5. Gülmece Nedir?
• Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin
davranışına incitmeden takılma amacını
güden ince alay, hiciv, humor.
• Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya
koyan edebiyat türü, mizah, ironi, satir.
• Bir kişiyi, bir toplumu, bir âdeti, görülen
kusur ve eksiklikleri, gülünç hâlleri, açık
veya kapalı olarak yeren, alaya alan söz ve
yazılar.
6. Gülmenin Faydaları
• Stresi azaltır.
• Zekayı açar, parlatır.
• Kan basıncını düzenler.
• Bağışıklık sistemini arttırır.
• Beyin işlevini geliştirir.
• Kalbi korur.
• Davranışları değiştirir, yakınlaşma sağlar.
• Ani rahatlama verir.
• Kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.
7. Bebekler bir günde 150-400Bebekler bir günde 150-400
kez gülerler. Ya yetişkinler?kez gülerler. Ya yetişkinler?
8. Bir günde ne kadar güleriz?Bir günde ne kadar güleriz?
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
ÇocuklarYetişkinler
150-400
15
9.
10. Güldürü - Güldürmece
• Mizahın Türkçe
karşılığı ''Güldürü''
dür.
• İnsanlar mizahı
kendini güldüren şey
olarak tanımlar.
• Buna göre mizah
komik bir dürtü ile
başlayan ,hoşa giden
güldüren her şeydir.
•
12. Mizah Nedir?Mizah Nedir?
• Mizah, hayatın güldürücü yönünü ortaya
çıkaran sanat türüdür.
• İnsanı gülmeye sevk eden resim, şiir,
karikatür, konuşma ve yazı sanatıdır.
• Mizah eserleri sadece şaka, güldürme
maksadıyla söylenip, yazılıp, çizildiği gibi
belli fikirleri ifade etmek için de ortaya
konulabilir.
• Gülmece ile mizahın ilişkisi sizce nedir?
13. Hiciv- Yergi Nedir?Hiciv- Yergi Nedir?
• Hiciv, bir edebiyat türüdür.
• Bir kişi, olay, durumu, iğneleyici sözlerle,
alaylı ifadelerle, manzum yolla eleştirilmesine
«hiciv» ya da, «yergi» adı verilir.
• Halk edebiyatında, «taşlama» olarak
anılmaktadır.
• Bu tür şiirlerde öğretici özellikler içerdiğinden,
didaktik şiir içinde değerlendirilir.
15. Başlıca Yergiciler
• Hiciv yazan şaire «Heccav» denir.
• Hicivleri ile tanınan şairler ; 15.yy da Şeyhi
16. yy da Cafer Çelebi, Zati, Figani; 17. yy
da Nefi,Bahai,Nevai; 18. yy Taip, Haşmet,
Kani, Süruri, Nabi .
• 19. yy da Ayni, Kazım Paşa, Ziya Paşa ve
Namık Kemal ve Eşref.
• 20yy Neyzen Tevfik, Riza Tevfik, Aziz
nesin, Nazım Hikmet ve diğerleri.
16. Şair Padişah Yavuz Sultan Selim’in
Şah İsmail’ e yazdığı hicviye…
• Sanma şâhım / HERKESİ SEN / sâdıkâne
/ YÂR OLUR
• Herkesi sen / DOST MU SANDIN / belki
ol / AĞYÂR OLUR
• Sâdıkâne / BELKİ OL / bu âlemde /
DİLDÂR OLUR
• Yâr olur / AĞYÂR OLUR / dildâr olur /
SERDÂR OLUR
17. Anlaşılmadı ise? Sağdan sola,
yukarıdan aşağı, tekrar bakın.
Şahım sen herkesi kendine sadık dost
sanma
Sen herkesi dost sanma belki o düşmanın
olur
Belki o kişi alemlerde sözü geçen olur
Dost olur düşman olur sözü geçen olur
hükümdar olur.
18. Şair Nabi (1642-1712)
• Urfa’da doğdu.
• Divan edebiyatında
pek çok türde eserler
Vermiştir.
• Klasik Türk Edebiyatı’nda
kurucusu olduğu «Hikemî»
şiir tarzı ile sosyal, ahlaki ve
didaktik konuları içeren şiirler
yazmıştır.
19. Şair Nabi’de Hiciv Çeşitleri
• 1. Cehalet ve Cahiller
• 2. Devlet ve Devlet Adamları
• 3. Din Adamları ve Zahidler
• 4. Kişisel Zaaflar
• 5. Kalıplaşmış Sözleri Kullanan
Yeteneksiz şairler
• 6. Menfaatçı ve Cimri insanlar
• Nabi, Osmanlı Devletinin en sivri dilli
şairidir.
20. Nabi Divanı-Cahillik Üzerine
Aśĥāb-ı fażįlet aña muĥtāc degüldür
Cāhillere nā-danlaradur ħıdmet-i vā’iž
•[Vaizlerin hizmeti cahillere, bilgisizleredir,
fazilet sahipleri ona muhtaç değildir]
Şerm-i nādānį olurdı mūriŝ-i naķd-ı helāk
Ħod-pesendį tesliyet-baħşā-yı cühhāl olmasa
•[Kendini beğenmişlik cahillerin avutucusu
olmasa, bilgisizliğin utancı, kendilerine helak
olma mirasını bırakırdı]
21. Cehalet
Cāhillerüñ teveffuķı cāh ile ‘ārife
Olmaķ gibi ħar esblerüñ ser-tavįlesi
•[Makam bakımından cahillerin arif ile denk
olması , eşeklerin at katarına öncü
•olması gibidir]
Kitāblarla medārisde baĥs ider ŧullāb
Kitāb cildi anuñçün cedel bozundısıdur
•[Medreselerde talebeler kitaplardan bahseder
(konuşurlar), (cahiller için) kitap(cildi) gereksiz
bir tartışmadan ibarettir]
22. Devlet Adamları
Pervāzdan inmezdi yire ŧā’ir-i devlet
Sermāye-i rif’at şeref-i ma’rifet olsa
•[Yücelik sermayesi marifetin şerefi olsa
devlet kuşu pervazdan yere inmezdi]
Saña ey cāh-perest el yumaġa ‘ālemden
Miski śābun ile sįmįn legen ibriķ gerek
•[Ey makam düşkünü! Senin bu alemden
elini eteğini çekmen için, miskten sabun ve
gümüş leğenle ibrik gerek]
23. Devlet Ve devlet Adamları
Sipāh-ı tefriķa āmādedür ķafāsında
Śabāĥa ķalduġı nādirdür encümen didigüñ
[Bölücülük ordusu (ayrılık planı) kafasında
hazırdır, encümenin sabaha kaldığı
(sabahlara kadar çalışması) nadirdir]
Var mı görmiş kim ile eylese ‘aķd-ı peyvend
Ŧurduġın ‘ahdine devlet didigüñ ġaddāruñ
•[Devlet denilen gaddarın, birisi ile
sözleştiğinde, sözünde durduğunu görmüş
olan var mı?]
24. Devlet Yönetimi
Ħalķūñ emvālin alup śoñra tesellį virmek
Füls-i māhįyi śoyup yaġda pişürmek gibidür
Gūsfendānuñ idüb ķat’-ı ŧarįķ-i nefesin
Bacaġından üfürüp śoñra şişirmek gibidür
•[ Halkın mallarını alıp sonra teselli vermek,
balığın pulunu soyup, yağda pişirmek
gibidir.
Koyunların nefes yolunu kesmek ve
bacağından üfürüp şişirmek gibidir.]
25. Din Adamları
‘Aśrda zındįķ-sįmā şeyhler
Müstecābü’d-da’velikle lāf atar
Ġaybden manśıb virüp ŧāliblere
Aldayup ħalķı velāyetler śatar
•[Bu devirde zındık yüzlü şeyhler duası
kabul olduğunu söylerler. İsteyenlere,
gelecekten makam verirler ve halkı aldatıp
velilik satarlar.]
26. Din Adamları- Yobazlık
İħlāsuñ olmayınca ħudāvend-i ‘āleme
Ey zāhid-i ġābį ne oķursuñ namāzda
•[Ey kalın kafalı sofu! Alemlerin efendisine
ihlasın yoksa namazda ne okursun?]
Bir āyinedür ki görinür ‘ayb-ı şikāfı
Ol maślaĥat-ı şer’ ki rişvet var içinde
•[O din kurallarının işleri utanılacak şeyleri
gösteren aynada gibidir, görünür, içinde
rüşvet vardır.]
27. Kişisel Zaaf - Öz Eleştiri
Girān gelür saña teklįf-i şer’ ey seg-nefs
Seg-i şikāruñ ider ŧavķ gerdenin tezyįn
•[Ey köpek nefisli! Din kurallarının yükümlülüğü
sana ağır gelir, nitekim av köpeğinin boynunu
tasma süsler]
Göñülde dāġ-ı maĥabbet ġıdā bozundısıdur
O āh u vāh u ta’alluķ hevā bozundısıdur
•[Gönüldeki muhabbet ateşi gıda bozuntusudur
(yedikleri yüzünden), o ah, vah ve ilgi, arzu
bozuntusudur(sebebiyledir)]
28. Kalıplaşmış Sözler
Ķalublu sözler ile şekve ķıśśa-ħvānlardan
Kelāl geldi dile köhne dāstānlardan
[Kalıplı sözler ile şikayet, kıssa(hikâye)
okuyanlardan ve eski destanlardan gönüle
bıkkınlık geldi.]
Nābį ile ol āfetüñ aĥvālini naķl it
Efsāne-i Mecnūn ile Leylā’dan uśanduķ
[Nâbî ile o afetin halini anlat, Leyla ile
Mecnun efsanesinden usandık.]
29. Erzurum’lu Nef’i (1572)
• Nef’i, 17. yüzyıl Osmanlı şairlerindendir.
Şehyhüslam Yahya Efendi ona dinsizlikle suçlayan bir
dörtlük yazar;
Şimdi hayli sühanverân içre
Nef'imanendi var mı bir şair
Sözleri seba'-i mu'allakadır
İmrü'l-Kays kendidür kâfir
…………………. Nef’i nin cevabı;
Müftü efendi bize kâfir demiş
Tutalım ben O’na diyem müselman (müslüman)
Lâkin varıldıktan ruz-ı mahşere
İkimiz de çıkarız orda yalan.
30. Nef’iNef’i
• Aşağıdaki hiciv şiiri kendi zamanının bir
başka şairi olan, Fırsati’ye bir sataşmasıdır..
CENG(KAVGA)
Fırsatî sen bu semti bilmezsin
Eyleme gel bizimle yok yere ceng
Sana kaç kere dedim anlamadın
Sözde mazmûn * gerekir â pezeveng
*Mazmun-Benzetmeli, cinaslı ve nükteli sözler.
31. Nef’i den Taşlamalar
• Kendine köpek diyen
Tahir Efendiye:
Tahir Efendi bana kelp
demiş
İltifadı bu sözde zahirdir
Maliki mezhebim benim
zira
İtikadımca kelp tahirdir.*
*Tahir-Temiz
Ağyâre nigâh etmediğin
nâz sanırdım
Çok lutf imiş ol âşıka ben
az sanırdım
Düşmana yüz
vermediğinden naz
sanırdım.
(Meğer) çok lütuf imiş ben
az sanırdım.
32. Yine Nef'î'den bu defa Vahdedi isimli bir
şaire karşı yazdığı Hiciv den bir örnek:
Asmândan bir sadâ-yı saht irişdi
İşidenler sâ'ika sandılar amma ol değil
Vahdetî bir zarta çalmıştı geçen yıl sehv ile
Künbed-i çerh-i felekden geldi âvâzı bu yıl
•âsmân: gökyüzü, sâdâ-yı saht: kuvvetli ses,
nâgehân: ansızın, sâîkâ:yıldırım, sehv ile:
yanlışlıkla, künbed-i çerh-i felek: gökyüzü
•âvâz:ses, zarta:gaz çıkartmak
33. Nef’i nin Siham-ı Kaza’sından
Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun
Bir senin gibi deni cehl-i mücessem a köpek
Sen kadar düşmen-i devlet mi olur a hınzır
Ne turur saltanatun sahibi bilsem a köpek
Filler de çekemezse ne acep laşeni kim
Var mı bir sencileyin div-i mülahhem a köpek
Sen soysuz eşek ol Kirli orospu yaraşur
Bindürüp sırtına teşhir edersem a köpek
34. Son Hiciv
• Padişah, I.Ahmet, “Sihâm-ı Kazâ” isimli şiiri
yazdığını. öğrenince, onun cezalandırılmasını istedi.
• Fakat kurnaz Nef’î, hemen saraydaki zenci
ağalardan birine giderek, Padişahın kendisini
affetmesi için bir dilekçe yazmasını istedi. Saray
ağası tam imzalarken, kalemden bir damla siyah
mürekkep kağıda damladı.
• O anda şairin hiciv damarı kabardı ve zenci saray
ağasını yermek için “Mübarek teriniz damladı
efendim.” deyiverdi. Bu onun son sözleri oldu ve
zenci saray ağası Nef’î’yi hemen cellada teslim etti.
35. ZİYA Paşa(1825-1880)
KASiDE-İ ZAFERNAME..!
Askere verdi kumandayı misâl-ı Bonapart
Gerçi kim gelmedi hiç silsilesinde general
Vermedi ablukada şân-ı donanmaya halel
İngiliz devletinde olsa sezâdır amiral
Kışla-i fikri olup ceyş-i zaferle memlû
Kal’a-i zihnine endişe-i feth etti gulû,
Kılıcın çekti kınından diyerek: Kande adû
Bu ne gayret, ne hamiyyet, ne şecaattir bu!
Hiç görülmüş mü tevarih-i selefte emsal
36. Ziya Paşa’dan
• Bu şiirin aslı uzun, siz
varın bu şiirin kimin
için ve ne amaçla
yazıldığını bulunuz.
• Böylece Osmanlı
tarihinin önemli bir
olayına da vasıl
oluruz.
37. Ruhsati (1835)
Sivaslı Halk Şairi
Zenginin faytonu
dağlardan aşar
Züğürt düz ovada
yolundan şaşar
Zenginin helvası
bal ile pişer
Züğürt herlesine un
da bulamaz
38. Şair Eşref (1847-1912)Şair Eşref (1847-1912)
• Mısır Osmanıi' nın
elinden büsbütün
çıktığı zaman:
• Vakfi fırsat gözetir sahi
cihan
• Tutar elbette elinden
kaçanı
• Gene sahip olur
inşallah
• Mısır‘ın kaldı elinde
koçanı.
• Abdülhamit'i ve onun
Mabeyncisi Arap Izzet
Pasa'ya:
• Besmele gûseyleyen
seytan gibi
• Korkuyorsun höt dese
bir ecnebi
• Padişahım öyle
alçaksın kî
• İzzetin nefsin Arap
İzzet gibi.
39. Tevfik FikretTevfik Fikret
(1867-1915)(1867-1915)
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
40. 1868–1949 yılları arasında
yaşayan Rıza Tevfik
Fikrimi sarsmadı şimdiye değin
Arsızca sözleri bilmem ne beyin
Bana çifte atan şaşkın eşeğin
Kendi çiftesiyle beli kırılır
Sulthan II. Abdülhamid’e övgü
Divane sen değil, meğer bizmişiz!
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz!
Sâde deli değil, edepsizmişiz!
Tükürdük atalar kıblegâhına
41. Neyzen Tevfik(1879-1953)Neyzen Tevfik(1879-1953)
Bir hazâkat-zedeyim
midemi tıb tepti benim
Kırk katır tepse
yıkılmazdı bu sağlam
bedenim
Kapladı her yânımı
sancı elem ağrı bere
Bir mezar oldu cihan,
sanki etıbbâ haşere
Kime sordumsa seni
doğru cevap vermediler;
Kimi hırsız, kimi alçak,
kimi deyyus! dediler…
Künyeni almak için,
partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre,
şimdi o meb’us dediler!..
42. Nazım Hikmet(1902-1963)
insan olan vatanını satar mı?
suyun içip ekmeğini yediniz.
dünyada vatandan aziz şey var mı?
beyler bu vatana nasıl kıydınız?
eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
oturmuş göğsüne teksaslı çavuş.
beyler bu vatana nasıl kıydınız?
43. Nazım HikmetBir varmış
bir yokmuş.
Develer tellallık edip satarken
develeri,
bir benim babam varmış,
bir de bir zatımuhteremin
pederi.
Benim babam,
dazlak kafalı ufak tefek bir
adam.
O bir zatımuhteremin pederi
İkinci Sultan Hamidin
meşhur hırsız seraskeri.
Sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük eğri virgül,
bir zavvalı vesilesin !..
Ben, kızabilir miyim sana
Sen de bilirsin ki, benim
adetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek !..
44. Halk Şiirinden Taşlamalar
Olmayasın karaktersiz
Çok konuşan yerli
yersiz
Adın doğru kendin
hırsız
Karanlıkta dolaşırsın…
Aşık Veysel
Yürü bre Hızır Paşa
Yürü bre Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir
Pir Sultan Abdal
45. Biraz da Batıdan
VOLTAİRE
(1694 - 1778)
Geçende, bir derin
vâdide
Jean Freron’u yılan
ısırdı.
Ne oldu dersiniz sonra?
Can veren yılan oldu.
«Bir çoğu yanlış düşünür,
Bazıları hiç düşünmez
Gerisi düşünenleri kötüler.»
47. William SHAKESPEARE-SONE 35William SHAKESPEARE-SONE 35
Kusursuz insan olmaz, bende de kabahat az mı?
Örnekler verip haklı bulmak suç işleyeni?
Bu özürler büsbütün ahlâkını bozmaz mı?
Günahlarından öte bağışlamışım seni.
Benim aklım savunur senin şehvet suçunu;
Avukatın gibiyim dâvâcın olsam bile:
Suçlu ben’im, yargıca kendim söylerim bunu,
İç savaşa tutuşur bende nefret sevgiyle.
Suç ortağı olmaya gösteriyorum rıza
Hiç acımadan beni soyan tatlı hırsıza.
48. Aziz Nesin
(1915 - 1995)
İNSANLAR GİDER
insanlar gider şarkıları
kalır
şarkılar var uzun
yüzyıllar dolanır
şarkılar var kısa
söylendiği yerde kalır
şarkılar var benim
şarkılarım
söyletmezler içimde kalır.
MUAMMA
Evrende nice sır varsa
Hepsinden vermiştir haber
Kuran'ı yorumlayıp da
Dincilerimiz böyle der.
Bilinmez ne hikmetse
Hep batılı icat eder.
Bir yandan atomu çözer,
Bir yandan uzaya gider.
Bizde "nurlu kitap" varken
Niçin karanlıktır kader?
Acep İslam uyuklarken
Kuran mı okur kafirler?
49. Can Yücel(1926-1999)
VE KOMİSER
KOLOMBO
Haldun
Taner’e,
Vay hafiye rüzgar vay!
Sıcakların nereye
taşındığını
efendice
tahkike yanaşmış
Hafiften zatülcenp
muşambasıyla
Havadan sudan
dereden tepeden
hoşbeşti derken
sabah beri
Yaprak izlerini alıyor
çınarın
Yandın çavuş yandın!
Böyle bir sonbahar
iptidasında
Tutuklanmıştı zavallı
Amerika’da
50. Barış Erdoğan (1956-
Devlet-i ali öksürür, “taşkışla”dan duyulur
vay ki vay
Ulusum kan kusar, gezi parkından kovulur
vay ki vay
Çalgı çengiler olsun düğünler olsun istedik
vay ki vay
İstanbul’u tozu dumana katan vali yorulur
vay ki vay
51. Bir tane de benden olsunBir tane de benden olsun
Güncel taşlama
Yok değişen bir şey,
Eski tas, eski hamam,
Varken diz boyu haram.
Bunca kiri çıkaramaz,
Ne oruç, nede namaz.
Ne elinde kese tellaklar,
Ne de Arap sabunu,
Ancak teneşir paklar.
V.Y
52. Değerlendirme anketi: Biraz
olsun güldünüz mü?
Değerlendirme anketi: Biraz
olsun güldünüz mü?
Kendinize not verin:
92 - 100% = A
80 - 91% = B
70 - 79% = C
60 - 69% = D