2. MEMDUH ġEVKET ESENDAL
HAYATI
29 Mart 1883’te Çorlu’da doğdu. 16 Mayıs 1952’de Ankara’da yaĢamını yitirdi. Rumeli
göçmenlerinden olan çiftçi Mehmet ġevket Bey’in oğludur. Annesinin babası Ahmet Efendinin
yanında okumak için babasıyla Ġstanbul’a geldi (1889). Ġki hafta kadar GedikpaĢa Mahalle
Mektebi’nde okudu. Daha sonra Rehberi Maarifet Mektebi’ne geçti. Ortaokulu Çorlu
RüĢtiyesi’nde bitirdi. öğrenimini Edirne Ġdadisi’nde tamamladı. Çocukluğu savaĢ yıllarına
rastladığı için ve maddi sıkıntılar nedeniyle düzenli bir eğitim göremedi. Kendi kendisini
yetiĢtirdi, Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi. Babasının ölümünden sonra çalıĢarak ailesine
baktı. 1900′de gümrük memuru oldu. Genç yaĢta Ġttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girerek siyasal
yaĢama atıldı Parti müfettiĢi olarak Anadolu’yu dolaĢtı.Türk edebiyatının tanınmıĢ bir öykü yazarı
olan Esendal edebiyatçılığının yanı sıra Tahran, Bakü ve Kabil'de büyükelçilik, TBMM'de dört
dönem milletvekilliği, 1941-1945 yılları arasında CHP Genel Sekreterliği yapmıĢ olan diplomat ve
siyasetçidir.
EDEBĠ YAġAMI
Esendal'ın edebiyatımıza getirdiği en önemli yenilik, ele aldığı konuları büyük bir sadelikle
iĢlemesidir. Bu konular, yine sıradan insanların yaĢamları etrafında gezinir. Öykücülüğe
baĢladığı ilk yıllarda, dilde sadeleĢmenin öncüsü olan Ömer Seyfettin'in izinden giden Esendal,
ustalık dönemine eriĢtiğinde, hem Ömer Seyfettin'den, hem de kendi çağdaĢlarından daha sade
ve düzgün bir dille yazmıĢtır. Uslübunda Çehov'un etkileri açıkça görülür. Hatta, bazı öyküleri,
Çehov'dan yapılmıĢ uyarlamalardır. Ancak bu etki, yazım tarzı, dildeki sadelik, kiĢilerin seçiliĢi ile
sınırlı kalır. Esendal, Çehov'un karamsar bakıĢını tekrarlamaz. Kendi deyiĢiyle; insanlara
yaĢamak için ümit, kuvvet ve neĢe veren yazılardan hoĢlanır.Öykü ve romanlarında ele aldığı
konular, kiĢiler çeĢitlilik gösterir. Sıradan insanların gündelik yaĢamları üzerinde durdu. Ev içi
yaĢam, aile iliĢkileri, kahve mahalle ortamı ile köylülük gibi temaları iĢledi. Katı sınıf iliĢkileriyle
belirlenmemiĢ bir toplum özlemini dile getirdi. Olayları ve kiĢileri önyargısız, sevecen ve gerçekçi
bir yaklaĢımla ele aldı. Uzun boylu çözümlemelere girmekten kaçındı. Dilde yalınlığı, duruluğu
benimsedi, konuĢma dilini esas alan bir yazı dilinin öncülüğünü üstlendi.
ÖYKÜCÜLÜĞÜ
3. Memduh ġevket Esendal 1908 ile 1952 arasında 44 yıl boyunca 300’ü aĢkın öyküye imza atmıĢ,
Türk öykücülüğünün temel taĢlarından biridir. Ama gerek kendinin gerekse ülkenin yaĢadığı
dönemler, çalkantılar nedeniyle edebiyatçılığı bir görünüp bir kaybolmuĢtur. Onun öykücülüğü
aktif politik hayattan çekildikten sonra ivme kazanmıĢ, ama öykülerini sadece iki cilt yapabilmiĢ,
daha sonraki ciltleri toparlamaya ömrü yetmemiĢtir. Onun tüm öyküleri ölümünden sonra
kitaplaĢmıĢ, keĢfi de ölümünden sonra olmuĢtur denilebilir. 13 cilt tutan kitaplarıyla kalıcı bir
imza olmayı baĢarmıĢtır. Onu Türk öykücülüğünde önemli kılan tek tek öyküleri değil yazdığı
bütün bir öyküler toplamıdır. Yani hepsi bir araya geldiğinde daha anlamlı bir öykü anlayıĢı
ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle onun öyküleri dağınık bir görünüm sergiler. Dönemin öykü
anlayıĢıyla uyuĢmayan öykücülüğü, hep gölgede kalan sanatçı kiĢiliği ve kitaplaĢabilen sadece
iki öykü kitabı nedeniyle yaĢadığı dönemde öykücülüğü fazlaca öne çıkmamıĢtır.
Teması: Aile, kadın, bürokrasi, değiĢim ve dönüĢüm, batılılaĢma, bağnazlık...
Biçim Özelliği:Anlam açıklığı ve söz iktisadı onun öyküde aradığı temel niteliklerdir. Öylesine
yalın, sade, süslemesiz. Ne kurgu, ne ritim, ne tasvir, ne de çağdaĢ öykünün diğer imkânları. Bir
sohbetin artısı, eksisi, neyse onun öyküsünün artısı da eksisi de odur. Bir yanıyla sıcak, samimi,
içtenlikli, diğer yanıyla da düz, tatsız, gerilimsiz bir anlatım. Yani hayatın ta kendisi. O sadece
hayatı anlatır. DönüĢtürme, değiĢtirme, soyutlama onun öykülerinde yoktur. Her Ģey hayatta
olduğu gibidir. Hayatın bir anını, kesitini, ama hepten önemsiz saydığımız, olaysız, entrikasız bir
kesitin ele alır. En olağanüstü olayları bile (ölüm, cinayet vs.) ĢaĢırtıcı bir serinkanlılıkla anlatır.
Öykü düz bir çizgi üzerinde seyreder.
Final:Onun öykülerinin kurgusal yanları olmadığı için serim/düğüm/çözüm disiplinine bağlı
değildir. Klasik anlamdaki finaller/sonlar onun öykülerinden hiçbir anlam ifade etmez. Bu yüzden
öykü hiç olmadık bir yerde biter.
Dili:Esendal Türkçe’yi önemseyen bir yazardır. Esendal’ın toplu öykülerini okuyanlar sade, arı bir
dille karĢılaĢırlar
Öykülerinin Kaynakları:O herhangi bir biçimsel arayıĢ içerisinde olmadığı için ilk öykülerini bir
kenara bırakırsak onu bir akımla, bir grupla ve yazarla iliĢkilendirmek, akrabalık kurmak zordur.
Ġlk dönem öyküleri DıĢarıdan Maupasant içeriden ise Halit Ziya, Ömer Seyfettin, Hüseyin
Rahmi’yi çağrıĢtırır. Ama daha sonra tümüyle bunlardan ayrılır ve öykülerinde Çehov anlayıĢı
hakim olur. O bu yaklaĢımıyla dönemin öykü anlayıĢının dıĢında kendi öykü evrenini kurmaya
çalıĢmıĢtır.
Sonuç olarak Memduh ġevket Esendal kime nereye bakarsa baksın, kimden yana olursa olsun,
hiç Ģüphesiz yerli kalmıĢ ve bu toprağın insanını yazmıĢtır. Serinkanlı anlatım, olaylara ve
insanlara iyimser bakıĢ, hümanist yaklaĢım, hayatı olduğu gibi aktaran nakilci tavır, onun öykü
dünyasının temel çıkıĢ noktaları olmuĢtur. Esendal bu öykü toplamıyla kendine özgü bir öykü
evreni kurmayı baĢarmıĢ, Türk öykücülüğüne yepyeni bir tat ve birikim kazandırmıĢtır.
ESERLERĠ:
AnlaĢılmamıĢ Bir Nokta
Güzel Bir Ölüm
Bir Haydut KuĢ
ġu Soyadı Konusu
Küp Kırığı Pabuç Eskisi
GeçmiĢ Günler
Yol ArkadaĢları
Doktor Savdur
4. Gezide
Bir Kucak Çiçek
Kedi
Aptal MemiĢ
Terbiyesi En Güç Hayvan
Hatice
ĠĢin Dibi BozulmuĢ
Hırsız-Polis
Tutkunluk
Adım
Bana Kaçık Derler
Santa Kastello
Nazırın Odacısı
Gece KuĢu
Buğday Almağa Köye GitmiĢtik
KonuĢma, Turan Hanım
AyaĢlı ile Kiracıları
Otlakçı
Romanları
AyaĢlı ile Kiracıları
Miras
Vassaf bey
En çok bilinen eseri 1934 yılında yayımlanan AyaĢlı ile Kiracıları adlı romanıdır.
AyaĢlı Ve Kiracıları
Otobiyografik karakterli roman, 1930′lu yılların Ankara’sında AyaĢlı Ġbrahim Efendi adında birinin
oda oda kiraya verdiği bir apartman dairesinin dokuz odasında yaĢamakta olan aile ve insanların
günlük yaĢamları ve aralarındaki iliĢkiler ağının hikâyesi çevresinde oluĢmuĢtur. Hem anlatıcı
hem de romanın yazarı fonksiyonuna sahip bankacı kahramanın apartmandaki odasına
taĢınmasıyla baĢlayan eserin olay örgüsü, bir buçuk yıllık olay akıĢından sonra, adı geçen
mekanın tamamen terk edilmesiyle sona erer.
Yapıtın Özellikleri ve Önemi
Memduh ġevket Esendal, eserin öyküsünü anlatırken ilk adının ” Bir Evin Dokuz Odası”
olduğunu, üç dört sütunluk küçük bir hikâye olarak planlanırken bu hale geldiğini ve eserin
aslında roman değil uzun bir hikâye olduğunu söyler. “AyaĢlı ve Kiracıları” Türk toplumunun
değer yargılarındaki çözülme ve bozulmaların o yıllarda kiĢiyi, aileyi ve toplumu hangi noktalara
sürüklediğini gösteren bir romandır. GeçiĢ dönemi toplumundan alınmıĢ bir kesit üzerinde
yoğunlaĢan eser, Cumhuriyet Türkiye’sindeki yeniden yapılanmanın sancılarını sunmasının
yanında sağlıklı bir diriliĢin oluĢmakta olduğunun müjdesini de verir.
5. KAYNAKÇA
1. Tabip Gülbay, Memduh ġevket Esendal’ın Toplumsal ve Siyasal GörüĢleri, Ankara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, Ankara 2008
2. Memduhsevketesendal.net sitesi, 1920 - 1924 Millet Meclisi'nden Azerbaycan Elçiliği'ne,
Erişim tarihi:29.03.2012
3. ^ Bu giriĢim baĢarısızlıkla sonuçlanmıĢ; 1938’de Azeri Türkleri Kiril alfabesini
kullanmaya mecbur tutulmuĢtur
4. ^ Memduhsevketesendal.net sitesi, 1925 – 1932 Tahran Büyükelçiliği yılları, Erişim
tarihi:29.03.2012
5. ^ Kabil Büyükelçiliği yılları, Erişim tarihi:29.03.2012