Bel fıtığından kendiliğinden geri çekilme görülür mü ?
Bilimsel çalışmalar bu soruya evet yanıtı veriyor.
Belgede konuyla ilgili referanslar ve özet bilgiler yer almaktadır.Fizyoterapistler bu bilgiyi hastaları ile paylaşmalı ve hastaların endişelerini gidermelidirler.
Pekdemir: 2014 yılı makaleleri [DOMATES MÜTF Acil 29.11.14]Haldun Akoglu
DOMATES Doğu Marmara Acil Tıp Seminerlerinin 29.11.2014 tarihli toplantısı sunumudur.
Evsahibi: Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı
marmaraaciltip.org
domatesli.wordpress.com
acilci.net
The term ‘cerebral palsy’ includes a group of disorders that result from permanent non-progressive brain damage during early development and are characterized by abnormalities of movement and posture.
Bel fıtığından kendiliğinden geri çekilme görülür mü ?
Bilimsel çalışmalar bu soruya evet yanıtı veriyor.
Belgede konuyla ilgili referanslar ve özet bilgiler yer almaktadır.Fizyoterapistler bu bilgiyi hastaları ile paylaşmalı ve hastaların endişelerini gidermelidirler.
Pekdemir: 2014 yılı makaleleri [DOMATES MÜTF Acil 29.11.14]Haldun Akoglu
DOMATES Doğu Marmara Acil Tıp Seminerlerinin 29.11.2014 tarihli toplantısı sunumudur.
Evsahibi: Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı
marmaraaciltip.org
domatesli.wordpress.com
acilci.net
The term ‘cerebral palsy’ includes a group of disorders that result from permanent non-progressive brain damage during early development and are characterized by abnormalities of movement and posture.
Sigara kullanımının çok sayıda kronik hastalıkla ilişkisi olduğu bilinmektedir.
Aynı zamanda sigara içen hastalarda post-op ilk 30 günde enfeksiyonlar dahil olmak üzere pek çok olumsuz sonuçla karşılaşılmaktadır.Bu durum preoperatif dönemde sigarayı bırakmanın perioperatif ve postoperatif komplikasyonları azaltacağını öngörebiliriz.
Aynı zamanda farklı cerrahi branşlarda çok sayıda çalışmada sigara içiciliğinin kısa ve uzun vadedeki etkilerine ve artan hastalık sayılarına dikkat çekilmektedir.
Makale Bulgular Her bir makalenin bulgular nelerdir ve sz .pdfabhitravel01
Makale Bulgular
Her bir makalenin bulgular nelerdir ve sz konusu salk sorununu zmek iin bireysel ve toplu olarak
ne gibi karmlar vardr? Cevabnz alannzdan belirli rneklerle destekleyin.
Her bir makaledeki temel biyoistatistiksel hesaplamalarn ve yntemlerin sonular nasl
desteklediini aklayn. Cevabnz destekleyen makalelerden ilgili bilgileri alntlayn.
Bulgular
Transfemoral anjiyografi sonras vcut pozisyonu deitirmenin fizibilite ve gvenliinin deerlendirilmesi:
Randomize bir klinik aratrma makalesi (Valiee, Fathi, Hadizade, Roshani ve Mahmoodi, 2016).
Bulgular
Toplam 86 (erkek, n = 41; kadn, n = 45) denek
almay tamamlad, her grupta ortalama yala 43
63 yl (SD = 9, aralk 3475). Elli alt (%65) kii
ya hi rgn eitim almam ya da
ilkokul seviyesindeydi ve sekizi (%9,3) niversite mezunuydu.
eitim. Deneklerin ounun (%65.1) aylk bir ailesi vard.
gelir <HK$8000 (yaklak 1000$). Yetmi bir
hastalar (%82,6) emekli veya ev hanmyd. tablo 1
asndan iki grubun nemli lde farkl olmadn gstermektedir.
ya, cinsiyet, eitim dzeyi ve aylk hane geliri.
Meslek durumu ikisi arasnda nemli lde farklyd
daha fazla emekli denek ieren gruplar (ki-kare, P = 0009)
Kontrol gruplar, ancak deneyde daha fazla ev hanm
grup.
vaskler adan iki grup arasnda fark yoktu.
komplikasyonlar. Kontrolde bir konu ve hibiri
deney grubunda ponksiyon yerinde kanama geliti
hemostaz yeniden salamak iin manuel basn gerektiren
(Fisher'n kesin testi, P=1). Tekrarlanan lm analizi
boyunca yaanan srt arsn deerlendirmek iin varyans kullanlmtr.
zaman ve gruplar arasnda. nemli bir fark vard
Arkada zaman aralnda iki grup arasnda
kontrol ile ar iddeti (F2,83 = 980, P < 0001)
her zaman aralnda daha fazla ar bildiren grup. Dahas,
iki grup ayn zamanda riner rahatszlkta da nemli lde farkllk gsterdi
(t656 324, P = 0006) kontrol grubu ile
daha yksek idrar rahatszl seviyeleri (Tablo 1).
uygulama iin karmlar
Sonular, erken ambulasyonun bir rol oynayabileceini dndrmektedir.
srt arsn ve idrar rahatszln azaltmada nemli bir rol
post-transfemoral kardiyak kateterizasyonda. Hastalara izin verme
aadaki drt saatlik yatak istirahatinden sonra yataktan kalkmak iin
kardiyak kateterizasyon rutin hale getirilebilir
gvenli olduu ve olabilecei iin Hong Kong'da uygulama
artrmadan hasta konforunu artrmaya yardmc olur.
vaskler komplikasyon insidans. Ayrca, daha ksa
yatak istirahati sresi, bebek iin gerekli hemirelik sresini azaltabilir.
srt arsn hafifletmek iin analjezikler veya srt ovma uygulamak.
Kalp kateterizasyonundan sonra erken ambulasyon da
hastalarn kullanmasna yardmc olmak iin gereken hemirelik sresini azaltmak
ilem sonras yatak istirahati sresince pisuar ve srg.
.
YNTEM
alma, iki klinikte tek kr randomize bir klinik almadr.
Krdistan niversitesi tarafndan onaylanan gruplar
Tp Bilimleri Aratrma Konseyi. almann nerisi u
(www.irct.com) adresinde kayt numaras ile kaytl
IRCT2015091424018N1.
lm aleti
Bu belgede bilgi toplamak ve kaydetmek iin kullanlan ara
gre tasarlanm blmden oluan bir ankettir.
alma.
lk blm demografik ve klinik bilgi form.
3. GİRİŞ
• Lateral epikondilit(tenisci dirseği)
• 45-54 yaş arası
• Tekrarlayıcı el bileği dorsifleksiyon aktiviteleri
• M.ECR kasının lateral epikondile yapışma yerindeki enflamasyonu
• Tanı ‘klinik’
4. • Tedavi de;
• Sadece bekle-gör
• Steroid olmayan antienflamatuvar ilaç (SOAEİ)
• Breys
• Egzersiz cyriax fizyoterapi (Mill manevrası ile birlikte yapılan derin transvers friksiyon masajı)
• Akupunktur
• Proloterapi
• Botulinum toksin enjeksiyonu
• Otolog kan enjeksiyonu
• Fizyoterapi (FT)
• Lokal steroid enjeksiyonu
• Ekstrakorporeal şok dalga tedavisi(ESWT)
• Tenotomi
5. GİRİŞ
• Bazı yazarlara göre ESWT etkili değil
• Eswt etkisi<lokal streoid
• Lokal streoid enjeksiyonu etkili fakat uzun dönemde etkisi yok
• Uzun dönem de FT ve bekle-gör daha etkili
• Amaç; randomize prospektif klinik calışma ile ESWT, FT ve lokal steroid
enjeksiyonu yontemlerinin birbirlerine üstünlüğünü karşılaştırmaktır
6. HASTALAR VE YÖNTEMLER
• Randominize prospektif klinik çalışma
• Ocak 2013-aralık 2013
• 90 hasta
• Dirsek ağrısı
• Fm ;epikondil üzerinde hasasiyet,E-b ekstansiyonu ve extansörlerin gerilmesi ile
oluşan ağrı
7. • Dahil edilme kriterleri
• Hastalık süresi 1-10 ay
• Bir fizik tedavi yöntemi almamış(ESWT,FT)
• LS enjeksiyonu yapılmamış
• SOAEİ kullanmamış
• 59 hasta (34 E-25 K)
• Ortalama yaş 46.4(35-60)
8. • Dahil edilmeme kriterleri
• servikal bölge ve omuz patolojileri nedeniyle yansıyan ağrısı
• dirsek osteoartriti, gecirilmiş dirsek kırığı,
• gebelik, kanama bozukluğu norolojik defisit, malignite
• kalp pili veya enflamatuvar hastalık oykusu olan ve antikoagulan kullanan 14 hasta
• takip sırasında kontrollere gelmeyen 17 hasta
9.
10. ARAÇLAR
• Etik onay
• Onam formu
• Helsinki beyanamesine
• Çalışma öncesinde hasta sayısının belirlenmesi için güç analizi
• Grup başına en az 16 hasta(%95 GA +-4 ss)
11. ARAÇLAR
• Başlangıçta, görsel analog ölçeği ( GAÖ) ile ölçülen ağrı skorları
• Memnuniyet durumları (memnun–memnun değil)
• El kavrama gucleri (Jamar hidrolik dinamometre 3 ölçüm ort)
• Epikondil uzerine basmakla oluşan ağrı (var-yok),
• Thomson ve sandalye kaldırma testleri yapıldı
• Sonuçlar pozitif veya negatif olarak kaydedildi.
• Aynı değerlendirmeler 3,6,12 hafta aynı araştırmacı tarafından
• Hastalara ağrıyı artıracak aktivitelerden kaçınmaları
• Herhangi bir ilaç, breys ve egzersiz verilmedi.
• Hiçbir yan etki gözlenmedi
• 12 hafta sonunda, uygulanan tedaviler ile şikayetleri geçmeyen hastalara diğer tedavi yöntemleri uygulandı.
12. TEDAVI PROTOKOLÜ
• ESWT grubu: 1.8 bar, 10.0 Hz, 2000 atım, bir gün/hafta toplam uc hafta
(ShockMaster 500, Uniphy Elektromedizin, Hennigsdorf, Almanya, 2010)
• Fizyoterapi grubu: 20 dakika sıcak uygulama, 1.5 watt/cm2, 5 dakika ultrason, 20
dakika konvansiyonel transkütanöz elektriksel sinir stimülasyonu (TENS), beş
gün/hafta, toplam üç hafta (IntelectAdvanced, Chattanooga Group, Hixson, ABD,
2008)
• Enjeksiyon grubu: Ağrılı epikondil bölgesine tek doz 0.5 mL kortikosteroid
(betametazon dipropianat 6.43 mg, betametazon sodyum fosfat 2.63 mg) ve 0.5
mL lokal anestezik (%2 lidokain, epinefrin) karışımı steril şartlarda uygulandı.
13. İSTATISTIKSEL ANALIZ
• IBM SPSS 22.0 versiyon (IBM Corporation, Armonk, N.Y., USA) yazılım programı
kullanıldı
• Normal dağılan veriler icin ortalama, standart sapma
• Göstermeyen veriler icin medyan, 25. ve 75. persentil değeri verildi.
• Yaşın gruplar arası karşılaştırılması icin tek yönlü varyans analizi
• Cinsiyet, dominant el ve hastalıklı kol verilerinin gruplar arası karşılaştırılması icin
ki-kare testi,
• Hastalık süresinin gruplar arası karşılaştırılması icin Kruskal Wallis testleri yapıldı.
14. İSTATISTIKSEL ANALIZ
• GAÖ ve el kavrama gücü verilerinin zamana göre (0, 3, 6. ve 12. hafta) karşılaştırması icin
Friedman
• Palpasyonla ağrı, Thompson testi, sandalye kaldırma testi ve hasta memnuniyeti icin gruplar
arası karşılaştırmalarda ki-kare
• Zamana göre karşılaştırmalarda Cochran testi kullanıldı
• Görsel analog ölceği ve el kavrama gücü icin başlangıç (0) değerlerinden 3, 6. ve 12. hafta
değerleri cıkartılarak farklar bulundu.
• Başlangıç-üçüncühafta (0-3), başlangıç-altıncı hafta (0-6) ve başlangıç-12. hafta (0-12)
farklarının gruplar arasında karşılaştırılması icin Kruskal Wallis testi Kullanıldı
• Anlamlılık duzeyi icin p<0.05 alındı.
15. BULGULAR
• Her üç gruptaki katılımcılar arasında yaş,cinsiyet, dominant el, hastalıklı el ve
hastalık süresi acısından anlamlı fark yoktu
16. • GAÖ değerleri her üç grupta başlangıca kıyasla 3, 6. ve 12. haftalarda istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde azaldı
• El kavrama gücü ESWT grubunda başlangıca kıyasla 3, 6. ve 12. haftalarda
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttı.
• FT grubunda başlangıca kıyasla 12. haftada, ayrıca 3. hafta ile 12. hafta arasında
istatistiksel olarak anlamlı artış gözlendi
• E grubunda başlangıca kıyasla 6. haftada ve başlangıca kıyasla 12. haftada
istatistiksel olarak anlamlı artış gözlendi
17.
18. • Görsel analog ölçeği ve el kavrama güçü icin her üç grupta başlangıç değerinden
3. hafta, 6. hafta ve 12. hafta değerleri çıkartılarak aradaki farklar bulundu.
• Başlangıç - 3. hafta (0-3), başlangıç - 6. hafta (0-6) ve başlangıç - 12. hafta (0-12)
arasındaki farklar ESWT, FT ve E grupları arasında karşılaştırıldığında istatistiksel
olarak anlamlı fark bulunmadı
19.
20. • Palpasyonla ağrı, Thomson testi ve sandalye kaldırma testleri başlangıca kıyasla 3,
6. ve 12. haftalarda anlamlı oranda düzelme gösterdi.
• Ayrıca 3. haftaya kıyasla 12. haftada anlamlı oranda düzelme gözlendi
• Ancak ESWT, FT ve E grupları aynı zaman dilimleri içerisinde karşılaştırıldığında
aralarında anlamlı fark bulunmadı (p>0.05)
21.
22. • Hasta memnuniyeti başlangıca kıyasla 3, 6. ve 12. haftalarda her üç grup için de
anlamlı oranda artış gösterdi, ancak tedavi grupları arasında istatistiksel olarak
anlamlı fark bulunmadı
23. TARTIŞMA
• Lateral epikondilit hastalığının tedavisinde birçok tedavi yöntemi kullanılmakla
beraber en etkili yöntemin hangisi olduğu tartışmalıdır.
• Çalışmada en sık kullanılan üç tedavi yonteminden (ESWT, FT ve enjeksiyon )
hangisinin en etkili olduğunun bulunması amaçlandı
• Ancak 12 haftalık izlem anlamlı oranda etkili olduğu ancak birbirlerine
üstünlükleri olmadığı görüldü.
• Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş dağılımı ve hastalığın dominant elde
olması literatur ile uyumlu bulundu.
24. • Çalışmalarda lokal steroid enjeksiyonu uygulamasının, ağrı azalması, global
iyileşme ve el kavrama kuvveti uzerine olumlu etkisinin sadece 6. haftaya kadar
olduğu yönünde bir görüş birliği vardır
• Hay ve ark.nın lokal steroid enjeksiyonu ile basit analjezik ve plasebo kullanımının
lateral epikondiler ağrıya olan etkilerini inceledikleri çalışmalarında 4. haftada lokal
steroid enjeksiyonu yapılan grubun daha iyi sonuçlar
25. • Smidt ve ark. lokal steroid enjeksiyonu, FT ve bekle-gör yöntemlerini karşılaştırmış,
steroid grubunun 6. haftada ağrı ve hasta memnuniyeti açısından daha iyi
• Verhaar ve ark. lokal enjeksiyonun erken dönemde etkili olduğunu ancak uzun
dönemde cyriax FT’den farklı olmadığı
• Altay ve ark. 120 hastada lokal anestezik ve lokal steroid enjeksiyonu karşılaştırmış
ve 1. yıl sonunda iki gruptaki hastaların büyük çoğunluğunda ağrı şikayetlerinin
tamamen geçtiğini
26. • Okçu ve ark. enjeksiyon yöntemlerini karşılaştırdıkları bir calışmada yaygın
hematom oluşturan ‘peppering’ tekniğinin uzun dönemde de lateral epikondilit
tedavisinde etkili olduğunu
• Coombes ve ark. ise fizik tedavi ile kombine steroid enjeksiyonunun sadece
steroid enjeksiyonuna kıyasla daha etkili
27. ÇALIŞMADA
• Steroid enjeksiyonu grubunda GAÖ, el kavrama kuvveti, palpasyonla ağrı, hasta
memnuniyeti, Thomson ve sandalye kaldırma testi verileri 12. haftaya dek olumlu
• Enjeksiyonda epinefrinli lidokain kullanmanın steroidin enjeksiyon bölgesindeki
lokal etkisini artırdığını dolayısıyla tedavinin uzun dönemde etkinliğini korumasına
bunun katkı sağlamış olabileceğini düşünmekteyiz.
• Mevcut calışmalarda kabul edilen steroidlerin 6. haftaya kadar etkin olduğu
görüşünü destekler nitelikte bizim çalışmamızda da bu etki 12. haftaya kadar
sürdu.
28. • Lateral epikondilit tedavisinde ESWT’nin etkinliği çeşitli çalışmalarda farklı
bulunmuş ve bunun uygulanan atım sayısı ile ilişkili olabileceği belirtilmiştir.
• Radwan ve ark. kronik lateral epikondilitli hastalarda yüksek enerjili ESWT ile
tenotominin etkinliğini karşılaştırdıkları calışmalarında, üçüncü ayda ESWT
grubunda %65.5, tenotomi grubunda ise %74.1 olumlu gelişme elde etmişler ve
bu sonuclar ışığında ESWT’nin cerrahi düşünülen olgularda kullanışlı bir non-
invazif tedavi yöntemi olabileceğini
29. • Ko ve ark. ESWT uyguladıkları 35 hastanın 12 haftalık izlemi sonucunda
%13.2’sinde mukemmel, %44.7’sinde iyi, %36.8’inde kabul edilebilir, %5.3’unde ise
başlangıçla aynı
• Gündüz ve ark.ESWT, E ve FT uygulanan üç grubu karşılaştırdıklarında ESWT ile
elde edilen el kavrama kuvvetindeki artışın daha uzun
• özkut ve ark.konservatif tedaviden fayda görmeyen hastalarda ESWT ile olumlun
gelişmeler elde edildiğini ve cerrahi düşünülmeyen hastalarda ESWT’nin alternatif
bir tedavi yöntemi olduğunu belirtmişlerdir.
30. • Buchbinder ve ark.nın 2005 yılında yayınladıkları derlemede, lateral epikondilitli
1006 hastanın değerlendirildiği plasebo kontrollu dokuz çalışmada, ESWT’nin ağrı
ve dirsek fonksiyonlarına cok az katkı sağladığı veya hiç etkisi olmadığını
• 93 olguluk bir çalışmada ise steroid enjeksiyonunun ESWT’den daha etkili
olduğunu bildirmişlerdir
• Çalışma sonuçlarının birbirinden farklı olmasını öncelikle kullanılan ESWT
cihazlarının farklı modeller olmasına ve uygulanan tedavi protokollerinin standart
olmamasına bağlayabiliriz
31. • Rompe ve ark. düşük doz ve yuksek doz ESWT uygulamasını karşılaştırmışlar ve
düşük dozun ağrıyı azaltmada etkili olmadığını belirtmişlerdir.
• Speed ve ark. ise 1500 atım/seans ayda bir olmak üzere toplam üç seans gibi ılımlı
dozlarda yapılan ESWT tedavisinin plasebo etkisi yaptığını belirtmiştir
32. ÇALIŞMADA
• ESWT’nin lateral epikondilit tedavisinde önemli bir yeri olduğunu
• Tedavi protokolu 2000 atım/hafta olmak üzere toplam 6000 atım
• Maksimal hassasiyet noktasında kalabilmek adına lokal anestezik kullanılmamış.
• Sonuçta, lokal steroid enjeksiyonu ve FT grubu ile benzer sonuçlar elde edildi
• Gelecek çalışmalarda cihaz ve protokollerin standardize edilmesi ESWT’nin
etkinliğini daha net anlamamıza yardımcı olacaktır
33. • Lateral epikondilit tedavisinde FT’nin etkinliği halen tartışma konusu olmaya
devam etmektedir.
• Gündüz ve ark.nın FT, ESWT ve E tedavi yöntemlerini karşılaştırdıkları calışmada
GAÖ skorları ve el kavrama kuvveti gelişiminin 3 grupta da benzer
• Binder ve ark.ultrason tedavisinin lateral epikondilit tedavisinde plaseboya kıyasla
anlamlı oranda iyileşme sağladığını
• Bisset ve ark. fizyoterapinin 6. haftadan sonra kortikosteroid enjeksiyonuna kıyasla
da etkili ancak bekle-gör yontemine üstün olmadığını belirtmişlerdir
34. • Bir diğer çalışmada düşük seviyeli lazer terapinin lateral epikondilit tedavisinde
uygun dozda kullanıldığında etkili
• Bununla beraber ağrının egzersiz verilen hastalarda, egzersiz tedavisi almayanlara
kıyasla daha fazla azaldığı
• Gözetimli egzersiz programlarının cyriax FT’ye kıyasla daha etkili olduğu
belirtilmiştir.
• Buna karşı kronik lateral epikondilitli hastalarda pulse düşük yoğunluklu ultrason
tedavisinin plaseboya üstün olmadığı,TENS’in ise anlamlı duzelme sağlamadığı
belirtilmiştir.
35. • Struijs ve ark.calışmalarında manipulasyon ile ultrasonla kombine friksiyon
masajını kuvvet ve esneklik egzersizleri ile kombine ederek karşılaştırmış, 6.
haftaya kadar manipulasyonun daha etkili olduğunu ileri sürmüşlerdir
• Çalışmada FT yontemi olan hp ,ultrason ve TENS kombinasyonunu kullanılmış
• Bu çalışma sadece FT’nin de lateral epikondilit tedavisinde etkili sonuçlar
verebileceğini göstermektedir.
36. • Etik nedenlerle bekle-gör yönteminin kullanılamaması ve takip zorluğu nedeniyle
tedavi etkinliğinin uzun dönem sonuçlarının değerlendirilememesi kısıtlılık olarak
belirtmişlerdir
• Sonuç olarak; bu calışmada lateral epikondilit tedavisinde lokal steroid
enjeksiyonu, ESWT ve FT yöntemlerinin sonuçları değerlendirilmiş, her 3 tedavi
yönteminin de 12 hafta sonunda anlamlı oranda etkili olduğu ancak tedavi
yöntemlerinin birbirlerine üstünlüğünün olmadığı gözlenmiştir.
• Tedavi etkinliğinin uzun dönem sonuclarının da karşılaştırıldığı benzer çalışmalara
ihtiyaç vardır.