SlideShare a Scribd company logo
1 of 40
ATATÜRK DÖNEMİNDE EĞİTİM ALANINDA YAŞANAN GELİŞMELER (1931-1938) RAMAZAN EREN Gazi Üniversitesi  Twitter.com/ramazanramazan Friendfeed.com/ramazaneren
ATATÜRK DÖNEMİNDE EĞİTİM ALANINDA YAŞANAN GELİŞMELER  1931-1938 GİRİŞ 1. ATATÜRK’ÜN EĞİTİM FELSEFESİ 2. İLKÖĞRETİMDE GELİŞMELER 3. ORTAÖĞRETİMDE GELİŞMELER 4. YÜKSEKÖĞRETİMDE GELİŞMELER 5. YABANCI UZMAN RAPORLARI 6. HALK EVLERİ 7. MİLLET MEKTEPLERİ 8. KÖY ÖĞRETMEN OKULLARI 9. DÖNEME GENEL BİR BAKIŞ SONUÇ
GİRİŞ Millî Mücadele’nin kazanılıp Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra Türk toplumunu çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak, ülkenin ilerlemesinin önündeki engelleri kaldırmak, laik ve millî bir yapı oluşturmak için Atatürk inkılâpları uygulanmaya başlamıştır. Özellikle Türk inkılâbının başarısının eğitim alanındaki başarıya bağlı olduğu gerçeği, eğitimin yaygınlaşması ve değişmesi için kararlı ve acil adımların atılmasını zorunlu kılmıştır.
ATATÜRK’ÜN EĞİTİM FELSEFESİ  Atatürk’e göre eğitim, ulusal idealleri beslemek, özgür ve ulusal bir devlet yaratmak, dinamik ve çağdaş bir toplum kurmak için en önemli araçtı. Bu nedenle atılması gereken ilk adım, millî bir eğitim sitemi oluşturmaktır.
En önemli kalkınma gücü eğitimdir. Eğitimimiz millî olmalıdır. Eğitimimiz bilimsel olmalıdır. Eğitimimiz uygulamalı olmalıdır. Eğitimimiz gerçekçi olmalıdır. Eğitimimizde birlik sağlanmalı ve eğitimimiz lâik olmalıdır. Eğitimimiz karma olmalıdır. Eğitimimiz modern fakat disiplinli olmalıdır. Eğitimimizde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Eğitim sistemimizde halk eğitimine önem verilmelidir
İLKÖĞRETİMDE GELİŞMELER
1923-1924 ders yılında 72 olan ortaokul sayısı 1937-1938 senesinde %194’lük bir artışla 140’a çıkmıştır. Aynı dönemlerin ortaokul öğretmenlerinin sayısı da 796’dan 2.840’a çıkarak %357’lik bir artış göstermiştir. Ayrıca 1923-1924 ders yılında 5.905 olan öğrenci sayısı da %1.255’lik büyük bir artış göstererek 74.107’yi bulmuştur.
 
ORTAÖĞRETİMDE GELİŞMELER
YÜKSEKÖĞRETİMDE GELİŞMELER  Atatürk çağdaş bir devlet için siyasal inkılâpların yeterli olmadığını, bunun için toplumsal ve kültürel atılımların yapılması gerektiğini biliyor ve bunları sırasıyla gerçekleştiriyordu. Bütün inkılâplarında millî egemenlik ilkesi ve milleti çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma amacı taşıyan Atatürk, eğitim inkılâplarında bu ilke ve amaç için hareket etmiştir
Yeni İstanbul Üniversitesi, 18 Kasım 1933'te Yeni Maarif Vekili Hikmet (Bayur) Bey'in konuşmasıyla, törenle açıldı. Yeni üniversite Tıp, Hukuk, Fen ve Edebiyat Fakülteleriyle sekiz Enstitüden meydana geliyordu.
1934’te Ankara Millî Musiki ve Temsil Akademisi açılırken, 1935’te İstanbul’da bulunan Mülkiye Mektebinin adı Siyasal Bilgiler okullarına çevrilerek Ankara’ya taşınmıştır.  Ocak 1936’da Ankara Dil tarih ve coğrafya Fakültesi, 8 Mayıs ta Ankara Devlet Konservatuarı, 1937 de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Ankara Tıp Fakültesi kuruldu.
1928 ilkbaharında Ankara'ya gelen 11 Alman öğretim üyesi, 1930 yılına kadarki çalışmaları sonunda Ankara Yüksek Ziraat Okulunu kurmuşlardır. Eckstein, Kotte, Jessen, Christiansen-Weniger gibi değerli yabancı hocaların çalıştığı bu kurum, 1933 yılında "Yüksek Ziraat Enstitüsü" adını almıştır. Prof. Dr. Falke'nin rektörlüğündeki bu Enstitü, 20 tane Alman profesör, doçent ve asistanlarıyla tam bir üniversite gibi çalışıyordu.
YABANCI UZMAN RAPORLARI İstanbul Darülfünunu’nda yapılacak reform hakkında tetkiklerde bulunarak rapor hazırlamak üzere 1931 yılında, Cenevre Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Albert Malche, hükümet tarafından Türkiye’ye davet edildi. 16 Ocak 1932 tarihinde İsviçre’den İstanbul’a gelen Prof. Malche, 18 Ocak 1932’de Ankara’da Başbakan İsmet İnönü, Milli Eğitim Bakanı Esat Sagay ve diğer Bakanlık ilgilileriyle görüştü.
İstanbul Darülfünunu lağvolunmuştur; yerine İstanbul Üniversitesi tesis olunacaktır. Bunun tesisine Maarif Vekâleti memurdur. Talebe, İngilizce, Almanca, İtalyanca veya Fransızca gibi ekalli bir ecnebi lisan bilmelidir (okuyup anlamak).
İstanbul Darülfünunu, kendisini şuurlu bir şekilde, muayyen bir noktaya sevkeden, ilmî ve fikrî bir hızdan nasibedar değildir.  Darülfünunun en büyük zafı, şahsî mülâhaza ve araştırmaya sevkeder tarzda tedris yok. Ansiklopedik malûmat veriliyor.  Kıymetsiz talebenin ilk sene cesareti kırılmalıdır.
Memurlar, müstahdemler adedi çoktur (355). Bu vazifeleri muhtaç talebeye verebiliriz.
Malche'ın raporunun odak noktasında, hep insan niteliğindeki yetersizlikler yer almakta ve tüm iyileştirici önlemler olarak da nitelikli bilim insanlarının çoğalması gerçeği öne çıkmaktadır. Raporda ayrıca; Darülfünun'un var olan sorunu ile Türkiye'nin düşün, manevi ve hatta bağımsızlık sorununun aynı olduğu, uygarlığın bilimsiz ve bilimsiz bağımsızlığın olamayacağı ve bu nedenle üniversitelerin bir ülkenin yaşamsal önemi olan kurumların başında yerini alması gerektiği belirtilmiştir.
1934 yılında ilköğretim ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere ülkemize gelen Dr. Berly Parker, genel eğitim planlarından farklı olarak ilkokulların durumu ve okullardaki uygulamalar hakkında tespitler yapmış ve alınmasına ihtiyaç duyulan önlemler hakkında önerilerde bulunmuştur.
Öğrencilerin sürekli teorik bilgi almaları yerine üretimde de onlardan yararlanmak terinde olur. Böylece öğrendiklerini uygulama imkanı da bulmuş olurlar. Okulların verimli ve üretken kullanılmasıyla topluma sosyal ve ekonomik faydalar sağlayabilecek çeşitli alanlarda kabiliyetli ve geniş görüşlü elemanlar yetiştirilmesi mümkün olabilecektir.
Programların uygulanması sırasında eğitim psikolojisi, zamanın faydalı kullanımı, grup çalışmaları ve bilimsel yöntemlerin uygulanması eğitim niteliğini yükseltecek unsurlar dikkate alınmalıdır  Mevcut okullarda eğitim çağındaki çocukların ancak üçte biri eğitim görmektedir. Okullardaki öğrenci ve bina sayısını arttırmak ve öğretmen yetiştirmeye giderek daha fazla önem vermek gerekir
1934 yılında Walker D.Hines, Brehon Somervell, O.F.Gardner, Edwin Walter Kremmerer, C.R.Whittlesey, W.L.Wright, Brongt Watsted, Goldtwaite H.Dorr, H.Alexandre Smith, Vaso Trivanovith’den oluşan Amerikan Heyeti Türkiye devletinin eğirim sistemi ile ilgili incelemelerde bulunmuş ve durumu ve tavsiyeleri içeren bir rapor hazırlamışlardır.
Raporun ilk cümlelerinde iktisadi kalkınma ile eğitimin ayrı ayrı düşünülmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kalite ve verimlilik kavramlarının rekabet edebilirliğin iki ana unsuru olduğu belirtilerek, bu amaca ulaşmak için eğitimin gerekliliği ifade edilmiştir. Eğitim, kitle halinde okur-yazar insan yetiştirmek değildir. Eğitim, insanları pratik bilgilerle donatıp mümkün olduğu kadar geliştirmektir
İktisadi kalkınma hamlesi başlatılan bir ülkede, bir süre sonra kalifiye eleman ve uzman açığı ile karşılaşılacağı bir gerçektir. Böyle kapsamlı bir faaliyet tek başına Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülemeyeceğinden diğer bakanlıklarla koordineli olarak çalışılmalıdır
HALK EVLERİ  “Halkevleri, 1931 yılında Türk Ocaklarının, Türk Halk Bilgisi Derneği'nin ve Muallim Birliklerinin "kendilerini feshetmelerinden" sonra, uzun araştırma ve incelemeler neticesinde 19 şubat 1932'de ilk defa 14 yerde birden açıldı:
Afyon, Ankara, Aydın, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eminönü, Eskişehir, Konya, Malatya ve Samsun. Bundan sonra Halkevlerine her yıl yeni evleri katılmış; 1938 yılına gelindiğinde Türkiye'deki Halkevi sayısı 209'a ulaşmıştı.
MİLLET MEKTEPLERİ  Atatürk okuma yazma oranının çok düşük olmasının sebeplerinden birisinin Arap harflerinin kullanımının olduğunu biliyordu. 1928’ de Latin alfabesinin kullanımı kabul edildi. 1 Ocak 1929 tarihinde Millet Mektepleri açılmıştır. Halka önce okuma-yazma öğretme amacı güden bu mektepler ilerleyen dönemlerde yaşamak için lazım gelen diğer bilgileri de öğretme amacı gütmüştür
Yeni harflerin kabulünden sonra bu harfleri öğretmek için açılan Millet Mekteplerinde 1928’den 1937 yılı sonuna kadar dokuz senede 1.451.759 öğrenci mezun olmuştur. Bu öğrencilerin %73.15’i erkek, %26.85’i kadındır.
23 Nisan 1930’da yapılan Türk Ocakları Kurultayında Türk tarihi ve uygarlığının bilimsel olarak incelenmesi amacıyla bir “Türk Tarih Heyeti”nin kurulması kararlaştırılmış ve bu heyet 4 Haziran 1930’da ilk toplantısını yapmıştır. Türk Ocaklarının kapatılmasından sonra bağımsız kalan bu örgüt Türklerin kökeni hakkındaki yanlış bilgilerin giderilmesi ve Türk tarihinin bilinmeyen dönemlerinin bilimsel olarak araştırılması için 12 Nisan 1931’de “Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti” adıyla yeniden yapılanmıştır. İlk kongresini 2 Temmuz 1932’de Ankara’da gerçekleştiren cemiyet, 1935 yılında “Türk Tarih Kurumu” adını almıştır.
KÖY ÖĞRETMEN OKULLARI  1937-1938 öğretim yılında Cumhuriyet devrinin eğitim alanında aldığı önemli kararlardan birisi ile, köy çocuklarının okuması amaç edilen ve Köy Enstitülerinin öncüsü olan Eskişehir Çifteler ve İzmir Kızılçullu Köy öğretmen okulları açılmıştır.
DÖNEME GENEL BİR BAKIŞ  Müfredat ve yönetmelikler yeniden ele alındı. 1926’daki Milli eğitim örgütüyle ilgili kanun ile örgüt, okul çeşitleri, bakanlığın ve öğretmenlerin hak ve yetkileri saptandı. 1930 da çıkarılan 1702 sayılı kanunla da öğretmenlik meslek haline getirildi. Bu kanunla öğretmenlerin yükselme, cezalandırma ve ödül almaları ele alındı
Cumhuriyet devrinin kültür sahasında attığı en önemli adımlardan biri öğretmenliği hakiki bir meslek haline getirmesi ve öğretmenin mesleki hayatına istikrar vermesidir. 1935’te Ayasofya müzeye dönüştürüldü.  20 Eylül 1937 günü Dolmabahçe Sarayının bir bölümünde Atatürk Resim ve Heykel Müzesini kendi eliyle açtı
Atatürk’ün ilgisi ve izlemesi ile 25 Haziran 1934 tarihinde 2541 sayılı Milli Musiki ve Temsil Akademisi Teşkilat Kanunu çıkmıştır. 1937-38 öğretim yılından itibaren Gazi Orta Öğretmen Okulu'na bir Müzik Bölümü eklenerek, müzik öğretmeni yetiştirme işi artık bu kuruma verilmiştir.
Din dersleri 1930’ların başında kent okullarından, sonraları da köy okullarından kaldırılmıştır.
SONUÇ Atatürk yeni devlet için yeni bir eğitim felsefesi ve politikası benimsemiş ve eğitimimizde, en zor fakat gerekli atılımları gerçekleştirmeye çalışmıştır. Başöğretmen ünvanıyla Türk eğitimini milli, akılcı, insancıl, çağdaş bir çizgiye taşımıştır. Atatürk’ün geri kalmışlıkla savaşması ve uygarlık yolunda vatanını kalkındırmak için yaptığı devrimler onun eğitimci kişiliğini göstermektedir.
Millî Mücadele ile fiilî olarak başlayan eğitim mücadelesi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüne kadar devam etmiştir. Böylece on beş yıllık bu dönemde eğitim alanında önemli adımlar atılmıştır. Bu adımların sayısal göstergeleri kademe kademe şöyledir: 1923-1938 arasında Türkiye nüfusu %38 oranında artarken, ilköğretimdeki öğretmen sayısı da %154’lik bir artış göstermiştir.
Özellikle kadın öğretmen sayısındaki %352’lik artış ile kız öğrencilerdeki %323’lük ortaokullardaki öğrencilerde %1.255 ve liselerdeki öğrenci sayısındaki %1.692’lik artış dikkat çekici olmuştur. Diğer taraftan yeni açılan ilkokul sayısı %137, ortaokul sayısı %194 ve lise sayısı %296’lık bir artış göstermiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yüksek öğretimde hiçbir kadın öğretim üyesi olmamasına rağmen, 1938 yılında üniversitelerde 99 kadın öğretim üyesi bulunmaktadır. Ayrıca %189’luk bir artış gösteren bu kurumlardaki öğrenci sayısı da %328 artmıştır
Cumhuriyet’le birlikte millî, laik ve demokratik bir eğitim yapılanması kurulmuştur. Atatürk’ün eğitime dair görüşleri çerçevesinde gerçekleşen eğitim hamleleri toplumun temel ihtiyaçlarını gidermiştir. Aynı zamanda modern, yaygın, disiplinli, parasız, karma ve çağdaş olan eğitim ilkeleri sayesinde, eğitimin nicelik ve nitelik yönünden gelişmesi sağlanmıştır.
 
[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object],[object Object]

More Related Content

Similar to Atatürk devri eğitim

Türklerde eğitim ünitesi
Türklerde eğitim ünitesi Türklerde eğitim ünitesi
Türklerde eğitim ünitesi
Ömriye Karataş
 
ATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsx
ATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsxATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsx
ATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsx
mehmeteminezer2
 
Türk hümanizmi
Türk hümanizmiTürk hümanizmi
Türk hümanizmi
Chp Aydın
 
Egitim
EgitimEgitim
Egitim
acan16
 
TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...
TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...
TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...
AzerbaijanJournalofE1
 
Cultural Studies In Turkey
Cultural Studies In TurkeyCultural Studies In Turkey
Cultural Studies In Turkey
benarkeoloji
 

Similar to Atatürk devri eğitim (20)

Türklerde eğitim ünitesi
Türklerde eğitim ünitesi Türklerde eğitim ünitesi
Türklerde eğitim ünitesi
 
10206
1020610206
10206
 
Zi̇ya gökalp
Zi̇ya gökalpZi̇ya gökalp
Zi̇ya gökalp
 
ATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsx
ATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsxATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsx
ATATURK-VE-OkskkskdkdGRETMEN-SLAYTI.ppsx
 
Türk hümanizmi
Türk hümanizmiTürk hümanizmi
Türk hümanizmi
 
Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi
Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesiToplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi
Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesi
 
Egitim
EgitimEgitim
Egitim
 
TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...
TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...
TÜRKİYE’DE OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMANLIĞINDA ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK/ MULTICULTURALISM ...
 
Atatürk cumhuriyet
Atatürk  cumhuriyetAtatürk  cumhuriyet
Atatürk cumhuriyet
 
Öğretmenlik Sunumu
Öğretmenlik SunumuÖğretmenlik Sunumu
Öğretmenlik Sunumu
 
ATATURK EPISTEMELOJISI VE ATATURK HUMANIZMI
ATATURK EPISTEMELOJISI VE ATATURK HUMANIZMIATATURK EPISTEMELOJISI VE ATATURK HUMANIZMI
ATATURK EPISTEMELOJISI VE ATATURK HUMANIZMI
 
Tanzimat sonrası osmanlıda eğitim
Tanzimat sonrası osmanlıda eğitimTanzimat sonrası osmanlıda eğitim
Tanzimat sonrası osmanlıda eğitim
 
Insan toplum ve_iktisat
Insan toplum ve_iktisatInsan toplum ve_iktisat
Insan toplum ve_iktisat
 
Anadil ikinci bölüm
Anadil ikinci bölümAnadil ikinci bölüm
Anadil ikinci bölüm
 
Cultural Studies In Turkey
Cultural Studies In TurkeyCultural Studies In Turkey
Cultural Studies In Turkey
 
Ders 4 türkiyede eğitim kurumu
Ders 4 türkiyede eğitim kurumuDers 4 türkiyede eğitim kurumu
Ders 4 türkiyede eğitim kurumu
 
Ataturk ve yenilikcilik
Ataturk ve yenilikcilikAtaturk ve yenilikcilik
Ataturk ve yenilikcilik
 
Ilkeler
IlkelerIlkeler
Ilkeler
 
333
333333
333
 
Kadın ve eğitim
Kadın ve eğitimKadın ve eğitim
Kadın ve eğitim
 

More from Ramazan EREN

Temel Pişirme Yöntemleri
Temel Pişirme YöntemleriTemel Pişirme Yöntemleri
Temel Pişirme Yöntemleri
Ramazan EREN
 
Mutfak ekipmanları
Mutfak ekipmanlarıMutfak ekipmanları
Mutfak ekipmanları
Ramazan EREN
 
Seyahat acentaları yönetmeliği
Seyahat acentaları yönetmeliğiSeyahat acentaları yönetmeliği
Seyahat acentaları yönetmeliği
Ramazan EREN
 
Turist rehberliği
Turist rehberliğiTurist rehberliği
Turist rehberliği
Ramazan EREN
 
Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)
Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)
Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)
Ramazan EREN
 
Turizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleri
Turizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleriTurizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleri
Turizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleri
Ramazan EREN
 
2873 milli parklar kanunu
2873 milli parklar kanunu2873 milli parklar kanunu
2873 milli parklar kanunu
Ramazan EREN
 
Termal turizm yönetmelikleri
Termal turizm yönetmelikleriTermal turizm yönetmelikleri
Termal turizm yönetmelikleri
Ramazan EREN
 

More from Ramazan EREN (20)

Turizmde Global Etik ilkeler
Turizmde Global Etik ilkelerTurizmde Global Etik ilkeler
Turizmde Global Etik ilkeler
 
Servis personeli i̇çin misafirlerle iletişim
Servis personeli i̇çin misafirlerle iletişimServis personeli i̇çin misafirlerle iletişim
Servis personeli i̇çin misafirlerle iletişim
 
Protokol'de Yiyecek İçecek Servisi Kuralları
Protokol'de Yiyecek İçecek Servisi KurallarıProtokol'de Yiyecek İçecek Servisi Kuralları
Protokol'de Yiyecek İçecek Servisi Kuralları
 
Genel Servis Bilgisi
Genel Servis BilgisiGenel Servis Bilgisi
Genel Servis Bilgisi
 
TÜRKİYE'DE YETİŞTİRİLEN ŞARAPLIK ÜZÜMLER VE ÜRETİLEN ŞARAPLAR
TÜRKİYE'DE YETİŞTİRİLEN ŞARAPLIK ÜZÜMLER VE ÜRETİLEN ŞARAPLARTÜRKİYE'DE YETİŞTİRİLEN ŞARAPLIK ÜZÜMLER VE ÜRETİLEN ŞARAPLAR
TÜRKİYE'DE YETİŞTİRİLEN ŞARAPLIK ÜZÜMLER VE ÜRETİLEN ŞARAPLAR
 
BİRA HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER
BİRA HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLERBİRA HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER
BİRA HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER
 
BARLARDA KULLANILAN ARAÇ GEREÇLER
BARLARDA KULLANILAN ARAÇ GEREÇLERBARLARDA KULLANILAN ARAÇ GEREÇLER
BARLARDA KULLANILAN ARAÇ GEREÇLER
 
Servis ve Bar 2
Servis ve Bar 2Servis ve Bar 2
Servis ve Bar 2
 
Servis Takımları ve Kullanım Alanları
Servis Takımları ve Kullanım AlanlarıServis Takımları ve Kullanım Alanları
Servis Takımları ve Kullanım Alanları
 
Servis,Servis alanı olarak otel ve lokantalar,Servis personelinin kademelendi...
Servis,Servis alanı olarak otel ve lokantalar,Servis personelinin kademelendi...Servis,Servis alanı olarak otel ve lokantalar,Servis personelinin kademelendi...
Servis,Servis alanı olarak otel ve lokantalar,Servis personelinin kademelendi...
 
Temel Pişirme Yöntemleri
Temel Pişirme YöntemleriTemel Pişirme Yöntemleri
Temel Pişirme Yöntemleri
 
Mutfak ekipmanları
Mutfak ekipmanlarıMutfak ekipmanları
Mutfak ekipmanları
 
Seyahat acentaları yönetmeliği
Seyahat acentaları yönetmeliğiSeyahat acentaları yönetmeliği
Seyahat acentaları yönetmeliği
 
öRnek sorular
öRnek sorularöRnek sorular
öRnek sorular
 
Turist rehberliği
Turist rehberliğiTurist rehberliği
Turist rehberliği
 
Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)
Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)
Turizm ve çevre (2872.6831.3621.2960 sayılı kanunlar)
 
Turizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleri
Turizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleriTurizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleri
Turizm Mevzuatı, Paket tur, Otellerin nitelikleri
 
2873 milli parklar kanunu
2873 milli parklar kanunu2873 milli parklar kanunu
2873 milli parklar kanunu
 
Seyahat acenteleri yönetmeliği
Seyahat acenteleri yönetmeliğiSeyahat acenteleri yönetmeliği
Seyahat acenteleri yönetmeliği
 
Termal turizm yönetmelikleri
Termal turizm yönetmelikleriTermal turizm yönetmelikleri
Termal turizm yönetmelikleri
 

Atatürk devri eğitim

  • 1. ATATÜRK DÖNEMİNDE EĞİTİM ALANINDA YAŞANAN GELİŞMELER (1931-1938) RAMAZAN EREN Gazi Üniversitesi Twitter.com/ramazanramazan Friendfeed.com/ramazaneren
  • 2. ATATÜRK DÖNEMİNDE EĞİTİM ALANINDA YAŞANAN GELİŞMELER 1931-1938 GİRİŞ 1. ATATÜRK’ÜN EĞİTİM FELSEFESİ 2. İLKÖĞRETİMDE GELİŞMELER 3. ORTAÖĞRETİMDE GELİŞMELER 4. YÜKSEKÖĞRETİMDE GELİŞMELER 5. YABANCI UZMAN RAPORLARI 6. HALK EVLERİ 7. MİLLET MEKTEPLERİ 8. KÖY ÖĞRETMEN OKULLARI 9. DÖNEME GENEL BİR BAKIŞ SONUÇ
  • 3. GİRİŞ Millî Mücadele’nin kazanılıp Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra Türk toplumunu çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak, ülkenin ilerlemesinin önündeki engelleri kaldırmak, laik ve millî bir yapı oluşturmak için Atatürk inkılâpları uygulanmaya başlamıştır. Özellikle Türk inkılâbının başarısının eğitim alanındaki başarıya bağlı olduğu gerçeği, eğitimin yaygınlaşması ve değişmesi için kararlı ve acil adımların atılmasını zorunlu kılmıştır.
  • 4. ATATÜRK’ÜN EĞİTİM FELSEFESİ Atatürk’e göre eğitim, ulusal idealleri beslemek, özgür ve ulusal bir devlet yaratmak, dinamik ve çağdaş bir toplum kurmak için en önemli araçtı. Bu nedenle atılması gereken ilk adım, millî bir eğitim sitemi oluşturmaktır.
  • 5. En önemli kalkınma gücü eğitimdir. Eğitimimiz millî olmalıdır. Eğitimimiz bilimsel olmalıdır. Eğitimimiz uygulamalı olmalıdır. Eğitimimiz gerçekçi olmalıdır. Eğitimimizde birlik sağlanmalı ve eğitimimiz lâik olmalıdır. Eğitimimiz karma olmalıdır. Eğitimimiz modern fakat disiplinli olmalıdır. Eğitimimizde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Eğitim sistemimizde halk eğitimine önem verilmelidir
  • 7. 1923-1924 ders yılında 72 olan ortaokul sayısı 1937-1938 senesinde %194’lük bir artışla 140’a çıkmıştır. Aynı dönemlerin ortaokul öğretmenlerinin sayısı da 796’dan 2.840’a çıkarak %357’lik bir artış göstermiştir. Ayrıca 1923-1924 ders yılında 5.905 olan öğrenci sayısı da %1.255’lik büyük bir artış göstererek 74.107’yi bulmuştur.
  • 8.  
  • 10. YÜKSEKÖĞRETİMDE GELİŞMELER Atatürk çağdaş bir devlet için siyasal inkılâpların yeterli olmadığını, bunun için toplumsal ve kültürel atılımların yapılması gerektiğini biliyor ve bunları sırasıyla gerçekleştiriyordu. Bütün inkılâplarında millî egemenlik ilkesi ve milleti çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma amacı taşıyan Atatürk, eğitim inkılâplarında bu ilke ve amaç için hareket etmiştir
  • 11. Yeni İstanbul Üniversitesi, 18 Kasım 1933'te Yeni Maarif Vekili Hikmet (Bayur) Bey'in konuşmasıyla, törenle açıldı. Yeni üniversite Tıp, Hukuk, Fen ve Edebiyat Fakülteleriyle sekiz Enstitüden meydana geliyordu.
  • 12. 1934’te Ankara Millî Musiki ve Temsil Akademisi açılırken, 1935’te İstanbul’da bulunan Mülkiye Mektebinin adı Siyasal Bilgiler okullarına çevrilerek Ankara’ya taşınmıştır. Ocak 1936’da Ankara Dil tarih ve coğrafya Fakültesi, 8 Mayıs ta Ankara Devlet Konservatuarı, 1937 de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Ankara Tıp Fakültesi kuruldu.
  • 13. 1928 ilkbaharında Ankara'ya gelen 11 Alman öğretim üyesi, 1930 yılına kadarki çalışmaları sonunda Ankara Yüksek Ziraat Okulunu kurmuşlardır. Eckstein, Kotte, Jessen, Christiansen-Weniger gibi değerli yabancı hocaların çalıştığı bu kurum, 1933 yılında "Yüksek Ziraat Enstitüsü" adını almıştır. Prof. Dr. Falke'nin rektörlüğündeki bu Enstitü, 20 tane Alman profesör, doçent ve asistanlarıyla tam bir üniversite gibi çalışıyordu.
  • 14. YABANCI UZMAN RAPORLARI İstanbul Darülfünunu’nda yapılacak reform hakkında tetkiklerde bulunarak rapor hazırlamak üzere 1931 yılında, Cenevre Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Albert Malche, hükümet tarafından Türkiye’ye davet edildi. 16 Ocak 1932 tarihinde İsviçre’den İstanbul’a gelen Prof. Malche, 18 Ocak 1932’de Ankara’da Başbakan İsmet İnönü, Milli Eğitim Bakanı Esat Sagay ve diğer Bakanlık ilgilileriyle görüştü.
  • 15. İstanbul Darülfünunu lağvolunmuştur; yerine İstanbul Üniversitesi tesis olunacaktır. Bunun tesisine Maarif Vekâleti memurdur. Talebe, İngilizce, Almanca, İtalyanca veya Fransızca gibi ekalli bir ecnebi lisan bilmelidir (okuyup anlamak).
  • 16. İstanbul Darülfünunu, kendisini şuurlu bir şekilde, muayyen bir noktaya sevkeden, ilmî ve fikrî bir hızdan nasibedar değildir. Darülfünunun en büyük zafı, şahsî mülâhaza ve araştırmaya sevkeder tarzda tedris yok. Ansiklopedik malûmat veriliyor. Kıymetsiz talebenin ilk sene cesareti kırılmalıdır.
  • 17. Memurlar, müstahdemler adedi çoktur (355). Bu vazifeleri muhtaç talebeye verebiliriz.
  • 18. Malche'ın raporunun odak noktasında, hep insan niteliğindeki yetersizlikler yer almakta ve tüm iyileştirici önlemler olarak da nitelikli bilim insanlarının çoğalması gerçeği öne çıkmaktadır. Raporda ayrıca; Darülfünun'un var olan sorunu ile Türkiye'nin düşün, manevi ve hatta bağımsızlık sorununun aynı olduğu, uygarlığın bilimsiz ve bilimsiz bağımsızlığın olamayacağı ve bu nedenle üniversitelerin bir ülkenin yaşamsal önemi olan kurumların başında yerini alması gerektiği belirtilmiştir.
  • 19. 1934 yılında ilköğretim ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere ülkemize gelen Dr. Berly Parker, genel eğitim planlarından farklı olarak ilkokulların durumu ve okullardaki uygulamalar hakkında tespitler yapmış ve alınmasına ihtiyaç duyulan önlemler hakkında önerilerde bulunmuştur.
  • 20. Öğrencilerin sürekli teorik bilgi almaları yerine üretimde de onlardan yararlanmak terinde olur. Böylece öğrendiklerini uygulama imkanı da bulmuş olurlar. Okulların verimli ve üretken kullanılmasıyla topluma sosyal ve ekonomik faydalar sağlayabilecek çeşitli alanlarda kabiliyetli ve geniş görüşlü elemanlar yetiştirilmesi mümkün olabilecektir.
  • 21. Programların uygulanması sırasında eğitim psikolojisi, zamanın faydalı kullanımı, grup çalışmaları ve bilimsel yöntemlerin uygulanması eğitim niteliğini yükseltecek unsurlar dikkate alınmalıdır Mevcut okullarda eğitim çağındaki çocukların ancak üçte biri eğitim görmektedir. Okullardaki öğrenci ve bina sayısını arttırmak ve öğretmen yetiştirmeye giderek daha fazla önem vermek gerekir
  • 22. 1934 yılında Walker D.Hines, Brehon Somervell, O.F.Gardner, Edwin Walter Kremmerer, C.R.Whittlesey, W.L.Wright, Brongt Watsted, Goldtwaite H.Dorr, H.Alexandre Smith, Vaso Trivanovith’den oluşan Amerikan Heyeti Türkiye devletinin eğirim sistemi ile ilgili incelemelerde bulunmuş ve durumu ve tavsiyeleri içeren bir rapor hazırlamışlardır.
  • 23. Raporun ilk cümlelerinde iktisadi kalkınma ile eğitimin ayrı ayrı düşünülmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kalite ve verimlilik kavramlarının rekabet edebilirliğin iki ana unsuru olduğu belirtilerek, bu amaca ulaşmak için eğitimin gerekliliği ifade edilmiştir. Eğitim, kitle halinde okur-yazar insan yetiştirmek değildir. Eğitim, insanları pratik bilgilerle donatıp mümkün olduğu kadar geliştirmektir
  • 24. İktisadi kalkınma hamlesi başlatılan bir ülkede, bir süre sonra kalifiye eleman ve uzman açığı ile karşılaşılacağı bir gerçektir. Böyle kapsamlı bir faaliyet tek başına Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülemeyeceğinden diğer bakanlıklarla koordineli olarak çalışılmalıdır
  • 25. HALK EVLERİ “Halkevleri, 1931 yılında Türk Ocaklarının, Türk Halk Bilgisi Derneği'nin ve Muallim Birliklerinin "kendilerini feshetmelerinden" sonra, uzun araştırma ve incelemeler neticesinde 19 şubat 1932'de ilk defa 14 yerde birden açıldı:
  • 26. Afyon, Ankara, Aydın, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eminönü, Eskişehir, Konya, Malatya ve Samsun. Bundan sonra Halkevlerine her yıl yeni evleri katılmış; 1938 yılına gelindiğinde Türkiye'deki Halkevi sayısı 209'a ulaşmıştı.
  • 27. MİLLET MEKTEPLERİ Atatürk okuma yazma oranının çok düşük olmasının sebeplerinden birisinin Arap harflerinin kullanımının olduğunu biliyordu. 1928’ de Latin alfabesinin kullanımı kabul edildi. 1 Ocak 1929 tarihinde Millet Mektepleri açılmıştır. Halka önce okuma-yazma öğretme amacı güden bu mektepler ilerleyen dönemlerde yaşamak için lazım gelen diğer bilgileri de öğretme amacı gütmüştür
  • 28. Yeni harflerin kabulünden sonra bu harfleri öğretmek için açılan Millet Mekteplerinde 1928’den 1937 yılı sonuna kadar dokuz senede 1.451.759 öğrenci mezun olmuştur. Bu öğrencilerin %73.15’i erkek, %26.85’i kadındır.
  • 29. 23 Nisan 1930’da yapılan Türk Ocakları Kurultayında Türk tarihi ve uygarlığının bilimsel olarak incelenmesi amacıyla bir “Türk Tarih Heyeti”nin kurulması kararlaştırılmış ve bu heyet 4 Haziran 1930’da ilk toplantısını yapmıştır. Türk Ocaklarının kapatılmasından sonra bağımsız kalan bu örgüt Türklerin kökeni hakkındaki yanlış bilgilerin giderilmesi ve Türk tarihinin bilinmeyen dönemlerinin bilimsel olarak araştırılması için 12 Nisan 1931’de “Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti” adıyla yeniden yapılanmıştır. İlk kongresini 2 Temmuz 1932’de Ankara’da gerçekleştiren cemiyet, 1935 yılında “Türk Tarih Kurumu” adını almıştır.
  • 30. KÖY ÖĞRETMEN OKULLARI 1937-1938 öğretim yılında Cumhuriyet devrinin eğitim alanında aldığı önemli kararlardan birisi ile, köy çocuklarının okuması amaç edilen ve Köy Enstitülerinin öncüsü olan Eskişehir Çifteler ve İzmir Kızılçullu Köy öğretmen okulları açılmıştır.
  • 31. DÖNEME GENEL BİR BAKIŞ Müfredat ve yönetmelikler yeniden ele alındı. 1926’daki Milli eğitim örgütüyle ilgili kanun ile örgüt, okul çeşitleri, bakanlığın ve öğretmenlerin hak ve yetkileri saptandı. 1930 da çıkarılan 1702 sayılı kanunla da öğretmenlik meslek haline getirildi. Bu kanunla öğretmenlerin yükselme, cezalandırma ve ödül almaları ele alındı
  • 32. Cumhuriyet devrinin kültür sahasında attığı en önemli adımlardan biri öğretmenliği hakiki bir meslek haline getirmesi ve öğretmenin mesleki hayatına istikrar vermesidir. 1935’te Ayasofya müzeye dönüştürüldü. 20 Eylül 1937 günü Dolmabahçe Sarayının bir bölümünde Atatürk Resim ve Heykel Müzesini kendi eliyle açtı
  • 33. Atatürk’ün ilgisi ve izlemesi ile 25 Haziran 1934 tarihinde 2541 sayılı Milli Musiki ve Temsil Akademisi Teşkilat Kanunu çıkmıştır. 1937-38 öğretim yılından itibaren Gazi Orta Öğretmen Okulu'na bir Müzik Bölümü eklenerek, müzik öğretmeni yetiştirme işi artık bu kuruma verilmiştir.
  • 34. Din dersleri 1930’ların başında kent okullarından, sonraları da köy okullarından kaldırılmıştır.
  • 35. SONUÇ Atatürk yeni devlet için yeni bir eğitim felsefesi ve politikası benimsemiş ve eğitimimizde, en zor fakat gerekli atılımları gerçekleştirmeye çalışmıştır. Başöğretmen ünvanıyla Türk eğitimini milli, akılcı, insancıl, çağdaş bir çizgiye taşımıştır. Atatürk’ün geri kalmışlıkla savaşması ve uygarlık yolunda vatanını kalkındırmak için yaptığı devrimler onun eğitimci kişiliğini göstermektedir.
  • 36. Millî Mücadele ile fiilî olarak başlayan eğitim mücadelesi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüne kadar devam etmiştir. Böylece on beş yıllık bu dönemde eğitim alanında önemli adımlar atılmıştır. Bu adımların sayısal göstergeleri kademe kademe şöyledir: 1923-1938 arasında Türkiye nüfusu %38 oranında artarken, ilköğretimdeki öğretmen sayısı da %154’lik bir artış göstermiştir.
  • 37. Özellikle kadın öğretmen sayısındaki %352’lik artış ile kız öğrencilerdeki %323’lük ortaokullardaki öğrencilerde %1.255 ve liselerdeki öğrenci sayısındaki %1.692’lik artış dikkat çekici olmuştur. Diğer taraftan yeni açılan ilkokul sayısı %137, ortaokul sayısı %194 ve lise sayısı %296’lık bir artış göstermiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yüksek öğretimde hiçbir kadın öğretim üyesi olmamasına rağmen, 1938 yılında üniversitelerde 99 kadın öğretim üyesi bulunmaktadır. Ayrıca %189’luk bir artış gösteren bu kurumlardaki öğrenci sayısı da %328 artmıştır
  • 38. Cumhuriyet’le birlikte millî, laik ve demokratik bir eğitim yapılanması kurulmuştur. Atatürk’ün eğitime dair görüşleri çerçevesinde gerçekleşen eğitim hamleleri toplumun temel ihtiyaçlarını gidermiştir. Aynı zamanda modern, yaygın, disiplinli, parasız, karma ve çağdaş olan eğitim ilkeleri sayesinde, eğitimin nicelik ve nitelik yönünden gelişmesi sağlanmıştır.
  • 39.  
  • 40.