SlideShare a Scribd company logo
Küreselleşme Sürecinde Türkiye
Ekonomisi Bölüşüm,Birikim ve
Büyüme-Erinç Yeldan




                                 1
Küreselleşme-Kapitalizm

•     500 yıllık bir tarihsel süreç..                                 “şeylerin dönüştürme süreci”

      13 bin yıl önce
     ilkel(kominal)           köleci                   feodal             kapitalist
                                                                            kapitalist      sosyalist
                                                                             toplum
     topluluklar              topluluk                 toplum             toplum            toplum

      üretim biçimi
      ortak üretim              ortak mülkiyet                          “üretim sistemi”
      ortak tüketim                                                         biçimi

                                     “üretim ilişkileri”                              “üretici güçler”
                                      mülkiyet yapısı                                  - sınıflar
                                                                                     teknolojik düzey
                           kişisel mülkiyet                özel mülkiyet
                                                        - üretim araçları üzerindeki mülkiyet
Kaynak:R.Funda Barbaros Sosyal ve İktisadi Tarih Ders Notları 2010.
                                                                                                     2
Merkantilizm(15.yy-18.yy)

- Merkantilizm, moneter bir doktrindir. Amaç, para miktarını arttırmaktır.
Değerli madenlerin hakimiyeti esasına dayanan bu görüşte milli servet
değerli madenlerin çokluğuyla ölçülür.(Can Aktan Web)

•   Merkantilist düşüncenin temel özellikleri

    •   Altın ve gümüşün temel servet sayılması

    •   İhracatın artırılma gereği

    •   Devlet müdahalelerinin savunulması

    •   Sömürgeci politikaların savunulması

    •   Milliyetçilik politikalarına ağırlık verilmesi

                                                                             3
    •   Nüfus artışının savunulması
Fizyokratizm

- Doğal düzeni savunan bu görüşe göre toplumsal ve ekonomik kurallar
 doğal bir kanun gücüyle oluşur.

- Üretimde tek verimli alan tarımdır. Tarım, tüketilenden daha fazla
 üretime yol açar. Oluşan bu fazlalık Fizyokratlar' ca «net hasıla»olarak
 ifade edilir. Diğer faaliyetler (ticaret, sanayi) ise kısırdır, çünkü net hasıla
 oluşturmazlar.

    -   İhracat, tarımsal ürünlere dayanmalıdır.
    -   Değerin kaynağı tarımdır.
    -   Sermaye sadece tarımsal yatırımlarda kullanılmalıdır.
    -   Faiz, tarımsal sermayenin kazancıdır.(Can Aktan Web)




                                                                                    4
Klasik İktisat 1776-1843

Klasik iktisadın felsefi temelini «doğal düzen» ve «faydacı felsefe» oluşturur.
Klasik iktisadın temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir:
     1) Piyasada tam rekabet koşulları geçerlidir (Serbest piyasa varsayımı).
     2) Ücret, faiz haddi ve mal fiyatları esnektir.
     3) Her arz kendi talebini oluşturur.
     4)Yukarıdaki 3 temel varsayım altında ekonomi daima tam istihdamdadır
      ve fiyatlar genel seviyesi istikrarlıdır.


- Klasikler, teorilerini kurarken akılcı, tümdengelimci yöntemi izlemişlerdir.

- Üretimde Fizyokratların «net hasıla» kavramını benimsemişlerdir.

Ama Klasiklere göre «net hasıla» sadece tarım üretiminden değil sanayi

üretiminden de elde edilir. Hatta sanayi üretimi gelişmenin temelini oluşturur.

- Parayı sadece mübadele aracı olarak görmüşlerdir.(Can Aktan Web)
                                                                                 5
Neo-Klasik İktisadi Düşünce 1870-1920

     Neo-Klasikler;
     - Emek-değer teorisinden ziyade malların faydalılık dereceleri üzerinde
durmuşlardır.
     - Toplumsal uyumun sınıflararası ilişkilerden değil, bireysel faydadan
kaynaklandığı savunurlar.
     - İktisadi faaliyet ve teorilerin matematiksel analizini yapmışlar, bunun
için daha çok akılcı, soyutlayıcı statik denge analiz yöntemlerini kullanmışlardır.

    Neo-klasik iktisadi düşünce okullarının başlıcaları şunlardır:

     -Lozan Okulu (Matematiksel Okul), (L. Walras, V. Pareto).
     -Cambridge Okulu (J. B. Clark, A. Marshall)
     -İsveç Okulu.



Kaynak: Coşkun Can Aktan http://www.canaktan.org
                                                                             6
Fordist üretim

•     Her işçinin dar anlamda tanımlanmış,rutin bir işi sürekli olarak yaptığı
bir işleyiş ile verimlilik artışı sağlamaya yönelmiştir.

•    Son derece özel, tek amaçlı makinalar ve eğitimsiz, niteliksiz
işgücü kullanarak üretimin sürekli kayan bir üretim hattı üzerinde yapılması
söz konusudur.

•    Makina ile işçi arasında sabit bir ilişkinin kurulduğu bu hat, farklı ritm
ve farklı işlemleri koordine ederek çıktının standartlaşmasına izin vermekte,
bu da kitle üretimin teknik koşullarını sağlamaktadır” (Yentürk, 1993:43-44).




                                                                                 7
Fordist üretim



- “Büyük ölçekte üretim yapan fabrikalar temel birimdir. İşçi başına üretimin
ayrıntılı işbölümü ve standart mal üretimi ile arttırılması amaçlanmış,
rekabet aynı maldan çok sayıda ucuza üretmek üzere kurulmuştur”(Barbaros, 2001: 17)




                                                                           8
Büyüme oranları gerçekten olağanüstüydü..(Yeldan,2010)



   •   1580-1820 arasında önderi konumunda olan Hollanda’nın büyüme

   hızı %0.2 iken,

   •   1820-1890 arasındaki önder İngiltere’nin yaşadığı büyüme hızı %1.2

   •   1890’dan başlayarak dünya kapitalizminin hegemonik gücü haline

   dönüşen ABD 1890-1990 arasında yıllık ortalama %2.2 oranında

   büyüme göstermiştir.




                                                                        9
Büyüme oranları gerçekten olağanüstüydü..(Yeldan,2010)



   •   Kapitalist dünya 1950-74 arasında görülmemiş bir büyüme oranı

   yaşadı.Bu dönem boyunca dünya ekonomisi yıllık %2.9 oranında büyüdü.



   •   Dahası, Asya,Afrika ve Latin Amerika’nın yoksul halkları,tarihte ilk kez,

   kişi başı gelirlerinde bir artış gördüler. Ağırlıklı olarak bu nedenlerle

   1950-74 dönemi “altın çağ” olarak anılmaktadır.(Yeldan,2010)




                                                                               10
Kapitalizmin esnekliği..

•     Sermaye birikimindeki yoğunluk kaçınılmaz olarak kâr oranında
      düşüşlere neden oldu.

•     Dahası, üretim Fordist montaj hattının standart teknolojilerine dayanan
      kitlesel ölçeklerde yapıldığı için Japonya, Kore, Tayvan, Tayland,
      Brezilya ve İspanya gibi çevreyi oluşturan bazı ülkelerden sıkı rakipler
      de çıkıyordu.

•     1960’ların ortalarından başlayarak bütün Batı dünyasında kârlar
      düşerken altın çağın sonunun geldiği açıktı.

•     Sermaye birikiminin genişlemesi daha da yüksek reel getiri oranlarını
      gerektiriyordu ama sermaye halen Bretton-Woods sisteminin ulusal
      sınırları arasında göreli olarak hareketsiz şekilde kalıyordu.



Kaynak:Yeldan, Erinç(2010) İktisadi Büyüme ve Bölüşüm Teorileri
                                                                              11
Kapitalizmin esnekliği..

•      M – C – M’
•      Kapitalist sistemde, kapitalist elindeki parayla emtia (üretim araçları ve
       emek gücü) satın alır. Üretim araçları ve emek gücünün kullanılmasıyla
       emtia üretiminin gerçekleştirilmesini sağlar ve ardından bu emtiayı
       satarak yeniden para elde eder.

•      Kapitalistin, dolaşım sürecinin sonunda elde ettiği para (M’), dolaşım
       sürecinin başında üretim araçları ve emek gücünün satın alınması için
       kullandığı paradan (M) daha fazladır ya da M’>M dir. M’ ile M
       arasındaki farkı, yani M’-M yi Marx, artı değer olarak adlandırmıştır.




Kaynak:Murat Kaykusuz Finans Kapitalin Kapitalist Gelişme Sürecindeki Evrimi Ve Finans Kapital-Emperyalizm İlişkisi
                                                                                                                      12
Finans Kapital

•   M – C – M’

•   M, C’ye doğru evrilirken sermaye gittikçe daha çok bağlanır ve zaman
    içinde olgunlaşma eğilimi taşıyan belli endüstriler sınırlanır; sabit
    sermayenin getiri oranı gittikçe azalır.

•   finans sermayesinin çalışma modeli
•   M – Mx – M olarak formüle edilebilir.

•   Burada Mx tahviller, krediler ve hisse senetleri gibi finansal
    enstrümanları temsil etmektedir.

•   Düşen endüstriyel kâr oranı, yeni yükselmekte olan finansal getirilerle
    telafi edilir. Kapitalist faaliyetin yeniden finanslaşması ile M’ yeniden
    ortaya çıkar.

                                                                            13
Finans Kapitalin Yükselişi




Kaynak:U.S. Census Bureau-Alıntı http://thenextrecession.wordpress.com/
                                                                          14
Finans Kapitalin Yükselişi




Kaynak:U.S. Census Bureau-Alıntı http://thenextrecession.wordpress.com/
                                                                          15
Banka Krizleri




                 16
17
18
21/02/2012   19
Küreselleşme..

•      Küreselleşmenin İngilizce karşılığı ilk kez 1944 yılında kullanılmış,

•      Kelime Webster sözlüğündeki yerini ise 1961’de almıştır.



*Küreselleşme ülkelerin ekonomi, politika ve iletişim alanlarında
yakınlaşma ve bütünleşmeleri anlamında kullanılmaktadır.




*Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 10. Baskı, Ankara, TDK Yayınları, 2005, s.1286.
                                                                                   20
Küreselleşmeyi nasıl bilirsiniz?

Jeremy Bentham ulus-devletlerin ortaya çıktığı 1780’lerde “uluslararası”
terimini literatüre kazandırmıştı.

Bundan 200 sene sonra yani 1980’lerde “uluslararası” teriminin yerini
“küreselleşme” kavramı aldı.
Bu sürecin;
1866’da okyanusu geçen telgraf kablolarından başlayarak,
1930’larda radyonun
1950’lerde Marlboro ve McDonalds gibi markaların ortaya çıkışı,
1974’de ABD’nin kur kontrollerini bırakması,
1987’de ozon deliğinin gündeme gelmesi,
1991’de internetin doğuşu
ve 1997’de dünyayı çeviren fiber optik kabloların tamamlanmasıyla
ilerlediği söylenebilir.*

* Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan İstanbul:Timaş yayınları.
                                                                           21
Küreselleşmeyi nasıl bilirsiniz?

•     DPT’nin 8. Beş Yıllık Plan Alt Komisyonu küreselleşmeyi şöyle
      tanımlıyor:

•     Küreselleşme ekonomik,siyasi,sosyal ve kültürel anlamda bazı ortak
      değerlerin yerel ve ulusal sınırları aşarak dünya çapında yayılmasını
      ifade etmektedir.

•     Ekonomik alanda,hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde
      benimsenen ekonomik sistem ve buna bağlı olarak uygulanan ekonomi
      politikaları giderek benzerlik göstermektedir.




* Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan İstanbul:Timaş yayınları.
                                                                              22
Küreselleşmeyi nasıl bilirsiniz?

•     Devletin sınırlanıp küçültülmesi ve bu şekilde piyasa ekonomisine daha
      fazla işlerlik kazandırılması görüşleri önem kazanmaktadır.

•     Serbest ticaret görüşü benimsenmektedir.

•     Mali ve parasal alanlarda da liberalleşme sürecinin geliştirilmesi
      gerektiği savunulmaktadır.

•     Siyasi alanda ise demokrasi küresel bir değer olarak daha fazla önem
      kazanmaktadır.

•     Ekonomik alanda liberal ekonomik düzen, siyasi alanda ise
      demokrasiye dayalı bir siyasal sistem bütün dünyada kabul görmekte
      ve hızla yayılmaktadır.


* Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan İstanbul:Timaş yayınları.
                                                                             23
Küreselleşme Olgusu

•   Yeldan’a göre “küreselleşme”

    •   Küreselleşme olgusunu,ulusal ekonomilerin dünya piyasalarıyla
    eklemlenmesi ve bütün iktisadi karar süreçlerinin giderek dünya
    kapitalizminin sermaye birikimine yönelik dinamikleriyle belirlenmesi
    olarak yorumlamaktayız.

•   Kitabın bu ilk bölümünde

    •   Küreselleşme olgusu kapitalizmin son iki yüzyıldaki birikim ve
    bölüşüm dinamikleri açısından ele alınacaktır.

    •   Bu kapsamda,ileriki sayfalarda bu sürecin kalkınmakta olan ülkeler
    genelinde ve özelliklede Türkiye ekonomisinde var olan bölüşüm-yönlü
    yansımaları tartışılacaktır.
                                                                            24
Dünya kapitalizminin son iki yüzyılık tarihi

•   İki ayrı uzun salınım

    •   Bu evrelerden birincisinin 18.yüzyıl sanayi devriminin teknolojik gelişmelerini
    takiben, kabaca 1870-1914 arasında dünya mal ve finans piyasalarında hükmünü
    sürdürdüğünü görmekteyiz.

    Bu ilk küreselleşme dalgasının temel özelliği,para piyasalarında ve ticaret ilişkile-
    rinde altın standardının norm kabul edilmiş olmasıdır.

    •   Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ve ulusal devletlerin görece
    bağımsız kalkınma ve ticaret politikaları ile şekillenen 1914-1960 ara döneminden
    sonra dünya ölçeğinde yeni bir küreselleşme dönemine girildiği görülmektedir.




                                                                                  25
Bu bölüm üç ana başlık içermektedir




• Dünya Kapitalizminin İki Küreselleşme Evresi:
1870-1914 ve 1970-Sonrası

• İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri

• Küreselleşme Sürecinde Türkiye




                                                                 26
Dünya Kapitalizminin İki Küreselleşme Evresi:
1870-1914 ve 1970-Sonrası




•   Küreselleşme ve iktisadi büyümedeki sıçramalar


    •   Dokuma tezgahlarındaki baş döndürücü teknolojik gelişmeler-
        1730’larda başlar.pamuğa yönelik “çırçır” endüstrisi.

    •   Demiryolları-1820’ler

    •   Buhar gücüne dayalı okyanus ötesi gemi taşımacılığı-1840’lar




                                                                       27
Dünya Kapitalizminin İki Küreselleşme Evresi:
1870-1914 ve 1970-Sonrası

•   Kapitalizmin lideri konumundaki ülkelerde büyüme..


    •   1580-1820 arasında önderi konumunda olan Hollanda’nın büyüme

    hızı %0.2 iken,

    •   1820-1890 arasındaki önder İngiltere’nin yaşadığı büyüme hızı %1.2

    •   1890’dan başlayarak dünya kapitalizminin hegemonik gücü haline

    dönüşen ABD 1890-1990 arasında yıllık ortalama %2.2 oranında

    büyüme göstermiştir.




                                                                      28
İki küreselleşme dalgasında ticaretin kompozisyonu



   •   İlk küreselleşme evresinde görece ileri sanayi ülkeleri imal etmiş

   oldukları malları azgelişmiş,çevre ülkelere ihraç eder ve onlardan da

   daha çok temel besin ürünleri ve tropik ham maddeler ithal ederlerdi.



   •   Bu basit dış ticaret zinciri ikinci küreselleşme evresinde daha çok

   endüstri içi ticarete dönüşmüş ve gelişmiş ülkeler arasında yapılmış ve

    yapılmaktadır.




                                                                             29
İki küreselleşme dalgasında ticaretin kompozisyonu




   •   Dolayısıyla dünya ticaretinin günümüzdeki biçimi,az gelişmiş ülkelerin

   daha az söz sahip olduğu ve gelişmiş ülkelerin de görece benzer malların

   karşılıklı ticaretini sürdürdüğü bir görünüm sunmaktadır.




                                                                        30
Uluslararası gelirin dağılımındaki eşitsizlik



   •   UNCTAD 1998 Ticaret ve Kalkınma Raporu’na göre



   •   Dünya ölçeğinde gelir eşitsizliğini gösteren Gini katsayısının

   •   1965’te 0.66

   •   1980’de 0.68

   •   1990’da 0.74’e yükseldiğini , dolayısıyla küreselleşme sürecinin

       derinleşmesi ile uluslar arası gelirin dağılımındaki eşitsizliğin
       derinleşmesi arasında yakın bir ilişkinin varlığını belgelemektedir.




                                                                              31
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri



   •   19. ve 20. yüzyıl küreselleşme evrelerinin sermaye hareketleri
       açısından en önemli farkı,birincisinin reel bir mal ile-altın
       standardında düzenlenirken,günümüzdeki ikinci evrenin fiat kağıt
       paraların nominal değişim hareketlerine dayalı olduğudur.



   •   Ulusal paraların değişim hadlerindeki bu belirsizlik,finansal
       sistemin işleyişi açısından bir yandan büyük riskler taşırken, bir
       yandan da spekülatif nitelikli kazançları özendirmekte ve finansal
       sermayenin akışkanlığını -reel üretim dünyasından kopartarak-
       uyarmaktadır.

                                                                            32
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri



   •   Bir örnek vermek gerekirse, 1980’lerin sonunda günde yaklaşık
       sadece 190 milyar US$ hacmi olan dünya döviz piyasası
       işlemleri,günümüzde günlük 1.7 trilyon US$’a ulaşmış durumdadır.



   •   Söz konusu finansal hareketliliğin, “dünya reel mal ticaretini
       finanse etmek” gibi bir süreç ile hiç ilgisi olmadığı ve reel üretim ve
       fiziksel sermayenin yatırım gereklerinden tamamıyla kopuk bir
       gelişme gösterdiği açıktır.




                                                                           33
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri

•   Uluslararası sermaye hareketlerindeki bu denli büyük artışlar “kısa
    vadecilik” düşüncesi ile birlikte ulusal finans piyasalarına girerek
    buralarda belirsizlik ve risk ortamı oluşturmaktadır.



•   Böylece,ulusal Merkez Bankaları giderek daha yüksek miktarlarda
    rezerv tutmaya zorlanmakta, bu da reel fiziksel yatırımlara
    ayrılabilecek kaynakların giderek daraltılması anlamına gelmektedir.



•   Günümüzde az gelişmiş ülkeler yüksek reel faizler pahasına sağladıkları
    sermaye girişlerinin yaklaşık üçte birini rezerv birikimine
    ayırmaktadır.(UNCTAD, 1998;1999).

                                                                           34
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri

•   Ulusal piyasalarda arbitraj ve yüksek reel faizi gören ve bu piyasalara
    giden kısa vadeli sermaye-sıcak para-akımlarının en önemli iki sonucu
    aşağıda verilmektedir.

•   Kısa dönemli yabancı sermayenin ülke sınırları içerisine girmesi ve
    ulusal parayı talep etmesi ile birlikte ulusal para yabancı paralar
    karşısında değer kazanmaktadır.

•   Böylece ithalat malları ucuzlarken, ihracatçı sektörler gerilemekte, cari
    işlemler açığı da büyümektedir.

•   Bu koşullarda sağlanan iktisadi büyüme ise dışa bağımlı ve yapay bir
    nitelik göstermekte ve reel faiz ile döviz kuru arasındaki hassas
    dengelerin bozulmasıyla ani bir çöküntüye uğrayabilmektedir.



                                                                           35
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri

•   Uluslararası finansal sermayenin kısa vadeci akışkanlığının bir diğer
    sonucu da Merkez Bankaları açısından bağımsız bir para, faiz ve döviz
    kuru politikası izleme olanağı bırakmamasıdır.



•   Nitekim, Adelman ve Yeldan(2000b) bu olguyu “kalkınmacı devletin
    ideolojik sonu” olarak değerlendirmektedir.




                                                                            36
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri

 Gelişmekte Olan Ülkeler ve 16 Yeni Gelişen Piyasa Ekonomisinde Net
 Sermaye Akımları ve Cari İşlemler Dengesi
                    Tüm Gelişmekte Olan Ülkeler             Yeni Gelişen Piyasalar*
                    1990-1994           1995-1998           1990-1998           1980-1989           1990-1997
                                                  Milyar Dolar ve %
Net sermaye         825.8               1 064.9             1 890.6             355.3               1 083.8
girişi
Net sermaye         -142                -435.3              -577.2              -49.6               -256.2
çıkışı
Net sermaye         683.8               629.6               1 313.4             305.7               827.6
hareketleri
Net hata            -49.9               -106.3              156.2               -39.5               -53.2
noksan
Rezerv              -221.2              -216.5              437.7               -10.6               -231.6
hareketleri**
Cari işlemler       -412.7              -306.8              719.5               -255.6              -542.7
dengesi

*Arjantin,Brezilya,Kolombiya,Mısır,Hindistan,Endonezya,Malezya,Meksika,Pakistan,Peru,Filipinler,
Kore Cumhuriyeti,Güney Afrika,Türkiye.
**Negatif yönlü değerler rezerv artışlarını gösterir.                                        Yeldan(2011) 15.Baskı
Kaynak:UNCTAD World Trade and Development Report, 1998. Tablo 5.2                                                    37
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri

•   19. ve 20. yy küreselleşmesi


    •   Gelir dağılımının giderek bozulmasıyla birlikte 20.yüzyıl
        küreselleşmesi,dünyada likidite üreten mekanizmanın yapısında
        büyük bir değişikliğe de tanık oldu.

    •   Bu şöyle bir tanıklık;19. yüzyılın mekanizması genelde altın
        standardı üzerine kurulu iken 20. yüzyıl para sistemleri kağıt
        parayı kullandılar.

    •   Dünya piyasalarının belli başlı paralarının çoğu nominal varlıklara
        dayanmaktaydı.1973’den sonra bu paralar altından bağımsız oldu.



                                                                              38
İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye
Hareketleri



•   Dünya ekonomilerini tek bir pazara dönüştürerek, karlılığını
    yükseltmeyi arzulayan sermaye için artık iki stratejik hedef söz
    konusudur:


    •    ulusal devletin denetim gücünün sınırlandırılması

    •    ve emek örgütlerinin kazanımlarının kaldırılması.


•   “Küreselleşme” , “emek piyasalarının esnekleştirilmesi”,

“finansal serbestleştirme” gibi içeriği pek de belli olmayan kavramlar da

gerçekte bu sürecin ideolojik unsurlarını oluşturmaktadır.

                                                                            39
Küreselleşme Sürecinde Türkiye

•   Bilindiği gibi,Türkiye ekonomisinin dünya pazarlarına açılması 1980-83
    dönüşümü ile başlamış, 1989-90’da da tamamlanmıştır.

•   Bu süreçte, öncelikle mal piyasaları dış pazarlara açılmış ve ticaret
    kotalarının koruması altındaki ithalat rejimi serbestleştirilmiştir.

•   Döviz kuru yüksek bir devalüasyonu takiben esnekleştirilmiş ve çeşitli
    teşviklerle sanayiinin ihracat odaklı bir hal alması istenmiştir.

•   1989 yıında yürürlüğe giren 32 sayılı “konvertibiliteye geçiş” kararı ile
    birlikte




                                                                            40
Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme

•   1981’de faiz hadlerindeki sınırlamalar kaldırılmış

•   1984’te döviz alım satımı serbestleştirilmiş

•   1989’da da kambiyo kontrolleri tamamıyla kaldırılmıştır.



•   1989 yılında yürürlüğe giren 32 sayılı “konvertibiliteye geçiş” kararı ile
    birlikte,

    •    sermaye hareketlerinin dış liberalizasyonu sağlanıyor

    •    ve uluslar arası finansal sermayenin Türkiye’ye giriş ve çıkışına
         konan her türlü kısıtlama kaldırılıyordu.




                                                                             41
Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme

•   Ulusal finans piyasalarına yönelik olarak 1986 yılında Sermaye Piyasası
    Kurulu oluşturulmuştur.

•   İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(yeniden) kurulmuştur.

•   Öte yandan, Merkez Bankası 1987’de açık piyasa işlemlerine
    başlamıştır.

•   Ancak daha ürün piyasalarında yeterli rekabetçi ortam sağlanmadan ve
    dış ticaret kalemlerinde olumlu sonuç alınmadan atılan bu adımlar

    •   ulusal ekonominin dışa bağımlılığını arttırmış
    •   reel üretim yapısında dalgalanmalar oluşturmuş
    •   ve rantiyer tipi davranışlar beslenerek gelir dağılımının bozulması
        sonucunu doğurmuştur.

                                                                              42
Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme

•   Bu bulgular ışığında, Türk ekonomisinde küreselleşme deneyiminin
    birbirine bağlı şu üç olguyu yansıttığı görülebilir:

    •   (i)İktisadi artığın yaratılması ve ulusal gelirin bölüşümüne ilişkin
        süreçler;

    •   (ii)Söz konusu bölüşüm dinamiklerinin “düzenlenmesinde” devletin
        değişen rolü ve bunun yol açtığı kamu kesimi finansman açıkları;

    •   (iii)Finansal serbestleştirmenin olası kıldığı dış kaynaklı kısa vadeli
        sermaye girişlerine dayalı, spekülatif finansman ve büyüme.

•   Sonuç olarak (ii) ve (iii) no’lu olguların yol açtığı makro ekonomik
    istikrarsızlık ve kriz süreci…



                                                                               43
Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme

•     Yeldan bir önceki slaytta yer alan birbirine bağlı üç olguyu ve
      arasındaki ilişkiyi aşağıdaki çizim ile ortaya koymuştur.

                                   İktisadi artığın yaratılması ve ulusal gelirin
                                        bölüşümüne ilişkin mekanizmalar




        Finansal serbestleştirmenin olası
          kıldığı dış kaynaklı kısa vadeli
                                                                                    Kamu kesimi açıkları
      sermaye girişlerine dayalı spekülatif
         finansman ve kırılgan büyüme




                                       Makro ekonomik istikrarsızlık ve kriz



Yeldan(2011) 15.Baskı
                                                                                                           44
Kaynakça

•   Yeldan, Erinç(2011) Küreselleşme Sürecinde Türkiye Ekonomisi Bölüşüm,Birikim
    ve Büyüme, 15.Baskı İstanbul:İletişim Yayınları.
•   Yeldan, Erinç(2010), İktisadi Büyüme ve Bölüşüm Teorileri 1.Basım Ankara:Efil
    Yayınevi.
•   Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan 1.Baskı İstanbul:Timaş Yayınları.
•   Alpaslan, Barış(2003), İktisat Teorisinde Arayışlar: Evrimci İktisat Teorisi, Yüksek
    Lisans Tezi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ege Üniversitesi).
•   Evliyaoğlu, Tamer(2010), 2008 Krizi Sonrası Yeniden Yapılanan Dünya
    Ekonomisi, Yüksek Lisans Tezi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul Üniversitesi).
•   Esat Batur, Ekonomide Çarklar Nasıl Döner http://www.finansalpusula.com
•   Prof.Dr. R.Funda Barbaros.2010 Ders Notları.
•   Prof.Dr. N.Oğuzhan Altay.2010 Ders Notları.
•   Prof.Dr. Coşkun Can Aktan , http://www.canaktan.org
•   Murat Kaykusuz, Finans Kapitalin Kapitalist Gelişme Sürecindeki Evrimi
    Ve Finans Kapital-Emperyalizm İlişkisi.

                                                                                      45

More Related Content

Similar to Küreselleşme sürecinde türkiye ekonomisi bölüşüm,birikim ve büyüme erinç yeldan

İGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpointİGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
Mustafa Durmuş
 
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
Mustafa Durmuş
 
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510Ozgur Uckan
 
Tüketi̇ci̇ teori̇si̇
Tüketi̇ci̇ teori̇si̇Tüketi̇ci̇ teori̇si̇
Tüketi̇ci̇ teori̇si̇
Samet Arslan
 
Eğt sen mrk eğitimi 2013
Eğt sen mrk eğitimi 2013Eğt sen mrk eğitimi 2013
Eğt sen mrk eğitimi 2013
Mustafa Durmuş
 
Klasik İktisat Okulu
Klasik İktisat OkuluKlasik İktisat Okulu
Klasik İktisat Okulu
COSKUN CAN AKTAN
 
Uluslara arsı ticaret1
Uluslara arsı ticaret1Uluslara arsı ticaret1
Uluslara arsı ticaret1Ertan Aslan
 
Uluslar arası ticaret1
Uluslar arası ticaret1Uluslar arası ticaret1
Uluslar arası ticaret1Ertan Aslan
 
Devletin Ekonomik İşlevleri
Devletin Ekonomik İşlevleri Devletin Ekonomik İşlevleri
Devletin Ekonomik İşlevleri
Dokuz Eylül University
 
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisaterkanaktas
 
Dördüncü dalga bölüm 1
Dördüncü dalga bölüm 1Dördüncü dalga bölüm 1
Dördüncü dalga bölüm 1
Omer Karasehirli
 
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZMKÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZMMehmet Sahir Brav
 
Dünya Müslümanlarının Son Durumu
Dünya Müslümanlarının Son DurumuDünya Müslümanlarının Son Durumu
Dünya Müslümanlarının Son Durumu
Suat Furkan ISIK
 
Wall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün NedenleriWall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün Nedenleri
Murat K.Girgin
 
Korumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınma
Korumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınmaKorumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınma
Korumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınmaBurhanettin NOĞAY
 
Milletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYE
Milletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYEMilletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYE
Milletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYE
COSKUN CAN AKTAN
 
1 makroekonomiye-giric59f1
1 makroekonomiye-giric59f11 makroekonomiye-giric59f1
1 makroekonomiye-giric59f1Hasan Dogan
 
MAKROEKONİMİYE GİRİŞ
MAKROEKONİMİYE GİRİŞMAKROEKONİMİYE GİRİŞ
MAKROEKONİMİYE GİRİŞHasan Dogan
 
Veblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve Hedonizm
Veblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve HedonizmVeblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve Hedonizm
Veblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve Hedonizm
İsmail Sarp Aykurt
 
BİLGİ TOPLUMU
BİLGİ TOPLUMUBİLGİ TOPLUMU
BİLGİ TOPLUMU
COSKUN CAN AKTAN
 

Similar to Küreselleşme sürecinde türkiye ekonomisi bölüşüm,birikim ve büyüme erinç yeldan (20)

İGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpointİGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
 
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
 
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510
 
Tüketi̇ci̇ teori̇si̇
Tüketi̇ci̇ teori̇si̇Tüketi̇ci̇ teori̇si̇
Tüketi̇ci̇ teori̇si̇
 
Eğt sen mrk eğitimi 2013
Eğt sen mrk eğitimi 2013Eğt sen mrk eğitimi 2013
Eğt sen mrk eğitimi 2013
 
Klasik İktisat Okulu
Klasik İktisat OkuluKlasik İktisat Okulu
Klasik İktisat Okulu
 
Uluslara arsı ticaret1
Uluslara arsı ticaret1Uluslara arsı ticaret1
Uluslara arsı ticaret1
 
Uluslar arası ticaret1
Uluslar arası ticaret1Uluslar arası ticaret1
Uluslar arası ticaret1
 
Devletin Ekonomik İşlevleri
Devletin Ekonomik İşlevleri Devletin Ekonomik İşlevleri
Devletin Ekonomik İşlevleri
 
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
 
Dördüncü dalga bölüm 1
Dördüncü dalga bölüm 1Dördüncü dalga bölüm 1
Dördüncü dalga bölüm 1
 
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZMKÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
 
Dünya Müslümanlarının Son Durumu
Dünya Müslümanlarının Son DurumuDünya Müslümanlarının Son Durumu
Dünya Müslümanlarının Son Durumu
 
Wall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün NedenleriWall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün Nedenleri
 
Korumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınma
Korumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınmaKorumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınma
Korumacı ve serbest ticaret politikaları ile kalkınma
 
Milletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYE
Milletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYEMilletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYE
Milletlerin Gerçek Zenginliği: SOSYAL SERMAYE
 
1 makroekonomiye-giric59f1
1 makroekonomiye-giric59f11 makroekonomiye-giric59f1
1 makroekonomiye-giric59f1
 
MAKROEKONİMİYE GİRİŞ
MAKROEKONİMİYE GİRİŞMAKROEKONİMİYE GİRİŞ
MAKROEKONİMİYE GİRİŞ
 
Veblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve Hedonizm
Veblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve HedonizmVeblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve Hedonizm
Veblen, Simmel ve Sombart’ta Tüketim Olgusu ve Hedonizm
 
BİLGİ TOPLUMU
BİLGİ TOPLUMUBİLGİ TOPLUMU
BİLGİ TOPLUMU
 

More from Burhanettin NOĞAY

öRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödev
öRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödevöRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödev
öRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödev
Burhanettin NOĞAY
 
Arima model-uygulamalı-ekonometri
Arima model-uygulamalı-ekonometriArima model-uygulamalı-ekonometri
Arima model-uygulamalı-ekonometriBurhanettin NOĞAY
 
Uygulamalı ekonometri imalat sanayi
Uygulamalı ekonometri imalat sanayiUygulamalı ekonometri imalat sanayi
Uygulamalı ekonometri imalat sanayiBurhanettin NOĞAY
 
Uluslararası ticaret-notları
Uluslararası ticaret-notlarıUluslararası ticaret-notları
Uluslararası ticaret-notlarıBurhanettin NOĞAY
 
Türkiye iktisat tarihi
Türkiye iktisat tarihiTürkiye iktisat tarihi
Türkiye iktisat tarihi
Burhanettin NOĞAY
 
Fonksiyonel gelir dağılımı
Fonksiyonel gelir dağılımıFonksiyonel gelir dağılımı
Fonksiyonel gelir dağılımıBurhanettin NOĞAY
 
Derya ekici ekonomi bakanlığı
Derya ekici ekonomi bakanlığıDerya ekici ekonomi bakanlığı
Derya ekici ekonomi bakanlığıBurhanettin NOĞAY
 
Türkiye'de dış ticaret ve cari açık
Türkiye'de dış ticaret ve cari açıkTürkiye'de dış ticaret ve cari açık
Türkiye'de dış ticaret ve cari açıkBurhanettin NOĞAY
 
Teknoloji politikaları kuramsal çerçeve
Teknoloji politikaları kuramsal çerçeveTeknoloji politikaları kuramsal çerçeve
Teknoloji politikaları kuramsal çerçeveBurhanettin NOĞAY
 
Outward looking development policies
Outward looking development policiesOutward looking development policies
Outward looking development policies
Burhanettin NOĞAY
 

More from Burhanettin NOĞAY (20)

öRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödev
öRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödevöRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödev
öRnek dönem-projesi-bitirme-tezi-ekonometri-mehmet-güçlü-tez-ödev
 
Arima model-uygulamalı-ekonometri
Arima model-uygulamalı-ekonometriArima model-uygulamalı-ekonometri
Arima model-uygulamalı-ekonometri
 
Uygulamalı ekonometri imalat sanayi
Uygulamalı ekonometri imalat sanayiUygulamalı ekonometri imalat sanayi
Uygulamalı ekonometri imalat sanayi
 
Uluslararası ticaret-notları
Uluslararası ticaret-notlarıUluslararası ticaret-notları
Uluslararası ticaret-notları
 
About i̇stanbul
About i̇stanbulAbout i̇stanbul
About i̇stanbul
 
TL simgesi
TL simgesiTL simgesi
TL simgesi
 
Türkiye iktisat tarihi
Türkiye iktisat tarihiTürkiye iktisat tarihi
Türkiye iktisat tarihi
 
Kişisel gelir dağılımı
Kişisel gelir dağılımıKişisel gelir dağılımı
Kişisel gelir dağılımı
 
Fonksiyonel gelir dağılımı
Fonksiyonel gelir dağılımıFonksiyonel gelir dağılımı
Fonksiyonel gelir dağılımı
 
Avrupa'da kriz
Avrupa'da krizAvrupa'da kriz
Avrupa'da kriz
 
Ekonomik büyüme
Ekonomik büyümeEkonomik büyüme
Ekonomik büyüme
 
Derya ekici ekonomi bakanlığı
Derya ekici ekonomi bakanlığıDerya ekici ekonomi bakanlığı
Derya ekici ekonomi bakanlığı
 
1929 büyük buhran
1929 büyük buhran1929 büyük buhran
1929 büyük buhran
 
Keynes
KeynesKeynes
Keynes
 
Türkiye'de dış ticaret ve cari açık
Türkiye'de dış ticaret ve cari açıkTürkiye'de dış ticaret ve cari açık
Türkiye'de dış ticaret ve cari açık
 
illere göre ihracat
illere göre ihracatillere göre ihracat
illere göre ihracat
 
İzmirin ihracatı
İzmirin ihracatıİzmirin ihracatı
İzmirin ihracatı
 
government failure
government failuregovernment failure
government failure
 
Teknoloji politikaları kuramsal çerçeve
Teknoloji politikaları kuramsal çerçeveTeknoloji politikaları kuramsal çerçeve
Teknoloji politikaları kuramsal çerçeve
 
Outward looking development policies
Outward looking development policiesOutward looking development policies
Outward looking development policies
 

Küreselleşme sürecinde türkiye ekonomisi bölüşüm,birikim ve büyüme erinç yeldan

  • 1. Küreselleşme Sürecinde Türkiye Ekonomisi Bölüşüm,Birikim ve Büyüme-Erinç Yeldan 1
  • 2. Küreselleşme-Kapitalizm • 500 yıllık bir tarihsel süreç.. “şeylerin dönüştürme süreci” 13 bin yıl önce ilkel(kominal) köleci feodal kapitalist kapitalist sosyalist toplum topluluklar topluluk toplum toplum toplum üretim biçimi ortak üretim ortak mülkiyet “üretim sistemi” ortak tüketim biçimi “üretim ilişkileri” “üretici güçler” mülkiyet yapısı - sınıflar teknolojik düzey kişisel mülkiyet özel mülkiyet - üretim araçları üzerindeki mülkiyet Kaynak:R.Funda Barbaros Sosyal ve İktisadi Tarih Ders Notları 2010. 2
  • 3. Merkantilizm(15.yy-18.yy) - Merkantilizm, moneter bir doktrindir. Amaç, para miktarını arttırmaktır. Değerli madenlerin hakimiyeti esasına dayanan bu görüşte milli servet değerli madenlerin çokluğuyla ölçülür.(Can Aktan Web) • Merkantilist düşüncenin temel özellikleri • Altın ve gümüşün temel servet sayılması • İhracatın artırılma gereği • Devlet müdahalelerinin savunulması • Sömürgeci politikaların savunulması • Milliyetçilik politikalarına ağırlık verilmesi 3 • Nüfus artışının savunulması
  • 4. Fizyokratizm - Doğal düzeni savunan bu görüşe göre toplumsal ve ekonomik kurallar doğal bir kanun gücüyle oluşur. - Üretimde tek verimli alan tarımdır. Tarım, tüketilenden daha fazla üretime yol açar. Oluşan bu fazlalık Fizyokratlar' ca «net hasıla»olarak ifade edilir. Diğer faaliyetler (ticaret, sanayi) ise kısırdır, çünkü net hasıla oluşturmazlar.  - İhracat, tarımsal ürünlere dayanmalıdır.  - Değerin kaynağı tarımdır.  - Sermaye sadece tarımsal yatırımlarda kullanılmalıdır.  - Faiz, tarımsal sermayenin kazancıdır.(Can Aktan Web) 4
  • 5. Klasik İktisat 1776-1843 Klasik iktisadın felsefi temelini «doğal düzen» ve «faydacı felsefe» oluşturur. Klasik iktisadın temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir: 1) Piyasada tam rekabet koşulları geçerlidir (Serbest piyasa varsayımı). 2) Ücret, faiz haddi ve mal fiyatları esnektir. 3) Her arz kendi talebini oluşturur. 4)Yukarıdaki 3 temel varsayım altında ekonomi daima tam istihdamdadır ve fiyatlar genel seviyesi istikrarlıdır. - Klasikler, teorilerini kurarken akılcı, tümdengelimci yöntemi izlemişlerdir. - Üretimde Fizyokratların «net hasıla» kavramını benimsemişlerdir. Ama Klasiklere göre «net hasıla» sadece tarım üretiminden değil sanayi üretiminden de elde edilir. Hatta sanayi üretimi gelişmenin temelini oluşturur. - Parayı sadece mübadele aracı olarak görmüşlerdir.(Can Aktan Web) 5
  • 6. Neo-Klasik İktisadi Düşünce 1870-1920 Neo-Klasikler; - Emek-değer teorisinden ziyade malların faydalılık dereceleri üzerinde durmuşlardır. - Toplumsal uyumun sınıflararası ilişkilerden değil, bireysel faydadan kaynaklandığı savunurlar. - İktisadi faaliyet ve teorilerin matematiksel analizini yapmışlar, bunun için daha çok akılcı, soyutlayıcı statik denge analiz yöntemlerini kullanmışlardır.  Neo-klasik iktisadi düşünce okullarının başlıcaları şunlardır: -Lozan Okulu (Matematiksel Okul), (L. Walras, V. Pareto). -Cambridge Okulu (J. B. Clark, A. Marshall) -İsveç Okulu. Kaynak: Coşkun Can Aktan http://www.canaktan.org 6
  • 7. Fordist üretim • Her işçinin dar anlamda tanımlanmış,rutin bir işi sürekli olarak yaptığı bir işleyiş ile verimlilik artışı sağlamaya yönelmiştir. • Son derece özel, tek amaçlı makinalar ve eğitimsiz, niteliksiz işgücü kullanarak üretimin sürekli kayan bir üretim hattı üzerinde yapılması söz konusudur. • Makina ile işçi arasında sabit bir ilişkinin kurulduğu bu hat, farklı ritm ve farklı işlemleri koordine ederek çıktının standartlaşmasına izin vermekte, bu da kitle üretimin teknik koşullarını sağlamaktadır” (Yentürk, 1993:43-44). 7
  • 8. Fordist üretim - “Büyük ölçekte üretim yapan fabrikalar temel birimdir. İşçi başına üretimin ayrıntılı işbölümü ve standart mal üretimi ile arttırılması amaçlanmış, rekabet aynı maldan çok sayıda ucuza üretmek üzere kurulmuştur”(Barbaros, 2001: 17) 8
  • 9. Büyüme oranları gerçekten olağanüstüydü..(Yeldan,2010) • 1580-1820 arasında önderi konumunda olan Hollanda’nın büyüme hızı %0.2 iken, • 1820-1890 arasındaki önder İngiltere’nin yaşadığı büyüme hızı %1.2 • 1890’dan başlayarak dünya kapitalizminin hegemonik gücü haline dönüşen ABD 1890-1990 arasında yıllık ortalama %2.2 oranında büyüme göstermiştir. 9
  • 10. Büyüme oranları gerçekten olağanüstüydü..(Yeldan,2010) • Kapitalist dünya 1950-74 arasında görülmemiş bir büyüme oranı yaşadı.Bu dönem boyunca dünya ekonomisi yıllık %2.9 oranında büyüdü. • Dahası, Asya,Afrika ve Latin Amerika’nın yoksul halkları,tarihte ilk kez, kişi başı gelirlerinde bir artış gördüler. Ağırlıklı olarak bu nedenlerle 1950-74 dönemi “altın çağ” olarak anılmaktadır.(Yeldan,2010) 10
  • 11. Kapitalizmin esnekliği.. • Sermaye birikimindeki yoğunluk kaçınılmaz olarak kâr oranında düşüşlere neden oldu. • Dahası, üretim Fordist montaj hattının standart teknolojilerine dayanan kitlesel ölçeklerde yapıldığı için Japonya, Kore, Tayvan, Tayland, Brezilya ve İspanya gibi çevreyi oluşturan bazı ülkelerden sıkı rakipler de çıkıyordu. • 1960’ların ortalarından başlayarak bütün Batı dünyasında kârlar düşerken altın çağın sonunun geldiği açıktı. • Sermaye birikiminin genişlemesi daha da yüksek reel getiri oranlarını gerektiriyordu ama sermaye halen Bretton-Woods sisteminin ulusal sınırları arasında göreli olarak hareketsiz şekilde kalıyordu. Kaynak:Yeldan, Erinç(2010) İktisadi Büyüme ve Bölüşüm Teorileri 11
  • 12. Kapitalizmin esnekliği.. • M – C – M’ • Kapitalist sistemde, kapitalist elindeki parayla emtia (üretim araçları ve emek gücü) satın alır. Üretim araçları ve emek gücünün kullanılmasıyla emtia üretiminin gerçekleştirilmesini sağlar ve ardından bu emtiayı satarak yeniden para elde eder. • Kapitalistin, dolaşım sürecinin sonunda elde ettiği para (M’), dolaşım sürecinin başında üretim araçları ve emek gücünün satın alınması için kullandığı paradan (M) daha fazladır ya da M’>M dir. M’ ile M arasındaki farkı, yani M’-M yi Marx, artı değer olarak adlandırmıştır. Kaynak:Murat Kaykusuz Finans Kapitalin Kapitalist Gelişme Sürecindeki Evrimi Ve Finans Kapital-Emperyalizm İlişkisi 12
  • 13. Finans Kapital • M – C – M’ • M, C’ye doğru evrilirken sermaye gittikçe daha çok bağlanır ve zaman içinde olgunlaşma eğilimi taşıyan belli endüstriler sınırlanır; sabit sermayenin getiri oranı gittikçe azalır. • finans sermayesinin çalışma modeli • M – Mx – M olarak formüle edilebilir. • Burada Mx tahviller, krediler ve hisse senetleri gibi finansal enstrümanları temsil etmektedir. • Düşen endüstriyel kâr oranı, yeni yükselmekte olan finansal getirilerle telafi edilir. Kapitalist faaliyetin yeniden finanslaşması ile M’ yeniden ortaya çıkar. 13
  • 14. Finans Kapitalin Yükselişi Kaynak:U.S. Census Bureau-Alıntı http://thenextrecession.wordpress.com/ 14
  • 15. Finans Kapitalin Yükselişi Kaynak:U.S. Census Bureau-Alıntı http://thenextrecession.wordpress.com/ 15
  • 17. 17
  • 18. 18
  • 20. Küreselleşme.. • Küreselleşmenin İngilizce karşılığı ilk kez 1944 yılında kullanılmış, • Kelime Webster sözlüğündeki yerini ise 1961’de almıştır. *Küreselleşme ülkelerin ekonomi, politika ve iletişim alanlarında yakınlaşma ve bütünleşmeleri anlamında kullanılmaktadır. *Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 10. Baskı, Ankara, TDK Yayınları, 2005, s.1286. 20
  • 21. Küreselleşmeyi nasıl bilirsiniz? Jeremy Bentham ulus-devletlerin ortaya çıktığı 1780’lerde “uluslararası” terimini literatüre kazandırmıştı. Bundan 200 sene sonra yani 1980’lerde “uluslararası” teriminin yerini “küreselleşme” kavramı aldı. Bu sürecin; 1866’da okyanusu geçen telgraf kablolarından başlayarak, 1930’larda radyonun 1950’lerde Marlboro ve McDonalds gibi markaların ortaya çıkışı, 1974’de ABD’nin kur kontrollerini bırakması, 1987’de ozon deliğinin gündeme gelmesi, 1991’de internetin doğuşu ve 1997’de dünyayı çeviren fiber optik kabloların tamamlanmasıyla ilerlediği söylenebilir.* * Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan İstanbul:Timaş yayınları. 21
  • 22. Küreselleşmeyi nasıl bilirsiniz? • DPT’nin 8. Beş Yıllık Plan Alt Komisyonu küreselleşmeyi şöyle tanımlıyor: • Küreselleşme ekonomik,siyasi,sosyal ve kültürel anlamda bazı ortak değerlerin yerel ve ulusal sınırları aşarak dünya çapında yayılmasını ifade etmektedir. • Ekonomik alanda,hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde benimsenen ekonomik sistem ve buna bağlı olarak uygulanan ekonomi politikaları giderek benzerlik göstermektedir. * Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan İstanbul:Timaş yayınları. 22
  • 23. Küreselleşmeyi nasıl bilirsiniz? • Devletin sınırlanıp küçültülmesi ve bu şekilde piyasa ekonomisine daha fazla işlerlik kazandırılması görüşleri önem kazanmaktadır. • Serbest ticaret görüşü benimsenmektedir. • Mali ve parasal alanlarda da liberalleşme sürecinin geliştirilmesi gerektiği savunulmaktadır. • Siyasi alanda ise demokrasi küresel bir değer olarak daha fazla önem kazanmaktadır. • Ekonomik alanda liberal ekonomik düzen, siyasi alanda ise demokrasiye dayalı bir siyasal sistem bütün dünyada kabul görmekte ve hızla yayılmaktadır. * Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan İstanbul:Timaş yayınları. 23
  • 24. Küreselleşme Olgusu • Yeldan’a göre “küreselleşme” • Küreselleşme olgusunu,ulusal ekonomilerin dünya piyasalarıyla eklemlenmesi ve bütün iktisadi karar süreçlerinin giderek dünya kapitalizminin sermaye birikimine yönelik dinamikleriyle belirlenmesi olarak yorumlamaktayız. • Kitabın bu ilk bölümünde • Küreselleşme olgusu kapitalizmin son iki yüzyıldaki birikim ve bölüşüm dinamikleri açısından ele alınacaktır. • Bu kapsamda,ileriki sayfalarda bu sürecin kalkınmakta olan ülkeler genelinde ve özelliklede Türkiye ekonomisinde var olan bölüşüm-yönlü yansımaları tartışılacaktır. 24
  • 25. Dünya kapitalizminin son iki yüzyılık tarihi • İki ayrı uzun salınım • Bu evrelerden birincisinin 18.yüzyıl sanayi devriminin teknolojik gelişmelerini takiben, kabaca 1870-1914 arasında dünya mal ve finans piyasalarında hükmünü sürdürdüğünü görmekteyiz. Bu ilk küreselleşme dalgasının temel özelliği,para piyasalarında ve ticaret ilişkile- rinde altın standardının norm kabul edilmiş olmasıdır. • Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ve ulusal devletlerin görece bağımsız kalkınma ve ticaret politikaları ile şekillenen 1914-1960 ara döneminden sonra dünya ölçeğinde yeni bir küreselleşme dönemine girildiği görülmektedir. 25
  • 26. Bu bölüm üç ana başlık içermektedir • Dünya Kapitalizminin İki Küreselleşme Evresi: 1870-1914 ve 1970-Sonrası • İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • Küreselleşme Sürecinde Türkiye 26
  • 27. Dünya Kapitalizminin İki Küreselleşme Evresi: 1870-1914 ve 1970-Sonrası • Küreselleşme ve iktisadi büyümedeki sıçramalar • Dokuma tezgahlarındaki baş döndürücü teknolojik gelişmeler- 1730’larda başlar.pamuğa yönelik “çırçır” endüstrisi. • Demiryolları-1820’ler • Buhar gücüne dayalı okyanus ötesi gemi taşımacılığı-1840’lar 27
  • 28. Dünya Kapitalizminin İki Küreselleşme Evresi: 1870-1914 ve 1970-Sonrası • Kapitalizmin lideri konumundaki ülkelerde büyüme.. • 1580-1820 arasında önderi konumunda olan Hollanda’nın büyüme hızı %0.2 iken, • 1820-1890 arasındaki önder İngiltere’nin yaşadığı büyüme hızı %1.2 • 1890’dan başlayarak dünya kapitalizminin hegemonik gücü haline dönüşen ABD 1890-1990 arasında yıllık ortalama %2.2 oranında büyüme göstermiştir. 28
  • 29. İki küreselleşme dalgasında ticaretin kompozisyonu • İlk küreselleşme evresinde görece ileri sanayi ülkeleri imal etmiş oldukları malları azgelişmiş,çevre ülkelere ihraç eder ve onlardan da daha çok temel besin ürünleri ve tropik ham maddeler ithal ederlerdi. • Bu basit dış ticaret zinciri ikinci küreselleşme evresinde daha çok endüstri içi ticarete dönüşmüş ve gelişmiş ülkeler arasında yapılmış ve yapılmaktadır. 29
  • 30. İki küreselleşme dalgasında ticaretin kompozisyonu • Dolayısıyla dünya ticaretinin günümüzdeki biçimi,az gelişmiş ülkelerin daha az söz sahip olduğu ve gelişmiş ülkelerin de görece benzer malların karşılıklı ticaretini sürdürdüğü bir görünüm sunmaktadır. 30
  • 31. Uluslararası gelirin dağılımındaki eşitsizlik • UNCTAD 1998 Ticaret ve Kalkınma Raporu’na göre • Dünya ölçeğinde gelir eşitsizliğini gösteren Gini katsayısının • 1965’te 0.66 • 1980’de 0.68 • 1990’da 0.74’e yükseldiğini , dolayısıyla küreselleşme sürecinin derinleşmesi ile uluslar arası gelirin dağılımındaki eşitsizliğin derinleşmesi arasında yakın bir ilişkinin varlığını belgelemektedir. 31
  • 32. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • 19. ve 20. yüzyıl küreselleşme evrelerinin sermaye hareketleri açısından en önemli farkı,birincisinin reel bir mal ile-altın standardında düzenlenirken,günümüzdeki ikinci evrenin fiat kağıt paraların nominal değişim hareketlerine dayalı olduğudur. • Ulusal paraların değişim hadlerindeki bu belirsizlik,finansal sistemin işleyişi açısından bir yandan büyük riskler taşırken, bir yandan da spekülatif nitelikli kazançları özendirmekte ve finansal sermayenin akışkanlığını -reel üretim dünyasından kopartarak- uyarmaktadır. 32
  • 33. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • Bir örnek vermek gerekirse, 1980’lerin sonunda günde yaklaşık sadece 190 milyar US$ hacmi olan dünya döviz piyasası işlemleri,günümüzde günlük 1.7 trilyon US$’a ulaşmış durumdadır. • Söz konusu finansal hareketliliğin, “dünya reel mal ticaretini finanse etmek” gibi bir süreç ile hiç ilgisi olmadığı ve reel üretim ve fiziksel sermayenin yatırım gereklerinden tamamıyla kopuk bir gelişme gösterdiği açıktır. 33
  • 34. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • Uluslararası sermaye hareketlerindeki bu denli büyük artışlar “kısa vadecilik” düşüncesi ile birlikte ulusal finans piyasalarına girerek buralarda belirsizlik ve risk ortamı oluşturmaktadır. • Böylece,ulusal Merkez Bankaları giderek daha yüksek miktarlarda rezerv tutmaya zorlanmakta, bu da reel fiziksel yatırımlara ayrılabilecek kaynakların giderek daraltılması anlamına gelmektedir. • Günümüzde az gelişmiş ülkeler yüksek reel faizler pahasına sağladıkları sermaye girişlerinin yaklaşık üçte birini rezerv birikimine ayırmaktadır.(UNCTAD, 1998;1999). 34
  • 35. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • Ulusal piyasalarda arbitraj ve yüksek reel faizi gören ve bu piyasalara giden kısa vadeli sermaye-sıcak para-akımlarının en önemli iki sonucu aşağıda verilmektedir. • Kısa dönemli yabancı sermayenin ülke sınırları içerisine girmesi ve ulusal parayı talep etmesi ile birlikte ulusal para yabancı paralar karşısında değer kazanmaktadır. • Böylece ithalat malları ucuzlarken, ihracatçı sektörler gerilemekte, cari işlemler açığı da büyümektedir. • Bu koşullarda sağlanan iktisadi büyüme ise dışa bağımlı ve yapay bir nitelik göstermekte ve reel faiz ile döviz kuru arasındaki hassas dengelerin bozulmasıyla ani bir çöküntüye uğrayabilmektedir. 35
  • 36. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • Uluslararası finansal sermayenin kısa vadeci akışkanlığının bir diğer sonucu da Merkez Bankaları açısından bağımsız bir para, faiz ve döviz kuru politikası izleme olanağı bırakmamasıdır. • Nitekim, Adelman ve Yeldan(2000b) bu olguyu “kalkınmacı devletin ideolojik sonu” olarak değerlendirmektedir. 36
  • 37. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri Gelişmekte Olan Ülkeler ve 16 Yeni Gelişen Piyasa Ekonomisinde Net Sermaye Akımları ve Cari İşlemler Dengesi Tüm Gelişmekte Olan Ülkeler Yeni Gelişen Piyasalar* 1990-1994 1995-1998 1990-1998 1980-1989 1990-1997 Milyar Dolar ve % Net sermaye 825.8 1 064.9 1 890.6 355.3 1 083.8 girişi Net sermaye -142 -435.3 -577.2 -49.6 -256.2 çıkışı Net sermaye 683.8 629.6 1 313.4 305.7 827.6 hareketleri Net hata -49.9 -106.3 156.2 -39.5 -53.2 noksan Rezerv -221.2 -216.5 437.7 -10.6 -231.6 hareketleri** Cari işlemler -412.7 -306.8 719.5 -255.6 -542.7 dengesi *Arjantin,Brezilya,Kolombiya,Mısır,Hindistan,Endonezya,Malezya,Meksika,Pakistan,Peru,Filipinler, Kore Cumhuriyeti,Güney Afrika,Türkiye. **Negatif yönlü değerler rezerv artışlarını gösterir. Yeldan(2011) 15.Baskı Kaynak:UNCTAD World Trade and Development Report, 1998. Tablo 5.2 37
  • 38. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • 19. ve 20. yy küreselleşmesi • Gelir dağılımının giderek bozulmasıyla birlikte 20.yüzyıl küreselleşmesi,dünyada likidite üreten mekanizmanın yapısında büyük bir değişikliğe de tanık oldu. • Bu şöyle bir tanıklık;19. yüzyılın mekanizması genelde altın standardı üzerine kurulu iken 20. yüzyıl para sistemleri kağıt parayı kullandılar. • Dünya piyasalarının belli başlı paralarının çoğu nominal varlıklara dayanmaktaydı.1973’den sonra bu paralar altından bağımsız oldu. 38
  • 39. İkinci Küreselleşme Dalgası Altında Uluslararası Sermaye Hareketleri • Dünya ekonomilerini tek bir pazara dönüştürerek, karlılığını yükseltmeyi arzulayan sermaye için artık iki stratejik hedef söz konusudur: • ulusal devletin denetim gücünün sınırlandırılması • ve emek örgütlerinin kazanımlarının kaldırılması. • “Küreselleşme” , “emek piyasalarının esnekleştirilmesi”, “finansal serbestleştirme” gibi içeriği pek de belli olmayan kavramlar da gerçekte bu sürecin ideolojik unsurlarını oluşturmaktadır. 39
  • 40. Küreselleşme Sürecinde Türkiye • Bilindiği gibi,Türkiye ekonomisinin dünya pazarlarına açılması 1980-83 dönüşümü ile başlamış, 1989-90’da da tamamlanmıştır. • Bu süreçte, öncelikle mal piyasaları dış pazarlara açılmış ve ticaret kotalarının koruması altındaki ithalat rejimi serbestleştirilmiştir. • Döviz kuru yüksek bir devalüasyonu takiben esnekleştirilmiş ve çeşitli teşviklerle sanayiinin ihracat odaklı bir hal alması istenmiştir. • 1989 yıında yürürlüğe giren 32 sayılı “konvertibiliteye geçiş” kararı ile birlikte 40
  • 41. Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme • 1981’de faiz hadlerindeki sınırlamalar kaldırılmış • 1984’te döviz alım satımı serbestleştirilmiş • 1989’da da kambiyo kontrolleri tamamıyla kaldırılmıştır. • 1989 yılında yürürlüğe giren 32 sayılı “konvertibiliteye geçiş” kararı ile birlikte, • sermaye hareketlerinin dış liberalizasyonu sağlanıyor • ve uluslar arası finansal sermayenin Türkiye’ye giriş ve çıkışına konan her türlü kısıtlama kaldırılıyordu. 41
  • 42. Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme • Ulusal finans piyasalarına yönelik olarak 1986 yılında Sermaye Piyasası Kurulu oluşturulmuştur. • İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(yeniden) kurulmuştur. • Öte yandan, Merkez Bankası 1987’de açık piyasa işlemlerine başlamıştır. • Ancak daha ürün piyasalarında yeterli rekabetçi ortam sağlanmadan ve dış ticaret kalemlerinde olumlu sonuç alınmadan atılan bu adımlar • ulusal ekonominin dışa bağımlılığını arttırmış • reel üretim yapısında dalgalanmalar oluşturmuş • ve rantiyer tipi davranışlar beslenerek gelir dağılımının bozulması sonucunu doğurmuştur. 42
  • 43. Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme • Bu bulgular ışığında, Türk ekonomisinde küreselleşme deneyiminin birbirine bağlı şu üç olguyu yansıttığı görülebilir: • (i)İktisadi artığın yaratılması ve ulusal gelirin bölüşümüne ilişkin süreçler; • (ii)Söz konusu bölüşüm dinamiklerinin “düzenlenmesinde” devletin değişen rolü ve bunun yol açtığı kamu kesimi finansman açıkları; • (iii)Finansal serbestleştirmenin olası kıldığı dış kaynaklı kısa vadeli sermaye girişlerine dayalı, spekülatif finansman ve büyüme. • Sonuç olarak (ii) ve (iii) no’lu olguların yol açtığı makro ekonomik istikrarsızlık ve kriz süreci… 43
  • 44. Türkiye Ekonomisinde Finansal Reform ve Mali Derinleşme • Yeldan bir önceki slaytta yer alan birbirine bağlı üç olguyu ve arasındaki ilişkiyi aşağıdaki çizim ile ortaya koymuştur. İktisadi artığın yaratılması ve ulusal gelirin bölüşümüne ilişkin mekanizmalar Finansal serbestleştirmenin olası kıldığı dış kaynaklı kısa vadeli Kamu kesimi açıkları sermaye girişlerine dayalı spekülatif finansman ve kırılgan büyüme Makro ekonomik istikrarsızlık ve kriz Yeldan(2011) 15.Baskı 44
  • 45. Kaynakça • Yeldan, Erinç(2011) Küreselleşme Sürecinde Türkiye Ekonomisi Bölüşüm,Birikim ve Büyüme, 15.Baskı İstanbul:İletişim Yayınları. • Yeldan, Erinç(2010), İktisadi Büyüme ve Bölüşüm Teorileri 1.Basım Ankara:Efil Yayınevi. • Altan, Mehmet(2011), Küresel Vicdan 1.Baskı İstanbul:Timaş Yayınları. • Alpaslan, Barış(2003), İktisat Teorisinde Arayışlar: Evrimci İktisat Teorisi, Yüksek Lisans Tezi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ege Üniversitesi). • Evliyaoğlu, Tamer(2010), 2008 Krizi Sonrası Yeniden Yapılanan Dünya Ekonomisi, Yüksek Lisans Tezi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul Üniversitesi). • Esat Batur, Ekonomide Çarklar Nasıl Döner http://www.finansalpusula.com • Prof.Dr. R.Funda Barbaros.2010 Ders Notları. • Prof.Dr. N.Oğuzhan Altay.2010 Ders Notları. • Prof.Dr. Coşkun Can Aktan , http://www.canaktan.org • Murat Kaykusuz, Finans Kapitalin Kapitalist Gelişme Sürecindeki Evrimi Ve Finans Kapital-Emperyalizm İlişkisi. 45