1. Ballarda Kalıntı Sorunu ve
İnsan Sağlığı Açısından Önemi
RREEŞŞAATTTTİİNN SSAANNCCAARR
Ali KORKMAZ
EEĞĞİİTTİİMMCCİİ
BBAANNDDIIRRMMAA
Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Erdemli/İÇEL
2. Giriş
Bir tarım ülkesi olan ülkemizde hemen hemen tüm
tarımsal ürünlerde, kullanılan pestisitlere bağlı olarak
gıda kirliliği gün geçtikçe ortaya çıkmaktadır.
Ballar diğer tarımsal ürünlerden farklı olarak daha
denetimsiz koşullarda üretilip pazarlandıkları için bu
sorun daha yoğun şekilde kendini hissettirmektedir.
Sadece dışsatıma yönelik pazarlanan ballarda sağlık
tedbirlerinin alınması, buna karşılık ülke içinde
tüketilecek olan ballarda bu olaya dikkat edilmemesi,
sorunun ne kadar yaygın yaşandığını göstermektedir.
3. Giriş
Halk tıbbında balın çeşitli hastalıkların tedavisinde
kullanılması, sağlıklı olmak amacıyla alınan bir ürün
içerisindeki kalıntılar sebebiyle daha büyük sağlık
sorunlarına yol açabilmektedir.
Hayvansal ürünler içerisinde özgün yeri olan balda
kalıntı üzerinde duyarlılıkla durularak net çözümler
geliştirilmeli, etkin bir denetim yapılmalıdır. Aksi
halde tüketici bilincinin gelişmesine paralel olarak
ihraç ballarında olduğu gibi yurtiçinde de tüketicinin
kendi balımızdan uzaklaşması kaçınılmaz olacaktır.
4. Bal nedir
Bal arılarının çiçek
nektarlarını, bitkilerin
veya bitkiler üzerinde
yaşayan bazı canlıların
salgılarını topladıktan
sonra, kendine özgü
maddelerle karıştırarak
değişikliğe uğratıp, bal
peteklerine depoladıkları
tatlı maddedir.
Zehir nedir
Organizmaya yeterli
miktarda girdiğinde
yaşamsal işlevleri
tahrip eden ya da bozan
maddelerdir.
Vücuda giren herhangi bir
madde alınış şekline ve
dozajına bağlı olarak
da zehir etkisi
gösterebilir.
5. Balın İçeriği
• Balda %17 su, %41 levüloz, %34
dekstroz, %1.9 sakkaroz, %0.18
kül, %0.3 protein ile birlikte Ca, S,
Cl, P, Mg, Cu, I, Fe, Zn mineralleri
ve B Komplex, C, E ve K
vitaminleri bulunmaktadır.
6. Balın Yararı
Bal, besin ve ilaç değerine
sahip olan bir maddedir.
Ancak halk tıbbında bazı
sindirim sistemi
rahatsızlıkları başta olmak
üzere, astım, bademcik,
arterioskleroz gibi
hastalıklar yanında
halsizlik gibi enerji
gerektiren olaylarda da
kullanılmaktadır.
Pestisitlerin Zararı
Yağ dokuda birikerek kanser
yapıcı, karaciğer ve böbrek
fonksiyonlarını bozucu etkiler
gösterirler.
Ölüme neden olmakla birlikte
bir kısmı vücutta birikmediği
halde sinir hücrelerinde
tahribat yapmakta,
düşüncede yavaşlama,
unutkanlık, sinir kas
uyumunda bozukluk ve
öğrenme güçlüğü
oluşturmaktadırlar.
7. Balda Kalıntı Kaynakları
• Tarımsal mücadele ilaçları
• Genetik olarak değiştirilmiş bitkiler
• Arı hastalık ve parazit ilaçları
• Çeşitli sebeplerle kirlenmiş su kaynakları
• Balmumuna katılan katkı maddeleri
• Sağlıksız hasat ve depolama
• Hava kirliliği
8. Ülkemiz Ballarında Kalıntı
Ülkemizde arıcılığın yoğun olarak yapıldığı
Çukurova Bölgesinden toplanan bal örneklerinde
yapılan kalıntı belirleme çalışmasında 135 adet bal
örneğinde yapılan kimyasal analiz sonucunda
bölgede üretilen süzme çiçek balı örneklerinde
tespit edilen organik fosforlu insektisidlerin
rastlanma sıklığı %15.54 oranında olmuş ve bu
balları tüketebilecek insanlarda kronik nitelikte de
olsa zehirlenme belirtileri görülebileceği
saptanmıştır (Filazi ve ark., 1999).
9. İhraç Ballarında Durum
İhraç edilen balların yaklaşık %90’ını çam balı
oluşturmakta, ancak ihraç balları içerisinde naftalin,
nişasta ve antibiyotik kalıntısı ile şeker
bulunmasından dolayı Avrupa ülkelerinden geri
dönmektedirler. Bu sebeplerden Kasım 1998’den
itibaren çiçek balı ihracatında durma söz konusudur.
Ayrıca bal ihraç eden firma sayısı 41’den 10’a
düşmüş ve 1997-1998 sezonunda 7000 ton ihraç
edilen bala karşılık 2000 yılında sadece 3350 ton bal
ihraç edilebilmiştir (Kalpaklıoğlu, 2000).
10. Ülkemizde Bal Tüketimi
Bal yoğun olarak besleyici ve tedavi edici
amaçla kullanılmakta, ancak gerek kalıntı
sorunu gerekse şeker katkılı hileli bal olma
endişesinden dolayı tüketiciler tarafından
alınırken market yerine doğrudan üreticiden
alma yönünde çaba sarf edilmekte ve
marketten yapılan alımlarda balın kalitesine
büyük bir güvensizlik duyulmaktadır
(Kumova ve Korkmaz, 2000).
11. Kalıntıdan Korunma Yolları
• Organik bal üretimini geliştirmek
• Bitki yetiştiricilerinin bilinçlendirilmesi
• Ulusal Arı Sağlığı Birliğinin kurulması
• Ruhsatlı ilaç kullanılması
• Tüketicinin bilinçlendirilmesi ve örgütlenmesi
• Arıcıların bilinçlendirilmesi ve örgütlenmesi
12. Kalıntıdan Korunma Örnekleri
Organik bal üretimine katkı sağlamak amacıyla ilaç
kullanımına örnek olarak mum güvesine karşı
naftalin yerine sofra tuzu kullanımı (Kumova ve
Korkmaz, 2000),
Balda doğal olarak bulunan bir organik asit olması,
verilen dozun balda kalıntı bırakmaması ve
uygulamadan kısa bir süre sonra doğal sınırlara
inmesi nedeniyle insan sağlığını olumsuz düzeyde
etkilemediğinden Formik Asit varroa ve kirece karşı
önerilmektedir (Kaftanoğlu ve ark, 1992).
13. Sonuç
Yoğun pestisit kullanımının yol açtığı gıda kirlenmeleri
içerisinde önemli bir yeri olan balda kalıntı sorunu
ülkemiz için hala önemini korumaktadır. Ancak
ülkemizde bu sorun balın dışsatımı gündeme geldiğinde
kendini göstermektedir.
Ülke iç tüketimine sunulma aşamasında herhangi bir kalite
kriterine göre değerlendirme yapılmadığından dolayı Bal
Kodeksi oluşturulmuş olsa bile pratikte uygulanabilirliği
henüz gerçekleştirilmediğinden dolayı kalıntı içeren
ballar pazarda yer alabilmektedir.
14. Sonuç
Beslenme amaçlı kullanımı yanında halk tıbbında
tedavi edici özelliği bakımından da kullanılan bal
bu yapısıyla birlikte hala potansiyel hastalık
kaynağı olarak sofralarımızda yerini almaktadır.
Dünyada gittikçe yayılan ekolojik tarım
bağlamında gündeme gelen organik bal üretimi
ülkemiz için de yeni bir olgu olarak
gündemdedir.
15. Sonuç
Ancak organik ürünlerdeki fiyat oluşumunun
değişkenlik göstermesi bal üretim aşamasında da
bir takım sorunların yaşanmasına sebep
olacaktır.
Zaman içerisinde tüketici bilincinin oluşmasına
paralel olarak bu sürecin kısalması ve sorunların
çözülerek sağlıklı ürünlerin topluma
kazandırılması da uzak bir olasılık değildir.