SlideShare a Scribd company logo
Öğrenci ve Eğitimcinin Bilim
Doğasını Kavrayış Biçimleri
Norman G. Lederman,
Oregon State University
Bir Araştırma İncelemesi/Eleştirisi
Ayşe ARSLAN
Bilim Tarihi ve Bilimin Doğası
Özet
• Bilimsel öğretim, kabul gören güncel müfredat ve pedagojik anlayışı
yadsıyarak ;öğrencilerin bilim ruhunu kavrayış süreçlerini çok yıllı zaman
dilimlerinde değerlendirmeyi hedeflemektedir.
Dolayısıyla bu konu, paralellik gösteren birkaç boyutuyla ve çarpıcı yönleri
mutlaka ortaya konulmak suretiyle çok daha geniş bir çerçevede
irdelenmelidir.
Öğrenci ve öğretmenlerin bilimin özünü kavrayışlarıyla ilgili yapılan
araştırmalar 40 yılı aşmış olmasına rağmen ampirik literatür bağlamında
kapsamlı bir inceleme (ne nicel ne de nitel olarak) henüz ortaya
konmamıştır.
Bu incelemenin amacı; geçmiş araştırmalardan ne öğrenildiği ile beraber;
bu çabaları motive eden temel varsayımları ve mantığı ortaya koymaktır.
• İşin özü/sonuç olarak bu inceleme, konunun metodolojisi ve daha ileri
araştırmalarla ilgili birtakım tavsiyeler içermektedir.
Özet
• Bilimsel öğretim programları ülkeler, eyaletler, ilçeler ve özel okulları da kapsayan çok
geniş bir tabanda değişkenlik göstermektedir. Bu bağlamda en keskin fikir ayrılıkları,
bilimin konusu ve bilimsel anlayış noktalarında ortaya çıkmaktadır. Kapsamı sürekli ve
hızla genişleyen bir disiplin olarak; bilimin genelleme ve prensiplerinin sadece belirli bir
kısmı/kesiti ele alınabileceğinden bahse konu yöntem/anlayış ve müfredatlarda
farklılaşma/fikir ayrılıkları kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla günümüz bilimsel
öğretiminde üzerinde konsensüs sağlanmış bir kapsam/içerik hatta herhangi bir öğretim
stratejisi/metodu dahi ortaya konamamaktadır. Buna karşın ,bilim öğretiminin
hedeflerinden en az biri üzerinde bir uzlaşının varlığından söz etmek mümkündür.Bu
noktada bilimsel öğretim ,‘bilimin doğasının etkin kavranışı’ nın gelişimi veya ‘ bilmenin bir
yolu olarak bilim’ gibi bir anlayışın yerleşebilmesi adına ciddi katkılar sağlamaktadır
(American Association for the Advancement of Science
,1989;Hazen&Trefil,1991;Rutherford&Ahlgren,1990).Bilimin Özü/Ruhu’nu tanımlamanın
birçok yolu olsa da; daha çok bilimsel bilginin özünde var olan değerler ve varsayımlara
göre ifade edilir (Lederman&Zeidler,1987).Örneğin ;bireyin bilimi ahlak dışı,ampirik
temelli,geçici,insan yaratıcılığının bir ürünü veya kısır bulup bulmaması noktasındaki
inançları, bilimin birey tarafından nasıl algılandığını ortaya koymaktadır.Bilimin ruhunu
kavrama gibi bir hedefin uzun soluklu süreçler gerektirdiğini 1920’li yıllarda ortaya atan
Hurd’ın savı Ulusal Eğitim Çalışma Grubu tarafından da kabul görmüştür.İşin aslı ;bilimsel
metodoloji ve bilimsel süreç tartışmalarını daha kendisi aşamamış bir Merkezi Fen Bilimleri
ve Matematik Öğretmenleri Derneği’ne bu sorunsal (bilimin ruhu/özünün kavranması vb )
özelinde öğrencilerin hakkını teslim eden bir rapor sunulabilir
Özet
• 1900’lerin başından itibaren bilim ruhunun/doğasının etkin kavranılması ile ilgili
araştırmalar farklı yöntem ve boyutları ele alarak gelişmektedir Bazen etkin
metodoloji bazen de süreç ve sorgulamaların başat rol üstlendiği
savunulmuştur.Ancak ,eğitimcinin bu noktadaki (etkin bilimsel eğitim) istekliliği
en önemli faktörlerden biri olduğu birçok araştırmacı tarafından
savunulmaktadır.Hatta bazı araştırmacılar(Saunders,1955)eğtimcinin bu rolünü
en önemli faktör olarak nitelendirir.
Genel olarak niceliksel olduğu kabul edilen ‘deneysel’terimi bu çalışmada ;
keşfetme ,tanımlama,açıklama ,varsayım gibi kavramları da
karşılamaktadır.Sonuç itibariyle ;içinde yaşadığımız dünya sistematik
gözlemlemenin çeşitli boyutlarıyla hem nicel hem de nitel olarak
sorgulanmaktadır (Hempel,1966).
Bilim ruhunu/doğasını etkin anlamaya ilişkin bu araştırma birbiriyle ilişkili ,ancak
ayırt edici özellikleri de mevcut olan dört başlık altında irdelenmektedir.
• a-öğrencinin bilim doğasını kavrayış yetisinin değerlendirilmesi,
b-bilim doğasının etkin kavranılmasıyla ilgili(yürürlükteki) müfredatın
gelişimi,kullanılışı ve değerlendirilmesi,
c-bilim doğasını kavrayışla ilgili eğitimcinin durumunun değerlendirilmesi
d-Öğrenci ve eğitimcinin bilimin doğasını kavrayış biçimleri ile sınıftaki/dersteki
uygulama arasındaki ilişkileri tanımlama.
Özet
• Elbette yukarıda bahsi geçen değerlendirmelerin ötesinde daha geniş bir yelpazede
araştırma yapmak da yararlı olacaktır.
Ancak araştırmamızda kullanılan foci (a ve d ) yöntemi de zihnimizde belirli imajlar
yaratmak suretiyle ;bazı soruları belli-belirsiz de olsa cevaplamamıza ve hangi
doğrultuda olduğumuzu anlamamıza yardımcı olacaktır.
Ulusal Eğitim Çalışma Grubu’nun 1959 yıllığında(yearbook) öğretim enstrümanlarının
açıkça belirtilmesi ve test edilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Akabinde 43 Georgia
Lisesi öğrencisinin katıldığı ve bilimin doğasını anlama süreçlerini ölçmeye yarayan
Bilimsel Davranış Anketi (Wilson,1954) yapılmıştır. Bahse konu öğrenciler ,bilimsel
bilginin mutlak olduğunu kabul etmekle beraber ; bilim adamanın asli görevinin doğal
yasaları ve gerçekleri ortaya çıkarmak olduğunu savunmuşlardır. Ancak araştırmaya
katılan bu öğrenciler, bilime karşı görece olumsuz tavır da takınmışlardır. İlk dönem
araştırmalarının (bilimin doğasını kavrayış hakkında) bilimsel davranış, bilime
yaklaşım tarzı ve öğrencilerin bilim/bilimsel bilgi doğasını kavrayış özellikleri
arasındaki ayrımı net olarak ortaya koyamadığını kabul etmek durumundayız.B
ilimsel davranışı ölçerken ortaya çıkan problemlerin kapsamlı ve derinlemesine
irdelenmesi noktasında Munby’ye (198a-1983b) atıf yapılmıştır. Ancak araştırmamız,
günümüz bilim doğasını kavrayış bulguları özelindedir diyebiliriz.
Özet
• Rastgele ve farklı özelliklerde (yaş,cinsiyet,bölge ,sosyoekonomik özellikler vs ) otuz
beş bin denek/katılımcı arasında yapılan bir araştırmanın (Mead&Meatrux,1957)
konusu bilim ve bilim adamları/kadınlar  hakkında ne düşünüyorsunuz ?
sorusuna cevap aramak olmuştur.Ve araştırma sonuçlarının Wilson’ın (1954)
öğrencilerin bilim doğasını kavrayışlarıyla ilgili niteliksel araştırmasıyla aynı sonuçları
doğurduğu gözlemlenmiştir.Sonraki dönemlerde öğrenciler üzerinde yapılan bilim
doğası kavrayışı araştırmalarının da niceliksel tutumdan niteliksel bir tutuma doğru
evrildiğini söyleyebiliriz.
1963 yılında Miller tarafından yapılan bir araştırmada Klopfer& Cooley’in TOUS (Test
on Understanding Science) testi kullanılmıştır. Bahse konu test ,öğrencilere verilen bir
kalem ve kağıt ile yapılmış ve öğrencilerin bilimin doğasını kavrayışlarındaki
yetersizlik tespit edilmiştir. Ortaya çıkan bu çarpıcı sonuç , NTSA(National Science
Tecaher Association) tarafından ısrarla gündeme getirilerek daha kapsamlı ve sürekli
araştırmaların önünü açmıştır. Yine 1971 yılında Mallay tarafından notları 7-10 arası
değişen 1203 Avustralyalı öğrenci üzerinde uygulanan TOUS testinin sonuçları da
dramatiktir;
Özet
• Tespit edilen bilgi eksiklikleri:
a- Bilimde yaratıcılığın rolü ,
b- Bilimsel modellerin fonksiyonları,
c- Teorilerin rolleri ve araştırmayla ilişkileri,
d- Hipotez,doğa kanunları ve teori arasındaki ayırt edici noktalar,
e- Deney-model ve teoriler ve mutlak gerçek arasındaki ilişki ,
f- Bilimin ,sadece gerçek bilginin toplanıp sınıflandırılmasından ibaret olmadığını
kavrayamamış olmak,
g- Bilimsel bir açıklamaya imkan kılan bileşenlerin ne olduğunu kavrayamamak,
h- Disiplinlerarası karşılıklı bağımlılığı ve karşılıklı ilişkileri kavrayamamış olmak.
• 1979 yılında Johnson-Waird and Wason metodunu kullanan Bady ,farklı not ortalaması
ve farklı sayıdaki öğrenci gruplarıyla hipotez testinin mantığını anlamaya yönelik bir
araştırma yapmıştır.Araştırma sonucunda öğrencilerin hipotezin doğrulama yoluyla etkin
bir şekilde test edilip kanıtlanabileceğini düşündükleri ortaya çıkmıştır. Bady ,ileride
öğrencilerin bilimsel teori ve hipotezleri değerlendirirken yüksek ihtimalle mutlakiyetçi ve
saf bir bakış açısına sahip olacaklarını belirtmiştir. Bady, daha da ileri giderek; bilimsel
teorilerin hiçbir suretle kanıtlanamayıp ,sadece çürütülebileceğinin ayırdında olamayan
kişilerin ,bilimin doğasını anlama çabalarında yeri olmadığını ifade etmiştir.
Özet
• Zohar ve Zamir(1991), Kudüslü bir grup öğrencinin biyolojik fenomeni akıl yürütme
yöntemiyle (tüme varım) teolojik ve antromorfolojik açıdan değerlendirmelerinin yanı
sıra bu iki anlayış arasındaki ayrımın farkındalığını da incelemiştir. Araştırma
neticesinde ;öğrencilerin teolojik ve antromorfolojik değerlendirme arasındaki farkın
ayırdında olduklarını gözlemlemiştir.
Bu araştırmanın sonuçları şöyle sıralanabilir;
a- Not ortalaması 10 olanların birçoğu antromorfolojik formulasyon ve antromorfolojik
açıklama arasındaki farkı algılamaktadır,
b- Çoğu öğrenci insan odaklı davranışları bitkilere atfetmemiştir,
c- Çoğu öğrenci en azından birkaç insani davranışı hayvanlara atfetmiştir,
d- Öğrenciler arasında teolojik akıl yürütme/tüme varım yöntemi hakimdir,
e- Teolojik ve antromorfolojik anlayışın teşhisi/sorgulaması için gruptan ziyade
bireysel mülakat daha yararlı olabilir
Sonuç itibariyle; öğrencilerin bilim doğasını kavrayışlarından öte eğitimcinin bu
konudaki durumunun sorgulanması gerektiği fikri ağırlık kazanmaya başlamıştır
(Robinson,1969)
Öğrencilerin Bilimin Doğasını
Kavramalarına İlişkin Hazırlanan
Müfredatın Gelişimi, Kullanımı ve
Değerlendirmesi
Bilim doğasını kavramaya ilişkin ilk müfredat (HOSC,history of
science cases for high schools/liseler için bilimsel olaylar
tarihi, vb) Klopfer&Cooley tarafından 1963 yılında
hazırlanmıştır. Bahse konu müfredatın temel hedefi tarihteki
bir takım bilimsel olaylardan bilim ve bilim adamları için
derlemeler yapmak ve bu vesileyle bu anlayışı desteklemektir.
Müfredatın okutulduğu bir grup (fizik,kimya,biyoloji öğrencileri)
öğrenci 5 ay sonra TOUS metodu ile test edildiklerinde;
kontrol gruplarına oranla çok daha ileri bir noktaya geldikleri
gözlenmiştir. Bu bağlamda HOSC müfredatının bilim doğasını
kavramada en etkin yol olduğu sonucuna varılmıştır.
Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına
İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı
ve Değerlendirmesi
• Crumb’ın 1965 yılında TOUS testinde daha başarılı olabilmek adına geliştirdiği PSSC
(physical science study curriculum) müfredatı(?) laboratuar ortamında deneye dayalı olarak
süreçlerin irdelendiği bir müfredattır ve oldukça ciddi başarılar elde etmiştir.
• 1960’lı yılların müfredatının genel olarak laboratuar merkezli oldukları ve spesifik bilimsel
süreçleri ele almadığını söyleyebiliriz.
Yine 1960’lı yıllarda ;BSCS(biological sciences curriculum study/biyoloji bilimi müfredat
çalışması, Blue Version )müfredatı ve TOUS metodu baz alınarak ,bilim doğasını etkin
kavranılması üzerine 3 farklı test geliştirilmiştir.
• Bu testler;
• 1- TL yaklaşımı(textbook-laboratory approach):bir ders kitabı ve laboratuar ekipmanları
sağlanmıştır.
2- MRL(multi referenced laboratory approach:çoklu laboratuar referans yaklaşımı:TL’deki
materyallerin yanısıra çeşitli gereçler (ilave kitap,bilimsel alıntılar vs) sağlanmıştır.
3- MRLI(multireferenced laboratory approach and ideas:MRL’deki mateyallerin yanısıra
çeşitli konspetlerin bilim tarihindeki gelişimi vb imkanlar sağlanmıştır.
•
Sonuç:MRLI|>MRL>TL (den daha başarılı)
Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına
İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı
ve Değerlendirmesi
• Bilim doğasını kavramaya ilişkin ilk müfredat (HOSC,history of
science cases for high schools/liseler için bilimsel olaylar tarihi vb)
Klopfer&Cooley tarafından 1963 yılında hazırlanmıştır.Bahse konu
müfredatın temel hedefi tarihteki bir takım bilimsel olaylardan bilim
ve bilim adamları için derlemeler yapmak ve bu vesileyle bu anlayışı
desteklemektir.Müfredatın okutulduğu bir grup (fizik,kimya,biyoloji
öğrencileri) öğrenci 5 ay sonra TOUS metodu ile test edildiklerinde;
kontrol gruplarına oranla çok daha ileri bir noktaya geldikleri
gözlenmiştir.Ve bu bağlamda HOSC müfredatının bilim doğasını
kavramada en etkin yol olduğu sonucuna varılmıştır.
Crumb’ın 1965 yılında TOUS testinde daha başarılı olabilmek adına
geliştirdiği PSSC (physical science study curriculum) müfredatı
laboratuar ortamında deneye dayalı olarak süreçlerin irdelendiği bir
müfredattır ve oldukça ciddi başarılar elde etmiştir
• 1960’lı yılların müfredatının genel olarak laboratuar merkezli
oldukları ve spesifik bilimsel süreçleri ele almadığını söyleyebiliriz.
Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına
İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı
ve Değerlendirmesi
• Yine 1960’lı yıllarda ;BSCS(biological sciences curriculum study/biyoloji bilimi müfredat
çalışması, Blue Version )müfredatı ve TOUS metodu baz alınarak ,bilim doğasını etkin
kavranılması üzerine 3 farklı test geliştirilmiştir.
• Bu testler;
• 1- TL yaklaşımı(textbook-laboratory approach):bir ders kitabı ve laboratuar ekipmanları
sağlanmıştır.
2- MRL(multi referenced laboratory approach:çoklu laboratuar referans yaklaşımı:TL’deki
materyallerin yanısıra çeşitli gereçler (ilave kitap,bilimsel alıntılar vs) sağlanmıştır.
3- MRLI(multireferenced laboratory approach and ideas:MRL’deki mateyallerin yanısıra
çeşitli konspetlerin bilim tarihindeki gelişimi vb imkanlar sağlanmıştır.
•
Sonuç:MRLI|>MRL>TL (den daha başarılı)
daha fazla materyal ve bilgiyle donatılan gruplar bilim doğasını daha etkin kavramaktadır.
Durkee (1974) ,öğrencilerin bilim doğasını etkin kavrayışlarının sadece TOUS metodunun
belirli parametreleri ile açıklanamayacağını; her eğitimcinin farklı algılama ve dolayısıyla
öğretme biçimleri olabileceğini savunmuştur.
Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına
İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı
ve Değerlendirmesi
• Kleinman’ın(1965) yaptığı bir çalışmada ise TOUS testi
öncesi öğrenci ve öğretmenler değerlendirmiştir. Daha
kritik sorular soran öğretmenlerin öğrencilerinin testte
daha başarısız oldukları gözlemlenmiştir.
Bateson’un 1990 yılında British ColumbiaÜnivestitesi
öğrencileri üzerinde yaptığı bir çalışma ise yıllık(eğitim-
öğretim dönemi) dönemlerin bilim doğasını kavrayabilme
noktasında sömestr vb kısa dönemlerden daha yararlı
olduğunu ortaya koymuştur.
Bahse konu TOUS testlerinde eğitimcinin yüksek veya
düşük vermesinin; öğrencinin konuya ilişkin kavrayışını
ölçmede bir faktör olarak kullanılmamıştır.
Eğitimcinin Bilim Doğasını
Kavrama Değerlendirmesi
Minnesota Lisesi’nden 58 fizik ve 50 biyoloji öğretmeni üzerinde yapılan bir
çalışmada (Anderson,1950) bilimsel metod hakkında sorulan 8 soruya ciddi
ölçüde yetersiz cevap verildiği tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda; kısıtlı
zamandan dolayı öğretmenlerin daha çok bilimin en önemli noktaları
üzerinde durdukları tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; Pedagojik içerik bilgisinin (Shulman,1986) ,bilimin doğasını
öğretmede en önemli faktör olduğu kabul edilmektedir. Tüm bunların yanı
sıra müfredattaki çeşitli kısıtlamalar, eğitim politikaları vb faktörler de bu
süreçte önemlidir.
Bilimin doğasını kavrama noktasında tek bir eğitimci profiline atıf yapmak
doğru olmamakla beraber(Brophy&Good,1986) ;bu komplex olgu, olay
vs.lerin gelecek araştırmalar için birer iç dinamik olacağını da unutmamamız
gerekir.
Teşekkür Ederim..
Aralık 2016

More Related Content

What's hot

Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
AraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleriAraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleri
serhat_comu
 
İnstagram Takipçi Hilesi
İnstagram Takipçi Hilesiİnstagram Takipçi Hilesi
İnstagram Takipçi Hilesi
Ahmet Yıldırım
 
Tanımlayıcı araştırma
Tanımlayıcı araştırmaTanımlayıcı araştırma
Tanımlayıcı araştırma
parantez
 
Mustafa sunu
Mustafa sunuMustafa sunu
Mustafa sunu
Mustafa Dursunlar
 
2 araştırma türleri
2 araştırma türleri2 araştırma türleri
2 araştırma türleriozgurkaragoz54
 
İBAT 4.konu Araştırma Modelleri
İBAT 4.konu Araştırma ModelleriİBAT 4.konu Araştırma Modelleri
İBAT 4.konu Araştırma Modelleri
Dr. Esmeray Karataş
 
3 araştırma problemi tanımlama
3 araştırma problemi tanımlama3 araştırma problemi tanımlama
3 araştırma problemi tanımlamaozgurkaragoz54
 
bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)
bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)
bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Araştırma Yöntemleri
Araştırma YöntemleriAraştırma Yöntemleri
Araştırma Yöntemleri
serhat_comu
 
Türkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik Tasarımı
Türkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik TasarımıTürkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik Tasarımı
Türkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik Tasarımı
Marmara University
 
Veri̇ elde etme yöntemleri̇
Veri̇ elde etme yöntemleri̇Veri̇ elde etme yöntemleri̇
Veri̇ elde etme yöntemleri̇berkan66
 

What's hot (15)

Araştirma teknikleri ders notu
Araştirma teknikleri ders notuAraştirma teknikleri ders notu
Araştirma teknikleri ders notu
 
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Araştırma yöntemleri ve sunumu (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
AraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleriAraşTıRma YöNtemleri
AraşTıRma YöNtemleri
 
İnstagram Takipçi Hilesi
İnstagram Takipçi Hilesiİnstagram Takipçi Hilesi
İnstagram Takipçi Hilesi
 
Tanımlayıcı araştırma
Tanımlayıcı araştırmaTanımlayıcı araştırma
Tanımlayıcı araştırma
 
Mustafa sunu
Mustafa sunuMustafa sunu
Mustafa sunu
 
2 araştırma türleri
2 araştırma türleri2 araştırma türleri
2 araştırma türleri
 
İBAT 4.konu Araştırma Modelleri
İBAT 4.konu Araştırma ModelleriİBAT 4.konu Araştırma Modelleri
İBAT 4.konu Araştırma Modelleri
 
Bilimsel ..
Bilimsel ..Bilimsel ..
Bilimsel ..
 
Orta öğRetim 9
Orta öğRetim 9Orta öğRetim 9
Orta öğRetim 9
 
3 araştırma problemi tanımlama
3 araştırma problemi tanımlama3 araştırma problemi tanımlama
3 araştırma problemi tanımlama
 
bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)
bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)
bilimsel yöntem (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Araştırma Yöntemleri
Araştırma YöntemleriAraştırma Yöntemleri
Araştırma Yöntemleri
 
Türkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik Tasarımı
Türkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik TasarımıTürkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik Tasarımı
Türkçe Eğitiminde Zaman ve Kip Eklerinin Öğretimi: İçerik Tasarımı
 
Veri̇ elde etme yöntemleri̇
Veri̇ elde etme yöntemleri̇Veri̇ elde etme yöntemleri̇
Veri̇ elde etme yöntemleri̇
 

Similar to Öğrenci ve Eğitimcinin Bilimin Doğasını Kavrayış Biçimleri

Bilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptx
Bilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptxBilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptx
Bilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptx
UurcanBenliday
 
Pgy04
Pgy04Pgy04
Kuramlar
KuramlarKuramlar
Kuramlar
MelikeErsz
 
Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008
Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008
Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008Ali İhsan KIRTAŞ
 
Kuramlar
KuramlarKuramlar
Kuramlar
iremtomu
 
Fen bilimleri 3-8
Fen bilimleri 3-8Fen bilimleri 3-8
Fen bilimleri 3-8Arda Mercan
 
çEvre EğItimii Sunu Haziran 2007
çEvre EğItimii Sunu  Haziran 2007çEvre EğItimii Sunu  Haziran 2007
çEvre EğItimii Sunu Haziran 2007Ali İhsan KIRTAŞ
 
9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]
9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]
9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]Ali İhsan KIRTAŞ
 
Sorgulamadan Stem Etme!
Sorgulamadan Stem Etme!Sorgulamadan Stem Etme!
Sorgulamadan Stem Etme!
Ayşe Karaul Arslan
 
Yapılandırmacı Eğitim
Yapılandırmacı EğitimYapılandırmacı Eğitim
Yapılandırmacı Eğitimesfaka
 
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasiYapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
Elif Güllübudak
 
Iletisim kuramlari
Iletisim kuramlariIletisim kuramlari
Iletisim kuramlari
Aras Bozkurt
 
1)kuramlar
1)kuramlar1)kuramlar
1)kuramlar
ERENCEEN
 

Similar to Öğrenci ve Eğitimcinin Bilimin Doğasını Kavrayış Biçimleri (20)

Bilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptx
Bilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptxBilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptx
Bilimsel Araştırma Teknikleri (Uğurcan Benlidayı).pptx
 
Pgy04
Pgy04Pgy04
Pgy04
 
Kuramlar
KuramlarKuramlar
Kuramlar
 
Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008
Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008
Biyoloji Programı TanıTıMı 14 Nisan 2008
 
Kuramlar
KuramlarKuramlar
Kuramlar
 
Fen bilimleri 3-8
Fen bilimleri 3-8Fen bilimleri 3-8
Fen bilimleri 3-8
 
çEvre EğItimii Sunu Haziran 2007
çEvre EğItimii Sunu  Haziran 2007çEvre EğItimii Sunu  Haziran 2007
çEvre EğItimii Sunu Haziran 2007
 
9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]
9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]
9 12 Biyoloji Programi YaklaşıM [1]
 
Sorgulamadan Stem Etme!
Sorgulamadan Stem Etme!Sorgulamadan Stem Etme!
Sorgulamadan Stem Etme!
 
Yapılandırmacı Eğitim
Yapılandırmacı EğitimYapılandırmacı Eğitim
Yapılandırmacı Eğitim
 
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasiYapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
 
Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271
 
Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271
 
Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271
 
Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271
 
Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271
 
Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271Muhammet alpaslan 20081271
Muhammet alpaslan 20081271
 
Iletisim kuramlari
Iletisim kuramlariIletisim kuramlari
Iletisim kuramlari
 
Felsei akmlar
Felsei akmlarFelsei akmlar
Felsei akmlar
 
1)kuramlar
1)kuramlar1)kuramlar
1)kuramlar
 

Öğrenci ve Eğitimcinin Bilimin Doğasını Kavrayış Biçimleri

  • 1. Öğrenci ve Eğitimcinin Bilim Doğasını Kavrayış Biçimleri Norman G. Lederman, Oregon State University Bir Araştırma İncelemesi/Eleştirisi Ayşe ARSLAN Bilim Tarihi ve Bilimin Doğası
  • 2. Özet • Bilimsel öğretim, kabul gören güncel müfredat ve pedagojik anlayışı yadsıyarak ;öğrencilerin bilim ruhunu kavrayış süreçlerini çok yıllı zaman dilimlerinde değerlendirmeyi hedeflemektedir. Dolayısıyla bu konu, paralellik gösteren birkaç boyutuyla ve çarpıcı yönleri mutlaka ortaya konulmak suretiyle çok daha geniş bir çerçevede irdelenmelidir. Öğrenci ve öğretmenlerin bilimin özünü kavrayışlarıyla ilgili yapılan araştırmalar 40 yılı aşmış olmasına rağmen ampirik literatür bağlamında kapsamlı bir inceleme (ne nicel ne de nitel olarak) henüz ortaya konmamıştır. Bu incelemenin amacı; geçmiş araştırmalardan ne öğrenildiği ile beraber; bu çabaları motive eden temel varsayımları ve mantığı ortaya koymaktır. • İşin özü/sonuç olarak bu inceleme, konunun metodolojisi ve daha ileri araştırmalarla ilgili birtakım tavsiyeler içermektedir.
  • 3. Özet • Bilimsel öğretim programları ülkeler, eyaletler, ilçeler ve özel okulları da kapsayan çok geniş bir tabanda değişkenlik göstermektedir. Bu bağlamda en keskin fikir ayrılıkları, bilimin konusu ve bilimsel anlayış noktalarında ortaya çıkmaktadır. Kapsamı sürekli ve hızla genişleyen bir disiplin olarak; bilimin genelleme ve prensiplerinin sadece belirli bir kısmı/kesiti ele alınabileceğinden bahse konu yöntem/anlayış ve müfredatlarda farklılaşma/fikir ayrılıkları kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla günümüz bilimsel öğretiminde üzerinde konsensüs sağlanmış bir kapsam/içerik hatta herhangi bir öğretim stratejisi/metodu dahi ortaya konamamaktadır. Buna karşın ,bilim öğretiminin hedeflerinden en az biri üzerinde bir uzlaşının varlığından söz etmek mümkündür.Bu noktada bilimsel öğretim ,‘bilimin doğasının etkin kavranışı’ nın gelişimi veya ‘ bilmenin bir yolu olarak bilim’ gibi bir anlayışın yerleşebilmesi adına ciddi katkılar sağlamaktadır (American Association for the Advancement of Science ,1989;Hazen&Trefil,1991;Rutherford&Ahlgren,1990).Bilimin Özü/Ruhu’nu tanımlamanın birçok yolu olsa da; daha çok bilimsel bilginin özünde var olan değerler ve varsayımlara göre ifade edilir (Lederman&Zeidler,1987).Örneğin ;bireyin bilimi ahlak dışı,ampirik temelli,geçici,insan yaratıcılığının bir ürünü veya kısır bulup bulmaması noktasındaki inançları, bilimin birey tarafından nasıl algılandığını ortaya koymaktadır.Bilimin ruhunu kavrama gibi bir hedefin uzun soluklu süreçler gerektirdiğini 1920’li yıllarda ortaya atan Hurd’ın savı Ulusal Eğitim Çalışma Grubu tarafından da kabul görmüştür.İşin aslı ;bilimsel metodoloji ve bilimsel süreç tartışmalarını daha kendisi aşamamış bir Merkezi Fen Bilimleri ve Matematik Öğretmenleri Derneği’ne bu sorunsal (bilimin ruhu/özünün kavranması vb ) özelinde öğrencilerin hakkını teslim eden bir rapor sunulabilir
  • 4. Özet • 1900’lerin başından itibaren bilim ruhunun/doğasının etkin kavranılması ile ilgili araştırmalar farklı yöntem ve boyutları ele alarak gelişmektedir Bazen etkin metodoloji bazen de süreç ve sorgulamaların başat rol üstlendiği savunulmuştur.Ancak ,eğitimcinin bu noktadaki (etkin bilimsel eğitim) istekliliği en önemli faktörlerden biri olduğu birçok araştırmacı tarafından savunulmaktadır.Hatta bazı araştırmacılar(Saunders,1955)eğtimcinin bu rolünü en önemli faktör olarak nitelendirir. Genel olarak niceliksel olduğu kabul edilen ‘deneysel’terimi bu çalışmada ; keşfetme ,tanımlama,açıklama ,varsayım gibi kavramları da karşılamaktadır.Sonuç itibariyle ;içinde yaşadığımız dünya sistematik gözlemlemenin çeşitli boyutlarıyla hem nicel hem de nitel olarak sorgulanmaktadır (Hempel,1966). Bilim ruhunu/doğasını etkin anlamaya ilişkin bu araştırma birbiriyle ilişkili ,ancak ayırt edici özellikleri de mevcut olan dört başlık altında irdelenmektedir. • a-öğrencinin bilim doğasını kavrayış yetisinin değerlendirilmesi, b-bilim doğasının etkin kavranılmasıyla ilgili(yürürlükteki) müfredatın gelişimi,kullanılışı ve değerlendirilmesi, c-bilim doğasını kavrayışla ilgili eğitimcinin durumunun değerlendirilmesi d-Öğrenci ve eğitimcinin bilimin doğasını kavrayış biçimleri ile sınıftaki/dersteki uygulama arasındaki ilişkileri tanımlama.
  • 5. Özet • Elbette yukarıda bahsi geçen değerlendirmelerin ötesinde daha geniş bir yelpazede araştırma yapmak da yararlı olacaktır. Ancak araştırmamızda kullanılan foci (a ve d ) yöntemi de zihnimizde belirli imajlar yaratmak suretiyle ;bazı soruları belli-belirsiz de olsa cevaplamamıza ve hangi doğrultuda olduğumuzu anlamamıza yardımcı olacaktır. Ulusal Eğitim Çalışma Grubu’nun 1959 yıllığında(yearbook) öğretim enstrümanlarının açıkça belirtilmesi ve test edilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Akabinde 43 Georgia Lisesi öğrencisinin katıldığı ve bilimin doğasını anlama süreçlerini ölçmeye yarayan Bilimsel Davranış Anketi (Wilson,1954) yapılmıştır. Bahse konu öğrenciler ,bilimsel bilginin mutlak olduğunu kabul etmekle beraber ; bilim adamanın asli görevinin doğal yasaları ve gerçekleri ortaya çıkarmak olduğunu savunmuşlardır. Ancak araştırmaya katılan bu öğrenciler, bilime karşı görece olumsuz tavır da takınmışlardır. İlk dönem araştırmalarının (bilimin doğasını kavrayış hakkında) bilimsel davranış, bilime yaklaşım tarzı ve öğrencilerin bilim/bilimsel bilgi doğasını kavrayış özellikleri arasındaki ayrımı net olarak ortaya koyamadığını kabul etmek durumundayız.B ilimsel davranışı ölçerken ortaya çıkan problemlerin kapsamlı ve derinlemesine irdelenmesi noktasında Munby’ye (198a-1983b) atıf yapılmıştır. Ancak araştırmamız, günümüz bilim doğasını kavrayış bulguları özelindedir diyebiliriz.
  • 6. Özet • Rastgele ve farklı özelliklerde (yaş,cinsiyet,bölge ,sosyoekonomik özellikler vs ) otuz beş bin denek/katılımcı arasında yapılan bir araştırmanın (Mead&Meatrux,1957) konusu bilim ve bilim adamları/kadınlar  hakkında ne düşünüyorsunuz ? sorusuna cevap aramak olmuştur.Ve araştırma sonuçlarının Wilson’ın (1954) öğrencilerin bilim doğasını kavrayışlarıyla ilgili niteliksel araştırmasıyla aynı sonuçları doğurduğu gözlemlenmiştir.Sonraki dönemlerde öğrenciler üzerinde yapılan bilim doğası kavrayışı araştırmalarının da niceliksel tutumdan niteliksel bir tutuma doğru evrildiğini söyleyebiliriz. 1963 yılında Miller tarafından yapılan bir araştırmada Klopfer& Cooley’in TOUS (Test on Understanding Science) testi kullanılmıştır. Bahse konu test ,öğrencilere verilen bir kalem ve kağıt ile yapılmış ve öğrencilerin bilimin doğasını kavrayışlarındaki yetersizlik tespit edilmiştir. Ortaya çıkan bu çarpıcı sonuç , NTSA(National Science Tecaher Association) tarafından ısrarla gündeme getirilerek daha kapsamlı ve sürekli araştırmaların önünü açmıştır. Yine 1971 yılında Mallay tarafından notları 7-10 arası değişen 1203 Avustralyalı öğrenci üzerinde uygulanan TOUS testinin sonuçları da dramatiktir;
  • 7. Özet • Tespit edilen bilgi eksiklikleri: a- Bilimde yaratıcılığın rolü , b- Bilimsel modellerin fonksiyonları, c- Teorilerin rolleri ve araştırmayla ilişkileri, d- Hipotez,doğa kanunları ve teori arasındaki ayırt edici noktalar, e- Deney-model ve teoriler ve mutlak gerçek arasındaki ilişki , f- Bilimin ,sadece gerçek bilginin toplanıp sınıflandırılmasından ibaret olmadığını kavrayamamış olmak, g- Bilimsel bir açıklamaya imkan kılan bileşenlerin ne olduğunu kavrayamamak, h- Disiplinlerarası karşılıklı bağımlılığı ve karşılıklı ilişkileri kavrayamamış olmak. • 1979 yılında Johnson-Waird and Wason metodunu kullanan Bady ,farklı not ortalaması ve farklı sayıdaki öğrenci gruplarıyla hipotez testinin mantığını anlamaya yönelik bir araştırma yapmıştır.Araştırma sonucunda öğrencilerin hipotezin doğrulama yoluyla etkin bir şekilde test edilip kanıtlanabileceğini düşündükleri ortaya çıkmıştır. Bady ,ileride öğrencilerin bilimsel teori ve hipotezleri değerlendirirken yüksek ihtimalle mutlakiyetçi ve saf bir bakış açısına sahip olacaklarını belirtmiştir. Bady, daha da ileri giderek; bilimsel teorilerin hiçbir suretle kanıtlanamayıp ,sadece çürütülebileceğinin ayırdında olamayan kişilerin ,bilimin doğasını anlama çabalarında yeri olmadığını ifade etmiştir.
  • 8. Özet • Zohar ve Zamir(1991), Kudüslü bir grup öğrencinin biyolojik fenomeni akıl yürütme yöntemiyle (tüme varım) teolojik ve antromorfolojik açıdan değerlendirmelerinin yanı sıra bu iki anlayış arasındaki ayrımın farkındalığını da incelemiştir. Araştırma neticesinde ;öğrencilerin teolojik ve antromorfolojik değerlendirme arasındaki farkın ayırdında olduklarını gözlemlemiştir. Bu araştırmanın sonuçları şöyle sıralanabilir; a- Not ortalaması 10 olanların birçoğu antromorfolojik formulasyon ve antromorfolojik açıklama arasındaki farkı algılamaktadır, b- Çoğu öğrenci insan odaklı davranışları bitkilere atfetmemiştir, c- Çoğu öğrenci en azından birkaç insani davranışı hayvanlara atfetmiştir, d- Öğrenciler arasında teolojik akıl yürütme/tüme varım yöntemi hakimdir, e- Teolojik ve antromorfolojik anlayışın teşhisi/sorgulaması için gruptan ziyade bireysel mülakat daha yararlı olabilir Sonuç itibariyle; öğrencilerin bilim doğasını kavrayışlarından öte eğitimcinin bu konudaki durumunun sorgulanması gerektiği fikri ağırlık kazanmaya başlamıştır (Robinson,1969)
  • 9. Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı ve Değerlendirmesi Bilim doğasını kavramaya ilişkin ilk müfredat (HOSC,history of science cases for high schools/liseler için bilimsel olaylar tarihi, vb) Klopfer&Cooley tarafından 1963 yılında hazırlanmıştır. Bahse konu müfredatın temel hedefi tarihteki bir takım bilimsel olaylardan bilim ve bilim adamları için derlemeler yapmak ve bu vesileyle bu anlayışı desteklemektir. Müfredatın okutulduğu bir grup (fizik,kimya,biyoloji öğrencileri) öğrenci 5 ay sonra TOUS metodu ile test edildiklerinde; kontrol gruplarına oranla çok daha ileri bir noktaya geldikleri gözlenmiştir. Bu bağlamda HOSC müfredatının bilim doğasını kavramada en etkin yol olduğu sonucuna varılmıştır.
  • 10. Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı ve Değerlendirmesi • Crumb’ın 1965 yılında TOUS testinde daha başarılı olabilmek adına geliştirdiği PSSC (physical science study curriculum) müfredatı(?) laboratuar ortamında deneye dayalı olarak süreçlerin irdelendiği bir müfredattır ve oldukça ciddi başarılar elde etmiştir. • 1960’lı yılların müfredatının genel olarak laboratuar merkezli oldukları ve spesifik bilimsel süreçleri ele almadığını söyleyebiliriz. Yine 1960’lı yıllarda ;BSCS(biological sciences curriculum study/biyoloji bilimi müfredat çalışması, Blue Version )müfredatı ve TOUS metodu baz alınarak ,bilim doğasını etkin kavranılması üzerine 3 farklı test geliştirilmiştir. • Bu testler; • 1- TL yaklaşımı(textbook-laboratory approach):bir ders kitabı ve laboratuar ekipmanları sağlanmıştır. 2- MRL(multi referenced laboratory approach:çoklu laboratuar referans yaklaşımı:TL’deki materyallerin yanısıra çeşitli gereçler (ilave kitap,bilimsel alıntılar vs) sağlanmıştır. 3- MRLI(multireferenced laboratory approach and ideas:MRL’deki mateyallerin yanısıra çeşitli konspetlerin bilim tarihindeki gelişimi vb imkanlar sağlanmıştır. • Sonuç:MRLI|>MRL>TL (den daha başarılı)
  • 11. Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı ve Değerlendirmesi • Bilim doğasını kavramaya ilişkin ilk müfredat (HOSC,history of science cases for high schools/liseler için bilimsel olaylar tarihi vb) Klopfer&Cooley tarafından 1963 yılında hazırlanmıştır.Bahse konu müfredatın temel hedefi tarihteki bir takım bilimsel olaylardan bilim ve bilim adamları için derlemeler yapmak ve bu vesileyle bu anlayışı desteklemektir.Müfredatın okutulduğu bir grup (fizik,kimya,biyoloji öğrencileri) öğrenci 5 ay sonra TOUS metodu ile test edildiklerinde; kontrol gruplarına oranla çok daha ileri bir noktaya geldikleri gözlenmiştir.Ve bu bağlamda HOSC müfredatının bilim doğasını kavramada en etkin yol olduğu sonucuna varılmıştır. Crumb’ın 1965 yılında TOUS testinde daha başarılı olabilmek adına geliştirdiği PSSC (physical science study curriculum) müfredatı laboratuar ortamında deneye dayalı olarak süreçlerin irdelendiği bir müfredattır ve oldukça ciddi başarılar elde etmiştir • 1960’lı yılların müfredatının genel olarak laboratuar merkezli oldukları ve spesifik bilimsel süreçleri ele almadığını söyleyebiliriz.
  • 12. Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı ve Değerlendirmesi • Yine 1960’lı yıllarda ;BSCS(biological sciences curriculum study/biyoloji bilimi müfredat çalışması, Blue Version )müfredatı ve TOUS metodu baz alınarak ,bilim doğasını etkin kavranılması üzerine 3 farklı test geliştirilmiştir. • Bu testler; • 1- TL yaklaşımı(textbook-laboratory approach):bir ders kitabı ve laboratuar ekipmanları sağlanmıştır. 2- MRL(multi referenced laboratory approach:çoklu laboratuar referans yaklaşımı:TL’deki materyallerin yanısıra çeşitli gereçler (ilave kitap,bilimsel alıntılar vs) sağlanmıştır. 3- MRLI(multireferenced laboratory approach and ideas:MRL’deki mateyallerin yanısıra çeşitli konspetlerin bilim tarihindeki gelişimi vb imkanlar sağlanmıştır. • Sonuç:MRLI|>MRL>TL (den daha başarılı) daha fazla materyal ve bilgiyle donatılan gruplar bilim doğasını daha etkin kavramaktadır. Durkee (1974) ,öğrencilerin bilim doğasını etkin kavrayışlarının sadece TOUS metodunun belirli parametreleri ile açıklanamayacağını; her eğitimcinin farklı algılama ve dolayısıyla öğretme biçimleri olabileceğini savunmuştur.
  • 13. Öğrencilerin Bilimin Doğasını Kavramalarına İlişkin Hazırlanan Müfredatın Gelişimi, Kullanımı ve Değerlendirmesi • Kleinman’ın(1965) yaptığı bir çalışmada ise TOUS testi öncesi öğrenci ve öğretmenler değerlendirmiştir. Daha kritik sorular soran öğretmenlerin öğrencilerinin testte daha başarısız oldukları gözlemlenmiştir. Bateson’un 1990 yılında British ColumbiaÜnivestitesi öğrencileri üzerinde yaptığı bir çalışma ise yıllık(eğitim- öğretim dönemi) dönemlerin bilim doğasını kavrayabilme noktasında sömestr vb kısa dönemlerden daha yararlı olduğunu ortaya koymuştur. Bahse konu TOUS testlerinde eğitimcinin yüksek veya düşük vermesinin; öğrencinin konuya ilişkin kavrayışını ölçmede bir faktör olarak kullanılmamıştır.
  • 14. Eğitimcinin Bilim Doğasını Kavrama Değerlendirmesi Minnesota Lisesi’nden 58 fizik ve 50 biyoloji öğretmeni üzerinde yapılan bir çalışmada (Anderson,1950) bilimsel metod hakkında sorulan 8 soruya ciddi ölçüde yetersiz cevap verildiği tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda; kısıtlı zamandan dolayı öğretmenlerin daha çok bilimin en önemli noktaları üzerinde durdukları tespit edilmiştir. Sonuç olarak; Pedagojik içerik bilgisinin (Shulman,1986) ,bilimin doğasını öğretmede en önemli faktör olduğu kabul edilmektedir. Tüm bunların yanı sıra müfredattaki çeşitli kısıtlamalar, eğitim politikaları vb faktörler de bu süreçte önemlidir. Bilimin doğasını kavrama noktasında tek bir eğitimci profiline atıf yapmak doğru olmamakla beraber(Brophy&Good,1986) ;bu komplex olgu, olay vs.lerin gelecek araştırmalar için birer iç dinamik olacağını da unutmamamız gerekir.