerekli.
Umuyorum ilgili düzenlemeler yapılır.
Yangın sektöründe denetimle-
rin yeterli olduğunu düşünüyor
musunuz?
Denetimeler de eğitimlerde yetersiz.
Türkiye’de yangınla ilgili bir sivil sa-
vunmanın bir de itfaiyenin denetim
yetkisi var. İtfaiye temel düzeyde
denetimler yapıyor. Yangın dolabı;
yangın tüpü gibi gözle görülebilir
eksiklikleri denetliyor. Detay tasa-
rımları anlayacak az sayıda personel
var. Bir yangın algılama sisteminin
tasarımı doğru yapılmış mı, ürünler
doğru seçilmiş mi bunları anlayacak
personel çok az. Çoğu zaman gözle
kontrol yapılıyor. İşlevsellik testi
zaten hiç yapılmıyor. Sistemlerin iş-
levselliği önemlidir. Tavanda duran
bir duman dedektörü çalışmıyorsa
kimseye faydası yoktur. Bununla
ilgili yaptırımlar çok kötü. Avrupa’ya
baktığınız da standart dışı uygu-
lamaların çok ciddi yaptırımları
var. İşletmeler bu konulara azami
düzeyde dikkat ediliyorlar; bilinç
düzeyi yüksek. Binalara ölü yatırım-
larda yapılıyor. Yatırımcı ilk teminde
çok detaylı incelemelerle tedarik
yapıyor fakat bu sistemlerin işletil-
mesi, sürdürülmesi için yeterli özen
gösterilmiyor ve personel istihdam
edilmiyor. Yapılan yatırımlar da
işlevselliğini zaman içinde yitirebili-
yor. Çok az tesis bakım yaptırıyor.
Avrupa ve Türkiye’yi kıyaslarsa-
nız gözlemleriniz nelerdir?
Bazı konut projelerinde yalnız
koridora dedektör konuluyor ve
ekonomi sağlandığı düşünülüyor,
hayati tehlikenin farkında olunmu-
yor. Avrupa’da regülasyonlar ve
denetimler bu anlamda sıkı. Yangın
algılama ve söndürme sistemle-
rinde mühendislik hizmetleri ve
standartlara hakimiyet çok önemli.
Sektörde hizmet verebilmek
için bazı yeterlilikler aranmalı,
bu sektör bir ürün satış sektörü
olmamalı. Nitelikli ve donanımlı
bir kadro olmalı ve aynı zamanda
firmanın bu işi yapmaya yetkin
olduğu belgelenmeli. Nasıl yangın
ihbar sistemlerine bakım yaptırıyor-
sak ve işlevselliğini denetliyorsak;
bunun sağlayıcısı olan firmalarında
denetlenmesi gereklidir.
SEKTÖRDEN
Devlet
otoritesinde; belirli
bakanlıklar nezdinde
nasıl sigarayı bırakma
ile ilgili duyurular
yapılıyorsa duman
dedektörü kullanımı
ile ilgili de duyuru
yapılması lazım.
Profesyonellerin
ulaşabileceği kitle
sınırlıdır.
51.
52. 48 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
Güvenlik Laboratuvarı
Projenizden bahseder misiniz?
Murat İNANKUL: Projeyi oluştur-
madan önce araştırma sürecimiz
oldu. Yaklaşık 4 yıl sürdü araştır-
malarımız. Çeşitli sektörel kurultay-
larda çalıştaylarda belli konuların
gündeme geldiğini gördük. Bunların
en temelinde sektördeki kalifiye
personel sıkıntısı yer alıyordu. Birde
son yıllarda teknolojik gelişmelerin
artmasıyla da güvenlik sektörü bu
teknolojik cihazlara bağımlı hale
geldi. Güvenliği sadece personelle
sağlayamıyorsunuz. Gittiğiniz bir
işletmede karşınıza geçiş kontrol
sitemleri, x ray cihazları cihaz-
ları çıkıyor. CCTV sistemleri çok
etkili. Sistemler güvenlik elemanları
kanalıyla yürütülüyor. Mevzuata
baktığımızda personel yetiştiren özel
güvenlik eğitim kurumları var. 100
saatlik eğitimlerle personele yeter-
lilik kazandırıldığı düşünülüyor. 100
saatlik temel eğitimde sadece 5
saat güvenlik sistem cihaz dersleri
görülüyor ve pratikte deneyim ka-
zandırılmıyor. Eğitimlerle personelin
yetkin hale geldiği düşünülüyor. Bu
tabi realiteyle örtüşmüyor. Bizim
burada iki temel amacımız var; bir
tanesi sektörün ihtiyacı olan alt ve
orta kademe yönetici yetiştirmek.
Güvenlik sistemlerini ihtiyaçların
keşfini analizini yapabilecek , onların
teknik şartnamelerini oluşturabile-
cek, ihalelerini yönetebilecek kısaca-
sı donanımlı personeller yetiştirmek
istiyoruz. İkinci amacımız da çeşitli
sertifikasyon eğitimleri vermek. X
ray cihazında hizmet veren elema-
nın pratik uygulamaları kazanmış o
becerileri edinmiş olmasını yahut ta
bir video kayıt sistemlerinde hizmet
veren elemanın bu yeterlilikleri ka-
zanmış olarak sektörde yer almasını
hedefliyoruz. Bunun için ekstra eği-
tim programlarımız olacak. Projemi-
zin temelinde bu sistem ve cihazlar
üzerinde operatörlük becerilerini
kazandıracak eğitimler planladık.
Projenin amacı nedir?
Hedefleriniz nelerdir?
Murat İNANKUL: Projenin önlisans
programına yönelik amacı ; Güvenlik
Sistemleri Proje Geliştirme Uzmanı
İhtisas Eğitim Modülünü Oluştur-
mak (Bina ve tesislere ait yangın
algılama ve ihbar sistemleri, ka-
palı devre kamera kontrol güvenlik
sistemleri (CCTV), hırsız alarm ve
ihbar sistemleri, geçiş otomasyon
sistemleri, çevre güvenlik sistem-
leri ve diğer güvenlik sistemlerinin
keşif ve analizlerini yaparak, o
bina ve tesislere özgü sistemlerin
teknik şartnamelerini oluşturma,
teklif dosyalarını değerlendirme,
kurulum ve tesis aşamasında
gerekli test ve uygunluk onayları-
nı verme, bakım sözleşmelerini
oluşturma ile ilgili işlemleri kendi
başına ve belirli bir süre içeri-
sinde yapma bilgi ve becerisine
sahip nitelikli kişi yetiştirmek). Özel
güvenlik sektörüne yönelik amacı
ise güvenlikle ilgili yönetici ve yöne-
tici adayları ile hizmet personeline
yönelik olarak, güvenlik sistem ve
cihazlarının tanıtımı ve kullanımı
ile ilgili teknik ve taktik bilgi ve be-
cerileri kazandıracak sertifikasyon
eğitimleri vermek.
SEKTÖRDEN
İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesinde
oluşturulan Güvenlik Sistemleri Laboratuvarı Projesi hayata geçirildi. İstanbul
Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Tepecik Kampüsünde inşa
edilen “Güvenlik Sistemleri Laboratuvarı”nda teknolojiye hâkim; donanımlı
güvenlik personelleri yetiştirilecek. Proje’nin detaylarını dergimizle paylaşan
İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek yüksekokulu Mülkiyet Koruma ve
Güvenlik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. A. Erhan BAKIRCI, İst. Üniversitesi Araştırma
Görevlisi Murat İNANKUL, Özel Güvenlik Program Başkanı Serdar GÜLTEK
projenin detaylarını dergimizle paylaştılar.
“Güvenlik Laboratuvarı
Projesi Türkiye’de bir ilk”
53. Şubat 2016 GüvenlikYönetimi n 49
Erhan BAKIRCI: Güvenlik algısı
eğitimi almış; güvenlikle ilgili tüm
ekipmanın doğru kullanan hem
teoride hem pratikte personeller
yetiştirmek istiyoruz. En önemli
unsurda bunu insan hakları ile
hukukla birleştirerek bir güvenlik
konsepti üstüne çalışmak. Bu da
tabi güvenlik sektöründe farkında-
lığı ortaya çıkarıyor. Biz labora-
tuvarımızda güvenlik sistemleri
kullanan personel için farkındalık
eğitimi amaçlıyoruz. Sektörde
kullanılan güvenlik alet ve ekip-
manlarının hepsi laboratuvarımız-
da mevcut. Güvenlik elemanları
bu aletlerin nasıl kullanılacağını,
güvenlikte hangi rolleri üstlendi-
ğini pratik yaparak keşfedecek.
Güvenlik personelinin hizmeti en
iyi şekilde vermesini amaçlıyoruz.
Sektörde kalifiye eleman olduk-
ça az. Sektörün kar marjları çok
düştü; çalışanlarına çok büyük
paralar veremiyorlar. Onun için
sirkülasyon var. Ama personel-
ler bu eğitimleri aldıkça; kişiler
kendilerini geliştirdikçe sektörde
Erhan BAKIRCI Murat İNANKUL Serdar GÜLTEK
getirebilir. Bu tip laboratuvarlarda
ihtiyaçlar belirecek; sistemleri
kullandıkça bu sistemleri kulla-
nan elemanların işini kolaylaş-
tıracak daha ileri teknolojilere
ihtiyacımız doğabilir. Üniversite
bu noktada diğer bölümleriyle
entegre çalışarak bu sorunlar için
çözüm üretecek. Bir arge mer-
kezi gibi olabilir ilerde. Bundan
sonraki adım sistemlerin bakım
ve onarımın yapacak; sistemlerin
kurulduğu noktada sürekliliği sağ-
layacak elemanları yetiştirmek.
Sonra yeni sistemler nasıl gelişti-
rilebilir bu çerçevede bir yaklaşım
modellemesi yapacağız. Bu tabi
dinamik bir model. İhtiyaçlar yeni
çözümler üretecek. Bir döngü
içerisinde bu sektör tüm dünya
ile aynı seviyeye gelecek. Tama-
men sektöre yönelik bir proje bu.
Sektörün bunu kabul etmesi çok
önemli. Özel Güvenlik Federasyo-
nu Yönetim Kurulu Başkanı Oryal
ÜNVER’e çok teşekkür ediyoruz
bu konuda. Bu projeye inandı;
diğer sektör yapıcıları da bize ina-
nıyorlar. İş birliklerimizi sürdürsek
planlarımız gerçekleşecek.
Sektördeki sirkülasyon sorunu
sizce çözülecek mi?
Erhan BAKIRCI: Alternatif bir
çözüm olarak düşünebilir; ihtiyaç-
lar çözümleri doğuruyor. Yüksek
eğitim maliyetleri şirketlerin kar
marjlarını düşürüyor. Şirketlerin bu
kostu düşmüş olacak. Branş-
artık kendi alanın ihtisas sahibi
personeller yer alacak. Sonuçta
her güvenlik şirketi kendi perso-
neline eğitim vermek zorunda;
maliyetleri de azaltmış olacak-
sınız. Ayrıca donanımlı personel
güvenlik zafiyetini minimuma
indirerek güvenlik zafiyetini de
azaltacaktır.
Laboratuvarın sektöre su-
nacağı katkılardan söz eder
misiniz?
Erhan BAKIRCI: Bu alt yapıyı
hazırlamak zaman aldı. Güvenlik
sektörünün ihtiyaçlarını biliyor-
sunuz; ama yatırım yapacak
insanların da projeye inanmaları
gerekiyor. Projenin Türkiye için
çok önemli olduğunu ispatlama-
nız lazım. Projeyi oluşturmamız;
sektörde yer alan isimleri projeye
katma çalışmalarımız yaklaşık 3
yılımızı aldı. Türkiye’de teknolojik
sistemler çok yaygın kullanılıyor.
Çok büyük maliyeti var. Biz isti-
yoruz ki teknolojiyi biz üretelim.
Laboratuvar bize birçok fırsatı da
Güvenlik sektöründe 100 saatlik
eğitimlerle personele yeterlilik kazandırıldığı
düşünülüyor. 100 saatlik temel eğitimde sadece
5 saat güvenlik sistem cihaz dersleri görülüyor ve
pratikte deneyim kazandırılmıyor.
54. 50 n GüvenlikYönetimi Şubat 2016
laşma yolunda olan bir güvenlik
sektörü var. X ray operatörü; CCTV
operatörü başka. Artık sektörde-
ki piyasa yapıcıları da yetişmiş
eleman istihdam etmek durumda
kalacaklar ve yetişmiş eleman
istihdam etmek bu sirkülasyonu
biraz önleyecek. “Kalifiye eleman”
ifadesi artık kullanılmayacak. La-
boratuvarda eğitim gören personel-
ler kendi yaptığı işte profesyonel
olacak.
Serdar GÜLTEK: Güvenlik sek-
töründe özel güvenlik görevlisi
olarak eleman açığı her zaman
mevcuttur. Ayrıca özel güvenlik
yöneticisi açığı da hiçbir zaman
kapanmamıştır. Firmalar bu açığı
emniyet teşkilatında komiser, em-
niyet amir, emniyet müdürü hizmet
verirken ayrılan veya emekli olan
kişilerce veya silahlı kuvvetlerde
astsubay, subay olarak hizmet
verirken ayrılan veya emekli olan
kişilerce kapatmaya çalışmaktadır.
Hem bu kişilerin sayısı yetersiz
kalmakta hem de kamu hiyerarşisi
içinde uzun yıllar görev yapan bu
kişiler özel sektörü dinamiklerine
uyum sağlamakta güçlük çek-
mektedirler. Dolayısıyla yönetici
çalışan açığı büyük problemdir. 43
üniversite bünyesinde özel güven-
lik ve koruma programı mevcuttur.
Ancak ülkemizde ve dünyada
yaşanan değişimler kalifiye çalışan
ihtiyacını daha da artırmakta-
dır. İstanbul Üniversitesi olarak
tamamen özel güvenlik sektörüne
yönelik, en son teknolojiye sahip
cihazlar ile sunacağımız sertifika
eğitimleri ihtiyacı karşılayacaktır.
Laboratuvarda her bölümün
eğitmeni olacak mı?
Murat İNANKUL: Biz ilk aşamada
x ray operatörlüğüyle başlayaca-
ğız. İkinci aşamada CCTV kursları
açılacak. Giderek bunlar gelişecek.
Eğitim sürecinde içerikler bitmek
üzere 1,5 ay içerisinde eğitimler
başlayacak.
Erhan BAKIRCI: Bu laboratuvar
Türkiye’de ilk. Çok iddialıyız;
sektörü çok iyi bir yere taşıyacak.
Hem bizim eğitimimizi hem de
ülkedeki laboratuvarlı eğitimi.
Laboratuvarda hukuk eğitimleri de
vereceğiz. Bir güvenlikçinin alması
gereken tüm eğitimler verilecek.
Özel güvenlik son derece önemli
can ve mal güvenliğiniz ilgilendiren
bir meslek. Burada biz ne kadar
farkındalık yaratırsak o kadar iyi.
ÖGF’nin projeye katkıları
nelerdir?
Murat İNANKUL: Sistem ve cihaz-
ların önemli bir kısmı ÖGF’ye üye
SEKTÖRDEN
Laboratuvar
bize birçok fırsatı da
getirebilir. Sistemleri
kullandıkça bu
sistemleri kullanan
elemanların işini
kolaylaştıracak daha
ileri teknolojilere ihtiyaç
duyulacaktır. İstanbul
Üniversitesi bu noktada
diğer bölümleriyle
entegre çalışarak çözüm
üretebilir.