SlideShare a Scribd company logo
1 of 19
Download to read offline
Kilo Kontrolü Uzmanlığı
Esat BAŞARAN
Ders -2
Hislerin Kontrolü
Duygular ve hisler kişiyi ruhsal
anlamda yaşatan şeylerdir.
Duygular spesifik bir uyarıcının
tarafımızdan yorumlanışına
cevaben salınan kimyasallardır.
Hislerimiz ise duygularımızı
bütünlemeye onun hakkında
düşünmeye ve deneyimlemeye
başladığımız andır. Gerçekte
hislerimiz çevremizde yaşanan
olaylara karşı bir tepki
sonucunda oluşur.
Yani hissettiklerimiz, yaşadığımız olayların sonucudur ve bizim olayları açıklama
biçimimizdir. Ve beslenmeyle çok yakın ilişkisi vardır.
Beslenme tercihlerimizin farkında olma, farklı gıda ve yiyecekleri tükettikten sonra ne
hissettiğimizi düşünme ve bunun bilincine vararak alışkanlıklarımızı düzenleme, dengeli ve
sağlıklı bir yaşam için oldukça önemlidir.
Genelde hislerimizi kontrol eden şey zihnimiz, bedenimiz ve duygularımızdır.
Tabii ki yaşadığımız dünyada birtakım sıkıntılardan, stres ve problemlerden
kurtulmamız mümkün değil.
Bütün bu sorunlarla boğuşurken anlık mutluluklar yaşamak adına, hayattan intikam
alırcasına yemeklere saldırmak, farklı gıda veya gıda olmayan abur cuburlarda yeni
yeni tatlar aramak çoğumuzun başvurduğu yöntemler oldu.
O zaman bu gündelik sorunlarla boğuşurken psikolojik problemlerimiz ve stres
içinde olduğumuz anlarda, yemek yemeye odaklı yaşantımızdan vazgeçebilmek
için ne gerekiyorsa yapmakla başlayalım mı her şeye, ne dersiniz?
Siz siz olun sıkıntılı anlarınızda yemeklerden uzak durun.
Faydaları saymakla bitmeyen 7 zeytin 1 incirin içeriğinde bulunan bileşikler,
yeme duygusunu salgılatır, halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen
endorfin denen kimyasalı doğal yollarla bedeninize ulaştırır ve yemeklere
saldırmadan mutlu olmanızı sağlar.
Her aklınıza yemek geldiğinde ve yemek krizinde, yemek yeme düşüncenizi bir süre sonra,
siz farkında olmadan aklınızdan silmeye başlar.
Cinsiyetiniz, yaşınız, konumunuz hiç önemli değil. Geçici tatmin demek olan yemek yeme
krizini aşmak için yerine koyabileceğiniz, size mutluluk veren ve keşfetmenizi bekleyen 7
zeytin 1 incir var artık.
Unutmayın:
Kaybetmek için, en az bir kazanan olması gerekiyor. O zaman kazanan siz olun, ne
dersiniz?
Obezite ve Şişmanlık
Aslında kilomuzu korumak ve
vücudumuzun normal bir kiloda olması
için yakabileceğimiz kadar gıda
tüketmemiz gerekiyor.
Ancak yakabileceğimizden fazla yersek,
aldığımız fazla kaloriler vücudumuzda
yağ olarak birikiyor ve obezite ortaya
çıkıyor. İşte kilo sorunu da o zaman
başlıyor.
İdeal bedenimiz bozuluyor.
Obezite çağımızın en büyük sağlık problemi ve sigaradan daha tehlikeli bir
hastalıktır. Siz farkında olmadan ve tehlikesini yeterince kavrayamadan bedeninizi
ele geçirir.
Sinsiliği ve yaygınlığı henüz çok ciddiye alınmamasından dolayı da çağımızı tehdit
eder hâle gelen obezite günümüzde maalesef çoğunlukla bir estetik sorunu olarak
görülüyor.
Oysa şişmanlığın sadece bir estetik sorunu olmadığını, sağlık açısından da birçok
sorun yarattığını gözden geçirmek gerekir.
Birçok hastalığın ve ölümlerin maalesef fazla kilolarımızdan kaynaklandığını
unutmayalım.
Daha önce de belirttiğim gibi, yüksek tansiyon, kolesterol, kalp krizi, damar
hastalıkları, diyabet, beyin damarlarında tıkanıklık, solunum problemleri, kısırlık,
iktidarsızlık, eklem hastalıkları, hormonal dengelerin bozulması ve pek çok kanser
türü obezite ve şişmanlıktan kaynaklanıyor.
Fazla kilolarımıza çözüm bulabilmek için, şişmanlık sonucu ortaya çıkan nedenleri
incelemek yerine, teşhisi iyi koyarak, şişmanlığın gerçek sebeplerini doğru
tespitlerle analiz etmeliyiz.
Obezitenin yaygın olduğu bir dünyada, birçok zayıflama ve kilo verme
girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının nedenlerinden biri de, beslenirken ve
davranışlarımızı yönlendirirken yaptığımız yanlış ve bilimsellikten uzak
tercihlerdir.
Şişmanlığın gerçek sebeplerinin ve çözüm yollarının yeterince bilinmemesinin
etkilerinden de bahsetmeme hiç gerek yok sanırım.
Hipotalamus, daha önce de bahsettiğim gibi, yaklaşık 30 milyar hücre bulunan
insan beyninde yeme, içme, acıkma ve susama gibi hislerin kontrol merkezidir.
Son yıllarda hipotalamustan yola çıkarak, besin alımını azaltan, leptin hormonu
ve pankreasın iç salgısı olan yağ dokularıyla salgılanan, kandan beyne geçerek
besin alımını azaltan bazı çalışmalar deneysel hayvanlarda %100 sonuç verse de,
insanlarda yapılan klinik deneyler çoğu obez hastalarda başarısızlıkla
sonuçlanmıştır.
Bu da demek oluyor ki, insanların davranışlarına temel teşkil eden bilinç ve
bilinçaltı hâllerini bilimsel deneylerle tespit edip anlamak mümkün değildir.
Aslında “hipotalamus” bölgesini incelemekten çok, ruh ve his dünyamızı
ilgilendiren, duyular üzerinde filtre görevi gören, vücudumuzu koruma altında
tutmak için hissi duygularımızı etkileyen, beynin ön-orta kısmında yer alan
talamus merkezinin incelenmesinin daha doğru olacağına inanıyorum.
Çünkü bizim his ve ruh dünyamıza etki eden yönlendirmelerin sırrı hâlâ
çözülememiştir ve bazı çalışmaların sonlanmasını bekleyerek de kaybedecek
vaktimiz yoktur, mevcut sistem bizim kendi iç dünyamız ve bedenimizle ilgilidir.
Bir kez daha üstüne basarak tekrarlamak istiyorum. Şişmanlık tek başına bedensel
bir hastalık değildir. Ve tek başına bilimsel yöntemlerle de giderilemeyecektir.
Ancak kişinin kendisine ait nedenler ve çözümlerle tedavi olabileceği toplumsal
yaşanan ama bireysel zarar verebilen tehlikeli bir hastalıktır.
İşte o yüzdendir ki, 7 zeytin 1 incir içeriğine üzerlik tohumu kattık.
Çünkü üzerlik tohumu içerdiği maddeler sayesinde rahatlama etkisi verir ve beynin
daha sağlıklı çalışmasını sağlar.
O zaman şimdi;
Bedenimizi, beynimizi, iç dünyamızı keşfederek, bir anlamda obeziteye ve fazla
kilolara hoşça kal deme zamanı gelmedi mi?
Şişmanlığın Sebebi
Aslında genel olarak baktığımızda obezite
ve şişmanlık azalmıyor, giderek artıyor.
Tabii ki şişmanlığın en önemli nedeni fazla
yemek ve insanların yakabileceğinden fazla
kalori edinmesi. Ancak şişmanlığa sebep
olan birçok faktör var.
Aslında şişmanlık uzun süren bir enerji
dengesizliği sonucudur.
Kişinin yediği yemek, harcadığı kalori ve
fiziksel hareketler için harcanan enerji
konusunda gerçek bilgiye sahip olması
gerekir. “Zaten ben hareket ediyorum,
istediğim kadar yiyebilirim” dersek farkında
olmadan kilolara davetiye çıkarıyor
olabiliriz.
Tabii ki genetik etkenler, bazı beyin tümörleri, beyinde salgılanan bazı madde ve
hormonların düzeyindeki değişmeler, çevresel etkenler, yaşam tarzı, beslenme
alışkanlıkları, bazı ruhsal bozukluklar, birtakım fiziksel hastalıklar, kullanılan
bazı ilaçlar, fiziksel aktivitenin azlığı, şişmanlığın oluşumunda belirgin etkisi
olan nedenler arasında sayılabilir.
Diğer taraftan aile içi durumlar, bireyin maruz kaldığı sosyal etkenler, sosyal
olarak yetersizlik, ailelerin beslenme konusundaki bilgi yetersizlikleri, sosyo-
ekonomik düzeyde düşüklük ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan yaşam biçimi
önemli diğer etkenler olarak dikkati çekmektedir.
Bu nedenler içinde son yıllarda belki de üzerine en çok konuşulması gereken
noktanın beslenme tarzı ve bireyin sağlığı geliştirme yönünde sahip olduğu
elverişsiz durumlar olduğunu vurgulamak gerekir.
Ancak işin içinde başka faktörler de var tabii. İşte şişmanlığa sebep olan gizli
düşmanlar:
Uyku Problemleri
Yapılan araştırmalar, günde 12 saatten az uyuyan okul çağı çocuklarının, 12 saat ve
daha çok uyuyanlara göre 3.5 kat daha fazla obezite riskine sahip olduklarını ortaya
koyuyor.
İşin en ilginci anne-babanın obez olması, hareketsizlik, uzun saatler TV seyretmek
gibi faktörlerin hiçbiri bu çocuklarda uyku kadar etkili olmuyor!
Bilim adamları bunu uyku sırasında leptin hormonunun seviyesinin düşmesine bağlıyor.
Çünkü leptin vücutta metabolizmanın hızlanmasına yardımcı oluyor ve açlık hissini önlüyor.
Bu süreç yetişkinlerde de aynı şekilde işlediği için gece uykusuna özellikle dikkat etmeniz
gerekiyor.
Genetik Miras
Gen araştırmaları şimdilerde şişmanlıkla ilgili araştırmaların en önemli ayağını
oluşturuyor.
Çünkü açlığın sorumlusunun bazı genler olduğu düşünülüyor.
Tek yumurta ikizleriyle yapılan araştırmalar gösteriyor ki vücut ağırlığının yüzde
70'ine kadar olan kısmını genlerimize, sadece yüzde 30'luk bir bölümünü ise
çevre faktörlerine borçluyuz. Bilim adamları şişmanlığa yol açan gen sayısının
30-100 arasında olduğunu söylüyor.
Hepsinin tek başına çok küçük bir etkileri var. Ancak bir araya geldiklerinde
tartının ibresini fırlatıveriyorlar.
Buna göre iştahı artıran genler, vücuda elma veya armut formunu veren genler,
metabolizmayı yöneten genler gibi belirlenmiş durumda. Yuvarlak genlere sahip
olanların maalesef yediklerine çok dikkat etmesi gerekiyor.
İlaçların Etkisi
Pek çok kadın bazı doğum kontrol ilaçlarının yarattığı kilo problemlerinden
haberdar.
Aslında sadece doğum kontrol ilaçları değil genel olarak pek çok ilaç fazla
kiloya sebep olabiliyor.
Örneğin bazı depresyon ilaçları 3-4 kiloya kadar artışa sebep olabiliyor.
Tansiyon için kullanılan kimi ilaçlarsa ekstra 2 kilo anlamına gelebiliyor.
Diyabet ilaçlarının 3-4, insülin şırıngalarının ise uzun vadede 10-15 kiloya
kadar artışa sebep olduğu biliniyor.
Bu yüzden özellikle diyabet problemi olanların erkenden spor yapmaya
başlamaları tedavi sırasında gelebilecek kilolara karşı koymaları açısından
önemli.
Yaş
Araştırmalar, insanoğlunun 20 yaşının ortasına kadar her ay 300 gram aldığını
gösteriyor.
Yaşlandıkça da kas grubundan kaybediyoruz.
Ancak bu kas grubu önemli çünkü tek başlarına bile kalori yakmak için onlara
ihtiyacımız var. 25-30 yaşlarında kilo daha da çok artıyor.
Bu 40 yaşına kadar böyle gidiyor.
Menopoz döneminde östrojen azaldığı için ekstra kilolar alınıyor.
Bu yüzden yaşlandıkça kas egzersizlerine önem vermelisiniz.
Ayrıca protein tüketimini de artırmalısınız.
Çünkü kas gücünü artırmak için proteine ihtiyacınız var.
Stres
Bütün gün etrafta koşuşturursak aslında kilo vermemiz gerekir, değil mi?
Ancak Amerika'daki Chicago Üniversitesinde yapılan bir araştırma bunun aksini
gösteriyor.
Özellikle kadınlar stres zamanlarında lüzumsuz bir şekilde kilo alıyor.
Üstelik stres faktörleri ne kadar artarsa o kadar çok kilo alıyorlar.
Çünkü stres sırasında kortizol denilen bir madde salgılıyoruz.
Bu da yağ hücrelerini harekete geçiriyor ve enerjinin görevini yapmasını
engelliyor. Bu stres yükü haftalar boyu sürerse o zaman vücut, yağ deposu
rezervini artırıyor.
Bağ Dokusu Hasarı
“Bağ dokusu” vücudumuzu, dokularımızı bir arada tutan, onları bağlayan ve destekleyen
yapılara verilen addır. Bunların içinde kemikler, tendonlar, kıkırdaklar, damar çeperi ve yağ
dokuları gibi dokuları oluşturan her türlü yapı vardır.
Bağ dokusu hasarı, vücudumuzda kilo artışına neden olan, vücudun bütünlüğünü ve yapısını
koruyabilmesi için, yani vücudumuzu çevreleyen bağ dokusunun sıkı kalması için gerekli
olan maddeleri içeren gıdaları yeterince sindirememesidir.
Gıdalar sindirilemeyince bağ dokusu gevşer, sarkar ve vücudumuzun orta kısmında göbek,
basen ve kalça bölümünde yağlar birikir. Böylece bedenimizi çevreleyen bağ dokumuz
gerginleşmeye başlar ve kalan kısımlardaki boşluklara da su dolar.
Aslında yapmamız gereken, bizim yapımıza uygun, daha kaliteli, daha besleyici gıdaları
tüketip, aynı zamanda hareket edip, bunların sindirilmesini sağlayarak, vücudumuzun bu zor
görevi yerine getirebilmesine yardımcı olmak.
Şişmanlamamak için ihtiyacınız olan güç; aklınızda, kontrol noktanız olan beyninizde,
kararlı oluşunuzda ve doğru beslenme alışkanlığı kazanma gayretinizde var olacaktır.

More Related Content

Similar to Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 2.pdf

Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇www.tipfakultesi. org
 
SağLıK Bilgisi
SağLıK BilgisiSağLıK Bilgisi
SağLıK Bilgisiguestf5d05b
 
Beslenme bozukluklari
Beslenme bozukluklariBeslenme bozukluklari
Beslenme bozukluklariNevzat Bilgin
 
Fiziksel Aktivite Ve Önemi
Fiziksel Aktivite Ve ÖnemiFiziksel Aktivite Ve Önemi
Fiziksel Aktivite Ve ÖnemiEmirhan Karakuş
 
3.5 stresle başa çıkma
3.5 stresle başa çıkma3.5 stresle başa çıkma
3.5 stresle başa çıkmaeabdep
 
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleriDiyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleriDerya Özçelik
 
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdfKilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdfSeyfettinColak
 
(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)sinan
 
üRünler ne işe yarar
üRünler ne işe yararüRünler ne işe yarar
üRünler ne işe yararKemalPasali
 
Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)
Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)
Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)Selman Bölükbaşı
 
Temizlik Şirketlerinde Stres Yönetimi
Temizlik Şirketlerinde Stres YönetimiTemizlik Şirketlerinde Stres Yönetimi
Temizlik Şirketlerinde Stres YönetimiYeşil Temizlik
 
Beslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyeti
Beslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyetiBeslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyeti
Beslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyetiMUSTAFA TAYAR
 
Diyabet tedavisi
Diyabet tedavisiDiyabet tedavisi
Diyabet tedavisihibe kredi
 

Similar to Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 2.pdf (20)

Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
Obezi̇te tedavi̇ kilavuzu ve yaşam tarzi öneri̇leri̇
 
SağLıK Bilgisi
SağLıK BilgisiSağLıK Bilgisi
SağLıK Bilgisi
 
Kolesterol
KolesterolKolesterol
Kolesterol
 
Nazan Yardım
Nazan YardımNazan Yardım
Nazan Yardım
 
Beslenme bozukluklari
Beslenme bozukluklariBeslenme bozukluklari
Beslenme bozukluklari
 
Otizm
OtizmOtizm
Otizm
 
Fiziksel Aktivite Ve Önemi
Fiziksel Aktivite Ve ÖnemiFiziksel Aktivite Ve Önemi
Fiziksel Aktivite Ve Önemi
 
3.5 stresle başa çıkma
3.5 stresle başa çıkma3.5 stresle başa çıkma
3.5 stresle başa çıkma
 
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleriDiyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
Diyet yapmanın sağlık i̇çin tehlikeleri
 
Çocukluk Çağı Obezite
Çocukluk Çağı ObeziteÇocukluk Çağı Obezite
Çocukluk Çağı Obezite
 
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdfKilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdf
Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 4.pdf
 
Stres
StresStres
Stres
 
(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)(Sosyal medya ve obezite)
(Sosyal medya ve obezite)
 
üRünler ne işe yarar
üRünler ne işe yararüRünler ne işe yarar
üRünler ne işe yarar
 
Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)
Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)
Yaşlılarda Obezite (Obesity in the elderly)
 
Temizlik Şirketlerinde Stres Yönetimi
Temizlik Şirketlerinde Stres YönetimiTemizlik Şirketlerinde Stres Yönetimi
Temizlik Şirketlerinde Stres Yönetimi
 
Beslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyeti
Beslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyetiBeslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyeti
Beslenme ve Yaşam Kalitesi,Akasya diyeti
 
Obezi̇te tani tedavi̇ kilavuzu
Obezi̇te tani tedavi̇ kilavuzuObezi̇te tani tedavi̇ kilavuzu
Obezi̇te tani tedavi̇ kilavuzu
 
Obezi̇te tani tedavi̇ kilavuzu
Obezi̇te tani tedavi̇ kilavuzuObezi̇te tani tedavi̇ kilavuzu
Obezi̇te tani tedavi̇ kilavuzu
 
Diyabet tedavisi
Diyabet tedavisiDiyabet tedavisi
Diyabet tedavisi
 

More from SeyfettinColak

FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfFMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdfFMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdfFMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdfFMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdfFMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdfFMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdfFMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdfSeyfettinColak
 
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdfFMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdfSeyfettinColak
 
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdfİKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdfÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdfCİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdfDUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdfSeyfettinColak
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdfBOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdfSeyfettinColak
 
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdfBoşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdfEVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdfSeyfettinColak
 
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdfAile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdfSeyfettinColak
 
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel NedenleriHastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel NedenleriSeyfettinColak
 

More from SeyfettinColak (20)

FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdfFMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 1.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdfFMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 2.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdfFMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 4.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdfFMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 3.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdfFMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 5.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdfFMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 8.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdfFMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 6.pdf
 
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdfFMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
FMP Eğitimi Bölüm 7.pdf
 
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdfİKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
İKİ YAŞ SENDROMU 7. HAFTA.pdf
 
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdfÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
ÇOCUK İSTİSMARI 6. HAFTA.pdf
 
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdfCİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
CİNSEL İSTİSMAR 5. HAFTA.pdf
 
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdfDUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ 4. HAFTA.pdf
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM  3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM3.pdf
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3.HAFTA BÖLÜM 2.pdf
 
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdfCİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
CİNSEL TERAPİDE BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI YAKLAŞIM 3. HAFTA.pdf
 
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdfBOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
BOŞANMA SÜRECİ 2. HAFTA BÖLÜM2.pdf
 
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdfBoşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
Boşanma Danışmanlığı 2 HAFTA.pdf
 
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdfEVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
EVLİLİK 1. HAFTA BÖLÜM 2.pdf
 
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdfAile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
Aile Danışmanlığı Kuramları 1 HAFTA.pdf
 
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel NedenleriHastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
Hastalıkların Ruhsal Ve Zihinsel Nedenleri
 

Kilo Kontrolü Uzmanlığı-Ders 2.pdf

  • 2. Hislerin Kontrolü Duygular ve hisler kişiyi ruhsal anlamda yaşatan şeylerdir. Duygular spesifik bir uyarıcının tarafımızdan yorumlanışına cevaben salınan kimyasallardır. Hislerimiz ise duygularımızı bütünlemeye onun hakkında düşünmeye ve deneyimlemeye başladığımız andır. Gerçekte hislerimiz çevremizde yaşanan olaylara karşı bir tepki sonucunda oluşur.
  • 3. Yani hissettiklerimiz, yaşadığımız olayların sonucudur ve bizim olayları açıklama biçimimizdir. Ve beslenmeyle çok yakın ilişkisi vardır. Beslenme tercihlerimizin farkında olma, farklı gıda ve yiyecekleri tükettikten sonra ne hissettiğimizi düşünme ve bunun bilincine vararak alışkanlıklarımızı düzenleme, dengeli ve sağlıklı bir yaşam için oldukça önemlidir. Genelde hislerimizi kontrol eden şey zihnimiz, bedenimiz ve duygularımızdır. Tabii ki yaşadığımız dünyada birtakım sıkıntılardan, stres ve problemlerden kurtulmamız mümkün değil. Bütün bu sorunlarla boğuşurken anlık mutluluklar yaşamak adına, hayattan intikam alırcasına yemeklere saldırmak, farklı gıda veya gıda olmayan abur cuburlarda yeni yeni tatlar aramak çoğumuzun başvurduğu yöntemler oldu.
  • 4. O zaman bu gündelik sorunlarla boğuşurken psikolojik problemlerimiz ve stres içinde olduğumuz anlarda, yemek yemeye odaklı yaşantımızdan vazgeçebilmek için ne gerekiyorsa yapmakla başlayalım mı her şeye, ne dersiniz? Siz siz olun sıkıntılı anlarınızda yemeklerden uzak durun. Faydaları saymakla bitmeyen 7 zeytin 1 incirin içeriğinde bulunan bileşikler, yeme duygusunu salgılatır, halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin denen kimyasalı doğal yollarla bedeninize ulaştırır ve yemeklere saldırmadan mutlu olmanızı sağlar.
  • 5. Her aklınıza yemek geldiğinde ve yemek krizinde, yemek yeme düşüncenizi bir süre sonra, siz farkında olmadan aklınızdan silmeye başlar. Cinsiyetiniz, yaşınız, konumunuz hiç önemli değil. Geçici tatmin demek olan yemek yeme krizini aşmak için yerine koyabileceğiniz, size mutluluk veren ve keşfetmenizi bekleyen 7 zeytin 1 incir var artık. Unutmayın: Kaybetmek için, en az bir kazanan olması gerekiyor. O zaman kazanan siz olun, ne dersiniz?
  • 6. Obezite ve Şişmanlık Aslında kilomuzu korumak ve vücudumuzun normal bir kiloda olması için yakabileceğimiz kadar gıda tüketmemiz gerekiyor. Ancak yakabileceğimizden fazla yersek, aldığımız fazla kaloriler vücudumuzda yağ olarak birikiyor ve obezite ortaya çıkıyor. İşte kilo sorunu da o zaman başlıyor. İdeal bedenimiz bozuluyor.
  • 7. Obezite çağımızın en büyük sağlık problemi ve sigaradan daha tehlikeli bir hastalıktır. Siz farkında olmadan ve tehlikesini yeterince kavrayamadan bedeninizi ele geçirir. Sinsiliği ve yaygınlığı henüz çok ciddiye alınmamasından dolayı da çağımızı tehdit eder hâle gelen obezite günümüzde maalesef çoğunlukla bir estetik sorunu olarak görülüyor. Oysa şişmanlığın sadece bir estetik sorunu olmadığını, sağlık açısından da birçok sorun yarattığını gözden geçirmek gerekir.
  • 8. Birçok hastalığın ve ölümlerin maalesef fazla kilolarımızdan kaynaklandığını unutmayalım. Daha önce de belirttiğim gibi, yüksek tansiyon, kolesterol, kalp krizi, damar hastalıkları, diyabet, beyin damarlarında tıkanıklık, solunum problemleri, kısırlık, iktidarsızlık, eklem hastalıkları, hormonal dengelerin bozulması ve pek çok kanser türü obezite ve şişmanlıktan kaynaklanıyor. Fazla kilolarımıza çözüm bulabilmek için, şişmanlık sonucu ortaya çıkan nedenleri incelemek yerine, teşhisi iyi koyarak, şişmanlığın gerçek sebeplerini doğru tespitlerle analiz etmeliyiz.
  • 9. Obezitenin yaygın olduğu bir dünyada, birçok zayıflama ve kilo verme girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının nedenlerinden biri de, beslenirken ve davranışlarımızı yönlendirirken yaptığımız yanlış ve bilimsellikten uzak tercihlerdir. Şişmanlığın gerçek sebeplerinin ve çözüm yollarının yeterince bilinmemesinin etkilerinden de bahsetmeme hiç gerek yok sanırım. Hipotalamus, daha önce de bahsettiğim gibi, yaklaşık 30 milyar hücre bulunan insan beyninde yeme, içme, acıkma ve susama gibi hislerin kontrol merkezidir.
  • 10. Son yıllarda hipotalamustan yola çıkarak, besin alımını azaltan, leptin hormonu ve pankreasın iç salgısı olan yağ dokularıyla salgılanan, kandan beyne geçerek besin alımını azaltan bazı çalışmalar deneysel hayvanlarda %100 sonuç verse de, insanlarda yapılan klinik deneyler çoğu obez hastalarda başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu da demek oluyor ki, insanların davranışlarına temel teşkil eden bilinç ve bilinçaltı hâllerini bilimsel deneylerle tespit edip anlamak mümkün değildir. Aslında “hipotalamus” bölgesini incelemekten çok, ruh ve his dünyamızı ilgilendiren, duyular üzerinde filtre görevi gören, vücudumuzu koruma altında tutmak için hissi duygularımızı etkileyen, beynin ön-orta kısmında yer alan talamus merkezinin incelenmesinin daha doğru olacağına inanıyorum.
  • 11. Çünkü bizim his ve ruh dünyamıza etki eden yönlendirmelerin sırrı hâlâ çözülememiştir ve bazı çalışmaların sonlanmasını bekleyerek de kaybedecek vaktimiz yoktur, mevcut sistem bizim kendi iç dünyamız ve bedenimizle ilgilidir. Bir kez daha üstüne basarak tekrarlamak istiyorum. Şişmanlık tek başına bedensel bir hastalık değildir. Ve tek başına bilimsel yöntemlerle de giderilemeyecektir. Ancak kişinin kendisine ait nedenler ve çözümlerle tedavi olabileceği toplumsal yaşanan ama bireysel zarar verebilen tehlikeli bir hastalıktır. İşte o yüzdendir ki, 7 zeytin 1 incir içeriğine üzerlik tohumu kattık. Çünkü üzerlik tohumu içerdiği maddeler sayesinde rahatlama etkisi verir ve beynin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. O zaman şimdi; Bedenimizi, beynimizi, iç dünyamızı keşfederek, bir anlamda obeziteye ve fazla kilolara hoşça kal deme zamanı gelmedi mi?
  • 12. Şişmanlığın Sebebi Aslında genel olarak baktığımızda obezite ve şişmanlık azalmıyor, giderek artıyor. Tabii ki şişmanlığın en önemli nedeni fazla yemek ve insanların yakabileceğinden fazla kalori edinmesi. Ancak şişmanlığa sebep olan birçok faktör var. Aslında şişmanlık uzun süren bir enerji dengesizliği sonucudur. Kişinin yediği yemek, harcadığı kalori ve fiziksel hareketler için harcanan enerji konusunda gerçek bilgiye sahip olması gerekir. “Zaten ben hareket ediyorum, istediğim kadar yiyebilirim” dersek farkında olmadan kilolara davetiye çıkarıyor olabiliriz.
  • 13. Tabii ki genetik etkenler, bazı beyin tümörleri, beyinde salgılanan bazı madde ve hormonların düzeyindeki değişmeler, çevresel etkenler, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, bazı ruhsal bozukluklar, birtakım fiziksel hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, fiziksel aktivitenin azlığı, şişmanlığın oluşumunda belirgin etkisi olan nedenler arasında sayılabilir. Diğer taraftan aile içi durumlar, bireyin maruz kaldığı sosyal etkenler, sosyal olarak yetersizlik, ailelerin beslenme konusundaki bilgi yetersizlikleri, sosyo- ekonomik düzeyde düşüklük ve bunlara bağlı olarak ortaya çıkan yaşam biçimi önemli diğer etkenler olarak dikkati çekmektedir.
  • 14. Bu nedenler içinde son yıllarda belki de üzerine en çok konuşulması gereken noktanın beslenme tarzı ve bireyin sağlığı geliştirme yönünde sahip olduğu elverişsiz durumlar olduğunu vurgulamak gerekir. Ancak işin içinde başka faktörler de var tabii. İşte şişmanlığa sebep olan gizli düşmanlar: Uyku Problemleri Yapılan araştırmalar, günde 12 saatten az uyuyan okul çağı çocuklarının, 12 saat ve daha çok uyuyanlara göre 3.5 kat daha fazla obezite riskine sahip olduklarını ortaya koyuyor. İşin en ilginci anne-babanın obez olması, hareketsizlik, uzun saatler TV seyretmek gibi faktörlerin hiçbiri bu çocuklarda uyku kadar etkili olmuyor! Bilim adamları bunu uyku sırasında leptin hormonunun seviyesinin düşmesine bağlıyor. Çünkü leptin vücutta metabolizmanın hızlanmasına yardımcı oluyor ve açlık hissini önlüyor. Bu süreç yetişkinlerde de aynı şekilde işlediği için gece uykusuna özellikle dikkat etmeniz gerekiyor.
  • 15. Genetik Miras Gen araştırmaları şimdilerde şişmanlıkla ilgili araştırmaların en önemli ayağını oluşturuyor. Çünkü açlığın sorumlusunun bazı genler olduğu düşünülüyor. Tek yumurta ikizleriyle yapılan araştırmalar gösteriyor ki vücut ağırlığının yüzde 70'ine kadar olan kısmını genlerimize, sadece yüzde 30'luk bir bölümünü ise çevre faktörlerine borçluyuz. Bilim adamları şişmanlığa yol açan gen sayısının 30-100 arasında olduğunu söylüyor. Hepsinin tek başına çok küçük bir etkileri var. Ancak bir araya geldiklerinde tartının ibresini fırlatıveriyorlar. Buna göre iştahı artıran genler, vücuda elma veya armut formunu veren genler, metabolizmayı yöneten genler gibi belirlenmiş durumda. Yuvarlak genlere sahip olanların maalesef yediklerine çok dikkat etmesi gerekiyor.
  • 16. İlaçların Etkisi Pek çok kadın bazı doğum kontrol ilaçlarının yarattığı kilo problemlerinden haberdar. Aslında sadece doğum kontrol ilaçları değil genel olarak pek çok ilaç fazla kiloya sebep olabiliyor. Örneğin bazı depresyon ilaçları 3-4 kiloya kadar artışa sebep olabiliyor. Tansiyon için kullanılan kimi ilaçlarsa ekstra 2 kilo anlamına gelebiliyor. Diyabet ilaçlarının 3-4, insülin şırıngalarının ise uzun vadede 10-15 kiloya kadar artışa sebep olduğu biliniyor. Bu yüzden özellikle diyabet problemi olanların erkenden spor yapmaya başlamaları tedavi sırasında gelebilecek kilolara karşı koymaları açısından önemli.
  • 17. Yaş Araştırmalar, insanoğlunun 20 yaşının ortasına kadar her ay 300 gram aldığını gösteriyor. Yaşlandıkça da kas grubundan kaybediyoruz. Ancak bu kas grubu önemli çünkü tek başlarına bile kalori yakmak için onlara ihtiyacımız var. 25-30 yaşlarında kilo daha da çok artıyor. Bu 40 yaşına kadar böyle gidiyor. Menopoz döneminde östrojen azaldığı için ekstra kilolar alınıyor. Bu yüzden yaşlandıkça kas egzersizlerine önem vermelisiniz. Ayrıca protein tüketimini de artırmalısınız. Çünkü kas gücünü artırmak için proteine ihtiyacınız var.
  • 18. Stres Bütün gün etrafta koşuşturursak aslında kilo vermemiz gerekir, değil mi? Ancak Amerika'daki Chicago Üniversitesinde yapılan bir araştırma bunun aksini gösteriyor. Özellikle kadınlar stres zamanlarında lüzumsuz bir şekilde kilo alıyor. Üstelik stres faktörleri ne kadar artarsa o kadar çok kilo alıyorlar. Çünkü stres sırasında kortizol denilen bir madde salgılıyoruz. Bu da yağ hücrelerini harekete geçiriyor ve enerjinin görevini yapmasını engelliyor. Bu stres yükü haftalar boyu sürerse o zaman vücut, yağ deposu rezervini artırıyor.
  • 19. Bağ Dokusu Hasarı “Bağ dokusu” vücudumuzu, dokularımızı bir arada tutan, onları bağlayan ve destekleyen yapılara verilen addır. Bunların içinde kemikler, tendonlar, kıkırdaklar, damar çeperi ve yağ dokuları gibi dokuları oluşturan her türlü yapı vardır. Bağ dokusu hasarı, vücudumuzda kilo artışına neden olan, vücudun bütünlüğünü ve yapısını koruyabilmesi için, yani vücudumuzu çevreleyen bağ dokusunun sıkı kalması için gerekli olan maddeleri içeren gıdaları yeterince sindirememesidir. Gıdalar sindirilemeyince bağ dokusu gevşer, sarkar ve vücudumuzun orta kısmında göbek, basen ve kalça bölümünde yağlar birikir. Böylece bedenimizi çevreleyen bağ dokumuz gerginleşmeye başlar ve kalan kısımlardaki boşluklara da su dolar. Aslında yapmamız gereken, bizim yapımıza uygun, daha kaliteli, daha besleyici gıdaları tüketip, aynı zamanda hareket edip, bunların sindirilmesini sağlayarak, vücudumuzun bu zor görevi yerine getirebilmesine yardımcı olmak. Şişmanlamamak için ihtiyacınız olan güç; aklınızda, kontrol noktanız olan beyninizde, kararlı oluşunuzda ve doğru beslenme alışkanlığı kazanma gayretinizde var olacaktır.