SlideShare a Scribd company logo
1 of 9
Download to read offline
itüdergisi/b
sosyal bilimler
Cilt:2, Sayı:1, 49-57
Aralık 2005




İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören sanayi
şirketleri için bir analitik değerleme tekniği uygulaması

Murat ÜLGEN*, Suat TEKER
İTÜ İşletme Fakültesi, İşletme Mühendisliği Bölümü, 34357, Maçka, İstanbul




Özet
Bu çalışmanın amacı kantitatif değerleme tekniğini (KDT) kullanarak bir şirketin teorik değerini hesapla-
maktır. Elde edilen sonuç gerçek piyasa fiyatı ile karşılaştırılıp şirketin hissesinin primli mi, iskontolu mu
yoksa değerinde mi işlem gördüğü belirlenir. Analiz ortamı olarak kullanılan tablolama programının girdi-
lerini kesitsel veriler (1995-2001 yılları arası mali tablolar) ve zaman serileri (düzeltilmiş hisse senedi fiyat-
ları) oluşturmaktadır. Gerçek piyasa değerleri olarak ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda oluşan fi-
yatlarlar alınmaktadır. Sonuçta piyasa fiyatlarının gerçeği yansıttığı düşünülürse KDT, bu değerleri %36’ya
yakın bir doğrulukla tahmin edebilmektedir. Diğer yandan piyasa fiyatlarının gerçek firma değerlerini temsil
etmediği düşünülürse, KDT’nin yatırım tavsiyelerini kullanarak hazırlanan portföyler, piyasa endeksinin
oldukça üzerinde getiri sağlamaktadırlar.
Anahtar Kelimeler: Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT), proforma mali tablolar, temel nakit akımları.

An analytical valuation technique applied to industrial companies in Istanbul
Stock Exchange
Abstract
The aim of this paper is to construct the theoretical value of a company using the quantitative valuation
technique (QVT). The results are then compared to the actual market prices in order to determine whether
each company’s stock is trading at a premium, at a discount or at par. The analysis tool is a spreadsheet
application fed by cross-sectional data (financial statements covering 1995-2001 period) as well as by time-
series data (the adjusted stock prices). Real life comparisons are made vis-à-vis the prices established in the
Istanbul Stock Exchange. At the end, if market prices are considered as correct, QVT can estimate them with
approximately 36% accuracy. If market prices are considered to be misrepresenting the true company
values, on the other hand, the portfolios constructed via QVT’s investment recommendations considerably
outperform the major market index. The main aim of this research is construct the theoretical structure of
the quantitative valuation technique (QVT) and realized its practical application according to the help of
Microsoft Excel. At the end of this analyze, the outcome of the method of the quantitative valuation technique
(QVT) is compared to real life market to get the performance of the QVT. The industrial companies are
being selected from the index of the Istanbul Stock Exchange100 for comparision.
Keywords: Quantitative Valuation Technique (QVT), proforma financial statements, fundamental cash flows.



*
 Yazışmaların yapılacağı yazar: Murat ÜLGEN. murat_ulgen@ml.com; Tel:+44 207 996 1872.
Bu makale, birinci yazar tarafından İTÜ İşletme Fakültesi’nde tamamlanmış olan "İstanbul Menkul Kıymetler Borsa-
sı’nda işlem göre sanayi şirketleri için bir analitik değerleme tekniği uygulaması" adlı doktora tezinden hazırlanmıştır.
Makale metni 23.07.2003 tarihinde dergiye ulaşmış, 16.12.2003 tarihinde basım kararı alınmıştır. Makale ile ilgili tar-
tışmalar 30.06.2006 tarihine kadar dergiye gönderilmelidir.
M. Ülgen, S. Teker


Giriş                                                        lazımdır. Burada önerilen analiz bir bilgisayar
Hisse senedi yatırımcılarının yatırım kararlarını            yazılımı olarak uygulanabildiği takdirde zaman-
verirken kullandıkları kabul görmüş en önemli                dan ciddi ölçüde tasarruf edilebilir. Çalışmanın
iki değerleme yöntemi temel analiz ve teknik                 temel amacı da aslında kantitatif analizin teorik
analizdir. Temel analizde, analist bir şirket hak-           altyapısını oluşturmak ve pratik uygulamalarını
kındaki tüm temel bilgileri sentezleyerek, hisse             Microsoft Excel yardımı ile gerçekleştirebil-
senedi ile ilgili yatırım önerisine (al, sat veya            mektir. Ayrıca kantitatif analizin kalitesinde ek-
tut) temel teşkil etmesi açısından şirketin gele-            lenen her yeni mali tablo ile artış beklenmelidir.
cekteki performansına dair öngörülerde bulunur.
Teknik analizde ise veri kümesi sadece iki tip               Analizin son kısmında kantitatif metodla elde
finansal bilgiyi içerir; hisse senedi fiyatı ve iş-          edilen sonuçlar gerçek piyasa verileri ile karşı-
lem hacmi. Teknik analist vereceği kararlar için             laştırıp ‘kantitatif değerleme tekniğinin (KDT)’
sadece bu iki tip veriye bakar ve “her türlü bil-            performansı hakkında saptamalar yapılmaktadır.
                                                             Karşılaştırmanın yapılacağı şirketler, IMKB100
ginin hisse senedi fiyatı içinde olduğu” varsa-
                                                             Endeksi’nde yer alan sanayi şirketleri arasından
yımından yola çıkar. Teknik analist için hisse
                                                             seçilmiştir. Sanayi şirketlerinin mali tablo ra-
senedi fiyatı, şirketin geçmişteki performan-
                                                             kamlarını tahmin etmek, mali sektör şirketleri-
sının ve şirket hakkında gelecekle ilgili beklen-
                                                             nin rakamlarına kıyasla daha kolaydır. Buna ek
tilerin özetlendiği en nihai parametredir. İşlem
                                                             olarak, 2000 ve 2001 yıllarındaki ekonomik
hacmi tek başına kritik bir anlam taşımaz, ancak             krizlerden sonra mali sektör kendisini bir kü-
hisse senedi ile beraber kullanıldığında teknik              çülme süreci içinde bulmuştur. Devam eden e-
analistin yorumunu güçlendirir.                              konomik program başarılı olduğu takdirde bu
                                                             durumdan ilk yararlanan reel sektör şirketleri
Her analiz yönteminin (teknik veya temel) diğe-              olacaktır, mali sektörün toparlanmasının ise da-
rine göre bazı avantajları ve dezavantajları var-            ha gecikmeli gelmesi beklenmektedir.
dır. Al-sat (‘trading’) stratejisi daha kısa vadede
gerçekleştiğinden teknik analiz kullanımına da-              Neticede ampirik bulgular, kısıtlı girdi (veri)
ha yatkındır. Diğer yandan uzun vadeli yatırım
                                                             kümesi de göz önünde bulundurulunca, KDT’nin
kararları göz önüne alındığında detaylı ve itinalı           gerçek piyasa fiyatlarını cesaret verici bir doğ-
bir temel analiz çalışması amaca daha iyi hizmet             rulukla tahmin ettiğini göstermektedir. Ayrıca,
eder. Teorik olarak gelecekte gerçekleşecek bir              piyasa fiyatlarının gerçek firma değerlerini doğ-
olayla ilgili ne kadar çok bilgi mevcutsa belir-             ru yansıtmadığı, KDT’nin verdiği sonuçların
sizliğin o kadar az olduğu söylenebilir. Bu kural
                                                             daha doğru bir baz teşkil ettiği farz edilirse buna
mali piyasalar için de aynı derecede geçerlidir.
                                                             göre verilen yatırım tavsiyeleri, piyasa endeksi-
Bu açıdan bakıldığında temel analiz, daha geniş
                                                             nin getirisinin oldukça üzerinde getiriler sağla-
bir finansal veri kümesi ile ilgilendiğinden tek-            maktadır. Bu karşılaştırmlar yapılırken yatırım
nik analize tercih edilebilir. Fakat temel analiz            tavsiyeleri portföyler halinde değerlendirilmiş,
teknik analize göre daha fazla zaman gerektir-
                                                             portföyler oluşturulurken de hisselerden eşit de-
mektedir. Bir yandan temel analize has bilgileri
                                                             ğerde yatırımlar yapıldığı kabul edilmiştir. Eşit
daha hızlı işlerken diğer yandan da teknik anali-            değerde yatırımların mantığı da KDT’nin, şir-
zin en önemli parametresi olan hisse senedi fi-              ketlerin gerçek değerlerini ortaya çıkaran bir
yatlarından yararlanmak karar verme mekaniz-                 değerleme aracı olması, buna karşılık oluşturu-
masına önemli katkılar sağlayabilir. Bu kombi-               lacak portföylerde şirketlerin risk-getiri profille-
nasyon ‘kantitatif analiz’ şeklinde tarif edilebilir.
                                                             rini inceleyerek portföy ağırlıklarını belirlemeye
                                                             yarayan bir araç olmamasından kaynaklanmak-
Kantitatif analiz ilk etapta gelecekteki bir dö-
                                                             tadır (Pastor, 2000).
neme kadar olan proforma mali tabloları tahmin
etmeyi gerektirir. Buradaki amaç gelecekteki
nakit akımları için öngörüler oluşturabilmektir.             Sıkça kullanılan değerleme modelleri
Sonra bu nakit akımlarının bugünkü değerlerini               Değerleme modelleri temelde iki farklı katego-
bulmaya yarayacak parametrelerin hesaplanması                ride değerlendirilmektedirler, varlığa dayalı de-



                                                        50
Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT)

ğerleme modelleri ve indirgenmiş nakit akımı                Capitalisation-MCAP’). İkinci tip nakit akımları
modelleri. Varlığa dayalı modellerde kullanılan             ise ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti
temel özdeşlik,                                             (‘Weighted Average Cost of Capital-WACC’) ile
                                                            iskontolanır ve sonuç firma değeridir (‘Enterprise
Değer = Varlıklar – Yükümlülükler               (1)         Value-EV’). Firma değeri aşağıdaki formül ile
                                                            ifade edilir:
indirgenmiş nakit akımları modellerinde ise ya-
rarlanılan temel denklem,                                   Firma Değeri = Piyasa Değeri + Net Borç        (3)

           i =n                                             Diğer yandan net borcun tanımı ise şu şekilde-
               NAt +i
Fiyatt = ∑                                      (2)
                                                            dir:
         i =0 (1 + r )
                       i
                                                            Net Borç = UVFB + KVFB - HD – MK               (4)
Yukarıdaki denklemde Fiyatt, t anındaki fiyatı,             Bu denklemde de UVFB ve KVFB sırasıyla u-
NAt+i, (t+i) dönemindeki nakit akımını, r varlı-            zun vadeli finansal borcu ve kısa vadeli finansal
ğın iskonto oranını ve n ise iskontolama döne-              borcu temsil etmektedir. HD, nakit gibi hazır
minin sonunu ifade etmektedir.                              değerleri, MK ise menkul kıymetleri göstermek-
                                                            tedir.
Diğer yandan finansal piyasalarda hisse senedi
analizi yapan uzmanlar genelde daha kolay kul-              KDT’nin uygulamasındaki birinci adım bu te-
lanılabilir değerleme yöntemlerine başvurmak-               mel nakit akımlarını makul bir vadeye kadar
tadırlar. Bunlar arasında en sıkça bilineni finan-          tahmin edip sonrası için bir nihai değer (‘Termi-
sal oran (rasyo) ya da katsayı (‘multiple’) kıyas-          nal Value-TV’) tanımlamaktır. Bu makul vade
lamalarıdır. Analistlerin en çok kullandığı oran-           sonrası şirketin satışlarındaki artışın belirli bir
lar ise, Fiyat/Kazanç, Fiyat/Satış, Fiyat/Defter            oranda sabitleneceği farz edilip nihai değerin
Değeri, Firma Değeri/Satış, Firma Değeri/Faiz               bugünkü karşılığını bulurken sabit bir hızla bü-
ve Vergi Öncesi Kar Artı Amortisman ve Katma                yüyen ve sonsuza giden nakit akımları yöntemi
Ekonomik Değer (‘Economic Value Added-                      (‘growing perpetuity method’) kullanılır.
EVA’) olarak sayılabilir (Kim, 1997). Bu oranlar
kullanılarak yapılan karşılaştırmalardaki temel             Nakit akımlarının tahmini için ise tahmini (pro-
prensip, bir şirketin içinde bulunduğu sektörün             forma) bilanço ve gelir gider tablolarına ihtiyaç
ortalama rasyolarını yansıtacağı beklentisidir.             vardır. Proforma mali tabloların hangi tarihe ka-
Bu sayede örneğin sektörün ortalama fiyat-satış             dar uzatılacağı, bir başka diğer deyişle nihai de-
rasyosu ve şirketin satışları bilindiğinde, şirketin        ğerin hangi tarihten itibaren bulunacağı başlı
fiyatı hakkında bir tahmin yürütülebilir.                   başına bir tez konusudur. Burada bir yaklaşım
                                                            şirketin satışlarında önemli yer tutan mal veya
                                                            hizmeterinin satış çevrimlerini incelemektir.
Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT)                          Örneğin piyasaya göreceli olarak yeni girmiş bir
Kantitatif Değerleme Tekniği, en anlaşılabilir              şirketin önde gelen ürünlerine olan talebin dört
hali ile, bir şirketin temel nakit akımlarını uygun         sene sonra durulacağı ve bir dengeye ulaşacağı-
iskonto oranı ile bugüne indirgeyen değerleme               na inanılıyorsa, nihai değer dördüncü seneden
tekniğidir. KDT’de genel olarak iki değişik te-             sonra hesaplanmalıdır. Bu bahsedilen yöntemin
mel nakit akımı kullanılmaktadır, Özsermayeye               pratikte uygulaması zordur. Ayrıca Türkiye gibi
giden Serbest Nakit Akımları (‘Free Cash Flow               kronik enflasyona çok uzun süre maruz kalmış
to Equity-FCFE’) ve Firmaya giden Serbest                   (Erçel, 1999) ve makro yapıtaşları tam yerine
Nakit Akımları (‘Free Cash Flow to Firm-                    oturmamış ekonomilerde çok ileriye dönük
FCFF ). Birinci tip nakit akımları özsermaye ma-            tahmin yapmak son derece meşakkatlidir. Bu
liyeti (‘Return on Equity-ROE’) ile iskontolanır            sebeple analistler Türk şirketleri ile ilgili tah-
(Fama ve French, 1999) ve çıkan sonuç                       minlerinde genelde en fazla üç yıl ileriye dönük
özsermayenin piyasa değeridir (‘Market                      öngörülerde bulunmaktadırlar.



                                                       51
M. Ülgen, S. Teker

Proforma bilançoların tahmin için başlangıç                            sı’nda (IMKB) işlem gören büyük şirketlerin
noktası net satışlardır. Net satışlar tekli ve çoklu                   oluşturduğu IMKB100 Endeksi’nden seçildiler.
regresyon kullanılarak tahmin edilmeye çalışılır.                      Hemen hemen herbiri kendi sektörlerinin loko-
Net satışlar bulunduktan sonra bazı yavaş hare-                        motifi ve önemli birer temsilcisi olan bu şirket-
ket eden rasyolar, örneğin Aktif Çevrimi (Top-                         lerin kendi sektörlerindeki ortalama şirketlerden
lam Satışlar / Toplam Aktifler), Cari Oran (Kısa                       daha uygun koşullarda borçlanabilecekleri var-
Vadeli Aktifler / Kısa Vadeli Borçlar), Borç /                         sayıldı.
Özsermaye Oranı ve Borçlanma Maliyeti ile
mali tablo kalemlerinin toplam varlıklar veya                          Türkiye ekonomisinin yukarıdaki grafikte görü-
                                                                       len enflasyon üzerine maruz kaldığı yıllık orta-
net satışlara oranının ortalamaları kullanılarak
                                                                       lama reel borç yükünden, yurtdışı bağlantıları
proforma mali tabloların detayları tahmin edile-
                                                                       sayesinde bu şirketlerin en az seviyede etkilen-
bilir.                                                                 dikleri öngörüldü.
Tahminlerin iyileştirilmesi için KDT’nin içinde                        İyileştirme adımları arasında tahminlerin per-
bir takım geliştirme adımları uygulanmıştır. Bu                        formansını en çok yükselten, finansal harcama-
adımlar en basit anlamda geçmiş verilerden                             lar kalemini şirketin iç dinamiklerinden tahmin
tahmin edilen mali tablo kalemlerinin gene                             etmek oldu. Buna göre, satılan malların maliye-
geçmişte görülen gerçek değerlerinden farkını                          ti, faaliyet dışı karlar ve zararlar, olağanüstü
minimize etmeye çalışmaktadırlar (örneğin                              karlar ve zararlar gibi gelir gider tablosu kalem-
2000 yılı net karının 1995-1999 tabloları kulla-                       lerinde yapıldığı gibi finansal harcamalar da net
narak tahmin edilmesi). Özet olarak değinmek                           satışların bir ortalama yüzdesi cinsiden ifade
gerekirse bu geliştirme adımlarında öncelikle                          edildi. Gelecek yılların net satışları tahmin edil-
borçlanma maliyeti konusu üzerinde duruldu,                            dikten sonra bu ortalama yüzdeler kullanılarak
şirketlerin ortalama borçlanma maliyetlerini                           finansal harcamalar kalemi için de tahminler
tahmin etmeye yarayacak bir piyasa gösterge                            yapıldı.
arandı.
                                                                       Son olarak net satışlar basit regresyon yerine
KDT kullanılarak teorik değerleri hesaplanan                           çoklu regresyon kullanılarak tahmin edilmeye
firmalar, İstanbul Menkul Kıymetler Borsa-                             çalışıldı, bu bağlamda hangi makroekonomik

            50%
                                                                      45.6%
            40%
                                                                                  36.1%        30.0%
                                                          32.1%
            30%
                            28.4%          29.7%
            20%                                                                                          25.7%
                                       Ortalama 27%
            10%

             0%

           -10%                                                                              -11.1%

           -20%
                     1995



                                    1996



                                                   1997



                                                               1998



                                                                           1999



                                                                                      2000



                                                                                                  2001



                                                                                                           2002




                        Şekil 1. Kamu borcü üzerindeki ortalama yıllık reel faiz
                            (Kaynak: Hazine ve Devlet İstatistik Enstitüsü)


                                                                  52
Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT)

değişkenin regresyon denklemine ekleneceği                FVÖK tahminleri için yapılan testler sonucun-
konusunda literatüredeki çalışmalar dikkate a-            da, bu tahminlerin gerçeklerinden farklarının
lındı (Fifild, Power ve Sinclair, 2002). Türki-           mutlak değerlerinin ortalaması %0.5’lik hata
ye’nin son iki on yıllık dönemde, ekonomi yö-             payı ile aşağıdaki güven aralığı bulundu:
netiminin döviz kuru rejimi tercihlerine paralel
olarak Türkiye ekonomisi ‘sıcak para’ olarak da           Güven Aralığı = [%13,72 , %37,13]              (5)
adlandırılan kısa vadeli sermaye hareketlerine
ihtiyaç duyar hale geldi (Ertuğrul ve Selçuk,             En basit hali ile bu güven aralığı, FVÖK tah-
2001). Bu yüzden reel ekonomik büyüme son                 minlerindeki ortalama mutlak değer farkların
derece oynak (volatil) bir seyir gösterdi. Aynı           %99.5 ihtimalle bu aralığa düşeceğini göster-
şekilde Malatyalı da (2000) sermaye hareketleri           mektedir. Sınırlı sayıdaki mali tablo ile yapılan
ve yatırım tercihlerinin Türkiye’de kriz şartları-        tahminlerin (örneğin 1995-1999 yılları kullanı-
nın oluşmasına katkı yaptığını ifade etmektedir.          larak) bu aralık içinde farklılık göstermesi baş-
Tüm bu araştırmaların ışığı altında Türkiye e-            langıç için cesaret vericidir. KDT’nin güvenilir-
konomisinde faaliyet gösteren bir şirketin net            liğinin ve performansının eklenen her yeni mali
satışlarını bulmak için kurulması gereken reg-            tablo ile (artan gözlem sayısı ile) yükselmesi
resyon denkleminde zamanın (yani net satışların           beklenmektedir.
kendi iç dinamiklerinin) yanısıra enflasyon ve
reel ekonomik büyüme değişkenlerinin de bu-               KDT’nin stratejisindeki değişiklikten ötürü sen-
lunmasına karar verildi.                                  tezlenmesi gereken temel nakit akımı, yani Fir-
                                                          maya giden Serbest Nakit Akımlarının (FSNA)
Yapılan testler sonucunda sadece zaman ve enf-            tanımı bu noktada netlik kazanmalıdır. Buna
lasyonu kapsayan iki değişkenli regresyon mo-             göre:
delinin, üç değişkenli (zaman, enflasyon ve reel
büyüme) regresyon modeline göre net satışlar-
                                                          FSNA = FVÖK (1-T) + AMR – ∆NIS                 (6)
daki değişimi daha iyi açıkladığı görüldü. Fakat
bu noktada temel nakit akımını sentezlemek için           Bu denklemde T kurumlar vergisi oranını, AMR
ihtiyaç duyulan net kar kalemi için yapılan tah-
                                                          firmanın ayırdığı amortisman masrafını ve ∆NIS
minlerin hala gerçek değerlerinden çok uzak ol-           de net işletme sermayesindeki değişimi göster-
dukları gözlendi. Bu durumda KDT bir strateji             mektedir. Finansal analistler çoğu zaman denk-
değişikliği yaparak Özsermayeye giden Serbest             lemdeki son terimi kullanmazlar.
Nakit Akımları yerine Firmaya giden Serbest
Nakit Akımlarını tahmin etme alternatifine yö-
neldi. Bu tercihten sonra net kar yerine faiz ve          Ağırlıklı ortalama sermaye maliyetinin
vergi öncesi kar (FVÖK) rakamını (‘Earnings               (AOSM) sentezlenmesi
Before Interest and Taxes-EBIT’) tahmin etmek             Firmaya giden nakit akımları daha önce de be-
bir zorunluluk halini almıştır.                           lirtildiği gibi ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti
                                                          ile bugüne iskontolanır. AOSM’nin tanımı ise
                                                          aşağıdaki gibidir:
Net kâr yerine FVÖK tahmini
Türkiye sermaye piyasalarına mahsus olmak                                B                    Ö
üzere, faaliyet dışı karlar genelde çok yüksek            AOSM     =         R b (1 − T ) +       Rö     (7)
                                                                       B + Ö                B + Ö
faiz ortamı yüzünden hemen hemen sadece faiz
geliri ve temettü gelirinden oluşmaktadır. Bir            Bu denklemde B borcun defter değerine, Ö ise
holding için anlamlı olabilecek bu durum, bir             özsermayenin defter değerine tekabül etmektedir.
sanayi şirketi söz konusu olduğunda diğer faali-          T gene kurumlar vergisi oranı, Rb borçlanma ma-
yet gelirleri kaleminin anlamını yitirmesine ne-          liyeti son olarak Rö ise de özsermaye maliyetidir.
den olmaktadır. Bu durumda FVÖK denilen bü-
yüklüğün gelir gider tablolarında en iyi karşılığı        Borçlanma maliyeti için daha önceki bölümler-
faaliyet karı veya zararı olmaktadır.                     de de hatırlanacağı gibi bir varsayım yapıldı.



                                                     53
M. Ülgen, S. Teker

Buna göre kendi sektörlerindeki ortalama bir                  Tablo 3. Hisse senetleri endeksi (IMKB100)
şirketten daha uygun şartlarda finansman sağla-                       yıllık getirileri (1995-2001)
yabilecek olan IMKB100 şirketleri için borç-
lanma maliyetinin hemen hemen (aşağıdaki tab-                          Yıl        Yıllık Getiri (%)
loda gösterilen) yıllık TEFE enflasyonu kadar                         1995                60
olacağı öngörüldü.                                                    1996               152
                                                                      1997               247
 Tablo 1. Yıllık TEFE enflasyonu (1995-2001)                          1998               -30
                                                                      1999               451
          Yıl       TEFE-Enflasyonu (%)                               2000               -46
         1995               66                                        2001                46
         1996               85                                      Ortalama             126
         1997               91
         1998               54                              Bu aşamada gerçek piyasa fiyatları ile karşı-
         1999               63                              laştırma yapmak için birden fazla seçenek
         2000               33                              mevcut. Öncelikle Sermaye Piyasası Kanunu
         2001               89                              çerçevesinde (IMKB kılavuzu, 1998) hisseleri
       Ortalama             69
                                                            borsaya kote olan şirketlere yıl sonu mali tab-
                                                            lolarını açıklamaları için 10 haftalık bir süre
Özsermaye maliyet ise Finansal Varlıkları Fi-
                                                            tanınır. Bu sürenin sonu yaklaşık 15-Mart ta-
yatlama Modeli FVFM (‘Capital Asset Pricing
                                                            rihine denk gelmektedir. Bu durumda 2001 yıl
Model-CAPM’) kullanılarak bulundu (Daniel,
                                                            sonu mali tablolarını da kullanarak KDT tara-
Hirshleifer ve Subrahmanyam, 2001). Bu adım-
                                                            fından üretilen teorik şirket değerlerinin karşı-
da risksiz faiz oranı için ise, Hazine tahvillerinin
tutarsız vadeleri ve Merkez Bankası gecelik fa-             laştırılacağı gerçek piyasa fiyatlarına hem 28-
izlerinin aşırı oynaklığı sebebiyle (2001 devalüas-         Aralık-2001 itibariyle hem de 15-Mart-2002
yon krizinden sonra bu oranlar %1.000 lerin üze-            itibariyle bakıldı. Ortaya çıkan sonuçlar de-
rine çıkmıştı), Türk bankalarının bir yıllık mevdu-         ğerlendirildiğinde ve ortalama mutlak değer
ata verdikleri ortalama faizler baz alınmıştır.             (gerçek piyasa değeri ile teorik piyasa değeri
                                                            arasındaki) farklar incelendiğinde baz tarihin
      Tablo 2. Risksiz faiz oranı göstergesi                önemi olmadığı anlaşıldı. Neticede KDT, 33
                  (1995-2001)                               farklı IMKB100 şirketinin gerçek piyasa de-
                                                            ğerini yaklaşık %36’lık bir doğruluk payı ile
           Yıl       Risksiz Faiz Oranı (%)                 tahmin etti. Bu doğruluk payı ölçülürken teo-
          1995                 92                           rik fiyatın gerçek piyasa fiyatının yaklaşık
          1996                 92                           1/3’lük (%33’lük) komşuluğunda kalması
          1997                 93
          1998                 93                           dikkate alındı. Tahminlerin sadece yedi yıllık
          1999                 86                           gözlem süreci (yedi yıllık mali tablolar) ile
          2000                 38                           yapıldığı gözönüne alındığında çıkan sonuçlar
          2001                 62                           cesaret verici bulundu.
        Ortalama               80

Son olarak hisse senetleri piyasasının risksiz fa-          KDT’nin yatırım tavsiyeleri ve portföy
iz oranı üzerine sağladığı risk primi aşağıdaki             yaklaşımı
tablodan bulundu:                                           Yukarıdaki sonuçlara varmak için piyasada ger-
                                                            çekleşmiş fiyatların şirketlerdeki içsel değeri
Tüm bu parametreler (7) numaralı denklemde                  doğru yansıttığı düşünüldü. Bu düşünceye bir
yerine konulunca ve akabinde varılan AOSM ile               alternatif olarak, içsel değerin piyasada doğru
FSNA iskontolandıktan sonra ortaya çıkan firma              temsil edilmediği yani daha doğru değerlerin
değerlerinden her şirketin net borcu düşülerek              KDT tarafından üretildiği de varsayıldı. Bu var-
teorik (kantitatif) piyasa değerleri bulundu.               sayım altında KDT ürettiği teorik değerleri ile



                                                       54
Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT)

piyasa fiyatları arasındaki farka göre yatırım                Tablo 4. ‘Sıfır portföy’ ün IMKB100 relatif
tavsiyelerinde bulundu. Teorik (kantitatif) fiya-                               getirileri
tın piyasa fiyatının ± %10 sınırında olması du-
rumunda hisse için ‘TUT’ tavsiyesi, teorik değe-                Ay                  Baz tarihi
rin gerçek fiyatın %10’undan daha aşağıda bu-                             28-Aralık-2001 15-Mart-2002
lunması durumunda ‘SAT’ tavisyesi tam tersi                     1              21              18
durumda ise ‘AL’ tasiyesi verildi. Bu tavsiyeler                2              17               9
ışığında eşit (değer) ağırlıklı iki farklı porfföy              3              14              29
oluşturuldu. Eşit değer alınmasının nedeni, daha                4              17              29
önce de belirtildiği gibi, KDT’nin şirketlerdeki
                                                                5              14              39
içsel değeri serbest nakit akımları ve uygun
                                                                6               2              34
iskonto oranlarını kullanarak bulmaya yarayan
                                                                7               2              32
bir model olması, diğer yandan bir portföy oluş-
                                                                8               5              32
turma özelliğinin bulunmamasıdır. Diğer bir de-
                                                                9               4              35
yişle KDT, şirketlerin risk-getiri profillerine ba-
                                                               10               4              29
karak hangi hisseden hangi ağırlıkla alınma-
sı/tutulması ya da satılması gerektiğine karar                 11               7              25
vermez, belirli bir hissenin içsel değerini ortaya             12               6              22
çıkararak hangi seviyede işlem görmesi gerekti-             Ortalama            9              28
ğini söyler.
                                                            İlk bakışta endeks-relatif getirilerin pozitif ol-
Oluşturulan iki farklı portföye gelince, birinci            ması, özellikle 15-Mart-2002 tarihinde piyasada
portföyün başlangıç anında değeri sıfırdır (bu              geçekleşen fiyatlar baz alınınca endeksin üze-
yüzden adı ‘sıfır portföy’). Yatırım tavsiyesi al           rinde getirinin %30’lara yakın çıkması oldukça
ise hisseyi alır, sat ise açığa satar. Alım tavsiye-        olumlu karşılandı. Bilindiği üzere pekçok ge-
leri satım tavsiyelerinden fazla ise aradaki farkı          lişmiş piyasada portföylerin getirilerinin hisse
borçlanarak kapatır, tam tersi durumda ise farkı            senedi endeslerini yakalaması bile önemli bir
gecelik repoda değerlendirir. Bu portföy tut tav-           başarı olarak kabul edilmektedir. Aynı analiz
siyelerine karşı kayıtsızdır.                               ‘sıfırdan farklı portföy’ için de yapıldığında a-
                                                            şağıdaki sonuç tablosuna ulaşıldı:
İkinci portföyde ise başlangıç anında adı geçen
her hisseye eşit değerde yatırım yapıldığı düşü-             Tablo 5. ‘Sıfırdan farklı portföy’ ün IMKB100
nüldü (‘sıfırdan farklı portföy’). Bu durumda                                relatif getirileri
yatırım tavsiyesi al ise hisse portföyde tutuldu,
sat ise portföyden çıkarıldı. Burada ilk portföy-                Ay                  Baz Tarihi
den farklı olarak yatırım tavsiyesi tut ise hisse                          28-Aralık-2001 15-Mart-2002
portföyde tutuldu. Diğer bir deyişle ikinci port-                 1             57              -21
föy tut tavsiyelerine karşı kayıtsız kalmadı.                     2             45               1
                                                                  3              0              54
Bu portföylerin IMKB100’e göre relatif (göre-                     4             31              72
                                                                  5             39              82
celi) getirileri birden oniki aya kadar farklı dö-
                                                                  6             53              74
nemlerde hesaplandı. Karşılaştırmayı kolaylaş-                    7             66              69
tırmak amacıyla tüm getiriler yıllık bileşik geti-                8             68              52
rilere çevrildi. (6) numaralı denklemde verilen                   9             57              59
FSNA tanımı ise, gerçek hayatta analistlerin                     10             48              47
yaptığı şekliyle yorumlandı, yani son terim he-                  11             54              38
saba katılmadı. Sonuçlar aşağıdaki tablolarda                    12             42              35
özetlendi:                                                    Ortalama          47               47




                                                       55
M. Ülgen, S. Teker

İki tablo karşılaştırıldığında ikinci porftöy birin-           çoklu regresyon zaman (satışların iç dinami-
ciye göre çok daha başarılı çıktı. İkinci portföy              ği) ve enflasyondan oluşmaktadır.
her iki baz tarihindeki fiyatlara göre aynı en-
deks-relatif getiriyi verdi, yani baz tarihinin ö-          4. Özsermayeye giden nakit akımlarını tahmin
nemi ortadan kalktı. Endeksin üzerine %50’lere                 etmeye kıyasla firmaya giden nakit akımla-
varan ek getiri herhangi bir portföy yöneticisi                rını tahmin etmek hata payını azaltmaktadır.
için çok büyük bir başarı demektir. İki portfö-                Bunun uzantısı olarak proforma evresinde
yün performansı karşılaştırıldığında varılan so                net kar yerine faiz ve vergi öncesi kar tah-
nuç ise KDT’nin verdiği ‘TUT’ tavsiyelerinin                   mini yapılmalıdır.
altında önemli bir değer yattığı oldu.
                                                            5. Nakit akımlarını iskontolayacak sermaye
                                                               maliyetlerini bulurken, risksiz faiz oranı için
Sonuçlar                                                       bankaların bir yıllık mevduata verdikleri fa-
Kantitatif değerleme tekniğinin uygulama aşa-                  izlerin ortalamasını kullanmak daha uygun-
malarında öncelikle şirketlerin proforma mali                  dur. Hazine borçlanma senetlerinin vadeleri,
tabloları oluşturuldu ve bunlar kullanılarak te-               Merkez Bankası gecelik oranlarının da ken-
mel nakit akımları tahmin edildi. Daha sonra bu                disi oldukça yüksek oynaklık (volatilite)
nakit akımlarını iskontolamak amacıyla sermaye                 göstermektedir.
maliyetleri hesaplandı ve şirketlerin teorik fiyat-
ları bulundu. Bu fiyatlar gerçek fiyatlarla karşı-          6. KDT ile elde edilen teorik değerlerin gerçek
laştırıldı. Buradan bir adım öteye gidilerek, pi-              fiyatları yansıtma oranı %36’dır. Sınırlı gir-
yasa fiyatlarının KDT ile bulunan fiyatlara ula-               di kümesi göz önüne alındığında bu oran ce-
şacağı kabul edildi ve yatırım tavsiyelerinde bu-              saret vermektedir. Tahmin doğruluğunun ar-
lunuldu. Tavsiyeler sonucu oluşturulan portföy-                tan gözlem sayısı (mali tablo sayısı) ile yük-
lerin, IMKB100 endeksinin getirisi üzerine                     selmesi beklenmektedir.
önemli ölçüde ek pozitif getiri sağladıkları gö-
                                                            7. KDT ile bulunan teorik değerlerin firmaların
rüldü. Bu araştırmanın bulguları şu şekilde özet-
                                                               gerçek içsel değerlerini piyasa fiyatlarından
lenebilir:
                                                               daha iyi yansıttığı varsayılarak yapılan iki
                                                               farklı portföy, bir aydan bir seneye kadarki
1. Temel nakit akımlarını iskontolama ile de-
                                                               değişik dönemlerde IMK100 endeksinin ol-
   ğerleme yöntemi, varlığa dayalı değerleme
                                                               dukça üzerine getiri sağlamışlardır. Bunlar-
   yöntemlerine göre uygulamaya daha yatkın-                   dan özellikle tut tavsiyesine prim veren i-
   dır.                                                        kinci portföy (sıfırdan farklı portföy) diğeri-
                                                               ne göre çok daha başarılı olmuştur. Bu bağ-
2. KDT uygulamasında her iki farklı temel na-                  lamda KDT’nin verdiği tut önerisinde önem-
   kit akımı (özsermayeye giden serbest nakit                  li değer yatmaktadır.
   akımı ve firmaya giden serbest nakit akımı)
   da kullanılabilir. Nakit akımlarına karşılık
   gelen iskonto oranının doğru seçilmesi ge-               Teşekkür
   rekmektedir. İlk nakit akımı için özsermaye              Çalışmada yönendirici rolünden dolayı danış-
   maliyeti, ikincisi için ise ağırlıklı ortalama           manım Doç Dr. Suat TEKER ayrıca gereken
   sermaye maliyeti oranları kullanılmalıdır.               tüm veri desteği ve entellektüel yardımlardan
                                                            dolayı Bender Menkul Değerler araştırma bö-
3. KDT’nin ilk safhası proforma mali tablola-               lümü çalışanları teşekkürle anılır.
   rın tahmin edilmesidir. Proforma çevriminin
   başlangıcı olan net satış tahmini için basit             Kaynaklar
   yerine çoklu regresyon kullanmak daha iyi                Daniel, K. D., Hirshleifer, D. ve Subrahmanyam, A.,
   sonuç verir. Bu araştırmada tavsiye edilen                 (2001). Overconfidence, arbitrage and equilib-




                                                       56
Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT)

   rium asset pricing. The Journal of Finance, 56, 3,    İstanbul Menkul Değerler Borsası, (1998). Sermaye
   921-965.                                                  piyasaları ve borsa temel bilgiler kılavuzu,
Erçel, G., (1999). The relationship between inflation        Eğitim ve Yayın Müdürlüğü, Istanbul.
   and growth. ISE Quarterly Review, 3, 12, 15-28.       Kim, D., (1997). A re-examination of firm size,
Ertuğrul, A. ve Selçuk, F., (2001). A brief account of       book-to-market, and earnings price in the cross-
   the Turkish Economy, 1980-2000. Departmental              section of expected stock returns. Journal of
   Working Papers, Bilkent University, Ankara.               Financial and Quantitative Analysis, 32, 4, 463-
Fama, E. F. ve French, K. R., (1999). The corporate          489.
   cost of capital and the return on corporate in-       Malatyalı, K., (2000). An inquiry on the factors con-
   vestment. The Journal of Finance, 54, 6, 1939-            tributing to the economic crisis in Turkey. ISE
   1967.                                                     Quarterly Review, 4, 15, 53-64.
Fifield, S.G.M., Power, D.E. ve Sinclair, C.D., 2002.    Pastor, L. L., (2000). Portfolio selection and asset
   Macroeconomic factors and share returns: an               pricing models. The Journal of Finance, 55, 1,
   analysis using emerging market data. Interna-             179-223.
   tional Journal of Finance & Economics, 7, 1, 51-62.




                                                    57

More Related Content

Similar to Değerleme

ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi çalışması
ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi     çalışması      ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi     çalışması
ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi çalışması ozcanayma
 
üRetim yönetimi proje ödevi
üRetim yönetimi proje ödeviüRetim yönetimi proje ödevi
üRetim yönetimi proje ödeviHabip TAYLAN
 
Maliyet YöNetimi
Maliyet YöNetimiMaliyet YöNetimi
Maliyet YöNetimiEren YAMAN
 
Maliyet Yönetimi
Maliyet YönetimiMaliyet Yönetimi
Maliyet YönetimiEren YAMAN
 
Hisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdf
Hisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdfHisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdf
Hisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdfBacklink Paketleri
 
HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009
HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009
HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009Mahir İstanbullu
 
Performans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROI
Performans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROIPerformans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROI
Performans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROIIpek Aral
 
Faaliyet Tabanlı Maliyetleme
Faaliyet Tabanlı MaliyetlemeFaaliyet Tabanlı Maliyetleme
Faaliyet Tabanlı MaliyetlemeTutku Kunduz
 
Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek Projesi
Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek ProjesiToplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek Projesi
Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek ProjesiPAL Policy Analytics Lab
 
Yazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeli
Yazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeliYazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeli
Yazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeliZafer Düzen
 
SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..
SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..
SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..itelligence TR
 

Similar to Değerleme (20)

Finansal Modelleme
Finansal ModellemeFinansal Modelleme
Finansal Modelleme
 
ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi çalışması
ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi     çalışması      ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi     çalışması
ÖZCAN AYMA Verimlilik analizi ve denetimi çalışması
 
üRetim yönetimi proje ödevi
üRetim yönetimi proje ödeviüRetim yönetimi proje ödevi
üRetim yönetimi proje ödevi
 
Maliyet YöNetimi
Maliyet YöNetimiMaliyet YöNetimi
Maliyet YöNetimi
 
Maliyet Yönetimi
Maliyet YönetimiMaliyet Yönetimi
Maliyet Yönetimi
 
Entelektüel Sermaye
Entelektüel SermayeEntelektüel Sermaye
Entelektüel Sermaye
 
Hisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdf
Hisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdfHisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdf
Hisse Rapor Bilgi Paylasim Agi.pdf
 
HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009
HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009
HAVA YOLU ŞİRKETLERİ DEĞER ZİNCİRİ ANALİZİ 2009
 
Performans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROI
Performans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROIPerformans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROI
Performans Yönetimi Yatırımın Geri Dönüşü - ROI
 
Tanıtım
TanıtımTanıtım
Tanıtım
 
Tedarik Zinciri YöNetimi
Tedarik Zinciri YöNetimiTedarik Zinciri YöNetimi
Tedarik Zinciri YöNetimi
 
Proje 1 - Talep Tahmin Yöntemleri
Proje 1 - Talep Tahmin YöntemleriProje 1 - Talep Tahmin Yöntemleri
Proje 1 - Talep Tahmin Yöntemleri
 
ÜLKÜ (Aralık 2019) - Yatırım Projelerinde Fayda ve Maliyet Analizi: Örnek Uyg...
ÜLKÜ (Aralık 2019) - Yatırım Projelerinde Fayda ve Maliyet Analizi: Örnek Uyg...ÜLKÜ (Aralık 2019) - Yatırım Projelerinde Fayda ve Maliyet Analizi: Örnek Uyg...
ÜLKÜ (Aralık 2019) - Yatırım Projelerinde Fayda ve Maliyet Analizi: Örnek Uyg...
 
Faaliyet Tabanlı Maliyetleme
Faaliyet Tabanlı MaliyetlemeFaaliyet Tabanlı Maliyetleme
Faaliyet Tabanlı Maliyetleme
 
Optimum Planlama Portföy
Optimum Planlama PortföyOptimum Planlama Portföy
Optimum Planlama Portföy
 
Mali tablolar analizi
Mali tablolar analiziMali tablolar analizi
Mali tablolar analizi
 
Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek Projesi
Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek ProjesiToplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek Projesi
Toplam Faktör Verimliliği Politika Çerçevesi Geliştirilmesine Destek Projesi
 
Yazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeli
Yazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeliYazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeli
Yazilim projeleri maliyet tahmini ve cocomo modeli
 
6.bölüm i̇ş anali̇zi̇
6.bölüm i̇ş anali̇zi̇6.bölüm i̇ş anali̇zi̇
6.bölüm i̇ş anali̇zi̇
 
SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..
SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..
SAP Analytics & Innovation Forum 2012 - Zorunlulukları performansa dönüştürün..
 

More from kankakanka

İhlas kap Ali Tubay alış
İhlas kap Ali Tubay alışİhlas kap Ali Tubay alış
İhlas kap Ali Tubay alışkankakanka
 
Baltic dry bulk endeksin etkisi
Baltic dry bulk endeksin etkisiBaltic dry bulk endeksin etkisi
Baltic dry bulk endeksin etkisikankakanka
 
ABC GRUBU SENETLER
ABC GRUBU SENETLERABC GRUBU SENETLER
ABC GRUBU SENETLERkankakanka
 
Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11
Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11
Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11kankakanka
 
Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11
Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11
Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11kankakanka
 
Hsbc 15.02.2011
Hsbc 15.02.2011Hsbc 15.02.2011
Hsbc 15.02.2011kankakanka
 
Şeker yatırım 15 şubat
Şeker yatırım 15 şubatŞeker yatırım 15 şubat
Şeker yatırım 15 şubatkankakanka
 
Iş yatırım bülten
Iş yatırım bültenIş yatırım bülten
Iş yatırım bültenkankakanka
 
Grafikler ve teknik analiz
Grafikler ve teknik analizGrafikler ve teknik analiz
Grafikler ve teknik analizkankakanka
 
Cevaplarla borsa ve sermaye piyasasi
Cevaplarla borsa ve sermaye piyasasiCevaplarla borsa ve sermaye piyasasi
Cevaplarla borsa ve sermaye piyasasikankakanka
 
Anonim şirketler
Anonim şirketlerAnonim şirketler
Anonim şirketlerkankakanka
 
Commodity channel index
Commodity channel indexCommodity channel index
Commodity channel indexkankakanka
 
Yatirimci ve piyasa psikolojisi
Yatirimci ve piyasa psikolojisiYatirimci ve piyasa psikolojisi
Yatirimci ve piyasa psikolojisikankakanka
 
Temel ve teknik analiz
Temel ve teknik analizTemel ve teknik analiz
Temel ve teknik analizkankakanka
 

More from kankakanka (20)

İhlas kap Ali Tubay alış
İhlas kap Ali Tubay alışİhlas kap Ali Tubay alış
İhlas kap Ali Tubay alış
 
Baltic dry bulk endeksin etkisi
Baltic dry bulk endeksin etkisiBaltic dry bulk endeksin etkisi
Baltic dry bulk endeksin etkisi
 
Dipnot
DipnotDipnot
Dipnot
 
Emkel
EmkelEmkel
Emkel
 
Emkel
EmkelEmkel
Emkel
 
Emkel
EmkelEmkel
Emkel
 
Aksa
AksaAksa
Aksa
 
ABC GRUBU SENETLER
ABC GRUBU SENETLERABC GRUBU SENETLER
ABC GRUBU SENETLER
 
Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11
Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11
Şeker yatirim teknik bülten 16.02.11
 
Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11
Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11
Şeker yatirim günlük bülten 16.02.11
 
Hsbc 15.02.2011
Hsbc 15.02.2011Hsbc 15.02.2011
Hsbc 15.02.2011
 
Şeker yatırım 15 şubat
Şeker yatırım 15 şubatŞeker yatırım 15 şubat
Şeker yatırım 15 şubat
 
Iş yatırım bülten
Iş yatırım bültenIş yatırım bülten
Iş yatırım bülten
 
Hisseler
HisselerHisseler
Hisseler
 
Grafikler ve teknik analiz
Grafikler ve teknik analizGrafikler ve teknik analiz
Grafikler ve teknik analiz
 
Cevaplarla borsa ve sermaye piyasasi
Cevaplarla borsa ve sermaye piyasasiCevaplarla borsa ve sermaye piyasasi
Cevaplarla borsa ve sermaye piyasasi
 
Anonim şirketler
Anonim şirketlerAnonim şirketler
Anonim şirketler
 
Commodity channel index
Commodity channel indexCommodity channel index
Commodity channel index
 
Yatirimci ve piyasa psikolojisi
Yatirimci ve piyasa psikolojisiYatirimci ve piyasa psikolojisi
Yatirimci ve piyasa psikolojisi
 
Temel ve teknik analiz
Temel ve teknik analizTemel ve teknik analiz
Temel ve teknik analiz
 

Değerleme

  • 1. itüdergisi/b sosyal bilimler Cilt:2, Sayı:1, 49-57 Aralık 2005 İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören sanayi şirketleri için bir analitik değerleme tekniği uygulaması Murat ÜLGEN*, Suat TEKER İTÜ İşletme Fakültesi, İşletme Mühendisliği Bölümü, 34357, Maçka, İstanbul Özet Bu çalışmanın amacı kantitatif değerleme tekniğini (KDT) kullanarak bir şirketin teorik değerini hesapla- maktır. Elde edilen sonuç gerçek piyasa fiyatı ile karşılaştırılıp şirketin hissesinin primli mi, iskontolu mu yoksa değerinde mi işlem gördüğü belirlenir. Analiz ortamı olarak kullanılan tablolama programının girdi- lerini kesitsel veriler (1995-2001 yılları arası mali tablolar) ve zaman serileri (düzeltilmiş hisse senedi fiyat- ları) oluşturmaktadır. Gerçek piyasa değerleri olarak ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda oluşan fi- yatlarlar alınmaktadır. Sonuçta piyasa fiyatlarının gerçeği yansıttığı düşünülürse KDT, bu değerleri %36’ya yakın bir doğrulukla tahmin edebilmektedir. Diğer yandan piyasa fiyatlarının gerçek firma değerlerini temsil etmediği düşünülürse, KDT’nin yatırım tavsiyelerini kullanarak hazırlanan portföyler, piyasa endeksinin oldukça üzerinde getiri sağlamaktadırlar. Anahtar Kelimeler: Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT), proforma mali tablolar, temel nakit akımları. An analytical valuation technique applied to industrial companies in Istanbul Stock Exchange Abstract The aim of this paper is to construct the theoretical value of a company using the quantitative valuation technique (QVT). The results are then compared to the actual market prices in order to determine whether each company’s stock is trading at a premium, at a discount or at par. The analysis tool is a spreadsheet application fed by cross-sectional data (financial statements covering 1995-2001 period) as well as by time- series data (the adjusted stock prices). Real life comparisons are made vis-à-vis the prices established in the Istanbul Stock Exchange. At the end, if market prices are considered as correct, QVT can estimate them with approximately 36% accuracy. If market prices are considered to be misrepresenting the true company values, on the other hand, the portfolios constructed via QVT’s investment recommendations considerably outperform the major market index. The main aim of this research is construct the theoretical structure of the quantitative valuation technique (QVT) and realized its practical application according to the help of Microsoft Excel. At the end of this analyze, the outcome of the method of the quantitative valuation technique (QVT) is compared to real life market to get the performance of the QVT. The industrial companies are being selected from the index of the Istanbul Stock Exchange100 for comparision. Keywords: Quantitative Valuation Technique (QVT), proforma financial statements, fundamental cash flows. * Yazışmaların yapılacağı yazar: Murat ÜLGEN. murat_ulgen@ml.com; Tel:+44 207 996 1872. Bu makale, birinci yazar tarafından İTÜ İşletme Fakültesi’nde tamamlanmış olan "İstanbul Menkul Kıymetler Borsa- sı’nda işlem göre sanayi şirketleri için bir analitik değerleme tekniği uygulaması" adlı doktora tezinden hazırlanmıştır. Makale metni 23.07.2003 tarihinde dergiye ulaşmış, 16.12.2003 tarihinde basım kararı alınmıştır. Makale ile ilgili tar- tışmalar 30.06.2006 tarihine kadar dergiye gönderilmelidir.
  • 2. M. Ülgen, S. Teker Giriş lazımdır. Burada önerilen analiz bir bilgisayar Hisse senedi yatırımcılarının yatırım kararlarını yazılımı olarak uygulanabildiği takdirde zaman- verirken kullandıkları kabul görmüş en önemli dan ciddi ölçüde tasarruf edilebilir. Çalışmanın iki değerleme yöntemi temel analiz ve teknik temel amacı da aslında kantitatif analizin teorik analizdir. Temel analizde, analist bir şirket hak- altyapısını oluşturmak ve pratik uygulamalarını kındaki tüm temel bilgileri sentezleyerek, hisse Microsoft Excel yardımı ile gerçekleştirebil- senedi ile ilgili yatırım önerisine (al, sat veya mektir. Ayrıca kantitatif analizin kalitesinde ek- tut) temel teşkil etmesi açısından şirketin gele- lenen her yeni mali tablo ile artış beklenmelidir. cekteki performansına dair öngörülerde bulunur. Teknik analizde ise veri kümesi sadece iki tip Analizin son kısmında kantitatif metodla elde finansal bilgiyi içerir; hisse senedi fiyatı ve iş- edilen sonuçlar gerçek piyasa verileri ile karşı- lem hacmi. Teknik analist vereceği kararlar için laştırıp ‘kantitatif değerleme tekniğinin (KDT)’ sadece bu iki tip veriye bakar ve “her türlü bil- performansı hakkında saptamalar yapılmaktadır. Karşılaştırmanın yapılacağı şirketler, IMKB100 ginin hisse senedi fiyatı içinde olduğu” varsa- Endeksi’nde yer alan sanayi şirketleri arasından yımından yola çıkar. Teknik analist için hisse seçilmiştir. Sanayi şirketlerinin mali tablo ra- senedi fiyatı, şirketin geçmişteki performan- kamlarını tahmin etmek, mali sektör şirketleri- sının ve şirket hakkında gelecekle ilgili beklen- nin rakamlarına kıyasla daha kolaydır. Buna ek tilerin özetlendiği en nihai parametredir. İşlem olarak, 2000 ve 2001 yıllarındaki ekonomik hacmi tek başına kritik bir anlam taşımaz, ancak krizlerden sonra mali sektör kendisini bir kü- hisse senedi ile beraber kullanıldığında teknik çülme süreci içinde bulmuştur. Devam eden e- analistin yorumunu güçlendirir. konomik program başarılı olduğu takdirde bu durumdan ilk yararlanan reel sektör şirketleri Her analiz yönteminin (teknik veya temel) diğe- olacaktır, mali sektörün toparlanmasının ise da- rine göre bazı avantajları ve dezavantajları var- ha gecikmeli gelmesi beklenmektedir. dır. Al-sat (‘trading’) stratejisi daha kısa vadede gerçekleştiğinden teknik analiz kullanımına da- Neticede ampirik bulgular, kısıtlı girdi (veri) ha yatkındır. Diğer yandan uzun vadeli yatırım kümesi de göz önünde bulundurulunca, KDT’nin kararları göz önüne alındığında detaylı ve itinalı gerçek piyasa fiyatlarını cesaret verici bir doğ- bir temel analiz çalışması amaca daha iyi hizmet rulukla tahmin ettiğini göstermektedir. Ayrıca, eder. Teorik olarak gelecekte gerçekleşecek bir piyasa fiyatlarının gerçek firma değerlerini doğ- olayla ilgili ne kadar çok bilgi mevcutsa belir- ru yansıtmadığı, KDT’nin verdiği sonuçların sizliğin o kadar az olduğu söylenebilir. Bu kural daha doğru bir baz teşkil ettiği farz edilirse buna mali piyasalar için de aynı derecede geçerlidir. göre verilen yatırım tavsiyeleri, piyasa endeksi- Bu açıdan bakıldığında temel analiz, daha geniş nin getirisinin oldukça üzerinde getiriler sağla- bir finansal veri kümesi ile ilgilendiğinden tek- maktadır. Bu karşılaştırmlar yapılırken yatırım nik analize tercih edilebilir. Fakat temel analiz tavsiyeleri portföyler halinde değerlendirilmiş, teknik analize göre daha fazla zaman gerektir- portföyler oluşturulurken de hisselerden eşit de- mektedir. Bir yandan temel analize has bilgileri ğerde yatırımlar yapıldığı kabul edilmiştir. Eşit daha hızlı işlerken diğer yandan da teknik anali- değerde yatırımların mantığı da KDT’nin, şir- zin en önemli parametresi olan hisse senedi fi- ketlerin gerçek değerlerini ortaya çıkaran bir yatlarından yararlanmak karar verme mekaniz- değerleme aracı olması, buna karşılık oluşturu- masına önemli katkılar sağlayabilir. Bu kombi- lacak portföylerde şirketlerin risk-getiri profille- nasyon ‘kantitatif analiz’ şeklinde tarif edilebilir. rini inceleyerek portföy ağırlıklarını belirlemeye yarayan bir araç olmamasından kaynaklanmak- Kantitatif analiz ilk etapta gelecekteki bir dö- tadır (Pastor, 2000). neme kadar olan proforma mali tabloları tahmin etmeyi gerektirir. Buradaki amaç gelecekteki nakit akımları için öngörüler oluşturabilmektir. Sıkça kullanılan değerleme modelleri Sonra bu nakit akımlarının bugünkü değerlerini Değerleme modelleri temelde iki farklı katego- bulmaya yarayacak parametrelerin hesaplanması ride değerlendirilmektedirler, varlığa dayalı de- 50
  • 3. Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT) ğerleme modelleri ve indirgenmiş nakit akımı Capitalisation-MCAP’). İkinci tip nakit akımları modelleri. Varlığa dayalı modellerde kullanılan ise ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti temel özdeşlik, (‘Weighted Average Cost of Capital-WACC’) ile iskontolanır ve sonuç firma değeridir (‘Enterprise Değer = Varlıklar – Yükümlülükler (1) Value-EV’). Firma değeri aşağıdaki formül ile ifade edilir: indirgenmiş nakit akımları modellerinde ise ya- rarlanılan temel denklem, Firma Değeri = Piyasa Değeri + Net Borç (3) i =n Diğer yandan net borcun tanımı ise şu şekilde- NAt +i Fiyatt = ∑ (2) dir: i =0 (1 + r ) i Net Borç = UVFB + KVFB - HD – MK (4) Yukarıdaki denklemde Fiyatt, t anındaki fiyatı, Bu denklemde de UVFB ve KVFB sırasıyla u- NAt+i, (t+i) dönemindeki nakit akımını, r varlı- zun vadeli finansal borcu ve kısa vadeli finansal ğın iskonto oranını ve n ise iskontolama döne- borcu temsil etmektedir. HD, nakit gibi hazır minin sonunu ifade etmektedir. değerleri, MK ise menkul kıymetleri göstermek- tedir. Diğer yandan finansal piyasalarda hisse senedi analizi yapan uzmanlar genelde daha kolay kul- KDT’nin uygulamasındaki birinci adım bu te- lanılabilir değerleme yöntemlerine başvurmak- mel nakit akımlarını makul bir vadeye kadar tadırlar. Bunlar arasında en sıkça bilineni finan- tahmin edip sonrası için bir nihai değer (‘Termi- sal oran (rasyo) ya da katsayı (‘multiple’) kıyas- nal Value-TV’) tanımlamaktır. Bu makul vade lamalarıdır. Analistlerin en çok kullandığı oran- sonrası şirketin satışlarındaki artışın belirli bir lar ise, Fiyat/Kazanç, Fiyat/Satış, Fiyat/Defter oranda sabitleneceği farz edilip nihai değerin Değeri, Firma Değeri/Satış, Firma Değeri/Faiz bugünkü karşılığını bulurken sabit bir hızla bü- ve Vergi Öncesi Kar Artı Amortisman ve Katma yüyen ve sonsuza giden nakit akımları yöntemi Ekonomik Değer (‘Economic Value Added- (‘growing perpetuity method’) kullanılır. EVA’) olarak sayılabilir (Kim, 1997). Bu oranlar kullanılarak yapılan karşılaştırmalardaki temel Nakit akımlarının tahmini için ise tahmini (pro- prensip, bir şirketin içinde bulunduğu sektörün forma) bilanço ve gelir gider tablolarına ihtiyaç ortalama rasyolarını yansıtacağı beklentisidir. vardır. Proforma mali tabloların hangi tarihe ka- Bu sayede örneğin sektörün ortalama fiyat-satış dar uzatılacağı, bir başka diğer deyişle nihai de- rasyosu ve şirketin satışları bilindiğinde, şirketin ğerin hangi tarihten itibaren bulunacağı başlı fiyatı hakkında bir tahmin yürütülebilir. başına bir tez konusudur. Burada bir yaklaşım şirketin satışlarında önemli yer tutan mal veya hizmeterinin satış çevrimlerini incelemektir. Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT) Örneğin piyasaya göreceli olarak yeni girmiş bir Kantitatif Değerleme Tekniği, en anlaşılabilir şirketin önde gelen ürünlerine olan talebin dört hali ile, bir şirketin temel nakit akımlarını uygun sene sonra durulacağı ve bir dengeye ulaşacağı- iskonto oranı ile bugüne indirgeyen değerleme na inanılıyorsa, nihai değer dördüncü seneden tekniğidir. KDT’de genel olarak iki değişik te- sonra hesaplanmalıdır. Bu bahsedilen yöntemin mel nakit akımı kullanılmaktadır, Özsermayeye pratikte uygulaması zordur. Ayrıca Türkiye gibi giden Serbest Nakit Akımları (‘Free Cash Flow kronik enflasyona çok uzun süre maruz kalmış to Equity-FCFE’) ve Firmaya giden Serbest (Erçel, 1999) ve makro yapıtaşları tam yerine Nakit Akımları (‘Free Cash Flow to Firm- oturmamış ekonomilerde çok ileriye dönük FCFF ). Birinci tip nakit akımları özsermaye ma- tahmin yapmak son derece meşakkatlidir. Bu liyeti (‘Return on Equity-ROE’) ile iskontolanır sebeple analistler Türk şirketleri ile ilgili tah- (Fama ve French, 1999) ve çıkan sonuç minlerinde genelde en fazla üç yıl ileriye dönük özsermayenin piyasa değeridir (‘Market öngörülerde bulunmaktadırlar. 51
  • 4. M. Ülgen, S. Teker Proforma bilançoların tahmin için başlangıç sı’nda (IMKB) işlem gören büyük şirketlerin noktası net satışlardır. Net satışlar tekli ve çoklu oluşturduğu IMKB100 Endeksi’nden seçildiler. regresyon kullanılarak tahmin edilmeye çalışılır. Hemen hemen herbiri kendi sektörlerinin loko- Net satışlar bulunduktan sonra bazı yavaş hare- motifi ve önemli birer temsilcisi olan bu şirket- ket eden rasyolar, örneğin Aktif Çevrimi (Top- lerin kendi sektörlerindeki ortalama şirketlerden lam Satışlar / Toplam Aktifler), Cari Oran (Kısa daha uygun koşullarda borçlanabilecekleri var- Vadeli Aktifler / Kısa Vadeli Borçlar), Borç / sayıldı. Özsermaye Oranı ve Borçlanma Maliyeti ile mali tablo kalemlerinin toplam varlıklar veya Türkiye ekonomisinin yukarıdaki grafikte görü- len enflasyon üzerine maruz kaldığı yıllık orta- net satışlara oranının ortalamaları kullanılarak lama reel borç yükünden, yurtdışı bağlantıları proforma mali tabloların detayları tahmin edile- sayesinde bu şirketlerin en az seviyede etkilen- bilir. dikleri öngörüldü. Tahminlerin iyileştirilmesi için KDT’nin içinde İyileştirme adımları arasında tahminlerin per- bir takım geliştirme adımları uygulanmıştır. Bu formansını en çok yükselten, finansal harcama- adımlar en basit anlamda geçmiş verilerden lar kalemini şirketin iç dinamiklerinden tahmin tahmin edilen mali tablo kalemlerinin gene etmek oldu. Buna göre, satılan malların maliye- geçmişte görülen gerçek değerlerinden farkını ti, faaliyet dışı karlar ve zararlar, olağanüstü minimize etmeye çalışmaktadırlar (örneğin karlar ve zararlar gibi gelir gider tablosu kalem- 2000 yılı net karının 1995-1999 tabloları kulla- lerinde yapıldığı gibi finansal harcamalar da net narak tahmin edilmesi). Özet olarak değinmek satışların bir ortalama yüzdesi cinsiden ifade gerekirse bu geliştirme adımlarında öncelikle edildi. Gelecek yılların net satışları tahmin edil- borçlanma maliyeti konusu üzerinde duruldu, dikten sonra bu ortalama yüzdeler kullanılarak şirketlerin ortalama borçlanma maliyetlerini finansal harcamalar kalemi için de tahminler tahmin etmeye yarayacak bir piyasa gösterge yapıldı. arandı. Son olarak net satışlar basit regresyon yerine KDT kullanılarak teorik değerleri hesaplanan çoklu regresyon kullanılarak tahmin edilmeye firmalar, İstanbul Menkul Kıymetler Borsa- çalışıldı, bu bağlamda hangi makroekonomik 50% 45.6% 40% 36.1% 30.0% 32.1% 30% 28.4% 29.7% 20% 25.7% Ortalama 27% 10% 0% -10% -11.1% -20% 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Şekil 1. Kamu borcü üzerindeki ortalama yıllık reel faiz (Kaynak: Hazine ve Devlet İstatistik Enstitüsü) 52
  • 5. Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT) değişkenin regresyon denklemine ekleneceği FVÖK tahminleri için yapılan testler sonucun- konusunda literatüredeki çalışmalar dikkate a- da, bu tahminlerin gerçeklerinden farklarının lındı (Fifild, Power ve Sinclair, 2002). Türki- mutlak değerlerinin ortalaması %0.5’lik hata ye’nin son iki on yıllık dönemde, ekonomi yö- payı ile aşağıdaki güven aralığı bulundu: netiminin döviz kuru rejimi tercihlerine paralel olarak Türkiye ekonomisi ‘sıcak para’ olarak da Güven Aralığı = [%13,72 , %37,13] (5) adlandırılan kısa vadeli sermaye hareketlerine ihtiyaç duyar hale geldi (Ertuğrul ve Selçuk, En basit hali ile bu güven aralığı, FVÖK tah- 2001). Bu yüzden reel ekonomik büyüme son minlerindeki ortalama mutlak değer farkların derece oynak (volatil) bir seyir gösterdi. Aynı %99.5 ihtimalle bu aralığa düşeceğini göster- şekilde Malatyalı da (2000) sermaye hareketleri mektedir. Sınırlı sayıdaki mali tablo ile yapılan ve yatırım tercihlerinin Türkiye’de kriz şartları- tahminlerin (örneğin 1995-1999 yılları kullanı- nın oluşmasına katkı yaptığını ifade etmektedir. larak) bu aralık içinde farklılık göstermesi baş- Tüm bu araştırmaların ışığı altında Türkiye e- langıç için cesaret vericidir. KDT’nin güvenilir- konomisinde faaliyet gösteren bir şirketin net liğinin ve performansının eklenen her yeni mali satışlarını bulmak için kurulması gereken reg- tablo ile (artan gözlem sayısı ile) yükselmesi resyon denkleminde zamanın (yani net satışların beklenmektedir. kendi iç dinamiklerinin) yanısıra enflasyon ve reel ekonomik büyüme değişkenlerinin de bu- KDT’nin stratejisindeki değişiklikten ötürü sen- lunmasına karar verildi. tezlenmesi gereken temel nakit akımı, yani Fir- maya giden Serbest Nakit Akımlarının (FSNA) Yapılan testler sonucunda sadece zaman ve enf- tanımı bu noktada netlik kazanmalıdır. Buna lasyonu kapsayan iki değişkenli regresyon mo- göre: delinin, üç değişkenli (zaman, enflasyon ve reel büyüme) regresyon modeline göre net satışlar- FSNA = FVÖK (1-T) + AMR – ∆NIS (6) daki değişimi daha iyi açıkladığı görüldü. Fakat bu noktada temel nakit akımını sentezlemek için Bu denklemde T kurumlar vergisi oranını, AMR ihtiyaç duyulan net kar kalemi için yapılan tah- firmanın ayırdığı amortisman masrafını ve ∆NIS minlerin hala gerçek değerlerinden çok uzak ol- de net işletme sermayesindeki değişimi göster- dukları gözlendi. Bu durumda KDT bir strateji mektedir. Finansal analistler çoğu zaman denk- değişikliği yaparak Özsermayeye giden Serbest lemdeki son terimi kullanmazlar. Nakit Akımları yerine Firmaya giden Serbest Nakit Akımlarını tahmin etme alternatifine yö- neldi. Bu tercihten sonra net kar yerine faiz ve Ağırlıklı ortalama sermaye maliyetinin vergi öncesi kar (FVÖK) rakamını (‘Earnings (AOSM) sentezlenmesi Before Interest and Taxes-EBIT’) tahmin etmek Firmaya giden nakit akımları daha önce de be- bir zorunluluk halini almıştır. lirtildiği gibi ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti ile bugüne iskontolanır. AOSM’nin tanımı ise aşağıdaki gibidir: Net kâr yerine FVÖK tahmini Türkiye sermaye piyasalarına mahsus olmak B Ö üzere, faaliyet dışı karlar genelde çok yüksek AOSM = R b (1 − T ) + Rö (7) B + Ö B + Ö faiz ortamı yüzünden hemen hemen sadece faiz geliri ve temettü gelirinden oluşmaktadır. Bir Bu denklemde B borcun defter değerine, Ö ise holding için anlamlı olabilecek bu durum, bir özsermayenin defter değerine tekabül etmektedir. sanayi şirketi söz konusu olduğunda diğer faali- T gene kurumlar vergisi oranı, Rb borçlanma ma- yet gelirleri kaleminin anlamını yitirmesine ne- liyeti son olarak Rö ise de özsermaye maliyetidir. den olmaktadır. Bu durumda FVÖK denilen bü- yüklüğün gelir gider tablolarında en iyi karşılığı Borçlanma maliyeti için daha önceki bölümler- faaliyet karı veya zararı olmaktadır. de de hatırlanacağı gibi bir varsayım yapıldı. 53
  • 6. M. Ülgen, S. Teker Buna göre kendi sektörlerindeki ortalama bir Tablo 3. Hisse senetleri endeksi (IMKB100) şirketten daha uygun şartlarda finansman sağla- yıllık getirileri (1995-2001) yabilecek olan IMKB100 şirketleri için borç- lanma maliyetinin hemen hemen (aşağıdaki tab- Yıl Yıllık Getiri (%) loda gösterilen) yıllık TEFE enflasyonu kadar 1995 60 olacağı öngörüldü. 1996 152 1997 247 Tablo 1. Yıllık TEFE enflasyonu (1995-2001) 1998 -30 1999 451 Yıl TEFE-Enflasyonu (%) 2000 -46 1995 66 2001 46 1996 85 Ortalama 126 1997 91 1998 54 Bu aşamada gerçek piyasa fiyatları ile karşı- 1999 63 laştırma yapmak için birden fazla seçenek 2000 33 mevcut. Öncelikle Sermaye Piyasası Kanunu 2001 89 çerçevesinde (IMKB kılavuzu, 1998) hisseleri Ortalama 69 borsaya kote olan şirketlere yıl sonu mali tab- lolarını açıklamaları için 10 haftalık bir süre Özsermaye maliyet ise Finansal Varlıkları Fi- tanınır. Bu sürenin sonu yaklaşık 15-Mart ta- yatlama Modeli FVFM (‘Capital Asset Pricing rihine denk gelmektedir. Bu durumda 2001 yıl Model-CAPM’) kullanılarak bulundu (Daniel, sonu mali tablolarını da kullanarak KDT tara- Hirshleifer ve Subrahmanyam, 2001). Bu adım- fından üretilen teorik şirket değerlerinin karşı- da risksiz faiz oranı için ise, Hazine tahvillerinin tutarsız vadeleri ve Merkez Bankası gecelik fa- laştırılacağı gerçek piyasa fiyatlarına hem 28- izlerinin aşırı oynaklığı sebebiyle (2001 devalüas- Aralık-2001 itibariyle hem de 15-Mart-2002 yon krizinden sonra bu oranlar %1.000 lerin üze- itibariyle bakıldı. Ortaya çıkan sonuçlar de- rine çıkmıştı), Türk bankalarının bir yıllık mevdu- ğerlendirildiğinde ve ortalama mutlak değer ata verdikleri ortalama faizler baz alınmıştır. (gerçek piyasa değeri ile teorik piyasa değeri arasındaki) farklar incelendiğinde baz tarihin Tablo 2. Risksiz faiz oranı göstergesi önemi olmadığı anlaşıldı. Neticede KDT, 33 (1995-2001) farklı IMKB100 şirketinin gerçek piyasa de- ğerini yaklaşık %36’lık bir doğruluk payı ile Yıl Risksiz Faiz Oranı (%) tahmin etti. Bu doğruluk payı ölçülürken teo- 1995 92 rik fiyatın gerçek piyasa fiyatının yaklaşık 1996 92 1/3’lük (%33’lük) komşuluğunda kalması 1997 93 1998 93 dikkate alındı. Tahminlerin sadece yedi yıllık 1999 86 gözlem süreci (yedi yıllık mali tablolar) ile 2000 38 yapıldığı gözönüne alındığında çıkan sonuçlar 2001 62 cesaret verici bulundu. Ortalama 80 Son olarak hisse senetleri piyasasının risksiz fa- KDT’nin yatırım tavsiyeleri ve portföy iz oranı üzerine sağladığı risk primi aşağıdaki yaklaşımı tablodan bulundu: Yukarıdaki sonuçlara varmak için piyasada ger- çekleşmiş fiyatların şirketlerdeki içsel değeri Tüm bu parametreler (7) numaralı denklemde doğru yansıttığı düşünüldü. Bu düşünceye bir yerine konulunca ve akabinde varılan AOSM ile alternatif olarak, içsel değerin piyasada doğru FSNA iskontolandıktan sonra ortaya çıkan firma temsil edilmediği yani daha doğru değerlerin değerlerinden her şirketin net borcu düşülerek KDT tarafından üretildiği de varsayıldı. Bu var- teorik (kantitatif) piyasa değerleri bulundu. sayım altında KDT ürettiği teorik değerleri ile 54
  • 7. Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT) piyasa fiyatları arasındaki farka göre yatırım Tablo 4. ‘Sıfır portföy’ ün IMKB100 relatif tavsiyelerinde bulundu. Teorik (kantitatif) fiya- getirileri tın piyasa fiyatının ± %10 sınırında olması du- rumunda hisse için ‘TUT’ tavsiyesi, teorik değe- Ay Baz tarihi rin gerçek fiyatın %10’undan daha aşağıda bu- 28-Aralık-2001 15-Mart-2002 lunması durumunda ‘SAT’ tavisyesi tam tersi 1 21 18 durumda ise ‘AL’ tasiyesi verildi. Bu tavsiyeler 2 17 9 ışığında eşit (değer) ağırlıklı iki farklı porfföy 3 14 29 oluşturuldu. Eşit değer alınmasının nedeni, daha 4 17 29 önce de belirtildiği gibi, KDT’nin şirketlerdeki 5 14 39 içsel değeri serbest nakit akımları ve uygun 6 2 34 iskonto oranlarını kullanarak bulmaya yarayan 7 2 32 bir model olması, diğer yandan bir portföy oluş- 8 5 32 turma özelliğinin bulunmamasıdır. Diğer bir de- 9 4 35 yişle KDT, şirketlerin risk-getiri profillerine ba- 10 4 29 karak hangi hisseden hangi ağırlıkla alınma- sı/tutulması ya da satılması gerektiğine karar 11 7 25 vermez, belirli bir hissenin içsel değerini ortaya 12 6 22 çıkararak hangi seviyede işlem görmesi gerekti- Ortalama 9 28 ğini söyler. İlk bakışta endeks-relatif getirilerin pozitif ol- Oluşturulan iki farklı portföye gelince, birinci ması, özellikle 15-Mart-2002 tarihinde piyasada portföyün başlangıç anında değeri sıfırdır (bu geçekleşen fiyatlar baz alınınca endeksin üze- yüzden adı ‘sıfır portföy’). Yatırım tavsiyesi al rinde getirinin %30’lara yakın çıkması oldukça ise hisseyi alır, sat ise açığa satar. Alım tavsiye- olumlu karşılandı. Bilindiği üzere pekçok ge- leri satım tavsiyelerinden fazla ise aradaki farkı lişmiş piyasada portföylerin getirilerinin hisse borçlanarak kapatır, tam tersi durumda ise farkı senedi endeslerini yakalaması bile önemli bir gecelik repoda değerlendirir. Bu portföy tut tav- başarı olarak kabul edilmektedir. Aynı analiz siyelerine karşı kayıtsızdır. ‘sıfırdan farklı portföy’ için de yapıldığında a- şağıdaki sonuç tablosuna ulaşıldı: İkinci portföyde ise başlangıç anında adı geçen her hisseye eşit değerde yatırım yapıldığı düşü- Tablo 5. ‘Sıfırdan farklı portföy’ ün IMKB100 nüldü (‘sıfırdan farklı portföy’). Bu durumda relatif getirileri yatırım tavsiyesi al ise hisse portföyde tutuldu, sat ise portföyden çıkarıldı. Burada ilk portföy- Ay Baz Tarihi den farklı olarak yatırım tavsiyesi tut ise hisse 28-Aralık-2001 15-Mart-2002 portföyde tutuldu. Diğer bir deyişle ikinci port- 1 57 -21 föy tut tavsiyelerine karşı kayıtsız kalmadı. 2 45 1 3 0 54 Bu portföylerin IMKB100’e göre relatif (göre- 4 31 72 5 39 82 celi) getirileri birden oniki aya kadar farklı dö- 6 53 74 nemlerde hesaplandı. Karşılaştırmayı kolaylaş- 7 66 69 tırmak amacıyla tüm getiriler yıllık bileşik geti- 8 68 52 rilere çevrildi. (6) numaralı denklemde verilen 9 57 59 FSNA tanımı ise, gerçek hayatta analistlerin 10 48 47 yaptığı şekliyle yorumlandı, yani son terim he- 11 54 38 saba katılmadı. Sonuçlar aşağıdaki tablolarda 12 42 35 özetlendi: Ortalama 47 47 55
  • 8. M. Ülgen, S. Teker İki tablo karşılaştırıldığında ikinci porftöy birin- çoklu regresyon zaman (satışların iç dinami- ciye göre çok daha başarılı çıktı. İkinci portföy ği) ve enflasyondan oluşmaktadır. her iki baz tarihindeki fiyatlara göre aynı en- deks-relatif getiriyi verdi, yani baz tarihinin ö- 4. Özsermayeye giden nakit akımlarını tahmin nemi ortadan kalktı. Endeksin üzerine %50’lere etmeye kıyasla firmaya giden nakit akımla- varan ek getiri herhangi bir portföy yöneticisi rını tahmin etmek hata payını azaltmaktadır. için çok büyük bir başarı demektir. İki portfö- Bunun uzantısı olarak proforma evresinde yün performansı karşılaştırıldığında varılan so net kar yerine faiz ve vergi öncesi kar tah- nuç ise KDT’nin verdiği ‘TUT’ tavsiyelerinin mini yapılmalıdır. altında önemli bir değer yattığı oldu. 5. Nakit akımlarını iskontolayacak sermaye maliyetlerini bulurken, risksiz faiz oranı için Sonuçlar bankaların bir yıllık mevduata verdikleri fa- Kantitatif değerleme tekniğinin uygulama aşa- izlerin ortalamasını kullanmak daha uygun- malarında öncelikle şirketlerin proforma mali dur. Hazine borçlanma senetlerinin vadeleri, tabloları oluşturuldu ve bunlar kullanılarak te- Merkez Bankası gecelik oranlarının da ken- mel nakit akımları tahmin edildi. Daha sonra bu disi oldukça yüksek oynaklık (volatilite) nakit akımlarını iskontolamak amacıyla sermaye göstermektedir. maliyetleri hesaplandı ve şirketlerin teorik fiyat- ları bulundu. Bu fiyatlar gerçek fiyatlarla karşı- 6. KDT ile elde edilen teorik değerlerin gerçek laştırıldı. Buradan bir adım öteye gidilerek, pi- fiyatları yansıtma oranı %36’dır. Sınırlı gir- yasa fiyatlarının KDT ile bulunan fiyatlara ula- di kümesi göz önüne alındığında bu oran ce- şacağı kabul edildi ve yatırım tavsiyelerinde bu- saret vermektedir. Tahmin doğruluğunun ar- lunuldu. Tavsiyeler sonucu oluşturulan portföy- tan gözlem sayısı (mali tablo sayısı) ile yük- lerin, IMKB100 endeksinin getirisi üzerine selmesi beklenmektedir. önemli ölçüde ek pozitif getiri sağladıkları gö- 7. KDT ile bulunan teorik değerlerin firmaların rüldü. Bu araştırmanın bulguları şu şekilde özet- gerçek içsel değerlerini piyasa fiyatlarından lenebilir: daha iyi yansıttığı varsayılarak yapılan iki farklı portföy, bir aydan bir seneye kadarki 1. Temel nakit akımlarını iskontolama ile de- değişik dönemlerde IMK100 endeksinin ol- ğerleme yöntemi, varlığa dayalı değerleme dukça üzerine getiri sağlamışlardır. Bunlar- yöntemlerine göre uygulamaya daha yatkın- dan özellikle tut tavsiyesine prim veren i- dır. kinci portföy (sıfırdan farklı portföy) diğeri- ne göre çok daha başarılı olmuştur. Bu bağ- 2. KDT uygulamasında her iki farklı temel na- lamda KDT’nin verdiği tut önerisinde önem- kit akımı (özsermayeye giden serbest nakit li değer yatmaktadır. akımı ve firmaya giden serbest nakit akımı) da kullanılabilir. Nakit akımlarına karşılık gelen iskonto oranının doğru seçilmesi ge- Teşekkür rekmektedir. İlk nakit akımı için özsermaye Çalışmada yönendirici rolünden dolayı danış- maliyeti, ikincisi için ise ağırlıklı ortalama manım Doç Dr. Suat TEKER ayrıca gereken sermaye maliyeti oranları kullanılmalıdır. tüm veri desteği ve entellektüel yardımlardan dolayı Bender Menkul Değerler araştırma bö- 3. KDT’nin ilk safhası proforma mali tablola- lümü çalışanları teşekkürle anılır. rın tahmin edilmesidir. Proforma çevriminin başlangıcı olan net satış tahmini için basit Kaynaklar yerine çoklu regresyon kullanmak daha iyi Daniel, K. D., Hirshleifer, D. ve Subrahmanyam, A., sonuç verir. Bu araştırmada tavsiye edilen (2001). Overconfidence, arbitrage and equilib- 56
  • 9. Kantitatif Değerleme Tekniği (KDT) rium asset pricing. The Journal of Finance, 56, 3, İstanbul Menkul Değerler Borsası, (1998). Sermaye 921-965. piyasaları ve borsa temel bilgiler kılavuzu, Erçel, G., (1999). The relationship between inflation Eğitim ve Yayın Müdürlüğü, Istanbul. and growth. ISE Quarterly Review, 3, 12, 15-28. Kim, D., (1997). A re-examination of firm size, Ertuğrul, A. ve Selçuk, F., (2001). A brief account of book-to-market, and earnings price in the cross- the Turkish Economy, 1980-2000. Departmental section of expected stock returns. Journal of Working Papers, Bilkent University, Ankara. Financial and Quantitative Analysis, 32, 4, 463- Fama, E. F. ve French, K. R., (1999). The corporate 489. cost of capital and the return on corporate in- Malatyalı, K., (2000). An inquiry on the factors con- vestment. The Journal of Finance, 54, 6, 1939- tributing to the economic crisis in Turkey. ISE 1967. Quarterly Review, 4, 15, 53-64. Fifield, S.G.M., Power, D.E. ve Sinclair, C.D., 2002. Pastor, L. L., (2000). Portfolio selection and asset Macroeconomic factors and share returns: an pricing models. The Journal of Finance, 55, 1, analysis using emerging market data. Interna- 179-223. tional Journal of Finance & Economics, 7, 1, 51-62. 57