Presentazione in 34 slides della storia della Spagna sotto il regno di Filippo II. Contiene: testo, link, immagini, carte geografiche, mappe, etc. Utile per un utilizzo didattico
Presentazione in 34 slides della storia della Spagna sotto il regno di Filippo II. Contiene: testo, link, immagini, carte geografiche, mappe, etc. Utile per un utilizzo didattico
Hayatı Ahmet Yesevî, Kazakistan Cumhuriye6nin güneyindeki Çimkend şehri yakınlarında bulunan, eski ismi “Sayram”, bugünkü adı “İsCcâp” olan kasabada doğmuştur. Sayram, BaK Türkistan’ın Çimkend şehrinin doğusunda, Şâhyâr nehrinin kolu olan Kara-su üzerinde bulunan bir kasabadır. Bazı kaynaklarda, özellikle Alî Şîr Nevâî’nin “Nefehâtü’l-Üns” adlı eserinde, onun doğum yeri olarak Yesi gösterilmektedir. “Yesi” adı Sovyet döneminde Türkistan olarak değiş6rilmiş6r. Yine onun hikmetlerinde, adının Ahmet, doğum yerinin ise Yesi olduğu geçmektedir.
2. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Fil Vak‘ası’ndan altı yıl sonra Tâif’te doğdu. Kureyş’in en zengin
tüccarlarından olan babası Affân Câhiliye devrinde öldü. Annesi
Ervâ bint Küreyz, Resûlullah’ın halası Ümmü Hakîm Beyzâ bint
Abdülmuttalib’in kızıdır. Mensup olduğu Emevî (Ümeyye)
kabilesinin soyu Abdümenâf b. Kusay’da Hz. Peygamber’in
nesebiyle birleşir. Resûl-i Ekrem’den altı yaş küçüktür. Gençliğinde
babasının yanında ticaretle uğraşan Osman, İslâm öncesinde
Mekke’nin önemli tüccarları arasına girdi. İslâmî davetin ilk
safhasında Hz. Ebû Bekir’in delâletiyle Resûlullah’ın yanına
giderek müslüman oldu ve ilk on müslüman arasında yer aldı.
Eşraftan olması dolayısıyla İslâm’ı kabul edişi Kureyş içinde yankı
yaptı. Amcası Hakem b. Ebü’l-Âs onu bağlayıp dininden dönene
kadar bağlarını çözmeyeceğini söyleyince şiddetle karşı koydu.
Kararlılığını görüp bağlarını çözmek zorunda kalan amcasından
sonra annesi de çok uğraştı, ancak onu dininden döndüremedi.
Osman kısa bir süre sonra Hz. Peygamber’in kızı Rukıyye ile
evlendi. İslâmiyet’in 5. yılında (615) hanımıyla birlikte ilk kafilede
Habeşistan’a hicret etti.
HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
3. HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3
Habeşistan’da doğan ve hicretin 4. yılında (625) vefat eden
oğlu Abdullah dolayısıyla kendisine Ebû Abdullah künyesi
verildi. Bir yıl sonra Habeşistan’dan Mekke’ye döndü ve
ardından Medine’ye hicret etti. Peygamberimizin üçüncü
halifesi, hayâ ve edep numunesi Hz. Osman, hayatta iken
cennetle müjdelenen bahtiyarlardan biriydi. Hz. Ebû Bekir, ilk
defa eski samimi dostlarını ziyaret ederek hak dini onlara
anlatmaya başlamıştı. Bu dostlarından biri de Hz. Osman’dı.
Hz. Osman yaradılıştan halim selim, iyi ahlaklı ve dürüst bir
şahsiyetti. İslam’ı kabule müsait bir mizaca sahipti. Hz. Ebû
Bekir’i dikkatle dinledi ve anlattıklarına büyük bir alaka duydu.
Sonra da birlikte Resûlullah’ın huzuruna gittiler.
Peygamberimiz (a.s.m.), Hz. Osman’a:
“Allah’ın ihsanı olan cennete rağbet et. Ben sana ve bütün
insanlara hidayet rehberi olarak gönderildim. Allah’tan başka
hiçbir ilah yoktur.” dedi. Kur’ân-ı Kerim okudu.
Hz. Osman İlahî kelamın cazibesine kapıldı. Hemen Kelime-i
Şehadet getirerek Müslüman oldu. Hz. Osman, daha sonraları
bu hissiyatını şöyle dile getirir:
“Resûlullah’ın lisanından duyduğum o ilk sözler, o kadar saf ve
sade, o kadar tesirli idi ki, âdeta Kelime-i Şehadet ihtiyarsız
olarak dudaklarımdan dökülüverdi.”
Hz. Osman, İslam’la şereflendiği sırada 34 yaşında idi. Genç,
nüfuzlu bir tüccardı. Hâli vakti yerinde bir kimseydi. Müslüman
olduğunu öğrenen amcası Hakem bin Ebi’l-As öfkesinden
çıldıracak gibi olmuştu. Osman’ı bir direğe bağladı ve:
“Bu dini terk etmedikçe sana hiç yiyecek vermeyeceğim!”
dedi.
4. HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Fakat ölüm pahasına da olsa, onun dininden dönmeyeceğini
anlayan diğer akrabası araya girerek serbest bıraktırdılar.
İslamiyet gelmeden önce Ebû Leheb’in oğlu Utbe,
Peygamberimizin kızı Rukiyye ile evliydi. Utbe,
Peygamberimizin yeni bir dini tebliğ ettiğini öğrenince gelip
Peygamber Efendimize (a.s.m.) hitaben:
“Senin kızını da, tebliğ ettiğin dini de istemiyorum!” demiş ve
Hz. Rukiyye’yi boşamıştı. Bunun üzerine Hz. Osman,
Rukiyye’ye talip olmuş ve onunla evlenmişti.
Müşriklerin zulmünden dolayı Habeşistan’a hicret eden 15
kişilik kafile arasında Hz. Osman ve Rukiyye de bulunuyordu.
Resûlullah (a.s.m.), Hz. Osman’ın herkesten önce yola çıktığını
duyunca şöyle buyurdu:
“Onların dostu ve hâkimi Allah’tır. Osman, Lût’tan (a.s.) sonra
ailesiyle birlikte ilk hicret eden kimsedir.”
Hz. Osman, bir müddet Habeşistan’da kaldıktan sonra tekrar
hanımıyla birlikte Mekke’ye döndü. Daha sonra da oradan
Medine’ye hicret etti.
Hz. Osman’ın en bariz vasfı, edep ve hayâsı idi. Hz. Âişe’nin
rivayetine göre, bir gün Resûlullah, üzerine bir örtü çekmiş
olduğu hâlde istirahat ediyordu. O sırada Hz. Ebû Bekir kapıya
geldi, içeri girmek için izin istedi. Resûlullah tavrında bir
değişiklik yapmadan içeri girmesine izin verdi. Sonra
soracağını sorup gitti. Daha sonra Hz. Ömer geldi, ona da aynı
şekilde hâlini değiştirmeden izin verdi. Ondan sonra Hz.
Osman, huzura girmek için izin istedi. Bu defa Resûlullah
hemen doğruldu, toparlandı.
ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3
5. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Bunun üzerine Hz. Âişe:
“Ey Allah’ın Resûl’ü!” dedi, “Ebû Bekir ve Ömer için
toparlanmadığınız hâlde, neden Osman gelince hâlinizi
değiştirdiniz?”
Allah Resûlü şöyle cevap verdi:
“Çünkü Osman çok hayâlı birisidir. Kendisinden meleklerin bile
hayâ ettiği bir kimseden ben hayâ etmeyeyim mi?!”
Ebû Mûse’l-Eş’arî anlatıyor:
Resûlullah ile birlikte bir eve gelmiştik. Bana:
“Kapıda dur ve kimseyi izinsiz içeri alma!” buyurdu.
Biraz sonra Ebû Bekir çıkageldi.
“Ey Allah’ın Resûl’ü!” dedim, “Gelen, Ebû Bekir’dir.” Buyurdu ki:
“İçeri al ve kendisini cennetle müjdele.”
Sonra Ömer geldi. Ona da aynı şeyi söylememi emretti.
Daha sonra Osman geldi. Onun için şöyle buyurdu:
“İçeri al ve onu da başına gelecek belalardan dolayı cennetle
müjdele!” buyurdu. Böylece, Hz. Osman’ın hem cennetle
müjdelenenlerden, hem de ilerde başına pek çok musibet gelecek
birisi olduğunu ifade etmiş oldu.
Hz. Osman, bütün arzusuna rağmen Bedir Savaşı’na katılamamıştı.
Zira hanımı Hz. Rukiyye ağır hasta idi. Peygamber Efendimiz
mazeretini kabul ettiği hâlde, o, kalbinde Bedir’e iştirak
edememenin üzüntüsünü hissediyordu. Hz. Rukiyye yakalandığı
hastalıktan kurtulamadı, vefat etti. Bedir’de Müslümanların zaferi
Hz. Osman’ın bu derin üzüntüsünü sevince çevirdi.
6. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Resûlullah (a.s.m.), Bedir’den döndükten sonra Hz. Osman’a bir
müjde daha verdi:
“Sen Bedir’e katılmadığın hâlde bir şehit ecri aldın.”
Daha sonra Peygamberimiz, diğer kızı Ümmü Gülsüm’ü de Hz.
Osman’a nikâhladı. Bundan sonra Hz. Osman “iki nur sahibi”
manasında “Zinnûreyn” lakabıyla anıldı.
Ümmü Gülsüm’ün vefatından sonra da Peygamberimiz, “Eğer 40
tane kızım olsaydı, onları birer birer Osman’la evlendirirdim!”
buyurarak, hayâ timsali olan damadını teselli etti.
Uhud Gazası’na katılan Hz. Osman (r.a.), orada Peygamberimizin
(a.s.m.) vefat haberinin yayılması üzerine duyduğu üzüntüyü
zaman zaman hatırlar ve o sırada çektiği ıstırabın şiddetini dile
getirirdi.
Hicret’in 4. yılında yapılan Zâtürrikâ Gazvesi’nde Peygamberimiz,
kendisini Medine’de vekil olarak bırakmıştı. Bundan sonra yapılan
bütün gazalara katılan Hz. Osman, Hudeybiye Sulhü sırasında da
Resûl-i Ekrem Efendimiz tarafından Kureyş’e elçi olarak
gönderilmişti. Hz. Osman, Mekke’ye gidip, geliş maksatlarının
sadece umre haccı yapmak olduğunu anlattıysa da, müşrikler
direnmeye devam ediyor, şöyle diyorlardı:
“Git, seni gönderene söyle. O hiçbir zaman Mekke’ye girip Kâbe’yi
tavaf edemeyecek! Ama sen Kâbe’yi tavaf etmek istersen,
edebilirsin.”
Hz. Osman ise onlara şöyle cevap vermişti:
“Ben Resûlullah olmaksızın Kâbe’yi tavaf etmem!”
Kureyşliler, Hz. Osman’ın bu sözünden çok rahatsız oldular ve bir
müddet kendisini göz hapsinde tuttular.
7. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Müşriklerin sözleri boşa çıkacak ve Resûlullah çok kısa bir zaman
sonra gelerek Kâbe’yi tavaf edecekti.
Hz. Osman’ın göz hapsinde tutuluşu, Müslümanlara “şehit
edildiği” şeklinde ulaştı. Bunun üzerine galeyana gelen
Müslümanlar savaştan başka çare görmüyorlardı. Heyecan son
safhasındaydı. İlahî vahiy “Resûlullah’a biat yapılması” şeklinde
tecelli etti. Bütün Müslümanlar, Resûlullah’a itaat edeceklerine,
Allah ve Resûlü yolunda canlarını feda edinceye kadar
savaşacaklarına söz verdiler. Resûlullah bir eliyle kendisi için, diğer
eliyle de Hz. Osman için biat alıyordu. Bu biat, İslam tarihine
“Rıdvan Biatı” olarak geçti.
Müşrikler bunu haber alınca endişeye kapıldılar ve Hz. Osman’ı
serbest bıraktılar. Bir müddet sonra Hz. Osman’ın çıkıp gelmesi
Müslümanları çok sevindirdi. Kendisine, “Her hâlde Kâbeyi tavaf
etmişsindir” dediler. Hz. Osman’ın cevabı ise şu idi:
“Allah’a yemin ederim ki, Mekke’de bir yıl kalsaydım ve Resûlullah
da Hu-deybiye’de bulunsaydı, o Kâbe’yi tavaf etmedikçe, ben yine
tek başıma tavaf etmezdim.”
Hz. Osman daha sonra yapılan Hayber Gazası’na, Mekke’nin
Fethi’ne ve Hevazin Harbi’ne iştirak etti. Huneyn Gazası’nda, etten
bir kale gibi Resûlullah’ı koruyan ve müdafaa edenler arasında Hz.
Osman da (r.a.) vardı.
Hz. Osman, Tebük Gazvesi’nde 1000 dinar para, 50 at ve 100 adet
deve yardımında bulundu. Peygamberimiz onun bu cömertliği
karşısında:
“Bundan sonra yapacağı hataların hiçbirisi Osman’a zarar vermez.”
buyurarak onu müjdeledi.
8. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Hz. Osman, zenginliğin şükrünü eda etmek için muhtaçlara bol bol
ikramda bulunur, fakat kendisi gayet mütevazi yaşardı.
Medine’de kıtlık olduğu bir sırada Hz. Osman, Şam’dan 100 deve
yükü buğday getirtmişti. Sahabe-i Kirâm, satın almak için yanına
koştular. Ancak o:
“Sizden daha iyi alıcım var. Sizden daha fazla kâr veren var.” dedi.
Sahabiler bunu Hz. Ebû Bekir’e bildirip üzüldüklerini ifade ettiler.
Hz. Ebû Bekir, Hz. Osman’ı herkesten iyi tanıdığı için onlara şöyle
dedi:
“O, Resûlullah’ın damadı olmakla şeref kazanmıştır. Cennette de
onun arkadaşıdır. Siz onun sözünü yanlış anlamışsınızdır. Buyurun,
beraber gidelim ve durumu kendisinden öğrenelim.”
Hz. Osman’ın yanına vardıklarında Hz. Ebû Bekir:
“Ey Osman, sahabiler sözlerine üzülmüşler. Ne dersin? Meselenin
aslı nedir?”
Hz. Osman şöyle cevap verdi:
“Ey Resûlullah’ın halifesi! Onlardan daha iyi alıcı olan biri, 1’e 700
veriyor. Biz de buğdayı 1’e 700 verene sattık.”
Hz. Osman bu sözleriyle, kervandaki malını Allah yolunda sadaka
olarak verdiğini ifade ediyordu.Nitekim az sonra 100 deve yükü
buğdayı Medine’de bulunan fakir sahabilere karşılıksız olarak
dağıtıverdi. Hz. Ebû Bekir buna çok sevindi ve Hz. Osman’ı
alnından öptü.
Hz. Osman, bir defasında Resûlullah’ın evinde yiyecek kalmadığını
haber almıştı.
9. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Derhâl semiz bir koyun, bir miktar un ve yağ alarak Hz. Âişe’nin
kaldığı eve götürdü ve şöyle dedi:
“Ey müminlerin annesi! Resûlullah’ın bunu diğer hanımları
arasında paylaştıracağını sanıyorum. Asla yapmasın. Çünkü ben
onlara da bunların aynısını göndereceğim.”
Peygamberimiz (a.s.m.) eve gelip durumu öğrenince:
“Yâ Rabbi! Osman’ın geçmiş, gelecek, açık ve gizli bütün
günahlarını bağışla!” diye dua etti.
Hz. Ali, Hz. Fatıma’yla evleneceği zaman, düğün masrafı yapmak
için zırhını satılığa çıkartmıştı. Pazarda Hz. Osman’la karşılaştı.
Hemen müjdeyi verdi. Sonra da mehir parası için zırhını satmak
istediğini söyledi. Osman (r.a.) 480 dirheme zırhı satın aldı,
parasını ödedi. Sonra Hz. Ali’ye döndü ve şöyle dedi:
“Yâ Ali, Allah yolunda hizmet etmen için bu zırhı sana düğün
hediyesi olarak veriyorum. Bu zırh ancak senin gibi bir İslam
kahramanına layıktır.”
Hz. Osman’ın en büyük hususiyetlerinden birisi de cömertliğiydi.
Hz. Osman, servetini Allah yolunda harcamaktan çekinmezdi. Bir
defasında Müslümanlar içecek su bulmakta sıkıntı çekiyorlardı.
Rûme Kuyusu’nun suyundan başka tatlı su bulamıyorlardı. Bu kuyu
ise bir Yahudi’ye aitti. Suyu Müslümanlara çok pahalıya satıyordu.
Bu durum Peygamberimizi (a.s.m.) çok üzüyordu. Sahabilerle be-
raber olduğu bir sırada:
“Rûme Kuyusu’nu kim satın alırsa, cennette de onun benzer bir
kuyusu olacaktır.” buyurdu.
Hz. Osman da oradaydı. Hemen harekete geçti. Yahudi’yi buldu.
Kuyuyu satın almak istediğini söyledi.
10. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Yahudi kuyunun tamamını satmaya yanaşmadı. Çok yüksek bir
fiyata yarısını sattı. Hz. Osman sevinçle Peygamberimizin huzuruna
çıktı. Kuyunun yarısını satın aldığını ve Müslümanlara vakfettiğini
söyledi. Resûlullah (a.s.m.):
“Osman’ın hayrı ne güzel hayırdır!” buyurarak onu taltif etti. Hz.
Osman bilahare kuyunun diğer yarısını da satın alarak tasadduk
etti.
Hz. Ebû Bekir’in, halifeliği sırasında istişare ettiği ve görüşüne
başvurduğu sahabilerin başında Hz. Osman gelirdi.
Hz. Ebû Bekir ölüm döşeğinde iken, kendisinden sonra halife
olacak zatın vasıflarını Hz. Osman’a anlatıyordu. Hz. Osman da
bunları kaydediyordu. Hz. Ebû Bekir, tarif ettiği zatın ismini
anmadan bayılmıştı.
Hz. Osman “vefat ettiği” zannıyla Hz. Ömer’in ismini yazdı.
Biraz sonra Hz. Ebû Bekir ayıldı, kimi yazdığını sordu. Hz. Osman,
“Ruhunu teslim ettiğini sanmıştım. Tefrika çıkmasından korktuğum
için Ömer bin Hattab’ı yazdım, ey müminlerin emîri!” dedi.
Hz. Ebû Bekir, onun bu hassasiyetine çok sevindi ve
memnuniyetini şöyle dile getirdi:
“İslam’a ve Müslümanlara yaptığın bu iyiliğinden dolayı Allah seni
hayırla mükâfatlandırsın! Şayet kendini de yazmış olsaydın, yine
isabetli hareket etmiş olurdun.”
Hz. Osman, Hz. Ömer devrinde de bütün gücüyle ona destek
olmuş ve önemli hizmetlerin tedvirinde görev almıştı. Vefatını
müteakip Hz. Ömer’in tayin ettiği şûra meclisi, Hz. Osman’ı halife
seçti.
Şûra şu zatlardan meydana geliyordu:
Abdurrahman bin Avf, Sa’d bin Ebî Vakkas, Talha, Zübeyr, Osman
ve Ali (r.a.)…
11. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Hz. Ömer’in oğlu Abdullah da bu heyette bulunuyordu. Hz. Ömer,
vefatını müteakip bu şûranın, içlerinden birisini üç gün içinde
halife seçmesini vasiyet etmişti.
Hz. Ömer’in teçhiz ve tekfininden sonra, heyet durumu iki gün
boyunca müzakere ettiği hâlde bir türlü karara varamadı. Üçüncü
gün Abdurrahman bin Avf, altı adaydan üçünün adaylıktan
çekilmesini, geri kalan üçü üzerinde tercih yapılmasını teklif etti.
Bunun üzerine Hz. Zübeyr Hz. Ali’yi, Hz. Sa’d da Abdurrahman bin
Avf’ı, Hz. Talha ise Hz. Osman’ı aday gösterdi. Abdurrahman bin
Avf (r.a.) adaylıktan feragat ettiğini açıkladı. Bunun üzerine seçim
Hz. Osman ile Hz. Ali arasında kaldı.
Daha sonra Hz. Abdurrahman her ikisiyle görüşmeler yaptı. Bu
arada, sokaktaki adama, evdeki kadına ve mektepteki çocuğa
varıncaya kadar herkesin görüşünü aldı Çoğunluk Hz. Osman’ı
tercih ediyordu.
Hz. Abdurrahman daha sonra halkı mescide davet etti. Halifeliğe
Hz. Osman’ı münasip gördüğünü açıkladı ve ona biat etti. Hz.
Abdurrahman’dan sonra Hz. Osman’a biat eden ikinci şahıs Hz. Ali
oldu. Bunları diğer Müslümanlar takip etti. Hepsi de biat ettiler.
Hz. Osman böylece 644 tarihinde halife seçildi.
Hz. Osman’ın hilafetinin ilk altı yılı fetihlerle geçti. Bu zaman içinde
Afrika’nın mühim bir kısmı fethedildi. İspanya’ya ilk Müslüman
akınları başlatıldı. Kıbrıs fethedildi. Ayrıca Hz. Ömer’in vefatını
fırsat bilerek isyan eden Ermenistan ahalisi itaat altına alındı,
Taberistan fethedildi.
12. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
Bu yılın en mühim bir hadisesi, İslam donanmasıyla Bizans
donanmasının Akdeniz’de karşı karşıya gelmesi ve İslam
donanmasının 500 parçalık Bizans donanmasını bozguna
uğratmasıdır. Bu zafer, Müslümanlara Akdeniz’de rahat manevra
yapma imkânını kazandırdı. Müslümanlar, Malta ve Girit adalarına
çıktılar. Bu arada bir grup Müslüman, Anadolu sahillerine çıkarken,
diğer bir grup da İstanbul surlarına dayandı. Peygamber
Efendimizin müjdesine layık olabilmek için gayret göstermişlerdi.
Yine bu zaman zarfında idarede eyalet sistemi kökleştirildi. İslam
ülkesi mülki ve idari olmak üzere iki sisteme ayrıldı.
* * *
Hz. Osman’ın gerçekleştirdiği büyük ve tarihî hizmetlerinden birisi
ve en mühimi, şüphesiz “Kur’ân-ı Kerim nüshalarının çoğaltılması”
işidir. O sıralar Ermenistan ve Azerbaycan fethine katılmış olan
sahabiler arasında Kur’ân-ı Kerim’i okuma hususunda bazı farklı
görüşler ortaya çıkmıştı. Çünkü Irak ordusunda bulunanlar İbni
Mes’ud’dan, Şam ordusunda bulunanlar da Ubey bin Kâb’dan
Kur’ân okumayı öğrenmişlerdi. Aradaki küçük farklılıklar sebebiyle
Huzeyfetü’l-Yemanî, Hz. Osman’a gelmiş:
“Bu ümmet, Yahudi ve Hıristiyanlar gibi ihtilafa düşmeden önce
onların imdadına yetiş!” demişti.
Bu müracaat üzerine Hz. Osman, hemen bir istişare meclisi
topladı. Bu heyet, yardımcılarıyla birlikte 12 kişiden müteşekkildi.
İleri gelenleri Zeyd bin Sâbit, Abdullah bin Zübeyr, Sâid bin Âs ve
Abdurrahman bin Hâris (r.a.) idi. Heyet, Hz. Ömer’in evinde ve Hz.
Hafsa’nın himayesinde olan Kur’ân nüshasını, Hz. Ebû Bekir
zamanında toplatılan nüsha esas alınarak beş (veya yedi) nüsha
olarak çoğalttı. Çoğaltılan bu nüshalar Kûfe, Basra, Şam, Mekke,
Yemen ve Bahreyn’e gönderildi. Bir nüsha da Medine’de bırakıldı.
Bu nüshaya “imam” adı verildi.
13. ERDEMLER
EĞİTİMİ
ORTAOKUL 3HAYA ÖRNEĞİ HZ. OSMAN
İlgili Videolar:
https://youtu.be/97M-c0zBa-Q
https://youtu.be/4HYEQPuiNdo
https://youtu.be/jQtz_bavEkY