1. SAĞLIK ve İNSAN / HAZİRAN 201362
Dijitalin her sektörde olduğu gibi
sağlık sektöründe de giderek artan
önemi, bu alanda yapılan yatırımla-
rın da artmasına sebep oluyor. Sağlık
alanında her an yeni teknolojilerin
ortaya çıkması, dijital dünyanın sağ-
lık sektörüyle iç içe geçtiğinin bir
göstergesi. Öyle ki, salgın hastalık-
lar Google sayesinde önlenebiliyor,
Microsoft’un Kinect teknolojisi felçli
hastaların tedavisinde kullanılıyor ve
geliştirilen 3D yazıcılar hayat kurtara-
biliyor. Bu yazımda, son zamanlarda
sağlık alanında yaşanan dijital geliş-
melerden birkaçını sizinle paylaşmak
istiyorum:
SalgınHastalıklarGoogleveSosyalMedya
SayesindeÖnlenebiliyor
Şu sıralar, dünyada sağlık ile ilgili
haberlerin en başında Çin’de tekrar
ortaya çıkmaya başlayan Kuş Gribi
vakaları yer almakta. H7N9 Kuş Gribi
olarak isimlendirilen, bir önceki sal-
gından farklılıklar gösteren hastalı-
ğın 36 kişinin ölümüne sebep olduğu
bilinmektedir. Gribin yayılmasına en-
gel olabilmek ya da en azından baş-
langıç noktası ve yayılma şeklini göz-
lemleyebilmek için sosyal medyanın,
mobil teknolojinin, salgın hastalık
takip uygulamalarının ve internette
bulunan, “big data” olarak tanımla-
nan büyük verinin kullanılabileceği
düşünülüyor.
Economist dergisinin veri editörü
Kennet Cukier ve Oxford Üniver-
sitesi‘nde bulunan Prof. Mayer-
Schonberger, CNN’de yaptıkları bir
röportajda internet ve mobil tekno-
lojinin bu salgınlarda nasıl kullanıla-
bileceğini anlattı.
Cukier: “Şu an elimizde ilk salgında
olduğundan çok daha fazla bilgiye
sahibiz. Bu bilginin kaynağı ise mobil
teknolojilerle daha artmış olan sosyal
medya verileridir. Bu oldukça yeni bir
şey.”
Prof. Mayer-Schonberger: ”Bir önceki
salgını düşünelim; Atlanta’da bulu-
nan Salgın Hastalıklar Kontrol Merke-
zi, gribin nerelerde yaygın olduğunu
belirlemek istemişti. Bunun için de
ulaşabildikleri tüm sağlık uzmanları-
na, kuş gribi belirtilerini her gördük-
lerinde merkeze haber vermelerini is-
temişti. Gerekli bilgiyi tam anlamıyla
toparlayabilmeleri yaklaşık iki haftayı
bulmuştu. Bu süre ise bir salgında
6$ï/,. 9( ñ/$¡ 6(.7°5¶1¶1
'ñ-ñ7$/ 7(.12/2-ñ/(5ñ
+Y :LY[Hs +6͚(5(@
Tek Doz Dijital ve Social Touch Kurucusu
2. çok uzun ve kritik sonuçlara sebep
olabilecek bir süreç. İşte bu süreçte
Google, yeni bir fikirle gerekli bilgiyi
çok daha kolay ve etkili bir şekilde
elde edilebileceğini düşündü.”
Google, elli milyon arama terimini
araştırıp bir araya getirerek, bir kore-
lasyon kurdu. Bu terimlerin arasından
belirlenmiş 45 tanesinin incelenerek,
salgının nerelerde ortaya çıkabilece-
ğinin tahmin edilebileceğini ortaya
çıkardı.
Görüldüğü gibi internet, sosyal med-
ya ve mobil teknolojilerin sağladığı
bilgi salgın hastalıkların yayılmasının
önlenmesinde anahtar role sahip.
Akıllı Telefonlar Virüs ve Bakterileri Tespit
Etsinİstemezmiydiniz?
Illinois Üniversitesi‘nde bulunan
araştırmacılar tarafından iPhone ta-
banlı yeni bir biosensör geliştirildi.
50.000 dolarlık bir laboratuvar spekt-
rofotometrenin (Spektrofotometre,
moleküler biyolojide sıkça kullanılan
bir çeşit fotometredir. Çözelti içeri-
ğindeki maddenin miktarının bulun-
masında kullanılır.) yapabileceği iş,
iPhone’a entegre edilen 200 dolarlık
bir ek cihaz sayesinde gerçekleştire-
bildi.
Oluşturulan bu biosensör, uygun ya-
zılımla birlikte çalışarak, gıda madde-
lerinin üzerinde bulunan virüs, bak-
teri, toksin, protein ve hatta alerjen
maddeleri bile tespit edebilmektedir.
Akıllı telefonun kamerasını, bir spekt-
rofotometreye çevirmeyi başaran
araştırmacılar, bu sayede çoğu işle-
min çok daha ucuza yapılabileceğini
iddia ediyor.
Oldukça ses getiren ve bazı ulusla-
rarası dergilerde makaleleri çıkan
bu projenin Android tabanlı akıllı
telefonlar için de geliştirilmesi plan-
lanıyor. Android işletim sisteminin,
açık kaynak kodlu yapısı sayesinde,
projenin daha da geliştirilebileceği-
ni savunan araştırmacı Kenneth D.
Long, uygulama ve biosensörün bu
sayede eksik vitamin değerlerini dahi
ölçebileceğini söylüyor.
3DYazıcıAracılığıyla
HayatKurtarabilirmi?
Michigan Üniversitesi’nde bulunan
araştırmacılara göre bu sorunun
cevabı, evet. Bu cevabın ilginç bir
hikâyesi var. Kaiba Gionfriddo isimli
bebek, doğduğunda akciğerlerin-
deki hava yollarından biri, her nefes
alış verişinde zarar görerek parça-
lanma riskine girmekteydi. Bu prob-
lemin doğuştan olduğu fark edilen
bebek, nefes alıp veremediği için
neredeyse hayatını kaybediyordu.
Uzun bir süre doktorların çabala-
rı ve cihazlar sayesinde nefes alıp
verebildi. Bu duruma bir çare bu-
lunması gerektiğinde hemfikir olan
Michigan Üniversitesi’nde bulunan
araştırmacılar ve doktorlar bir araya
gelerek özel bir maddeden yapılmış,
esnek ve küçük bir parça dizayn etti-
ler. İleri teknoloji bir 3 boyutlu yazıcı
aracılığıyla oluşturulan bu parçanın
en önemli özelliği, yapıldığı madde
sayesinde vücutla beraber büyüye-
cek olması. Yaklaşık bir 3 yıl içinde
Kaiba’nın vücudunun bu parçayı ta-
mamen kabul edeceği öngörülüyor.
Eşi benzeri olmayan bir problemle
karşılaşan doktorların yine eşi benze-
ri olmayan bir çözüm yolu ile Kaiba’yı
tedavi etmiş olmaları, dünyada bü-
yük takdir topladı. Tabii ki teknoloji-
nin gelişmiş olması ve bu teknoloji-
lerin nasıl kullanılacağının bilinmesi
ise, tüm bu süreçteki asıl kilit nokta-
dır. Kaiba şu an 19 aylık ve eskisinden
çok daha rahat bir şekilde nefes alıp
verebiliyor.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere,
* Sağlık ve İnsan Dergisindeki ilk yazımla
sizlere merhaba diyorum. Beni tanımayan-
lara kısaca kendimden bahsedeyim. Son
3 senedir sağlık ve ilaç sektörünün dijital
teknolojileri, sosyal medya ve interneti na-
sıl kullandığını takip eden ve bununla ilgili
fikirler, projeler geliştiren, ilaç sektöründe
10 sene yöneticilik yapmış bir tıp dokto-
ruyum. Bundan böyle her ay bu sayfalarda
sizlerle bu alandaki güncel gelişmeleri pay-
laşacağım. Yazılarıma katkıda bulunmak
isterseniz bana bu adreslerden ulaşabilirsi-
niz: www.twitter.com/sertacdoganay
sdoganay@socialtouch.com.tr
SAĞLIK ve İNSAN / HAZİRAN 2013 63