SlideShare a Scribd company logo
1 of 546
I.BÖLÜM 
İŞLETME KAVRAMI, DİĞER 
BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİLERİ, 
AMAÇ VE İLKELERİ
1.1.İŞLETME KAVRAMI 
İşletme kavramını çok değişik açılardan 
tanımlamak olasıdır. Ekonomik değer taşıyan mal 
ya da hizmetin üretildiği veya pazarlandığı yada 
her iki eylemin birden yapıldığı kuruluşa işletme 
denir.
Burada mal üretimi ekonomik değer 
taşıyan somut maddeler için, hizmet üretimi 
ise banka ve sigorta gibi işler için kullanılır.
Belirli ölçüde kar elde etmek yada hizmet 
yaratmak amacıyla, üretim faktörlerini (sermaye, 
emek, doğal kaynaklar) bilinçli, uyumlu ve sistemli 
olarak bir araya getiren ve toplumun gereksinme 
duyduğu mal ve hizmetleri üreten yada pazarlayan 
ekonomik veya sosyal kuruluşa denir.
İşletmenin bir sistem oluşturduğu ve bu 
sistemin fiziksel ve beşeri(insan) olmak üzere 
iki temel öğenin bileşiminden üretim 
sürecine yönelmiştir.
Sistem kavramı, birbiriyle ilişkisi olan 
çeşitli öğeler arasındaki uyumlu bileşim ya 
da bütünlük olayıdır. Her sistemin kendine 
özgü girdi ve çıktıları vardır. Bir şema 
üzerinde incelemek gerekirse:
Girdi Süreç Çıktı 
Geribildirim 
Şekil 1:Sistem şeması
1.1.1. İşletme Girdileri 
İşletmenin üretim sürecini 
gerçekleştirerek tüketicilere mal ve hizmet 
sunabilmesi için işletme dışından belirli 
girdiler sağlanması gerekir. Söz konusu 
girdiler içinde en önemlisi sermayedir.
İşletme girdileri arasında en ilginç faktörü 
insan gücü oluşturur. İnsan işletmenin hem 
amacı, hem de aracı olarak rol oynar. 
İşletmeyi kuran, yöneten, kararlar alan, orada 
çalışan insandır.
Bu nedenle tüm teknolojik gelişmelere ve 
otomasyona karşın, işletmenin en değerli 
girdisi insan kabul edilir.
1.1.2. İşletme Çıktıları 
İşletme çıktıları, işletmenin kar, büyüme, 
tüketiciye ve topluma hizmet gibi amaçlarını 
gerçekleştirmeyi sağlar. İşletme girdilerinin 
sağlanması için işlete çeşitli giderler, parasal 
harcamalar yapar.
Buna karşılık işletme çıktıları karşılığında 
elde ettiği gelirler vardır. Gelirler, giderlerden 
fazla olduğu zaman işletme karlı, tersi 
durumda zararlı olacaktır.
1.1.3. İşletmenin Yapısal Özellikleri 
İşletme bir ekonomik kuruluştur: İşletme 
üretim faktörlerini (sermaye, doğal kaynaklar 
ve emek) bilinçli, yararlı ve uyumlu olarak bir 
araya getirerek ortaya mal ve hizmet ürünü 
koyan ekonomik kuruluşlardır.
İşletme dinamik bir kuruluştur: Statik 
anlamda işletme denilince bir fabrika, bir 
ticarethane gibi iş yeri ya da teknik bir ünite 
akla gelir. Dinamik anlamda ise, üretim 
sürecinin gerçekleştiği, mal ya da hizmetin 
ortaya çıkarıldığı yerdir.
İşletme bağımsız bir kuruluştur: Bir diğer 
yaklaşım içinde işletme bağımsız, finansal ve 
yönetsel özerkliğe sahip kuruluş olarak 
tanımlanır. İşletmeler çağın rekabetçi koşulları 
içinde varlıklarını sürdürmek için yönetsel ve 
finansal anlaşma ve birleşmelere gidebilir.
İşletme sosyal bir kuruluştur: İşletmelerin en 
tipik özelliklerinden biride topluma dönük, 
toplum gereksinmelerini karşılayacak üretim 
eylemlerine girişmeleridir.
İşletme sosyo-teknik bir sistemdir: Bir başka 
açıdan bakıldığında işletmeyi oluşturan iki 
temel öğe olarak fiziksel ve beşeri(insan) 
öğeden söz edilebilir. İşletme, insan ve 
araçların birleşmesinden meydana gelen bir 
birim niteliğindedir.
İşletme açık bir sistemdir: İşletmeler kendi 
içine dönük kapalı bir sistemi değil, toplumla, 
tüketicilerle ve çeşitli kuruluş ve kişilerle 
sürekli ilişkiler içinde bulunan açık bir 
sistemin işleyişini yansıtırlar. İşletme, 
tüketici odalıdır.
Mal ve 
Hizmet 
Pazarı 
Sunu (arz) İstem 
Mal ve Hizmet 
İŞLETME TÜKETİCİLER 
Emek, Sermaye,Doğal Kaynaklar 
İstem(talep) Sunu 
Üretim 
Faktörleri 
Pazarı 
Giderler(Ücret,Faiz,Kira) 
Şekil 2: işletme ve tüketiciler arasındaki ekonomik ilişkiler
1.1.4. İşletmecilikte Bilimsel Yönetim 
Süreci 
Endüstri devriminden sora ortaya çıkan 
yönetim sorunlarına ışık tutacak nitelikte bir 
gelişmenin öncülüğünü yapan Frederik 
Winslow Taylor(1856-1919) yaşadığı çağın en 
büyük işletmecisi olarak kabul edilir.
Birçok fabrikada işçi ve ustabaşı olarak 
çalışan Taylor, 1883’te mühendis diploması 
aldıktan sonra Amerika’da bilimsel yönden 
yönetim alanında birçok çalışma ve araştırma 
yapmıştır: Özellikle “İşletmelerde Bilimsel 
Yönetim” adlı yapıtında şu noktalara değindiğini 
izliyoruz:
Bir dizi basit deneyler yoluyla iş sırasında 
yapılan savurganlıkları kanıtlamak, 
Sorunların çözümünü olağanüstü insanlarda 
değil, düzenli bir yönetim anlayışından 
aramak, 
En iyi yönetimin kurallara, yasalara ve doğru 
belirlenen ilkelere dayandığı göstermek.
1.2. İşletmeciliğin Diğer Bilim 
Dallarıyla İlişkisi 
Bir ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısını 
adeta çekirdeğini oluşturan işletmelerin giderek 
önem kazanması, işletmeciliğin bir bilim dalı 
olarak gelişmesine ve diğer bilim dallarıyla akın 
ilişkiler içerisine girmesine neden olmuştur.
1.2.1.İşletme ve İktisat 
Ekonomi bilimi, ekonomik hayatı bir bütün 
olarak ele alır, ekonomik gelişme, kalkınma, fiyat 
oluşumu, enflasyon,para-kredi politikasının 
düzenlenmesi, gelir dağılımı, istihdam gibi konuları 
ve sorunları ülke düzeyinde inceler.
İşletme bilimi ise, bir işletmenin kuruluşundan 
gelişimine kadar her aşamada rasyonellik, 
verimlilik ve kârlılık ilkeleri doğrultusunda üretim-pazarlama 
eylemlerini en iyi şekilde yerine 
getirebilme ve işletmeyi en iyi biçimde 
yönetebilme yollarını araştırır, karşılaşılan 
sorunları çözümler arar.
Ekonomi bilimi toplumsal gereksinmelerin ve 
toplumsal refahın nasıl karşılanacağını 
araştırırken, işletme bilimi toplum 
gereksinmelerinin doğru biçimde saptanarak 
üretime nasıl bir yön verilmesi gerektiğini inceler 
ve işletmenin yaşamını sürdürmeyi amaçlar.
1.2.2.İşletme Davranış Bilimleri 
Ekonomi çekirdeğini işletme, işletmenin 
çekirdeğini ise insan oluşturur. Bu nedenle insan 
unsurunun işletme içindekini yerini ve öneminin 
çok iyi bilmek gerekir..
Davranış bilimleri insanın çeşitli 
özelliklerini sosyolojik, psikolojik ve 
antropolojik açıdan ele alır ve çeşitli deney, 
gözlem ve analiz yoluyla insanı tanımaya 
çalışır.
1.2.3. İşletme ve Hukuk 
Toplumsal ve ekonomik düzeni sağlamak 
amacıyla yasalar, tüzük, yönetmelik ve diğer 
yazılı olan ve olmayan kurallar 
geliştirilmiştir. Bu hukuksal düzen kuşkusuz 
toplumun bir parçası olan işletmeleri de 
yakından ilgilendirir ve etkiler.
İşletme kuruluş formalitelerini yasal 
düzenlemeler içinde yerine getirir, belirli sınırlar 
içinde çalışır, hak ve sorumluluklarını gözetler. İş 
yasası, Borçlar Yasası, Medeni Yasa, Ticaret 
Yasası, Vergi Yasaları gibi çeşitli yasalarda 
etkilenen işletme ile hukuk arasındaki ilişkiler 
süreklilik taşır.
1.2.4.İşletme ve Matematik 
İşletmede doğru ve zamanında karar alabilmek 
için matematik ve istatistikten geniş ölçüde 
yararlanılır. Fiyat, faiz, stok, üretim, iş gören 
sayıları gibi sürekli değişikliklerin yakından 
izlenmesi ve sorunların çözümü için yöneylem 
araştırması gibi sayısal yöntemlere sıkça 
başvurulur.
İşletmede etkili bir denetim sisteminin 
kurulmasında, işletmenin hangi noktada 
bulunduğunun araştırılmasında ve gelecekle 
ilgili gözlem ve analizlerin yapılmasında 
matematik ve istatistiksel yöntemler geniş 
ölçüde kullanılır.
1.3.İŞLETMEDE YÖNETİM BİLGİ 
SİSTEMLERİ 
Yönetim bilgi sistemleri; karar alan 
kişilere gerekli olan bilgiyi hızlı ve doğru 
olarak toplayan, analiz eden, sonuçları rapor 
eden ve bilgiyi saklayan sistemlerdir. 
Yönetim bilgi sisteminde üç temel unsur 
vardır.
Birinci unsur, bilginin toplanması, analizi 
ve yorumunu yapan insan unsurudur. 
İkincisi, bilginin düzenlenmesi, ihtiyaç 
duyulmasında ve saklanmasında rol oynayan 
bilgisayar unsurudur.
Üçüncüsü ise bu süreç içerisinde neyin 
nasıl yapılacağı konusunda kılavuzluk görevi 
üstlenen prosedürlerdir. 
Yönetim bilgi sistemleri işlevsel olarak alt 
sistemler halinde kullanılır. En çok kullanılan 
bilgi sistemleri dört grupta toplanabilir.
Pazarlama Bilgi Sistemleri: Mevcut ve 
potansiyel müşteri ihtiyaçlarına ilişkin bilgi 
toplanması, müşteri istek ve tercihlerini 
tanımlanması, ürün planlama ve tanıtımlarıyla 
ilgili kararların alınması konularında pazarlama 
yöneticilerine gereksinme duyulan bilgi sunulur.
Bu bilgiler şöyle özetlenebilir: 
Satış başarısının izlenmesi, 
Kısa ve uzun vadeli satış tahminlerinin 
yapılması, 
Pazara ilişkin verilerin toplanması ve analizi
Reklam ve promosyon yöntemlerinin seçimi 
ve sonuçların değerlendirilmesi, 
Marka ve ürün planlarının yapılması ve 
sonuçların izlenmesi
İnsan kaynakları bilgi sistemleri: Firmanın 
insan kaynaklarıyla ilgili bilgileri toplayan, 
analiz eden, ihtiyaç sahiplerine aktaran ve bu 
bilgileri saklayan sistemlerdir.insan 
kaynaklarına ilişkin bilgiler şöyle 
özetlenebilir:
Personelin devamlılık oranları, 
Personelin performans değerlemesi, 
Başvuru yapan adayların c.v. bilgileri, 
Sendikalarla yapılan toplu sözleşme bilgileri,
Mevcut personelin yaşı, cinsiyeti, pozisyonu, 
becerileri, eğitimi gibi kişisel bilgiler, 
Rakip işletmelerde insan kaynaklarına ilişkin 
bilgiler,
Muhasebe ve finans bilgileri: Muhasebe 
ve finansla ilgili bilgilerin sağlanması, analizi, 
ilgili yöneticilere sunulması ve saklanmasıyla 
ilgilidir. 
Bu bilgiler şöyle özetlenebilir:
Borç-alacak hesapları 
Ücret bordroları 
Bütçeler 
Finansal tablolar 
Satış gelirleri 
Giderler v.s.
Üretim bilgi sistemleri: 
Bu bilgi sistemleri ise kısaca şöyle 
sıralanabilir. 
• Fabrika yeri seçimi 
• Üretim planlaması
Hammadde kaynakları 
Stok bilgileri 
Ürün raporlama 
Makine ve araç gereç listeleri v.s.
1.4. İşletmede İzlenen Amaçlar 
İşletmeler yapılarına, kuruluş nedenlerine, 
içinde bulundukları ekonomik düzenin 
koşullarına, yönetim anlayışlarına ve buna 
benzer diğer etkenlere bağlı olarak farklı 
amaçlar güdebilir.
1.4.1.Kar Etmek 
Kar bir işletmenin belirli bir dönem 
sonunda elde ettiği kazanç toplamıdır. Başka 
bir anlatımla belirli bir sürede elde ettiği gelir 
ve giderler arasındaki olumlu farktır. Tersi 
gerçekleşirse ortaya zarar çıkar.
İşletmeler varlıklarını sürdürebilmek ve 
sahiplerine kazanç sağlamak için ger dönem 
sonunda kar elde etmeyi doğal olarak 
amaçlarlar.
Kar sadece işletmenin varlığını 
sürdürmesi, büyüyüp gelişmesi için gerekli 
bir araç olmayıp aynı zaman da muhasebe 
tekniği açısından yıllık faaliyetlerin ölçülmesi 
ve denetlenmesi için kullanılan etkili bir 
araçtır.
Bu açıklamaların ışığında karın işletme 
açısından kullanım alanları şöyle 
özetlenebilir: 
Kar, işlemenin varlığını sürdürme aracıdır. 
Kar, işletmenin büyüme, yatırım ve gelişim 
aracıdır.
Kar, işletme sahiplerinin yaşam kalitesini 
arttırma aracıdır. 
Kar, işletme başarısını ölçüm ve denetleme 
aracıdır. 
Kar, ücret artışı ve prim yoluyla çalışanları 
işe özendirme aracıdır.
1.4.2. Toluma Hizmet 
İşletme toplumun bir parçası olarak yine 
topluma hizmet etmek zorundadır. Bu hizmet 
işletmenin yapısına göre dolaylı ve dolaysız 
olarak gerçekleşebilir. Dolaylı hizmet özel 
işletmeler için söz konusu edilebilir. Bilindiği gibi 
özel işletmelerin başta gelen amacı kar elde 
etmektir.
Kamu kuruluşlarının verimli ve etkin 
çalıştırılması nedeniyle çok zor olduğundan 
unların özerkleştirilmesi ya da 
özelleştirilmesi bir alternatif olarak 
sunulmakta ve dünyanın bir çok ülkesinde bu 
yönde çalışmalar yapılmaktadır.
Topluma hizmet amacıyla kurulan 
KİT’lerin Türkiye’de de bugün artık topluma 
bir yük getirmeye başladığı görülmekte ve 
özelleştirmeye gidilmektedir.
1.4.3. Büyümek ve Gelişmek 
Çağdaş nitelik taşıyan işletmenin bugün 
savunulabileceği en geçerli ve gerçekçi amaç, 
varlığını sürdürebilmek için sürekli büyüme ve 
gelişme görüşünü benimsemiş olmasıdır. Bir ilke 
olarak denilebilir ki, “eğer bir işletme 
büyümüyorsa ya da yerinde sayıyor ise o işletme 
geriliyor demektir”.
1.4.4.Tüketicilere Hizmet 
İşletme genelde topluma fakat özde tüketiciye 
hizmet sorumluluğunu taşır. Tüketiciler işletmenin 
ürettiği mal ve hizmetleri alan kişilerdir. Türk 
toplumunda yerleşmiş bir deyim olarak “müşteri 
velinimetimizdir”.
İşletme tüketiciyi hoşnut kılmak, onun 
gerçek gereksinmelerine uygun üretim ve 
pazarlama eylemine girişmek zorundadır. 
Tüketiciyi aldatmak, yanıltıcı reklamlara 
girişmek gibi yanlış bir pazarlanma politikası 
uygulayan işletmeler başarılı olamazlar.
1.5. İşletmecilik Temel İlkeleri 
Varlıklarını sürdürebilmek ve daha ileriye 
gidebilmek için her işletme belirli ilkelere ve 
denenmiş kurallara uymak zorunadır. Bu ilkeler 
işletmenin yapısı değişse bile kolay kolay 
değişmezler. Bir bakıma işetmecilik ilkeleri 
evrensel ve çok boyutludur.
1.5.1. Verimlilik 
Verimlilik, bir işletmede kaynakların ölçüde 
etkili kullanıldığını gösteren bir ölçüdür. 
Verimliliği ölçme nedenleri; üretimi yakından 
izlemek, sapmalar varsa düzeltmek, zamandan, 
hammadde ve malzemeden arttırımı sağlamak, 
maliyeti düşürmek ve üretilen miktarı 
arttırmaktır.
verimlilik= 
Çıktı 
Girdi 
Çıktının toplam girdilere oranı “toplam faktör 
verimliliği”ni gösterir. Çıktının herhangi bir üretim 
faktörüne oranı ise “kısmi faktör verimliliği”ni verir. 
En sık kullanılan verililik ölçüleri emek ve sermaye 
verimliliği gibi kısmi faktör verimlilikleridir.
Emek verimliliği= Üretim miktarı 
İşgücü Sayısı 
Emek verimliliği, emeğin ne ölçüde iyi 
kullanıldığını gösterir. Emek verimliliğine ilişkin 
trendin azalan bir seyir izlemesi geliştirme için 
öncelikli olanın emek olduğu anlamına gelir.
Sermaye verimliliğinin değerlendirilmesi 
ise mevcut sermayenin ne ölçüde iyi 
yönetildiğini gösterir.sermaye verimliliği 
duran varlıklar veya kullanılan makine sayısı 
açısından hesaplanabilir: 
S.V.= 
Üretim 
DMuirkatna rVıarlıklar 
S.V.= 
Üretim Miktarı 
Makine Sayısı
Bir işletmede verimlilik artışı aşağıdaki 
koşulların varlığı halinde söz konusudur: 
Aynı miktarda girdi için çıktı miktarının 
artırılması, 
Aynı miktarda çıktı için girdi miktarının 
artırılması,
Girdi miktarı azaltılırken, çıktı miktarının 
artırılması, 
Çıktı miktarındaki artışın girdi miktarındaki 
artıştan hızlı artması, 
Çıktı miktarındaki azalmanın, girdi 
miktarındaki azalmada yavaş olması
İşletmenin rekabet gücünü artırmak için 
bütün işletme birimlerinde verililik anlayışını 
yaygınlaştırmak gerekir. Verimliliğin 
artırılabilmesi için şunlar yapılmalıdır: 
Makineleşmeyi artırmak, 
İleri teknoloji kullanmak,
Standardizasyon sağlamak, 
Yeterli hammadde sağlamak, 
Fire ve hurdaları azaltmak, 
Taşımacılığı kolaylaştırmak, 
Ergonomik koşullar sağlamak, 
İş etüdü yapmak
Makine duruşlarını azaltmak, 
Düzenli bakım yapmak, 
İşyeri düzeni oluşturmak, 
Fiziksel çalışma ortamını iyileştirmek 
Eğitim olanaklarını artırmak, 
İletişimi geliştirmek,
İletmenin verimli bir şekilde çalışmasında 
zamandan sağlanacak tasarruflarda önemlidir. 
Zaman tasarrufu hareket ve zaman etütleriyle 
gerçekleştirilebilir. Hareket gücü işin nasıl 
yapılması gerektiğini, zaman etüdü ise işin ne 
kadar sürmesi gerektiğini ortaya koyan bilimsel 
çalışmalardır.
1.5.2.Ekonomik 
Ekonomiklilik, satış tutarının üretim 
maliyet giderleri tutarına oranıdır. İşletmede 
maliyet giderlerinin düşük olması veya bu 
maliyet giderleriyle sağlanan mal veya 
hizmetin satış tutarının yüksek olması 
ekonomiklilik oranını yükseltir.
Ekonomiklilik durumunu bir formüle 
göstermek gerekirse : 
Ekonomiklilik= 
Toplam Satış Tutarı 
Üretimin Toplam Maliyet Giderleri
Bu oranın 1’den büyük oluşması işletmenin 
başarısını yansıtır. Bunun için üretim miktarının 
ve satış fiyatının artması, buna karşılık maliyet 
giderlerinin düşük olması gerekir. Üretim miktar 
arttıkça birim başına maliyet giderlerinin 
azalacağı da bir gerçektir.
Ekonomikliğin 1’den küçük olması 
işletmenin ekonomik olmadığını gösterir. Bu 
durumda toplam satış tutarı, toplam maliyet 
giderlerin altında kalmıştır. Ekonomikliğin 1’e 
eşit olması ise pay ve payanın birbirine eşit 
olduğu anlamına gelir.
1.5.3. Karlılık 
Kârlılık, belirli bir dönem içinde elde 
edilen kârın o dönemde işletmede 
kullanılan sermayeye oranıdır. 
Karlılık= 
Kâr 
Sermaye
Bu oranın yüksekliği işletme başarısını 
yansıtır. Bu amaçla üretim miktarı ve satış 
fiyatının yüksek tutulması, buna karşılık 
üretimin maliyet giderleri ve sermayenin 
düşük olması gerekir.
İşletmenin finansal karlılık oranını 
göstermek için şu formül kullanılabilir: 
Finansal Kârlılık= Net Kar 
Öz sermaye
Öz sermaye, bir işletmenin sahip olduğu 
varlıklar toplamıdır. Öz sermayeyi bulmak için 
varsa işletmenin borçlarını toplam sermayeden 
düşmek gerekir.
Net kar ise bir işletmenin belirli bir 
dönemde elde ettiği toplam gelirlerden tüm 
giderler ve vergiler düşüldükten sonra geriye 
kalan olumlu farklı ifade eder.
Finansal karlılığa öz sermaye kârlılığı da 
denir. Brüt kârın toplam sermayeye oranıyla 
da ekonomik karlılık elde edilir. 
Brüt Kâr 
Toplam Sermaye 
Ekonomik Kârlılık=
Brüt kar, toplam gelirden tüm gider ve 
vergilerin düşülmediği andaki kârdır. Toplam 
sermaye ise öz ve yabancı sermaye 
toplamıdır. Ekonomik karlılığa toplam 
sermaye karlılığı da denir.
1.5.4.Toplam Kalite 
İşletme literatüründe kalite kavramının 
özel bir yeri vardır.mal veya hizmetin çok 
miktarda ve düşük maliyetle üretilmesi ya da 
firmanın karlı olması yeterli bir kalite 
anlayışını yansıtmaz. Kalite en kısa tanımla 
müşteri beklentilerini karşılamaktır.
Toplam kalite ise, müşteri beklentilerine 
uygun olarak bir mal veya hizmeti rakip 
firmalara göre daha iyi daha ucuz ve daha 
güvenli biçimde üretmek ve müşterilere 
sunmak demektir.
Toplam kalite, satış öncesi hammadde 
girişinden süreçlerin en iyi şekilde işlemesinden 
başlayıp yan sanayi ve tedarikçileri de kapsamına 
alan ve satış sonrası hizmetleri de içine alan 
faaliyetler bütünüdür.
II. BÖLÜM 
İŞLETMENİN 
SORUMLULUKLARI
İşletmeler toplumun çeşitli kesitleriyle sürekli 
ve düzenli ilişkiler içinde bulunurlar ve bu 
kesitlerden hem etkilenir, hem de oları etkilerler. 
Bu etkileşim süreci, işletmenin yapısına, 
büyüklüğüne, faaliyet gösterdiği alana göre farklı 
düzeylerde olabilir.
Ancak işletmeler varlıklarını borçlu 
oldukları çeşitli çevre kuruluşlarına ve 
kişilere karşı ödemeleri gereken borç ve 
sorumlulukları vardır.çünkü yaşamlarını bu 
kuruluşlara borçludurlar ve onları sayesinde 
gelişme ve büyüme şansına sahiptir.
Bir bakıma her biri çıkar grubu olan bu 
kişi ve kuruluşlara karşı dengeli bir işletme 
politikasının izlenmesi gerekir. İşletmenin 
çevreyle çok yönlü ilişkileri aşağıdaki 
şemada izlenebilir.
İŞLETME 
Kredi 
Kuruluşları 
Devlet 
Eğitsel 
Çevre 
Faiz 
Kredi 
Vergi 
Yasal koruma 
Ödeme 
Vasıflı işgücü 
Doğal 
Çevre 
Doğal etkenler 
Tüketici 
Teknoloji 
Tedarikçi 
İşletmeler 
Uluslararası 
ilişkiler 
İşgörenler 
Sermaye 
Sahipleri 
Sermaye 
Kar 
Malzeme 
Ödeme 
Makine 
Ödeme 
İthalat 
İhracat 
Emek 
Ücret 
Gelir 
Mal ve hizmet 
Koruma hizmeti 
Şekil 3: İşletme Çevre İlişkisi
2.1. İşverene Karşı Sorumluluklar 
İşveren yada işletmeye sermaye getiren 
kişiler kendi açılarından koydukları 
sermayenin getirisi olarak en yüksek oranda 
kâr elde etmeyi amaçlar. Bu kazançlarla bir 
yandan kendi yaşam düzeylerini yükseltirken 
öte yandan yeni yatırımlara girişebilirler.
İşveren açısından kendisine en iyi kazancı 
sağlayan işletme en iyi işletmedir. 
Ortaklarına yeterli kâr sağlayamayan 
işletmeden pay sahipleri paylarını geri 
çekebilirler.
En azından işletme yaşamının sona 
ermesi demek olan böyle bir baskı altıda bile 
işletmenin karlı ve ekonomik çalışmak 
zorunluluğunu duyması gerekir.
2.2.Tedarikçilere Karşı Sorumluluklar 
İşletmeler, üretim için gerekli malzeme, yarı 
işlenmiş madde, hammadde, araç gereç gibi çeşitli 
ihtiyaçlarına tedarikçi denilen firmalardan 
karşılarlar. Mal veya hizmet satın aldıkları bu 
kuruluşlara düzenli ve sürekli ilişkiler kurarlar.
İşletme yöneticisinin işletmenin içinde 
bulunduğu endüstrinin maliyet yapısını, fiyatlama 
politikasını, genel satış çabalarına ilişkin 
uygulamalarını ve kendi planlarına etki edebilecek 
diğer konuları incelemek zorundadır.
2.3. Çalışanlara Karşı Sorumluluklar 
Bir işletmede çalışanlar arasında olumlu 
ve uyumlu ilişkiler kurulur, bilinçli bir iş 
bölümü yapılır, işbirliği sağlanır ve özellikle 
işletmede sosyal bir bütünlük 
gerçekleştirilirse, öyle bir kuruluşta üretim 
artışları ve verimlilik sağlanacağı gibi,
aynı zamanda iş görenlerin düşünce, duygu, 
işletmeye özgü gelenek ve kurallarda 
birleşme, anlaşma ve çalışma mutluluğu da 
sağlanmış olur.
İş gören her şeyden önce bir insandır. 
İşletmeye her gün gelirken emeğinin yanında kendi 
düşünce,özlem,tutku ve duygularını da kendisiyle 
birlikte getirmektedir. Yönetici, iş göreni bir araç 
gibi, bir makinenin parçası gibi göremez.
İnsanın fiziksel gücü ve yönü kadar 
düşünsel, ruhsal ve duygusal gücü ve yönü 
de vardır. Üstelik davranışları, olaylar 
karşısında etki ve tepkileri çoğu kez 
duygusaldır.
2.4. Tüketiciye Karşı Sorumluluklar 
Tüketicilerin korunması konusunda 
işletmelerin yapabilecekleri: 
İşletmeler mal ve hizmetlere ilişkin tüketici 
şikayetlerini öğrenmek amacıyla örgüt içinde bir 
tüketici şikayet bürosu kurmalı ve periyodik olarak 
da tüketici araştırmaları yapmalıdırlar.
İşletmeler, reklam, ambalajlama ve garanti 
belgeleri gibi konularda tüketiciye yanıltıı 
uygulamalarda kesinlikle kaçınmalı, tüketici 
gerçeği ile uyumlu olan pazarlama 
stratejilerine başvurmalıdırlar.
İşletmeler değişen tüketici arzularına hızla uyum 
sağlayabilmek için tüketiciye dönük pazarlama 
anlayış ve uygulamasını benimsemelidirler.
İşletmeler maliyet artışına neden olmasına 
rağmen mal kalitesini yükseltmeye çaba 
göstermeli, garanti belgelerini anlaşılır 
duruma getirmeli, satış sonrası servis,
maliyetlerini azaltmaya çalışmalıdır, hatalı 
malların hızla tamirini gerçekleştirmeli, mal 
güvenliğine ilişkin standartlar geliştirmeli ve 
tüketiciye malın dayanıklılığı ve güvenliği 
konusunda bilgi sağlamalıdır.
2.5. Devlete Karşı Sorumluluklar 
İşletmenin kamu çevresiyle de yakın ilişkileri 
vardır. Bu ilişkilerin başında vergi ilişkileri gelir. 
Devlet kendi organları aracılığı ile belirli 
dönemlerin sonunda işletmelerin elde ettiği 
kazançların bir bölümünü vergi olarak alır.
İşletmeler her zaman istekli olmasalar da 
devlete vergi vermek zorundadırlar. Bu bir ulusal 
ve toplumsal görevdir. Bütün bu özellikle, 
işletmeler ile kamu kuruluşları arasıda oldukça 
yoğun ilişkiler bulunduğunu gösterir.
2.6. Topluma Karşı Sorumluluklar 
İşletmeler topluma kakı sağlayan 
projelere sponsorluk yaparak sosyal 
sorumluluklarını yerine getirebilir.
Bu katkılar sağlık, kültür, eğitim veya 
sanat alanlarda olabilmekte, bu tür katkılar 
sağlandığında ise, reklam ve halkla ilişkiler 
adına da firma kendi açısından olumlu imaj 
yaratmış olmaktadır.
İşletme üretim artıklarının çevre kirlenmesini 
önlemek amacıyla arıtma tesisleri kurabilir yada 
atıkların yeniden değerlendirilmesini sağlayabilir. 
Bunun dışında, gürültü ve görüntü kirliliği 
konusunda da önlemler almak bir sosyal 
sorumluluk gereğidir.
III.BÖLÜM 
GİRİŞİMCİLİK
3.1. Girişimciliğin Tanımı, Önemi Ve 
Gelişimi 
20. Yüzyılda ortaya çıkan girişimcilik 
teorisine göre, girişimci risk alarak “yenilik “ 
(innovation) yapan kişidir.
Girişimci, ihtiyaçları karşılamak üzere 
iktisadi mal ve hizmet üretiminin 
gerçekleştirilmesi için üretim faktörlerini bir 
araya getiren kişi olarak tanımlanabilir.
Bugün bir girişimci, yenilik yapan veya 
geliştiren bir kişi olarak fırsatları bulup 
yakalar; bu fırsatları 
uygulanabilir/pazarlanabilir fikirlere 
dönüştürür, bu fikirlere emek, para ve 
becerileriyle değer katar.
Bu fikirleri uygulamak için rekabetçi pazar 
alanı risklerini üstlenir ve bu çabalarının 
karşılığını paraya çevirir.genellikle beş çeşit 
girişimci davranışı vardır:
Yeni bir malın yada servisin üretimi, 
Yeni bir üretim metodunun geliştirilmesi, 
Yeni bir pazarın oluşturulması, 
Yeni bir hammadde kaynağının bulunması 
Endüstrinin yeniden yapılandırılması,
Girişimci sadece yenilik faaliyeti 
yapıyorsa girişimcidir. Girişimcilik bir anlayış 
ve davranış biçimidir. Bu bağlamda 
girişimcinin veya girişimciliğin tanımında 
bazı etkenler ön plana çıkmaktadır.
Girişimcilik faaliyetlerinde kar beklentisi söz 
konusudur. 
Piyasa sürekli olarak izlenerek, hangi ürünlere 
yada hizmetlere talep olduğu belirlenir. 
Bu işlemler sonrasında, söz konusu talebi 
karşılayacak ürü ve hizmet üretilir.
Üretim faktörleri, akılcılık ve süreklilik arz 
eden bir ortamda, ekonomik bir değer ortaya 
çıkartmak için bir araya getirilir. 
Girişimcilik ortamında bahsedebilmek için, 
hukuki ve finansal bakımdan bağımsız bir 
organizasyon gereklidir.
Girişimcilik, hemen her endüstri dalında 
önemlidir. Girişimciliğin önemini, özellikle üç 
alan için vurgulamak mümkündür. Bunlar: 
Yenilikçilik- icatçılık 
Yeni işletmelerin doğması büyümesi, 
Yeni iş alanları yaratmadır.
Girişimciliğin Türkiye açısından önemi şu 
şekilde sıralanabilir: 
Türkiye’de özelleştirme girişimciliğin başarısı ve 
etkinliği ölçüsünde gerçekleşebilir. 
Kamuda aşırı istihdamın istenen düzeye indirilip, 
ücretlerin arttırılabilmesi girişimciliğe bağlıdır.
Ülkemizdeki teknolojik gelişmeler girişimciler 
sayesinde gerçekleştirilebilir. 
Ülkemizde istihdamın sağlanıp işsizlikle 
mücadele etmenin en etkin yolu kişilerin 
kendi işlerini kurmalarından diğer bir ifade ile 
girişimcilikten geçer.
İşsizlikle birlikte gelir yetmezliği de ortaya 
çıkmaktadır. Bu sorunun çözümü de girişimcilikle 
ilgilidir. 
Ülke kalkınmasının anahtarı yerel potansiyellerin 
değerlendirilmesine, etkin kullanımına bağlıdır. 
Bunun sağlanabilmesi girişimciliğe bağlıdır.
3.2. Girişimcilerin Özellikleri 
Kabul edilebilir riskleri göze alan kişidir. 
Kararlıdır, ne istediğini bilir. 
Çok yönlüdür. 
İş bitiricidir. 
Kendine güvenir, eksikliklerini görür.
Tavizsizdir, işleri zamanında ve doğru 
yapılmasını ister. 
Değişiklikleri benimseyebilen kimsedir. 
Türk toplumunun bir girişimcide olmasını 
beklediği özellikler üzerin yapılan bir 
çalışmada ise şu bulgular elde edilmiştir:
Girişimcide Olması Beklenen Özellikler 
Özellikler % 
Risk alabilme 
Özgüven 
Yaratıcılık 
Liderlik 
İletişim becerileri 
Organizasyon/planlama yeteneği 
İkna kabiliyeti 
Doğru ekibi kurma 
İnsiyatif alabilme 
Yöneticilik becerileri 
Kişisel bağlantılar 
Finans bilgisi 
Yeterli sermaye 
Sonuç odaklılık 
Profesyonel iş deneyimi 
10.80 
09.43 
09.30 
07.81 
07.67 
07.61 
07.44 
07.14 
05.93 
05.73 
04.95 
04.66 
04.33 
04.05 
03.13
Girişimci kimliğine sahip kimselerin bazı 
sorumluluk ve görevleri vardır. Bunları 
aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür: 
Bir iş düşüncesini hayata geçirerek üretim ve 
pazarlama yapmak,
Başkalarını göremediği fırsatlardan 
yararlanmak 
İleri teknoloji kullanarak yüksek kalitede 
ürünler üretmek, 
Yeni tedarik kaynakları bulmak, 
İstihdam artışına katkı sağlamak
Bilgi toplumunda girişimcilik yapacak 
liderlerin sahip olması gereken özellikleri 
aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
Dünyaya Yeni Bir Gözle Bakma: Tecrübe, 
bilgi ve kültür düzeylerinin gerçekleri 
görmekten alıkoymalarını engellemek için 
çevreye ve kendilerine karşı sorgulayıcı bir 
gözle bakarlar.
Mit ve Semboller Kullanma: Çevresel 
unsurlar, kültür ve iletişimi etkin bir biçimde 
kullanarak yeni fikirlerin gelişmesi için 
gerekli ortamı hazırlar.
Geleceği Tanıma: Geleceği tanıma 
çerçevesinde, günümüzdeki gelişmelerin itici 
kuvvetlerinin etkilerini izlemek zorundadırlar. 
Çeşitlilikten Yararlanma: Farklı kültürel, 
sosyal, dinsel ve zihinsel çeşitlilikten 
yararlanırlar.
Daha Hızlı Yanıt Verme: Çevresel 
değişikliklere hızlı uyum sağlayabilecek 
çevikliğe ve müşteri talebine hızla tepki 
verecek esnekliğe sahiptirler.
Kaynakları Rasyonel Kullanma: İşletmelerinin 
kıt kaynaklarını daha rasyonel kullanarak atıl 
kapasite ve kaynak israfı gibi sorunların 
üstesinden gelirler.
3.3. Girişimci Ve Yönetici Farklılıkları 
Girişimci değişikliklerle başarı sağlarken, 
yönetici tam olarak statükoya bağlıdır. 
Girişimci olaylardaki fırsatları tam olarak 
yakalarken, yönetici hep problemleri görür. 
Girişimci daha çok kontrole, yönetici ise 
düzene önem verir.
Yönetici bir “ev” yapıp sonuna kadar orada 
yaşarken, girişimci “evi” inşa eder ve anında 
bir sonraki planlamaya başlar. 
Girişimci yöneticinin sıraya sokacağı, 
düzenleyeceği şeyleri yaratır.
Yönetici olmazsa işler yürümez, girişimci 
olmazsa da yenilik olmaz. 
Yöneticilik ile girişimcilik farklı kavramlar 
olmasına rağmen aynı kişide birleşmeleri de 
söz konusu olabilir.
3.4. Girişimcilik Fikrinin Gelişmesi Ve 
Girişimcilik Süreci 
Yeni Fikirler Üretme: Başarılı bir 
girişimcinin karakteristik özelliklerinin 
başında yeni fikirle üretme yeteneği gelir.
Bu, piyasanın ve toplumun ihtiyaçlarını 
göz önünde bulundurarak, akılcı hedefler 
belirleme ve unları yaratıcı biçimde geliştirme 
yada uyarlama özelliğiyle bağlantılıdır.
Sentez Yapma: Birbirini tamamlayan birçok 
görüş bir araya getirilerek, bunlar üzerinde 
senteze ulaşılır. Girişimci bu yeteneğe de 
sahip olabilir.
Ürün/Hizmet Geliştirme: Bu çalışmalar, daha 
önceden bilinen alanlara yönelik olabileceği 
gibi, ilk defa piyasaya sunulacak ürün ve 
hizmetler için de geçerli olabilir.
Ürün/Hizmet Pazarlama: Başarılı pazarlama 
stratejisine sahip olmayan girişimler, ne 
kadar kaliteli ürün üretirlerse üretsinler ve ne 
kadar fazla üretimde bulunursa bulunsunlar, 
ürünlerine/ hizmetlerine alıcı bulamadıktan 
sonra hiçbir şey ifade etmeyecektir.
Bu nedenle, girişimler için günümüzdeki en 
önemli faaliyet alanı, pazarlama ve reklamla 
ilgili çalışmalardır. 
Girişimcilik bir yaratıcılık sürecidir. Bu 
süreç aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
Fırsatları görme ve değerlendirme, 
İş planı geliştirme, 
Rekabet yapısı, 
Kaynak gerekleri, 
Girişimi yönetme
3.5. Girişimciliğin Gelişmesini 
Engelleyen Unsurlar 
Girişimcilerde bulunması gereken 
niteliklerin yanında, Türkiye’de girişimciliğin 
yeterince gelişmesini engelleyen birtakım 
unsurlarda vardır.bu unsurlar şunlardır:
Sosyal Çevre: Bireyin aile ve sosyal çevresinden 
edindiği kültür ve görgü gibi normlar hayatı 
boyunca kendisini etkilemektedir. Bireyler özgür 
olduğu ve fikirlerini özgürce ifade edebildiği 
ölçüde girişimcilikte başarılı olabilirler.
İşletme Sahiplerinin Teknik Kökenli Olması: 
Üretim konusunda çok yetenekli olan 
girişimci; piyasaya yönelik olarak düşünme, 
değerlendirme ve finansman konularında 
yeterince başarılı olamamaktadır.
Fizibilite (Uygulanabilirlik) Çalışmalarının 
Yetersizliği: Fizibilite raporu, devletten teşvik 
alabilmek için yapılması gereken bir bürokratik 
işlem olarak değerlendirilmektedir. 
Piyasa Araştırması: Faaliyet gösterilecek hedef 
Pazar çok dikkatli seçilmeli ve analiz edilmelidir.
Yenilik: Genelde Ar-Ge çalışmalarına zaman kaybı 
ve masraf olarak bakan girişimciler, yenilik 
yapmakta ve kısa zamanda piyasadan 
silinmektedir. 
Bilgi Eksikliği: Bilgi edinme, bilgi işleme ve bu 
bilgileri değerleme konusunda, işletmelerin çoğu 
yeterli birikime sahip değildir.
Aile İşletmeciliği: Geleneksel alile 
işletmeciliği anlayışı büyümenin önündeki en 
büyük engel olarak görülmektedir. 
İşletmelerin büyüme aşamasında girişimciler, 
mutlaka uzman bir yönetici istihdam 
etmelidirler.
Finansman Sorunu: Girişimciler sahip 
oldukları küçük ve orta ölçekli işletmeleri 
için, düşük faizli ve uzun vadeli kredi bulma 
konusunda sıkıntı çekmektedirler.
Toplumun Girişimciye Bakış Açısının 
Değerlendirilmesi: Bireylerin zihinlerindeki 
“kötü zengin adam” izleminin giderilmesi 
gerekmektedir.
Devlet Yönetiminin Girişimciye Bakış Açısının 
Değiştirilmesi: Toplumumuzun girişimciye bakış 
açısındaki olumsuzluklar zaman zaman kamu 
görevlilerinin girişimcilere kötü muamele 
etmelerine ve işlemlerinin savsaklamalarına 
gidebilmektedir.
IV.BÖLÜM 
BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE 
İŞLETMELER, İŞLETME 
TÜRLERİ, İŞLETMELER ARASI 
ANLAŞMA VE BİRLEŞMELER
4.1. BÜYÜMENİN ÖNEMİ VE 
YARARLARI 
Dinamik işletme kavramı sürekli ve 
dengeli büyüyen işletmeler için kullanılır. 
Eğer bir işletme büyümüyorsa gerileyen bir 
işletme olarak tanımlanabilir. İşletmeler 
arasında ezici ve acımasız bir rekabetin 
varlığı, onları hızı bir büyümeye iter.
Bu yapısıyla büyüme sadece üretim artışları 
sonucu ortaya çıkan doğal bir gerçek 
olmayıp,ekonomik koşulların bir 
gereğidir.büyümenin yararlı bir gelişme olduğu 
tartışma götürmez ise de, büyümenin işletme 
için en uygun hızda ve boyutlarda olması 
gerekir.
Optimal büyüklük, işletmenin ekonomik, 
fiziksel ve sosyal varlıkları ve gücü göz önüne 
alınarak üretim ve satışların en iyi düzeyde 
gerçekleştirildiği en uygun büyüklük noktasıdır. 
İşletme optimal büyüklüğün gerisinde yada 
ilerisinde olduğu zaman çeşitli sıkıntılarla 
karşılaşır.
4.2. Büyüklük Ölçütleri 
İşletmeler arasındaki büyüklük sınırını belirleyen 
bazı ölçülerden yararlanılabilir. Henüz 
işletmecilerin üzerinde anlaşmaya vardığı ve her 
işletmeye uygulanabilir, kesin ve standart bir ölçü 
geliştirilmiş değildir. Genelde büyüklüğün 
saptanması amacıyla niceliksel ve niteliksel 
ölçütler kullanılır.
4.2.1.Niceliksel Büyüklük Ölçütleri 
İşletme büyüklüğünü saptamada 
kullanılan niceliksel ölçütler şunlardır: 
Sermaye miktarı, 
Üretim kapasitesi, 
Yıllık satış toplamı(ciro), 
Çalışanların sayısı,
Çalışanlara ödenen toplam ücret miktarı, 
Kullanılan hammadde, 
Fiziksel alan, 
Makine parkı, 
Harcanan enerji miktarı,
4.2.2.Niteliksel Büyüklük Ölçütleri 
Niteliksel açıdan büyüklük 
değerlendirmesinde çeşitli ölçütlerin 
kullanılabilir. Bu ölçütler yönetsel, hukuksal 
ve pazarlama açısından incelenebilir.
• En ilginç ölçek olarak iletme yönetim 
biçimlerinin esas alınmasıdır. Küçük 
işletmelerde genellikle yönetim merkezcildir, 
bağımsızdır, ve örgüt modeli dikeydir.
Büyük işletmelerde merkezcil olmayan 
yönetim uygulaması görülür,örgütsel yapı 
karmaşık olup dikey-kurmay ve dikey-fonksiyonel 
seçilir ve zamanla demokratik 
yönetime gidilir.
• İşletmelerin büyüklüğünü saptamada bir ilginç 
örgütte hukuksa yapıya dayanır. Tek kişi 
işletmeleri ve kişi şirketleri sermaye şirketlerine 
göre daha küçüktür. Sermaye şirketleri de kendi 
içinde değerlendirilirse anonim şirket çoğu kez 
limited şirketten büyüktür.
• Ülkenin her yanına dağıtım kanalları 
aracılığıyla mal ve hizmet götüren 
işletmelerin boyutları dar Pazar üretim 
işletmelere göre daha büyüktür. Dayanıklı 
mal üreten ve ülkenin bir çok yerinde şube 
açan işlemeler büyük işletmelerdir.
4.3. Büyüme Şekilleri 
İşletme daha güçlü ve uzun ömürlü olmak 
amacıyla iç yapısını sürekli geliştirir. Bu 
gelişme ekonomik, fiziksel, sosyal ve 
örgütsel boyutlu bir büyüme biçimde olabilir.
4.3.1. Ekonomik Büyüme 
İşletmenin ekonomik anlamda büyümesi 
üretim kapasitesini arttırıcı eylemlere 
girişmekle olanak kazanır. Öz yada yabancı 
sermayenin arttırılmasıyla yeni üretim 
faktörlerini ele geçirilmesi sağlanabilir.
İşletme girdilerinin artması üretim 
çıktılarında nicelik ve nitelik olarak 
yükselmelere neden olur.sağlanan yeni 
finansal kaynaklarla mevcut üretim 
kapasitesi arttırılabileceği gibi yeni mal 
üretimine de gidilebilir.
4.3.2. Fiziksel Büyüme 
İşletmelerin bina ve tesisler olarak 
büyümesi ve daha geniş alanda üretim 
eylemlerini gerçekleştirmesi fiziksel büyüme 
olarak tanımlanabilir.
Bu nedenle işletmeler daha başlangıçta 
kuruluş yerini seçerken ileride fiziksel 
büyümelerine elverişli geniş alanlar üzerinde 
kurulmayı tercih ederler.İşletme elde ettiği 
yeni büyüklük ile yeni bir üretim 
potansiyeline kavuşmuş olacaktır.
4.3.3. Sosyal Büyüme 
İşletmeler ekonomik ve fiziksel 
büyümenin ısında sosyal alanda da 
büyürler.bu tür büyüme, işletmede beyaz 
yakalılar olarak bilinen teknik ve idari 
personel ile mavi yakalı olarak bilinen işçi 
sayısının artması anlamına gelir.
4.3.4. Örgütsel Büyüme 
İşletmelerin amaçlarına ulaşması için iş 
bölümü, organların oluşması, yetki dağılımı 
ve iletişim dokusunu kapsayan belirli bir 
düzene gereksinin duyulur. Bu düzene örgüt 
denir. Örgütlerde işletmenin ekonomik, 
fiziksel ve sosyal olarak büyür ve gelişir.
Örgütsel büyüme işletmede işlerin daha etkin 
ve verimli bir biçimde yürütülmesini sağlar. Ancak 
işletmenin gerçek yapısını aşarak gereksiz 
bölümlerin, organların oluşmasına neden olur ve 
buda işletmenin giderinin artmasına ve yetki 
çatışmasına yol açar.
4.4. Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeler 
Küçük ve orta ölçekli işletmeler veya kısa 
anlatımıyla KOBİ’ler gerek gelişmiş gerekse 
gelişmekte olan ülke ekonomileri için çok önemli 
kuruluşlardır. Türkiye’de tüm işyerlerinin %95’ini 
KOBİ’ler oluşturmaktadır. KOBİ tanımı ülkeler 
arasında farklılıklar göstermektedir.
KOBİ tanımı, ülkelere zamana, araştırmalara, 
kişi ve kuruluşlara göre farklılık göstermektedir. 
KOBİ’lerin tanımlanmasında niceliksel ölçütler 
yanında, yönetim bağımsızlığı, sermayenin bir kişi 
veya küçük bir grup tarafından sağlanması gibi 
niteliksel ölçütler kullanılır.
KOBİ tanımı, imalat, hizmet ve ticaret 
işletmelerinde farklıdır. Dünya Bankası 
tarafından hazırlanan bir raporda Türkiye’de 
50 işçiye kadar istihdam sağlayan işyeri 
küçük işletme, 51-200 işçiyi çalıştıran işyeri 
de orta ölçekli işletme kapsamına alınmıştır.
Türkiye’de istihdamın %70 ‘den fazlası 
KOBİ’ler tarafından karşılanmaktadır. Bazı 
işletmelerin KOBİ şeklinde kurulmaya uygun 
olmaları, önemlerinin hızla artmasına neden 
olmuştur.
Dünya bankasının bir raporuna göre 
KOBİ’lerde bir kişi istihdam etmek için, 
büyük işletmelere göre 1/3 oranında daha az 
sermaye yatırımı gerekmektedir. Bu durum 
sermayenin kıt olduğu Türkiye için KOBİ’lerin 
önemini daha da arttırmaktadır.
Türkiye açısından küçük işletmelerin önemini 
artıran başka bir neden, küçük işletmelerin 
kullandıkları girdilerin yurt içi kaynaklardan 
karşılanmasıdır. Küçük işletmeler, perakendeci, 
hizmet, inşaat, taşıma, toptancı ve üretici 
işletmeler olabilirler.
Küçük işletmelerin kuruluş nedenleri: 
Bağımsız olma, 
Miras, 
Sosyal saygınlık, 
Gelecekte zengin olma arzusu gibi.
Mesleğini değerlendirme veya daha çok 
kazanma arzusu, 
Başka alternatiflerin yoğunluğu, 
Sermayenin daha büyük başka bir işletme 
kurmaya olanak vermemesi
Endüstri alanında yan sanayi kuruluşları 
veya fason iş yapan firmalar olarak çoğu kez 
bilinen bu tür işletmeler, büyük işletmeler 
için birer endüstri malı olarak nitelendirilen 
ve satın alınan çeşitli mallar üreterek 
yaşamlarını sürdürürler.
4.4.1. Kobi’lerin Üstünlükleri 
• Talepteki küçük değişiklikler ancak KOBİ’ler 
tarafından karşılanmaktadır. 
• Büyük işletmeler girdi olarak kullandıkları 
mal ve hizmetlerin bazılarını olanaksız veya 
akılcı bulmadıkları için üretmezler.
• KOBİ’lerin en önemli üstünlüklerinden biri de 
rekabet ortam yaratarak tüketiciye daha 
kaliteli mal ve hizmet sunumuna hizmet 
etmeleridir. 
• Değişmez giderler azdır. Dolayısıyla üretim 
maliyetleri çok yüksek değildir.
• KOBİ’ler büyük yatırım ve teknoloji 
gerektirmediğinden üretim konuları tüketici 
eğilimlerine göre değiştirilebilir. 
• Tüketicilerin kişisel zevk ve eğilim modanın 
gereklerine uyarlanma 
esnekliğine,sahiptirler.
Türkiye’de KOBİ’lerin sorunlarına çözümler 
getirmek amacıyla, Sanayi ve Ticaret 
Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren 
kuruluş, Küçük ve Orta Sanayi Geliştirme 
Başkanlığı(KOSGEB)’dir. KOSGEB, 1990 
yılında 3624 sayılı yasayla kurulmuştur.
KOSGEB’in kuruluş amacı, ülkenin ekonomik 
ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasında küçük ve 
orta ölçekli işletmelerin payını ve etkinliğini 
arttırmak, rekabet güçlerini ve düzeyleri 
yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik 
gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmektir.
KOSGEB’in görevleri şunlardır: 
Sanayide araştırma ve geliştirme 
faaliyetlerinin desteklenesi ve uygulanması 
için Teknoloji Merkezleri, Teknoparklar ve 
Danışmanlık Merkezlerinin kurulmasını 
sağlamak.
Aktif danışmanlık hizmetlerini verecek 
Danışmanlık Merkezleri oluşturmak, 
İşletmelerin yatırım,üretim, yönetim ve 
pazarlama konularında bilgi ve beceri 
yönünden güçlenmeleri ve gelişmelerini 
sağlamak,
KOSGEB’in KOBİ’lere sunduğu destek 
hizmetleri şunlardır: 
KOSGEB finansman konusunda küçük ve 
orta ölçekli işletmelere banka ve kredi 
kuruluşlarıyla işbirliği yaparak yardımcı 
olmaya çalışmaktadır.
KOSGEB, nitelikli işgücü yetiştirme 
konusunda küçük ve orta ölçekli işletmelere 
destek olmak için bazı illerde Küçük ve Orta 
Ölçekli Sanayi Eğitim Merkezleri kurmuştur. 
Bu merkezler Ankara, İstanbul, İzmir, 
Gaziantep ve Kayseri’dedir.
4.4.2. KOBİ’lerin Başarısızlık Nedenleri 
Yetersiz yönetim 
Yetersiz sermaye 
İş bunalımları 
Alacakların ödenmesindeki sorunlar 
Rekabettir.
Türkiye açısından söz konusu sorunlara 
bazı eklemeler yapılabilir: 
• Kuruluş yeri sorunları, 
• Büyük sanayi ile bütünleşme sorunları, 
• Devlet ihalelerinden pay alamama ile ilgili 
sorunları,
4.5. Çokuluslu İşletmeler 
Çokuluslu işletmeler diğer ülkelerde 
yatırım veya ürün pazarlaması yaparken, 
belirli amaçlar veya çıkarlar güderler. Bunlar 
şunlardır: 
Ucuz hammaddeden yararlanmak, 
Ucuz işgücünden yararlanmak,
Mevcut pazarı genişletmek, 
Taşıma giderlerini azaltmak, 
Hükümetlerin sunduğu değişik teşviklerden 
yararlanmak, 
Özellik gösteren ürünlerde kaliteyi korumak,
Çokuluslu işletmeler uygulamada çeşitli 
şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bunlar: 
Ana bir işletme direkt olarak yabancı bir ülkede 
satışla gerçekleştirecek bir firma kurabilir, 
Ana işletme yabancı ülkede direkt olarak üretim 
ünitesi kurabilir,
Ana işletme yabancı ülkede üretim ve satış 
işlerini gerçekleştirebilir, 
Ana işletme yabancı ülkelerde mevcut olan 
başka işletmelerle ortak olabilir, 
Ana işletme yabancı bir işletme ile eşit 
paylarla birleşebilir.
4.6. İşletme Türleri 
4.6.1. Endüstri İşletmeleri 
Endüstri işletmeleri, hammadde ve 
malzemeyi üretim sürecinde şekil, fiziki 
nitelik ve kimyasal özellik yönünden 
değişikliğe tabi tutularak yeni ve arklı mal 
haline dönüştüren işletmelerdir.
Endüstri işletmeleri şunlar olabilir: 
• Analitik Endüstriler: Bunlarda hammadde 
çeşitli kısımlara bölünür ve bu kısımlar farklı 
mamullerin üretiminde kullanılır.burada tek 
hammadde, çok ürün söz konusudur.
• Sentetik Endüstriler: Senteze dayanırlar. Yeni 
mamulü meydana getirmek için hammadde 
parçalarını bir araya getirirler. 
• Montaj Endüstrileri: Burada pek çok parça bir 
bütünü meydana getirmek için bir araya 
getirilir.
• Hammaddeyi İşleme Tabi Tutan İşletmeler: 
Bunlar analitik olabileceği gibi sentetik de 
olabilir. Ancak bunların karakteristik 
farklılıkları üretim yöntemidir. Burada ham 
madde mamul haline gelinceye kadar değişik 
aşamalardan geçer.
• Entegre Endüstriler: Bunların çok değişik türleri 
vardır. Bir türünde, hem hammadde işleme tabi 
tutulmakta hem de fabrikasyon bir arada 
yürütülmektedir. Bir başka tür, hammadde de 
çıkarma,işlem ve fabrikasyonun birleştirildiği 
entegre endüstri türüdür.
4.6.2. Ticaret İşletmeleri 
Ticaret işletmeleri, toptan ve perakende 
satış yapan işletmelerdir. Bunlar üretici ile 
tüketici arasında yer alan aracılardır. Üretim 
yapmazlar. Üreticiden satın aldıklarını 
satarlar.
Toptancının işlevi, malı üreticiden satın 
almak, perakendeciye satmak, malı 
depolamak, perakendeciye finansal yardım 
sağlamak, riski azaltmak ve Pazar bilgisi 
vermektir.
Perakendecinin işlevi ise malı 
toptancıdan satın almak, malı depolamak ve 
satış hizmeti sunmaktır. Perakendeci 
işletmeler küçük veya büyük ölçekli olabilir.
4.6.3. Hizmet İşletmeleri 
Hizmet işletmeleri, hizmet üretmek veya 
pazarlamak için faaliyette bulunan 
işletmelerdir. Bu işletmeler hizmet üretmek 
için üretim faktörlerini bir arya getirirler ve 
kar amacıyla kurulup işletilirler.
Kar amacıyla çalışan hizmet işletmelerinin 
çalışma alanına giren ticari hizmet konuları 
şunlardır: 
Konaklama hizmetleri, 
Eğlence hizmetleri, 
Bakım hizmetleri,
Özel sağlık hizmetleri, 
Özel öğretim ve eğitim hizmetleri, 
Danışmanlık hizmetleri, 
Sigorta ve finansal hizmetler, 
Taşıma ve iletişim hizmetleri,
4.6.4. Kamu İşletmeleri 
Kamu işletmelerinde sermayenin yarısından 
fazlası devlete aittir. Bu tür işletmelerin amaçları 
kar elde etmekten çok topluma hizmet götürmektir. 
Bu bakımdan üretilen mal ve hizmet ile sağlanan 
kazanç arasında her zaman kolaylıkla denge 
sağlanamaz.
4.6.4.1. Döner Sermayeli İşletmeler 
• Devletin genel bütçesinden ayrılan sermaye 
ile kurulan ancak tüzel kişiliğe sahip olmayan 
kamu işletmeleridir. Devlet matbaası, para 
basımevi, devlet hastaneleri,Kara Kuvvetleri 
Fabrikaları gibi.
4.6.4.2. Katma Bütçeli İşletmeler 
Katma bütçeli devlet dairelerine bağlı 
olarak kurulan ve yine tüzel kişiliği olmayan 
işletmelerdir. Devlet üretme çiftlikleri, tekele 
bağlı sigorta ve içki fabrikaları, Orman Genel 
Müdürlüğü gibi.
4.6.4.Yerel Yönetim İşletmeleri 
Belediyelere, il özel idarelere, ve köylere 
bağlı olarak kurulan ve tüzel kişiliği 
bulunmayan işletmelerdir. Örneğin 
belediyeye bağlı su,elektrik, havagazı, şehir 
içi otobüs işletmeleri.
4.6.4.4. Kamu İktisadi Teşebbüsleri 
Sermayesinin tamamı ya da %50’den fazlası 
kamu kuruluşlara ait olan, ekonomik alanda ticari 
esaslara göre faaliyet gösteren ve tüzel kişiliğe 
sahip kuruluşlara KİT denilmektedir. 440 sayılı 
yasaya göre KİT’ler kendi içinde değişik statülere 
oturtulmuşlardır.
Bunlar şöyle sıralanabilir; 
• Sermayenin tamamı devlete ait olanlar 
• Sermayenin yarısından fazlası devlete ait 
olanlar 
• Özel kanunla kurulmuş olanlar 
• Kamu payı %50’nin üzerinde olan çeşitli 
ortaklıklar
KİT’lerin Türk ekonomisi içinde önemli bir 
yeri vardır. 1933 yılında düzenlenen ilk beş 
yıllık plan çerçevesinde ekonominin 
lokomotifi olarak KİT’lere rol verilmiştir. 
Günümüze kadar KİT’lerin ekonomideki rolü 
giderek artmıştır.
4. Kalkınma planında KİT yatırımları 
toplam yatırımların %30’unu kapsamış, genel 
anlamda ekonominin % 50’si bu kuruluşlar 
tarafından yürütülmüştür. KİT’lerin kuruluş 
nedenleri farklı olmakla birlikte özet olarak 
şunlar sayılabilir;
Toplumsal içerikli hizmetlerin gerçekleşmesi 
ve kaynakların ekonomik kullanılması 
düşüncesiyle KİT kuruluşuna gidilebilir. 
Sigara ve alkollü içkiler gibi toplum sağlığını 
etkileyen ürünlerin devlet tarafından 
üretilmesi gerekmektedir.
Geri kalmış ülkelerde alt yapı yetersizliği sermaye, 
girişim, yetenekli ve nitelikli eleman eksikliği, 
teknoloji ve bilgi yetersizliği nedeniyle bu boşluğu 
doldurmak için KİT’ler özellikle ulaştırma, enerji, 
madencilik, demir–çelik,petro – kimya 
işletmeciliğinde bu tür devlet yatırımlarına 
gidilebilir.
Özel kesimin yatırım yapmaktan kaçındığı 
geri kalmış bölgelerin kalkınması ve bölgeler 
arası dengesizliklerin giderilmesinde 
KİT’lerin önemli rolü vardır. 
Savunma sanayi, harp sanayi, uçak, nükleer 
enerji gibi stratejik önemi bulunan alanlarda 
KİT’ler kaçınılmazdır.
Devlet bazen ekonomiye yön vermek, fiyatları 
denetim altında tutmak ve özel kesimin belirli 
alanlarda tekel kurma eğilimlerini önlemek 
amacıyla kendi işletmelerini kurar. 
Özel sektörün gelişebilmesi için ara mal ve 
hammadde ihtiyacının karşılanması 
düşüncesiyle KİT’ler kurulabilir.
Türk ekonomisinde çok önemli yere ve role 
sahip olan KİT’lerin ilk kuruldukları yıllarda 
ekonominin lokomotif özelliği taşımasına karşın 
son yıllarda ekonominin bir kamburu haline geldiği 
izlenmektedir. KİT’lerin ekonomik açıdan yarattığı 
sorunlar şöyle özetlenebilir;
KİT’lerin finansman açığı hızla artmış ve bu 
açığı kapatmak için devlet bütçesinden 
parasal destek gerekmiş, ancak bu yola 
başvurmak enflasyonu körüklemiştir. 
Kullanılan teknolojinin çok geri olması 
nedeniyle üretim maliyetleri çok yüksek 
düzeyde seyretmiştir.
KİT’lerin açıklarını kapatmak için ikinci bir yol 
olarak ürünlerine sürekli zam yapma yolu seçmiş 
fakat bu politika enflasyonu etkileyen önemli bir 
unsur olarak ortaya çıkmıştır.
KİT’lerin kuruluş yeri seçiminde yapılan 
hatalar ve siyasal tercihler bu kuruluşların 
optimal kapasitede çalışmasına engel 
olmuştur.
KİT’lere aşırı personel alınarak personel 
şişkinliği yaratılmış, işçilik maliyetler hızla 
artmıştır. KİT’lerde çalışanlara verilen ücret 
yaratılan değerin yarısından çoğunu 
götürmektedir.
KİT’ler genellikle yetersiz, yeteneksiz ve 
deneyimsiz yöneticiler tarafından 
yönetilmeye başlamıştır. Üstelik sık sık 
değiştirilmeleri tutarlı bir yönetim 
politikasının izlenmesini güçleştirmiştir.
KİT’lerin çoğunda çağdaş işletmeciliğin 
gerektirdiği ekonomiklik, verimlilik, toplam 
kalite, düşük maliyet ve etkin pazarlama 
teknikleri uygulanmamaktadır.
Sayılan bu nedenlere bağlı olarak 
KİT’lerin büyük bir bölümünün işlevini 
tamamladığı, bu nedenle satış ve tasfiyesi 
gerektiği yönünde görüşler ortaya atılmakta 
ve özelleştirme sürecine geçiş 
önerilmektedir.
4.7.Yasal Yapılarına Göre İşletmeler 
Kişi (şahıs) 
işletmeleri 
Sermaye 
işletmeleri 
Kooperatifler 
-Tek kişi 
işletmesi 
-Adi şirket 
-Kolektif şirket 
-Komandit 
şirket 
-Anonim şirket 
-Limited şirket 
-Sermayesi 
paylara 
bölünmüş 
komandit şirket 
-Üretim kooperatif 
-Tüketim koop. 
-Tarım satış koop. 
-Yapı koop. 
-Diğer koop.
Türkiye’de işletmelerin yasal yapılarını 
düzenleyen çeşitli yasalar vardır. Bunlar Türk 
Ticaret Yasası, Medeni Yasa, Borçlar Yasası, 
Kooperatifler Yasası ve İş Yasası’ndan söz 
edilebilir. Bu yasalara bağlı olarak işletmeler; 
kişi, sermaye ve kooperatif işletmeler olmak 
üzere üç gruba ayrılır.
4.7.1. Kişi İşletmeleri 
Bu tür işletmelerde kişisel emek, sermaye ve 
sorumluluk söz konusudur. En tipik özellikleri risk 
faktörünün işletme sahip ve ortakların tüm 
varlıklarını kapsamış olmasıdır. Kişi işletmeleri, tek 
kişi, adi şirket, kollektif ve komandit şirket, olmak 
üzere dört gruba ayrılır.
4.7.1.1.Tek Kişi İşletmesi 
Elde ettiği ekonomik kaynakları değerlendirmek 
isteyen kişi tek başına bağımsız iş kurma yolunu 
seçer.hukuki bakımdan tek kişi işletmesinin en 
tipik özelliği borçlulara karşı işletmeye koyduğu 
sermayenin dışında kendi öz varlıkları ile de 
sorumlu olmasıdır.
4.7.1.2 Adi Şirket 
Borçlar kanununda adi şirketlere yer 
verilmekte olup iki yada daha çok kişinin 
sermaye ve emeklerini birleştirerek, fakat 
tüzel kişiliğe sahip olmaksızın 
gerçekleştirilen bir ortaklık olarak tanımlanır.
Bu şirket türünde: 
Aksi belirtilmedikçe her ortaklığın kar-zarar 
payı birbirine eşittir. 
Ortaklık kararları, bütün ortakların oy birliği 
ile alınır.
Ortakların hiçbirisi diğerlerinin rızası 
olmadan üçüncü bir kişiyi şirkete 
alamayacağı gibi kendi payını da 
devredemez.ancak ortakların oy birliği ile 
yeni ortak alınabilir.
4.7.1.3. Kollektif Şirket 
Bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında 
işletmek amacıyla gerçek kişiler tarafından 
kurulan ve ortaklarından hiç birisinin 
sorumluluğu şirket alacaklarına karşı 
sınırlandırılmamış olan şirket kollektif 
şirkettir.
Bir kollektif şirketin ortak özellikleri şunladır: 
Kurulan bir kollektif şirketin bir şirket 
sayılabilmesi için amacı böyle bir ticari 
işletmeyi kurmak ve işletmek olması gerekir. 
Şirket gerçek kişiler arasında yapılan bir 
sözleşmeye dayanmalıdır.
Ortakların her birini sorumluluğu şirket 
alacaklarına karşı sınırlandırılmamış olmalıdır. 
Kollektif şirketin bir diğer özelliği de işletmenin 
bir unvana sahip olmasıdır. 
Kollektif şirket sözleşmesi yazılı olarak hazırlanır.
Kollektif şirket sözleşmesinde yer alacak 
noktalar şunlardır: 
Ortakların adları, soyadları, ikametgahları ve 
tabiiyetleri 
Şirketin kollektif olduğu 
Şirketin ticaret unvanı ve merkezi,
Şirketin konusu, 
Her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt 
ettiği para miktarı veya şirkete verilen diğer 
değerler,
4.7.1.4. Adi Komandit Şirket 
İki tür modelin bir araya gelmesinden 
oluşan tüzel kişiliğe sahip, sözleşmeye bağlı 
ve bir unvanı olan kişi işletmesidir.komandit 
şirketlerde de, ortaklar arsında sözleşme 
yazılı şekilde olacaktır ve sözleşmedeki 
imzaların noterlikçe onayı gereklidir.
Sözleşmede yer alacak konular şunlardır: 
Ortakların ad ve soyadları ile ikametgahları, 
Şirketin komandit olduğu, 
Şirketin ticaret unvanı ve merkezi, 
Şirketin konusu,
Her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt 
ettiği para miktarı, 
Şirketi temsile yetkili kişilerin ad ve 
soyadları, bunların yalnız başına mı yoksa, 
birlikte mi imza koymaya yetkili oldukları.
4.7.2. Sermaye Şirketleri 
Bu tür işletmelerin temel dayanağı 
sermayedir. İşletmeye sermaye getiren 
herkse ortak olabilir. Getirdiği sermaye kadar 
işletmede pay sahibi olur ve üstelik ortak 
payını devredebilir. Kişiler gider, sermaye 
kalır.
4.7.2.1. Anonim Şirket 
Anonim şirket bir unvana sahip, esas 
sermayesi belirli paylara bölünmüş oln ve 
ortakları borçlarından dolayı yalnız mal 
varlığıyla sorumlu olan şirkettir. Ortakların 
sorumluluğu, taahhüt etmiş oldukları 
sermaye payları ile sınırlıdır.
Anonim şirketler aşağıdaki iki şekilden biri ile 
kurulur. 
Ani kuruluş: Ani kuruluş halinde ortaklar 
bütün payları aralarında taksim ederek 
anonim şirketi kurarlar.
Tedrici Kuruluş: Kurucu ortaklar en az şirket 
sermayesinin %10’unutaahhüt edip bunu 
ödedikten sonra geri kalan payla için halka 
başvururlar. Anonim şirket sözleşmesinin 
yazılı şeklide olması ve bütün kurucuların 
imzaların noterce onaylanması gerekir.
Sözleşmede yer alacak konular şunlardır: 
Şirketin ticaret unvanı ile merkezin 
bulunduğu yer, 
Şirketin konusu, 
Şirketin esas sermayesini miktarı ile her 
payın itibarı değeri, ödeme koşulları, 
Kuruculara kardan sağlanacak özel çıkarlar.
Şirket işlerinin yönetici ve denetimi ile 
sorunlu olanların ne şekilde seçilecekleri, 
bunların hak ve görevleri ve imza koymaya 
etkili olanların isimleri, 
Şirket için bir süre belirlenmiş ise bu sürenin 
ne olduğu yazılır.
4.7.2.2. Limited Şirket 
İki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi 
tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup 
ortakların sorumluluğu koymayı taahhüt 
ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi 
belirli olan şirkettir.
Ortak sayısı 2-50 olup, sermayesi en az 
5000YTL olmalıdır. Sözleşme yazılı yapılıp 
bütün kurucuların imzalarının noterce onayı 
gerekir. Sözleşmede yazılı olması gereken 
noktalar şunlardır:
Şirketin ticaret unvan ve merkezi, 
İşletmenin konusu, 
Esas sermaye ile her ortağın koymayı 
taahhüt ettiği sermaye miktarı, 
Şirketin yapacağı ilanların şekli, 
Şirketin süresi.
4.7.2.3. Sermayesi Paylara Bölünmüş 
Komandit Şirket 
Anonim şirket ile kollektif şirketin 
bileşiminden oluşan bir yeni modeldir. 
Burada anonim şirket ortaklarına benzeyen 
ortaklar komanditer, kollektif şirket 
ortaklarına benzeyen ortaklar komandite 
ortak olarak adlandırılır.
Komandite ortaklar yönetim sorumluluğu 
alabilir, fakat komanditerlerin böyle bir hakkı 
yoktur. Şirket komanditer ortaklar için hisse 
senedi olamaz. Bir kişi işletmesi olan 
komandit şirketlerde ise hisse senedi 
çıkarılmaz.
4.7.3. Kooperatif İşletmeler 
Gerçek kişiler, kamu tüzel kişileri yada 
dernekler tarafından kurulan kooperatif 
işletmeler en az 7 ortağı gerektirir. Kar elde 
etmekten çok, karşılıklı ekonomik yardım, 
dayanışma ve korunma amacıyla bir araya 
gelen kişilerin kurduğu bir modeldir.
Kooperatif işletme modeline örnek şunlar 
gösterilebilir: 
Üretim Kooperatifi: Bu kooperatifler üyelerinin 
gereksinme duyduğu konularda üretim yapmak 
yada işçilerin kendi aralarında anlaşarak bir araya 
gelmeleri ile üretime girişmek istemeleri halinde 
kurulan kooperatif türüdür.
Tüketim Kooperatifi: Ortakların gıda, giyecek 
ve ev eşyası gibi gereksinmelerin ucuz fiyatla 
ve iyi kalite ile karşılamak üzere kurulurlar. 
Tarım Satış Kooperatifi: Çeşitli tarım 
ürünlerinin bir merkezde toplanarak uygun 
koşullarda pazarlanması amacı güder.
Yapı Kooperatifi: Ortakların konut ihtiyacını 
en ekonomik biçimde karşılama amacı güder. 
Ülkemizde son yıllarda yapı kooperatiflerinin 
sayısı hızla artmış devletin bu tür 
kooperatiflerin artmasını sağlamak için 
verdiği ve uzun kredilerle konut edinme 
sorunu önemli ölçüde çözümlenmiştir.
4.8. İşletmeler Arası Anlaşma Ve 
Birleşmeler 
İşletmeler arasında yapılan geçici veya 
sürekli anlaşma ve birleşmeler dış büyümeyi 
oluşturur. İşletmeler kendi aralarında çeşitli 
yönde, biçimde ve amaçlarla birleşirler.
İşletmeler arasında daha büyük ve güçlü 
olmak amacıyla gerçekleştirilen anlaşma ve 
birleşmelerin nedenleri şunlardır:
İşletmeler arasında serbest ekonomik 
düzenin doğal sonucu olarak oluşan 
rekabetin olumsuz etkilerinden korunmak 
amacı başta gelir, 
Büyük projeler için ya tek başına bir 
işlemenin girişimi ile karlı olmayacak 
alanlarda anlaşma ve birleşmelere gidilebilir,
İşletmeler varlıklarını sürdürebilmek için 
çoğu zaman maliyetlerini oldukça önemli 
ölçüde etkileyen reklam giderlerine katılmak 
zorunda kalırlar.
İşletmeler teknolojik gelişmelere ayak 
uydurabilmek için çoğu kez önemli rakamlara 
varan araştırma ve geliştirme giderlerine 
katlanmak zorundadırlar.
Anlaşma ve birleşmeler monopol ya da 
oligopol piyasaları yaratırlar. 
Birleşme nedenlerinden biride bir diğer 
işletmede var olan nitelikli ve uzman insan 
kaynaklarını kendi bünyesine almak olabilir.
4.8.1. Centilmenlik Anlaşması 
Birkaç işletmenin aralarında iş birliği 
kurmak, rekabeti sınırlamak, bölge 
paylaşımına gitmek, ayrıca fiyat, satış, üretim 
ve personel konularında anlaşmak üzere 
aralarında bir protokol düzenlemeleridir.
4.8.2. Karteller 
Üretim, hammadde ve özelikle pazarlama 
konularında, aynı dalda çalışan işletmelerin 
rekabeti ortadan kaldırmak yada sınırlamak 
amacıyla aralarında yaptıkları bir anlaşma 
türüdür.
Bu anlaşma yazılı olarak düzenlenir ve 
bağlayıcıdır. Ancak kartele katılan 
işletmelerin hukuksal ve ekonomik 
bağımsızlıkları devam eder. Kartel anlaşma 
türleri şunlardır:
4.8.2.1. Fiyat Karteli 
Kartele katılan işletmeler ürettikleri mal 
yada hizmeti bir fiyattan satılması konusunda 
anlaşmaya varırlar. Bu fiyat değişmez bir 
fiyat olabileceği gibi, en düşük fiyat 
saptaması yapılarak bundan daha aşağı 
inilmemesi sağlanır.
4.8.2.2. Satış Karteli 
En tipik ve en katı kartel tipidir. Bu tür 
anlaşmalara giren işletmeler mallarını 
bağımsız olarak satamazlar. Ürettikleri mallar 
kartelin kurduğu satış örgütleri aracılığıyla 
satılır. Böylelikle piyasaya hemen egemen 
olunur.
4.8.3. Kontenjan Karteli 
Kartele katılan işetmelerin üretim 
kapasitelerini belirleyen yada sınırlayan 
anlaşma türüdür. Ancak üretim miktarı 
sınırlanan bazı işletmeler, birim maliyetleri 
yükseleceğinden bu tür kartele katılmak 
istemeyebilirler.
4.8.2.4. Bölge Karteli 
İşletmeler bazen belirli azar bölgelerini 
kendi aralarında paylaşmak üzere anlaşırlar. 
Kartele katılan her işletmenin pazarı sınırıdır 
ve ancak o bölgede satış yapabilir. Örneğin, 
meyve suyu fabrikaları arasında anlaşarak 
satış bölgelerini paylaşabilirler.
4.8.2.5. Uluslararası Karteller 
Özellikle gelişmiş ülke işletmeleri kendi 
aralarında anlaşarak az gelişmiş ülkelerin 
mallarını ucuz fiyata satın alırlar yada az 
gelişmiş ülkelere sattıkları malların fiyatlarını 
yüksek düzeyde tutarlar.
Böylelikle gelişmiş ülke işletmeleri 
aralarında rekabeti kaldırarak az gelişmiş 
ülkelerden hem mal alırken, hem mal 
satarken avantajlı duruma geçerler.
4.8.3. Konsern 
Konsern katılan işletmelerin amacı büyük 
ölçüde sermayenin verimliliğini arttırmaktır. 
Parasal bakımdan sıkıntı çeken üye işletmeye 
ucuz kapital sağlanır. Kendi aralarında bu 
olanağın bulunmaması halinde kredi 
kuruluşlarına başvurularak fon sağlanır.
4.8.4. Tröst 
Tröstler,günümüzde az kullanılan 
işletmeler arası ir birleşme şeklidir. İlk defa 
ABD’de ortaya çıkıp gelişmiştir. Tröst 
şeklindeki birleşmelerde birleşen işletmelerin 
yasal ve ekonomik bağımsızlıkları yok 
olmaktadır.
Tröstün amacı, iki yada daha çok 
işletmenin yönetimini belli bir grup altında 
toplamaktadır.Tröst türü birleşmeler 
tekelleşmeye yol açtığı için çeşitli ülkelerde 
yasalarla engellenmiştir.
4.8.5. Holding 
Holding bir veya birden çok işletmenin pay 
senelerinin denetimine sahip olan şirkete verilen 
addır. Holdinge bağlı şirketlere yavru şirket adı 
verilir. Yavru şirketler, yasal olarak 
düzenleştirilmiş bir bütünün parçalarıdır.yavru 
şirketlerin düzenleştirilmesini ana şirket yapar.
4.8.6. Tam Birleşme (Merger) 
İki veya daha fazla sayıda işletmenin bir 
raya gelerek tasfiye kararı alması, aktif 
varlıklarla, borçlarını birleştirmesiyle yeni 
hisse senedi çıkararak yeni bir işletmenin 
kurulmasıdır.
4.8.7. Ortak Girişim 
İki yada daha fazla firmanın kendi tüzel 
kişiliklerine her harfi bir gölge düşürmeksizin 
aralarında anlaşarak ortak bir yatırıma 
girişmesidir.
Bu işletmeler tek başlarına yatırım 
yapmak riskine girmek ve önemli ölçüde 
sermaye yatırmak yerine kendi çıkarları ve 
sermayeleri çerçevesinde sinerji yaratan bir 
anlaşmaya giderler.
4.9. Kapasite Kavramı 
Kapasite geniş bir kavram olup en geniş 
anlamıyla bir iş yapma, yaratma gücünü yada 
sınırını gösterir. İşletmelerde kullanılan 
makinelerin çalışan insanların ve bir bütün 
olarak işletmenin iş yapma ve yaratma 
sınırından sık sık söz edilir.
Üretim kapasitesi ise, bir işletmenin para, 
hammadde, malzeme, makine, iş gücü ve doğal 
üretim faktörlerini en iyi ve en uygun biçimde bir 
araya getirerek belirli bir dönem sonunda 
yarattığı mal ve hizmet miktarına denir.
Üretim kapasitesi genel anlamda belirli bir 
dönemde elde edilen üretim miktarı olarak 
tanımlanmakla birlikte uygulamada çok 
değişik kapasite kavramları kullanılmaktadır. 
Bunlar:
4.9.1. Teorik Kapasite 
Bir işetmenin üretim plan ve projelerinde 
yapılan teknik hesaplamalar sonucu varılabilecek 
en yüksek üretim miktarına planlanan kapasite 
veya teorik kapasite denir. Ancak bu tür kapasite 
hesaplanırken üretimde hiçbir aksama olmayacağı 
varsayılır.
4.9.2. Gerçek Kapasite 
Bazen işletmenin kendi dışında oluşan 
ekonomik bulanımlar, işletme içinde 
hammadde ve malzemenin zamanında 
sağlanamaması, finansal güçlükler, bakım ve 
onarım işlerinden dolayı üretimdeki 
aksamalar ve diğer beklenmedik olaylar 
planlanan kapasiteye ulaşmayı engeller.
4.9.3. Kullanılan Kapasite 
Gerçek kapasite olarak üretilen malın 
tamamı her zaman pazarlanmayabilir. 
Üretilen mala talep (istem) azalmış ya da iyi 
bir satış tekniği geliştirilmemiş olabilir. Bu 
gibi durumlarda üretilen malın ancak bir 
bölümü satıldığından, pazarlanan bu üretim 
miktarına kullanılan (fiili) kapasite denilir.
4.9.4. Boş Kapasite 
Gerçek kapasitenin satılmayıp elde kalan 
bölümüne bir başka deyişle kullanılmayan üretim 
miktarına boş kapasite denir. Bir işletme için 
ideal olan kuşku yok ki boş kapasitenin sıfır yada 
en düşük tutulduğu, üretilen mal e hizmetlerin 
tamamının en kısa zamanda satıldığı noktadır.
4.9.5. Optimal Kapasite 
İşletmenin yapısına, büyüklüğüne ve 
amaçlarına en uygun düşen üretim miktarına 
optimal kapasite denir. Bu kapasite öyle bir 
noktada gerçekleşmelidir ki, o noktada üretim 
maliyetleri en düşük üretim miktarı en yüksek 
üstelik üretilen malın tümü satılmış olmalıdır.
Optimal kapasitenin artması halinde 
üretimde maliyet artışını doğuran nedenler 
ise şöyle sıralanabilir: 
Üretilen fazla mal ve hizmetlere tüketiciler 
tarafından yeterli sistem olmayabilir.
Üretim artışları yeni makine, araç ve malzeme 
harcamasını neden olacağından birim 
maliyetler yükselir. 
Üretim kapasitesinin artması yönetsel ve 
örgütsel düzeni ve verimliliği olumsuz yönde 
etkileyebilir.
V.BÖLÜM 
İŞLETMENİN KURULUŞU
İşletmelerin amaç ve türlerinin 
belirlenmesinden sonra amaçları 
doğrultusunda kurulabilmesi, faaliyete 
geçebilmesi ve hayatını sürdürebilmesi için 
bazı çalışmalar yapması gerekir.
Bu çalışmalar işletme kurma düşüncesi ile 
başlar ve işletmenin kurulup faaliyete geçmesine 
kadar devam eder.işletmeyi kurma fikri ile 
başlayan, işletmenin kuruluş faaliyetine 
geçmesine kadar yapılan bir dizi çalışma ve 
araştırmalara işletmelerin kuruluş çalışmaları 
denir.
Bu çalışmalar şunlardır: 
İşletme kurma düşüncesinin doğuşu ile 
başlayan çalışmalar, 
İşletme kurma düşüncesi ve bu fikre göre 
işetmeyi kurmanın doğru olup olmadığının 
araştırılması ve sonuçlarının 
değerlendirilmesi,
Fizibilite çalışmalarının olumlu sonuç 
vermesi halinde işletme kurma faaliyetleri, 
Kurulan işletmenin çalışmaları, yani 
faaliyetlerin devamının sağlanması.
5.1. İşletme Kurma Düşüncesi Ve 
Doğuş Sebepleri 
Başkasının ad ve hesabına emeğini 
kiralama haliyle birey bu risklerden kurtulur. 
Daha emin, daha detaylı, istikrarlı bir gelire 
sahip olur. Ancak, bu duruma bireyin kendi 
adına ve hesabına çalıştığı haldekinden daha 
az karar yetkisine sahip olur.
5.1.1. Kar Ve Kazanç İsteği 
Kişileri işletme kurmaya yönelten ve bu fikrin 
ortaya çıkmasına neden olan en önemli nitelik kar 
ve kazanç isteğidir. Kişiler kar edebileceklerini 
düşündükleri ve umdukları bütün iş alanları ile 
ilgilenir. Bu alanlara yatırım yapıp kar elde etmeyi 
kendilerine hedef edinirler.
5.1.2. Miras 
Önceden kurulmuş bir işletmeyi ya o 
işletmeyi kuran kişinin çocukları ya da 
akrabaları tamamen veya kısmen sahip 
olurlar bu aile işletmesinin, kendisinden 
sonra oğulları veya damatları tarafından 
devam edeceği kanısıyla yönetirler.
5.1.3.Bağımsız İş Kurma Ve Yönetme 
İsteği 
Kuşkusuz bir kimsenin kendi adına bir 
işletme kurup çalıştırmak istemesinin en 
güçlü nedeni, o kimsenin patronu olma 
isteğidir. Ayrıca bir çok insanı emri altında 
çalıştırma isteği de kişiyi iş hayatına iten 
güçlü bir nedendir.
5.1.4. Topluma Faydalı İşler Yapma 
İsteği 
Bağımsız bir iş adamı olmak, toplum için 
faydalı şeyler yapmak, bazı çevreler 
tarafından saygınlık belirtisi olarak 
görülebilir.
5.1.5. Başka Fırsatların Yokluğu 
Bazı kişiler kendilerine ve isteklerine 
uygun bir iş bulmayı başaramazlar. Bunun 
nedeni, ya genel iktisadi güçlükler, ya başka 
bir yere gitmeyi, istememe, yada belirli bir 
yaşa gelmiş olma gibi kişisel faktörler 
olabilir.
5.1.6. Bir Varlığın Veya Projenin 
İşlenmesi 
Elinde belli bir varlığı veya projesi olan bir 
kimse bu varlığını veya projesini bir işletme 
kurarak işletmeyi veya bundan kazanç 
sağlamayı kararlaştırabilir.
Bu yüzden kimse sahip olduğu mal veya 
kişisel birikimlerini işletme kurarak riske 
sokar ve bu kişi işetmeyle yakından 
ilgilenerek zorundadır.
5.2. İşletmenin Kuruluşundan Önceki 
Çalışmaların Önemi Ve Yararı 
İşletme kurma fikrine sahip olan 
müteşebbisler bu fikrini 
gerçekleştirebilmeleri için önce işletmeyi 
hangi konuda ve nerede kuracaklarına dair 
çeşitli araştırmalar yapmak zorundadırlar.
5.3. İşletmecilik Faaliyetlerinde Ki 
Gelişmelerin Değerlendirilmesi 
Sanayileşmenin hızlanması, arzın talebi aşması 
müşterinin ön plana çıkmasını sağlamıştır. 
İşletmeler de müşterinin arzu ve isteklerini göz 
önüne alarak üretimlerine yön vermişlerdir. 
Böylece işletmecilikte müşteri odaklı “tüketici 
odaklı” işletmecilik anlayışı dönemine geçilmiştir.
5.4. Zamanın Akışı İçinde Rekabet 
Şartlarının Değerlendirilmesi 
Bunlar şunlardır: 
Kalite anlayışı ve kalitenin rekabet aracı 
olarak kullanılması, 
Fiyatın rekabet aracı olarak kullanılması,
Yenilik politikasının rekabet aracı olarak 
kullanılması, 
Pazarlama vasıtalarının rekabet aracı olarak 
kullanılması,
5.2. İşletmelerin Kuruluş Analizi Ve 
Planlama Çalışmaları 
İşletmenin kuruluş faaliyetlerinin önceden 
yapılan inceleme, araştırma ve hesaplamaya 
dayanarak yapılması gerekir. Bugünün modern 
yatırımcıları tüm dünyadaki ekonomik ve teknik 
araştırma sonuçlarından yararlanarak planlı bir 
şekilde çalışmalarına sürdürmektedirler.
İşletmeci kurmak istediği işletme türüne 
göre: 
Ticaret işletmeleri, 
Sınai işletmeleri, 
Tarım işletmeleri, 
Hizmet işletmeleri
5.2.1. Yatırım 
Yatırım ekonomik anlamda belli bir dönem 
sonunda milli gelirin harcanmayan kısmı, 
yani mili gelirin yeni üretim üniteleri kurmak 
veya eskiyen üniteleri yenilemek için ayrılan 
kısmıdır.
5.2.2. Yatırım Projesi Hazırlamanın 
Kapsamı 
İlk bakışta çok cazip, gerekli ve karlı 
görülen bir yatırımın gerçekten bu niteliklere 
sahip olup olmadığını ortaya koymak üzere 
çeşitli alanlara yönelik araştırma yapmak 
gerekir. Yatırım projesinin hazırlanması için 
yapılması gerekli olan araştırmalar şunlardır;
Belli bir yatırım düşüncesinin kökünde gerçek 
ekonomik, sosyal ve sos yo-ekonomik ihtiyaçların 
olup olmadığı, 
Talebin nitelik ve nicelik yönünden belirlenmesi, 
Taleplerin karşılanmasındaki maliyetlerin 
belirlenmesi,
Fizibilite etütleri şu amaçlara hizmet eder: 
İşletmen kesin olarak kurulmasına karar 
vermek yada vermemek, 
İşletmenin nerede ve hangi büyüklükte 
olacağına karar vermek,
Projenin gerçekleşmesi için yasal engeller 
olup olmadığına bakmak, 
İşletmenin kurulması için iç ve dış 
finansmana ihtiyacı varsa para sağlamayı 
beklediği bankalara ve öteki kuruluşlara ön 
projeyi sunmak,
5.3. Bir Yatırım Projesinin 
Geliştirilmesindeki Basamaklar 
5.3.1. Proje Düşüncesi 
Bir yatırı projesi her şeyden önce bir fikir 
olarak doğar. Belirli bir malı veya hizmeti 
üretme isteğinin müteşebbis zihninde 
belirlenmesi gerekir.
5.3.2. Fizibilite Etüdü 
Fizibilite etüdü, projenin oluşmasından sonra 
ne tür bir yatırım yapılacağı konusunun, yani 
yatırım imkanlarının araştırılması ile başlar. 
Fizibilite etüt, müteşebbis ve yatırım yapma fikrine 
sahip kişilerin beklentileri hakkında bilgi verir ve 
uzmanlar tarafından hazırlanırlar.
5.3.2.1. Hukuki Ve Siyasi Etüt 
Kişilik, hak sahibi olmak için hukukta aranan 
şarttır. Hukuka göre kişi, “hak sahibi olan, 
haklarından faydalanılabilen varlıklardır”. Hak 
kavramı ise hukuken kanunun himaye ettiği 
menfaatler anlamına gelir.
3.2.2. İktisadi Etüt 
Kurulmak istenen işletmenin 
müteşebbislerin amaçlarına uygun bir şekil 
de çalışabilmesi için, işletmemize iktisadi 
yönden etkileyecek bütün faktörleri 
belirlemek, kuruluş düşüncesinden sonra 
iktisadi etüdü yapmalıyız.
Fizibilite etüdünde incelenen iktisadi 
etütler genellikle şu konuları içine alır: 
Pazar Araştırması, 
Kuruluş Yerinin Seçimi, 
İşletmelerin Büyüklüğü ve Kapasite Durumu
5.3.2.1. Pazar Araştırması 
İşletme kurulmasında, esas alınan önemli 
bir çalışma olup, önceden belirlenen belirli 
bir mamulle ilgili bazı temel bilgileri 
sağlamayı amaçlar.
Pazarın özelliklerini belirlerken pazarı 
oluşturan arz ve talep karakterlerinin ve 
pazar verilerinin incelenmesi, fiyat analizleri, 
personel tedarik imkanları, rekabet durumları 
gibi çalışmaları içermektedir.
Pazarı etkileyen nüfusla ilgili özellikler 
şunlardır: 
Nüfusun yaş dağılımı, 
Nüfusun cinsiyet dağılımı, 
Nüfusun bölgelere dağılımı, 
Nüfusun kentlere ve köylere dağılımı,
Aile yapısı ve özellikleri, 
Mesleklerin dağılımı, 
Nüfusun yaşam şartları ve alışkanlıkları, 
Nüfusun eğitim seviyesi ve okuma yazma oranı, 
Nüfusun çalışanı, çalışmayanı şeklinde dağılımı,
Birinci elden veri toplama yolları şunladır: 
1.Anket yönetimi, 
2.Gözlem yöntemi, 
3.Deney yöntemi,
1.Anket Yöntemi 
Bu metodun esası sözlü ve yazılı sorular 
sorulmasına dayanır. Yapılış şekilleri 
bakımından anket türleri ise üç türlüdür: 
Telefonla anket, 
Mektupla anket, 
Yüz yüze anket
5.3.2.3. İşletmenin Kuruluş Yerinin 
Seçimi 
a) Kuruluş Yeri Kavramı: Kuruluş yeri, işletmenin 
faaliyette bulunduğu yerdir. İşletme 
faaliyeti,işletme çevresi ile yakından ilgilidir. 
Kuruluş yeri seçimi demek işletmenin 
kurularak orada ekonomik faaliyetler 
göstereceği yeri belirlemesi demektir.
b) Kuruluş Çalışmalarında En Uygun Kuruluş 
Yerinin Değerlendirilmesindeki 
Kıstaslar: 
Müteşebbis işletmesini öyle bir yerde 
kurmak ister ki meydana getireceği 
işletmenin büyüklüğüne ve tatbik edeceği 
üretim usulüne
göre hem gayesini en iktisadi şekilde 
gerçekleştirsin, hem de en büyük kazancı 
sağlayabilsin. Bu amaca ulaşmak için şu 
hususları dikkati alır: 
Verimlilik, 
İktisadilik, 
Karlılık,
C) Kuruluş Yerinin Seçimi Ve 
Unsurları 
İşletmelerin yer seçiminde işletmelerin 
türlerine ve şekillerine göre işletmelerin 
türlerine ve şekillerine göre işletmelerin 
yapısında ve amaçlarından doğan farklılıklar 
vardır. Ticari işletmelerde ve kooperatifler de 
kuruluş yeri seçiminde farklı özellikler aranır.
- Kuruluş Yeri Faktörlerinin Makro 
Seviyede İncelenmesi 
İşletmenin kuruluş yeri kararlaştırılırken 
en uygun yeri seçmek için bir inceleme 
yapmak zorunludur. İnceleme yaparken türlü 
faktörler göz önüne alınır. Bu faktörler 
karmaşık ve birbiriyle yakından ilgilidir. Bu 
faktörler şunlardır:
İktisadi faktörler, 
Doğal faktörler, 
Sosyal faktörler, 
Psikolojik, Fizyolojik ve Politik faktörler, 
Teşvik tedbirleri,
- Kuruluş Yeri Faktörlerinin Mikro 
Seviyede İncelenmesi 
Mikro seviyede yer seçimini üç bölümde 
inceleyebiliriz: 
Yurt içinde belirli bir bölgenin seçimi, 
Bölge içinde yerleşme alanının seçimi, 
Yerleşme alanının içinde yerleşme noktasının 
seçimi,
A) Yurt İçinde Belirli Bir Bölgenin 
Seçimi 
Göze alınacak faktörler şunlardır: 
Talep ve dağıtım imkanları açısından pazarın 
uygunluğu, 
Hammadde kaynaklarının şimdiki veya 
gelecekteki durumu, 
Yan sanayi kuruluşları,
Çeşit, yoğunluk ve maliyetler açısından 
ulaşım imkanları, 
Enerji kaynaklarının şimdiki ve gelecekteki 
durumu ve ücret açısından iş gücü 
kaynakları,
Bu faktörlerin kısa başlıklar altında ayrı 
ayrı incelenmesi; 
Pazar: İşletmenin kuruluş yeri seçiminde 
işletmeyi pazara bağlayan ulaştırma sistemi, 
taşıma ücreti, depolama ve işletmeni yan 
sanayi ile ilişkileri göz önüne alınmalıdır.
Hammadde: Yer seçimini etkileyen faktörlerden 
biriside hammaddelerin yeri ve durumu 
olmaktadır. Hammaddeden anlaşılan, temel 
hammaddedir. Bazı işletmelerde üretim 
sürecinin yapısı icabı hammadde kaynaklarına 
yakın yerlerde kurulması zorunludur.
Hammadde açısından kuruluş yeri 
seçiminde taşıma yine önemli vasıtalardan 
biridir. Burada üç durum söz konusudur. 
Ağırlık kaybeden maddeler 
Yalın halde maddeler 
Hammadde kaynaklarının dağınık olması,
İş gücü: İş gücü ihtiyaç duyulan zamanda 
hazır olmalıdır. Özellikle mevsimlik iş gücü 
gerektiren sahalarda belirli zamanlarda iş 
gücü talebi sorunu ile karşılaşır. Bu sorun 
mevsimlik iş gücü arzının var olduğu 
bölgelere işletmeyi kurarak çözülebilir.
Taşıma: Ulaştırma giderleri ve ulaştırma araç 
ve imkanları kuruluş yeri faktörleri arasında 
en genel olan faktördür. Taşıma maliyetleri 
bazı sanayi kolları bakımından önem taşırken 
bazıları yönünden maliyetlere etkisi oldukça 
önemlidir.
İşletmelerin yararlandığı taşıma yolları 
şunlardır: 
Demiryolu, 
Denizyolu, 
Karayolu, 
Havayolu,
Petrol boru hatları, 
Çeki hayvanları, 
İnsanla taşıma, 
Enerji kabloları gibi.
Enerji kaynakları: Günümüzde her işletmede 
elektrik enerjisine gerek duyulmaktadır. Bazı 
işletmelerde bu ihtiyaç büyük ölçüde olmakta 
ve tesis elektik enerjisine uzak mesafelere 
taşımak yerine bol ve ucuz temin edebileceği 
yerleri kuruluş yeri olarak seçmektedir.
İkim ve ısıtma: Sıcaklık, yağış, nemlilik, 
rüzgar gibi elemanları kapsayan iklim bazı 
durumlarda bir mamul ile ilgili üretim 
süreçlerinde belirli ikim şartlarının bulunması 
kuruluş yeri açısından çeşitli yararlar 
sağlayabilmektedir.
Su: Kurulacak her işletme için su 
kaynaklarının durumu büyük önem arz 
etmektedir. Bazı tesisler üretim süreci 
içerisinde büyük miktarlarda su 
kullanmaktadırlar. Bir çokları için ise yalnızca 
temizlik ve kullanım için su gerekmektedir.
Askeri tehlike: Ağır sanayi işletmelerinin 
askeri tehlikeden uzak kalabilecek yerlerde, 
ülkenin iç kısımlarında kurulmasına önem 
verilir. 
İnşaat: Yer seçimi sırasında bölgesel inşaat 
faaliyetlerinin durumu malzemesi ve iş gücü 
temin etme imkanları göz önüne alınmalıdır.
Jeopolitik yapı: Kuruluş yeri seçilecek 
bölgenin deprem, su, toprak erozyonu e diğer 
tabi afetlerle karşılaşma durumu ihtimallerini 
kapsayan bir çalışma önemli ve gereklidir.
Sosyal kültürel durumlar: İşletmede görev 
alaların ve bunların aile fertlerinin sosyal ve 
kültürel ihtiyaçlarını gidermeye yarayacak 
kurumların bulunduğu yerlere yakınlığı da 
önemli bir kuruluş yeri faktörü olarak ortaya 
çıkabilir.
Vergi resim ve harçlar: Eğer ülkedeki 
belediyeler ve mahalli idareler birbirlerinden 
değişik vergi ve resimler uygularlarsa, 
işletmelerin vergi ve resimlerin düşük olduğu 
yerleri kuruluş yeri olarak seçmeleri beklenir.
B) Bölge İçinde Yerleşme Alanı 
Seçimi 
Şehirleşmiş alanlarda yer seçimi : 
İşletmenin kalifiye işçi bulmasındaki kolaylık, 
Çok katlı binaların üretecekleri ürün için 
uygun olması, 
Geniş alt yapı ve kullanım özelliklerinin 
bulunması,
Yarı şehirleşmiş alanlarda yer seçimi: 
İşletmenin yarı kalifiye işçi bulmasındaki 
kolaylık, fabrikanın genişleme ve büyüme 
imkanının şehirlere nazaran fazla olması, 
İşgücünün işyerine yakın olması, 
Bazı şehirleşme kolaylıklarının bulunması,
Kırsal alanlarda yer seçimi: 
Kalifiye olmayan işçi çokluğu, 
Büyük çapta genişlemeye uygun olması, 
Arazi fiyatlarındaki ucuzluk, 
Yangın, ışın ve patlayıcı maddelerin üretimi 
söz konusu ise.
Organize Sanayi Bölgesi 
Organize sanayi bölgesi daha sağlıklı bir 
toplanma olayına imkan vermek, toplanmanın 
doğuracağı sakıncaları da ortadan kaldırarak 
toplanmanın yararlarını arttırmak amacıyla bir 
bölgenin düzenlenerek müteşebbisin 
hizmetine sunulması demektir.
BÖLÜM VI 
YÖNETİM VE 
ORGANİZASYON İŞLEVİ
6.1. Yönetimin Tanımı Ve Önemi 
Eski kaynaklarda idare veya sevk ve idare 
olarak kullanılan yönetim kavramı kısaca, en az 
gider, iş gücü ve zaman harcanarak en iyi sonuca 
işbirliği içinde varmaktır. Kuşkusuz bu süreç 
işletmede bazı uzman ve deneyimli kişileri ve 
bunlara verilecek belirli yetkileri gerekli kılar.
6.2. Geleneksel Yönetim Yaklaşımı 
Bu yaklaşım rasyonalizasyon hareketi ve 
bilimsel yönetim hareketi olarak tanınmıştır. 
Amaç en az emek, zaman ve ekonomik girdi 
ile en yüksek çıktıyı elde edecek bir yönetim 
anlayışına uygulamaktır.
6.2.1. Bilimsel Yaklaşımın Temel 
İlkeleri 
Örgütsel amaç ilkesi: Örgütlerin varlığı her 
şeyden önce varılması tasarlanan ve 
planlanan amaçların açık ve kesin olarak 
belirlenmesine bağlıdır.
İş bölümü ve uzmanlaşma ilkesi: Geleneksel 
görüş, bir iş ne kadar küçük parçalara 
ayrılırsa, iş görenin işini daha etkili ve verimli 
yapabileceğini ileri sürmüştür.
Eşgüdüm ve komuta ilkesi: Örgütlerde kişiler ve 
bölümler arası ilişkilerin uyumlu ve dengeli 
biçimde kurulmasına veya aynı amaç 
doğrultusunda işbirliği ve karşılıklı dayanışmanın 
sağlanmasına eşgüdüm ilkesi denir.
Komuta birliği ise, astın bir den çok üstten 
emir almasının önlenmesi anlamına gelir. 
Örgütsel yaşamda bir iş görenin tek kişiye bağlı 
kalması son derece güçtür. Anlatılmak istenen 
iki emrin çatışması halinde, hangi üstün emrini 
uygulatmasının açık olarak belirlenmesidir.
Yetki ve sorumluluk ilkesi: Yetki başkalarına 
iş gördürme gücü, sorumluluk ise bireyin 
kendisine verilen görevi yerine getirme 
yüküdür. Bu iki ilkenin birlikte ve aynı ölçüde 
uygulanması yönetsel bir zorunluluktur.
Komuta ve kurmay organların belirlenmesi 
ilkesi: Geleneksel yönetim ilkesi, komuta ve 
kurmay olmak üzere iki gruptan oluşur. 
Komuta organı, doğrudan doğruya organik 
işletme fonksiyonlarından çıkan emir 
kumanda zincirini ele alır.
Bölümlere ayırma ilkesi: İşletmenin amacına, 
kuruluş biçimine, uğraş alanına, seçilen yere, 
yapılan işlere ve yönetim felsefesine göre bölümler 
ve basamaklar oluşturulur. Örgütler büyüdükçe 
bölüm ve basamak sayısı da artar.
Denetim alanı ilkesi: Geleneksel örgüt 
kuramının en ilgi çekici ilkelerinden biridir. 
Bazı kaynaklarda bu lan “yönetim alanı” yada 
“yetki alanı” olarak kullanılır. Denetim alanı, 
bir üst tarafından denetlenen astların sayısını 
belirlemedir.
Denetim alanını belirleyen etkenler şunlardır; 
Yöneticilerin yetenek düzeyi üstün ise 
denetim alanı genişler. 
İş görenlerin iyi eğitim görmesi ve oto-denetim 
anlayış ve bilincinin yerleşmiş 
olması,
Örgüt piramidi basık ise denetim alanı 
genişleyecek sivri ise daralacaktır. 
Yönetim alanı örgütün üst basamaklarında 
dar, alt basamaklarında geniş olur. 
İşletmedeki ekip çalışması etkin ve yaygın 
biçimde uygulanmakta ise.
6.3. Yeni Geleneksel Yönetim 
Yaklaşımı 
Yeni geleneksel yönetim kuramı, 
geleneksel görüşe bir tepki olmaktan çok 
onun boşluklarına gidermeye yönelen bir 
akımdır. Yeni geleneksel örgüt kuramının 
öncüsü Elton Mayo’dur.
Yeni geleneksel yaklaşım, biçimsel 
olmayan örgüt olayını sistematik bir anlayışla 
ele alıp, bunun örgütün biçimsel yapısı 
üzerindeki etkisini incelemiştir.
6.4. Çağdaş Yönetim Yaklaşımları 
Çağdaş örgüt kuramının sınırlarını çizmek 
ve kesin sınırlarla belirlemek oldukça güçtür. 
İçinde yaşadığımız ikinci y.y. İkinci yarısında 
dikkat çeken gelişmeler örgütün bir sistem 
yaklaşımı ve anlayışı içinde incelenme 
eğilimidir.
6.4.1. Sistem Yaklaşımı 
Sistem yaklaşımı yeni bir teori olmaktan 
çok belirli öğeler arasındaki ilişkileri 
inceleyen bir düşünce tarzıdır. Amaç, 
yönetim bilimleri veya işlevleri arasındaki 
ilişkileri araştırmak ve dış çevre etkileri 
incelemektir.
6.4.2. Durumsallık Yaklaşımı 
Bu yaklaşıma göre her yerde ve har 
zaman işletmeler için geçerli olabilecek bir 
örgüt yaklaşımı yerine, her işletmenin kendi 
yapısına, bulunduğu duruma ve çevre 
koşullarına en uygun modeli uygulamak 
gerekir.
6.4.3. Toplam Kalite Yönetimi 
Kalite, bir mal veya hizmetin müşteri istek ve 
beklentilerine uygunluğunu ifade eder. Toplam 
kalite yönetimi kavramı içinde yer alan “toplam” 
ifadesi ile kalitenin yaratılması, korunması ve 
iyileştirilmesi sürecine tüm bölüm, birim ve 
bireylerin katılımını önemini vurgulamaktır.
Toplam kalite yönetiminin hedefleri şöyle 
sıralanabilir: 
Müşteri memnuniyeti sağlamak, 
Çalışanları memnun etmek, 
Tedarikçileri memnun etmek, 
Rekabet gücünü arttırmak,
T.K.Y. Anlayışının benimsediği temel ilkeler; 
• Müşteri odaklılık, 
• Takım çalışması, 
• Süreç yönetimi,
• Önce insan anlayışı, 
• Sürekli iyileştirme, 
• Üst yönetimim liderliği, 
• Verilere dayanan yönetim anlayışı
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.
Genel ısletme.

More Related Content

What's hot

Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5Mahir İstanbullu
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12Mahir İstanbullu
 
İşletmelerde Stratejik Analiz
İşletmelerde Stratejik Analiz İşletmelerde Stratejik Analiz
İşletmelerde Stratejik Analiz Hatice Gül
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13Mahir İstanbullu
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8Mahir İstanbullu
 
Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3
Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3
Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3Rserit
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7Mahir İstanbullu
 
Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma
Aile Şirketlerinde Yönetim ve KurumsallaşmaAile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma
Aile Şirketlerinde Yönetim ve KurumsallaşmaAli Osman Öncel
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2Mahir İstanbullu
 
Stratejik Yönetim - Bölüm-2
Stratejik Yönetim - Bölüm-2Stratejik Yönetim - Bölüm-2
Stratejik Yönetim - Bölüm-2Ali KAHRAMAN
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10Mahir İstanbullu
 
Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...
Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...
Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...National University of Ireland, Galway
 
4 i̇şplanı hazırlama
4 i̇şplanı hazırlama4 i̇şplanı hazırlama
4 i̇şplanı hazırlamaSelman Kaymaz
 
Uygulamalı girişimcilik eğitimi
Uygulamalı girişimcilik eğitimiUygulamalı girişimcilik eğitimi
Uygulamalı girişimcilik eğitimiSerhat Özcan
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1
Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1
Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1Mahir İstanbullu
 

What's hot (20)

Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum5
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum12
 
İşletmelerde Stratejik Analiz
İşletmelerde Stratejik Analiz İşletmelerde Stratejik Analiz
İşletmelerde Stratejik Analiz
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum13
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum8
 
Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3
Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3
Stratejik Yönetim ve Unsurları - Bölüm 3
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum7
 
Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma
Aile Şirketlerinde Yönetim ve KurumsallaşmaAile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma
Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum2
 
Stratejik Yönetim - Bölüm-2
Stratejik Yönetim - Bölüm-2Stratejik Yönetim - Bölüm-2
Stratejik Yönetim - Bölüm-2
 
OMAHA SİSTEMİ .pptx
OMAHA SİSTEMİ .pptxOMAHA SİSTEMİ .pptx
OMAHA SİSTEMİ .pptx
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10
Stratejik yonetim prezantasyonu_2004_2005_bolum10
 
Rekabet Stratejileri
Rekabet StratejileriRekabet Stratejileri
Rekabet Stratejileri
 
Stratejik Planlama
Stratejik PlanlamaStratejik Planlama
Stratejik Planlama
 
Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...
Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...
Strateji ve Stratejik Yönetimle İlgili Kavramsal Çerçeve -Stratejik Yönetimin...
 
İnsan Kaynakları Yönetimi İş Analizi
İnsan Kaynakları Yönetimi İş Analiziİnsan Kaynakları Yönetimi İş Analizi
İnsan Kaynakları Yönetimi İş Analizi
 
4 i̇şplanı hazırlama
4 i̇şplanı hazırlama4 i̇şplanı hazırlama
4 i̇şplanı hazırlama
 
Uygulamalı girişimcilik eğitimi
Uygulamalı girişimcilik eğitimiUygulamalı girişimcilik eğitimi
Uygulamalı girişimcilik eğitimi
 
Durum Belirleme Matrisleri
Durum Belirleme MatrisleriDurum Belirleme Matrisleri
Durum Belirleme Matrisleri
 
Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1
Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1
Stratejik yonetim prezantasyonu_bolum1
 

Similar to Genel ısletme.

Gişirimcilik
GişirimcilikGişirimcilik
Gişirimciliksedadoc
 
Genel İşletmecilik Bilgileri Başlanıgç
Genel İşletmecilik Bilgileri BaşlanıgçGenel İşletmecilik Bilgileri Başlanıgç
Genel İşletmecilik Bilgileri Başlanıgçsedadoc
 
Bölüm 1 temel kavramlar (1)
Bölüm 1 temel kavramlar (1)Bölüm 1 temel kavramlar (1)
Bölüm 1 temel kavramlar (1)ersinweb
 
Genel isletmecilik bilgileri
Genel isletmecilik bilgileriGenel isletmecilik bilgileri
Genel isletmecilik bilgileriTaner Kaşıkçı
 
Kurumsal sosyal sorumluluk piramidi
Kurumsal sosyal sorumluluk piramidiKurumsal sosyal sorumluluk piramidi
Kurumsal sosyal sorumluluk piramidiOZDEN OZLÜ
 
Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi Analizi
Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi AnaliziHukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi Analizi
Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi AnaliziCOSKUN CAN AKTAN
 
Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx
Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptxKurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx
Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptxfincetv
 
1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevre1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevrecll-o
 
1 pazarlama-cevre-2
1 pazarlama-cevre-21 pazarlama-cevre-2
1 pazarlama-cevre-2cll-o
 
Ttk Tasarisi Tms iliskisi
Ttk Tasarisi Tms iliskisiTtk Tasarisi Tms iliskisi
Ttk Tasarisi Tms iliskisiAtıf ÜNALDI
 
Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇
Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇
Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇ilker serdar
 
Kurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etik
Kurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etikKurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etik
Kurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etikilker serdar
 

Similar to Genel ısletme. (20)

Isletme1
Isletme1Isletme1
Isletme1
 
Gişirimcilik
GişirimcilikGişirimcilik
Gişirimcilik
 
Genel İşletmecilik Bilgileri Başlanıgç
Genel İşletmecilik Bilgileri BaşlanıgçGenel İşletmecilik Bilgileri Başlanıgç
Genel İşletmecilik Bilgileri Başlanıgç
 
Bölüm 1 temel kavramlar (1)
Bölüm 1 temel kavramlar (1)Bölüm 1 temel kavramlar (1)
Bölüm 1 temel kavramlar (1)
 
Muhasebe
MuhasebeMuhasebe
Muhasebe
 
Muhasebe
MuhasebeMuhasebe
Muhasebe
 
Muhasebe
MuhasebeMuhasebe
Muhasebe
 
Genel isletmecilik bilgileri
Genel isletmecilik bilgileriGenel isletmecilik bilgileri
Genel isletmecilik bilgileri
 
Muhasebe
MuhasebeMuhasebe
Muhasebe
 
Fizibilite Analizi
Fizibilite AnaliziFizibilite Analizi
Fizibilite Analizi
 
Kurumsal sosyal sorumluluk piramidi
Kurumsal sosyal sorumluluk piramidiKurumsal sosyal sorumluluk piramidi
Kurumsal sosyal sorumluluk piramidi
 
Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi Analizi
Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi AnaliziHukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi Analizi
Hukuk ve İktisat Yaklaşımı: Kurallar ve Kurumların İktisadi Analizi
 
Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx
Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptxKurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx
Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx
 
1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevre1 pazarlama-cevre
1 pazarlama-cevre
 
1 pazarlama-cevre-2
1 pazarlama-cevre-21 pazarlama-cevre-2
1 pazarlama-cevre-2
 
Yonetim ve Org2
Yonetim ve Org2Yonetim ve Org2
Yonetim ve Org2
 
2. üni̇te
2. üni̇te2. üni̇te
2. üni̇te
 
Ttk Tasarisi Tms iliskisi
Ttk Tasarisi Tms iliskisiTtk Tasarisi Tms iliskisi
Ttk Tasarisi Tms iliskisi
 
Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇
Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇
Uluslarararasi alanda temel olarak kabuledi̇len kurumsal yöneti̇m düzenlemeleri̇
 
Kurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etik
Kurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etikKurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etik
Kurumsal sosyal sorumluluk, is etigi ve etik
 

Genel ısletme.

  • 1.
  • 2. I.BÖLÜM İŞLETME KAVRAMI, DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİLERİ, AMAÇ VE İLKELERİ
  • 3. 1.1.İŞLETME KAVRAMI İşletme kavramını çok değişik açılardan tanımlamak olasıdır. Ekonomik değer taşıyan mal ya da hizmetin üretildiği veya pazarlandığı yada her iki eylemin birden yapıldığı kuruluşa işletme denir.
  • 4. Burada mal üretimi ekonomik değer taşıyan somut maddeler için, hizmet üretimi ise banka ve sigorta gibi işler için kullanılır.
  • 5. Belirli ölçüde kar elde etmek yada hizmet yaratmak amacıyla, üretim faktörlerini (sermaye, emek, doğal kaynaklar) bilinçli, uyumlu ve sistemli olarak bir araya getiren ve toplumun gereksinme duyduğu mal ve hizmetleri üreten yada pazarlayan ekonomik veya sosyal kuruluşa denir.
  • 6. İşletmenin bir sistem oluşturduğu ve bu sistemin fiziksel ve beşeri(insan) olmak üzere iki temel öğenin bileşiminden üretim sürecine yönelmiştir.
  • 7. Sistem kavramı, birbiriyle ilişkisi olan çeşitli öğeler arasındaki uyumlu bileşim ya da bütünlük olayıdır. Her sistemin kendine özgü girdi ve çıktıları vardır. Bir şema üzerinde incelemek gerekirse:
  • 8. Girdi Süreç Çıktı Geribildirim Şekil 1:Sistem şeması
  • 9. 1.1.1. İşletme Girdileri İşletmenin üretim sürecini gerçekleştirerek tüketicilere mal ve hizmet sunabilmesi için işletme dışından belirli girdiler sağlanması gerekir. Söz konusu girdiler içinde en önemlisi sermayedir.
  • 10. İşletme girdileri arasında en ilginç faktörü insan gücü oluşturur. İnsan işletmenin hem amacı, hem de aracı olarak rol oynar. İşletmeyi kuran, yöneten, kararlar alan, orada çalışan insandır.
  • 11. Bu nedenle tüm teknolojik gelişmelere ve otomasyona karşın, işletmenin en değerli girdisi insan kabul edilir.
  • 12. 1.1.2. İşletme Çıktıları İşletme çıktıları, işletmenin kar, büyüme, tüketiciye ve topluma hizmet gibi amaçlarını gerçekleştirmeyi sağlar. İşletme girdilerinin sağlanması için işlete çeşitli giderler, parasal harcamalar yapar.
  • 13. Buna karşılık işletme çıktıları karşılığında elde ettiği gelirler vardır. Gelirler, giderlerden fazla olduğu zaman işletme karlı, tersi durumda zararlı olacaktır.
  • 14. 1.1.3. İşletmenin Yapısal Özellikleri İşletme bir ekonomik kuruluştur: İşletme üretim faktörlerini (sermaye, doğal kaynaklar ve emek) bilinçli, yararlı ve uyumlu olarak bir araya getirerek ortaya mal ve hizmet ürünü koyan ekonomik kuruluşlardır.
  • 15. İşletme dinamik bir kuruluştur: Statik anlamda işletme denilince bir fabrika, bir ticarethane gibi iş yeri ya da teknik bir ünite akla gelir. Dinamik anlamda ise, üretim sürecinin gerçekleştiği, mal ya da hizmetin ortaya çıkarıldığı yerdir.
  • 16. İşletme bağımsız bir kuruluştur: Bir diğer yaklaşım içinde işletme bağımsız, finansal ve yönetsel özerkliğe sahip kuruluş olarak tanımlanır. İşletmeler çağın rekabetçi koşulları içinde varlıklarını sürdürmek için yönetsel ve finansal anlaşma ve birleşmelere gidebilir.
  • 17. İşletme sosyal bir kuruluştur: İşletmelerin en tipik özelliklerinden biride topluma dönük, toplum gereksinmelerini karşılayacak üretim eylemlerine girişmeleridir.
  • 18. İşletme sosyo-teknik bir sistemdir: Bir başka açıdan bakıldığında işletmeyi oluşturan iki temel öğe olarak fiziksel ve beşeri(insan) öğeden söz edilebilir. İşletme, insan ve araçların birleşmesinden meydana gelen bir birim niteliğindedir.
  • 19. İşletme açık bir sistemdir: İşletmeler kendi içine dönük kapalı bir sistemi değil, toplumla, tüketicilerle ve çeşitli kuruluş ve kişilerle sürekli ilişkiler içinde bulunan açık bir sistemin işleyişini yansıtırlar. İşletme, tüketici odalıdır.
  • 20. Mal ve Hizmet Pazarı Sunu (arz) İstem Mal ve Hizmet İŞLETME TÜKETİCİLER Emek, Sermaye,Doğal Kaynaklar İstem(talep) Sunu Üretim Faktörleri Pazarı Giderler(Ücret,Faiz,Kira) Şekil 2: işletme ve tüketiciler arasındaki ekonomik ilişkiler
  • 21. 1.1.4. İşletmecilikte Bilimsel Yönetim Süreci Endüstri devriminden sora ortaya çıkan yönetim sorunlarına ışık tutacak nitelikte bir gelişmenin öncülüğünü yapan Frederik Winslow Taylor(1856-1919) yaşadığı çağın en büyük işletmecisi olarak kabul edilir.
  • 22. Birçok fabrikada işçi ve ustabaşı olarak çalışan Taylor, 1883’te mühendis diploması aldıktan sonra Amerika’da bilimsel yönden yönetim alanında birçok çalışma ve araştırma yapmıştır: Özellikle “İşletmelerde Bilimsel Yönetim” adlı yapıtında şu noktalara değindiğini izliyoruz:
  • 23. Bir dizi basit deneyler yoluyla iş sırasında yapılan savurganlıkları kanıtlamak, Sorunların çözümünü olağanüstü insanlarda değil, düzenli bir yönetim anlayışından aramak, En iyi yönetimin kurallara, yasalara ve doğru belirlenen ilkelere dayandığı göstermek.
  • 24. 1.2. İşletmeciliğin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi Bir ülkenin ekonomik ve toplumsal yapısını adeta çekirdeğini oluşturan işletmelerin giderek önem kazanması, işletmeciliğin bir bilim dalı olarak gelişmesine ve diğer bilim dallarıyla akın ilişkiler içerisine girmesine neden olmuştur.
  • 25. 1.2.1.İşletme ve İktisat Ekonomi bilimi, ekonomik hayatı bir bütün olarak ele alır, ekonomik gelişme, kalkınma, fiyat oluşumu, enflasyon,para-kredi politikasının düzenlenmesi, gelir dağılımı, istihdam gibi konuları ve sorunları ülke düzeyinde inceler.
  • 26. İşletme bilimi ise, bir işletmenin kuruluşundan gelişimine kadar her aşamada rasyonellik, verimlilik ve kârlılık ilkeleri doğrultusunda üretim-pazarlama eylemlerini en iyi şekilde yerine getirebilme ve işletmeyi en iyi biçimde yönetebilme yollarını araştırır, karşılaşılan sorunları çözümler arar.
  • 27. Ekonomi bilimi toplumsal gereksinmelerin ve toplumsal refahın nasıl karşılanacağını araştırırken, işletme bilimi toplum gereksinmelerinin doğru biçimde saptanarak üretime nasıl bir yön verilmesi gerektiğini inceler ve işletmenin yaşamını sürdürmeyi amaçlar.
  • 28. 1.2.2.İşletme Davranış Bilimleri Ekonomi çekirdeğini işletme, işletmenin çekirdeğini ise insan oluşturur. Bu nedenle insan unsurunun işletme içindekini yerini ve öneminin çok iyi bilmek gerekir..
  • 29. Davranış bilimleri insanın çeşitli özelliklerini sosyolojik, psikolojik ve antropolojik açıdan ele alır ve çeşitli deney, gözlem ve analiz yoluyla insanı tanımaya çalışır.
  • 30. 1.2.3. İşletme ve Hukuk Toplumsal ve ekonomik düzeni sağlamak amacıyla yasalar, tüzük, yönetmelik ve diğer yazılı olan ve olmayan kurallar geliştirilmiştir. Bu hukuksal düzen kuşkusuz toplumun bir parçası olan işletmeleri de yakından ilgilendirir ve etkiler.
  • 31. İşletme kuruluş formalitelerini yasal düzenlemeler içinde yerine getirir, belirli sınırlar içinde çalışır, hak ve sorumluluklarını gözetler. İş yasası, Borçlar Yasası, Medeni Yasa, Ticaret Yasası, Vergi Yasaları gibi çeşitli yasalarda etkilenen işletme ile hukuk arasındaki ilişkiler süreklilik taşır.
  • 32. 1.2.4.İşletme ve Matematik İşletmede doğru ve zamanında karar alabilmek için matematik ve istatistikten geniş ölçüde yararlanılır. Fiyat, faiz, stok, üretim, iş gören sayıları gibi sürekli değişikliklerin yakından izlenmesi ve sorunların çözümü için yöneylem araştırması gibi sayısal yöntemlere sıkça başvurulur.
  • 33. İşletmede etkili bir denetim sisteminin kurulmasında, işletmenin hangi noktada bulunduğunun araştırılmasında ve gelecekle ilgili gözlem ve analizlerin yapılmasında matematik ve istatistiksel yöntemler geniş ölçüde kullanılır.
  • 34. 1.3.İŞLETMEDE YÖNETİM BİLGİ SİSTEMLERİ Yönetim bilgi sistemleri; karar alan kişilere gerekli olan bilgiyi hızlı ve doğru olarak toplayan, analiz eden, sonuçları rapor eden ve bilgiyi saklayan sistemlerdir. Yönetim bilgi sisteminde üç temel unsur vardır.
  • 35. Birinci unsur, bilginin toplanması, analizi ve yorumunu yapan insan unsurudur. İkincisi, bilginin düzenlenmesi, ihtiyaç duyulmasında ve saklanmasında rol oynayan bilgisayar unsurudur.
  • 36. Üçüncüsü ise bu süreç içerisinde neyin nasıl yapılacağı konusunda kılavuzluk görevi üstlenen prosedürlerdir. Yönetim bilgi sistemleri işlevsel olarak alt sistemler halinde kullanılır. En çok kullanılan bilgi sistemleri dört grupta toplanabilir.
  • 37. Pazarlama Bilgi Sistemleri: Mevcut ve potansiyel müşteri ihtiyaçlarına ilişkin bilgi toplanması, müşteri istek ve tercihlerini tanımlanması, ürün planlama ve tanıtımlarıyla ilgili kararların alınması konularında pazarlama yöneticilerine gereksinme duyulan bilgi sunulur.
  • 38. Bu bilgiler şöyle özetlenebilir: Satış başarısının izlenmesi, Kısa ve uzun vadeli satış tahminlerinin yapılması, Pazara ilişkin verilerin toplanması ve analizi
  • 39. Reklam ve promosyon yöntemlerinin seçimi ve sonuçların değerlendirilmesi, Marka ve ürün planlarının yapılması ve sonuçların izlenmesi
  • 40. İnsan kaynakları bilgi sistemleri: Firmanın insan kaynaklarıyla ilgili bilgileri toplayan, analiz eden, ihtiyaç sahiplerine aktaran ve bu bilgileri saklayan sistemlerdir.insan kaynaklarına ilişkin bilgiler şöyle özetlenebilir:
  • 41. Personelin devamlılık oranları, Personelin performans değerlemesi, Başvuru yapan adayların c.v. bilgileri, Sendikalarla yapılan toplu sözleşme bilgileri,
  • 42. Mevcut personelin yaşı, cinsiyeti, pozisyonu, becerileri, eğitimi gibi kişisel bilgiler, Rakip işletmelerde insan kaynaklarına ilişkin bilgiler,
  • 43. Muhasebe ve finans bilgileri: Muhasebe ve finansla ilgili bilgilerin sağlanması, analizi, ilgili yöneticilere sunulması ve saklanmasıyla ilgilidir. Bu bilgiler şöyle özetlenebilir:
  • 44. Borç-alacak hesapları Ücret bordroları Bütçeler Finansal tablolar Satış gelirleri Giderler v.s.
  • 45. Üretim bilgi sistemleri: Bu bilgi sistemleri ise kısaca şöyle sıralanabilir. • Fabrika yeri seçimi • Üretim planlaması
  • 46. Hammadde kaynakları Stok bilgileri Ürün raporlama Makine ve araç gereç listeleri v.s.
  • 47. 1.4. İşletmede İzlenen Amaçlar İşletmeler yapılarına, kuruluş nedenlerine, içinde bulundukları ekonomik düzenin koşullarına, yönetim anlayışlarına ve buna benzer diğer etkenlere bağlı olarak farklı amaçlar güdebilir.
  • 48. 1.4.1.Kar Etmek Kar bir işletmenin belirli bir dönem sonunda elde ettiği kazanç toplamıdır. Başka bir anlatımla belirli bir sürede elde ettiği gelir ve giderler arasındaki olumlu farktır. Tersi gerçekleşirse ortaya zarar çıkar.
  • 49. İşletmeler varlıklarını sürdürebilmek ve sahiplerine kazanç sağlamak için ger dönem sonunda kar elde etmeyi doğal olarak amaçlarlar.
  • 50. Kar sadece işletmenin varlığını sürdürmesi, büyüyüp gelişmesi için gerekli bir araç olmayıp aynı zaman da muhasebe tekniği açısından yıllık faaliyetlerin ölçülmesi ve denetlenmesi için kullanılan etkili bir araçtır.
  • 51. Bu açıklamaların ışığında karın işletme açısından kullanım alanları şöyle özetlenebilir: Kar, işlemenin varlığını sürdürme aracıdır. Kar, işletmenin büyüme, yatırım ve gelişim aracıdır.
  • 52. Kar, işletme sahiplerinin yaşam kalitesini arttırma aracıdır. Kar, işletme başarısını ölçüm ve denetleme aracıdır. Kar, ücret artışı ve prim yoluyla çalışanları işe özendirme aracıdır.
  • 53. 1.4.2. Toluma Hizmet İşletme toplumun bir parçası olarak yine topluma hizmet etmek zorundadır. Bu hizmet işletmenin yapısına göre dolaylı ve dolaysız olarak gerçekleşebilir. Dolaylı hizmet özel işletmeler için söz konusu edilebilir. Bilindiği gibi özel işletmelerin başta gelen amacı kar elde etmektir.
  • 54. Kamu kuruluşlarının verimli ve etkin çalıştırılması nedeniyle çok zor olduğundan unların özerkleştirilmesi ya da özelleştirilmesi bir alternatif olarak sunulmakta ve dünyanın bir çok ülkesinde bu yönde çalışmalar yapılmaktadır.
  • 55. Topluma hizmet amacıyla kurulan KİT’lerin Türkiye’de de bugün artık topluma bir yük getirmeye başladığı görülmekte ve özelleştirmeye gidilmektedir.
  • 56. 1.4.3. Büyümek ve Gelişmek Çağdaş nitelik taşıyan işletmenin bugün savunulabileceği en geçerli ve gerçekçi amaç, varlığını sürdürebilmek için sürekli büyüme ve gelişme görüşünü benimsemiş olmasıdır. Bir ilke olarak denilebilir ki, “eğer bir işletme büyümüyorsa ya da yerinde sayıyor ise o işletme geriliyor demektir”.
  • 57. 1.4.4.Tüketicilere Hizmet İşletme genelde topluma fakat özde tüketiciye hizmet sorumluluğunu taşır. Tüketiciler işletmenin ürettiği mal ve hizmetleri alan kişilerdir. Türk toplumunda yerleşmiş bir deyim olarak “müşteri velinimetimizdir”.
  • 58. İşletme tüketiciyi hoşnut kılmak, onun gerçek gereksinmelerine uygun üretim ve pazarlama eylemine girişmek zorundadır. Tüketiciyi aldatmak, yanıltıcı reklamlara girişmek gibi yanlış bir pazarlanma politikası uygulayan işletmeler başarılı olamazlar.
  • 59. 1.5. İşletmecilik Temel İlkeleri Varlıklarını sürdürebilmek ve daha ileriye gidebilmek için her işletme belirli ilkelere ve denenmiş kurallara uymak zorunadır. Bu ilkeler işletmenin yapısı değişse bile kolay kolay değişmezler. Bir bakıma işetmecilik ilkeleri evrensel ve çok boyutludur.
  • 60. 1.5.1. Verimlilik Verimlilik, bir işletmede kaynakların ölçüde etkili kullanıldığını gösteren bir ölçüdür. Verimliliği ölçme nedenleri; üretimi yakından izlemek, sapmalar varsa düzeltmek, zamandan, hammadde ve malzemeden arttırımı sağlamak, maliyeti düşürmek ve üretilen miktarı arttırmaktır.
  • 61. verimlilik= Çıktı Girdi Çıktının toplam girdilere oranı “toplam faktör verimliliği”ni gösterir. Çıktının herhangi bir üretim faktörüne oranı ise “kısmi faktör verimliliği”ni verir. En sık kullanılan verililik ölçüleri emek ve sermaye verimliliği gibi kısmi faktör verimlilikleridir.
  • 62. Emek verimliliği= Üretim miktarı İşgücü Sayısı Emek verimliliği, emeğin ne ölçüde iyi kullanıldığını gösterir. Emek verimliliğine ilişkin trendin azalan bir seyir izlemesi geliştirme için öncelikli olanın emek olduğu anlamına gelir.
  • 63. Sermaye verimliliğinin değerlendirilmesi ise mevcut sermayenin ne ölçüde iyi yönetildiğini gösterir.sermaye verimliliği duran varlıklar veya kullanılan makine sayısı açısından hesaplanabilir: S.V.= Üretim DMuirkatna rVıarlıklar S.V.= Üretim Miktarı Makine Sayısı
  • 64. Bir işletmede verimlilik artışı aşağıdaki koşulların varlığı halinde söz konusudur: Aynı miktarda girdi için çıktı miktarının artırılması, Aynı miktarda çıktı için girdi miktarının artırılması,
  • 65. Girdi miktarı azaltılırken, çıktı miktarının artırılması, Çıktı miktarındaki artışın girdi miktarındaki artıştan hızlı artması, Çıktı miktarındaki azalmanın, girdi miktarındaki azalmada yavaş olması
  • 66. İşletmenin rekabet gücünü artırmak için bütün işletme birimlerinde verililik anlayışını yaygınlaştırmak gerekir. Verimliliğin artırılabilmesi için şunlar yapılmalıdır: Makineleşmeyi artırmak, İleri teknoloji kullanmak,
  • 67. Standardizasyon sağlamak, Yeterli hammadde sağlamak, Fire ve hurdaları azaltmak, Taşımacılığı kolaylaştırmak, Ergonomik koşullar sağlamak, İş etüdü yapmak
  • 68. Makine duruşlarını azaltmak, Düzenli bakım yapmak, İşyeri düzeni oluşturmak, Fiziksel çalışma ortamını iyileştirmek Eğitim olanaklarını artırmak, İletişimi geliştirmek,
  • 69. İletmenin verimli bir şekilde çalışmasında zamandan sağlanacak tasarruflarda önemlidir. Zaman tasarrufu hareket ve zaman etütleriyle gerçekleştirilebilir. Hareket gücü işin nasıl yapılması gerektiğini, zaman etüdü ise işin ne kadar sürmesi gerektiğini ortaya koyan bilimsel çalışmalardır.
  • 70. 1.5.2.Ekonomik Ekonomiklilik, satış tutarının üretim maliyet giderleri tutarına oranıdır. İşletmede maliyet giderlerinin düşük olması veya bu maliyet giderleriyle sağlanan mal veya hizmetin satış tutarının yüksek olması ekonomiklilik oranını yükseltir.
  • 71. Ekonomiklilik durumunu bir formüle göstermek gerekirse : Ekonomiklilik= Toplam Satış Tutarı Üretimin Toplam Maliyet Giderleri
  • 72. Bu oranın 1’den büyük oluşması işletmenin başarısını yansıtır. Bunun için üretim miktarının ve satış fiyatının artması, buna karşılık maliyet giderlerinin düşük olması gerekir. Üretim miktar arttıkça birim başına maliyet giderlerinin azalacağı da bir gerçektir.
  • 73. Ekonomikliğin 1’den küçük olması işletmenin ekonomik olmadığını gösterir. Bu durumda toplam satış tutarı, toplam maliyet giderlerin altında kalmıştır. Ekonomikliğin 1’e eşit olması ise pay ve payanın birbirine eşit olduğu anlamına gelir.
  • 74. 1.5.3. Karlılık Kârlılık, belirli bir dönem içinde elde edilen kârın o dönemde işletmede kullanılan sermayeye oranıdır. Karlılık= Kâr Sermaye
  • 75. Bu oranın yüksekliği işletme başarısını yansıtır. Bu amaçla üretim miktarı ve satış fiyatının yüksek tutulması, buna karşılık üretimin maliyet giderleri ve sermayenin düşük olması gerekir.
  • 76. İşletmenin finansal karlılık oranını göstermek için şu formül kullanılabilir: Finansal Kârlılık= Net Kar Öz sermaye
  • 77. Öz sermaye, bir işletmenin sahip olduğu varlıklar toplamıdır. Öz sermayeyi bulmak için varsa işletmenin borçlarını toplam sermayeden düşmek gerekir.
  • 78. Net kar ise bir işletmenin belirli bir dönemde elde ettiği toplam gelirlerden tüm giderler ve vergiler düşüldükten sonra geriye kalan olumlu farklı ifade eder.
  • 79. Finansal karlılığa öz sermaye kârlılığı da denir. Brüt kârın toplam sermayeye oranıyla da ekonomik karlılık elde edilir. Brüt Kâr Toplam Sermaye Ekonomik Kârlılık=
  • 80. Brüt kar, toplam gelirden tüm gider ve vergilerin düşülmediği andaki kârdır. Toplam sermaye ise öz ve yabancı sermaye toplamıdır. Ekonomik karlılığa toplam sermaye karlılığı da denir.
  • 81. 1.5.4.Toplam Kalite İşletme literatüründe kalite kavramının özel bir yeri vardır.mal veya hizmetin çok miktarda ve düşük maliyetle üretilmesi ya da firmanın karlı olması yeterli bir kalite anlayışını yansıtmaz. Kalite en kısa tanımla müşteri beklentilerini karşılamaktır.
  • 82. Toplam kalite ise, müşteri beklentilerine uygun olarak bir mal veya hizmeti rakip firmalara göre daha iyi daha ucuz ve daha güvenli biçimde üretmek ve müşterilere sunmak demektir.
  • 83. Toplam kalite, satış öncesi hammadde girişinden süreçlerin en iyi şekilde işlemesinden başlayıp yan sanayi ve tedarikçileri de kapsamına alan ve satış sonrası hizmetleri de içine alan faaliyetler bütünüdür.
  • 84. II. BÖLÜM İŞLETMENİN SORUMLULUKLARI
  • 85. İşletmeler toplumun çeşitli kesitleriyle sürekli ve düzenli ilişkiler içinde bulunurlar ve bu kesitlerden hem etkilenir, hem de oları etkilerler. Bu etkileşim süreci, işletmenin yapısına, büyüklüğüne, faaliyet gösterdiği alana göre farklı düzeylerde olabilir.
  • 86. Ancak işletmeler varlıklarını borçlu oldukları çeşitli çevre kuruluşlarına ve kişilere karşı ödemeleri gereken borç ve sorumlulukları vardır.çünkü yaşamlarını bu kuruluşlara borçludurlar ve onları sayesinde gelişme ve büyüme şansına sahiptir.
  • 87. Bir bakıma her biri çıkar grubu olan bu kişi ve kuruluşlara karşı dengeli bir işletme politikasının izlenmesi gerekir. İşletmenin çevreyle çok yönlü ilişkileri aşağıdaki şemada izlenebilir.
  • 88. İŞLETME Kredi Kuruluşları Devlet Eğitsel Çevre Faiz Kredi Vergi Yasal koruma Ödeme Vasıflı işgücü Doğal Çevre Doğal etkenler Tüketici Teknoloji Tedarikçi İşletmeler Uluslararası ilişkiler İşgörenler Sermaye Sahipleri Sermaye Kar Malzeme Ödeme Makine Ödeme İthalat İhracat Emek Ücret Gelir Mal ve hizmet Koruma hizmeti Şekil 3: İşletme Çevre İlişkisi
  • 89. 2.1. İşverene Karşı Sorumluluklar İşveren yada işletmeye sermaye getiren kişiler kendi açılarından koydukları sermayenin getirisi olarak en yüksek oranda kâr elde etmeyi amaçlar. Bu kazançlarla bir yandan kendi yaşam düzeylerini yükseltirken öte yandan yeni yatırımlara girişebilirler.
  • 90. İşveren açısından kendisine en iyi kazancı sağlayan işletme en iyi işletmedir. Ortaklarına yeterli kâr sağlayamayan işletmeden pay sahipleri paylarını geri çekebilirler.
  • 91. En azından işletme yaşamının sona ermesi demek olan böyle bir baskı altıda bile işletmenin karlı ve ekonomik çalışmak zorunluluğunu duyması gerekir.
  • 92. 2.2.Tedarikçilere Karşı Sorumluluklar İşletmeler, üretim için gerekli malzeme, yarı işlenmiş madde, hammadde, araç gereç gibi çeşitli ihtiyaçlarına tedarikçi denilen firmalardan karşılarlar. Mal veya hizmet satın aldıkları bu kuruluşlara düzenli ve sürekli ilişkiler kurarlar.
  • 93. İşletme yöneticisinin işletmenin içinde bulunduğu endüstrinin maliyet yapısını, fiyatlama politikasını, genel satış çabalarına ilişkin uygulamalarını ve kendi planlarına etki edebilecek diğer konuları incelemek zorundadır.
  • 94. 2.3. Çalışanlara Karşı Sorumluluklar Bir işletmede çalışanlar arasında olumlu ve uyumlu ilişkiler kurulur, bilinçli bir iş bölümü yapılır, işbirliği sağlanır ve özellikle işletmede sosyal bir bütünlük gerçekleştirilirse, öyle bir kuruluşta üretim artışları ve verimlilik sağlanacağı gibi,
  • 95. aynı zamanda iş görenlerin düşünce, duygu, işletmeye özgü gelenek ve kurallarda birleşme, anlaşma ve çalışma mutluluğu da sağlanmış olur.
  • 96. İş gören her şeyden önce bir insandır. İşletmeye her gün gelirken emeğinin yanında kendi düşünce,özlem,tutku ve duygularını da kendisiyle birlikte getirmektedir. Yönetici, iş göreni bir araç gibi, bir makinenin parçası gibi göremez.
  • 97. İnsanın fiziksel gücü ve yönü kadar düşünsel, ruhsal ve duygusal gücü ve yönü de vardır. Üstelik davranışları, olaylar karşısında etki ve tepkileri çoğu kez duygusaldır.
  • 98. 2.4. Tüketiciye Karşı Sorumluluklar Tüketicilerin korunması konusunda işletmelerin yapabilecekleri: İşletmeler mal ve hizmetlere ilişkin tüketici şikayetlerini öğrenmek amacıyla örgüt içinde bir tüketici şikayet bürosu kurmalı ve periyodik olarak da tüketici araştırmaları yapmalıdırlar.
  • 99. İşletmeler, reklam, ambalajlama ve garanti belgeleri gibi konularda tüketiciye yanıltıı uygulamalarda kesinlikle kaçınmalı, tüketici gerçeği ile uyumlu olan pazarlama stratejilerine başvurmalıdırlar.
  • 100. İşletmeler değişen tüketici arzularına hızla uyum sağlayabilmek için tüketiciye dönük pazarlama anlayış ve uygulamasını benimsemelidirler.
  • 101. İşletmeler maliyet artışına neden olmasına rağmen mal kalitesini yükseltmeye çaba göstermeli, garanti belgelerini anlaşılır duruma getirmeli, satış sonrası servis,
  • 102. maliyetlerini azaltmaya çalışmalıdır, hatalı malların hızla tamirini gerçekleştirmeli, mal güvenliğine ilişkin standartlar geliştirmeli ve tüketiciye malın dayanıklılığı ve güvenliği konusunda bilgi sağlamalıdır.
  • 103. 2.5. Devlete Karşı Sorumluluklar İşletmenin kamu çevresiyle de yakın ilişkileri vardır. Bu ilişkilerin başında vergi ilişkileri gelir. Devlet kendi organları aracılığı ile belirli dönemlerin sonunda işletmelerin elde ettiği kazançların bir bölümünü vergi olarak alır.
  • 104. İşletmeler her zaman istekli olmasalar da devlete vergi vermek zorundadırlar. Bu bir ulusal ve toplumsal görevdir. Bütün bu özellikle, işletmeler ile kamu kuruluşları arasıda oldukça yoğun ilişkiler bulunduğunu gösterir.
  • 105. 2.6. Topluma Karşı Sorumluluklar İşletmeler topluma kakı sağlayan projelere sponsorluk yaparak sosyal sorumluluklarını yerine getirebilir.
  • 106. Bu katkılar sağlık, kültür, eğitim veya sanat alanlarda olabilmekte, bu tür katkılar sağlandığında ise, reklam ve halkla ilişkiler adına da firma kendi açısından olumlu imaj yaratmış olmaktadır.
  • 107. İşletme üretim artıklarının çevre kirlenmesini önlemek amacıyla arıtma tesisleri kurabilir yada atıkların yeniden değerlendirilmesini sağlayabilir. Bunun dışında, gürültü ve görüntü kirliliği konusunda da önlemler almak bir sosyal sorumluluk gereğidir.
  • 109. 3.1. Girişimciliğin Tanımı, Önemi Ve Gelişimi 20. Yüzyılda ortaya çıkan girişimcilik teorisine göre, girişimci risk alarak “yenilik “ (innovation) yapan kişidir.
  • 110. Girişimci, ihtiyaçları karşılamak üzere iktisadi mal ve hizmet üretiminin gerçekleştirilmesi için üretim faktörlerini bir araya getiren kişi olarak tanımlanabilir.
  • 111. Bugün bir girişimci, yenilik yapan veya geliştiren bir kişi olarak fırsatları bulup yakalar; bu fırsatları uygulanabilir/pazarlanabilir fikirlere dönüştürür, bu fikirlere emek, para ve becerileriyle değer katar.
  • 112. Bu fikirleri uygulamak için rekabetçi pazar alanı risklerini üstlenir ve bu çabalarının karşılığını paraya çevirir.genellikle beş çeşit girişimci davranışı vardır:
  • 113. Yeni bir malın yada servisin üretimi, Yeni bir üretim metodunun geliştirilmesi, Yeni bir pazarın oluşturulması, Yeni bir hammadde kaynağının bulunması Endüstrinin yeniden yapılandırılması,
  • 114. Girişimci sadece yenilik faaliyeti yapıyorsa girişimcidir. Girişimcilik bir anlayış ve davranış biçimidir. Bu bağlamda girişimcinin veya girişimciliğin tanımında bazı etkenler ön plana çıkmaktadır.
  • 115. Girişimcilik faaliyetlerinde kar beklentisi söz konusudur. Piyasa sürekli olarak izlenerek, hangi ürünlere yada hizmetlere talep olduğu belirlenir. Bu işlemler sonrasında, söz konusu talebi karşılayacak ürü ve hizmet üretilir.
  • 116. Üretim faktörleri, akılcılık ve süreklilik arz eden bir ortamda, ekonomik bir değer ortaya çıkartmak için bir araya getirilir. Girişimcilik ortamında bahsedebilmek için, hukuki ve finansal bakımdan bağımsız bir organizasyon gereklidir.
  • 117. Girişimcilik, hemen her endüstri dalında önemlidir. Girişimciliğin önemini, özellikle üç alan için vurgulamak mümkündür. Bunlar: Yenilikçilik- icatçılık Yeni işletmelerin doğması büyümesi, Yeni iş alanları yaratmadır.
  • 118. Girişimciliğin Türkiye açısından önemi şu şekilde sıralanabilir: Türkiye’de özelleştirme girişimciliğin başarısı ve etkinliği ölçüsünde gerçekleşebilir. Kamuda aşırı istihdamın istenen düzeye indirilip, ücretlerin arttırılabilmesi girişimciliğe bağlıdır.
  • 119. Ülkemizdeki teknolojik gelişmeler girişimciler sayesinde gerçekleştirilebilir. Ülkemizde istihdamın sağlanıp işsizlikle mücadele etmenin en etkin yolu kişilerin kendi işlerini kurmalarından diğer bir ifade ile girişimcilikten geçer.
  • 120. İşsizlikle birlikte gelir yetmezliği de ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun çözümü de girişimcilikle ilgilidir. Ülke kalkınmasının anahtarı yerel potansiyellerin değerlendirilmesine, etkin kullanımına bağlıdır. Bunun sağlanabilmesi girişimciliğe bağlıdır.
  • 121. 3.2. Girişimcilerin Özellikleri Kabul edilebilir riskleri göze alan kişidir. Kararlıdır, ne istediğini bilir. Çok yönlüdür. İş bitiricidir. Kendine güvenir, eksikliklerini görür.
  • 122. Tavizsizdir, işleri zamanında ve doğru yapılmasını ister. Değişiklikleri benimseyebilen kimsedir. Türk toplumunun bir girişimcide olmasını beklediği özellikler üzerin yapılan bir çalışmada ise şu bulgular elde edilmiştir:
  • 123. Girişimcide Olması Beklenen Özellikler Özellikler % Risk alabilme Özgüven Yaratıcılık Liderlik İletişim becerileri Organizasyon/planlama yeteneği İkna kabiliyeti Doğru ekibi kurma İnsiyatif alabilme Yöneticilik becerileri Kişisel bağlantılar Finans bilgisi Yeterli sermaye Sonuç odaklılık Profesyonel iş deneyimi 10.80 09.43 09.30 07.81 07.67 07.61 07.44 07.14 05.93 05.73 04.95 04.66 04.33 04.05 03.13
  • 124. Girişimci kimliğine sahip kimselerin bazı sorumluluk ve görevleri vardır. Bunları aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür: Bir iş düşüncesini hayata geçirerek üretim ve pazarlama yapmak,
  • 125. Başkalarını göremediği fırsatlardan yararlanmak İleri teknoloji kullanarak yüksek kalitede ürünler üretmek, Yeni tedarik kaynakları bulmak, İstihdam artışına katkı sağlamak
  • 126. Bilgi toplumunda girişimcilik yapacak liderlerin sahip olması gereken özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
  • 127. Dünyaya Yeni Bir Gözle Bakma: Tecrübe, bilgi ve kültür düzeylerinin gerçekleri görmekten alıkoymalarını engellemek için çevreye ve kendilerine karşı sorgulayıcı bir gözle bakarlar.
  • 128. Mit ve Semboller Kullanma: Çevresel unsurlar, kültür ve iletişimi etkin bir biçimde kullanarak yeni fikirlerin gelişmesi için gerekli ortamı hazırlar.
  • 129. Geleceği Tanıma: Geleceği tanıma çerçevesinde, günümüzdeki gelişmelerin itici kuvvetlerinin etkilerini izlemek zorundadırlar. Çeşitlilikten Yararlanma: Farklı kültürel, sosyal, dinsel ve zihinsel çeşitlilikten yararlanırlar.
  • 130. Daha Hızlı Yanıt Verme: Çevresel değişikliklere hızlı uyum sağlayabilecek çevikliğe ve müşteri talebine hızla tepki verecek esnekliğe sahiptirler.
  • 131. Kaynakları Rasyonel Kullanma: İşletmelerinin kıt kaynaklarını daha rasyonel kullanarak atıl kapasite ve kaynak israfı gibi sorunların üstesinden gelirler.
  • 132. 3.3. Girişimci Ve Yönetici Farklılıkları Girişimci değişikliklerle başarı sağlarken, yönetici tam olarak statükoya bağlıdır. Girişimci olaylardaki fırsatları tam olarak yakalarken, yönetici hep problemleri görür. Girişimci daha çok kontrole, yönetici ise düzene önem verir.
  • 133. Yönetici bir “ev” yapıp sonuna kadar orada yaşarken, girişimci “evi” inşa eder ve anında bir sonraki planlamaya başlar. Girişimci yöneticinin sıraya sokacağı, düzenleyeceği şeyleri yaratır.
  • 134. Yönetici olmazsa işler yürümez, girişimci olmazsa da yenilik olmaz. Yöneticilik ile girişimcilik farklı kavramlar olmasına rağmen aynı kişide birleşmeleri de söz konusu olabilir.
  • 135. 3.4. Girişimcilik Fikrinin Gelişmesi Ve Girişimcilik Süreci Yeni Fikirler Üretme: Başarılı bir girişimcinin karakteristik özelliklerinin başında yeni fikirle üretme yeteneği gelir.
  • 136. Bu, piyasanın ve toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, akılcı hedefler belirleme ve unları yaratıcı biçimde geliştirme yada uyarlama özelliğiyle bağlantılıdır.
  • 137. Sentez Yapma: Birbirini tamamlayan birçok görüş bir araya getirilerek, bunlar üzerinde senteze ulaşılır. Girişimci bu yeteneğe de sahip olabilir.
  • 138. Ürün/Hizmet Geliştirme: Bu çalışmalar, daha önceden bilinen alanlara yönelik olabileceği gibi, ilk defa piyasaya sunulacak ürün ve hizmetler için de geçerli olabilir.
  • 139. Ürün/Hizmet Pazarlama: Başarılı pazarlama stratejisine sahip olmayan girişimler, ne kadar kaliteli ürün üretirlerse üretsinler ve ne kadar fazla üretimde bulunursa bulunsunlar, ürünlerine/ hizmetlerine alıcı bulamadıktan sonra hiçbir şey ifade etmeyecektir.
  • 140. Bu nedenle, girişimler için günümüzdeki en önemli faaliyet alanı, pazarlama ve reklamla ilgili çalışmalardır. Girişimcilik bir yaratıcılık sürecidir. Bu süreç aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
  • 141. Fırsatları görme ve değerlendirme, İş planı geliştirme, Rekabet yapısı, Kaynak gerekleri, Girişimi yönetme
  • 142. 3.5. Girişimciliğin Gelişmesini Engelleyen Unsurlar Girişimcilerde bulunması gereken niteliklerin yanında, Türkiye’de girişimciliğin yeterince gelişmesini engelleyen birtakım unsurlarda vardır.bu unsurlar şunlardır:
  • 143. Sosyal Çevre: Bireyin aile ve sosyal çevresinden edindiği kültür ve görgü gibi normlar hayatı boyunca kendisini etkilemektedir. Bireyler özgür olduğu ve fikirlerini özgürce ifade edebildiği ölçüde girişimcilikte başarılı olabilirler.
  • 144. İşletme Sahiplerinin Teknik Kökenli Olması: Üretim konusunda çok yetenekli olan girişimci; piyasaya yönelik olarak düşünme, değerlendirme ve finansman konularında yeterince başarılı olamamaktadır.
  • 145. Fizibilite (Uygulanabilirlik) Çalışmalarının Yetersizliği: Fizibilite raporu, devletten teşvik alabilmek için yapılması gereken bir bürokratik işlem olarak değerlendirilmektedir. Piyasa Araştırması: Faaliyet gösterilecek hedef Pazar çok dikkatli seçilmeli ve analiz edilmelidir.
  • 146. Yenilik: Genelde Ar-Ge çalışmalarına zaman kaybı ve masraf olarak bakan girişimciler, yenilik yapmakta ve kısa zamanda piyasadan silinmektedir. Bilgi Eksikliği: Bilgi edinme, bilgi işleme ve bu bilgileri değerleme konusunda, işletmelerin çoğu yeterli birikime sahip değildir.
  • 147. Aile İşletmeciliği: Geleneksel alile işletmeciliği anlayışı büyümenin önündeki en büyük engel olarak görülmektedir. İşletmelerin büyüme aşamasında girişimciler, mutlaka uzman bir yönetici istihdam etmelidirler.
  • 148. Finansman Sorunu: Girişimciler sahip oldukları küçük ve orta ölçekli işletmeleri için, düşük faizli ve uzun vadeli kredi bulma konusunda sıkıntı çekmektedirler.
  • 149. Toplumun Girişimciye Bakış Açısının Değerlendirilmesi: Bireylerin zihinlerindeki “kötü zengin adam” izleminin giderilmesi gerekmektedir.
  • 150. Devlet Yönetiminin Girişimciye Bakış Açısının Değiştirilmesi: Toplumumuzun girişimciye bakış açısındaki olumsuzluklar zaman zaman kamu görevlilerinin girişimcilere kötü muamele etmelerine ve işlemlerinin savsaklamalarına gidebilmektedir.
  • 151. IV.BÖLÜM BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE İŞLETMELER, İŞLETME TÜRLERİ, İŞLETMELER ARASI ANLAŞMA VE BİRLEŞMELER
  • 152. 4.1. BÜYÜMENİN ÖNEMİ VE YARARLARI Dinamik işletme kavramı sürekli ve dengeli büyüyen işletmeler için kullanılır. Eğer bir işletme büyümüyorsa gerileyen bir işletme olarak tanımlanabilir. İşletmeler arasında ezici ve acımasız bir rekabetin varlığı, onları hızı bir büyümeye iter.
  • 153. Bu yapısıyla büyüme sadece üretim artışları sonucu ortaya çıkan doğal bir gerçek olmayıp,ekonomik koşulların bir gereğidir.büyümenin yararlı bir gelişme olduğu tartışma götürmez ise de, büyümenin işletme için en uygun hızda ve boyutlarda olması gerekir.
  • 154. Optimal büyüklük, işletmenin ekonomik, fiziksel ve sosyal varlıkları ve gücü göz önüne alınarak üretim ve satışların en iyi düzeyde gerçekleştirildiği en uygun büyüklük noktasıdır. İşletme optimal büyüklüğün gerisinde yada ilerisinde olduğu zaman çeşitli sıkıntılarla karşılaşır.
  • 155. 4.2. Büyüklük Ölçütleri İşletmeler arasındaki büyüklük sınırını belirleyen bazı ölçülerden yararlanılabilir. Henüz işletmecilerin üzerinde anlaşmaya vardığı ve her işletmeye uygulanabilir, kesin ve standart bir ölçü geliştirilmiş değildir. Genelde büyüklüğün saptanması amacıyla niceliksel ve niteliksel ölçütler kullanılır.
  • 156. 4.2.1.Niceliksel Büyüklük Ölçütleri İşletme büyüklüğünü saptamada kullanılan niceliksel ölçütler şunlardır: Sermaye miktarı, Üretim kapasitesi, Yıllık satış toplamı(ciro), Çalışanların sayısı,
  • 157. Çalışanlara ödenen toplam ücret miktarı, Kullanılan hammadde, Fiziksel alan, Makine parkı, Harcanan enerji miktarı,
  • 158. 4.2.2.Niteliksel Büyüklük Ölçütleri Niteliksel açıdan büyüklük değerlendirmesinde çeşitli ölçütlerin kullanılabilir. Bu ölçütler yönetsel, hukuksal ve pazarlama açısından incelenebilir.
  • 159. • En ilginç ölçek olarak iletme yönetim biçimlerinin esas alınmasıdır. Küçük işletmelerde genellikle yönetim merkezcildir, bağımsızdır, ve örgüt modeli dikeydir.
  • 160. Büyük işletmelerde merkezcil olmayan yönetim uygulaması görülür,örgütsel yapı karmaşık olup dikey-kurmay ve dikey-fonksiyonel seçilir ve zamanla demokratik yönetime gidilir.
  • 161. • İşletmelerin büyüklüğünü saptamada bir ilginç örgütte hukuksa yapıya dayanır. Tek kişi işletmeleri ve kişi şirketleri sermaye şirketlerine göre daha küçüktür. Sermaye şirketleri de kendi içinde değerlendirilirse anonim şirket çoğu kez limited şirketten büyüktür.
  • 162. • Ülkenin her yanına dağıtım kanalları aracılığıyla mal ve hizmet götüren işletmelerin boyutları dar Pazar üretim işletmelere göre daha büyüktür. Dayanıklı mal üreten ve ülkenin bir çok yerinde şube açan işlemeler büyük işletmelerdir.
  • 163. 4.3. Büyüme Şekilleri İşletme daha güçlü ve uzun ömürlü olmak amacıyla iç yapısını sürekli geliştirir. Bu gelişme ekonomik, fiziksel, sosyal ve örgütsel boyutlu bir büyüme biçimde olabilir.
  • 164. 4.3.1. Ekonomik Büyüme İşletmenin ekonomik anlamda büyümesi üretim kapasitesini arttırıcı eylemlere girişmekle olanak kazanır. Öz yada yabancı sermayenin arttırılmasıyla yeni üretim faktörlerini ele geçirilmesi sağlanabilir.
  • 165. İşletme girdilerinin artması üretim çıktılarında nicelik ve nitelik olarak yükselmelere neden olur.sağlanan yeni finansal kaynaklarla mevcut üretim kapasitesi arttırılabileceği gibi yeni mal üretimine de gidilebilir.
  • 166. 4.3.2. Fiziksel Büyüme İşletmelerin bina ve tesisler olarak büyümesi ve daha geniş alanda üretim eylemlerini gerçekleştirmesi fiziksel büyüme olarak tanımlanabilir.
  • 167. Bu nedenle işletmeler daha başlangıçta kuruluş yerini seçerken ileride fiziksel büyümelerine elverişli geniş alanlar üzerinde kurulmayı tercih ederler.İşletme elde ettiği yeni büyüklük ile yeni bir üretim potansiyeline kavuşmuş olacaktır.
  • 168. 4.3.3. Sosyal Büyüme İşletmeler ekonomik ve fiziksel büyümenin ısında sosyal alanda da büyürler.bu tür büyüme, işletmede beyaz yakalılar olarak bilinen teknik ve idari personel ile mavi yakalı olarak bilinen işçi sayısının artması anlamına gelir.
  • 169. 4.3.4. Örgütsel Büyüme İşletmelerin amaçlarına ulaşması için iş bölümü, organların oluşması, yetki dağılımı ve iletişim dokusunu kapsayan belirli bir düzene gereksinin duyulur. Bu düzene örgüt denir. Örgütlerde işletmenin ekonomik, fiziksel ve sosyal olarak büyür ve gelişir.
  • 170. Örgütsel büyüme işletmede işlerin daha etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini sağlar. Ancak işletmenin gerçek yapısını aşarak gereksiz bölümlerin, organların oluşmasına neden olur ve buda işletmenin giderinin artmasına ve yetki çatışmasına yol açar.
  • 171. 4.4. Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeler Küçük ve orta ölçekli işletmeler veya kısa anlatımıyla KOBİ’ler gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülke ekonomileri için çok önemli kuruluşlardır. Türkiye’de tüm işyerlerinin %95’ini KOBİ’ler oluşturmaktadır. KOBİ tanımı ülkeler arasında farklılıklar göstermektedir.
  • 172. KOBİ tanımı, ülkelere zamana, araştırmalara, kişi ve kuruluşlara göre farklılık göstermektedir. KOBİ’lerin tanımlanmasında niceliksel ölçütler yanında, yönetim bağımsızlığı, sermayenin bir kişi veya küçük bir grup tarafından sağlanması gibi niteliksel ölçütler kullanılır.
  • 173. KOBİ tanımı, imalat, hizmet ve ticaret işletmelerinde farklıdır. Dünya Bankası tarafından hazırlanan bir raporda Türkiye’de 50 işçiye kadar istihdam sağlayan işyeri küçük işletme, 51-200 işçiyi çalıştıran işyeri de orta ölçekli işletme kapsamına alınmıştır.
  • 174. Türkiye’de istihdamın %70 ‘den fazlası KOBİ’ler tarafından karşılanmaktadır. Bazı işletmelerin KOBİ şeklinde kurulmaya uygun olmaları, önemlerinin hızla artmasına neden olmuştur.
  • 175. Dünya bankasının bir raporuna göre KOBİ’lerde bir kişi istihdam etmek için, büyük işletmelere göre 1/3 oranında daha az sermaye yatırımı gerekmektedir. Bu durum sermayenin kıt olduğu Türkiye için KOBİ’lerin önemini daha da arttırmaktadır.
  • 176. Türkiye açısından küçük işletmelerin önemini artıran başka bir neden, küçük işletmelerin kullandıkları girdilerin yurt içi kaynaklardan karşılanmasıdır. Küçük işletmeler, perakendeci, hizmet, inşaat, taşıma, toptancı ve üretici işletmeler olabilirler.
  • 177. Küçük işletmelerin kuruluş nedenleri: Bağımsız olma, Miras, Sosyal saygınlık, Gelecekte zengin olma arzusu gibi.
  • 178. Mesleğini değerlendirme veya daha çok kazanma arzusu, Başka alternatiflerin yoğunluğu, Sermayenin daha büyük başka bir işletme kurmaya olanak vermemesi
  • 179. Endüstri alanında yan sanayi kuruluşları veya fason iş yapan firmalar olarak çoğu kez bilinen bu tür işletmeler, büyük işletmeler için birer endüstri malı olarak nitelendirilen ve satın alınan çeşitli mallar üreterek yaşamlarını sürdürürler.
  • 180. 4.4.1. Kobi’lerin Üstünlükleri • Talepteki küçük değişiklikler ancak KOBİ’ler tarafından karşılanmaktadır. • Büyük işletmeler girdi olarak kullandıkları mal ve hizmetlerin bazılarını olanaksız veya akılcı bulmadıkları için üretmezler.
  • 181. • KOBİ’lerin en önemli üstünlüklerinden biri de rekabet ortam yaratarak tüketiciye daha kaliteli mal ve hizmet sunumuna hizmet etmeleridir. • Değişmez giderler azdır. Dolayısıyla üretim maliyetleri çok yüksek değildir.
  • 182. • KOBİ’ler büyük yatırım ve teknoloji gerektirmediğinden üretim konuları tüketici eğilimlerine göre değiştirilebilir. • Tüketicilerin kişisel zevk ve eğilim modanın gereklerine uyarlanma esnekliğine,sahiptirler.
  • 183. Türkiye’de KOBİ’lerin sorunlarına çözümler getirmek amacıyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren kuruluş, Küçük ve Orta Sanayi Geliştirme Başkanlığı(KOSGEB)’dir. KOSGEB, 1990 yılında 3624 sayılı yasayla kurulmuştur.
  • 184. KOSGEB’in kuruluş amacı, ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasında küçük ve orta ölçekli işletmelerin payını ve etkinliğini arttırmak, rekabet güçlerini ve düzeyleri yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmektir.
  • 185. KOSGEB’in görevleri şunlardır: Sanayide araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin desteklenesi ve uygulanması için Teknoloji Merkezleri, Teknoparklar ve Danışmanlık Merkezlerinin kurulmasını sağlamak.
  • 186. Aktif danışmanlık hizmetlerini verecek Danışmanlık Merkezleri oluşturmak, İşletmelerin yatırım,üretim, yönetim ve pazarlama konularında bilgi ve beceri yönünden güçlenmeleri ve gelişmelerini sağlamak,
  • 187. KOSGEB’in KOBİ’lere sunduğu destek hizmetleri şunlardır: KOSGEB finansman konusunda küçük ve orta ölçekli işletmelere banka ve kredi kuruluşlarıyla işbirliği yaparak yardımcı olmaya çalışmaktadır.
  • 188. KOSGEB, nitelikli işgücü yetiştirme konusunda küçük ve orta ölçekli işletmelere destek olmak için bazı illerde Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Eğitim Merkezleri kurmuştur. Bu merkezler Ankara, İstanbul, İzmir, Gaziantep ve Kayseri’dedir.
  • 189. 4.4.2. KOBİ’lerin Başarısızlık Nedenleri Yetersiz yönetim Yetersiz sermaye İş bunalımları Alacakların ödenmesindeki sorunlar Rekabettir.
  • 190. Türkiye açısından söz konusu sorunlara bazı eklemeler yapılabilir: • Kuruluş yeri sorunları, • Büyük sanayi ile bütünleşme sorunları, • Devlet ihalelerinden pay alamama ile ilgili sorunları,
  • 191. 4.5. Çokuluslu İşletmeler Çokuluslu işletmeler diğer ülkelerde yatırım veya ürün pazarlaması yaparken, belirli amaçlar veya çıkarlar güderler. Bunlar şunlardır: Ucuz hammaddeden yararlanmak, Ucuz işgücünden yararlanmak,
  • 192. Mevcut pazarı genişletmek, Taşıma giderlerini azaltmak, Hükümetlerin sunduğu değişik teşviklerden yararlanmak, Özellik gösteren ürünlerde kaliteyi korumak,
  • 193. Çokuluslu işletmeler uygulamada çeşitli şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bunlar: Ana bir işletme direkt olarak yabancı bir ülkede satışla gerçekleştirecek bir firma kurabilir, Ana işletme yabancı ülkede direkt olarak üretim ünitesi kurabilir,
  • 194. Ana işletme yabancı ülkede üretim ve satış işlerini gerçekleştirebilir, Ana işletme yabancı ülkelerde mevcut olan başka işletmelerle ortak olabilir, Ana işletme yabancı bir işletme ile eşit paylarla birleşebilir.
  • 195. 4.6. İşletme Türleri 4.6.1. Endüstri İşletmeleri Endüstri işletmeleri, hammadde ve malzemeyi üretim sürecinde şekil, fiziki nitelik ve kimyasal özellik yönünden değişikliğe tabi tutularak yeni ve arklı mal haline dönüştüren işletmelerdir.
  • 196. Endüstri işletmeleri şunlar olabilir: • Analitik Endüstriler: Bunlarda hammadde çeşitli kısımlara bölünür ve bu kısımlar farklı mamullerin üretiminde kullanılır.burada tek hammadde, çok ürün söz konusudur.
  • 197. • Sentetik Endüstriler: Senteze dayanırlar. Yeni mamulü meydana getirmek için hammadde parçalarını bir araya getirirler. • Montaj Endüstrileri: Burada pek çok parça bir bütünü meydana getirmek için bir araya getirilir.
  • 198. • Hammaddeyi İşleme Tabi Tutan İşletmeler: Bunlar analitik olabileceği gibi sentetik de olabilir. Ancak bunların karakteristik farklılıkları üretim yöntemidir. Burada ham madde mamul haline gelinceye kadar değişik aşamalardan geçer.
  • 199. • Entegre Endüstriler: Bunların çok değişik türleri vardır. Bir türünde, hem hammadde işleme tabi tutulmakta hem de fabrikasyon bir arada yürütülmektedir. Bir başka tür, hammadde de çıkarma,işlem ve fabrikasyonun birleştirildiği entegre endüstri türüdür.
  • 200. 4.6.2. Ticaret İşletmeleri Ticaret işletmeleri, toptan ve perakende satış yapan işletmelerdir. Bunlar üretici ile tüketici arasında yer alan aracılardır. Üretim yapmazlar. Üreticiden satın aldıklarını satarlar.
  • 201. Toptancının işlevi, malı üreticiden satın almak, perakendeciye satmak, malı depolamak, perakendeciye finansal yardım sağlamak, riski azaltmak ve Pazar bilgisi vermektir.
  • 202. Perakendecinin işlevi ise malı toptancıdan satın almak, malı depolamak ve satış hizmeti sunmaktır. Perakendeci işletmeler küçük veya büyük ölçekli olabilir.
  • 203. 4.6.3. Hizmet İşletmeleri Hizmet işletmeleri, hizmet üretmek veya pazarlamak için faaliyette bulunan işletmelerdir. Bu işletmeler hizmet üretmek için üretim faktörlerini bir arya getirirler ve kar amacıyla kurulup işletilirler.
  • 204. Kar amacıyla çalışan hizmet işletmelerinin çalışma alanına giren ticari hizmet konuları şunlardır: Konaklama hizmetleri, Eğlence hizmetleri, Bakım hizmetleri,
  • 205. Özel sağlık hizmetleri, Özel öğretim ve eğitim hizmetleri, Danışmanlık hizmetleri, Sigorta ve finansal hizmetler, Taşıma ve iletişim hizmetleri,
  • 206. 4.6.4. Kamu İşletmeleri Kamu işletmelerinde sermayenin yarısından fazlası devlete aittir. Bu tür işletmelerin amaçları kar elde etmekten çok topluma hizmet götürmektir. Bu bakımdan üretilen mal ve hizmet ile sağlanan kazanç arasında her zaman kolaylıkla denge sağlanamaz.
  • 207. 4.6.4.1. Döner Sermayeli İşletmeler • Devletin genel bütçesinden ayrılan sermaye ile kurulan ancak tüzel kişiliğe sahip olmayan kamu işletmeleridir. Devlet matbaası, para basımevi, devlet hastaneleri,Kara Kuvvetleri Fabrikaları gibi.
  • 208. 4.6.4.2. Katma Bütçeli İşletmeler Katma bütçeli devlet dairelerine bağlı olarak kurulan ve yine tüzel kişiliği olmayan işletmelerdir. Devlet üretme çiftlikleri, tekele bağlı sigorta ve içki fabrikaları, Orman Genel Müdürlüğü gibi.
  • 209. 4.6.4.Yerel Yönetim İşletmeleri Belediyelere, il özel idarelere, ve köylere bağlı olarak kurulan ve tüzel kişiliği bulunmayan işletmelerdir. Örneğin belediyeye bağlı su,elektrik, havagazı, şehir içi otobüs işletmeleri.
  • 210. 4.6.4.4. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sermayesinin tamamı ya da %50’den fazlası kamu kuruluşlara ait olan, ekonomik alanda ticari esaslara göre faaliyet gösteren ve tüzel kişiliğe sahip kuruluşlara KİT denilmektedir. 440 sayılı yasaya göre KİT’ler kendi içinde değişik statülere oturtulmuşlardır.
  • 211. Bunlar şöyle sıralanabilir; • Sermayenin tamamı devlete ait olanlar • Sermayenin yarısından fazlası devlete ait olanlar • Özel kanunla kurulmuş olanlar • Kamu payı %50’nin üzerinde olan çeşitli ortaklıklar
  • 212. KİT’lerin Türk ekonomisi içinde önemli bir yeri vardır. 1933 yılında düzenlenen ilk beş yıllık plan çerçevesinde ekonominin lokomotifi olarak KİT’lere rol verilmiştir. Günümüze kadar KİT’lerin ekonomideki rolü giderek artmıştır.
  • 213. 4. Kalkınma planında KİT yatırımları toplam yatırımların %30’unu kapsamış, genel anlamda ekonominin % 50’si bu kuruluşlar tarafından yürütülmüştür. KİT’lerin kuruluş nedenleri farklı olmakla birlikte özet olarak şunlar sayılabilir;
  • 214. Toplumsal içerikli hizmetlerin gerçekleşmesi ve kaynakların ekonomik kullanılması düşüncesiyle KİT kuruluşuna gidilebilir. Sigara ve alkollü içkiler gibi toplum sağlığını etkileyen ürünlerin devlet tarafından üretilmesi gerekmektedir.
  • 215. Geri kalmış ülkelerde alt yapı yetersizliği sermaye, girişim, yetenekli ve nitelikli eleman eksikliği, teknoloji ve bilgi yetersizliği nedeniyle bu boşluğu doldurmak için KİT’ler özellikle ulaştırma, enerji, madencilik, demir–çelik,petro – kimya işletmeciliğinde bu tür devlet yatırımlarına gidilebilir.
  • 216. Özel kesimin yatırım yapmaktan kaçındığı geri kalmış bölgelerin kalkınması ve bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesinde KİT’lerin önemli rolü vardır. Savunma sanayi, harp sanayi, uçak, nükleer enerji gibi stratejik önemi bulunan alanlarda KİT’ler kaçınılmazdır.
  • 217. Devlet bazen ekonomiye yön vermek, fiyatları denetim altında tutmak ve özel kesimin belirli alanlarda tekel kurma eğilimlerini önlemek amacıyla kendi işletmelerini kurar. Özel sektörün gelişebilmesi için ara mal ve hammadde ihtiyacının karşılanması düşüncesiyle KİT’ler kurulabilir.
  • 218. Türk ekonomisinde çok önemli yere ve role sahip olan KİT’lerin ilk kuruldukları yıllarda ekonominin lokomotif özelliği taşımasına karşın son yıllarda ekonominin bir kamburu haline geldiği izlenmektedir. KİT’lerin ekonomik açıdan yarattığı sorunlar şöyle özetlenebilir;
  • 219. KİT’lerin finansman açığı hızla artmış ve bu açığı kapatmak için devlet bütçesinden parasal destek gerekmiş, ancak bu yola başvurmak enflasyonu körüklemiştir. Kullanılan teknolojinin çok geri olması nedeniyle üretim maliyetleri çok yüksek düzeyde seyretmiştir.
  • 220. KİT’lerin açıklarını kapatmak için ikinci bir yol olarak ürünlerine sürekli zam yapma yolu seçmiş fakat bu politika enflasyonu etkileyen önemli bir unsur olarak ortaya çıkmıştır.
  • 221. KİT’lerin kuruluş yeri seçiminde yapılan hatalar ve siyasal tercihler bu kuruluşların optimal kapasitede çalışmasına engel olmuştur.
  • 222. KİT’lere aşırı personel alınarak personel şişkinliği yaratılmış, işçilik maliyetler hızla artmıştır. KİT’lerde çalışanlara verilen ücret yaratılan değerin yarısından çoğunu götürmektedir.
  • 223. KİT’ler genellikle yetersiz, yeteneksiz ve deneyimsiz yöneticiler tarafından yönetilmeye başlamıştır. Üstelik sık sık değiştirilmeleri tutarlı bir yönetim politikasının izlenmesini güçleştirmiştir.
  • 224. KİT’lerin çoğunda çağdaş işletmeciliğin gerektirdiği ekonomiklik, verimlilik, toplam kalite, düşük maliyet ve etkin pazarlama teknikleri uygulanmamaktadır.
  • 225. Sayılan bu nedenlere bağlı olarak KİT’lerin büyük bir bölümünün işlevini tamamladığı, bu nedenle satış ve tasfiyesi gerektiği yönünde görüşler ortaya atılmakta ve özelleştirme sürecine geçiş önerilmektedir.
  • 226. 4.7.Yasal Yapılarına Göre İşletmeler Kişi (şahıs) işletmeleri Sermaye işletmeleri Kooperatifler -Tek kişi işletmesi -Adi şirket -Kolektif şirket -Komandit şirket -Anonim şirket -Limited şirket -Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket -Üretim kooperatif -Tüketim koop. -Tarım satış koop. -Yapı koop. -Diğer koop.
  • 227. Türkiye’de işletmelerin yasal yapılarını düzenleyen çeşitli yasalar vardır. Bunlar Türk Ticaret Yasası, Medeni Yasa, Borçlar Yasası, Kooperatifler Yasası ve İş Yasası’ndan söz edilebilir. Bu yasalara bağlı olarak işletmeler; kişi, sermaye ve kooperatif işletmeler olmak üzere üç gruba ayrılır.
  • 228. 4.7.1. Kişi İşletmeleri Bu tür işletmelerde kişisel emek, sermaye ve sorumluluk söz konusudur. En tipik özellikleri risk faktörünün işletme sahip ve ortakların tüm varlıklarını kapsamış olmasıdır. Kişi işletmeleri, tek kişi, adi şirket, kollektif ve komandit şirket, olmak üzere dört gruba ayrılır.
  • 229. 4.7.1.1.Tek Kişi İşletmesi Elde ettiği ekonomik kaynakları değerlendirmek isteyen kişi tek başına bağımsız iş kurma yolunu seçer.hukuki bakımdan tek kişi işletmesinin en tipik özelliği borçlulara karşı işletmeye koyduğu sermayenin dışında kendi öz varlıkları ile de sorumlu olmasıdır.
  • 230. 4.7.1.2 Adi Şirket Borçlar kanununda adi şirketlere yer verilmekte olup iki yada daha çok kişinin sermaye ve emeklerini birleştirerek, fakat tüzel kişiliğe sahip olmaksızın gerçekleştirilen bir ortaklık olarak tanımlanır.
  • 231. Bu şirket türünde: Aksi belirtilmedikçe her ortaklığın kar-zarar payı birbirine eşittir. Ortaklık kararları, bütün ortakların oy birliği ile alınır.
  • 232. Ortakların hiçbirisi diğerlerinin rızası olmadan üçüncü bir kişiyi şirkete alamayacağı gibi kendi payını da devredemez.ancak ortakların oy birliği ile yeni ortak alınabilir.
  • 233. 4.7.1.3. Kollektif Şirket Bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler tarafından kurulan ve ortaklarından hiç birisinin sorumluluğu şirket alacaklarına karşı sınırlandırılmamış olan şirket kollektif şirkettir.
  • 234. Bir kollektif şirketin ortak özellikleri şunladır: Kurulan bir kollektif şirketin bir şirket sayılabilmesi için amacı böyle bir ticari işletmeyi kurmak ve işletmek olması gerekir. Şirket gerçek kişiler arasında yapılan bir sözleşmeye dayanmalıdır.
  • 235. Ortakların her birini sorumluluğu şirket alacaklarına karşı sınırlandırılmamış olmalıdır. Kollektif şirketin bir diğer özelliği de işletmenin bir unvana sahip olmasıdır. Kollektif şirket sözleşmesi yazılı olarak hazırlanır.
  • 236. Kollektif şirket sözleşmesinde yer alacak noktalar şunlardır: Ortakların adları, soyadları, ikametgahları ve tabiiyetleri Şirketin kollektif olduğu Şirketin ticaret unvanı ve merkezi,
  • 237. Şirketin konusu, Her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği para miktarı veya şirkete verilen diğer değerler,
  • 238. 4.7.1.4. Adi Komandit Şirket İki tür modelin bir araya gelmesinden oluşan tüzel kişiliğe sahip, sözleşmeye bağlı ve bir unvanı olan kişi işletmesidir.komandit şirketlerde de, ortaklar arsında sözleşme yazılı şekilde olacaktır ve sözleşmedeki imzaların noterlikçe onayı gereklidir.
  • 239. Sözleşmede yer alacak konular şunlardır: Ortakların ad ve soyadları ile ikametgahları, Şirketin komandit olduğu, Şirketin ticaret unvanı ve merkezi, Şirketin konusu,
  • 240. Her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği para miktarı, Şirketi temsile yetkili kişilerin ad ve soyadları, bunların yalnız başına mı yoksa, birlikte mi imza koymaya yetkili oldukları.
  • 241. 4.7.2. Sermaye Şirketleri Bu tür işletmelerin temel dayanağı sermayedir. İşletmeye sermaye getiren herkse ortak olabilir. Getirdiği sermaye kadar işletmede pay sahibi olur ve üstelik ortak payını devredebilir. Kişiler gider, sermaye kalır.
  • 242. 4.7.2.1. Anonim Şirket Anonim şirket bir unvana sahip, esas sermayesi belirli paylara bölünmüş oln ve ortakları borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu olan şirkettir. Ortakların sorumluluğu, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlıdır.
  • 243. Anonim şirketler aşağıdaki iki şekilden biri ile kurulur. Ani kuruluş: Ani kuruluş halinde ortaklar bütün payları aralarında taksim ederek anonim şirketi kurarlar.
  • 244. Tedrici Kuruluş: Kurucu ortaklar en az şirket sermayesinin %10’unutaahhüt edip bunu ödedikten sonra geri kalan payla için halka başvururlar. Anonim şirket sözleşmesinin yazılı şeklide olması ve bütün kurucuların imzaların noterce onaylanması gerekir.
  • 245. Sözleşmede yer alacak konular şunlardır: Şirketin ticaret unvanı ile merkezin bulunduğu yer, Şirketin konusu, Şirketin esas sermayesini miktarı ile her payın itibarı değeri, ödeme koşulları, Kuruculara kardan sağlanacak özel çıkarlar.
  • 246. Şirket işlerinin yönetici ve denetimi ile sorunlu olanların ne şekilde seçilecekleri, bunların hak ve görevleri ve imza koymaya etkili olanların isimleri, Şirket için bir süre belirlenmiş ise bu sürenin ne olduğu yazılır.
  • 247. 4.7.2.2. Limited Şirket İki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup ortakların sorumluluğu koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi belirli olan şirkettir.
  • 248. Ortak sayısı 2-50 olup, sermayesi en az 5000YTL olmalıdır. Sözleşme yazılı yapılıp bütün kurucuların imzalarının noterce onayı gerekir. Sözleşmede yazılı olması gereken noktalar şunlardır:
  • 249. Şirketin ticaret unvan ve merkezi, İşletmenin konusu, Esas sermaye ile her ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye miktarı, Şirketin yapacağı ilanların şekli, Şirketin süresi.
  • 250. 4.7.2.3. Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket Anonim şirket ile kollektif şirketin bileşiminden oluşan bir yeni modeldir. Burada anonim şirket ortaklarına benzeyen ortaklar komanditer, kollektif şirket ortaklarına benzeyen ortaklar komandite ortak olarak adlandırılır.
  • 251. Komandite ortaklar yönetim sorumluluğu alabilir, fakat komanditerlerin böyle bir hakkı yoktur. Şirket komanditer ortaklar için hisse senedi olamaz. Bir kişi işletmesi olan komandit şirketlerde ise hisse senedi çıkarılmaz.
  • 252. 4.7.3. Kooperatif İşletmeler Gerçek kişiler, kamu tüzel kişileri yada dernekler tarafından kurulan kooperatif işletmeler en az 7 ortağı gerektirir. Kar elde etmekten çok, karşılıklı ekonomik yardım, dayanışma ve korunma amacıyla bir araya gelen kişilerin kurduğu bir modeldir.
  • 253. Kooperatif işletme modeline örnek şunlar gösterilebilir: Üretim Kooperatifi: Bu kooperatifler üyelerinin gereksinme duyduğu konularda üretim yapmak yada işçilerin kendi aralarında anlaşarak bir araya gelmeleri ile üretime girişmek istemeleri halinde kurulan kooperatif türüdür.
  • 254. Tüketim Kooperatifi: Ortakların gıda, giyecek ve ev eşyası gibi gereksinmelerin ucuz fiyatla ve iyi kalite ile karşılamak üzere kurulurlar. Tarım Satış Kooperatifi: Çeşitli tarım ürünlerinin bir merkezde toplanarak uygun koşullarda pazarlanması amacı güder.
  • 255. Yapı Kooperatifi: Ortakların konut ihtiyacını en ekonomik biçimde karşılama amacı güder. Ülkemizde son yıllarda yapı kooperatiflerinin sayısı hızla artmış devletin bu tür kooperatiflerin artmasını sağlamak için verdiği ve uzun kredilerle konut edinme sorunu önemli ölçüde çözümlenmiştir.
  • 256. 4.8. İşletmeler Arası Anlaşma Ve Birleşmeler İşletmeler arasında yapılan geçici veya sürekli anlaşma ve birleşmeler dış büyümeyi oluşturur. İşletmeler kendi aralarında çeşitli yönde, biçimde ve amaçlarla birleşirler.
  • 257. İşletmeler arasında daha büyük ve güçlü olmak amacıyla gerçekleştirilen anlaşma ve birleşmelerin nedenleri şunlardır:
  • 258. İşletmeler arasında serbest ekonomik düzenin doğal sonucu olarak oluşan rekabetin olumsuz etkilerinden korunmak amacı başta gelir, Büyük projeler için ya tek başına bir işlemenin girişimi ile karlı olmayacak alanlarda anlaşma ve birleşmelere gidilebilir,
  • 259. İşletmeler varlıklarını sürdürebilmek için çoğu zaman maliyetlerini oldukça önemli ölçüde etkileyen reklam giderlerine katılmak zorunda kalırlar.
  • 260. İşletmeler teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmek için çoğu kez önemli rakamlara varan araştırma ve geliştirme giderlerine katlanmak zorundadırlar.
  • 261. Anlaşma ve birleşmeler monopol ya da oligopol piyasaları yaratırlar. Birleşme nedenlerinden biride bir diğer işletmede var olan nitelikli ve uzman insan kaynaklarını kendi bünyesine almak olabilir.
  • 262. 4.8.1. Centilmenlik Anlaşması Birkaç işletmenin aralarında iş birliği kurmak, rekabeti sınırlamak, bölge paylaşımına gitmek, ayrıca fiyat, satış, üretim ve personel konularında anlaşmak üzere aralarında bir protokol düzenlemeleridir.
  • 263. 4.8.2. Karteller Üretim, hammadde ve özelikle pazarlama konularında, aynı dalda çalışan işletmelerin rekabeti ortadan kaldırmak yada sınırlamak amacıyla aralarında yaptıkları bir anlaşma türüdür.
  • 264. Bu anlaşma yazılı olarak düzenlenir ve bağlayıcıdır. Ancak kartele katılan işletmelerin hukuksal ve ekonomik bağımsızlıkları devam eder. Kartel anlaşma türleri şunlardır:
  • 265. 4.8.2.1. Fiyat Karteli Kartele katılan işletmeler ürettikleri mal yada hizmeti bir fiyattan satılması konusunda anlaşmaya varırlar. Bu fiyat değişmez bir fiyat olabileceği gibi, en düşük fiyat saptaması yapılarak bundan daha aşağı inilmemesi sağlanır.
  • 266. 4.8.2.2. Satış Karteli En tipik ve en katı kartel tipidir. Bu tür anlaşmalara giren işletmeler mallarını bağımsız olarak satamazlar. Ürettikleri mallar kartelin kurduğu satış örgütleri aracılığıyla satılır. Böylelikle piyasaya hemen egemen olunur.
  • 267. 4.8.3. Kontenjan Karteli Kartele katılan işetmelerin üretim kapasitelerini belirleyen yada sınırlayan anlaşma türüdür. Ancak üretim miktarı sınırlanan bazı işletmeler, birim maliyetleri yükseleceğinden bu tür kartele katılmak istemeyebilirler.
  • 268. 4.8.2.4. Bölge Karteli İşletmeler bazen belirli azar bölgelerini kendi aralarında paylaşmak üzere anlaşırlar. Kartele katılan her işletmenin pazarı sınırıdır ve ancak o bölgede satış yapabilir. Örneğin, meyve suyu fabrikaları arasında anlaşarak satış bölgelerini paylaşabilirler.
  • 269. 4.8.2.5. Uluslararası Karteller Özellikle gelişmiş ülke işletmeleri kendi aralarında anlaşarak az gelişmiş ülkelerin mallarını ucuz fiyata satın alırlar yada az gelişmiş ülkelere sattıkları malların fiyatlarını yüksek düzeyde tutarlar.
  • 270. Böylelikle gelişmiş ülke işletmeleri aralarında rekabeti kaldırarak az gelişmiş ülkelerden hem mal alırken, hem mal satarken avantajlı duruma geçerler.
  • 271. 4.8.3. Konsern Konsern katılan işletmelerin amacı büyük ölçüde sermayenin verimliliğini arttırmaktır. Parasal bakımdan sıkıntı çeken üye işletmeye ucuz kapital sağlanır. Kendi aralarında bu olanağın bulunmaması halinde kredi kuruluşlarına başvurularak fon sağlanır.
  • 272. 4.8.4. Tröst Tröstler,günümüzde az kullanılan işletmeler arası ir birleşme şeklidir. İlk defa ABD’de ortaya çıkıp gelişmiştir. Tröst şeklindeki birleşmelerde birleşen işletmelerin yasal ve ekonomik bağımsızlıkları yok olmaktadır.
  • 273. Tröstün amacı, iki yada daha çok işletmenin yönetimini belli bir grup altında toplamaktadır.Tröst türü birleşmeler tekelleşmeye yol açtığı için çeşitli ülkelerde yasalarla engellenmiştir.
  • 274. 4.8.5. Holding Holding bir veya birden çok işletmenin pay senelerinin denetimine sahip olan şirkete verilen addır. Holdinge bağlı şirketlere yavru şirket adı verilir. Yavru şirketler, yasal olarak düzenleştirilmiş bir bütünün parçalarıdır.yavru şirketlerin düzenleştirilmesini ana şirket yapar.
  • 275. 4.8.6. Tam Birleşme (Merger) İki veya daha fazla sayıda işletmenin bir raya gelerek tasfiye kararı alması, aktif varlıklarla, borçlarını birleştirmesiyle yeni hisse senedi çıkararak yeni bir işletmenin kurulmasıdır.
  • 276. 4.8.7. Ortak Girişim İki yada daha fazla firmanın kendi tüzel kişiliklerine her harfi bir gölge düşürmeksizin aralarında anlaşarak ortak bir yatırıma girişmesidir.
  • 277. Bu işletmeler tek başlarına yatırım yapmak riskine girmek ve önemli ölçüde sermaye yatırmak yerine kendi çıkarları ve sermayeleri çerçevesinde sinerji yaratan bir anlaşmaya giderler.
  • 278. 4.9. Kapasite Kavramı Kapasite geniş bir kavram olup en geniş anlamıyla bir iş yapma, yaratma gücünü yada sınırını gösterir. İşletmelerde kullanılan makinelerin çalışan insanların ve bir bütün olarak işletmenin iş yapma ve yaratma sınırından sık sık söz edilir.
  • 279. Üretim kapasitesi ise, bir işletmenin para, hammadde, malzeme, makine, iş gücü ve doğal üretim faktörlerini en iyi ve en uygun biçimde bir araya getirerek belirli bir dönem sonunda yarattığı mal ve hizmet miktarına denir.
  • 280. Üretim kapasitesi genel anlamda belirli bir dönemde elde edilen üretim miktarı olarak tanımlanmakla birlikte uygulamada çok değişik kapasite kavramları kullanılmaktadır. Bunlar:
  • 281. 4.9.1. Teorik Kapasite Bir işetmenin üretim plan ve projelerinde yapılan teknik hesaplamalar sonucu varılabilecek en yüksek üretim miktarına planlanan kapasite veya teorik kapasite denir. Ancak bu tür kapasite hesaplanırken üretimde hiçbir aksama olmayacağı varsayılır.
  • 282. 4.9.2. Gerçek Kapasite Bazen işletmenin kendi dışında oluşan ekonomik bulanımlar, işletme içinde hammadde ve malzemenin zamanında sağlanamaması, finansal güçlükler, bakım ve onarım işlerinden dolayı üretimdeki aksamalar ve diğer beklenmedik olaylar planlanan kapasiteye ulaşmayı engeller.
  • 283. 4.9.3. Kullanılan Kapasite Gerçek kapasite olarak üretilen malın tamamı her zaman pazarlanmayabilir. Üretilen mala talep (istem) azalmış ya da iyi bir satış tekniği geliştirilmemiş olabilir. Bu gibi durumlarda üretilen malın ancak bir bölümü satıldığından, pazarlanan bu üretim miktarına kullanılan (fiili) kapasite denilir.
  • 284. 4.9.4. Boş Kapasite Gerçek kapasitenin satılmayıp elde kalan bölümüne bir başka deyişle kullanılmayan üretim miktarına boş kapasite denir. Bir işletme için ideal olan kuşku yok ki boş kapasitenin sıfır yada en düşük tutulduğu, üretilen mal e hizmetlerin tamamının en kısa zamanda satıldığı noktadır.
  • 285. 4.9.5. Optimal Kapasite İşletmenin yapısına, büyüklüğüne ve amaçlarına en uygun düşen üretim miktarına optimal kapasite denir. Bu kapasite öyle bir noktada gerçekleşmelidir ki, o noktada üretim maliyetleri en düşük üretim miktarı en yüksek üstelik üretilen malın tümü satılmış olmalıdır.
  • 286. Optimal kapasitenin artması halinde üretimde maliyet artışını doğuran nedenler ise şöyle sıralanabilir: Üretilen fazla mal ve hizmetlere tüketiciler tarafından yeterli sistem olmayabilir.
  • 287. Üretim artışları yeni makine, araç ve malzeme harcamasını neden olacağından birim maliyetler yükselir. Üretim kapasitesinin artması yönetsel ve örgütsel düzeni ve verimliliği olumsuz yönde etkileyebilir.
  • 289. İşletmelerin amaç ve türlerinin belirlenmesinden sonra amaçları doğrultusunda kurulabilmesi, faaliyete geçebilmesi ve hayatını sürdürebilmesi için bazı çalışmalar yapması gerekir.
  • 290. Bu çalışmalar işletme kurma düşüncesi ile başlar ve işletmenin kurulup faaliyete geçmesine kadar devam eder.işletmeyi kurma fikri ile başlayan, işletmenin kuruluş faaliyetine geçmesine kadar yapılan bir dizi çalışma ve araştırmalara işletmelerin kuruluş çalışmaları denir.
  • 291. Bu çalışmalar şunlardır: İşletme kurma düşüncesinin doğuşu ile başlayan çalışmalar, İşletme kurma düşüncesi ve bu fikre göre işetmeyi kurmanın doğru olup olmadığının araştırılması ve sonuçlarının değerlendirilmesi,
  • 292. Fizibilite çalışmalarının olumlu sonuç vermesi halinde işletme kurma faaliyetleri, Kurulan işletmenin çalışmaları, yani faaliyetlerin devamının sağlanması.
  • 293. 5.1. İşletme Kurma Düşüncesi Ve Doğuş Sebepleri Başkasının ad ve hesabına emeğini kiralama haliyle birey bu risklerden kurtulur. Daha emin, daha detaylı, istikrarlı bir gelire sahip olur. Ancak, bu duruma bireyin kendi adına ve hesabına çalıştığı haldekinden daha az karar yetkisine sahip olur.
  • 294. 5.1.1. Kar Ve Kazanç İsteği Kişileri işletme kurmaya yönelten ve bu fikrin ortaya çıkmasına neden olan en önemli nitelik kar ve kazanç isteğidir. Kişiler kar edebileceklerini düşündükleri ve umdukları bütün iş alanları ile ilgilenir. Bu alanlara yatırım yapıp kar elde etmeyi kendilerine hedef edinirler.
  • 295. 5.1.2. Miras Önceden kurulmuş bir işletmeyi ya o işletmeyi kuran kişinin çocukları ya da akrabaları tamamen veya kısmen sahip olurlar bu aile işletmesinin, kendisinden sonra oğulları veya damatları tarafından devam edeceği kanısıyla yönetirler.
  • 296. 5.1.3.Bağımsız İş Kurma Ve Yönetme İsteği Kuşkusuz bir kimsenin kendi adına bir işletme kurup çalıştırmak istemesinin en güçlü nedeni, o kimsenin patronu olma isteğidir. Ayrıca bir çok insanı emri altında çalıştırma isteği de kişiyi iş hayatına iten güçlü bir nedendir.
  • 297. 5.1.4. Topluma Faydalı İşler Yapma İsteği Bağımsız bir iş adamı olmak, toplum için faydalı şeyler yapmak, bazı çevreler tarafından saygınlık belirtisi olarak görülebilir.
  • 298. 5.1.5. Başka Fırsatların Yokluğu Bazı kişiler kendilerine ve isteklerine uygun bir iş bulmayı başaramazlar. Bunun nedeni, ya genel iktisadi güçlükler, ya başka bir yere gitmeyi, istememe, yada belirli bir yaşa gelmiş olma gibi kişisel faktörler olabilir.
  • 299. 5.1.6. Bir Varlığın Veya Projenin İşlenmesi Elinde belli bir varlığı veya projesi olan bir kimse bu varlığını veya projesini bir işletme kurarak işletmeyi veya bundan kazanç sağlamayı kararlaştırabilir.
  • 300. Bu yüzden kimse sahip olduğu mal veya kişisel birikimlerini işletme kurarak riske sokar ve bu kişi işetmeyle yakından ilgilenerek zorundadır.
  • 301. 5.2. İşletmenin Kuruluşundan Önceki Çalışmaların Önemi Ve Yararı İşletme kurma fikrine sahip olan müteşebbisler bu fikrini gerçekleştirebilmeleri için önce işletmeyi hangi konuda ve nerede kuracaklarına dair çeşitli araştırmalar yapmak zorundadırlar.
  • 302. 5.3. İşletmecilik Faaliyetlerinde Ki Gelişmelerin Değerlendirilmesi Sanayileşmenin hızlanması, arzın talebi aşması müşterinin ön plana çıkmasını sağlamıştır. İşletmeler de müşterinin arzu ve isteklerini göz önüne alarak üretimlerine yön vermişlerdir. Böylece işletmecilikte müşteri odaklı “tüketici odaklı” işletmecilik anlayışı dönemine geçilmiştir.
  • 303. 5.4. Zamanın Akışı İçinde Rekabet Şartlarının Değerlendirilmesi Bunlar şunlardır: Kalite anlayışı ve kalitenin rekabet aracı olarak kullanılması, Fiyatın rekabet aracı olarak kullanılması,
  • 304. Yenilik politikasının rekabet aracı olarak kullanılması, Pazarlama vasıtalarının rekabet aracı olarak kullanılması,
  • 305. 5.2. İşletmelerin Kuruluş Analizi Ve Planlama Çalışmaları İşletmenin kuruluş faaliyetlerinin önceden yapılan inceleme, araştırma ve hesaplamaya dayanarak yapılması gerekir. Bugünün modern yatırımcıları tüm dünyadaki ekonomik ve teknik araştırma sonuçlarından yararlanarak planlı bir şekilde çalışmalarına sürdürmektedirler.
  • 306. İşletmeci kurmak istediği işletme türüne göre: Ticaret işletmeleri, Sınai işletmeleri, Tarım işletmeleri, Hizmet işletmeleri
  • 307. 5.2.1. Yatırım Yatırım ekonomik anlamda belli bir dönem sonunda milli gelirin harcanmayan kısmı, yani mili gelirin yeni üretim üniteleri kurmak veya eskiyen üniteleri yenilemek için ayrılan kısmıdır.
  • 308. 5.2.2. Yatırım Projesi Hazırlamanın Kapsamı İlk bakışta çok cazip, gerekli ve karlı görülen bir yatırımın gerçekten bu niteliklere sahip olup olmadığını ortaya koymak üzere çeşitli alanlara yönelik araştırma yapmak gerekir. Yatırım projesinin hazırlanması için yapılması gerekli olan araştırmalar şunlardır;
  • 309. Belli bir yatırım düşüncesinin kökünde gerçek ekonomik, sosyal ve sos yo-ekonomik ihtiyaçların olup olmadığı, Talebin nitelik ve nicelik yönünden belirlenmesi, Taleplerin karşılanmasındaki maliyetlerin belirlenmesi,
  • 310. Fizibilite etütleri şu amaçlara hizmet eder: İşletmen kesin olarak kurulmasına karar vermek yada vermemek, İşletmenin nerede ve hangi büyüklükte olacağına karar vermek,
  • 311. Projenin gerçekleşmesi için yasal engeller olup olmadığına bakmak, İşletmenin kurulması için iç ve dış finansmana ihtiyacı varsa para sağlamayı beklediği bankalara ve öteki kuruluşlara ön projeyi sunmak,
  • 312. 5.3. Bir Yatırım Projesinin Geliştirilmesindeki Basamaklar 5.3.1. Proje Düşüncesi Bir yatırı projesi her şeyden önce bir fikir olarak doğar. Belirli bir malı veya hizmeti üretme isteğinin müteşebbis zihninde belirlenmesi gerekir.
  • 313. 5.3.2. Fizibilite Etüdü Fizibilite etüdü, projenin oluşmasından sonra ne tür bir yatırım yapılacağı konusunun, yani yatırım imkanlarının araştırılması ile başlar. Fizibilite etüt, müteşebbis ve yatırım yapma fikrine sahip kişilerin beklentileri hakkında bilgi verir ve uzmanlar tarafından hazırlanırlar.
  • 314. 5.3.2.1. Hukuki Ve Siyasi Etüt Kişilik, hak sahibi olmak için hukukta aranan şarttır. Hukuka göre kişi, “hak sahibi olan, haklarından faydalanılabilen varlıklardır”. Hak kavramı ise hukuken kanunun himaye ettiği menfaatler anlamına gelir.
  • 315. 3.2.2. İktisadi Etüt Kurulmak istenen işletmenin müteşebbislerin amaçlarına uygun bir şekil de çalışabilmesi için, işletmemize iktisadi yönden etkileyecek bütün faktörleri belirlemek, kuruluş düşüncesinden sonra iktisadi etüdü yapmalıyız.
  • 316. Fizibilite etüdünde incelenen iktisadi etütler genellikle şu konuları içine alır: Pazar Araştırması, Kuruluş Yerinin Seçimi, İşletmelerin Büyüklüğü ve Kapasite Durumu
  • 317. 5.3.2.1. Pazar Araştırması İşletme kurulmasında, esas alınan önemli bir çalışma olup, önceden belirlenen belirli bir mamulle ilgili bazı temel bilgileri sağlamayı amaçlar.
  • 318. Pazarın özelliklerini belirlerken pazarı oluşturan arz ve talep karakterlerinin ve pazar verilerinin incelenmesi, fiyat analizleri, personel tedarik imkanları, rekabet durumları gibi çalışmaları içermektedir.
  • 319. Pazarı etkileyen nüfusla ilgili özellikler şunlardır: Nüfusun yaş dağılımı, Nüfusun cinsiyet dağılımı, Nüfusun bölgelere dağılımı, Nüfusun kentlere ve köylere dağılımı,
  • 320. Aile yapısı ve özellikleri, Mesleklerin dağılımı, Nüfusun yaşam şartları ve alışkanlıkları, Nüfusun eğitim seviyesi ve okuma yazma oranı, Nüfusun çalışanı, çalışmayanı şeklinde dağılımı,
  • 321. Birinci elden veri toplama yolları şunladır: 1.Anket yönetimi, 2.Gözlem yöntemi, 3.Deney yöntemi,
  • 322. 1.Anket Yöntemi Bu metodun esası sözlü ve yazılı sorular sorulmasına dayanır. Yapılış şekilleri bakımından anket türleri ise üç türlüdür: Telefonla anket, Mektupla anket, Yüz yüze anket
  • 323. 5.3.2.3. İşletmenin Kuruluş Yerinin Seçimi a) Kuruluş Yeri Kavramı: Kuruluş yeri, işletmenin faaliyette bulunduğu yerdir. İşletme faaliyeti,işletme çevresi ile yakından ilgilidir. Kuruluş yeri seçimi demek işletmenin kurularak orada ekonomik faaliyetler göstereceği yeri belirlemesi demektir.
  • 324. b) Kuruluş Çalışmalarında En Uygun Kuruluş Yerinin Değerlendirilmesindeki Kıstaslar: Müteşebbis işletmesini öyle bir yerde kurmak ister ki meydana getireceği işletmenin büyüklüğüne ve tatbik edeceği üretim usulüne
  • 325. göre hem gayesini en iktisadi şekilde gerçekleştirsin, hem de en büyük kazancı sağlayabilsin. Bu amaca ulaşmak için şu hususları dikkati alır: Verimlilik, İktisadilik, Karlılık,
  • 326. C) Kuruluş Yerinin Seçimi Ve Unsurları İşletmelerin yer seçiminde işletmelerin türlerine ve şekillerine göre işletmelerin türlerine ve şekillerine göre işletmelerin yapısında ve amaçlarından doğan farklılıklar vardır. Ticari işletmelerde ve kooperatifler de kuruluş yeri seçiminde farklı özellikler aranır.
  • 327. - Kuruluş Yeri Faktörlerinin Makro Seviyede İncelenmesi İşletmenin kuruluş yeri kararlaştırılırken en uygun yeri seçmek için bir inceleme yapmak zorunludur. İnceleme yaparken türlü faktörler göz önüne alınır. Bu faktörler karmaşık ve birbiriyle yakından ilgilidir. Bu faktörler şunlardır:
  • 328. İktisadi faktörler, Doğal faktörler, Sosyal faktörler, Psikolojik, Fizyolojik ve Politik faktörler, Teşvik tedbirleri,
  • 329. - Kuruluş Yeri Faktörlerinin Mikro Seviyede İncelenmesi Mikro seviyede yer seçimini üç bölümde inceleyebiliriz: Yurt içinde belirli bir bölgenin seçimi, Bölge içinde yerleşme alanının seçimi, Yerleşme alanının içinde yerleşme noktasının seçimi,
  • 330. A) Yurt İçinde Belirli Bir Bölgenin Seçimi Göze alınacak faktörler şunlardır: Talep ve dağıtım imkanları açısından pazarın uygunluğu, Hammadde kaynaklarının şimdiki veya gelecekteki durumu, Yan sanayi kuruluşları,
  • 331. Çeşit, yoğunluk ve maliyetler açısından ulaşım imkanları, Enerji kaynaklarının şimdiki ve gelecekteki durumu ve ücret açısından iş gücü kaynakları,
  • 332. Bu faktörlerin kısa başlıklar altında ayrı ayrı incelenmesi; Pazar: İşletmenin kuruluş yeri seçiminde işletmeyi pazara bağlayan ulaştırma sistemi, taşıma ücreti, depolama ve işletmeni yan sanayi ile ilişkileri göz önüne alınmalıdır.
  • 333. Hammadde: Yer seçimini etkileyen faktörlerden biriside hammaddelerin yeri ve durumu olmaktadır. Hammaddeden anlaşılan, temel hammaddedir. Bazı işletmelerde üretim sürecinin yapısı icabı hammadde kaynaklarına yakın yerlerde kurulması zorunludur.
  • 334. Hammadde açısından kuruluş yeri seçiminde taşıma yine önemli vasıtalardan biridir. Burada üç durum söz konusudur. Ağırlık kaybeden maddeler Yalın halde maddeler Hammadde kaynaklarının dağınık olması,
  • 335. İş gücü: İş gücü ihtiyaç duyulan zamanda hazır olmalıdır. Özellikle mevsimlik iş gücü gerektiren sahalarda belirli zamanlarda iş gücü talebi sorunu ile karşılaşır. Bu sorun mevsimlik iş gücü arzının var olduğu bölgelere işletmeyi kurarak çözülebilir.
  • 336. Taşıma: Ulaştırma giderleri ve ulaştırma araç ve imkanları kuruluş yeri faktörleri arasında en genel olan faktördür. Taşıma maliyetleri bazı sanayi kolları bakımından önem taşırken bazıları yönünden maliyetlere etkisi oldukça önemlidir.
  • 337. İşletmelerin yararlandığı taşıma yolları şunlardır: Demiryolu, Denizyolu, Karayolu, Havayolu,
  • 338. Petrol boru hatları, Çeki hayvanları, İnsanla taşıma, Enerji kabloları gibi.
  • 339. Enerji kaynakları: Günümüzde her işletmede elektrik enerjisine gerek duyulmaktadır. Bazı işletmelerde bu ihtiyaç büyük ölçüde olmakta ve tesis elektik enerjisine uzak mesafelere taşımak yerine bol ve ucuz temin edebileceği yerleri kuruluş yeri olarak seçmektedir.
  • 340. İkim ve ısıtma: Sıcaklık, yağış, nemlilik, rüzgar gibi elemanları kapsayan iklim bazı durumlarda bir mamul ile ilgili üretim süreçlerinde belirli ikim şartlarının bulunması kuruluş yeri açısından çeşitli yararlar sağlayabilmektedir.
  • 341. Su: Kurulacak her işletme için su kaynaklarının durumu büyük önem arz etmektedir. Bazı tesisler üretim süreci içerisinde büyük miktarlarda su kullanmaktadırlar. Bir çokları için ise yalnızca temizlik ve kullanım için su gerekmektedir.
  • 342. Askeri tehlike: Ağır sanayi işletmelerinin askeri tehlikeden uzak kalabilecek yerlerde, ülkenin iç kısımlarında kurulmasına önem verilir. İnşaat: Yer seçimi sırasında bölgesel inşaat faaliyetlerinin durumu malzemesi ve iş gücü temin etme imkanları göz önüne alınmalıdır.
  • 343. Jeopolitik yapı: Kuruluş yeri seçilecek bölgenin deprem, su, toprak erozyonu e diğer tabi afetlerle karşılaşma durumu ihtimallerini kapsayan bir çalışma önemli ve gereklidir.
  • 344. Sosyal kültürel durumlar: İşletmede görev alaların ve bunların aile fertlerinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını gidermeye yarayacak kurumların bulunduğu yerlere yakınlığı da önemli bir kuruluş yeri faktörü olarak ortaya çıkabilir.
  • 345. Vergi resim ve harçlar: Eğer ülkedeki belediyeler ve mahalli idareler birbirlerinden değişik vergi ve resimler uygularlarsa, işletmelerin vergi ve resimlerin düşük olduğu yerleri kuruluş yeri olarak seçmeleri beklenir.
  • 346. B) Bölge İçinde Yerleşme Alanı Seçimi Şehirleşmiş alanlarda yer seçimi : İşletmenin kalifiye işçi bulmasındaki kolaylık, Çok katlı binaların üretecekleri ürün için uygun olması, Geniş alt yapı ve kullanım özelliklerinin bulunması,
  • 347. Yarı şehirleşmiş alanlarda yer seçimi: İşletmenin yarı kalifiye işçi bulmasındaki kolaylık, fabrikanın genişleme ve büyüme imkanının şehirlere nazaran fazla olması, İşgücünün işyerine yakın olması, Bazı şehirleşme kolaylıklarının bulunması,
  • 348. Kırsal alanlarda yer seçimi: Kalifiye olmayan işçi çokluğu, Büyük çapta genişlemeye uygun olması, Arazi fiyatlarındaki ucuzluk, Yangın, ışın ve patlayıcı maddelerin üretimi söz konusu ise.
  • 349. Organize Sanayi Bölgesi Organize sanayi bölgesi daha sağlıklı bir toplanma olayına imkan vermek, toplanmanın doğuracağı sakıncaları da ortadan kaldırarak toplanmanın yararlarını arttırmak amacıyla bir bölgenin düzenlenerek müteşebbisin hizmetine sunulması demektir.
  • 350. BÖLÜM VI YÖNETİM VE ORGANİZASYON İŞLEVİ
  • 351. 6.1. Yönetimin Tanımı Ve Önemi Eski kaynaklarda idare veya sevk ve idare olarak kullanılan yönetim kavramı kısaca, en az gider, iş gücü ve zaman harcanarak en iyi sonuca işbirliği içinde varmaktır. Kuşkusuz bu süreç işletmede bazı uzman ve deneyimli kişileri ve bunlara verilecek belirli yetkileri gerekli kılar.
  • 352. 6.2. Geleneksel Yönetim Yaklaşımı Bu yaklaşım rasyonalizasyon hareketi ve bilimsel yönetim hareketi olarak tanınmıştır. Amaç en az emek, zaman ve ekonomik girdi ile en yüksek çıktıyı elde edecek bir yönetim anlayışına uygulamaktır.
  • 353. 6.2.1. Bilimsel Yaklaşımın Temel İlkeleri Örgütsel amaç ilkesi: Örgütlerin varlığı her şeyden önce varılması tasarlanan ve planlanan amaçların açık ve kesin olarak belirlenmesine bağlıdır.
  • 354. İş bölümü ve uzmanlaşma ilkesi: Geleneksel görüş, bir iş ne kadar küçük parçalara ayrılırsa, iş görenin işini daha etkili ve verimli yapabileceğini ileri sürmüştür.
  • 355. Eşgüdüm ve komuta ilkesi: Örgütlerde kişiler ve bölümler arası ilişkilerin uyumlu ve dengeli biçimde kurulmasına veya aynı amaç doğrultusunda işbirliği ve karşılıklı dayanışmanın sağlanmasına eşgüdüm ilkesi denir.
  • 356. Komuta birliği ise, astın bir den çok üstten emir almasının önlenmesi anlamına gelir. Örgütsel yaşamda bir iş görenin tek kişiye bağlı kalması son derece güçtür. Anlatılmak istenen iki emrin çatışması halinde, hangi üstün emrini uygulatmasının açık olarak belirlenmesidir.
  • 357. Yetki ve sorumluluk ilkesi: Yetki başkalarına iş gördürme gücü, sorumluluk ise bireyin kendisine verilen görevi yerine getirme yüküdür. Bu iki ilkenin birlikte ve aynı ölçüde uygulanması yönetsel bir zorunluluktur.
  • 358. Komuta ve kurmay organların belirlenmesi ilkesi: Geleneksel yönetim ilkesi, komuta ve kurmay olmak üzere iki gruptan oluşur. Komuta organı, doğrudan doğruya organik işletme fonksiyonlarından çıkan emir kumanda zincirini ele alır.
  • 359. Bölümlere ayırma ilkesi: İşletmenin amacına, kuruluş biçimine, uğraş alanına, seçilen yere, yapılan işlere ve yönetim felsefesine göre bölümler ve basamaklar oluşturulur. Örgütler büyüdükçe bölüm ve basamak sayısı da artar.
  • 360. Denetim alanı ilkesi: Geleneksel örgüt kuramının en ilgi çekici ilkelerinden biridir. Bazı kaynaklarda bu lan “yönetim alanı” yada “yetki alanı” olarak kullanılır. Denetim alanı, bir üst tarafından denetlenen astların sayısını belirlemedir.
  • 361. Denetim alanını belirleyen etkenler şunlardır; Yöneticilerin yetenek düzeyi üstün ise denetim alanı genişler. İş görenlerin iyi eğitim görmesi ve oto-denetim anlayış ve bilincinin yerleşmiş olması,
  • 362. Örgüt piramidi basık ise denetim alanı genişleyecek sivri ise daralacaktır. Yönetim alanı örgütün üst basamaklarında dar, alt basamaklarında geniş olur. İşletmedeki ekip çalışması etkin ve yaygın biçimde uygulanmakta ise.
  • 363. 6.3. Yeni Geleneksel Yönetim Yaklaşımı Yeni geleneksel yönetim kuramı, geleneksel görüşe bir tepki olmaktan çok onun boşluklarına gidermeye yönelen bir akımdır. Yeni geleneksel örgüt kuramının öncüsü Elton Mayo’dur.
  • 364. Yeni geleneksel yaklaşım, biçimsel olmayan örgüt olayını sistematik bir anlayışla ele alıp, bunun örgütün biçimsel yapısı üzerindeki etkisini incelemiştir.
  • 365. 6.4. Çağdaş Yönetim Yaklaşımları Çağdaş örgüt kuramının sınırlarını çizmek ve kesin sınırlarla belirlemek oldukça güçtür. İçinde yaşadığımız ikinci y.y. İkinci yarısında dikkat çeken gelişmeler örgütün bir sistem yaklaşımı ve anlayışı içinde incelenme eğilimidir.
  • 366. 6.4.1. Sistem Yaklaşımı Sistem yaklaşımı yeni bir teori olmaktan çok belirli öğeler arasındaki ilişkileri inceleyen bir düşünce tarzıdır. Amaç, yönetim bilimleri veya işlevleri arasındaki ilişkileri araştırmak ve dış çevre etkileri incelemektir.
  • 367. 6.4.2. Durumsallık Yaklaşımı Bu yaklaşıma göre her yerde ve har zaman işletmeler için geçerli olabilecek bir örgüt yaklaşımı yerine, her işletmenin kendi yapısına, bulunduğu duruma ve çevre koşullarına en uygun modeli uygulamak gerekir.
  • 368. 6.4.3. Toplam Kalite Yönetimi Kalite, bir mal veya hizmetin müşteri istek ve beklentilerine uygunluğunu ifade eder. Toplam kalite yönetimi kavramı içinde yer alan “toplam” ifadesi ile kalitenin yaratılması, korunması ve iyileştirilmesi sürecine tüm bölüm, birim ve bireylerin katılımını önemini vurgulamaktır.
  • 369. Toplam kalite yönetiminin hedefleri şöyle sıralanabilir: Müşteri memnuniyeti sağlamak, Çalışanları memnun etmek, Tedarikçileri memnun etmek, Rekabet gücünü arttırmak,
  • 370. T.K.Y. Anlayışının benimsediği temel ilkeler; • Müşteri odaklılık, • Takım çalışması, • Süreç yönetimi,
  • 371. • Önce insan anlayışı, • Sürekli iyileştirme, • Üst yönetimim liderliği, • Verilere dayanan yönetim anlayışı