Hastane enfeksiyonlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
1. HASTANE İNFEKSİYONLARI
“Önce Hastaya Zarar Verme”
1860
Dr. Emine Alp
TANIM
Hastane (nozokomiyal) infeksiyonları, hasta hastaneye yattığında infeksiyon
hastalığının inkübasyon döneminde değilse veya belirti ve bulguları yoksa, hastaneye yatıştan
sonra ortaya çıkan infeksiyonlar olarak tanımlanır. Genellikle hastane infeksiyonları
hastaneye yatıştan 48-72 saat sonra veya hastaneden taburcu olduktan sonra 10 gün içerisinde
gelişir. Cerrahi alan infeksiyonlarında, ameliyattan sonraki 30 gün içinde, yabancı cisim
varlığında da ameliyattan sonraki 1 yıl içinde gelişen infeksiyonlar hastane infeksiyonu kabul
edilir. Son yıllarda, hastaların sağlık kuruluşlarına yatmadan tanı ve tedavileri yapılmaktadır.
Bu durumlarda hastanın aldığı sağlık hizmeti sonrasında (örn. endoskopi, biyopsi, intravenöz
tedaviler) gelişen infeksiyonlar “sağlık hizmeti ile ilişkili infeksiyon” olarak tanımlanır.
EPİDEMİYOLOJİ
Hastane infeksiyonu insidansı ülkelere, hastane ve hasta özelliklerine göre değişmekle
birlikte hastane genelinde ortalama %3-17’dir. Hastane infeksiyonları hastalar için önemli
morbidite ve mortalite nedeni, ülke için de önemli ekonomik kayıptır. Hastalarda fonksiyonel
bozukluklara, duygusal strese, yaşam kalitesinin düşmesine ve ölüme neden olabilmektedir.
Hastane infeksiyonların neden olduğu ek mortalite oranlarının %4-33 arasında değiştiği, 4-
33.5 (ortalama 12) gün ek yatış süresi ve 560-3000 dolar ek maliyet ile sonuçlandığı
bildirilmiştir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise hastanede yatış süresinin ortalama 10 gün
uzattığı, %16 mortalite ve ortalama 1500 dolar ek maliyete yol açtığı bildirilmiştir. Hastane
infeksiyonlarının %25’inin yoğun bakım ünitelerinde gelişmesi ve yaklaşık %70’nin pek çok
antibiyotiğe dirençli mikroorganizmalarla gelişmesi mücadeleyi zorlaştırmaktadır.
2. Hastane infeksiyonları, hastanede yatan hastaların özelliklerine ve uygulanan
girişimlere göre değişmekle beraber sıklıkla üriner sistem infeksiyonları, damar içi kateter
infeksiyonları, üriner kateter infeksiyonları ve cerrahi alan infeksiyonlarıdır.
RİSK FAKTÖRLERİ
Hastane infeksiyonlarının ortaya çıkması için üç faktörün olması gerekir: 1)
mikroorganizmalar için bir kaynak, 2) bu mikroorganizma ile kolonize veya enfekte olmaya
hazır duyarlı bir konak, 3) kaynaktan konağa mikroorganizmaların taşınmasında rol oynayan
bulaş yolları. Dolayısıyla hastane infeksiyonları gelişiminde değiştirilebilir ve değiştirilemez
risk faktörleri vardır. Değiştirilemez risk faktörleri genelde konağa ait risk faktörleridir (yaş,
alt hastalık, hastalığın ağırlığı, invaziv girişimler v.b.), değiştirilebilir risk faktörleri ise
enfeksiyon kontrol kurallarına yeterince uyulmaması nedeniyle hastaneye ve sağlık
personeline ait faktörlerdir (hastanelerde alt yapı yetersizliği, yetersiz ve eğitimsiz sağlık
personeli, sağlık personelinin el hijyenine uyumunun düşük olması ve yanlış eldiven
kullanımı, gereksiz invaziv girişim uygulanması v.b.). Hastane infeksiyonları, korunma ve
kontrol önlemlerinin yeterli uygulandığı ülkelerde, %33 kadar azaltılabilmektedir. Korunma
ve kontrol önlemlerinin yeterli uygulanmadığı ülkelerde ise %50’den fazla
azaltılabilmektedir. Son yıllarda özel eğitimli ekipler kurarak ve infeksiyon kontrol önlem
paketleri oluşturarak bazı hastane infeksiyonlarının sıfırlanabildiği gösterilmiştir.
ENFEKSİYON KONTROL ÖNLEMLERİ
Hastane infeksiyonlarının önlenmesi ve kontrolünde olmazsa olmaz: EL HİJYENİ
Hastane infeksiyonları gelişiminde kaynaktan konağa mikroorganizmaların
taşınmasında rol oynayan en önemli bulaş yolu “sağlık personelinin elleridir”. Hastane
infeksiyonlarının %20-40’ında kaynağın veya bulaş yolunun eller olduğu gösterilmiştir. Bu
yüzden, hastane infeksiyonlarının önlenmesinde en etkili, en eski, en basit ve en ucuz tıbbi
uygulama el hijyeninin sağlanmasıdır. Eller gün içerisinde en çok kullanılan tıbbi aletlerdir.
3. Ne kadar pahalı ve sıkı önlemeler alınırsa alınsın el hijyenine uyum arttırılmadığı sürece para
ve emek boşa gidecektir. El cildinde bulunan bakteriler geçici flora ve kalıcı flora olarak ikiye
ayrılır. Kalıcı flora cildin derin katmanlarında bulunan, patojenitesi düşük ve hastane
infeksiyonları ile ilişkili olması beklenmeyen bakterilerden (koagulaz negatif stafilokoklar,
difteroidler, v.b.) oluşur. Geçici flora, cildin yüzeyel katmanlarını kolonize eden, direkt el
teması ile insan cildi ve cansız yüzeyler arasında transfer edilebilen ve rutin el yıkama işlemi
ile kolaylıkla uzaklaştırılabilen mikroorganizmalardır. Virülansı yüksek mikroorganizmalar
kalıcı florada bulunmazken, geçici florada yer alabilir. Hasta bakımında hijyenik el yıkama
uygulanması gerekir. Hijyenik el yıkama; 30 saniye süre, antiseptik (örn. klorheksidin)
özelliği olan sabun ile ellerin tüm yüzeylerinin, parmak aralarının, parmak uçlarının ve
bileklerin yıkanmasıdır (şekil 1). Cerrahi el yıkamada ise; 3-5 dakika süre ile antiseptik
(örn. klorheksidin, povidon iyot) özelliği olan sabun ile ellerin tüm yüzeylerinin, parmak
aralarının, parmak uçlarının, bileklerin ve kolların dirseklere kadar yıkanmasıdır. El yıkama
günlük hasta pratiğinde çok zaman alabilmekte ve yetersiz yapısal koşullar (lavabo
bulanamaması) nedeniyle zor olabilmektedir. Bu nedenle son yıllarda, el hijyeninde %60-95
alkol içeren el antiseptikleri kullanılmaya başlanmıştır. Alkol bazlı el antiseptikleri ile ellerin
tüm yüzeyleri, parmak araları, parmak uçları ve bilekler alkol kuruyana kadar ovalanmalıdır.
Alkol bazlı el antiseptikleri, eller ıslak iken kullanılmamalı ve alkol kurumadan eldiven
giyilmemelidir. El antiseptiklerinin yanlış kullanımı hem etkinliği azaltacaktır, hem de ellerde
tahrişe neden olacaktır. Ayrıca elde gözle görünür kir ve sekresyon varlığında ve sporlu
bakteri infeksiyonunda (örn.şarbon) eller mutlaka su ve sabunla yıkanmalıdır.
Hasta bakımında el hijyeni endikasyonları şunlardır (şekil 2);
1. Hasta ile direkt temastan önce ve sonra,
2. Eldiven giymeden önce ve çıkardıktan sonra,
4. 3. İnvaziv girişimlerden (santral venöz kateter, intravenöz kateter, üriner kateter,
aspirasyon, vb) önce ve sonra,
4. Vücut sıvıları veya sekresyonları, mukoza, bütünlüğü bozulmuş cilt ve yara
örtüleri ile temastan sonra,
5. Hasta bakımı sırasında kontamine bir bölgeden temiz bölgeye geçerken,
6. Hastanın hemen çevresinde bulunan cansız yüzeylerle ve malzemelerle (monitör,
ventilatör, v.b.) temastan sonra.
Doğru eldiven kullanımı
Eldiven sağlık personelini kan ve sekresyonlarla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyan
önemli bir sağlık personeli koruyucu ekipmandır. Ancak eldivenin yanlış kullanımı
mikroorganizmaların hem sağlık personelinin kendisine hem de hastadan hastaya bulaşına
neden olacaktır. Unutulmaması gereken nokta eldiven el hijyeni yerine geçmemekte ve ellere
veya ellerden hastaya mikroorganizma geçişini de engellememektedir. Eldiven kullanımında
dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır;
1. Eldiven kan ve sekresyon teması, açık yara ve mukoza teması olacağı durumlarda
kullanılmalı,
2. Eldiven giymeden önce ve çıkardıktan sonra el hijyeni sağlanmalı,
3. İşlem bittiğinde eldiven çıkarılmalı,
4. Aynı hastada kontamine bölgeden temiz bölgeye geçerken eldiven çıkarılmalı ve el
hijyeni sağlanmalı,
5. Temas izolasyonu uygulanan hastalara ve çevresine temas durumunda eldiven
giyilmeli ancak odadan çıkmadan eldiven çıkarılmalı ve eller dezenfekte edilmelidir.
Nozokomiyal pnömonilerin önlenmesi
Nozokomiyal pnömoniler, yoğun bakım ünitelerinde en sık izlenen hastane
infeksiyonudur. Nozokomiyal pnömoniler genellikle şuuru kapalı hastalarda ve orofarengeyal
5. floranın aspirasyonu ile gelişir. Dolayısıyla hastanın aspire etmesinin önlenmesi için hastanın
yatak başının 30-45° kaldırılması önemlidir. Nozokomiyal pnömonilerin %60-70’ini
ventilatör ilişkili pnömoni (VİP) oluşturur. Entübasyon nozokomiyal pnömoni gelişimini 6-21
kat artırır. VİP önlenmesi için öneriler şunlardır;
1. Yoğun bakım ünitelerinde aktif sürveyans yapılması,
2. Sağlık personelinin ventilatördeki hastanın bakımı konusunda eğitilmesi,
3. Hasta bakımında el hijyenine uyulması,
4. Mümkünse non-invaziv ventilasyon tercih edilmesi,
5. Entübasyonda orotrakeal entübasyon tercih edilmesi,
6. Entübasyonda steril tüp ve hortumların kullanılması,
7. Ventilasyon süresinin kısa tutulması,
8. Ventilatörden ayırma protokolü geliştirilmesi ve hergün hastaların ventilatörden
ayırma açısından değerlendirilmesi,
9. Planlanmamış ekstübasyon ve reentübasyondan kaçınılması,
10. Hastanın yatak başının 30-45° kaldırılması,
11. Midenin aşırı dolu olmasından kaçınılması,
12. Subglottik sekresyon aspirasyonu,
13. Endotrakeal kaf basıncının 20-30 cmH2O’da olması ve kaf basıncının aralıklı
ölçümü,
14. Her şiftte en az bir kez ağız bakımı uygulanması,
15. Ventilatör sisteminde ve oksijen manometrelerinde steril su kullanılması,
16. Ventilatör hortumlarında biriken suyun uygun koşullarda boşaltılması
Damar İçi Kateter Enfeksiyonlarının Önlenmesi
1. Kateterler ancak endikasyon varlığında takılmalı ve ihtiyaç bittiğinde kateter
çıkarılmalı,
6. 2. Kateter ilişkili infeksiyon sürveyansı yapılmalı,
3. Kateter bakımı konusunda personele eğitim verilmeli,
4. Kateter takılması ve bakımı sırasında el hijyenine dikkat edilmeli,
5. Kateter takılması sırasında en az riskli kateter ve kontaminasyon riski en az olan bölge
tercih edilmeli (periferik kateter<santral kateter) (tek lümenli kateter<çok lümenli
kateter) (subklaviyan bölge<juguler bölge<femoral bölge)
6. Kateter takılması sırasında asepsisi antisepsi kurallarına dikkat edilmeli, dezenfektan
madde kateter takılacağı bölgeye merkezden perifere doğru uygulanmalı ve kuruması
beklenmelidir. Santral venöz kateter takılması sırasında maksimal bariyer önlemleri
(maske, bone, gözlük, geniş delikli örtü, steril eldiven ve önlük) alınmalı (şekil 3),
7. Kateterden uygulama yapılacağı zaman kateter hub bölgesi veya portu %70’lik alkolle
dezenfekte edilmeli ve alkolün kuruması beklenmeli,
8. Çok lümenli kateterler seçilmişse total parenteral nütrisyon bir lümen seçilerek oradan
uygulanmalı,
9. Kateter üzeri steril gazlı bez veya şeffaf örtü ile örtülmeli ve örtü kirlendiğinde,
gevşediğinde, ıslandığında ve kateter yeri gözlemlemek için açıldığında ve en azından
steril gazlı bezler 2 günde bir, şeffaf örtüler 5 günde bir değiştirilmeli,
10. Kateter giriş/çıkış yeri su ile temas ettirilmemeli,
11. Acil takılan kateterler en kısa sürede değiştirilmeli,
12. İnfüzyon setleri 72 saatte, kan,lipid, infüzyonları varsa 24 saatte, propofol infüzyon
setleri 6-12 saatte bir değiştirilmelidir.
Üriner Kateter İnfeksiyonlarının Önlenmesi
1. Üriner kateter gerekliyse takılmalı, alternatif drenaj yöntemleri denenmeli (kondom
kateter, aralıklı kateterizasyon, suprapubik kateter)
2. Üriner kateter ihtiyacı ortadan kalktığında çıkarılmalı,
7. 3. Takılacak kateter en az travmaya yol açacak ve serbest idrar akışını sağlayacak en
küçük lümenli kateter olmalı,
4. Üriner kateter takarken aseptik koşullar sağlanmalı,
5. Perine ve meatus bölgesi su ve sabunla temizlenmeli,
6. Steril delikli örtü kullanılmalı,
7. Mutlaka aseptik teknik (el hijyeni, steril eldiven) ve steril koşullar sağlanmalı,
8. Kateter başka bölgeye değmeden direkt üretraya uygulanmalı,
9. Kateterin kayganlaştırılmasında steril tek kullanımlık jeller kullanılmalı,
10. Kateter takıldıktan sonra balonu steril su ile doldurulmalı,
11. Kateterden idrar toplama torbasına kesintisiz akım sağlanmalı, kateter ve idrar torbası
mesane seviyesi altında olmalı ve torba yere temas etmemeli,
12. İdrar torbaları rutin olarak değiştirilmemeli, idrar boşaltımı gerekli oldukça ve
mümkün olan en az sıklıkta yapılmalı,
13. Kateter ile idrar toplama torbası arasındaki bağlantı bozulmamalı, idrar mutlaka idrar
torbası altındaki sistemden boşaltılmalı,
14. Her hasta ayrı idrar boşaltma kabı kullanılmalı ve işlem sırasında alt ucun kaba teması
önlenmeli,
15. İşlemler sırasında eldiven giyilmeli ve el hijyenine dikkat edilmeli,
16. İdrar toplama torbasının, özellikle hasta naklinde, mesane seviyesinin üstünde
olmamasına dikkat edilmeli,
17. Mikrobiyolojik örnekleme için idrar örneği mutlaka kateterden, varsa örnek alma
bölümünden alınmalı, yoksa kateterin distali dezenfektan ile silinmeli ve dezenfektan
kuruduktan sonra enjektörle alınmalı,
18. Kateterin belirli aralıklarla değiştirilmesi önerilmez, ancak klinik gereklilik varsa
(yapışıklık, tıkanıklık, v.b.) değiştirilmelidir.
8. Cerrahi Alan İnfeksiyonlarının Önlenmesi
Preoperatif Dönem
1. Cerrahi alan infeksiyonlarının sürveyansı yapılmalı,
2. Cerrahi alan infeksiyonların önlenmesi konusunda personele eğitim verilmeli,
3. Cerrahi öncesi ve sonrası kan şekeri regülasyonu sağlanmalı,
4. Elektif ameliyatlarda hastanın ameliyat öncesi kilo kontrolünün sağlanmalı,
5. Elektif ameliyatlarda hasta operasyondan 1 ay önce sigarayı bırakmalı,
6. Ameliyat öncesi enfeksiyonların tedavisi yapılmalı,
7. Ameliyat öncesi hastanede yatış süresinin kısa olmalı, mümkünse hasta ameliyat
sabahı hastaneye yatırılmalı,
8. Uygun (gerekli durumlarda, uygun antibiyotik, uygun zaman ve dozda) antimikrobiyal
profilaksi verilmeli,
9. Ameliyat bölgesi tıraşı mutlak gerekli değilse yapılmamalı, eğer mutlak gerekliyse
tıraş ameliyat günü ve elektrikli makine ile yapılmalı,
10. Ameliyat öncesi hastaya duş aldırılmalı,
11. Preoperatif immünosüpressif tedaviden kaçınılmalı,
Operatif dönem
1. Cerrahi el yıkama tekniğine uyum sağlanmalı,
2. Ameliyat sırasında cerrahi ekip maske, bone, steril eldiven ve steril önlük giyilmeli,
3. Cerrahi bölge dezenfektanla silinmeli ve kesi öncesi dezenfektanın kuruması
beklenmeli,
4. İyi bir cerrahi teknik uygulanmalı,
5. Ameliyatta kullanılan malzemelerin steril olmalı,
6. Cerrahi sırasında asepsi ve antisepsiye dikkat edilmeli,
9. 7. Ameliyathane trafiği kontrol edilmeli ve ameliyat sırasında mümkün olan en az kişinin
bulunmalı, ameliyat sırasında gereksiz aktivitelerden kaçınılmalı,
8. Ameliyathane havalandırması ve koşulları ideal olmalı,
Postoperatif dönem
1. Postoperatif kan şekeri regülasyonu sağlanmalı,
2. Yara pansumanları sırasında el hijyeni, asepsi ve antisepsiye dikkat edilmeli,
3. Hasta mümkün olan en kısa sürede taburcu edilmeli.
Kaynaklar
1. Anderson DJ, Kaye KS, Classen D, et al. Strategies to prevent surgical site infections in acute care
hospitals. Infect Control Hosp Epidemiol 2008;29:S51-61.
2. Boyce J, Chartier Y, Chraiti MN, et al. WHO guidelines on hand hygiene in health care 2009;1-259.
3. Coffin SE, Klompas M, Classen D, et al. Strategies to prevent ventilator-associated pneumonia in acute-
care hospitals. Infect Control Hosp Epidemiol 2008;29:S31-40.
4. Hooton TM, Bradley SF, Cardenas DD, et al. Diagnosis, prevention, and treatment of catheter-
associated urinary tract infection in adults: 2009 International Clinical Practice Guidelines from the
Infectious Diseases Society of America. Clin Infect Dis 2010;50:625-663.
5. O’Grady NP, Alexander M, Dellinger EP, et al. Guidelines fort he prevention of intravascular catheter-
related infections. Am J Infect Control 2002;30:476-489.
6. Öztürk R. Hastane enfeksiyonları: sorunlar, yeni hedefler ve hukuki sorumluluk. In: Hastane
Enfeksiyonları: Korunma ve Kontrol. Öztürk R, Saltoğlu N, Aygün G (eds).Birinci Baskı. Aksu Basım
Yayın, İstanbul 2008;23-29.
7. Rotter ML. Hand washing and hand disinfection. In: Mayhall CG (eds). Hospital epidemiology and
infection control. 3rd ed. Lippincott Williams&Wilkins. Philadelphia 2004;1727-1747.