Recommended
Recommended
More Related Content
Similar to Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx
Similar to Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx (20)
Kurumsal İktisat Sunum Ders sunumu.pptx
- 2. KURUMSAL İKTISAT NEDIR? • Oliver Williamson • Kurumsal İktisat: Ekonomik olayları açıklarken kurumların rolünü vurgulayan bir analitik çerçeve • Kurumlar, toplumun sosyal, politik ve ekonomik düzenlenmesini sağlar ve piyasa koşullarında etkili olurlar. • Kurumlar, ekonomik faaliyetleri düzenleyen kurallar, normlar, değerler ve alışkanlıklardan oluşur. • Örnek kurumlar ve kuruluşlar: hükümetler, yasalar, mülkiyet hakları, piyasa kuralları, sosyal normlar (örf anane, gelenekler, toplumsal yargılar vs.), üniversiteler vs. • Kurum Tanımı: Yeni Kurumsal İktisat, kurumları, toplumun düzenlenmesi, işbirliği sağlanması ve çatışmaların yönetilmesi için ortaya çıkan kurallar, normlar ve kurumsal yapılar olarak tanımlanabilir.
- 3. KURUMSAL ÇEVRE VE KURUMLAR
- 4. KURUMSAL ANALIZ • 1. Düzey: Sosyal Teori • 2. Düzey: Mülkiyet Hakları • 3. Düzey: İşlem Maliyetleri • 4. Düzey: Neoklasik
- 5. DENGELEYICI GÜÇ KAVRAMI • Görünmez El vs Dengeleyici Güç Kavramı • Adam Smith vs John Kenneth Galbraith • Görünmez El kavramı, ekonomik alana odaklanırken, Dengeleyici Güç kavramı uluslararası ilişkiler alanında kullanılır. • Görünmez El, piyasa mekanizmasının doğal olarak etkin ve verimli sonuçlar üreteceğini öngörürken, Dengeleyici Güç, aktörlerin güçlerini dengeleyerek uluslararası ilişkilerde barış ve istikrarı koruma amacını taşır. • Görünmez El, bireylerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesine dayanırken, Dengeleyici Güç, aktörlerin diğer aktörlerin davranışlarını sınırlamak veya dengelemek için gücü kullanabileceği stratejilere vurgu yapar. • Görünmez El, devlet müdahalesini sınırlamaya yönelik bir anlayışı savunurken, Dengeleyici Güç, aktörlerin güç kullanarak uluslararası ilişkilerde etkili olabileceği bir perspektifi yansıtır.
- 6. DAVRANIŞSAL İKTISAT VS KURUMSAL İKTISAT • Davranışsal İktisat, bireylerin ekonomik kararlarını psikolojik faktörlerle açıklamaya çalışır ve geleneksel rasyonel tercih modellerini eleştirir. • Yeni Kurumsal İktisat, davranışsal iktisatın etkisini dikkate alır ve kurumların bu kararları nasıl etkilediğini inceler. • Kurumların, bireylerin ve şirketlerin motivasyonlarını, risk algılarını ve karar süreçlerini nasıl etkilediği önemli bir odaktır.
- 7. YENI KURUMSAL İKTISADIN TEMEL KONULARI • Firma Teorisi • Sözleşme Teorisi • Mülkiyet Hakları
- 8. SONUÇ • Yeni Kurumsal İktisat, ekonomik analizde kurumların önemini vurgular. • Kurumlar, ekonomik faaliyetleri düzenleyen kurallar ve yapılar olarak işlev görür. • Kurumsal değişim ve evrim, ekonomik kalkınma ve performans üzerinde etkili olabilir. • Davranışsal İktisat ve Kurumsal İktisat birlikte çalışarak daha kapsamlı bir ekonomik analiz sağlar.
Editor's Notes
- Kurumlar: Yeni Kurumsal İktisat, kurumları, toplumun düzenlenmesi, işbirliği sağlanması ve çatışmaların yönetilmesi için ortaya çıkan kurallar, normlar ve kurumsal yapılar olarak tanımlar. Kurumlar, ekonomik faaliyetlerin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. İktisadi Davranış: Yeni Kurumsal İktisat, ekonomik aktörlerin davranışlarını ve kararlarını şekillendiren kurumsal yapıların etkisini vurgular. Bu yaklaşım, bireylerin ekonomik kararlarında kurumsal faktörlerin, sosyal normların, kuralların ve mülkiyet haklarının etkisini dikkate alır. Kurumsal Değişim ve Evrim: Yeni Kurumsal İktisat, kurumların zaman içinde nasıl evrimleştiğini ve ekonomik performansı nasıl etkilediğini inceler. Kurumsal değişim, yeni kuralların oluşumu, eski kuralların değiştirilmesi veya kurumsal yapıların yeniden şekillendirilmesi yoluyla gerçekleşebilir. Kurumsal Tamamlayıcılık: Yeni Kurumsal İktisat, farklı kurumların birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışmasını ifade eden kurumsal tamamlayıcılık kavramına odaklanır. Bu kavram, farklı kurumların birbirini destekleyerek ekonomik faaliyetlerin etkin bir şekilde gerçekleşmesini sağladığını ifade eder.
- Görünmez El: Görünmez El, ekonomi alanında kullanılan bir terimdir ve Adam Smith tarafından ortaya atılmış bir kavramdır. Bu kavram, piyasa mekanizmasının kendi kendini düzenleyen bir yapısı olduğunu ifade eder. Görünmez El, piyasalardaki rekabet ve talep arz dengesi sayesinde ekonomik faaliyetlerin etkin ve verimli bir şekilde yönetileceğini öngörür. Bireylerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeleri, piyasa mekanizmasının otomatik olarak kaynak tahsisi ve fiyatların oluşmasını sağlayacağını savunur. Görünmez El, ekonomik alanda devlet müdahalesinin sınırlanması ve piyasa serbestisine vurgu yapar. Dengeleyici Güç: Dengeleyici güç kavramı, uluslararası ilişkiler alanında kullanılan bir terimdir ve güç dengesinin korunması veya değiştirilmesi amacıyla kullanılan stratejileri ifade eder. Bu kavram, aktörlerin diğer aktörlerin davranışlarını sınırlamak, dengelemek veya kontrol etmek için askeri, politik veya ekonomik güç kullanabileceklerini belirtir. Dengeleyici güç, güç dengesi teorisiyle ilişkilidir ve uluslararası ilişkilerde barış ve istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynadığını savunur. Bir ülke veya bölgesel bir güç, diğer aktörlerin güçlerine tepki olarak askeri veya politik stratejileri kullanarak gücünü dengeleyebilir veya değiştirebilir.
- Firma Teorisi: Neoklasik iktisat teorisi, yönetim yapısıyla ilgilenmeyip, yerine fiyatlar sayesinde gerçekleşen dağıtım sorunlarını incelediğinden, firmaların nasıl karar aldıkları konusunda gereken bilgiyi sağlamamaktadır. Fiyat sistemi görevini tam anlamıyla yerine getirdiğinde, kaynak dağılımını en iyi biçimde sağlamaktadır. Üstelik tam rekabet şartları altında yönetim giderleri sıfırdır; çünkü fiyatlar, mallar ve teknoloji herkes tarafından bilinmektedir. Gerçek hayatın ise oluşturulan modellerin uzağında kalması, Yeni Kurumsal İktisadın geliştirdiği firma teorisi ile boşluğu doldurmasına olanak sağlamıştır. Sözleşme Teorisi: Sözleşmelerin bireyler arasında asıl önem kazanması, planlanan değişimin eşanlı değil, sonraki dönemlere ertelenmesi halinde oluşur. Mübadele gelecek dönemlere ertelendiğinde, güven sorunu karşımıza çıkmaktadır. Taraflar değişimi eşanlı gerçekleştirmediklerinde, gelecek dönemlere dair bazı taahhütlerde bulunmaktadırlar. Tarafların kendilerine verilen sözlerin yerine geleceğinden şüphe duymaları halinde yapılacak değişim sadece eşanlı gerçekleşir ki, bu durumda piyasalar sığ kalmaya mahkûmdurlar. Hume (1740; 488)’a göre toplumun bizlere sağladığı en büyük fayda, büyük miktarlarda mal sağlama yetisinin olmasıdır; bu ise ancak bireylerin kanunlara ve adalete saygı duyması ile gerçekleşebilir. Az kişinin bulunduğu, herkesin birbirini tanıdığı pazarlarda gerçekleşen değişim işlemleri nispeten daha basittir. Mülkiyet Hakları: İnsanların yaşadıkları çevrede kaynakların kıt olması, söz konusu kaynakların kullanımı ile ilgili bazı kuralların oluşturulmasını gerektirmiştir. Mülkiyet hakları, bireylerin mevcut kaynakları etkin biçimde kullanabilmeleri için oluşturdukları çeşitli düzenlemelerdir. Mülkiyet haklarının çeşitli ülkelerdeki gelişim sürecine baktığımızda, görece nadir olan kaynaklarda devletin ilk mülkiyet düzenlemelerini gerçekleştirdiğini gözlemleyebilmek mümkündür. Bir bölgede toprak yerine diğer kaynaklar daha nadir bulunuyorsa, mülkiyete dair kurallar ilk önce o alanda oluşturulmaktadır. Örneğin, Feder ve Feeny (1991), Tayland’da mülkiyet haklarının emek ve arazi alanlarındaki gelişimini incelemişlerdir. 19.yy’da kıt olan kaynağın emek olması, diğer kaynaklardan ziyade bu alanda gayet açık tanımlanmış kuralların bulunması ile sonuçlanmıştır. Nüfus yoğunluğunun artmaya başlaması sonunda Tayland’da toprağın kıt hale gelmesi sonrasında toprak mülkiyetine dair kuralların gelişmesine yol açmıştır.