SlideShare a Scribd company logo
1 of 148
OSAS TANI VE
CERRAHİ TEDAVİSİ
 Dr. Müslüm AYRAL
 HARRAN KBB
Uyku; kişinin ses, ışık vb. uyaranlarla
uyanabileceği bir bilinçsizlik durumu olarak
tanımlanmaktadır. Ancak uyku bilinç açısından
farklı bir bilinç düzeyi, farklı bir bilinçlilik durumu
olarak da açıklanabilir. Uykunun başlatılması ve
sürdürülmesi kortikal ve subkortikal birçok beyin
bölgesinin işlevi ile gerçekleşir
Uyku; hafıza, öğrenme, organların fizyolojik
onarımı ve yenilenmesini sağlayan önemli bir
ihtiyaçtır. Bazen uyku esnasında ortaya çıkan
sorunlar sonucu, tam tersine insan sağlığı için
tehdit oluşturabilmektedir.
1- Basit horlama
2- Üst solunum yolu rezistans sendromu
(UARS)
3- Santral uyku apnesi sendromu
4- Obstrüktif uyku apnesi sendromu (OUAS)
5- Obezite-hipoventilasyon sendromu
6- Overlap sendromlar (Eşlik eden akciğer
hastalıklarının olması).
Uykuda Solunum
Bozuklukları şu şekilde
sınıflandırılabilir
Uykuda üst solunum yolu açıklığı, nefes alma
sırasında faringeal lümen içindeki hava akımına
bağlı oluşan negatif basıncın kollabe edici etkisi ile
üst solunum yolunu açık tutmaya çalışan güçlerin
dengesine bağlıdır.
Bu dengenin farinkste kollabe edici güçler lehine
bozulması ile hava yolunda daralmalar ile OUAS
oluşur
Bunun sonucunda kandaki oksijen miktarı azalır,
beyin bu azalmayı algılar ve uyku derinliğini
azaltarak hava yolunun tekrar açılmasını
sağlamaya çalışır. Uyku derinliğinin azalması
sonucu “Arousal” adını verdiğimiz, daha yüzeyel
uyku evresine ya da uyanıklık durumuna kısa süreli
ani geçişler oluşur ve solunum tekrar başlatılır
Bu durum bütün gece saat boyunca tekrarlayabilir.
Solunum düzensizliklerinin çeşidi, sayısı ve süresi
hastalığın türünü ve şiddetini belirler
O2 düzeyi < 3%
azalıyor
Inspirasyon
Ekspirasyon
Havayolu kapanıyor
Havayolu
açılıyor
Paradoksal
Paradoksal son
EKG
Airflow
Torasik
effor
Abd.
effor
SAO2
Effor
 Erişkin yaştaki erkeklerin %1–4’ünde, kadınların
%1-2’sinde görülmektedir.
 Sosyal ve nöropsikolojik sonuçlarının yanı sıra
kardiyovasküler sonuçlarıyla da ciddi morbidite ve
mortalite kaynağıdır.
 Obstrüktif uyku apne sendromunun arteriyel
hipertansiyon, hiperkoagülabilite, azalmış serebral
perfüzyon, ateroskleroz, kardiyak aritmi, koroner
arter hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, iskemik
inme, aksonal periferik nöropati ve diabetes
mellitus ile ilişkili olduğu bilinmektedir
En sık gözlenen bulgular:
 Şiddetli horlama,
 Gündüz uykululuk hali
 Uyku sırasında nefes duraklamasının
başkaları tarafından gözlenmesi
 Solunum güçlüğü ile uyanma
 Ağız kuruluğu ve boğaz ağrısı ile
uyanma
 Sabah olan başağrıları
“Apne” kelimesi Yunanca'da soluksuz kalmak
anlamına gelir. Uyku apnesi, uyku sırasında
tekrarlayan nefes durmaları ile karakterize,
hipoksemi ve uyku bölünmelerine neden olan bir
sendromdur
Obstrüktif uyku apnesi sendromu
(OUAS)
TANIMLAR..
 Hekimin hastaya soracağı 3 soru
uyku apne hastalığını tanımasına
yardımcı olur:
1. Horlama var mı?
2. Uykuda nefes kesilmesi var mı?
3. Gün içi uyuklama isteği var mı?
 Yakın zamana kadar OSAS tek bir
klinik tablo gibi kabul görmüş, apne ve
hipopnelerin pozisyonla, uyku evreleri
ile ilişkisi gözardı edilmiş, dolayısıyla
tedavi yaklaşımları da yetersiz
kalmıştır.
 Ancak son yıllarda farklı klinik
özelliklerinin tanınması ve özellikle
PAP tedavisindeki gelişmeler
sayesinde, OSAS’ın farklı klinik tipleri
tanımlanmış ve bu tablolara uygun
OBSTRÜKTİF UYKU APNE
SENDROMU (OSAS) (KLASİK
TİP)
 Tanım: Uyku sırasında tekrarlayan tam
(apne) veya parsiyel (hipopne) üst
solunum yolu obstrüksiyonu epizodları
ve sıklıkla kan oksijen satürasyonunda
azalma ile karakterize bir sendromdur.
Bu tanımda apne ve/veya hipopnelerin
yatış pozisyonu ve/veya uyku evreleri
ile ilişkisi yer almamaktadır .
Tanı kriterleri
 OSAS’da altın standart tanı yöntemi
“Polisomnografi”dir.
 Kesin OSAS tanısı koyabilmek için gerekli kriterler
Kliniği (+) olgularda AHİ>5 olması ve solunumsal
olaylara solunum çabasının eşlik etmesi
Kliniği (-) olgularda AHİ>15 olması ve solunumsal
olaylara solunum çabasının eşlik etmesi
Bozukluğun başka bir uyku bozukluğu, medikal veya
nörolojik bozukluk, ilaç veya madde kullanımı ile
açıklanamaması
 Kliniği (+) olgu olarak kastedilen; başta horlama,
tanıklı apne, gündüz aşırı uyku hali vb. OSAS
semptom ve bulgularının bulun masıdır
POZİSYON BAĞIMLI OSAS (POZİSYONEL
OSAS) (POZİSYON İLİŞKİLİ OSAS)
 Tanım :Obstrüktif Uyku Apne
Sendromu tanısı alan (Total AHİ>5)
bir olguda, nonsupin-AHİ’nin normal
sınırlarda olmasıdır.
 Tanı Kriterleri
Total AHİ>5
Nonsupin-AHİ<5
SupinAHİ >Nonsupin-AHİ (En az 2 kat
veya daha fazla)
REM BAĞIMLI OSAS (REM
İLİŞKİLİ OSAS)
 Tanım ve Tanı Kriterleri
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısı
alan (Total AHİ>5) bir olguda,
NonREM-AHİ’nin normal sınırlarda
olması
POZİSYON VE REM BAĞIMLI
OSAS (POZİSYON VE REM
İLİŞKİLİ OSAS)
 Tanım ve Tanı Kriterleri
Pozisyon ve REM bağımlı OSAS
tablolarının bir arada bulunmasını ifade
etmektedir. Bu durumda en yüksek AHİ
değeri REM döneminde+supin
pozisyonda (REM+SupinAHİ) yatarken
görülmektedir
ÜST SOLUNUM YOLU REZİSTANSI (DİRENCİ)
SENDROMU (UPPER AİRWAY RESİSTANCE
SYNDROME-UARS)
 Tanım ve Tanı Kriterleri
Apne ve/veya hipopneye yol açmadan,
üst solunum yolunda rezistans artışı
sonucu, toraks içi başınçta belirgin
artışa yol açan ve sonunda kısa süreli,
sık tekrarlayan arousallarla sonlanan,
gündüz aşırı uyku hali ile karakterize
bir uykuda solunum bozukluğu
tablosudur.
KOMPLEKS UYKU APNE
SENDROMU (COMP-SAS)
 Tanım ve Tanı Kriterleri
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısı
nedeniyle PAP tedavisi uygulanan bazı
olgularda, PAP tedavisi sonrası daha
önceden olmayan santral apnelerin veya
Cheyne Stokes (periyodik) solunum
paterninin meydana gelmesi veya var olan
santral apnelerin artması ile karakterize bir
klinik tablodur.
Dolayısıyla ilk tanı gecesi değil, tedavi
sonrası konulan bir tanıdır.
OVERLAP SENDROMU
 Tanım ve tanı kriterleri:
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun
kronik obstrük tif akciğer hastalığı
(KOAH), astım, interstisyel akciğer
hastalığı ve kistik fibrozis gibi akciğer
hastalıkları ile birlikteliği için kullanılan
bir terimdir.
Ancak en sık birlikteliğin KOAH’la
görülmesi nedeniyle OVS denildiğinde
daha çok OSAS+KOAH birlikteliği
-Obezite: Kilo fazlalığı nedeniyle
lateral farengeal bölgede yağ
birikiminin fazla olması hava
yolunun daralmasına neden
olabilmektedir.
Boyun çevresinin, erkeklerde 43
cm, kadınlarda 38cm'den fazla
olması uyku apnesi için risklidir.
Ancak uyku apnesi zayıf kişilerde
de görülebilir.
Kilo verme ile OUAS bulguları
düzelebilmektedir
OUAS İçin Risk Faktörleri
Yaş: İleri yaşta üst solunum
yollarının kas tonusu azalır.
Uyku apnesi orta yaş
üzerindeki erişkinlerde
gençlere göre 2-3 kat daha
sıktır. 40-65 yaşarası erkek
hastalar OUAS için yüksek
risk grubunu oluşturur
OUAS İçin Risk Faktörleri
Anatomik faktörler:
Tonsil ve adenoid
hipertrofileri inspiryumda
havayolu negatif basıncını
arttırarak havayolu direncinin
artışına yol açar.Daha çok
çocuklarda görülen uyku
apnesinin nedenidir; ancak
bazen erişkinlerde de
sorumlu olabilir
OUAS İçin Risk Faktörleri
Boyun Çapı Erkeklerde 43
cm, kadınlarda 38 cm üzeri
boyun çevresi ölçüsü OSAS
için bir risk faktörü olarak
kabul edilir.
OUAS İçin Risk Faktörleri
Cinsiyet: Erkeklerin faringeal anatomik yapıları
tıkanmaların oluşmasına daha yatkındır. Uyku
apnesi erkeklerde kadınlardan iki kat sık görülür.
Ancak menopoz sonrası kadınlarda sıklık
artmaktadır, bu da hormonların etkili olabileceğini
düşündürmektedir
OUAS İçin Risk Faktörleri
Alkol, sakinleştirici ve uyku
ilaçlarının Kullanımı:
Bu maddeler üst solunum
yolları nöromuskuler aktivite
azalması yolu ile boğaz
kaslarının uyku sırasında
gevşemesine neden olurlar
OUAS İçin Risk Faktörleri
Yüksek rakım: Alışkın
olunandan daha yüksek
rakımdaki uykuda apne riski
artar.
Irk: Genç zencilerde de
OUAS daha yüksek
bulunmuştur
OUAS İçin Risk Faktörleri
KLİNİK TANI
RADYOLOJİK TANI
ENDOSKOPİK TANI
POLİSOMNOGRAFİ
DİĞER
TANI YÖNTEMLERİ
Sefalogram
EKG
Tanı
Majör Semptomlar
Horlama: Horlama şikayeti olan hastaların %35’inde
obstrüktif uyku apnesi sendromu saptanmaktadır.
Hastaların ise %70-95’inde horlama görülmektedir.
Tanıklı Apne: Hastalar kimi zaman apnelerini fark
edemeyebilir, bu durum yakındaki bir kişi
çoğunlukla eşleri tarafından fark edilebilir.
Gündüz Aşırı Uyku Hali : Uyku sırasında tekrarlayan
apneler sonucunda hastanın sık sık uykusu
bölünmekte, hasta gecenin büyük bölümünü
yüzeyel uykuda geçirmekte ve derin uykuya
dalamamaktadır. Bunların sonucunda da hasta
ertesi gün aşırı uyku ihtiyacı hissetmektedir
Diğer Semptomlar
 Unutkanlık, dikkat dağınıklığı, kişilik
bozuklukları, anksiyete, depresyon,
nokturnal aritmiler, gastroözefagial
reflü, noktüri, impotans, erektil
disfonksiyon, ağız kuruluğu, gece
terlemesi, nokturnal öksürük
gözlenebilir
Fizik Muayene
 Fizik muayene bulguları arasında kesin tanı
koydurucu bir bulgu olmasa da ilişkili risk
faktörlerinin ve hastalıkların belirlenmesinde
yeri bulunmaktadır.
 Olguların multidisipliner yaklaşımla Kulak
Burun Boğaz, Nöroloji, Göğüs hastalıkları,
Kardiyoloji, Endokrinoloji, Psikiyatri ve Diş
hekimliği uzmanlarından oluşan bir ekiple
değerlendirilmesi gerek tanı gerekse tedavi
aşamasında önemli bir katkı sağlamaktadır.
Üst Hava Yolunun
Değerlendirilmesi
 Üst hava yolunun
değerlendirilmesindeki amaç patolojik
dokuların ve tıkanıklık seviyesinin
saptanması ve uygun tedavinin
planlanmasıdır. Bu amaçla endoskopi
ve Müller manevrası ile radyolojik
görüntülemeler yapılabilir.
Fizik Muayene
Baş&Boyun Muayene
Fizik Muayene
Baş&Boyun Muayene
 Dil
 Damak
 Uvula
 Tonsiller
 Nazal kavite
 Hyoid
 Mandibula
Modifiye Mallampati Sınıflandırması
 Sınıf 1: Uvula, tonsiller ve yumuşak damağın
tamamı görülebilmektedir.
 Sınıf 2: Uvula ve tonsillerin üst kutbu
görülebilmektedir.
 Sınıf 3: Uvula ve yumuşak damağın yalnızca bir
bölümü görülebilmektedir.
 Sınıf 4: Sadece sert damak görülmektedir,
yumuşak damak ya görülemiyor, ya da çok az bir
kısmı görülebilmektedir
Fizik Muayene
Fizik Muayene
 Klasik fizik muayeneyi takiben burun ucundan
subglottik seviyeye kadar tüm üst solunum yolu
mutlaka endoskopik olarak muayene
edilmelidir.Muayene hasta uyanıkken ve uyurken
yapılabilir. Uyurken yapılan muayene uyku
sırasındaki patolojik durumu daha iyi ortaya
koymakla beraber tolerasyonu zordur.
 Endoskopik muayene için öncelikle fleksbl
endoskoplar kullanılmalı Müller manevrası ile
gerçek tıkanıklık seviyesi araştırılır.
 Müller manevrası ile yapılan muayene
patolojik yeri saptama ve cerrahi
sonrası başarıyı arttırma açısından
Fleksible
Fiberoptik
Endoskop
Müller Manevrası
 Ekspirasyon sonunda hastanın burun
ve ağzı kapatılarak inspirasyon
yapmaya zorlanır.Burada kollabe olan
alan uyku sırasında da kollabe olmaya
eğilimlidir.
Açık havayolu pasajı
Kollaps olmuş havayolu
 Bu manevra özellikle uppp yapılacak
hastalarda cerrahi başarıyı tahmin
etmede önemlidir.
 Bu manevra ile dil kökü kollabsı olan
hastaya yapılacak olan Uppp esas
patolojiye yönelik olmadığından başarı
şansı da düşük olacaktır.
Tablo . Epworth Uykululuk Ölçeği
Epworth Uykululuk Ölçeği
Ölçek
0 Hiç uyuklamam
1 Nadiren uyuklarım
2 Bazen uyuklarım
3 Genelde uyuklarım
Okurken
Televizyon seyrederken
Toplantı, tiyatro, sinemada
Araba sürerken, trafik ışığında beklerken
Yolcu olarak arabada bir saatlik yolculukta
dinlenmek için uzandığımda
Alkolsüz öğle yemeğinden sonra
0123
0123
0123
0123
0123
0123
0123
Epworth skoru <10 = Normal
TANISAL TESTLER
Polisomnografi
PSG
 Polisomnografi (PSG), 1980’ler den beri, uyku ile
ilişkili hastalıkların tanısında, hastalardan elde
edilen uyku sinyallerinin, solunum çabasının, kas
hareketleri ve kardiyovasküler sinyallerin gece
boyu eş zamanlı bir şekilde incelenmesi olarak
önerilen standart yöntemdir.
 Uyanıklık-uyku evreleri ve uykudan kısa süreli
uyanmalar (arousal), EEG (beynin elektriksel dalga
aktivitesi), EOG (göz hareketleri) ve EMG (kasların
elektriksel aktivitesi) kayıtları izlenerek birbirinden
ayırt edilebilir.
 Standart polisomnografi, esas olarak uykuda
solunum bozuklukları tanısında kullanılır, uyku
incelemesi ile beraber solunum parametreleri
(oksijen satürasyonu, solunumsal çaba ve hava
akımı ölçümü) kayıtları ve elektrokardiyografi
(EKG) kayıtlarını da içerir. Bunlara ek olarak,
horlama, arteriyel karbondioksit (PaCO2 ) ve vücut
pozisyonu kayıtları tespiti gerekebilir.
PSG ENDİKASYONLARI
1. Uykuda solunum bozuklukları (USB) tanısında,
PAP cihazlarının titrasyonunda, USB tedavisinin
değerlendirilmesi ve takibinde
2. Diğer solunum bozuklukları (USB semptomları
varsa)
3. Narkolepsi
4. Parasomni ve uyku ilişkili nöbet hastalıkları
5. Huzursuz bacaklar sendromu (RLS) ve periyodik
ekstremite hareket bozukluğu (PLMD)
6. İnsomnia ve depresyon
7. Diğer bozukluklar
Horlama veya OSAS nedeniyle üst hava yolu cerrahi
Tablo . Laboratuvarda yapılan polisomnografi ile değerlendirilen
parametreler
Değerlendirilen parametre Ölçüm şekli
Uyku ve derinliği Elektroensefalografi (EEG)
Uykunun REM ve non REM fazları Elektrookülografi (EOG)
Kardiak ritm Elektrokardiografi (EKG)
Oksijen satürasyonu Puls oksimetre
Nazal ve oral hava akımı Termistör, nazal basınç ölçer,
indüktans pletismografi
Göğüs ve karın duvarı hareketleri Elektromyografi (EMG) Çap
ölçümleri
Periodik uzuv hareketleri Anterior tibial kas EMG’si
Vücut pozisyonu Vücut pozisyon monitörü
End-tidal karbondioksit CO2 monitörü
Özefagus basıncı Özefagus basınç monitörü
Horlama sesi Mikrofon
Hastanın genel durumu Videoskopik kayıt
Psg de olması gereken ölçümler
Elektroensefalogram(EEG)
Sağ ve sol elektrookulogram (EOG)
Submental elektromiyogram(EMG)
Nazal ve oral hava akımı
Solunum hareketi ve eforu
Oksijen satürasyon seviyeleri
EKG
Anterior tibialis emg si
Uyku Pozisyonu
Özefagus basınç monitörizasyonu
 Standart bir psg uykunun REM ve nonREM evreleri olmalı en
az 2-4 saat ideali gece boyu olmalı, hem supin hemde lateral
evreelr olmalı,kesinlikle sedatif ilaç alınmamalıdır.
EEG,EOG ve EMG İle hastanın uyku evresi belrlenir.
Nazal ve oral hava akımı Solunum hareketi ve eforu
ile de apnenin tipi santral mi obstrüktif mi anlaşılır.Bu
şekilde apne ve hipopneler belirlenmiş olur sayısal
olarak veri elde edilir. Hastalığın şiddetini belirleyen
bu sayıların yanında süreleri de önemlidir. Hastanın
apne ve hipopne sayısı kadar süreler de önemlidir.
Hastanın uyku etkinliği yüzdesi ne bakılmalı en az
%80 olmalıdır(ölçülen uyku/toplam uyku)
 Hastanın uyku pozisyonu ve apne ve
hipopne oranlarına bakılmalı
pozisyonel ilişki araştırılmalıdır.
 Hastanın bakılan satürasyon değeri de
ciddiyeti gösteren diğer parametredir.
Desatürasyon derecesi ile mortalite ve
morbidite doğrudan ilşkilidir. Hastanın
ortalama satürasyonu ve en düşük
satürasyonu önemlidir.
OSAS İçin Karakteristik PSG
Bulguları
 1. NREM1-2 (sığ uyku) evrelerinde artış, NREM3-4
(derin uyku) ve REM evrelerinde azalma gözlenir.
 2. Sıklıkla yineleyen apne (epizotların 80%i aşkın
miktarı obstrüktif tip apnelerdir), hipoapne ve
uyanmalar gözlemlenir.
 3. Klinik değer taşıyan olgularda AHİ 20‟nin
üzerindedir.
 4. Sıklıkla yineleyen oksijen desatürasyon
epizotları gözlemlenir.
 5. Paradoksal toraks ve abdomen hareketleri
tipiktir.
 6. Apne esnasında kalp hızı yavaşlayıp,
sonrasındaki dönemde hızlanır ve aritmiler
Obstriktif apne
 Tüm apne periyodu
boyunca solunum
çabası devam eder
ya da artar
Santral apne  Tüm apne periyodu
boyunca solunum
çabası yoktur
Mikst apne
 Apne ile eş zamanlı
olarak solunum çabası
önce durur, sonra apne
sonlanmadan solunum
çabası yeniden başlar.
 Gece boyunca oluşan tüm apne ve
hipopneler hesaplanarak, ortalama
saat başına düşen apne hipopne oranı
hesaplanır ve buna “Apne-Hipopne
indeksi” (AHİ) denir
Apne-Hipopne İndeksi (AHİ)
OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU
SINIFLAMASI
AHİ <5 NORMAL
AHİ 5-15 HAFİF
AHİ 16-30 ORTA
AHİ >30 AĞIR
Ağır uyku apnesi olduğunda derin uykuya
dalmak zorlaşır, kişi bütün uykusunu solunum
çabası içinde geçirir ve gündüz uyuma ihtiyacı
duyar
 AHİ ile fizik
muayenedeki
boyun çevresi ve
VKİ korelasyonu
istatistiksel olarak
anlamlı
bulunmuştur. Buna
göre boyun çevresi
ve VKİ yüksek olan
hastalarda AHİ
anlamlı olarak
yüksek
 Ağır OUAS tanılı hastaların
boyun çevreleri, basit
horlama tanılı hastaların
boyun çevrelerinden
anlamlı olarak yüksek
bulundu. AHİ ile VKİ ve
boyun çevresi arasındaki
pozitif yönde korelasyon
bulundu. Ayrıca VKİ için
eşik noktası 29,3 olarak
bulundu. VKİ 29,3
üzerindeki hastalarda
minimum SpO2 anlamlı
olarak düştüğü ve OUAS
tanısı alma oranının anlamlı
olarak arttığı görüldü.
Boyun çevresi ölçülmesi ve
VKİ hesaplaması AHİ ile
korelasyonu yüksek olan ve
basit uygulanabilen fizik
muayene yöntemleridir.
Radyolojik Tanı Yöntemleri
 Sefalometri
Kemik ve yumuşak doku
sınrılarının
değerlendirildiği, baş ve
boynun standadize
edilmiş lateral
radyografik
görünümüdür. Anatomiye
ait anormallikler
saptanabilir
 Bilgisayarlı
Tomografi
Üst solunum yolu
boyutları, kesitsel
alanı komşu dokular
hakkında ayrıntılı
bilgiler sağlar
 Manyetik Rezonans
ÜSY’nin yumuşak
dokuları yumuşak damak
ve periepiglotik alanda
yağ birikimi hakkında
bilgi verir
 Floroskopi
Uyanıkken ve uykuda
ÜSY’nun dinamik
incelenmesini sağlar
 Endoskopik
Muayene
Havayolu değişiklikleri
ve kollaps seviyesi ve
derecesi saptanır.
Uygulanacak cerrahi
tedavi için de yol
göstericidir
OSAS TEDAVİSİ
GENEL ÖNLEMLER
 Risk faktörlerinin
azaltılması
 Eşlik eden hastalıkların
tedavisi
 Medikal tedavi
 Ağız ve burun içi aletler
 Cerrahi tedavi
 Obezite: OSAS’Lı hastalarda zayıflama ile
AHİ'de azalma ve uyku kalitesinde düzelme
görülür.
 Alkol,İlaçlar
 Uyku pozisyonu: Sırtüstü pozisyonda
uyumanın engellenmesiyle pozisyona bağımlı
hafif OSAS'lılarda uykudaki solunum
bozukluklarının düzeldiği görülmüştür. Ancak
PAP tedavisine üstün olmadığı kesindir. Bu
nedenle dikkatle seçilmiş bazı olgular dışında
önerilemez. Uzun süreli kompliyans kötüdür
RİSK FAKTÖRLERİNİN AZALTILMASI
OSAS TEDAVİSİ
 Hipotiroidizm
 Akromegali
 Diabetes mellitus
 Aşırı androjen salınımı
 ÜSY hast.
 Nörolojik hast.
 Solunum sistemi hast.
 Kardiyovasküler hast.
EŞLİK EDEN HASTALIKLARIN TEDAVİSİ
 Protriptilin
 Medroksiprogester
on
 Asetazolamid
 Nikotin
 Striknin
 Almitrin
 Teofilin
 Clonazepam
 Doxapram
İLAÇ TEDAVİSİ
OSAS TEDAVİSİ
YERİ YOK !
AĞIZ İÇİ ARAÇLAR
 Mandibulayı öne ilerleten
araçlar
 Dili önde tutan araçlar
OSAS TEDAVİSİ
 Ağıziçi araçlar:Mandibulayı öne alan cihazlar
(MADs); apneleri, gündüz uyku halini azaltması ve
yaşam kalitesini düzeltmesi nedeniyle hafif-orta
OSAS’lı olguların tedavisinde önerilebilir. Ancak dili
öne alan cihazlar (TRDs) önerilemez
 CPAP / BPAP: Pozitif hava yolu basıncı uyku
apnesinin seçkin tedavisidir. Pozitif hava yolu
basıncı tedavisinin etki mekanizmasına dair en çok
kabul gören teori pozitif basıncın bir tür stent gibi üst
hava yolu kollapsını engellediği ve açıklığı devam
ettirerek apneleri önlediği yönündeki görüştür.
OSAS TEDAVİSİ
AĞIZ İÇİ ARAÇ TEDAVİSİ
(ASDA Standarts of Practice Committee)
 Basit horlama
 Genel önlemlere yanıt vermeyen hafif
dereceli OSAS’ lılar
 CPAP tedavisini tolere edemeyen veya
kabul etmeyen orta-ağır dereceli
OSAS’ lılar
 Düzeltme cerrahisini kabul etmeyen
veya cerrahiye uygun olmayan orta-
ağır dereceli OSAS’ lılar
OSAS TEDAVİSİ
CPAP TEDAVİSİ ENDİKASYONLARI
(Continuous Positive Airway Pressure)
(ASDA - AASM)
 Orta ve ağır dereceli OSAS’lılar
 Hafif dereceli olupta semptomları
belirgin, kardiyovasküler veya
serebrovasküler risk faktörlerinin
varlığı
OSAS TEDAVİSİ
BPAP TEDAVİSİ ENDİKASYONLARI
BilevelPositiveAirwayPressure(İki Seviyeli
Pozitif Havayolu Basıncı
(ASDA - AASM)
 CPAP tedavisini tolere edemeyen
hastalar
 OSAS’la beraber alveoler
hipoventilasyona yol açan hastalığın
varlığında (KOAH, OHS, Restriktif
Akciğer hast.)
Cerrahi tedavi
 Nazal dilatörler horlamayı azaltmak, OSAS’da uykuda
solunum bozukluğunu veya uyku yapısını düzeltmek için
önerilmez (D).
 Uvulopalatofaringoplasti (UPPP); yalnızca obstrüksiyonun
orofarengeal bölge ile sınırlı olduğu seçilmiş olgularda etkili
bir cerrahi uygulamadır.
 Yumuşak damağa radyofrekans cerrahisi; yetersiz kanıt
nedeniyle yalnızca CPAP tedavisini reddeden veya ihtiyacı
olmayan hafif dereceli olgularda düşünülebilir.
 Dil köküne radyofrekans cerrahisi; yetersiz kanıt nedeniyle
önerilmez
OSAS TEDAVİ
ALGORİTMASI
 Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun ağırlığı ne
olursa olsun, tedavide ilk adım genel önlemlerin
(Kilo verme, yatış pozisyonu, alkol ve sedatiflerden
sakınma, eşlik eden hastalıkların tedavisi vb.)
uygulanmasıdır.
 İkinci adım; KBB konsültasyonu istenerek, üst
solunum yolunda obstrüksiyona neden olan
patolojilerin ve varsa cerrahi tedavi
endikasyonunun belirlenmesidir.
 Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nda altın stardart
tedavi yöntemi de PAP tedavisidir. Esas olarak orta
ve ağır dereceli OSAS’lı olgularda (AHİ>15)
önerilmekle beraber, hafif dereceli bile olsa (AHİ:5-
15), semptomları belirgin ve/veya kardiyovasküler,
OSAS CERRAHİSİ
 OUAS tedavisindeki cerrahi yöntemler,
3 majör bölgeyi açmaya yöneliktir.
Bunlar; nazal, retropalatal ve
retrolingual alanlar olarak
sınıflandırılabilir. Uzun yıllardır birçok
cerrah, bu bölgeleri genişletip yeterli
hava yolu oluşturabilmek için birçok
yeni teknik geliştirmiştir. Bunların en
eskisi, üst hava yollarının bypass
edilmesi prensibine dayanan
trakeostomidir.
Nazal bölge
 Nazal bölgede en sık obstrüksiyona neden olan patolojiler;
septum deviasyonu, nazal polipler, adenoid ve alt konkaların
hipertrofisidir. Nazal obstrüksiyon sonucu solunum eforu artar
ve negatif inspiratuar basınç artışı ile üst solunum yollarında
kollaps meydana gelir.
 Nazal bölge cerrahileri belki de bu hastalıkta ki en yüz
güldürücü sonuçların alındığı bölgedir.
 Nazal konkaların küçültülmesi, septum cerrahileri, alar
kollapsın engellenmesi başarılı sonuçlar sağlayabilir.
 Ancak şu da bilinmelidir ki, çok az sayıda hasta izole nazal
obstrüksiyona bağlı apne gelişmektedir.
 Genelde nazal cerrahiler ya kademeli cerrahinin ilk basamağı
olarak ya da daha önce de bahsedildiği gibi CPAP’a uyum
amacıyla uygulanmaktadır.
OSAS CERRAHİ TEDAVİSİ
BURUN AMELİYATLARI
 Septoplasti
 Konka cerrahisi
 Nazal valv cerrahisi
Retropalatal Bölge
 Retropalatal cerrahi operasyonları bu bölgedeki
gevşek ve sarkmaya müsait dokuların üst hava
yolunda yaptığı tıkanıklığı açmayı hedeflemektedir
 Bu amaçla en çok yapılan cerrahi,
uvuopalatofaringoplastidir.(UPPP)
 Fujita tarafından tanımlanan bu yöntemde, uvula,
sakmış yumuşak damak ve faringeal bantlar
çıkarılırken, ön ve arka tonsil plikaları retropalatal
hava yolunu genişletmek için birbirine dikilmektedir.
Bu operasyonda iyi bir preoperatif değerlendirme
ile, %80-90’lara varan başarı şansı elde etmek
mümkün iken, retrolingual obstrüksiyonun da eşlik
ettiği hastalarda uygulandığında %5-30 arasında
başarı rapor edilmiştir.
96
Yumuşak Damak Anatomisi
Ağız boşluğunu pharynx’ten
ayırır.
Çizgili kaslar, damarlar, sinirler,
lenfoid dokular, müköz bezler ve
bunları saran mukozadan oluşur.
Görevi; yutma ve emme
sırasında kasların etkisiyle
isthmus faucium’u açıp
kapamaktır. Böylece
nasopharynx ile oropharynx
tamamen birbirinden ayrılır.
97
Yumuşak Damak(Palatum
molle)
 Kasları
◦ M. levator veli palatini
◦ M. tensor veli palatini
◦ M. palatoglossus
◦ M. palatopharyngeus
◦ M. uvulae
 Velofarinksi oluşturan ana kas levatör
veli palatinidir.
 Bu kas her iki tarafta kafa tabanı ve
temporal kemiğin petröz parçasından
başlayarak velofarenks orta hattında
birleşir. Velofarinksi retrakte eden ve
yükselten kas levatör veli palatinidir.
 Tensör veli palatini de aynı görevi
görür tendon şeklinde sonlanma
bölgesi arakaya doğru uzanarak
99
Aponeurosis palatina
Sert damağın
periosteum’u iki yaprak
şeklinde arkaya doğru
uzanarak yumuşak
damağın iskeletini
oluşturur.
100
101
Aponeurosis palatina
OSAS CERRAHİ TEDAVİSİ
DAMAK CERRAHİLERİ
 Uvulektomi
 Uvulopalatofaringoplasti (UPPP)
 Uvulopalatoplasti (UPP)
UVULEKTOMİ
 Aşırı horlama zamanla uvulanın ödemlenerek uzayıp kalınlaşmasına yol
açabilir. Hastaların çok az bir kısmında horlama ve uyku apnesinin sebebi
tek başına uzun ve/veya kalın bir uvuladır. Dolayısıyla son derece seçilmiş
olgularda sadece uvulektomi uygulanır. Uvulektominin komplikasyonu sık
rastlanmamakla beraber kanama olmasıdır.

Laser uvulopalatoplasti:
1990'lı yılların başında LAUP'un (Laser Asisted Uvulo-Palatoplasty)
tanıtılmasıyla sıklıkla kullanılmaya başlanan, ofis şartlarında da
uygulanabilen bir tekniktir. Sadece basit horlama olgularında ya da hafif-
orta şiddetteki uyku apnesi olgularında kullanılmasını öneren farklı
görüşler vardır.
Lazer ile yapılan LAUP'un en önemli sorunu işlem sonrasında oluşan
şiddetli ağrıdır. Bu dezavantajı son yıllarda tekniğin büyük ölçüde terk
edilmesine yol açmıştır
Uvulopalatofaringoplasti
 Tonsilleri hipertrofik olan yumuşak
damağı sarkık gevşek ve lateral
farengeal duvarı hipertrofik , web
fragmantasyonu olan hastalar için
uygun bir tekniktir. Amaç
velofarengeal obstrüksiyon yapan
yumuşak doku rezeksiyonu ve hava
yolunu n genişletilmesi damak
gerginliğinin arttırılmasıdır. Gerekirse
hipofaringeal bölgeye yapılacak
işlemler ile kombine edilebilir.
Cerrahi teknik
 Hastalar GAA altında alana jetokain
enjeksiyonu yapılır. Bilateral
tonsillektomi yapılır. Uvulanın serbest
kenarından 1-2 cm yukarısında olacak
şekilde bilateral oblik insizyonlar
yapılır. Daha sonra insizyonlar her iki
tonsiller piliyi ve yumuşak damağı ve
uvulayı içerecek dikdörtgen bir alan
çıkarırılır. Tonsiller plikalardan
başlanarak Her iki mukozal kenar
stüre edilir.
UVULOPALATOFARENGOPLAS
Tİ
Komplikasyonlar
 KANAMA
 ENFEKSİYON
 AĞRI
 GEÇİCİ VEYA KALICI NAZAL
REGÜRJİTASYON
 NAZOFARENGEAL STENOZ
 KONUŞMA BOZUKLUĞU
 YUTMA GÜÇLÜĞÜ
 BOĞAZDA TAKILMA HİSSİ
 Komplikasyonlardan kaçınmak için
dikkat edilmesi gereken en önemli
nokta aşırı rezeksiyondan kaçınmaktır.
Tonsillektomi sahasında hematom
olmaması için pililer stüre edilirken en
alt kısımda drenaj için açık alan
bırakmaktır.
 Hastalara 10 gün yumuşak diyet
önerilir.
Uvulopalatofaringoplasti’de Başarı
Oranı
 Kısa dönemde subjektif olarak %85-90
kadardır.
 Yaklaşık postoperatif 1 yıllık takiplerde bu
oran %40’a kadar geriler.
 UPPP’deki en önemli komplikasyon over rezeksiyona bağlı
gelişen velofaringeal yetmezliktir. Rezeksiyona levator veli
palatininin dahil edilmesi bu komplikasyonun oluşum riskini
artırır. Diğer bir komplikasyon ise boğazda oluşan takılma ve
yabancı cisim hissidir.
 Birçok yazar, uvulanın çok miktarda seromüköz gland ihtiva
ettiğini ve bunları aniden salgılayarak orofarinksi nemlendirdiğini
göstermiş, uvulanın ortadan kaldırılması ile yutma ve fonasyonda
bozukluklar ortaya çıktığından şikayet etmişlerdir.
 Kore’den yapılan bir çalışmada, uvula koruyucu
palatofaringoplastinin bu komplikasyonun oluşmasını minimize
ettiğini ortaya koymuştur
 Birçok modifikasyon tanımlanmıştır. Bunlar uvulopalatoplasti,
uvuloplasti, uvulopalatal flep, Z- plasti şeklinde sıralanabilir.
Yumuşak damağa radyofrekans
 Yumuşak damakta fibrozis gelişmesini amaçlayarak yumuşak
damağın daha stabil hale gelmesini ve yerçekimine daha dirençli
olması prensibine göre uygulanmaktadır.
 Ancak bu yöntemler horlama için etkili bulunurken apne şikayeti
olan hastalarda daha az etkin bulunmuştur. Başarı için hastaların
vücut kitle indeksinin yüksek olmaması ve retrolingual
obstüksiyon olmaması gerektiği belirtilmiştir
Komplikasyonlar
 AĞRI
 ENFEKSİYON
 YUMUŞAK DAMAKTA NEKROZ
 ORONAZAL FİSTÜL
Anterior Palatoplasti
Lateral faringoplasti
 Özellikle lateral faringeal hipertrofisi olan ve
faringeal web görüntüsü olan lateral faringeal
kollapsın ön planda olduğu horlama ve uyku
apneleri olan hastalar için uygulanabilir.
 İşleme bilateral tonsillektomi ile başlanır.
 Sonra superior konstriktör diseke edilerek
medial ve lateral iki flep oluşturulur.Medial olan
yerinde bırakılır lateral tabanlı olan palatoglosusa
stüre edilir.
 Sonrasında uvula lateralinden 0,5 cm yumuşak
damak lateraline 45 derecelik açı ile uzanan
insizyon yapılır. Palatofaringeus kası superior ve
inferior olacak şekilde iki flep oluşturulur. Daha
sonra oluşturulan flepler Z plasti şeklinde stüre
edilir.
Ekspansiyon Sfinkter Faringoplasti
 Lateral faringeal duvar hipertrofisi olan hastalarda
etkilidir.
 TEKNİK: Tonsillektomiden sonra palatofaringeus kası
ortaya konur diseke edilir right angel ile askıya alınır 2/3
proksimalden kesilip hamulusa kadar
serbestleştirilir.Damakta hamulusun önüne mukoza
üzerine kesi yapılır tonsiller boşluk ile arasına tünel
oluşturulur. Kesilen kas uç kısmı stür ile bağlanıp
tünelden geçirilir. Uç kısımda stür yardımı ile tespit
sağlanır.
Transpalatal ilerletme
 Sert damak arka parçasının rezeke edilerek
yumuşak damağı öne ilerletmek
amaçlanmaktadır. Yumuşak damaktan sert
damak üzerine doğru yapılan insizyon sonrası
yumuşak damak sert damak birleşim yeri ortaya
konur. Sert damaktan rezeksiyon yapılır. Tekrar
sert damak yumuşak damak devamlılığı
sütürasyonla sağlanır. Uygulanması zor bir
cerrahi yöntemdir.
Transpalatal ilerletme
Hipofaringeal Bölge
Orofarenks eğer yumuşak damak ve tonsiller seviyedeki darlık kaynaklı ise
retropalatal obstriksiyon, dil kökü ve hipofarinks bölge kaynaklı ise hipofaringeal
obstriksiyon olarak ayrılır.
 Cerrahinin en zorlandığı hasta grubudur ve bu hastalar yüksek AHI nedeniyle
CPAP tedavisine yönlendirilmekte iken, CPAP uyumsuzluğu olan hastalarda
cerrahi teknikler kullanılabilir.
 Bunlar midline glossektomi, hiyoid süspansiyonu, genioglossal ilerletme, dil
kökü stabilizasyonu, parsiyel glossektomi, dil köküne radyofrekans uygulaması
ve maksillomandibuler ilerletme şeklinde sıralanılabilir.
 Bu operasyonların bir çoğunun iyileşme süreci sıkıntılı ve ağrılı olup, bir
kısmında ise geçici trakeotomi açılması gerekebilir.
OSAS CERRAHİ TEDAVİSİ
DİL–DİL KÖKÜ-HYOİD AMELİYATLARI
 Dil kökü rezeksiyonu
 Radyofrekans ile dil kökü
küçültülmesi
 Genioglossus ilerletme
 Hyoidin asılması
 Dil kökünün mandibulaya dikilmesi
Dil köküne radyofrekans
 Dil köküne radyofrekans
uygulamaları, dil kökü hacminin
azaltılarak posterior hava yolunun
açılması prensibine dayanır. İşlem
sirkumvallat papillalar civarına
birkaç hafta aralıklarla 3-4 seans
olarak uygulanır. İşlem sonrası kilo
alan hastaların bir kısmında relaps
gelişmektedir.
Radyofrekans ile dil kökü
küçültülmesi
Submukozal Minimal İnvaziv
Lingual Eksizyon (SMILE)
 Dil ucuna yaklaşık olarak 2 cm
uzaklıkta orta hatta insizyon yapılır
künt diseksiyon ile açılır.Açılan
alandan koblatör yardımı ile doku
rezeke edilmeye başlanır. Medial
planda kalınarak arteryal ve venöz
yapılara yaklaşılmamış olunur.
Transoral submukozal
endoskopik glossektomi
Dil askısı
 Dil de hacim azalması yapmadan dilin
kollabe olabilme özelliğini azaltarak dil
kökünün posteriora kaçarak hava
yolunu kapatmasına engel olur.
Genioglossus ilerletme
Hiyoid süspansiyonu
 Hiyoid kemik obstrükstif uyku apnesi
olan hastalarda daha aşağı
yerleşimlidir. Hiyoid mandibula
mesafesi arttıkça ahi skoru da artar.
kemiğin öne ve yukarı alınması
insanlarda hava yolunu kısaltacağı için
kolaps azalacaktır. 2 tür hiyoid
süspansiyonu vardır.
 1- tirohyoid süspansiyon
 2- mandibulohyoid süspansiyon
Tirohyoidin süspansiyon
MAKSİLLO-MANDİBULER
İLERLETME (MMİ)
AMELİYATLARI
 Maksillomandibuler ilerletme OUAS için
belki de en başarılı sonuçların aldığı
cerrahidir. Maksiller hipolazi, mikrognati ve
ağır OUAS hastaları bu cerrahi için en
uygun adaylardır. Başarı oranı %90
civarındadır. Bu teknik dil için gerekli ekstra
boşluğu sağlarken, dil köküne yeterli gerilim
sağlamaktadır. Ancak bu teknik oldukça
invaziv olduğundan postoperatif dönem
sancılı geçmektedir
Distraksiyon Osteogenezisi
TRAKEOSTOMİ
ENDİKASYONLAR
 CPAP’ın yetersiz kaldığı veya tolere edilemediği hayatı
tehdit edici OSAS (Ağır dereceli uyku apnesi, ağır dereceli
desatürasyon, CO2 retansiyonu, ciddi kardiak aritmiler, ağır
dereceli gündüz somnolansı)
 Nokturnal hipoksemi ile ilişkili belirgin koroner arter
hast.
 Nokturnal hipoksemi ile ilişkili belirgin serebrovasküler
hast.
 Ağır dereceli obstrüktif akciğer hast.
 Diğer cerrahi tekniklerin başarılı olmadığı ağır dereceli
OSAS’lılar
 Tedavi planı???
SONUÇ
 CPAP, orta ve ağır derece OUAS’lı hastaların tedavisinde en
etkin yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Hafif ve seçilmiş
orta derece OUAS’lı hastalar ve Arşiv, 2011 Kara 127 CPAP
uyumsuzluğu cerrahiyi gerekli kılmaktadır. Üst solunum
yolunu açmaya hedefleyen cerrahinin başarısı, obstrüksiyon
yerinin tam olarak belirlenmesi ve bunu açmaya yönelik
yapılacak cerrahinin doğru seçilmesine bağlıdır. Bu da iyi bir
preoperatif muayene, yeterli fizyoloji ve cerrahi anatomi
bilgisine bağlıdır. Hasta seçimi ve preoperatif muayenesi iyi
yapılmadan, her hastaya aynı prosedürün uygulanması
cerrahi başarısızlığın belki de en önemli sebebidir. Bu
hastalığın multifaktöriyel etyolojisi nedeniyle bir algoritma
oluşturmak pek mümkün görünmemektedir. Her hasta ayrı
olarak ele alınmalı ve tedavi stratejisi hastayla beraber
planlanmalıdır.

More Related Content

What's hot

Enfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzitEnfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzitenisalpinguneri
 
ANATOMİ solunum sistemi
ANATOMİ solunum sistemiANATOMİ solunum sistemi
ANATOMİ solunum sistemiSemih Tan
 
Trakeotomi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Trakeotomi  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Trakeotomi  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Trakeotomi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdfKULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdfMetinKaya25
 
larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org ) larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Vokal kord paralizi
Vokal kord paralizi Vokal kord paralizi
Vokal kord paralizi Ümit Yılmaz
 
Dermatoloji.10.05.2015
Dermatoloji.10.05.2015Dermatoloji.10.05.2015
Dermatoloji.10.05.2015Erol Yayla
 
otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇
Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇
Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇confusetobscur
 
solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Snoring and Obstructive Sleep Apnea:Management
 Snoring and Obstructive Sleep Apnea:Management Snoring and Obstructive Sleep Apnea:Management
Snoring and Obstructive Sleep Apnea:ManagementDr. Paulose
 

What's hot (20)

Enfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzitEnfeksiyöz rinosinüzit
Enfeksiyöz rinosinüzit
 
ANATOMİ solunum sistemi
ANATOMİ solunum sistemiANATOMİ solunum sistemi
ANATOMİ solunum sistemi
 
Trakeotomi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Trakeotomi  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Trakeotomi  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Trakeotomi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdfKULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
KULAK ANATOMİSİ ODY.pdf
 
larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org ) larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
larinks kanserleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Vokal kord paralizi
Vokal kord paralizi Vokal kord paralizi
Vokal kord paralizi
 
Dermatoloji.10.05.2015
Dermatoloji.10.05.2015Dermatoloji.10.05.2015
Dermatoloji.10.05.2015
 
otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
otit (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
uyku-apnesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Epistaksis (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Stridorlu çocuğa yaklaşim  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Stridorlu çocuğa yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Anafilaksi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
rinitler (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Solunum yetmezliği
Solunum yetmezliği Solunum yetmezliği
Solunum yetmezliği
 
Complications of Sinusitis
Complications of SinusitisComplications of Sinusitis
Complications of Sinusitis
 
Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇
Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇
Kulak Burun Boğaz Aci̇lleri̇
 
Vokal kord lezyonları
Vokal kord lezyonlarıVokal kord lezyonları
Vokal kord lezyonları
 
solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunumun kontrolü (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Başağrısı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Snoring and Obstructive Sleep Apnea:Management
 Snoring and Obstructive Sleep Apnea:Management Snoring and Obstructive Sleep Apnea:Management
Snoring and Obstructive Sleep Apnea:Management
 

Similar to osas psg ve osas cerrahisi

Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?
Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?
Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?Hakan Kaynak
 
Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Nefes darliği -dr.bahri YILDIZ
Nefes darliği -dr.bahri YILDIZNefes darliği -dr.bahri YILDIZ
Nefes darliği -dr.bahri YILDIZbahri
 
Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Rinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunma
Rinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunmaRinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunma
Rinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunmaSULE AKIN
 
Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...
Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...
Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...www.tipfakultesi. org
 
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıçSalon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıçtyfngnc
 
Obstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.com
Obstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.comObstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.com
Obstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.comjinekolojivegebelik.com
 
Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Otonom sinir si̇stemi
Otonom sinir si̇stemiOtonom sinir si̇stemi
Otonom sinir si̇stemiSULE AKIN
 
Sağlık Bakanlığı Refleksoloji Sunusu
Sağlık Bakanlığı Refleksoloji SunusuSağlık Bakanlığı Refleksoloji Sunusu
Sağlık Bakanlığı Refleksoloji Sunusuaysalife
 
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 

Similar to osas psg ve osas cerrahisi (20)

Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?
Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?
Uyku apne sendromunda hangi tedavi ?
 
Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Solunum sistemi muayenesi(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Mb 04
Mb 04Mb 04
Mb 04
 
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Nefes darliği -dr.bahri YILDIZ
Nefes darliği -dr.bahri YILDIZNefes darliği -dr.bahri YILDIZ
Nefes darliği -dr.bahri YILDIZ
 
Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gogus agrili hastaya_yaklasim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Rinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunma
Rinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunmaRinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunma
Rinoplastide hasta ve doktor güvenliği için hatalardan korunma
 
Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...
Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...
Solunum sikintisi olan hastaya acil yaklaşim (fazlası için www.tipfakultesi.o...
 
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıçSalon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50  sadık ardıç
Salon a 19 kasim 2011 09.20 .09.50 sadık ardıç
 
Epilepsi
Epilepsi Epilepsi
Epilepsi
 
Obstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.com
Obstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.comObstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.com
Obstetrikte Anestezi ve Analjezi - www.jinekolojivegebelik.com
 
Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Tıbbi aciller 1(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Dr. Önder Güngör
Dr. Önder GüngörDr. Önder Güngör
Dr. Önder Güngör
 
Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Rds(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Inme2(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Otonom sinir si̇stemi
Otonom sinir si̇stemiOtonom sinir si̇stemi
Otonom sinir si̇stemi
 
Sağlık Bakanlığı Refleksoloji Sunusu
Sağlık Bakanlığı Refleksoloji SunusuSağlık Bakanlığı Refleksoloji Sunusu
Sağlık Bakanlığı Refleksoloji Sunusu
 
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akut abdominal ağrı(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 

osas psg ve osas cerrahisi

  • 1. OSAS TANI VE CERRAHİ TEDAVİSİ  Dr. Müslüm AYRAL  HARRAN KBB
  • 2. Uyku; kişinin ses, ışık vb. uyaranlarla uyanabileceği bir bilinçsizlik durumu olarak tanımlanmaktadır. Ancak uyku bilinç açısından farklı bir bilinç düzeyi, farklı bir bilinçlilik durumu olarak da açıklanabilir. Uykunun başlatılması ve sürdürülmesi kortikal ve subkortikal birçok beyin bölgesinin işlevi ile gerçekleşir Uyku; hafıza, öğrenme, organların fizyolojik onarımı ve yenilenmesini sağlayan önemli bir ihtiyaçtır. Bazen uyku esnasında ortaya çıkan sorunlar sonucu, tam tersine insan sağlığı için tehdit oluşturabilmektedir.
  • 3.
  • 4. 1- Basit horlama 2- Üst solunum yolu rezistans sendromu (UARS) 3- Santral uyku apnesi sendromu 4- Obstrüktif uyku apnesi sendromu (OUAS) 5- Obezite-hipoventilasyon sendromu 6- Overlap sendromlar (Eşlik eden akciğer hastalıklarının olması). Uykuda Solunum Bozuklukları şu şekilde sınıflandırılabilir
  • 5. Uykuda üst solunum yolu açıklığı, nefes alma sırasında faringeal lümen içindeki hava akımına bağlı oluşan negatif basıncın kollabe edici etkisi ile üst solunum yolunu açık tutmaya çalışan güçlerin dengesine bağlıdır. Bu dengenin farinkste kollabe edici güçler lehine bozulması ile hava yolunda daralmalar ile OUAS oluşur
  • 6. Bunun sonucunda kandaki oksijen miktarı azalır, beyin bu azalmayı algılar ve uyku derinliğini azaltarak hava yolunun tekrar açılmasını sağlamaya çalışır. Uyku derinliğinin azalması sonucu “Arousal” adını verdiğimiz, daha yüzeyel uyku evresine ya da uyanıklık durumuna kısa süreli ani geçişler oluşur ve solunum tekrar başlatılır Bu durum bütün gece saat boyunca tekrarlayabilir. Solunum düzensizliklerinin çeşidi, sayısı ve süresi hastalığın türünü ve şiddetini belirler
  • 7. O2 düzeyi < 3% azalıyor Inspirasyon Ekspirasyon Havayolu kapanıyor Havayolu açılıyor Paradoksal Paradoksal son EKG Airflow Torasik effor Abd. effor SAO2 Effor
  • 8.
  • 9.  Erişkin yaştaki erkeklerin %1–4’ünde, kadınların %1-2’sinde görülmektedir.  Sosyal ve nöropsikolojik sonuçlarının yanı sıra kardiyovasküler sonuçlarıyla da ciddi morbidite ve mortalite kaynağıdır.  Obstrüktif uyku apne sendromunun arteriyel hipertansiyon, hiperkoagülabilite, azalmış serebral perfüzyon, ateroskleroz, kardiyak aritmi, koroner arter hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, iskemik inme, aksonal periferik nöropati ve diabetes mellitus ile ilişkili olduğu bilinmektedir
  • 10. En sık gözlenen bulgular:  Şiddetli horlama,  Gündüz uykululuk hali  Uyku sırasında nefes duraklamasının başkaları tarafından gözlenmesi  Solunum güçlüğü ile uyanma  Ağız kuruluğu ve boğaz ağrısı ile uyanma  Sabah olan başağrıları
  • 11. “Apne” kelimesi Yunanca'da soluksuz kalmak anlamına gelir. Uyku apnesi, uyku sırasında tekrarlayan nefes durmaları ile karakterize, hipoksemi ve uyku bölünmelerine neden olan bir sendromdur Obstrüktif uyku apnesi sendromu (OUAS)
  • 13.
  • 14.  Hekimin hastaya soracağı 3 soru uyku apne hastalığını tanımasına yardımcı olur: 1. Horlama var mı? 2. Uykuda nefes kesilmesi var mı? 3. Gün içi uyuklama isteği var mı?
  • 15.  Yakın zamana kadar OSAS tek bir klinik tablo gibi kabul görmüş, apne ve hipopnelerin pozisyonla, uyku evreleri ile ilişkisi gözardı edilmiş, dolayısıyla tedavi yaklaşımları da yetersiz kalmıştır.  Ancak son yıllarda farklı klinik özelliklerinin tanınması ve özellikle PAP tedavisindeki gelişmeler sayesinde, OSAS’ın farklı klinik tipleri tanımlanmış ve bu tablolara uygun
  • 16. OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU (OSAS) (KLASİK TİP)  Tanım: Uyku sırasında tekrarlayan tam (apne) veya parsiyel (hipopne) üst solunum yolu obstrüksiyonu epizodları ve sıklıkla kan oksijen satürasyonunda azalma ile karakterize bir sendromdur. Bu tanımda apne ve/veya hipopnelerin yatış pozisyonu ve/veya uyku evreleri ile ilişkisi yer almamaktadır .
  • 17. Tanı kriterleri  OSAS’da altın standart tanı yöntemi “Polisomnografi”dir.  Kesin OSAS tanısı koyabilmek için gerekli kriterler Kliniği (+) olgularda AHİ>5 olması ve solunumsal olaylara solunum çabasının eşlik etmesi Kliniği (-) olgularda AHİ>15 olması ve solunumsal olaylara solunum çabasının eşlik etmesi Bozukluğun başka bir uyku bozukluğu, medikal veya nörolojik bozukluk, ilaç veya madde kullanımı ile açıklanamaması  Kliniği (+) olgu olarak kastedilen; başta horlama, tanıklı apne, gündüz aşırı uyku hali vb. OSAS semptom ve bulgularının bulun masıdır
  • 18. POZİSYON BAĞIMLI OSAS (POZİSYONEL OSAS) (POZİSYON İLİŞKİLİ OSAS)  Tanım :Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısı alan (Total AHİ>5) bir olguda, nonsupin-AHİ’nin normal sınırlarda olmasıdır.  Tanı Kriterleri Total AHİ>5 Nonsupin-AHİ<5 SupinAHİ >Nonsupin-AHİ (En az 2 kat veya daha fazla)
  • 19. REM BAĞIMLI OSAS (REM İLİŞKİLİ OSAS)  Tanım ve Tanı Kriterleri Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısı alan (Total AHİ>5) bir olguda, NonREM-AHİ’nin normal sınırlarda olması
  • 20. POZİSYON VE REM BAĞIMLI OSAS (POZİSYON VE REM İLİŞKİLİ OSAS)  Tanım ve Tanı Kriterleri Pozisyon ve REM bağımlı OSAS tablolarının bir arada bulunmasını ifade etmektedir. Bu durumda en yüksek AHİ değeri REM döneminde+supin pozisyonda (REM+SupinAHİ) yatarken görülmektedir
  • 21. ÜST SOLUNUM YOLU REZİSTANSI (DİRENCİ) SENDROMU (UPPER AİRWAY RESİSTANCE SYNDROME-UARS)  Tanım ve Tanı Kriterleri Apne ve/veya hipopneye yol açmadan, üst solunum yolunda rezistans artışı sonucu, toraks içi başınçta belirgin artışa yol açan ve sonunda kısa süreli, sık tekrarlayan arousallarla sonlanan, gündüz aşırı uyku hali ile karakterize bir uykuda solunum bozukluğu tablosudur.
  • 22. KOMPLEKS UYKU APNE SENDROMU (COMP-SAS)  Tanım ve Tanı Kriterleri Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısı nedeniyle PAP tedavisi uygulanan bazı olgularda, PAP tedavisi sonrası daha önceden olmayan santral apnelerin veya Cheyne Stokes (periyodik) solunum paterninin meydana gelmesi veya var olan santral apnelerin artması ile karakterize bir klinik tablodur. Dolayısıyla ilk tanı gecesi değil, tedavi sonrası konulan bir tanıdır.
  • 23. OVERLAP SENDROMU  Tanım ve tanı kriterleri: Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun kronik obstrük tif akciğer hastalığı (KOAH), astım, interstisyel akciğer hastalığı ve kistik fibrozis gibi akciğer hastalıkları ile birlikteliği için kullanılan bir terimdir. Ancak en sık birlikteliğin KOAH’la görülmesi nedeniyle OVS denildiğinde daha çok OSAS+KOAH birlikteliği
  • 24. -Obezite: Kilo fazlalığı nedeniyle lateral farengeal bölgede yağ birikiminin fazla olması hava yolunun daralmasına neden olabilmektedir. Boyun çevresinin, erkeklerde 43 cm, kadınlarda 38cm'den fazla olması uyku apnesi için risklidir. Ancak uyku apnesi zayıf kişilerde de görülebilir. Kilo verme ile OUAS bulguları düzelebilmektedir OUAS İçin Risk Faktörleri
  • 25. Yaş: İleri yaşta üst solunum yollarının kas tonusu azalır. Uyku apnesi orta yaş üzerindeki erişkinlerde gençlere göre 2-3 kat daha sıktır. 40-65 yaşarası erkek hastalar OUAS için yüksek risk grubunu oluşturur OUAS İçin Risk Faktörleri
  • 26. Anatomik faktörler: Tonsil ve adenoid hipertrofileri inspiryumda havayolu negatif basıncını arttırarak havayolu direncinin artışına yol açar.Daha çok çocuklarda görülen uyku apnesinin nedenidir; ancak bazen erişkinlerde de sorumlu olabilir OUAS İçin Risk Faktörleri
  • 27. Boyun Çapı Erkeklerde 43 cm, kadınlarda 38 cm üzeri boyun çevresi ölçüsü OSAS için bir risk faktörü olarak kabul edilir. OUAS İçin Risk Faktörleri
  • 28. Cinsiyet: Erkeklerin faringeal anatomik yapıları tıkanmaların oluşmasına daha yatkındır. Uyku apnesi erkeklerde kadınlardan iki kat sık görülür. Ancak menopoz sonrası kadınlarda sıklık artmaktadır, bu da hormonların etkili olabileceğini düşündürmektedir OUAS İçin Risk Faktörleri
  • 29. Alkol, sakinleştirici ve uyku ilaçlarının Kullanımı: Bu maddeler üst solunum yolları nöromuskuler aktivite azalması yolu ile boğaz kaslarının uyku sırasında gevşemesine neden olurlar OUAS İçin Risk Faktörleri
  • 30. Yüksek rakım: Alışkın olunandan daha yüksek rakımdaki uykuda apne riski artar. Irk: Genç zencilerde de OUAS daha yüksek bulunmuştur OUAS İçin Risk Faktörleri
  • 31. KLİNİK TANI RADYOLOJİK TANI ENDOSKOPİK TANI POLİSOMNOGRAFİ DİĞER TANI YÖNTEMLERİ Sefalogram EKG
  • 32. Tanı Majör Semptomlar Horlama: Horlama şikayeti olan hastaların %35’inde obstrüktif uyku apnesi sendromu saptanmaktadır. Hastaların ise %70-95’inde horlama görülmektedir. Tanıklı Apne: Hastalar kimi zaman apnelerini fark edemeyebilir, bu durum yakındaki bir kişi çoğunlukla eşleri tarafından fark edilebilir. Gündüz Aşırı Uyku Hali : Uyku sırasında tekrarlayan apneler sonucunda hastanın sık sık uykusu bölünmekte, hasta gecenin büyük bölümünü yüzeyel uykuda geçirmekte ve derin uykuya dalamamaktadır. Bunların sonucunda da hasta ertesi gün aşırı uyku ihtiyacı hissetmektedir
  • 33. Diğer Semptomlar  Unutkanlık, dikkat dağınıklığı, kişilik bozuklukları, anksiyete, depresyon, nokturnal aritmiler, gastroözefagial reflü, noktüri, impotans, erektil disfonksiyon, ağız kuruluğu, gece terlemesi, nokturnal öksürük gözlenebilir
  • 34. Fizik Muayene  Fizik muayene bulguları arasında kesin tanı koydurucu bir bulgu olmasa da ilişkili risk faktörlerinin ve hastalıkların belirlenmesinde yeri bulunmaktadır.  Olguların multidisipliner yaklaşımla Kulak Burun Boğaz, Nöroloji, Göğüs hastalıkları, Kardiyoloji, Endokrinoloji, Psikiyatri ve Diş hekimliği uzmanlarından oluşan bir ekiple değerlendirilmesi gerek tanı gerekse tedavi aşamasında önemli bir katkı sağlamaktadır.
  • 35. Üst Hava Yolunun Değerlendirilmesi  Üst hava yolunun değerlendirilmesindeki amaç patolojik dokuların ve tıkanıklık seviyesinin saptanması ve uygun tedavinin planlanmasıdır. Bu amaçla endoskopi ve Müller manevrası ile radyolojik görüntülemeler yapılabilir.
  • 37. Fizik Muayene Baş&Boyun Muayene  Dil  Damak  Uvula  Tonsiller  Nazal kavite  Hyoid  Mandibula
  • 38. Modifiye Mallampati Sınıflandırması  Sınıf 1: Uvula, tonsiller ve yumuşak damağın tamamı görülebilmektedir.  Sınıf 2: Uvula ve tonsillerin üst kutbu görülebilmektedir.  Sınıf 3: Uvula ve yumuşak damağın yalnızca bir bölümü görülebilmektedir.  Sınıf 4: Sadece sert damak görülmektedir, yumuşak damak ya görülemiyor, ya da çok az bir kısmı görülebilmektedir
  • 39.
  • 42.  Klasik fizik muayeneyi takiben burun ucundan subglottik seviyeye kadar tüm üst solunum yolu mutlaka endoskopik olarak muayene edilmelidir.Muayene hasta uyanıkken ve uyurken yapılabilir. Uyurken yapılan muayene uyku sırasındaki patolojik durumu daha iyi ortaya koymakla beraber tolerasyonu zordur.  Endoskopik muayene için öncelikle fleksbl endoskoplar kullanılmalı Müller manevrası ile gerçek tıkanıklık seviyesi araştırılır.  Müller manevrası ile yapılan muayene patolojik yeri saptama ve cerrahi sonrası başarıyı arttırma açısından
  • 44.
  • 45. Müller Manevrası  Ekspirasyon sonunda hastanın burun ve ağzı kapatılarak inspirasyon yapmaya zorlanır.Burada kollabe olan alan uyku sırasında da kollabe olmaya eğilimlidir.
  • 47.  Bu manevra özellikle uppp yapılacak hastalarda cerrahi başarıyı tahmin etmede önemlidir.  Bu manevra ile dil kökü kollabsı olan hastaya yapılacak olan Uppp esas patolojiye yönelik olmadığından başarı şansı da düşük olacaktır.
  • 48. Tablo . Epworth Uykululuk Ölçeği Epworth Uykululuk Ölçeği Ölçek 0 Hiç uyuklamam 1 Nadiren uyuklarım 2 Bazen uyuklarım 3 Genelde uyuklarım Okurken Televizyon seyrederken Toplantı, tiyatro, sinemada Araba sürerken, trafik ışığında beklerken Yolcu olarak arabada bir saatlik yolculukta dinlenmek için uzandığımda Alkolsüz öğle yemeğinden sonra 0123 0123 0123 0123 0123 0123 0123 Epworth skoru <10 = Normal
  • 50. PSG  Polisomnografi (PSG), 1980’ler den beri, uyku ile ilişkili hastalıkların tanısında, hastalardan elde edilen uyku sinyallerinin, solunum çabasının, kas hareketleri ve kardiyovasküler sinyallerin gece boyu eş zamanlı bir şekilde incelenmesi olarak önerilen standart yöntemdir.  Uyanıklık-uyku evreleri ve uykudan kısa süreli uyanmalar (arousal), EEG (beynin elektriksel dalga aktivitesi), EOG (göz hareketleri) ve EMG (kasların elektriksel aktivitesi) kayıtları izlenerek birbirinden ayırt edilebilir.
  • 51.  Standart polisomnografi, esas olarak uykuda solunum bozuklukları tanısında kullanılır, uyku incelemesi ile beraber solunum parametreleri (oksijen satürasyonu, solunumsal çaba ve hava akımı ölçümü) kayıtları ve elektrokardiyografi (EKG) kayıtlarını da içerir. Bunlara ek olarak, horlama, arteriyel karbondioksit (PaCO2 ) ve vücut pozisyonu kayıtları tespiti gerekebilir.
  • 52. PSG ENDİKASYONLARI 1. Uykuda solunum bozuklukları (USB) tanısında, PAP cihazlarının titrasyonunda, USB tedavisinin değerlendirilmesi ve takibinde 2. Diğer solunum bozuklukları (USB semptomları varsa) 3. Narkolepsi 4. Parasomni ve uyku ilişkili nöbet hastalıkları 5. Huzursuz bacaklar sendromu (RLS) ve periyodik ekstremite hareket bozukluğu (PLMD) 6. İnsomnia ve depresyon 7. Diğer bozukluklar Horlama veya OSAS nedeniyle üst hava yolu cerrahi
  • 53. Tablo . Laboratuvarda yapılan polisomnografi ile değerlendirilen parametreler Değerlendirilen parametre Ölçüm şekli Uyku ve derinliği Elektroensefalografi (EEG) Uykunun REM ve non REM fazları Elektrookülografi (EOG) Kardiak ritm Elektrokardiografi (EKG) Oksijen satürasyonu Puls oksimetre Nazal ve oral hava akımı Termistör, nazal basınç ölçer, indüktans pletismografi Göğüs ve karın duvarı hareketleri Elektromyografi (EMG) Çap ölçümleri Periodik uzuv hareketleri Anterior tibial kas EMG’si Vücut pozisyonu Vücut pozisyon monitörü End-tidal karbondioksit CO2 monitörü Özefagus basıncı Özefagus basınç monitörü Horlama sesi Mikrofon Hastanın genel durumu Videoskopik kayıt
  • 54. Psg de olması gereken ölçümler Elektroensefalogram(EEG) Sağ ve sol elektrookulogram (EOG) Submental elektromiyogram(EMG) Nazal ve oral hava akımı Solunum hareketi ve eforu Oksijen satürasyon seviyeleri EKG Anterior tibialis emg si Uyku Pozisyonu Özefagus basınç monitörizasyonu  Standart bir psg uykunun REM ve nonREM evreleri olmalı en az 2-4 saat ideali gece boyu olmalı, hem supin hemde lateral evreelr olmalı,kesinlikle sedatif ilaç alınmamalıdır.
  • 55. EEG,EOG ve EMG İle hastanın uyku evresi belrlenir. Nazal ve oral hava akımı Solunum hareketi ve eforu ile de apnenin tipi santral mi obstrüktif mi anlaşılır.Bu şekilde apne ve hipopneler belirlenmiş olur sayısal olarak veri elde edilir. Hastalığın şiddetini belirleyen bu sayıların yanında süreleri de önemlidir. Hastanın apne ve hipopne sayısı kadar süreler de önemlidir. Hastanın uyku etkinliği yüzdesi ne bakılmalı en az %80 olmalıdır(ölçülen uyku/toplam uyku)
  • 56.  Hastanın uyku pozisyonu ve apne ve hipopne oranlarına bakılmalı pozisyonel ilişki araştırılmalıdır.  Hastanın bakılan satürasyon değeri de ciddiyeti gösteren diğer parametredir. Desatürasyon derecesi ile mortalite ve morbidite doğrudan ilşkilidir. Hastanın ortalama satürasyonu ve en düşük satürasyonu önemlidir.
  • 57. OSAS İçin Karakteristik PSG Bulguları  1. NREM1-2 (sığ uyku) evrelerinde artış, NREM3-4 (derin uyku) ve REM evrelerinde azalma gözlenir.  2. Sıklıkla yineleyen apne (epizotların 80%i aşkın miktarı obstrüktif tip apnelerdir), hipoapne ve uyanmalar gözlemlenir.  3. Klinik değer taşıyan olgularda AHİ 20‟nin üzerindedir.  4. Sıklıkla yineleyen oksijen desatürasyon epizotları gözlemlenir.  5. Paradoksal toraks ve abdomen hareketleri tipiktir.  6. Apne esnasında kalp hızı yavaşlayıp, sonrasındaki dönemde hızlanır ve aritmiler
  • 58. Obstriktif apne  Tüm apne periyodu boyunca solunum çabası devam eder ya da artar
  • 59. Santral apne  Tüm apne periyodu boyunca solunum çabası yoktur
  • 60. Mikst apne  Apne ile eş zamanlı olarak solunum çabası önce durur, sonra apne sonlanmadan solunum çabası yeniden başlar.
  • 61.  Gece boyunca oluşan tüm apne ve hipopneler hesaplanarak, ortalama saat başına düşen apne hipopne oranı hesaplanır ve buna “Apne-Hipopne indeksi” (AHİ) denir Apne-Hipopne İndeksi (AHİ)
  • 62. OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU SINIFLAMASI AHİ <5 NORMAL AHİ 5-15 HAFİF AHİ 16-30 ORTA AHİ >30 AĞIR
  • 63. Ağır uyku apnesi olduğunda derin uykuya dalmak zorlaşır, kişi bütün uykusunu solunum çabası içinde geçirir ve gündüz uyuma ihtiyacı duyar
  • 64.
  • 65.  AHİ ile fizik muayenedeki boyun çevresi ve VKİ korelasyonu istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Buna göre boyun çevresi ve VKİ yüksek olan hastalarda AHİ anlamlı olarak yüksek
  • 66.  Ağır OUAS tanılı hastaların boyun çevreleri, basit horlama tanılı hastaların boyun çevrelerinden anlamlı olarak yüksek bulundu. AHİ ile VKİ ve boyun çevresi arasındaki pozitif yönde korelasyon bulundu. Ayrıca VKİ için eşik noktası 29,3 olarak bulundu. VKİ 29,3 üzerindeki hastalarda minimum SpO2 anlamlı olarak düştüğü ve OUAS tanısı alma oranının anlamlı olarak arttığı görüldü. Boyun çevresi ölçülmesi ve VKİ hesaplaması AHİ ile korelasyonu yüksek olan ve basit uygulanabilen fizik muayene yöntemleridir.
  • 67. Radyolojik Tanı Yöntemleri  Sefalometri Kemik ve yumuşak doku sınrılarının değerlendirildiği, baş ve boynun standadize edilmiş lateral radyografik görünümüdür. Anatomiye ait anormallikler saptanabilir
  • 68.  Bilgisayarlı Tomografi Üst solunum yolu boyutları, kesitsel alanı komşu dokular hakkında ayrıntılı bilgiler sağlar
  • 69.  Manyetik Rezonans ÜSY’nin yumuşak dokuları yumuşak damak ve periepiglotik alanda yağ birikimi hakkında bilgi verir
  • 70.  Floroskopi Uyanıkken ve uykuda ÜSY’nun dinamik incelenmesini sağlar
  • 71.  Endoskopik Muayene Havayolu değişiklikleri ve kollaps seviyesi ve derecesi saptanır. Uygulanacak cerrahi tedavi için de yol göstericidir
  • 72.
  • 73.
  • 74.
  • 75.
  • 76.
  • 78. GENEL ÖNLEMLER  Risk faktörlerinin azaltılması  Eşlik eden hastalıkların tedavisi  Medikal tedavi  Ağız ve burun içi aletler  Cerrahi tedavi
  • 79.  Obezite: OSAS’Lı hastalarda zayıflama ile AHİ'de azalma ve uyku kalitesinde düzelme görülür.  Alkol,İlaçlar  Uyku pozisyonu: Sırtüstü pozisyonda uyumanın engellenmesiyle pozisyona bağımlı hafif OSAS'lılarda uykudaki solunum bozukluklarının düzeldiği görülmüştür. Ancak PAP tedavisine üstün olmadığı kesindir. Bu nedenle dikkatle seçilmiş bazı olgular dışında önerilemez. Uzun süreli kompliyans kötüdür RİSK FAKTÖRLERİNİN AZALTILMASI
  • 80. OSAS TEDAVİSİ  Hipotiroidizm  Akromegali  Diabetes mellitus  Aşırı androjen salınımı  ÜSY hast.  Nörolojik hast.  Solunum sistemi hast.  Kardiyovasküler hast. EŞLİK EDEN HASTALIKLARIN TEDAVİSİ
  • 81.  Protriptilin  Medroksiprogester on  Asetazolamid  Nikotin  Striknin  Almitrin  Teofilin  Clonazepam  Doxapram İLAÇ TEDAVİSİ OSAS TEDAVİSİ YERİ YOK !
  • 82. AĞIZ İÇİ ARAÇLAR  Mandibulayı öne ilerleten araçlar  Dili önde tutan araçlar OSAS TEDAVİSİ
  • 83.  Ağıziçi araçlar:Mandibulayı öne alan cihazlar (MADs); apneleri, gündüz uyku halini azaltması ve yaşam kalitesini düzeltmesi nedeniyle hafif-orta OSAS’lı olguların tedavisinde önerilebilir. Ancak dili öne alan cihazlar (TRDs) önerilemez  CPAP / BPAP: Pozitif hava yolu basıncı uyku apnesinin seçkin tedavisidir. Pozitif hava yolu basıncı tedavisinin etki mekanizmasına dair en çok kabul gören teori pozitif basıncın bir tür stent gibi üst hava yolu kollapsını engellediği ve açıklığı devam ettirerek apneleri önlediği yönündeki görüştür. OSAS TEDAVİSİ
  • 84. AĞIZ İÇİ ARAÇ TEDAVİSİ (ASDA Standarts of Practice Committee)  Basit horlama  Genel önlemlere yanıt vermeyen hafif dereceli OSAS’ lılar  CPAP tedavisini tolere edemeyen veya kabul etmeyen orta-ağır dereceli OSAS’ lılar  Düzeltme cerrahisini kabul etmeyen veya cerrahiye uygun olmayan orta- ağır dereceli OSAS’ lılar OSAS TEDAVİSİ
  • 85. CPAP TEDAVİSİ ENDİKASYONLARI (Continuous Positive Airway Pressure) (ASDA - AASM)  Orta ve ağır dereceli OSAS’lılar  Hafif dereceli olupta semptomları belirgin, kardiyovasküler veya serebrovasküler risk faktörlerinin varlığı OSAS TEDAVİSİ
  • 86. BPAP TEDAVİSİ ENDİKASYONLARI BilevelPositiveAirwayPressure(İki Seviyeli Pozitif Havayolu Basıncı (ASDA - AASM)  CPAP tedavisini tolere edemeyen hastalar  OSAS’la beraber alveoler hipoventilasyona yol açan hastalığın varlığında (KOAH, OHS, Restriktif Akciğer hast.)
  • 87.
  • 88. Cerrahi tedavi  Nazal dilatörler horlamayı azaltmak, OSAS’da uykuda solunum bozukluğunu veya uyku yapısını düzeltmek için önerilmez (D).  Uvulopalatofaringoplasti (UPPP); yalnızca obstrüksiyonun orofarengeal bölge ile sınırlı olduğu seçilmiş olgularda etkili bir cerrahi uygulamadır.  Yumuşak damağa radyofrekans cerrahisi; yetersiz kanıt nedeniyle yalnızca CPAP tedavisini reddeden veya ihtiyacı olmayan hafif dereceli olgularda düşünülebilir.  Dil köküne radyofrekans cerrahisi; yetersiz kanıt nedeniyle önerilmez
  • 89.
  • 90. OSAS TEDAVİ ALGORİTMASI  Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nun ağırlığı ne olursa olsun, tedavide ilk adım genel önlemlerin (Kilo verme, yatış pozisyonu, alkol ve sedatiflerden sakınma, eşlik eden hastalıkların tedavisi vb.) uygulanmasıdır.  İkinci adım; KBB konsültasyonu istenerek, üst solunum yolunda obstrüksiyona neden olan patolojilerin ve varsa cerrahi tedavi endikasyonunun belirlenmesidir.  Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’nda altın stardart tedavi yöntemi de PAP tedavisidir. Esas olarak orta ve ağır dereceli OSAS’lı olgularda (AHİ>15) önerilmekle beraber, hafif dereceli bile olsa (AHİ:5- 15), semptomları belirgin ve/veya kardiyovasküler,
  • 91. OSAS CERRAHİSİ  OUAS tedavisindeki cerrahi yöntemler, 3 majör bölgeyi açmaya yöneliktir. Bunlar; nazal, retropalatal ve retrolingual alanlar olarak sınıflandırılabilir. Uzun yıllardır birçok cerrah, bu bölgeleri genişletip yeterli hava yolu oluşturabilmek için birçok yeni teknik geliştirmiştir. Bunların en eskisi, üst hava yollarının bypass edilmesi prensibine dayanan trakeostomidir.
  • 92.
  • 93. Nazal bölge  Nazal bölgede en sık obstrüksiyona neden olan patolojiler; septum deviasyonu, nazal polipler, adenoid ve alt konkaların hipertrofisidir. Nazal obstrüksiyon sonucu solunum eforu artar ve negatif inspiratuar basınç artışı ile üst solunum yollarında kollaps meydana gelir.  Nazal bölge cerrahileri belki de bu hastalıkta ki en yüz güldürücü sonuçların alındığı bölgedir.  Nazal konkaların küçültülmesi, septum cerrahileri, alar kollapsın engellenmesi başarılı sonuçlar sağlayabilir.  Ancak şu da bilinmelidir ki, çok az sayıda hasta izole nazal obstrüksiyona bağlı apne gelişmektedir.  Genelde nazal cerrahiler ya kademeli cerrahinin ilk basamağı olarak ya da daha önce de bahsedildiği gibi CPAP’a uyum amacıyla uygulanmaktadır.
  • 94. OSAS CERRAHİ TEDAVİSİ BURUN AMELİYATLARI  Septoplasti  Konka cerrahisi  Nazal valv cerrahisi
  • 95. Retropalatal Bölge  Retropalatal cerrahi operasyonları bu bölgedeki gevşek ve sarkmaya müsait dokuların üst hava yolunda yaptığı tıkanıklığı açmayı hedeflemektedir  Bu amaçla en çok yapılan cerrahi, uvuopalatofaringoplastidir.(UPPP)  Fujita tarafından tanımlanan bu yöntemde, uvula, sakmış yumuşak damak ve faringeal bantlar çıkarılırken, ön ve arka tonsil plikaları retropalatal hava yolunu genişletmek için birbirine dikilmektedir. Bu operasyonda iyi bir preoperatif değerlendirme ile, %80-90’lara varan başarı şansı elde etmek mümkün iken, retrolingual obstrüksiyonun da eşlik ettiği hastalarda uygulandığında %5-30 arasında başarı rapor edilmiştir.
  • 96. 96 Yumuşak Damak Anatomisi Ağız boşluğunu pharynx’ten ayırır. Çizgili kaslar, damarlar, sinirler, lenfoid dokular, müköz bezler ve bunları saran mukozadan oluşur. Görevi; yutma ve emme sırasında kasların etkisiyle isthmus faucium’u açıp kapamaktır. Böylece nasopharynx ile oropharynx tamamen birbirinden ayrılır.
  • 97. 97 Yumuşak Damak(Palatum molle)  Kasları ◦ M. levator veli palatini ◦ M. tensor veli palatini ◦ M. palatoglossus ◦ M. palatopharyngeus ◦ M. uvulae
  • 98.  Velofarinksi oluşturan ana kas levatör veli palatinidir.  Bu kas her iki tarafta kafa tabanı ve temporal kemiğin petröz parçasından başlayarak velofarenks orta hattında birleşir. Velofarinksi retrakte eden ve yükselten kas levatör veli palatinidir.  Tensör veli palatini de aynı görevi görür tendon şeklinde sonlanma bölgesi arakaya doğru uzanarak
  • 99. 99 Aponeurosis palatina Sert damağın periosteum’u iki yaprak şeklinde arkaya doğru uzanarak yumuşak damağın iskeletini oluşturur.
  • 100. 100
  • 102. OSAS CERRAHİ TEDAVİSİ DAMAK CERRAHİLERİ  Uvulektomi  Uvulopalatofaringoplasti (UPPP)  Uvulopalatoplasti (UPP)
  • 103. UVULEKTOMİ  Aşırı horlama zamanla uvulanın ödemlenerek uzayıp kalınlaşmasına yol açabilir. Hastaların çok az bir kısmında horlama ve uyku apnesinin sebebi tek başına uzun ve/veya kalın bir uvuladır. Dolayısıyla son derece seçilmiş olgularda sadece uvulektomi uygulanır. Uvulektominin komplikasyonu sık rastlanmamakla beraber kanama olmasıdır.  Laser uvulopalatoplasti: 1990'lı yılların başında LAUP'un (Laser Asisted Uvulo-Palatoplasty) tanıtılmasıyla sıklıkla kullanılmaya başlanan, ofis şartlarında da uygulanabilen bir tekniktir. Sadece basit horlama olgularında ya da hafif- orta şiddetteki uyku apnesi olgularında kullanılmasını öneren farklı görüşler vardır. Lazer ile yapılan LAUP'un en önemli sorunu işlem sonrasında oluşan şiddetli ağrıdır. Bu dezavantajı son yıllarda tekniğin büyük ölçüde terk edilmesine yol açmıştır
  • 104. Uvulopalatofaringoplasti  Tonsilleri hipertrofik olan yumuşak damağı sarkık gevşek ve lateral farengeal duvarı hipertrofik , web fragmantasyonu olan hastalar için uygun bir tekniktir. Amaç velofarengeal obstrüksiyon yapan yumuşak doku rezeksiyonu ve hava yolunu n genişletilmesi damak gerginliğinin arttırılmasıdır. Gerekirse hipofaringeal bölgeye yapılacak işlemler ile kombine edilebilir.
  • 105. Cerrahi teknik  Hastalar GAA altında alana jetokain enjeksiyonu yapılır. Bilateral tonsillektomi yapılır. Uvulanın serbest kenarından 1-2 cm yukarısında olacak şekilde bilateral oblik insizyonlar yapılır. Daha sonra insizyonlar her iki tonsiller piliyi ve yumuşak damağı ve uvulayı içerecek dikdörtgen bir alan çıkarırılır. Tonsiller plikalardan başlanarak Her iki mukozal kenar stüre edilir.
  • 107. Komplikasyonlar  KANAMA  ENFEKSİYON  AĞRI  GEÇİCİ VEYA KALICI NAZAL REGÜRJİTASYON  NAZOFARENGEAL STENOZ  KONUŞMA BOZUKLUĞU  YUTMA GÜÇLÜĞÜ  BOĞAZDA TAKILMA HİSSİ
  • 108.  Komplikasyonlardan kaçınmak için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta aşırı rezeksiyondan kaçınmaktır. Tonsillektomi sahasında hematom olmaması için pililer stüre edilirken en alt kısımda drenaj için açık alan bırakmaktır.  Hastalara 10 gün yumuşak diyet önerilir.
  • 109. Uvulopalatofaringoplasti’de Başarı Oranı  Kısa dönemde subjektif olarak %85-90 kadardır.  Yaklaşık postoperatif 1 yıllık takiplerde bu oran %40’a kadar geriler.
  • 110.  UPPP’deki en önemli komplikasyon over rezeksiyona bağlı gelişen velofaringeal yetmezliktir. Rezeksiyona levator veli palatininin dahil edilmesi bu komplikasyonun oluşum riskini artırır. Diğer bir komplikasyon ise boğazda oluşan takılma ve yabancı cisim hissidir.  Birçok yazar, uvulanın çok miktarda seromüköz gland ihtiva ettiğini ve bunları aniden salgılayarak orofarinksi nemlendirdiğini göstermiş, uvulanın ortadan kaldırılması ile yutma ve fonasyonda bozukluklar ortaya çıktığından şikayet etmişlerdir.  Kore’den yapılan bir çalışmada, uvula koruyucu palatofaringoplastinin bu komplikasyonun oluşmasını minimize ettiğini ortaya koymuştur  Birçok modifikasyon tanımlanmıştır. Bunlar uvulopalatoplasti, uvuloplasti, uvulopalatal flep, Z- plasti şeklinde sıralanabilir.
  • 111. Yumuşak damağa radyofrekans  Yumuşak damakta fibrozis gelişmesini amaçlayarak yumuşak damağın daha stabil hale gelmesini ve yerçekimine daha dirençli olması prensibine göre uygulanmaktadır.  Ancak bu yöntemler horlama için etkili bulunurken apne şikayeti olan hastalarda daha az etkin bulunmuştur. Başarı için hastaların vücut kitle indeksinin yüksek olmaması ve retrolingual obstüksiyon olmaması gerektiği belirtilmiştir
  • 112.
  • 113. Komplikasyonlar  AĞRI  ENFEKSİYON  YUMUŞAK DAMAKTA NEKROZ  ORONAZAL FİSTÜL
  • 114.
  • 115.
  • 117.
  • 118. Lateral faringoplasti  Özellikle lateral faringeal hipertrofisi olan ve faringeal web görüntüsü olan lateral faringeal kollapsın ön planda olduğu horlama ve uyku apneleri olan hastalar için uygulanabilir.  İşleme bilateral tonsillektomi ile başlanır.  Sonra superior konstriktör diseke edilerek medial ve lateral iki flep oluşturulur.Medial olan yerinde bırakılır lateral tabanlı olan palatoglosusa stüre edilir.
  • 119.  Sonrasında uvula lateralinden 0,5 cm yumuşak damak lateraline 45 derecelik açı ile uzanan insizyon yapılır. Palatofaringeus kası superior ve inferior olacak şekilde iki flep oluşturulur. Daha sonra oluşturulan flepler Z plasti şeklinde stüre edilir.
  • 120.
  • 121.
  • 122.
  • 123.
  • 124.
  • 125. Ekspansiyon Sfinkter Faringoplasti  Lateral faringeal duvar hipertrofisi olan hastalarda etkilidir.  TEKNİK: Tonsillektomiden sonra palatofaringeus kası ortaya konur diseke edilir right angel ile askıya alınır 2/3 proksimalden kesilip hamulusa kadar serbestleştirilir.Damakta hamulusun önüne mukoza üzerine kesi yapılır tonsiller boşluk ile arasına tünel oluşturulur. Kesilen kas uç kısmı stür ile bağlanıp tünelden geçirilir. Uç kısımda stür yardımı ile tespit sağlanır.
  • 126.
  • 127. Transpalatal ilerletme  Sert damak arka parçasının rezeke edilerek yumuşak damağı öne ilerletmek amaçlanmaktadır. Yumuşak damaktan sert damak üzerine doğru yapılan insizyon sonrası yumuşak damak sert damak birleşim yeri ortaya konur. Sert damaktan rezeksiyon yapılır. Tekrar sert damak yumuşak damak devamlılığı sütürasyonla sağlanır. Uygulanması zor bir cerrahi yöntemdir.
  • 129. Hipofaringeal Bölge Orofarenks eğer yumuşak damak ve tonsiller seviyedeki darlık kaynaklı ise retropalatal obstriksiyon, dil kökü ve hipofarinks bölge kaynaklı ise hipofaringeal obstriksiyon olarak ayrılır.  Cerrahinin en zorlandığı hasta grubudur ve bu hastalar yüksek AHI nedeniyle CPAP tedavisine yönlendirilmekte iken, CPAP uyumsuzluğu olan hastalarda cerrahi teknikler kullanılabilir.  Bunlar midline glossektomi, hiyoid süspansiyonu, genioglossal ilerletme, dil kökü stabilizasyonu, parsiyel glossektomi, dil köküne radyofrekans uygulaması ve maksillomandibuler ilerletme şeklinde sıralanılabilir.  Bu operasyonların bir çoğunun iyileşme süreci sıkıntılı ve ağrılı olup, bir kısmında ise geçici trakeotomi açılması gerekebilir.
  • 130. OSAS CERRAHİ TEDAVİSİ DİL–DİL KÖKÜ-HYOİD AMELİYATLARI  Dil kökü rezeksiyonu  Radyofrekans ile dil kökü küçültülmesi  Genioglossus ilerletme  Hyoidin asılması  Dil kökünün mandibulaya dikilmesi
  • 131. Dil köküne radyofrekans  Dil köküne radyofrekans uygulamaları, dil kökü hacminin azaltılarak posterior hava yolunun açılması prensibine dayanır. İşlem sirkumvallat papillalar civarına birkaç hafta aralıklarla 3-4 seans olarak uygulanır. İşlem sonrası kilo alan hastaların bir kısmında relaps gelişmektedir.
  • 132. Radyofrekans ile dil kökü küçültülmesi
  • 133. Submukozal Minimal İnvaziv Lingual Eksizyon (SMILE)  Dil ucuna yaklaşık olarak 2 cm uzaklıkta orta hatta insizyon yapılır künt diseksiyon ile açılır.Açılan alandan koblatör yardımı ile doku rezeke edilmeye başlanır. Medial planda kalınarak arteryal ve venöz yapılara yaklaşılmamış olunur.
  • 134.
  • 136. Dil askısı  Dil de hacim azalması yapmadan dilin kollabe olabilme özelliğini azaltarak dil kökünün posteriora kaçarak hava yolunu kapatmasına engel olur.
  • 137.
  • 139. Hiyoid süspansiyonu  Hiyoid kemik obstrükstif uyku apnesi olan hastalarda daha aşağı yerleşimlidir. Hiyoid mandibula mesafesi arttıkça ahi skoru da artar. kemiğin öne ve yukarı alınması insanlarda hava yolunu kısaltacağı için kolaps azalacaktır. 2 tür hiyoid süspansiyonu vardır.  1- tirohyoid süspansiyon  2- mandibulohyoid süspansiyon
  • 142.  Maksillomandibuler ilerletme OUAS için belki de en başarılı sonuçların aldığı cerrahidir. Maksiller hipolazi, mikrognati ve ağır OUAS hastaları bu cerrahi için en uygun adaylardır. Başarı oranı %90 civarındadır. Bu teknik dil için gerekli ekstra boşluğu sağlarken, dil köküne yeterli gerilim sağlamaktadır. Ancak bu teknik oldukça invaziv olduğundan postoperatif dönem sancılı geçmektedir
  • 144. TRAKEOSTOMİ ENDİKASYONLAR  CPAP’ın yetersiz kaldığı veya tolere edilemediği hayatı tehdit edici OSAS (Ağır dereceli uyku apnesi, ağır dereceli desatürasyon, CO2 retansiyonu, ciddi kardiak aritmiler, ağır dereceli gündüz somnolansı)  Nokturnal hipoksemi ile ilişkili belirgin koroner arter hast.  Nokturnal hipoksemi ile ilişkili belirgin serebrovasküler hast.  Ağır dereceli obstrüktif akciğer hast.  Diğer cerrahi tekniklerin başarılı olmadığı ağır dereceli OSAS’lılar
  • 145.
  • 146.
  • 148. SONUÇ  CPAP, orta ve ağır derece OUAS’lı hastaların tedavisinde en etkin yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Hafif ve seçilmiş orta derece OUAS’lı hastalar ve Arşiv, 2011 Kara 127 CPAP uyumsuzluğu cerrahiyi gerekli kılmaktadır. Üst solunum yolunu açmaya hedefleyen cerrahinin başarısı, obstrüksiyon yerinin tam olarak belirlenmesi ve bunu açmaya yönelik yapılacak cerrahinin doğru seçilmesine bağlıdır. Bu da iyi bir preoperatif muayene, yeterli fizyoloji ve cerrahi anatomi bilgisine bağlıdır. Hasta seçimi ve preoperatif muayenesi iyi yapılmadan, her hastaya aynı prosedürün uygulanması cerrahi başarısızlığın belki de en önemli sebebidir. Bu hastalığın multifaktöriyel etyolojisi nedeniyle bir algoritma oluşturmak pek mümkün görünmemektedir. Her hasta ayrı olarak ele alınmalı ve tedavi stratejisi hastayla beraber planlanmalıdır.