2. “ Kurban bayramında İslam’ın “Allahu Ekber”, “Allahu Ekber” , “Allahu Ekber” ler ile insanların beşten birisine,
3. … ya da bir buçuk milyar insana birden “Allahu Ekber” dedirmesi,
4. … koca Yer Küresi, büyüklüğü oranında o “Allahu Ekber” kudsi kelimesini fezadaki diğer gezegen arkadaşlarına işittiriyor gibi,
5. … dört milyondan fazla hacıların Arafat‘ta ve bayramda birden “Allahu Ekber” demeleri,
6. … Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın bin dört yüz sene evvel Âl ve Sahabeleriyle söylediği ve emrettiği “Allahu Ekber” sözünün bu zamanda bir çeşit yankılanması olarak…
7. … Yüce Allah’ın Rablığının, “Yer’in Rabbi” ve “Alemlerin Rabbi” gibi en büyük unvanlarının en büyük kapsamdaki tecellilerine karşı, geniş ve büyük ölçüdeki bir kullukla karşılık veriyorlar.
8. “ Allahu Ekber’in bir manası da: Cenâb-ı Hakk'ın kudreti ve ilmi her şeyin üstünde büyüktür; hiçbir şey O’nun bilgisinin dışına çıkamaz.
12. Her acayip ve akıl ölçülerinin dışındaki şeyden daha büyüktür ki, (Lokman-28) âyetinin açık ve kesin ifadesiyle bütün insanların öldükten sonra diriltilmesi, bir tek nefsin îcadı kadar o kudrete kolay gelir.
13. Bu mâna itibariyledir ki, güzel bir söz hükmünde, büyük musibetlere ve büyük maksatlara karşı herkes: "Allah büyüktür, Allah büyüktür." der... kendine bir teselli, bir kuvvet ve dayanak noktası yapar.
14. … bu kelime iki arkadaşıyla birlikte bütün ibadetlerin fihristesi olan namazın çekirdekleri ve özü;
15. ve içinde ve tesbihatında namazın mânasını takviye için “Sübhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allahu Ekber”ler ile üç büyük hakikatlere…
16. … ve insanın kâinatta gördüğü hayret sebebi, şükür sebebi ve Ululuk, büyüklük sebebi olan eşsiz, güzel ve büyük; pek çok olağanüstü şeylerden aldığı hayret ve lezzet ve heybetten kaynaklanan suallerine pek kuvvetli cevap verir.
17. Nasıl bir asker, bayramda bir paşa ile beraber padişahın huzuruna girer. Diğer vakitlerde, komutanının makamı ile onu tanır;
18. … aynen öyle de, her adam, Hac'da bir derece velîler gibi Cenâb-ı Hakk'ı “Rabbul Arz” -Dünyanın Rabbi- ve “Rabbul Alemin” -Alemlerin Rabbi- unvanları ile tanımağa başlar.
19. Ve Cenab-ı Allah’ın o büyüklüğünün mertebeleri kalbine açıldıkça, ruhunu istilâ eden devamlı ve hararetli hayret suallerinin hepsine karşı yine “Allahu Ekber” tekrarıyla cevap verdiği gibi;
20. … şeytanların en önemli hilelerini köküyle kesip atan ve kesin cevap veren yine “Allahu Ekber” olduğu gibi,
21. … bizim âhiret hakkındaki sualimize de kısa fakat kuvvetli cevap verdiği gibi, “Elhamdülillah” cümlesi dahi haşri, ahireti ihtar edip, ister.
22. Evet, her mü'minin namazlardan sonra, her gün hiç olmazsa yüz elliden fazla “Elhamdülillah”, “Elhamdülillah” dinen demesi….
23. … ve mânasının da: Ezelden ebede kadar sonsuz, geniş hamd ve şükrü ifade etmesi, ancak ve ancak Ebedi saadetin ve Cennet'in peşin bir fiyatı ve bir ücretidir.
24. Ve dünyanın kısa ve fâni elemlerle karışık olan ni'metlerine mahsus değildir. Ve onlara da, ebedi ni'metlere vesile olmaları yönüyle bakar, şükreder.
25. Sübhanallah kelimesi ise: Cenâb-ı Hakk'ı ortaklardan, kusurdan, noksanlıktan, zulümden, güçsüzlükten, merhametsizlikten, ihtiyaçtan ve aldatmaktan…
26. … .kemâl ve cemâl ve celâline zıt olan bütün kusurlardan takdis ve tenzih etmek, uzak bilmek mânasıyla…
27. … ebedi saadete, Celâl, Cemâl ve mükemmel saltanatının muhteşemliğine sebep olan Ahiret Yurdu’nu ve ondaki Cennet'i ihtar edip işaret eder…
28. İşte bu üç kudsi kelime gibi, “Bismillah” , “Lailahe illallah” ve diğer mübarek kelimelerin her biri iman esaslarının birer çekirdeği, Kur’an hakikatlerinin özleridirler.”