The company is a member firm of HLB International and has the global exposure to help entities comply with corporate tax, once it gets implemented in the year 2023.
El tema de los ilícitos tributarios es extenso requiere de un gran estudio y de un proceso penatorio. Debido a que el ilícito tributario es la falta a un deber establecido por la Administración tributaria la cual se encargara de penar al sujeto pasivo que incurra en el mismo.
The company is a member firm of HLB International and has the global exposure to help entities comply with corporate tax, once it gets implemented in the year 2023.
El tema de los ilícitos tributarios es extenso requiere de un gran estudio y de un proceso penatorio. Debido a que el ilícito tributario es la falta a un deber establecido por la Administración tributaria la cual se encargara de penar al sujeto pasivo que incurra en el mismo.
VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
VERGİ PSİKOLOJİSİNİN TEMELLERİ
1. PROF.DR.COŞKUN CAN AKTAN
Bu sunum şu kaynaktan yararlanılarak hazırlanmıştır.
C C Aktan, Kamu Ekonomisi ve Kamu Maliyesi, İzmir: 2009.
Hazırlayan: Büşra Hamamcı
2. VERGİ ORANLARI İLE MÜKELLEFLERİN PSİKOLOJİK
TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Vergi oranları ile
vergiye karşı
tutum arasında
doğrusal bir ilişki
vardır. Buna göre,
mükelleflerin
vergiye karşı
tutumları vergi
oranlarında
görülen artışa
bağlı olarak
olumlu tutumdan
olumsuz tutuma
doğru değişim
göstermektedir.
Başlangıçta
mükellefler düşük
oranlı vergiler
karşısında olumlu
bir tutum
sergilemekte ve
vergilere
“sempati” ile
yaklaşmaktadırlar.
Sempati
kavramı,
Kelime olarak
“sevimli ve cana
yakın bulma”
anlamına
gelmektedir.
Dolayısıyla
düşük oranlı
vergilerde
mükelleflerin
severek ve
isteyerek vergi
ödedikleri
söylenebilir.
3.
4. Mükelleflerin vergiye karşı
tutumundaki ikinci aşama “apati” hali
olarak değerlendirilebilir. Kelime
olarak ilgisizlik anlamına gelen apati
kavramı, mükelleflerin artan vergi
oranları karşısında isteksiz olmalarını
ifade etmede kullanılabilir.
Apati aşaması vergiye karşı tutumun
olumludan olumsuza geçmesindeki ilk
aşamadır. Dolayısıyla, bu aşamada genel bir
kararsızlık hali söz konusu olmakta ve sübjektif
açıdan mükellef tutumları farklılık
gösterebilmektedir.
5. Üçüncü aşama olan “antipati” aşaması ise,
mükellefler yönünden genel olarak vergilere
karşı olumsuz tutumların pekiştiği aşama
olarak değerlendirilebilir. Sempati kavramının
karşıtı olan antipati kavramı, kelime olarak
“karşı duygu besleme”, “sevimli bulmama” ve
“hoşnut olmama” anlamlarına gelmektedir.
Vergiye karşı tutum sürecinde
mükelleflerin vergilere antipati
duymalarının en önemli nedeni
vergilerde meydana gelen
artışlardır. Dolayısıyla apati
aşamasında kararsızlık hali içindeki
mükellefler bu aşamaya
gelindiğinde kararlılık göstermeye
başlamakta ve bazı olumsuz hislere
kapılmaktadırlar.
6. Bu aşama vergiye karşı tutumların en gergin olduğu
aşamadır. Mükellefler antipati aşamasında hile ve gizli olarak
gerçekleştirdikleri tepkileri bu son aşamada aleni hale
getirebilmekte, protesto ve gösterilerle vergi yönetimine karşı
direnebilmektedirler.
Mükelleflerin vergiye karşı tutumlarının derecesi, vergi
oranlarına bağlı olarak değişmektedir. Tutumlar davranışlara
neden olan eğilimlerdir. Bu açıdan vergileme karşısındaki
tutumlara bağlı olarak ortaya çıkan tepki türlerinin de
derecelendirilmesi mümkündür.
Vergiye karşı tutumların derecesine bağlı olarak ortaya çıkan
tepki türleri kabul, pasif tepki ve aktif tepki şeklinde üç
aşamada ele alınmıştır.
Vergiye karşı tepkilerin “kabul” aşamasında, mükellefler
vergilere karşı olumlu tepki göstermekte ve üzerlerine düşen
vergileri severek ve isteyerek ödemektedirler.
7.
8. “Pasif tepki” aşamasında ise, vergi oranlarında görülen
artışa bağlı olarak mükellefler gönüllü uyumdan
vazgeçmekte ve vergilere karşı olumsuz davranışlar
göstermeye başlamaktadırlar.
Bu aşamada gösterilen olumsuz tepkiler daha çok, vergi
hasılatını dolaylı yoldan azaltıcı bir etki
göstermektedir.bu aşamada vergilerin geç ödenmesi,
vergilerin yansıtılması ve vergiden kaçınma gibi kanuna
aykırı olmayan tepkilere başvurulabilmektedir.
10. Vergiye Karşı Pasif Tepki
Vergi oranlarındaki artışlar,
mükelleflerin davranışları
yönünden öncelikle pasif tepki
özelliği göstermektedir. Çünkü
vergi oranlarındaki artış
öncelikle kullanılabilir gelir
seviyesini azaltmakta ve
mükelleflerin karar ve
tercihleri üzerinde etkili
olabilmektedir.
Vergilerin mükellef davranışları
açısından iki tür etki meydana
getirebilir. Buna göre mükellef, ödediği
vergi miktarının neden olduğu gelir
kaybını telafi etmek amacıyla daha
fazla çalışabilir veya çalışma arzusunu
kaybederek aylaklığı tercih edebilir.
Bunlardan birincisine “gelir etkisi”
(income effect), ikincisine de “ikame
etkisi“(substitution effect)
denilmektedir.
Dolayısıyla mükelleflerin vergi artışı nedeniyle
sergileyeceği davranışların, vergilerin meydana
getireceği etki türlerine göre değişeceği
söylenebilmektedir.
Vergilere karşı tepkilerin ilk aşaması olarak ele
alınan pasif tepki aşaması; aylaklığın tercihi,
tüketimin kısılması, üretimin azaltılması ve
yatırımdan vazgeçilmesi gibi dolaylı tepkilerden
oluşmaktadır. Ayrıca, vergi yansıması ve
vergiden kaçınma gibi tepkilerin de bu aşamada
değerlendirilmesi mümkündür.
11.
12.
13. 2. Tüketimi ve Tasarrufu Kısma
Bilindiği gibi iktisadi açıdan gelir, tüketim ve
tasarruf şeklinde kullanılmaktadır. Genel olarak
vergi oranlarındaki artışlar kişilerin kullanılabilir
gelir seviyesini azalttığından, gelir azalmasına
bağlı olarak tüketim ve tasarruf miktarlarında
değişme meydana gelmektedir.
Mükelleflerin vergileme nedeniyle duyduğu baskı
hissi, önce lüks maddelerin tüketiminde ve
tasarruf hacminde bir düşmeye, daha sonra da en
zorunlu ihtiyaç maddelerine doğru dereceli bir
azalmaya neden olmaktadır.
3. Üretimi Azaltma
Vergi oranlarının yükselmesi, üretim
faaliyetleri üzerinde de olumsuz sonuçlar
doğurabilmektedir. Çünkü vergi
oranlarının artması ile kullanılabilir gelir
seviyesinin azalması ve tüketim
kısıtlamasına gidilmesi, zaman içinde
üretimin de azalmasına neden olmaktadır.
Diğer bir ifadeyle talep seviyesinde
meydana gelen daralma, dolaylı olarak arz
seviyesini de daraltmaktadır.
14. 4. Yatırımdan Vazgeçme
Pasif tepki aşamasında ele alınabilecek diğer bir tepki
türü de mükelleflerin yatırımdan vazgeçmeleridir. Çünkü
artan vergi oranları yatırımlar üzerinde olumsuz etkiler
meydana getirmektedir.
Artan vergiler nedeniyle yatırımcıların yatırım sonrası
kazançlarının önemli bir kısmını devlete aktarmaları,
yatırımın karlılığını azaltıcı etki göstermektedir. Yatırımın
karlılığının azalması ise, onun cazibesinin azalması
anlamına gelmekte ve yatırımcı açısından riske girme
arzusunu zayıflatmaktadır.
15. Vergi yansıması diğer tepki türleri ile karşılaştırıldığında, devlet
açısından vergi kaybının oluşmadığı bir tepki türüdür. Ancak bu
yöntem devletin vergi yükünün toplumda dengeli dağılımını sağlama
görevi açısından olumsuz etkiler meydana getirmesi nedeniyle ayrı
bir önem taşımaktadır.
5. Verginin Yansıtılması
Verginin yansıtılması, ortaya çıkardığı sonuçlar itibariyle diğer tepki
türlerine göre farklılık göstermektedir. Bu farklılık, vergi
yansımasının vergi yükünün başkalarına aktarılmasını hedef alması
noktasında ortaya çıkmaktadır. Verginin yansıtılması, esasen vergiyi
üstlenen bir mükellefin bu vergi nedeniyle oluşan yükü, çeşitli
araçlar kullanarak diğer kişilere aktarmasıdır.
16.
17. Vergiye Karşı Aktif Tepki
Mükelleflerin vergilere karşı nefret
duygusu, aktif tepki aşamasında gösterilen
tepkilerin genel özelliği olarak
değerlendirilebilir.
Vergi kaçakçılığı ve verginin reddi, vergiye
karşı aktif tepki türü olarak
değerlendirilebilmektedir.
18. Vergi Kaçakçılığı
Vergilere gösterilen tepkiler içinde en yaygın ve mükellefler
tarafından en etkin olarak kullanılanı vergi kaçakçılığıdır. Genel kabul
gören görüşe göre vergi kaçakçılığı, vergi ile ilgili yükümlülüklerin
vergi kanunlarına aykırı olarak kısmen veya tamamen yerine
getirilmemesidir
Vergi Kaçakçılığı
Mükellefin vergilemeye
ilişkin ödevlerini yerine
getirmemesi veya eksik
yerine getirmesi yüzünden,
vergi zamanında tahakkuk
ettirilememekte veya eksik
tahakkuk ettirilmektedir.
19. Verginin Reddi ve Vergi İsyanı
Verginin reddi, diğer tepki türleri ile karşılaştırıldığında kollektif ve organize
bir tepki türü olarak dikkat çekmektedir. Verginin reddinin kollektif olma
özelliği, vergi karşısında mükelleflerin bireysel tepkilerden çok topluca tepki
göstermesini ifade etmektedir.