SlideShare a Scribd company logo
1 of 19
DENEME
DENEME
• Bir yazarın özgürce seçtiği herhangi bir konu üzerinde kesin
yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini serbestçe
anlattığı yazılara deneme denir. Deneme, yazarın
gözlemlediği ya da yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği
varlıklarla ya da herhangi bir kavramla ilgili izlenimlerinin
belli bir plana bağlı kalmayarak, tamamen kendi kişisel
görüşüyle serbestçe yazıya döktüğü kısa metinlerdir.
Deneme yazarı öne sürdüğü düşünceyi
doğrulama, ispatlama, kanıtlama kaygısı taşımaz.
Denemenin özellikleri şunlardır:
•
•

•
•
•
•
•

Denemelerde yazar herhangi bir konudaki görüşlerini kesin kurallara
varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlatır.
Deneme, kişinin kendi dışındaki varlıklarla herhangi bir konuda gerçek ya da hayalî
olarak girdiği diyalogun ürünüdür.
Denemeler tek bir konuyu rahat ve akıcı bir biçimde ele alan, çoğu kez yazarının
kişisel bakış açısı ve deneyimini aktaran orta uzunluktaki edebî metinlerdir.
Konuların kişisel bir anlayışla işlenmesi; çeşitli sanatçıların aynı konudaki değişik
fikir, zevk ve inanışlarını yansıtması bakımından bu tür önemlidir.
Denemeye özgü belirli bir konu yoktur. Konu özgürce seçilir.
Her şey denemenin konusu olabilir. Yeter ki yazarın o konuda bir birikimi olsun.
Ancak denemeler daha çok her devrin, her ulusun insanını ilgilendiren konularda
yazılır.
Denemelerde diğer fikir yazılarından farklı olarak
aşk, dostluk, iyilik, güzellik, ahlak, sevinç, kültür, yiğitlik gibi daha çok soyut ama
kalıcı ve evrensel konular işlenir.
Dünya Edebiyatında Deneme
• Deneme türünün ilk örnekleri, daha “deneme” teriminin bile ortaya
çıkmadığı eski Yunan ve Latin edebiyatlarında görülmektedir. Bunlar
Epiktetos’un “Sohbetler”, Eflatun un “Diyaloglar”, Cicero’nun ‘Kimi
Eserleredir. Seneca’nın bazı eserlerinde de denemelere rastlanmaktadır.
• Bugünkü anlamdaki denemenin kurucusu 16. yüzyıl Fransız yazarı Michel
de Montaigne’dir (1533-1592). Denemenin ilk örneklerini veren
Montaigne yazdığı metinlerin kişisel düşünce ve deneyimlerinin
iletilmesine yönelik edebî parçalar olduğunu vurgulamak için “deneme
(essai)’ adını seçmiştir. Daha sonra yine çok tanınan İngiliz yazar Francis
Bacon (1561-1626) ve Charles Lamb da bu türde eserler kaleme almış ve
bu türü geliştirmiştir. Fransız edebiyatında Andre Gide (1869-1951) ve
Alain İspanyol edebiyatında ise Miguel Dunamuno, Alman edebiyatında R.
Maria Rilke gibi sanatçılar da bu türdeki eserleriyle tanınmıştır.
Türk Edebiyatında Deneme
• Deneme türü, Türk edebiyatına Tanzimat’tan
sonra Batı’nın etkisiyle girmiştir. Deneme önceleri
“Musahabe”, “Tecrübe-i Kalemiyye (kalem
tecrübesi)” gibi isimler ile anılmıştır. İlk özel
gazete Tercümân-ı Ahvâl (1860)’in yayın hayatına
başlamasından itibaren gazetelerde çıkan değişik
yazılar, zamanla ayrı bir tür olan deneme için
dil, anlatım ve yaklaşım bakımından zemin
oluşturmuştur.
DENEME TÜRÜNE ÖRNEK
KÖRÜ KÖRÜNE İNANMAK
Öyle köylüler biliyorum ki; ayaklarının altını yakmışlar, bir tüfeğin tetiği altında
parmaklarının ucunu ezmişler, başlarını cendereye sokup gözlerini kan içinde dışarı
fırlatmışlar, yine de ağızlarından söz alamamışlar.
Birini gözümle gördüm. Öldüğünü sanarak bir çıkıra atmışlardı; boynundaki ip hala
duruyordu; bu iple, onu bütün gece bir atın kuyruğuna bağlayıp sürüklermişlerdi.
Öldürmek için değil, eziyet etmek için, yüz yerine hançer saplamışlardı. Kendisiyle
konuştum; bütün bunlara katlanmış, sonunda da kendini kaybetmiş; istedikleri
sözü söylemektense, bin kez ölmeyi göze almış. Çektiği acılar yanında ölüm hiç
kalırdı. Hem de bu adam o semtin en zengin çiftçilerinden biriydi. Nice insanlar
kendilerinin olmayan inanışlar için, başkarından aldıkları, ne olduğu doğru dürüt
bilmedikleri fikirler için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır.
MONTAİGNE…
SÜRÜ ADAMI

•

Bir adam vardır ki, hiçbir düşüncesinde, hiçbir hareketinde "kendi kendisi" olamaz. Ne düşünse, ne
yapsa, ne söylese kendini değil, men­sup olduğu sosyeteyi, ırkı, muhiti ve dışarıdan aldığı telkinleri dile
getirir. Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fi­kirleri ve akideleri o
sistemin sahibinden daha softaca müdafaa eder. İra­desi de böyle dışarıdan gelme, yanaşma, iğreti bir
hareket mihrakıdır. Bil­mez ki, asıl kendi kendisi, kendi içi, sonsuz imkânların, keşfedemediği için körleşen
ve tıkanan istidatların tükenmez hazinesidir. Örneğini ken­dinde değil, hep dışarıda aradığı bir muayyen bir
fikre, bir akideye başka­sının kurduğu sisteme bağlanır, kalır. Artık ölünceye kadar hiçbir hayatın her şeyi
her gün değiştiği hâlde o, sakallı feylesofundan yahut iktisatçı şeyhinden bellediği hiç değişmeyen bir kaç
âyet içinde kalmaya mahkûm, ilerlediğini sanarak yerinde sayacaktır.
İçinde hep sürü insiyaktan teptiği için, şahsiyetten mahrum, insana en uzak insandır bu. Bir ferttir, fakat
şahıs değildir, çünkü onu teşhis için kendisine bakmaya hiç lüzum kalmaksızın, çömezi olduğu
ideolojinin, içinde uyuştuğu telkin âleminin firmasını bilmek, onu iptonize eden sakal­lının adını öğrenmek
yetişir.
Bu sürü adamlarının yüz bin tanesi bir tek şahsa muadil değildir. Nüfusunu gerçekten artırmak isteyen bir
memleket, bunların sayısını azaltmakla işe başlamalı ve fertlerden değil, şahıslardan mürekkep bir sosyete
kurmanın yoluna bakmalıdır.
Peyami SAFA
İSİMLER(ADLAR)
• Varlıkları ve kavramları karşılayan
sözcüklere isim denir.
ÖRNEK: Köpek, taş, sıra, masa, tanrı, rüya, saygı...
İsimler, anlamları yönünden üç kısımda incelenir.
A) Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar
• Tür (cins) Adı: Aynı türden varlıkları karşılayan
sözcüklerdir.
• şehir, ülke, dil, nehir, kitap, insan…
• Özel Ad: Bir tür içinde sadece tek bir varlığı
karşılayan sözcüklerdir.
• Ankara, Türkiye, İngilizce, Kızılırmak, Çalıkuşu,
Ahmet…
• Eylül, edebiyatımızda ilk psikolojik romandır.
• Bu cümlede “roman” sözcüğü, bir yazınsal türü
karşıladığı için tür adı; “Eylül” ise roman
türünün içinde tek olan bir yapıtı karşıladığı
için özel addır.
Not: “Güneş, ay, dünya” sözcükleri, astronomi, coğrafya terimi olarak
kullanıldığında özel addır. Diğer kullanımlarda ise tür adıdır.

• Mars, Dünya’ya göre Güneş’e daha yakındır.
• Bu cümlede “Dünya” ve “Güneş” sözcükleri
terim olarak kullanıldığından özel addır.
• O kazadan sonra dünyası karardı.
• Doktor, güneşte fazla kalmamasını istedi.
B) Varlıkların Sayılarına Göre Adlar
• Tekil Ad: Sayıca bir varlığı karşılayan adlardır.
• ağaç, bulut, sevgi, mevsim
• Çoğul Ad: Sayıca birden fazla varlığı karşılayan
adlardır. Çoğul ad, tekil adlara çoğul eki (-ler, lar) getirilerek yapılır.
• ağaçlar, bulutlar, sevgiler, mevsimler
Topluluk Adı: Çoğul eki almadan, birden fazla varlığın bir araya
gelerek oluşturduğu grupları karşılayan adlara denir.

ordu, halk, sürü, kurul, takım, komisyon…
• Bir yazar, toplumun sorunlarına sırt çeviremez.
• Bu cümlede “yazar” sözcüğü, sayıca bir varlığı
karşıladığı için, tekil ad; “sorunlar” sözcüğü, “-ler, -lar”
çoğul ekini alarak birden fazla kavramı karşıladığı
için, çoğul ad; “toplum” sözcüğü, bir arada yaşayan
insanlardan oluşan grubu karşıladığı için, topluluk
adıdır.
Not: Bazı adlar, topluluk adı olarak kullanılabildiği gibi, tekil ad
olarak da kullanılabilir. Bunları ayırt etmek gerekir.

• Meclis, yeni dönem için yarın toplanacak.
• Meclis, yarın boyanacak.
• Bu cümlelerin birincisinde “meclis” bir grubu
karşıladığı için topluluk adı, ikincisinde ise bir
yeri, mekânı karşıladığı için tekil addır.
C) Varlıkların Oluşuna Göre Adlar
• Somut Ad: Beş duyudan en az birisiyle
hissedebildiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklerdir.
• çiçek, ağaç, bulut, ses, hava, koku, rüzgâr…
• Soyut Ad: Beş duyuyla hissedemediğimiz; ama
var olduklarını kabullendiğimiz kavramları
karşılayan sözcüklerdir.
• mutluluk, sevgi, akıl, ruh, melek, heyecan, korku…
• Her yazar, sevinçlerini, üzüntülerini insanlarla
paylaşmak için yapıt ortaya koyar.
• Bu cümlede “insan” ve “yapıt” sözcükleri, beş
duyudan en az biriyle varlıkları hissedilebildiği
için somut ad; “sevinç” ve “üzüntü”
sözcükleri, beş duyudan hiçbiriyle varlıkları
hisse- dilemediği için soyut addır.
Not: Somut anlamlı bir sözcük, anlam genişlemesi yoluyla soyut anlam kazanabilir.

• Ağacın gölgesinde dinlendik.
• O, her zaman babasının gölgesinde kaldı.
• Birinci cümledeki “gölge” sözcüğünün somut
anlamlı bir ad olduğunu görüyoruz. İkinci
cümledeki “gölge” sözcüğü “ikinci planda
kalınan bir durum”u karşıladığı için soyut
anlamlı bir addır.
Örnek
• Artık” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
ad olarak kullanılmıştır?
• A) Yemek hazır, artık sofraya oturabiliriz.
• B) O bardaktaki artık suyu dökebilirsin.
• C) Yemek artıklarını değerlendirmemiz gerekir.
• D) Havalar ısındı, artık kar yağmaz.
• E) Sus artık, biraz da beni dinle!
(1995-ÖSS)
Çözüm
• Cümleleri incelediğimizde “artık” sözcüğünün C
seçeneğinde yemeğin kalan kısmının adı
olarak kullanıldığını; A, D ve E seçeneğinde
eylemi zaman yönünden belirttiği için belirteç
olarak kullanıldığını, B seçeneğinde ise suyun
niteliğini bildirdiğinden sıfat olarak
kullanıldığını görüyoruz.Cevap C

More Related Content

What's hot

The Essay as a Juicy Burger
The Essay as a Juicy BurgerThe Essay as a Juicy Burger
The Essay as a Juicy Burgermiamarci
 
Faal Paru Pertama 2021
Faal Paru Pertama 2021Faal Paru Pertama 2021
Faal Paru Pertama 2021FaisalYunus7
 
Factors affecting pulmonary ventillation
Factors affecting pulmonary ventillationFactors affecting pulmonary ventillation
Factors affecting pulmonary ventillationmed_students0
 
Evaluation of Information and Sources
Evaluation of Information and SourcesEvaluation of Information and Sources
Evaluation of Information and SourcesUSC_Library
 

What's hot (7)

The Essay as a Juicy Burger
The Essay as a Juicy BurgerThe Essay as a Juicy Burger
The Essay as a Juicy Burger
 
How To...Write A Conclusion
How To...Write A ConclusionHow To...Write A Conclusion
How To...Write A Conclusion
 
Cardiac cycle
Cardiac cycleCardiac cycle
Cardiac cycle
 
Faal Paru Pertama 2021
Faal Paru Pertama 2021Faal Paru Pertama 2021
Faal Paru Pertama 2021
 
Factors affecting pulmonary ventillation
Factors affecting pulmonary ventillationFactors affecting pulmonary ventillation
Factors affecting pulmonary ventillation
 
Evaluation of Information and Sources
Evaluation of Information and SourcesEvaluation of Information and Sources
Evaluation of Information and Sources
 
Paragraph Writing
Paragraph WritingParagraph Writing
Paragraph Writing
 

Viewers also liked

Sozcukte anlam
Sozcukte anlamSozcukte anlam
Sozcukte anlamZeynep Öz
 
7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişim
7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişim7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişim
7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişimenesulusoy
 
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e BakışıSahn-ı Seman Araştırma Merkezi
 
Sözcükte anlam 8.sınıf
Sözcükte anlam 8.sınıfSözcükte anlam 8.sınıf
Sözcükte anlam 8.sınıfAlican Atasever
 
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organları
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organları7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organları
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organlarıenesulusoy
 
SöZcüKte Anlam 3
SöZcüKte Anlam 3SöZcüKte Anlam 3
SöZcüKte Anlam 3derslopedi
 
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemi7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemienesulusoy
 
5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimi
5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimi5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimi
5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimienesulusoy
 
23.fotosentezve kemosentez
23.fotosentezve kemosentez23.fotosentezve kemosentez
23.fotosentezve kemosentezAli DAĞDELEN
 
Maddeni̇n halleri̇ ve isi sunusu
Maddeni̇n halleri̇ ve isi sunusuMaddeni̇n halleri̇ ve isi sunusu
Maddeni̇n halleri̇ ve isi sunusuElif Odacıl
 
8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isı
8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isı8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isı
8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isıenesulusoy
 
5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılması
5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılması5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılması
5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılmasıenesulusoy
 

Viewers also liked (18)

Sozcukte anlam
Sozcukte anlamSozcukte anlam
Sozcukte anlam
 
7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişim
7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişim7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişim
7. Sınıf Türkçe Ünite 1 İletişim
 
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
[Tâhlil] - Ebubekir Sifil - Ehl-i Sünnet'in Ehl-i Beyt'e Bakışı
 
deneme
deneme		deneme
deneme
 
Deneme
DenemeDeneme
Deneme
 
Sözcükte anlam 8.sınıf
Sözcükte anlam 8.sınıfSözcükte anlam 8.sınıf
Sözcükte anlam 8.sınıf
 
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organları
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organları7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organları
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 5. Konu Duyu Organları
 
SöZcüKte Anlam 3
SöZcüKte Anlam 3SöZcüKte Anlam 3
SöZcüKte Anlam 3
 
Isı ve sıcaklık
Isı ve sıcaklıkIsı ve sıcaklık
Isı ve sıcaklık
 
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemi7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemi
7. Sınıf Fen Bilimleri 1. Ünite 2. Konu Boşaltım Sistemi
 
Madde ve yapısı
Madde ve yapısıMadde ve yapısı
Madde ve yapısı
 
5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimi
5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimi5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimi
5. Sınıf Fen Bilimleri 3. Ünite Maddenin Değişimi
 
Maddenin Yapısı Ve Özellikleri
Maddenin Yapısı Ve ÖzellikleriMaddenin Yapısı Ve Özellikleri
Maddenin Yapısı Ve Özellikleri
 
23.fotosentezve kemosentez
23.fotosentezve kemosentez23.fotosentezve kemosentez
23.fotosentezve kemosentez
 
Maddeni̇n halleri̇ ve isi sunusu
Maddeni̇n halleri̇ ve isi sunusuMaddeni̇n halleri̇ ve isi sunusu
Maddeni̇n halleri̇ ve isi sunusu
 
8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isı
8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isı8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isı
8. Sınıf Fen Bilimleri Ünite 5 Maddenin Halleri ve Isı
 
5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılması
5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılması5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılması
5. Sınıf Fen Bilimleri 4. Ünite Işığın ve Sesin Yayılması
 
Madde ve isi
Madde ve isiMadde ve isi
Madde ve isi
 

Similar to Deneme

Materyal ve Tasarım Dersi Ödev
Materyal ve Tasarım Dersi ÖdevMateryal ve Tasarım Dersi Ödev
Materyal ve Tasarım Dersi Ödevbanuyoldas
 
Anlatım biçimleri
Anlatım biçimleriAnlatım biçimleri
Anlatım biçimlerimarcompost
 
Düz yazi türleri
Düz yazi türleriDüz yazi türleri
Düz yazi türleriGamze Saba
 
Damla materyal sunumu!
Damla materyal sunumu!Damla materyal sunumu!
Damla materyal sunumu!Sema Kaya
 
gazate cevresinde gelişen metin türleri
gazate cevresinde gelişen metin türlerigazate cevresinde gelişen metin türleri
gazate cevresinde gelişen metin türleridamlaylgn
 
7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültür
7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültür7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültür
7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültürenesulusoy
 
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzayenesulusoy
 
Ani (hatira)
Ani (hatira)Ani (hatira)
Ani (hatira)murateser
 
Özgürlükten Kaçış
Özgürlükten KaçışÖzgürlükten Kaçış
Özgürlükten Kaçışkaosakatki
 
Roman slayt
Roman slaytRoman slayt
Roman slaytemintas
 
Anlatımına Göre Cümleler
Anlatımına Göre CümlelerAnlatımına Göre Cümleler
Anlatımına Göre Cümleleryardimt
 
Milli edebiyat-donemi
Milli edebiyat-donemiMilli edebiyat-donemi
Milli edebiyat-donemiEmrah Doğan
 
Yaşadığım Gibi
Yaşadığım GibiYaşadığım Gibi
Yaşadığım Gibikaosakatki
 
Eleştiri
EleştiriEleştiri
EleştiriKnahide
 
Öğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin Türleri
Öğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin TürleriÖğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin Türleri
Öğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin TürleriSema Kaya
 

Similar to Deneme (20)

Materyal ve Tasarım Dersi Ödev
Materyal ve Tasarım Dersi ÖdevMateryal ve Tasarım Dersi Ödev
Materyal ve Tasarım Dersi Ödev
 
Anlatım biçimleri
Anlatım biçimleriAnlatım biçimleri
Anlatım biçimleri
 
Düz yazi türleri
Düz yazi türleriDüz yazi türleri
Düz yazi türleri
 
Damla materyal sunumu!
Damla materyal sunumu!Damla materyal sunumu!
Damla materyal sunumu!
 
gazate cevresinde gelişen metin türleri
gazate cevresinde gelişen metin türlerigazate cevresinde gelişen metin türleri
gazate cevresinde gelişen metin türleri
 
7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültür
7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültür7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültür
7. Sınıf Türkçe Ünite 4 Milli Kültür
 
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
5. Sınıf Türkçe 5. Ünite Dünyamız ve Uzay
 
Ani (hatira)
Ani (hatira)Ani (hatira)
Ani (hatira)
 
11 dva sunum
11 dva sunum11 dva sunum
11 dva sunum
 
Özgürlükten Kaçış
Özgürlükten KaçışÖzgürlükten Kaçış
Özgürlükten Kaçış
 
Roman slayt
Roman slaytRoman slayt
Roman slayt
 
Anlatımına Göre Cümleler
Anlatımına Göre CümlelerAnlatımına Göre Cümleler
Anlatımına Göre Cümleler
 
Milli edebiyat-donemi
Milli edebiyat-donemiMilli edebiyat-donemi
Milli edebiyat-donemi
 
Paragraf Konu Anlatımı
Paragraf Konu AnlatımıParagraf Konu Anlatımı
Paragraf Konu Anlatımı
 
Edebi TüRler
Edebi TüRlerEdebi TüRler
Edebi TüRler
 
Yaşadığım Gibi
Yaşadığım GibiYaşadığım Gibi
Yaşadığım Gibi
 
Eleştiri
EleştiriEleştiri
Eleştiri
 
Akimlar
AkimlarAkimlar
Akimlar
 
Öğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin Türleri
Öğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin TürleriÖğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin Türleri
Öğrt. Tek. ve Mat. Tas.- Kişisel Hayatı Konu Alan Edebi Metin Türleri
 
7.docx
7.docx7.docx
7.docx
 

Deneme

  • 2. DENEME • Bir yazarın özgürce seçtiği herhangi bir konu üzerinde kesin yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini serbestçe anlattığı yazılara deneme denir. Deneme, yazarın gözlemlediği ya da yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği varlıklarla ya da herhangi bir kavramla ilgili izlenimlerinin belli bir plana bağlı kalmayarak, tamamen kendi kişisel görüşüyle serbestçe yazıya döktüğü kısa metinlerdir. Deneme yazarı öne sürdüğü düşünceyi doğrulama, ispatlama, kanıtlama kaygısı taşımaz.
  • 3. Denemenin özellikleri şunlardır: • • • • • • • Denemelerde yazar herhangi bir konudaki görüşlerini kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlatır. Deneme, kişinin kendi dışındaki varlıklarla herhangi bir konuda gerçek ya da hayalî olarak girdiği diyalogun ürünüdür. Denemeler tek bir konuyu rahat ve akıcı bir biçimde ele alan, çoğu kez yazarının kişisel bakış açısı ve deneyimini aktaran orta uzunluktaki edebî metinlerdir. Konuların kişisel bir anlayışla işlenmesi; çeşitli sanatçıların aynı konudaki değişik fikir, zevk ve inanışlarını yansıtması bakımından bu tür önemlidir. Denemeye özgü belirli bir konu yoktur. Konu özgürce seçilir. Her şey denemenin konusu olabilir. Yeter ki yazarın o konuda bir birikimi olsun. Ancak denemeler daha çok her devrin, her ulusun insanını ilgilendiren konularda yazılır. Denemelerde diğer fikir yazılarından farklı olarak aşk, dostluk, iyilik, güzellik, ahlak, sevinç, kültür, yiğitlik gibi daha çok soyut ama kalıcı ve evrensel konular işlenir.
  • 4. Dünya Edebiyatında Deneme • Deneme türünün ilk örnekleri, daha “deneme” teriminin bile ortaya çıkmadığı eski Yunan ve Latin edebiyatlarında görülmektedir. Bunlar Epiktetos’un “Sohbetler”, Eflatun un “Diyaloglar”, Cicero’nun ‘Kimi Eserleredir. Seneca’nın bazı eserlerinde de denemelere rastlanmaktadır. • Bugünkü anlamdaki denemenin kurucusu 16. yüzyıl Fransız yazarı Michel de Montaigne’dir (1533-1592). Denemenin ilk örneklerini veren Montaigne yazdığı metinlerin kişisel düşünce ve deneyimlerinin iletilmesine yönelik edebî parçalar olduğunu vurgulamak için “deneme (essai)’ adını seçmiştir. Daha sonra yine çok tanınan İngiliz yazar Francis Bacon (1561-1626) ve Charles Lamb da bu türde eserler kaleme almış ve bu türü geliştirmiştir. Fransız edebiyatında Andre Gide (1869-1951) ve Alain İspanyol edebiyatında ise Miguel Dunamuno, Alman edebiyatında R. Maria Rilke gibi sanatçılar da bu türdeki eserleriyle tanınmıştır.
  • 5. Türk Edebiyatında Deneme • Deneme türü, Türk edebiyatına Tanzimat’tan sonra Batı’nın etkisiyle girmiştir. Deneme önceleri “Musahabe”, “Tecrübe-i Kalemiyye (kalem tecrübesi)” gibi isimler ile anılmıştır. İlk özel gazete Tercümân-ı Ahvâl (1860)’in yayın hayatına başlamasından itibaren gazetelerde çıkan değişik yazılar, zamanla ayrı bir tür olan deneme için dil, anlatım ve yaklaşım bakımından zemin oluşturmuştur.
  • 6. DENEME TÜRÜNE ÖRNEK KÖRÜ KÖRÜNE İNANMAK Öyle köylüler biliyorum ki; ayaklarının altını yakmışlar, bir tüfeğin tetiği altında parmaklarının ucunu ezmişler, başlarını cendereye sokup gözlerini kan içinde dışarı fırlatmışlar, yine de ağızlarından söz alamamışlar. Birini gözümle gördüm. Öldüğünü sanarak bir çıkıra atmışlardı; boynundaki ip hala duruyordu; bu iple, onu bütün gece bir atın kuyruğuna bağlayıp sürüklermişlerdi. Öldürmek için değil, eziyet etmek için, yüz yerine hançer saplamışlardı. Kendisiyle konuştum; bütün bunlara katlanmış, sonunda da kendini kaybetmiş; istedikleri sözü söylemektense, bin kez ölmeyi göze almış. Çektiği acılar yanında ölüm hiç kalırdı. Hem de bu adam o semtin en zengin çiftçilerinden biriydi. Nice insanlar kendilerinin olmayan inanışlar için, başkarından aldıkları, ne olduğu doğru dürüt bilmedikleri fikirler için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır. MONTAİGNE…
  • 7. SÜRÜ ADAMI • Bir adam vardır ki, hiçbir düşüncesinde, hiçbir hareketinde "kendi kendisi" olamaz. Ne düşünse, ne yapsa, ne söylese kendini değil, men­sup olduğu sosyeteyi, ırkı, muhiti ve dışarıdan aldığı telkinleri dile getirir. Kendiliğinden hiçbir şey bulmamıştır. Başka birinin sisteminden aldığı fi­kirleri ve akideleri o sistemin sahibinden daha softaca müdafaa eder. İra­desi de böyle dışarıdan gelme, yanaşma, iğreti bir hareket mihrakıdır. Bil­mez ki, asıl kendi kendisi, kendi içi, sonsuz imkânların, keşfedemediği için körleşen ve tıkanan istidatların tükenmez hazinesidir. Örneğini ken­dinde değil, hep dışarıda aradığı bir muayyen bir fikre, bir akideye başka­sının kurduğu sisteme bağlanır, kalır. Artık ölünceye kadar hiçbir hayatın her şeyi her gün değiştiği hâlde o, sakallı feylesofundan yahut iktisatçı şeyhinden bellediği hiç değişmeyen bir kaç âyet içinde kalmaya mahkûm, ilerlediğini sanarak yerinde sayacaktır. İçinde hep sürü insiyaktan teptiği için, şahsiyetten mahrum, insana en uzak insandır bu. Bir ferttir, fakat şahıs değildir, çünkü onu teşhis için kendisine bakmaya hiç lüzum kalmaksızın, çömezi olduğu ideolojinin, içinde uyuştuğu telkin âleminin firmasını bilmek, onu iptonize eden sakal­lının adını öğrenmek yetişir. Bu sürü adamlarının yüz bin tanesi bir tek şahsa muadil değildir. Nüfusunu gerçekten artırmak isteyen bir memleket, bunların sayısını azaltmakla işe başlamalı ve fertlerden değil, şahıslardan mürekkep bir sosyete kurmanın yoluna bakmalıdır. Peyami SAFA
  • 8. İSİMLER(ADLAR) • Varlıkları ve kavramları karşılayan sözcüklere isim denir. ÖRNEK: Köpek, taş, sıra, masa, tanrı, rüya, saygı... İsimler, anlamları yönünden üç kısımda incelenir.
  • 9. A) Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar • Tür (cins) Adı: Aynı türden varlıkları karşılayan sözcüklerdir. • şehir, ülke, dil, nehir, kitap, insan…
  • 10. • Özel Ad: Bir tür içinde sadece tek bir varlığı karşılayan sözcüklerdir. • Ankara, Türkiye, İngilizce, Kızılırmak, Çalıkuşu, Ahmet… • Eylül, edebiyatımızda ilk psikolojik romandır. • Bu cümlede “roman” sözcüğü, bir yazınsal türü karşıladığı için tür adı; “Eylül” ise roman türünün içinde tek olan bir yapıtı karşıladığı için özel addır.
  • 11. Not: “Güneş, ay, dünya” sözcükleri, astronomi, coğrafya terimi olarak kullanıldığında özel addır. Diğer kullanımlarda ise tür adıdır. • Mars, Dünya’ya göre Güneş’e daha yakındır. • Bu cümlede “Dünya” ve “Güneş” sözcükleri terim olarak kullanıldığından özel addır. • O kazadan sonra dünyası karardı. • Doktor, güneşte fazla kalmamasını istedi.
  • 12. B) Varlıkların Sayılarına Göre Adlar • Tekil Ad: Sayıca bir varlığı karşılayan adlardır. • ağaç, bulut, sevgi, mevsim • Çoğul Ad: Sayıca birden fazla varlığı karşılayan adlardır. Çoğul ad, tekil adlara çoğul eki (-ler, lar) getirilerek yapılır. • ağaçlar, bulutlar, sevgiler, mevsimler
  • 13. Topluluk Adı: Çoğul eki almadan, birden fazla varlığın bir araya gelerek oluşturduğu grupları karşılayan adlara denir. ordu, halk, sürü, kurul, takım, komisyon… • Bir yazar, toplumun sorunlarına sırt çeviremez. • Bu cümlede “yazar” sözcüğü, sayıca bir varlığı karşıladığı için, tekil ad; “sorunlar” sözcüğü, “-ler, -lar” çoğul ekini alarak birden fazla kavramı karşıladığı için, çoğul ad; “toplum” sözcüğü, bir arada yaşayan insanlardan oluşan grubu karşıladığı için, topluluk adıdır.
  • 14. Not: Bazı adlar, topluluk adı olarak kullanılabildiği gibi, tekil ad olarak da kullanılabilir. Bunları ayırt etmek gerekir. • Meclis, yeni dönem için yarın toplanacak. • Meclis, yarın boyanacak. • Bu cümlelerin birincisinde “meclis” bir grubu karşıladığı için topluluk adı, ikincisinde ise bir yeri, mekânı karşıladığı için tekil addır.
  • 15. C) Varlıkların Oluşuna Göre Adlar • Somut Ad: Beş duyudan en az birisiyle hissedebildiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklerdir. • çiçek, ağaç, bulut, ses, hava, koku, rüzgâr… • Soyut Ad: Beş duyuyla hissedemediğimiz; ama var olduklarını kabullendiğimiz kavramları karşılayan sözcüklerdir. • mutluluk, sevgi, akıl, ruh, melek, heyecan, korku…
  • 16. • Her yazar, sevinçlerini, üzüntülerini insanlarla paylaşmak için yapıt ortaya koyar. • Bu cümlede “insan” ve “yapıt” sözcükleri, beş duyudan en az biriyle varlıkları hissedilebildiği için somut ad; “sevinç” ve “üzüntü” sözcükleri, beş duyudan hiçbiriyle varlıkları hisse- dilemediği için soyut addır.
  • 17. Not: Somut anlamlı bir sözcük, anlam genişlemesi yoluyla soyut anlam kazanabilir. • Ağacın gölgesinde dinlendik. • O, her zaman babasının gölgesinde kaldı. • Birinci cümledeki “gölge” sözcüğünün somut anlamlı bir ad olduğunu görüyoruz. İkinci cümledeki “gölge” sözcüğü “ikinci planda kalınan bir durum”u karşıladığı için soyut anlamlı bir addır.
  • 18. Örnek • Artık” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad olarak kullanılmıştır? • A) Yemek hazır, artık sofraya oturabiliriz. • B) O bardaktaki artık suyu dökebilirsin. • C) Yemek artıklarını değerlendirmemiz gerekir. • D) Havalar ısındı, artık kar yağmaz. • E) Sus artık, biraz da beni dinle! (1995-ÖSS)
  • 19. Çözüm • Cümleleri incelediğimizde “artık” sözcüğünün C seçeneğinde yemeğin kalan kısmının adı olarak kullanıldığını; A, D ve E seçeneğinde eylemi zaman yönünden belirttiği için belirteç olarak kullanıldığını, B seçeneğinde ise suyun niteliğini bildirdiğinden sıfat olarak kullanıldığını görüyoruz.Cevap C