2. Klaros ANTİK KENTİ
İzmir'in güney kıyısında, Gümüldür-
Özdere, Seferihisar ve Kuşadası'nın
sıralandığı Gümüldür körfezine bakan
pek çok antik kent bulunur. Bunlar;
Teos, Lebedos, Notion, Kolophon ile,
Bir kutsal alan ve kehanet merkezi
olan «Klaros».
Bilge Umar, Klaros sözcüğünün, Luwi
dilindeki “kıyı” veya “iskele” olan
“Kalara” dan geldiğini belirtir.
3. KLAROS’UN KURULUŞU
Klaros, İzmir, Mendres Havaalan’nın 50 km kadar güneyinde,
Ege Denizinde kıyısı olan Ahmetbeyli (Ales) Vadisinde yer alır.
Antik dönemde, Kahin Tanrı Apollon'un, Anadolu'daki 2.
önemli kehanet merkezinden birisidir.
Klaros, kuzeyindeki, antik Kent, Kolophon'a (Değirmendere)
13 km, güneyindeki Notion'a ise 2 km mesafededir.
MÖ 13. yüzyıl sonu ile 12. yüzyıl başlarında bu bölgeye göç
eden Akhalar, Kolophon kentine yerleşmişlerdi.
Kolofon’a çok yakın olan Klaros Kentin’in kurucusu olan,
Rhaikos, Thebai'den gelen bir göçmen grubundan, Manto ile
evlenir.
Kehanet Merkezi Klaros’un, Manto'nun gözyaşlarından
oluştuğu söylenir.
8. KLAROS KAZILARI
Klaros Antik kentinde 19. yy. başlayarak pek çok
arkeolojik kazı yapılmıştır.
Son yıllarda Klaros kazılaları, E.Ü. Prof Nuran Şahin
tarafından yürütülmektedir. Klaros’u şöyle anlatıyor:
2001’den itibaren kazı başkanlığını yürüttüğüm
Klaros’ta, yirmi yıldır çalışmaktayım. Burası dünyanın
üç büyük kehanet merkezinden biridir.
Bunlardan biri Yunanistan’daki Delphi, diğeri Didyma
veya Didim ve Klaros’tur.
Klaros tüm kehanet elemanları bugüne kadar yerinde
bulunmuş tek ve en eski kehanet merkezidir.
Bu alanın İ.Ö. 13. yüzyılda kurulduğuna dair pek çok
kanıt var.
10. KLAROS ANTİK KALINTILARI
Kutsal Alanda ele geçen en eski buluntular:
Hellenistik Döneme ait Apollon Tapınağı ve
Sunağı,
Roma Dönemine ait Artemis Tapınağı ve
Sunağı,
Propylon (Alana Giriş Binası) ve çeşitli onur
anıtları görülebilmektedir.
M.S. 4. yüzyılda Hristiyanlığın yayılması ile
birlikte Klaros kenti de terk edilmiştir.
14. KLAROS MİTOLOJİSİ
Klaros'un ün kazanması Manto ile Rhaikos'un
oğulları Mopsos zamanında olmuştur.
Troia Savaşı'nın ünlü kahin'i Kalkhas, Klaros'a
gelerek, Mopsos ile bir yarışmada karşılaşır.
Bu yarışmayı kaybeden Kalkhas kahrından
ölür.
Bir başka söylene göre ise burada ölmez.
Güneye doğru ilerleyerek Perge kentini kurar.
Strabon'a göre de Kalkhas, Pisidya
Bölgesindeki Selge Kenti’nin kurucuları
arasındadır.
15. KLAROS ARKEOLOJİK BULGULARI
Bulunan parçalara göre 7-8 m. yüksekliğinde olabileceği
düşünülen Apollon Heykeli oturur durumda, Artemis ve
Leto heykelleri ise ayakta betimlenmiş olmalıdır.
Bu anıtsal heykellerin mulajları*, tapınağın batısında
yeniden düzenlenmiştir.
Stilistik açıdan İ.Ö. 3. yüzyılda yapımına başlandığı
anlaşılan peripteroslu** tapınak imparator Hadrianus
(i.S. 2. yüzyıl) tarafından tamamlanmıştır.
Tapınağın altında Arkaik Dönem'de de Apollon'a ait
küçük bir tapınağın ve sunağın da bulunduğu
anlaşılmaktadır.
*Kalıp içinde yapılmış
**Etrafı sütünla çevrili tapınak avlusu
16. APALLON TAPINAĞI
Ayrıca, rahiplerin
Kutsal suyu içtiği ve
kehanette
bulundukları bir
mağara ile,
Şu anda su altında
kalan Apollon
Tapınağı,
Arka planda anıtsal
Apollon ve Artemis ve
Leto’nun heykelleri
bulunuyor
17. APOLLON TAPINAĞI
Apollon Tapınağı, 26 x 46 m.
boyutlarında olup, Dor düzeninde
inşa edilmiştir.
Peripteros planındaki (6x11
sütunlu) tapınak 5 krepisi üzerinde
yükselmekteydi.
Tapınağın sellasında *(kült
heykelinin bulunduğu oda) büyük
boyutlu Apollon heykeliyle birlikte
Artemis ve Leto heykellerinin de
ele geçirilmesi, burada Apollon'un
yanı sıra kız kardeşi Artemis ve
anneleri Leto için de bir kültün
varlığına işaret eder.
*Tapınağın oturduğu platformun
çevresindeki basamaklı kesim.
18.
19. APOLLON TAPINAĞI
Prof.Dr. Ekrem Akurgal’ın anlatımı ile Tapınağı iç mekanları:
"Kazılarda cella (Merkezi yapı) nın içinde Apollon, Artemis ve Leto'nun
kolosal (Büyük boyutlu) ölçüdeki heykellerinin büyük parçaları
bulunmuş olup, bunlar günümüzde yerlerinde durmaktadırlar.
Kolophon paralarına göre bu parçaları tamamlamak olasıdır. (...)
Var olan kalıntılar Apollon heykelinin 7-8 m. yüksekliğinde olduğunu
ortaya koymaktadır. Örneğin bacağı 3,50 m. Uzunluğundadır.
20. KEHANET MERKEZİ
Antik dönemlerde kehanet merkezleri önemli bir
kurumdur.
Kehanette, Dinsel töreni yöneten kadın, Pythia
olarak bilinir.
Kehanet(Oracle), hem kahini hem de haber verme
işini ve haberin alındığı yeri ifade eder.
Bilici (prophet-kahin), kutsal suyu içtikten sonra
Apollon’a danışır.
Cevap vezinli şiirler halinde, yoruma açık olarak
bildirilir.
Klaros’ta kehanet her zaman geceleri ve ay ışığı
altında yapılır.
21.
22.
23. KLAROS’TA KEHANET
Klaros'da ilk biliciler kadın olmasına rağmen,
daha sonraki dönemlerde, erkeklerden de
seçilmişlerdir.
Önceleri yalnızca kent delegeleri ve yöneticilerin
başvurusuna açık olan Klaros, Büyük İskender'in
kişisel başvuru yapması ile halktan kişileri de
kabul etmeye başlamıştır.
Bu olaydan sonra oldukça ünlenen Klaros, diğer
ülkelerden gelen insanları da kabul eden ünlü bir
kehanet merkezi olmağa başladı.
24. KLAROS KEHANTLERİ
Yazıtlardan öğrendiğimize göre, Klaros, İ.Ö. 2. Yüzyıl'da antik
dünyanın en ünlü kehanet merkezi olmuştu.
Buradaki kehanetlerin çoğu gerçekleşmiştir.
Klaros'taki Apollon Tapınağı'nın kehanet alanındaki işlevini
ortaya koyan en eski bilgi, Büyük İskender dönemine
uzanmaktadır.
Pausanias'a göre, Büyük İskender'e rüyasında, Pagos Dağı'nın
eteklerinde (Kadifekale) yeni, büyük bir kent kuracağı periler
tarafından söylenmiş.
Bunun üzerine kral, rüyanın yorumu için Klaros'taki Apollon
kahinine danışarak, olumlu yanıt aldıktan sonra yeni Smyrna'yı
(İzmir) kurmuştur.
25. BÜYÜK İSKENDER’İN RÜYASI
Söylenceye göre,
Büyük İskender
Pagos dağı
tepesinde
(Kadifekale),
gördüğü düşte, iki
Nemesis’in (Peri
kızının) geldiğini
betimleyen sikke.
26. KLAROS KEHANET GECESİ
Geçtiğimiz yıllarda, Klaros'un antik çağdaki en
önemli 3 kehanet merkezinden biri olduğunu,
vurgulamak için Uluslararası Sempozyum
çerçevesinde bir gösteri düzenlendi.
Türkiye'deki kazı alanlarında görev yapan yerli ve
yabancı bilim adamlarıyla, dünyanın dört bir
yanından gelen bilim adamlarının bu sempozyuma
katılmıştı.
Yapılacak etkinliklerin içinde, Klaros’ta yapılacak bir
de kehanet gecesi vardı.
Bu gösteride, antik çağda nasıl kehanette
bulunduğu, aslına uygun olarak canlandırıldı.
27. BİR YAZ GECESİ RÜYASI
Klaros, Antik Kenti Gümüldür’deki Yazlık evimize
giden eski yolun üzerindedir.
Dağdaki yeni yol yapılana kadar, bu yoldan gelip
giderdik.
Denize yaklaşırken, ana yoldan içeri, «Klaros 1.
Km» yazısı vardı.
Ancak yıllar boyu bu antik kenti, gündüz gözüyle
görmek kısmet olmadı.
Ta ki, Bir yaz gecesi, kazı yerinde bir gösteri
yapılacağı duyurusunu görünceye kadar.
Gösteri için neden gecenin bu geç saati seçilmişti?
28. KLAROS’TA KEHANET GECESİ
Kehanet Gösterisi, 19 Ağustos 2005 tarihinde Klaros
kazı alanında, ayın, dolunay şeklini aldığı saatlerde
gerçekleştirildi.
Apollon Kutsal Alanın’da düzenlenen bu törene;
Fransız, İtalyan, Alman ve Amerika’lı arkeologların da
aralarında bulunduğu 50 bilim insanı, izleyici olarak
katıldı.
E.Ü Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğrencileri,
Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi
Sahne Sanatları Bölümü ile Arkeoloji Bölümü’nden 27
öğrenci güzel bir kehanet gösterisi sundular.
Yöreye ait, iki mitolojik söylence canlandırıldı.
32. ANTİK ALANDA KEHANET GÖSTERİSİ
Gösteri bu güne kadar izlediğim en güzel açık
hava tiyatrosu idi.
Gece yarısına doğru, Gümüldür’ün ünlü mehtabı,
dağların arasından yükselmeğe başladı.
Klaros’ta kehanet işte bu ay ışığı altında yapılırdı.
Ege Üniversitesinin güzel öğrencileri, o günün
beyaz kıyafetlerini giymişlerdi.
Müzik eşliğinde rüya gibi bir gösteri, sürüp gitti.
Büyük İskender’in, İzmir kuruluşu ve Mitolojik
Niobe söylencesi, bale gösterisi ile teatral olarak,
gerçek mekanda oynandı.
33. ARKEOLEJİK VE MİTOLOJİK
FARKINDALIK
Yerli ve yabancı kartılımcılar ile birlikte, gösteriyi
arkeolojik kalıntılar arasında ve sütünlar üzerinde
izliyorduk.
Yanımda oturan Arkeolog Alman bayana, «Antik
mekanda, sütünlar üzerinde oturarak gösteriyi
seyretmek çok heyecan vericiydi» Dedim.
«Sizler, daha nelerin üzerinde oturduğunuzun
farkında bile değilsiniz» Diye cevapladı.
Gerçekten nasıl bir geçmişin üzerinde
olduğumuzun farkında mıyız?