SlideShare a Scribd company logo
1 of 13
Download to read offline
Kilo Kontrolü Uzmanlığı
Esat BAŞARAN
Neden Kilo Alırız
Hemen herkesin ortak bir derdi var:
“Kilo almak.” Ancak tabii ki
nedenlerimiz ve çözümlerimiz bambaşka
olabilir. Şimdi kilo almamızın altındaki
sebeplere gelin isterseniz bir göz atalım:
Kilo almak, fizyolojik dengemizin
bozulması ile ilgili bir sonuçtur.
Tabii ki öncelikle şişmanlama konusunda
genetik ve çevresel faktörlerin rolü çok
büyük. Diğer nedenler ise endokrin ve
metabolizma ile ilgili hastalıklar.
Ders - 1
Bu nedenle kişinin kendisini tanıması ve doğru beslenme alışkanlıklarını kazanması
kaçınılmaz. Yaşam tarzı değişikliği ile engellenebilecek nedenlerin başında düzensiz ve
dengesiz beslenme, hareketsizlik, porsiyon kontrolünün olmaması, yiyecek tercihindeki
hatalar geliyor.
Erişkin yaşlarda kilo almaya veya obeziteye neden olan başlıca faktörler hareketsizlik ve
aşırı beslenmedir. Bunun dışında tabii ki metabolizma yavaşladığından yaşın
ilerlemesiyle de kilo almaya başlarız.
Aşırı kilo genellikle hareketsiz yaşam tarzı ve yüksek kalorili beslenme
alışkanlıklarından kaynaklanıyor gibi görünse de buna ek olarak önemsenmeyen farklı
sebepler de kilo almamıza sebep oluyor. Bunların en önemli sebeplerinden biri hormonal
rahatsızlıklardır.
Bunların başında;
-Tiroit bezi yetmezliği (hipotiroid) gelir.
-İnsülin direnci (daha sonra bundan daha geniş bahsedeceğim).
-Böbrek üstü bezinin aşırı kortizol üretmesi (Cushing sendromu) özellikle Cushing
sendromunda kilo yüz, boyun, sırt ve bel çevresinde daha belirgin olabilir.
-Yumurtalık kistleri (Polikistik Over Sendromu): Çocuk doğurma çağındaki kadınlarda
görülen hormonal bir sorundur. Bu durum adet döngüsünü etkiler ve hormonal
dengesizliklere neden olur. Bu kişilerde de karın çevresinde yağlanma fazladır.
Devam edecek olursak, evlenme diyebiliriz çünkü evlendikten sonra düzenli yemek
yeme dönemi başlar. Sigarayı bırakma, sigarayı bıraktıktan sonra iştahın artması da kilo
alımını etkileyen faktörlerdir.
Tabii ki tüm bunlara az su içmek, aşırı alkol tüketimi, depresyon, bazı psikolojik
sorunlar, emeklilik, düzensiz iş saatleri gibi bazı sosyal ve psikolojik nedenleri de
ekleyebiliriz.
KİLO ALMAMIZIN
PSİKOLOJİK SEBEPLERİ
Aslında fazla kilo ile psikolojiniz
arasında sandığınızdan daha derin bir
ilişki var. Bu gerçeği göz ardı
etmemek lazım.
Şöyle ki, kilo vermenin yollarını ve
ne yapmamız gerektiğini artık hemen
hemen herkes biliyor. Ancak bütün
yolları deneyip hâlâ kilo
veremiyorsanız bir yerde bir sorun var
demektir. Herhangi bir sağlık
sorununuz yoksa ve yeme
alışkanlıklarınız düzenliyse o zaman
kilo almanızın veya kilo
verememenizin psikolojik sebeplerini
araştırmanız gerekir.
Evet, kilo almada veya verememede psikolojik etkenler hafife alınmayacak kadar
önemlidir.
Mutsuzluk, suçluluk duygusu, öfke, endişe, korku stres, gibi olumsuz duygulardan
kendinizi arındıramadığınız sürece kilo almanız kaçınılmazdır.
Vücudumuzun korunma amaçlı salgıladığı stres hormonu bazı bünyelerde hayati
öneme sahipmiş gibi algılanabilir, vücutta artar ve özellikle göbek bölgesinde
yağlanma yapar.
Aşırı kilo almanın ve vermemenin çok önemli diğer sebebi ise çocukluğunuzda
yemek ile kurduğunuz ilişki ve anne-babanızın size karşı davranışlarıdır.
Eğer çocukken yemek yemekle ilgili yanlış bağlantılar kurduysak, bilinçaltımızdaki
bu yanlıştan kurtulamayız. Çocukken anne-baba tarafından çok yedirilmiş veya
yemekle ödüllendirilmiş kişiler büyüyünce de çok yemek yiyerek mutlu olacaklarını
düşünebilirler.
Mesela ağlayan çocuğa sussun diye şeker veririz ve onu mutlu ettiğimizi düşünürüz.
Ya da mutlu bir olayı pasta yiyerek kutlarız. İşte bu davranışlar ailede sürekli
yapılıyorsa, çocuk bunu öğreniyor ve bu tutum yetişkinlikte de böyle devam ediyor.
Tabii bir de işin “ödül-ceza” boyutu var.
Küçükken iştahsız çocuklar yemek yesinler diye annesi-babası tarafından
ödüllendirildiklerinde, büyüyünce kendilerini ödüllendirmek ya da daha mutlu olmak
için kendilerini ödüllendirme yöntemini kullanıyorlar. En basit, kendimden örnek
vermek istiyorum burada.
Küçükken çok iştahsız ve cılız bir çocuktum. Anne ve babam bana yemek yedirmek
için her türlü yönteme başvururlardı.
Aslında yemek saatleri tam bir kargaşa ve işkenceye dönüşürdü. Bir anne için
çocuğunun yemek yemesi çok önemlidir ve yesin diye oldukça ısrarcı davranır ama
çoğu anne daha sonra çocuğun bilinçaltında birçok yanlış bağlantı kurulduğunu
bilemez. Tabii ki aç bırakmak da doğru bir davranış değildir. Genelde ödül ceza ve
kıyaslama yöntemine girerlerdi. “Yemeğini yersen sana istediğin oyuncağı alacağız”,
“Seni çok ama çok seveceğiz” gibi sözler söylerler veya ceza verirlerdi.
Komşumuzun çok yemek yiyen tombik bir çocuğu vardı. Herkes “Ay ne şeker, ne
tombik çocuk!” diye sever ve ilgi gösterirdi ona.
Annem, “Bak sen de yemeğini ye herkes seni böyle sevsin, biz de seni daha çok
sevelim,” derdi hep. Büyüyüp kocaman adam olduğumda 135 kiloya kadar çıkmıştım.
Artık bilinçaltıma otomatik olarak “Demek ki sevilmek için tombul olmak
gerekiyormuş” inanışı kaydolmuştu bile.
Ta ki 7 zeytin 1 incir mucizesini keşfedene kadar.
Ancak yemek yemenin ve kilo verememenin ana sebebinin bilinçaltımızdaki olumsuz
kayıtlar olduğu kesin. Yaşadığımız birçok olumsuz kayıtlar biz farkında bile olmadan
bilinçaltımıza yerleşiyor ve bizi zayıflamaya götürecek adımlardan alıkoyuyor ya da
bir süre sonra büyük uğraşlarla verdiğimiz kiloları çabucak geri almamıza neden
oluyor. 7 zeytin 1 incir içeriğinin onlarca faydasının yanı sıra psikolojik yararları da
var tabii.
Duygusal Açlık
Aslında iki türlü açlık vardır:
Biri fizyolojik açlık, diğeri
ise duygusal açlık.
Fizyolojik açlık yaşamımızı
devam ettirmek ve
vücudumuzun enerji
ihtiyacını karşılamak için
duyulan gerçek açlıktır.
Duygusal açlık ise vücudun
değil, beynin açlığıdır.
Duygusal açlık genelde stres, aşırı üzüntü, öfke, yalnızlık duygusu gibi negatif
duyguların tetiklenmesiyle oluşan hormonal değişimlerimiz sonucunda ortaya
çıkan açlıktır.
Yani demem o ki, kilo vermiyorsak, kilolarımızı koruyamıyorsak veya yeme
atakları yaşıyorsak sebebi duygusal açlık olabilir.
Stresli olduğunuzda kendinizi sakinleştirmenin yollarını yemek yiyerek
arıyorsanız, ya da kötü bir gün geçirdiğinizde kendinizi bir pizza veya bir paket
kurabiye ile bir kanepede buluyorsanız, duygusal açlıkla karşı karşıyasınız
demektir.
Ancak tabii ki bu durumda yemek kısa vadede sizi doyuran, mutlu eden ancak
yarardan çok zarar veren, sadece geçici rahatlık sağlayan bir araçtır.
Daha sonra yemek yediniz diye suçluluk duygusu ortaya çıktığında kendinizi
daha kötü hissetmenize neden olur.
Normal şartlar altında kişi bir tabak yemekle doyar. Hatta kişinin günlük yemek
ihtiyacı kendi yumruğunun büyüklüğü kadardır.
Yani bu miktarlarda yemek yemeniz fiziksel açlığınızı bastırmak için yeterlidir.
Ancak bu miktarları yiyip hâlâ doymadıysanız, abur cubura saldırıyorsanız,
dikkat etmeniz gereken noktaya gelmişsiniz demektir.
Aslında beyne tokluk sinyali 20 dakikada gider. Bu nedenle 20 dakika
beklerseniz ya da çok yavaş yerseniz zaten doymuş olacaksınız.
Şayet hâlâ doymamışsanız bir bardak su için. Beynimizdeki hipotalamus dediğimiz
bölge, acıkma ve susama hislerini hissettiğimiz bölgedir ve açlıkla susuzluğu ayırt
edemez.
Şayet su içtiğimizde tokluk hissi yaşıyorsak demek ki acıkmamışız sadece
susamışızdır.
Dolayısı ile yaşadığınız şeyin duygusal açlık olduğunu, midenizin dolu ve doymuş
olduğunu hissedeceksiniz.
Öncelikle duygusal yemeği engellemek için yapmamız gereken, duygularımızın ve
hislerimizin farkına varmaktır.
Bir şey yemeden önce gerçekten acıkıyor musunuz; yoksa sıkıntı, kaygı, üzüntü
gibi duygular açlık hissinizle karışıyor mu?
Açlığı vücudunuzun neresinde ve nasıl hissediyorsunuz, bu hisse ne kadar
dayanabilirsiniz?
Aç olsanız da işinize ya da o anki uğraşınıza devam edebiliyor musunuz? Ya da bu
his çoğu zamanki yeme dürtünüzden farklı mı?
Bu soruların cevabını bulmak gerçek açlık hissi ya da duygusal yemek yeme
davranışlarında vücudunuz, duygularınız ve davranışlarınız arasındaki farkı
anlamanıza yardımcı olacaktır.

More Related Content

Similar to Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders1.pdf

Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdfKilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdfSeyfettinColak
 
öFke YöNetimi
öFke YöNetimiöFke YöNetimi
öFke YöNetimismsyah dnz
 
öFke YöNetimi
öFke YöNetimiöFke YöNetimi
öFke YöNetimismsyah dnz
 
Ogretmen sunum
Ogretmen sunumOgretmen sunum
Ogretmen sunumethemuslu
 
Saglikli beslenme
Saglikli beslenmeSaglikli beslenme
Saglikli beslenmeNazmi Orman
 
Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?
Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?
Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?Derya Özçelik
 
Tikinircasina Yeme Nedi̇r
Tikinircasina Yeme Nedi̇rTikinircasina Yeme Nedi̇r
Tikinircasina Yeme Nedi̇rDerya Özçelik
 
Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc
Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc
Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc Konya Psikolog
 
Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...
Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...
Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...University of Uludag
 
Dengeli Beslenme
Dengeli BeslenmeDengeli Beslenme
Dengeli BeslenmeDiyetkolik
 
Anoreksiya başlangıcı
Anoreksiya başlangıcıAnoreksiya başlangıcı
Anoreksiya başlangıcıDerya Özçelik
 
Yeni Bir Başlangıç İçin
Yeni Bir Başlangıç İçinYeni Bir Başlangıç İçin
Yeni Bir Başlangıç İçinzakoren
 
(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)sinan
 
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleriDiyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleriDerya Özçelik
 
Diğer Yeme Bozuklukları
Diğer Yeme BozukluklarıDiğer Yeme Bozuklukları
Diğer Yeme BozukluklarıDerya Özçelik
 

Similar to Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders1.pdf (20)

Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdfKilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 7.pdf
 
öFke YöNetimi
öFke YöNetimiöFke YöNetimi
öFke YöNetimi
 
öFke YöNetimi
öFke YöNetimiöFke YöNetimi
öFke YöNetimi
 
Felsefe2
Felsefe2Felsefe2
Felsefe2
 
Ogretmen sunum
Ogretmen sunumOgretmen sunum
Ogretmen sunum
 
Saglikli beslenme
Saglikli beslenmeSaglikli beslenme
Saglikli beslenme
 
Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?
Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?
Yeme bozuklukları nasıl anlaşılır?
 
Tikinircasina Yeme Nedi̇r
Tikinircasina Yeme Nedi̇rTikinircasina Yeme Nedi̇r
Tikinircasina Yeme Nedi̇r
 
Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc
Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc
Anksiyeteyi azaltmanin 10 yolu.doc
 
Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...
Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...
Ilköğretim çocukları i̇çin sağlıklı beslenme [t.c. sağlık bakanlığı] haytar.n...
 
Dengeli Beslenme
Dengeli BeslenmeDengeli Beslenme
Dengeli Beslenme
 
Anoreksiya Tedavisi
Anoreksiya TedavisiAnoreksiya Tedavisi
Anoreksiya Tedavisi
 
Anoreksiya başlangıcı
Anoreksiya başlangıcıAnoreksiya başlangıcı
Anoreksiya başlangıcı
 
Yeni Bir Başlangıç İçin
Yeni Bir Başlangıç İçinYeni Bir Başlangıç İçin
Yeni Bir Başlangıç İçin
 
(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)
 
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleriDiyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
 
Bitcoin
BitcoinBitcoin
Bitcoin
 
Diğer Yeme Bozuklukları
Diğer Yeme BozukluklarıDiğer Yeme Bozuklukları
Diğer Yeme Bozuklukları
 
Sağlık Asistanı Dergisi: Sayı 1
Sağlık Asistanı Dergisi: Sayı 1Sağlık Asistanı Dergisi: Sayı 1
Sağlık Asistanı Dergisi: Sayı 1
 
Stres ve Mücadele Yolları
Stres ve Mücadele YollarıStres ve Mücadele Yolları
Stres ve Mücadele Yolları
 

More from SeyfettinColak

FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfFMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdfFMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdfFMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdfFMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdfFMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdfFMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdfFMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdfFMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdfSeyfettinColak
 
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdfİKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdfÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdfCİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdfDUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdfBOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdfSeyfettinColak
 
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdfBoşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdfEVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdfSeyfettinColak
 
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdfAile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel NedenleriHastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel NedenleriSeyfettinColak
 

More from SeyfettinColak (20)

FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfFMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdfFMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdfFMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdfFMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdfFMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdfFMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdfFMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdfFMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
 
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdfİKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
 
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdfÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
 
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdfCİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
 
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdfDUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
 
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdfBOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
 
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdfBoşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
 
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdfEVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
 
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdfAile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
 
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel NedenleriHastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
 

Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders1.pdf

  • 2. Neden Kilo Alırız Hemen herkesin ortak bir derdi var: “Kilo almak.” Ancak tabii ki nedenlerimiz ve çözümlerimiz bambaşka olabilir. Şimdi kilo almamızın altındaki sebeplere gelin isterseniz bir göz atalım: Kilo almak, fizyolojik dengemizin bozulması ile ilgili bir sonuçtur. Tabii ki öncelikle şişmanlama konusunda genetik ve çevresel faktörlerin rolü çok büyük. Diğer nedenler ise endokrin ve metabolizma ile ilgili hastalıklar. Ders - 1
  • 3. Bu nedenle kişinin kendisini tanıması ve doğru beslenme alışkanlıklarını kazanması kaçınılmaz. Yaşam tarzı değişikliği ile engellenebilecek nedenlerin başında düzensiz ve dengesiz beslenme, hareketsizlik, porsiyon kontrolünün olmaması, yiyecek tercihindeki hatalar geliyor. Erişkin yaşlarda kilo almaya veya obeziteye neden olan başlıca faktörler hareketsizlik ve aşırı beslenmedir. Bunun dışında tabii ki metabolizma yavaşladığından yaşın ilerlemesiyle de kilo almaya başlarız. Aşırı kilo genellikle hareketsiz yaşam tarzı ve yüksek kalorili beslenme alışkanlıklarından kaynaklanıyor gibi görünse de buna ek olarak önemsenmeyen farklı sebepler de kilo almamıza sebep oluyor. Bunların en önemli sebeplerinden biri hormonal rahatsızlıklardır.
  • 4. Bunların başında; -Tiroit bezi yetmezliği (hipotiroid) gelir. -İnsülin direnci (daha sonra bundan daha geniş bahsedeceğim). -Böbrek üstü bezinin aşırı kortizol üretmesi (Cushing sendromu) özellikle Cushing sendromunda kilo yüz, boyun, sırt ve bel çevresinde daha belirgin olabilir. -Yumurtalık kistleri (Polikistik Over Sendromu): Çocuk doğurma çağındaki kadınlarda görülen hormonal bir sorundur. Bu durum adet döngüsünü etkiler ve hormonal dengesizliklere neden olur. Bu kişilerde de karın çevresinde yağlanma fazladır. Devam edecek olursak, evlenme diyebiliriz çünkü evlendikten sonra düzenli yemek yeme dönemi başlar. Sigarayı bırakma, sigarayı bıraktıktan sonra iştahın artması da kilo alımını etkileyen faktörlerdir. Tabii ki tüm bunlara az su içmek, aşırı alkol tüketimi, depresyon, bazı psikolojik sorunlar, emeklilik, düzensiz iş saatleri gibi bazı sosyal ve psikolojik nedenleri de ekleyebiliriz.
  • 5. KİLO ALMAMIZIN PSİKOLOJİK SEBEPLERİ Aslında fazla kilo ile psikolojiniz arasında sandığınızdan daha derin bir ilişki var. Bu gerçeği göz ardı etmemek lazım. Şöyle ki, kilo vermenin yollarını ve ne yapmamız gerektiğini artık hemen hemen herkes biliyor. Ancak bütün yolları deneyip hâlâ kilo veremiyorsanız bir yerde bir sorun var demektir. Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa ve yeme alışkanlıklarınız düzenliyse o zaman kilo almanızın veya kilo verememenizin psikolojik sebeplerini araştırmanız gerekir.
  • 6. Evet, kilo almada veya verememede psikolojik etkenler hafife alınmayacak kadar önemlidir. Mutsuzluk, suçluluk duygusu, öfke, endişe, korku stres, gibi olumsuz duygulardan kendinizi arındıramadığınız sürece kilo almanız kaçınılmazdır. Vücudumuzun korunma amaçlı salgıladığı stres hormonu bazı bünyelerde hayati öneme sahipmiş gibi algılanabilir, vücutta artar ve özellikle göbek bölgesinde yağlanma yapar. Aşırı kilo almanın ve vermemenin çok önemli diğer sebebi ise çocukluğunuzda yemek ile kurduğunuz ilişki ve anne-babanızın size karşı davranışlarıdır. Eğer çocukken yemek yemekle ilgili yanlış bağlantılar kurduysak, bilinçaltımızdaki bu yanlıştan kurtulamayız. Çocukken anne-baba tarafından çok yedirilmiş veya yemekle ödüllendirilmiş kişiler büyüyünce de çok yemek yiyerek mutlu olacaklarını düşünebilirler.
  • 7. Mesela ağlayan çocuğa sussun diye şeker veririz ve onu mutlu ettiğimizi düşünürüz. Ya da mutlu bir olayı pasta yiyerek kutlarız. İşte bu davranışlar ailede sürekli yapılıyorsa, çocuk bunu öğreniyor ve bu tutum yetişkinlikte de böyle devam ediyor. Tabii bir de işin “ödül-ceza” boyutu var. Küçükken iştahsız çocuklar yemek yesinler diye annesi-babası tarafından ödüllendirildiklerinde, büyüyünce kendilerini ödüllendirmek ya da daha mutlu olmak için kendilerini ödüllendirme yöntemini kullanıyorlar. En basit, kendimden örnek vermek istiyorum burada. Küçükken çok iştahsız ve cılız bir çocuktum. Anne ve babam bana yemek yedirmek için her türlü yönteme başvururlardı.
  • 8. Aslında yemek saatleri tam bir kargaşa ve işkenceye dönüşürdü. Bir anne için çocuğunun yemek yemesi çok önemlidir ve yesin diye oldukça ısrarcı davranır ama çoğu anne daha sonra çocuğun bilinçaltında birçok yanlış bağlantı kurulduğunu bilemez. Tabii ki aç bırakmak da doğru bir davranış değildir. Genelde ödül ceza ve kıyaslama yöntemine girerlerdi. “Yemeğini yersen sana istediğin oyuncağı alacağız”, “Seni çok ama çok seveceğiz” gibi sözler söylerler veya ceza verirlerdi. Komşumuzun çok yemek yiyen tombik bir çocuğu vardı. Herkes “Ay ne şeker, ne tombik çocuk!” diye sever ve ilgi gösterirdi ona. Annem, “Bak sen de yemeğini ye herkes seni böyle sevsin, biz de seni daha çok sevelim,” derdi hep. Büyüyüp kocaman adam olduğumda 135 kiloya kadar çıkmıştım. Artık bilinçaltıma otomatik olarak “Demek ki sevilmek için tombul olmak gerekiyormuş” inanışı kaydolmuştu bile. Ta ki 7 zeytin 1 incir mucizesini keşfedene kadar. Ancak yemek yemenin ve kilo verememenin ana sebebinin bilinçaltımızdaki olumsuz kayıtlar olduğu kesin. Yaşadığımız birçok olumsuz kayıtlar biz farkında bile olmadan bilinçaltımıza yerleşiyor ve bizi zayıflamaya götürecek adımlardan alıkoyuyor ya da bir süre sonra büyük uğraşlarla verdiğimiz kiloları çabucak geri almamıza neden oluyor. 7 zeytin 1 incir içeriğinin onlarca faydasının yanı sıra psikolojik yararları da var tabii.
  • 9. Duygusal Açlık Aslında iki türlü açlık vardır: Biri fizyolojik açlık, diğeri ise duygusal açlık. Fizyolojik açlık yaşamımızı devam ettirmek ve vücudumuzun enerji ihtiyacını karşılamak için duyulan gerçek açlıktır. Duygusal açlık ise vücudun değil, beynin açlığıdır.
  • 10. Duygusal açlık genelde stres, aşırı üzüntü, öfke, yalnızlık duygusu gibi negatif duyguların tetiklenmesiyle oluşan hormonal değişimlerimiz sonucunda ortaya çıkan açlıktır. Yani demem o ki, kilo vermiyorsak, kilolarımızı koruyamıyorsak veya yeme atakları yaşıyorsak sebebi duygusal açlık olabilir. Stresli olduğunuzda kendinizi sakinleştirmenin yollarını yemek yiyerek arıyorsanız, ya da kötü bir gün geçirdiğinizde kendinizi bir pizza veya bir paket kurabiye ile bir kanepede buluyorsanız, duygusal açlıkla karşı karşıyasınız demektir. Ancak tabii ki bu durumda yemek kısa vadede sizi doyuran, mutlu eden ancak yarardan çok zarar veren, sadece geçici rahatlık sağlayan bir araçtır.
  • 11. Daha sonra yemek yediniz diye suçluluk duygusu ortaya çıktığında kendinizi daha kötü hissetmenize neden olur. Normal şartlar altında kişi bir tabak yemekle doyar. Hatta kişinin günlük yemek ihtiyacı kendi yumruğunun büyüklüğü kadardır. Yani bu miktarlarda yemek yemeniz fiziksel açlığınızı bastırmak için yeterlidir. Ancak bu miktarları yiyip hâlâ doymadıysanız, abur cubura saldırıyorsanız, dikkat etmeniz gereken noktaya gelmişsiniz demektir. Aslında beyne tokluk sinyali 20 dakikada gider. Bu nedenle 20 dakika beklerseniz ya da çok yavaş yerseniz zaten doymuş olacaksınız.
  • 12. Şayet hâlâ doymamışsanız bir bardak su için. Beynimizdeki hipotalamus dediğimiz bölge, acıkma ve susama hislerini hissettiğimiz bölgedir ve açlıkla susuzluğu ayırt edemez. Şayet su içtiğimizde tokluk hissi yaşıyorsak demek ki acıkmamışız sadece susamışızdır. Dolayısı ile yaşadığınız şeyin duygusal açlık olduğunu, midenizin dolu ve doymuş olduğunu hissedeceksiniz. Öncelikle duygusal yemeği engellemek için yapmamız gereken, duygularımızın ve hislerimizin farkına varmaktır.
  • 13. Bir şey yemeden önce gerçekten acıkıyor musunuz; yoksa sıkıntı, kaygı, üzüntü gibi duygular açlık hissinizle karışıyor mu? Açlığı vücudunuzun neresinde ve nasıl hissediyorsunuz, bu hisse ne kadar dayanabilirsiniz? Aç olsanız da işinize ya da o anki uğraşınıza devam edebiliyor musunuz? Ya da bu his çoğu zamanki yeme dürtünüzden farklı mı? Bu soruların cevabını bulmak gerçek açlık hissi ya da duygusal yemek yeme davranışlarında vücudunuz, duygularınız ve davranışlarınız arasındaki farkı anlamanıza yardımcı olacaktır.