SlideShare a Scribd company logo
1 of 34
T.C.
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI
ERPI-ERPII
Hazırlayan:
İbrahim SOMAR
ibrahimsomar@gmail.com
05444269223
Danışman:
Doç. Dr. Orhan TORKUL
SAKARYA-2004
İÇİNDEKİLER
BÖLÜM 1
GİRİŞ.............................................................................................................................1
BÖLÜM 2
ERP’NİN TARİHÇESİ…………………….………………………………………….2
2.1. Ürün Ağaçları(Bills of Materials:BOM) …………………………...….3
2.2. Malzeme İhtiyaç Planlaması(MRP)…………………………………….4
2.3.Kapalı Çevrimli Malzeme İhtiyaç Planlaması………………..………….6
2.4. İmalat Kaynakları Planlaması(:MRPII)....................................................7
2.4.1. MRP II Sistemi Girdileri……………………………………..10
2.4.2.MRP II Çıktı Raporları………………………………………...10
2.4.3. MRP II Çözümlerinin Hedefleri ve Yararları…………………11
2.4.4. MRP II Çözümlerinin Uygulanışı……………………………..13
BÖLÜM 3
İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI (ERP)………………………………..14
3.1. ERP’nin Ortaya Çıkışı………………………………………………….18
3.2. İşletme ve Üretim Kaynakları Planlamalarının Karşılaştırılması………19
3.3. İşletme Kaynakları Planlaması Ve Bilgi İşlem Teknolojisi ……………20
3.4. ERP ve Arz Zinciri Yönetimi……………………………………………21
3.5. İşletme Kaynakları Planlaması Sisteminin Faydaları …………………..23
3.6. Performans Ölçütleri ve ERP……………………………………………23
3.7. ERP’ye Yönelik Eleştiriler…………………………………………......24
3.7.1 ERP’nin sakıncaları ve uygulamada görülen aksaklıklar …….24
3.7.2. ERP'nin işletimi esnasında karşılaşılan problemler………... …26
BÖLÜM 4:
ERPII’ NİN ORTAYA ÇIKIŞI VE ERP’DEN ÜSTÜNLÜKLERİ………………...27
BÖLÜM 5:
SONUÇ ………………………………………………………….…………………..30
KAYNAKÇA………………………………………………………………………..31
BÖLÜM 1
GİRİŞ
İşletme Kaynakları Planlaması (İKP) olarak bilinen ERP (Enterprise Resources Planning)
kavramı, Connetticut’ta bulunan “The Gartner Group” tarafından ortaya atılmış bir yapı olup,
MRPII sisteminin geliştirilmiş şeklidir. Bu uygulama son yıllarda batı ülkelerinde yoğun ilgi
gören bilgisayarla endüstriyel yönetim teknikleri uygulamalarının içinde en yaygın olarak
kullanılanı ve uygulamada çok başarılı sonuçlar elde edilen bir uygulamadır. Ülkemizde ERP
yazılımları özellikle büyük ölçekli işletmelerde giderek yaygınlaşmakta ve birçok sektörde
aranılır hale gelmekle birlikte KOBİ’lerde de önemi giderek artmaktadır.
21.yüzyıla yaklaştığımız şu günlerde işletmelerin rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri ve
varlıklarını sürdürebilmeleri üç ana parametreye (kalite, verimlilik ve maliyet) bağlanmıştır-ki
son zamanlarda hızlı tepki verme de eklenmiştir- bağlanmıştır. Bütün bunların yapılabilmesi
kıt kaynakların etkin kullanılmasına bağlıdır. Bu kaynaklarda hammadde, işgücü, makine ve
teçhizat ve finansmandır. Bu kaynakların etkin ve gerçekçi kullanılması üretim planlama ve
kontrol faaliyetleri ile mümkündür.
Diğer taraftan günümüzün global iş ortamında şirketler hızlı bir değişim ve değişimin
getirdiği yeni fırsatlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Rekabet tüm işletmeleri daha yüksek
düzeylerde hizmet vermeye iterken, gelişen teknoloji de ürünlerin yaşam döngülerini
kısaltarak ve şirketleri yeni teknolojileri benimsemeye ya da pazar paylarını kaybetme riskine
katlanmaya zorlamaktadır.
Bu sürekli değişim ortamında rekabette başarılı olmak, değişen iş koşullarını önceden tahmin
edebilmek ve bunlara hızla yanıt verebilmek demektir. Şirketinizin bunu yapabilmesi için
işinizin tüm cephelerini güçlü ve esnek bir biçimde destekleyen sağlam bilgi sistemlerine
ihtiyacı vardır. Bu sistemler şirketinize, iş uygulamalarından ve örgütsel yapılardan lojistik,
proje yönetimi, finans, servis, dağıtım, nakliye ve imalata kadar her cephede değişimlere
uyum sağlama yeteneği kazandıracaktır. Bütün bunları İşletme Kaynakları Planlamasıyla
(İKP) yapmak mümkündür. Literatürde, bu kavram Teşebbüs Kaynakları Planlaması veya
Kurumsal Kaynak Planlaması adıyla da anılmaktadır.
ERP uygulamaları, MRPII’nin fonksiyonlarını içermekle birlikte bakım-onarım, kalite, satış
sonrası hizmet, pazarlama gibi gelişmelerle birlikte, üretimde darboğazların giderilmesine,
dağıtım kaynaklarının daha iyi planlanmasına müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesine ve
stokların minimum seviyede tutularak en iyi şekilde kullanılmasına da imkan vermektedir.
ERP, müşteri siparişlerinin alınması, üretimi, dağıtımı ve muhasebesi için ihtiyaç duyulan
işletme kaynaklarının tanımlanması ve planlanması için oluşturulmuş muhasebe odaklı bir
bilgi sistemidir. Bu sistem aşağı ve yukarı doğru dalgalanmalarda, imalatla ilgili kararlarda
arz zinciri üzerindeki etkileri dikkate almayı benimser. Üretim kararları, mühendislik,
muhasebe ve pazarlamanın da içinde bulunduğu diğer önemli alanların birbiri ile ilişkileri de
dikkate alınmalıdır. ERP yazılım programları, karar verme aşamasında bu entegrasyonu
sağlayan bir orta nokta durumundadır. Sonuçta bir işletme içerisinde hemen hemen bütün
departmanların otomasyonu ile bu otomatikleştirilen fonksiyonların birbirleri arasında
konuşabilmesi için bağlantı ve koordinasyon sağlanabilir.
BÖLÜM 2
ERP’NİN TARİHÇESİ
İşletme kaynakları Planlamasının kaynağı 1960’lı yılların öncesinde kullanılan Malzeme
Listesi(Bill of Material-BOM)-ürün ağaçları- kavramına kadar gitmektedir. 1960’lı yıllarda
Malzeme İhtiyaç Planlama(Material Requirements Planning-MRP), 1970’li yıllarda Kapalı
Çevrimli Malzeme İhtiyaç Planlama(Closed-loop MRPI), 1980’li yıllarda Üretim Kaynakları
Planlaması(Manufacturing Resource Planning-MRPII) ve Dağıtım Kaynakları
Planlaması(Distribution Resource Planning), 1990’lı yıllarda ise İşletme Kaynakları
Planlaması(Enterprise Resource Planning-ERP) sistemleri geliştirilmiştir. İşletme kaynakları
Planlaması tüm adı geçen sistemleri kapsayan bir yapıya sahiptir. Diğer taraftan İşletme
Kaynakları Planlaması; Türkçe literatürde Kurumsal Kaynak Planlaması veya Teşebbüs
Kaynak Planlaması adıyla da anılmaktadır. Şimdi yukarıda sözü geçen kavramaları sırasıyla
inceleyelim.
2.1. ÜRÜN AĞAÇLARI (Bills of Materials:BOM)
Ürün ağacı, ana üretim planında bir ürünü oluşturan bileşenler ve hammaddelerin
tanımlanması veya listelenmesidir (HASTİNGS-NİCHOLAS, 1992). Ürün ağacı bilgisi;
üretim işletmelerinde geniş bir şekilde kullanılan bir dokümandır. Bu bilgilerin içinde ürün
tanımlaması olarak ifade edilen bir ürünün yapımı için gerekli olan parçalar, ürünün yapısında
meydana gelen mühendislik değişikliklerinin kontrolü, servis parçaları ve bitmiş ürünler için
hangi malzemelerin gerekli olacağını, ana üretim planını karşılamak için hangilerinin üretilip
hangilerinin satın alınacağını belirleyen birçok bilgilere sahiptir (MAJOR, 1986). Diğer
taraftan, ürünün tüm bileşenlerinin geriye doğru dökümünün sistematik çatısını oluşturmak
amacıyla bir kodlama sistemi geliştirilmiştir. Bu sistemde son üründen başlayarak her ürün
ağacına bir kademe kodu verilir.
Ürün ağaçlarında her bir seviyedeki bileşen, bir alt seviyedeki bileşene göre "baba", alt
seviyedeki bileşen ise "oğul" bileşendir. Bu ilişkiye ürün ağaçlarında "baba oğul ilişkisi" adı
verilir
Baba
OğulOğul
Seviye n
Seviye n+1
Şekil 1: Ürün Ağaçlarında Baba-Oğul İlişkisi
Bir Ürün Ağacı tek bir seviyeden oluştuğu gibi, üretim sürecindeki akışa ve rotalara göre
birden çok seviyeye sahip olabilir. Ürün Ağacının tek seviyeden oluştuğu, yani sadece ürün
ve ürünü oluşturan parçaların yer aldığı Ürün Ağaçlarına "parça listesi" adı da verilir.
Şekil 2’de masa örneği ve bu örneğe ait ürün ağacı görünmektedir. Ürün ağacında 0. seviyede
bitmiş mamulümüz yani masa yer almaktadır. 1.seviye’de yer alan parçaların her biri (Masa
yüzeyi ve masa ayağı montajı ) 0. seviyedeki ürünümüzün direkt bileşenidir. 2. seviyede ise
masa ayağı montajında kullanılan parçalar ( kısa ve uzun çubuklar, masa ayaklar)
Masa Örneği
Masa
yüzeyi
Ayak
Uzun
Çubuk
Kısa
Çubuk
Ürün Ağacı
Kısa Kiriş
(2)
Masa
( son ürün )
Uzun Kiriş
(2)
Ayaklar
(4)
Masa yüzeyi
(1)
Masa ayağı montajı
(1)
görülmektedir. Bu seviyedeki her bir parça masa ayağı montajının direkt bileşenidir. Örneğin
1. seviyedeki masa ayağı montajında 4 adet masa ayağı kullanılmaktadır.
0. Seviye
1.Seviye
2.Seviye
Şekil 2: Masa Örneği ve Ürün ağacı
2.2. MALZEME İHTİYAÇ PLANLAMASI (MİP- Material Requirements
Planning:MRP)
MRP, 1960’lı yıllarda bağımlı talep kavramı ile birlikte ilk kez Orlicky tarafından IBM
firmasında stok kayıtlarının tutulması ve takibi amacıyla ortaya atılmıştır. Daha sonraki
yıllarda üretim planlaması tekniğinin destek alt sistemi olarak gelişmiş bir bilgi sistemi ve
benzetim boyutuyla planlama ve kontrol tekniği olarak yerini almıştır.
Malzeme İhtiyaç Planlaması felsefesi A.B.D.’de 1960’lı yılların sonuna doğru imalatın hızla
geliştiği bir dönemde ortaya çıktı. Büyüyen ekonominin getirdiği yoğun talep, üreticileri
yüksek hacimli seri üretime yöneltmiş olduğundan temel sorun hedeflenen üretim miktarlarını
gerçekleştirmeye yetecek hammadde ve malzemenin tedariki idi.
Bu sorunu çözmek amacıyla işletme yöneticileri parçalara ilişkin statik bilgileri, ürün
ağaçlarını, ürünlerin satış tahminlerini bilgisayara girmeye başladılar. Verileri eşleştiren
bilgisayarlar önce gereken hammadde miktarını belirleyip sonra da mevcut stoklara ve
verilmiş siparişlere bakarak ısmarlanması gereken doğru miktarları verince sorun çözülmüş
oldu. Bu yöntem Malzeme İhtiyaç Planlaması(MİP) olarak bilinmektedir.
Malzeme İhtiyaç Planlaması son ürün için hazırlanmış ana üretim programını, burada
kullanılan hammadde ve parçaların temini için ayrıntılı bir programa dönüştürmeye yönelik
işlemsel teknikler topluluğudur. Kolay ve anlaşılır bir mantığa sahip olan MRP, işletmenin
üretim konusunu oluşturan mamul bileşenlerinin(hammaddeler, parçalar, alt montaj grupları)
ihtiyaçlarının kesin olarak ortaya konulması ve planlanması yaklaşımıdır.
Malzeme İhtiyaç Planlamasının mantığı oldukça basit olmakla birlikte yaklaşımı önemli
yapan uygulamadaki veri ve işlem hacminin büyüklüğüdür. Ana üretim planında yer alan her
son ürünün yüzlerce parçadan meydana gelmesinin neden olduğu işlem yükünün yanısıra,
uygulamada kaçınılmaz olarak karşılaşılan değişimlerde bir dizi işlemin çok kısa zamanda
yapılmasını gerektirmektedir.
İlk zamanlarda bu sistemler çok büyük boyutlu bilgisayar yardımıyla, ancak büyük şirketlerce
kullanılmaktaydı. Zamanla bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde performansı
yüksek, fiyatı makul, yüksek hızlı bilgisayarların piyasaya çıkması ve uygulama program ve
yazılımlarının geliştirilmesiyle bu sistemlerin kullanımı yaygınlaşmaya başladı.
Çeşitli bilimsel yayınlarda MRP sisteminin uygulanması sonucu firmaların daha düşük stok
düzeyleri, daha az envanter tutma maliyetleri, daha kısa üretim temin temin süreleri,
müşteriye zamanında teslim gibi kazançlara sahip oldukları belirtilmektedir. Ancak bu
faydalara rağmen MRP sisteminin bazı eksiklikleri mevcuttur. Örneğin, malzeme
ihtiyaçlarını, iş ve satınalma emirlerini üretirken, fabrika kapasitesinin bu üretimi
gerçekleştirmek için yeterli olup olmadığını incelemez. Bu eksiklik Kapalı Çevrimli Malzeme
İhtiyaç Planlamasının geliştirilmesine sebep olmuştur. Kapalı Çevrimli MRP; MRP
çerçevesinde kullanılan ve üretim planlanmasının diğer fonksiyonlarını, ana üretim
programını ve kapasite ihtiyaç planlamasını da içeren bir sistemdir. Burada önemli olay,
atölye düzeyi kontrolün sağlanması, başka bir deyişle kapasite ihtiyaç planlamasını da
planlama kapsamına alınmasıdır.
2.3. KAPALI ÇEVRİMLİ MALZEME İHTİYAÇ PLANLAMASI (CLOSED LOOP
MRP)
MRP sisteminin en büyük eksikliğinin kapasiteye duyarsız olmasıdır. Yapılan hesaplamalar
tamamen sistemin sonsuz kapasiteye sahip olması varsayımına dayanmaktadır. Oysa gerçekçi
olan, yapılan planların işletmenin kapasitesi ölçüsünde bir düzeltmeye uğramasıdır.
Kapalı Çevrimli Malzeme İhtiyaç Planlaması, Malzeme İhtiyaç Planlaması çerçevesinde
kullanılan ve üretim planlamanın diğer fonksiyonlarını, ana üretim programını ve kapasite
ihtiyaç planlamasını da içeren bir sistemdir. Kapalı çevrimli MRP sisteminde kapasite ihtiyaç
planlaması da planlama kapsamına girer.
“Kapasite İhtiyaç Planlama, planlanmış siparişleri MRP çizelgelerinden çıkartıp rota
planlarına göre iş merkezlerine atar. Daha sonra malzeme partilerini, işçi ve makine
standartlarını kullanarak kapasite yükü verilerine dönüştürür ve her iş merkezi için bütün
siparişleri gösteren haftalık yük çizelgelerini hazırlar.
Kapasite yeterli ise ana üretim çizelgesini sabitleştirir, değilse kapasitenin ekonomik olarak
değiştirilip değiştirilemeyeceğini belirler. MRP ve Kapasite İhtiyaç Planlama, ana üretim
çizelgesini olurlu olarak belirledikten sonra ana üretim çizelgesi ile MRP ve Kapasite İhtiyaç
Planlama planları, üretim için kısa dönem planlamada çekirdeği oluştururlar. MRP' ten satın
alma yöneticileri; satın alınacak bütün parçalar için satın alma planı, üretim yöneticileri ise
ana üretim çizelgesine göre atölyede üretilen tüm parçaların çizelgeleme ve kontrol planlarını
geliştirirler.
Özet olarak Kapalı Çevrim MRP, malzeme ihtiyaç planlamasının ana üretim çizelgesinde
hedeflenen üretim miktarları ile işletmenin imalat kapasitesi arasındaki ilişkiyi kontrol
etmemesi gibi bir sakıncalı özelliği nedeniyle geliştirilmiş bir sistemdir. Kapalı Çevrim MRP,
kapasiteyi kontrol etmekte ve mevcut kullanılabilir kapasite yeterli olmaması durumunda Ana
Üretim Çizelgesine bir geri besleme göndererek uyarmaktadır. Bu sistemle MRP sadece
siparişleri planlayan malzeme yönetim aracı olmaktan çıkarak, üretim kontrolüne katkıda
bulunmaya başlamış olmaktadır.
Kapalı Çevrimli MRP sonuç olarak aşağıdaki gibi sorunlu alanlar için çözümleri sağlayan geri
beslemeyi üretir:
 Fabrikanın üretebileceği son ürün miktarı
 Eldeki envanter ve kullanılabilir üretim kapasitesi
 Verilen son ürün hacmini üretmekte gereken parçalar, bileşenler ve malzemeler
2.4. İMALAT KAYNAKLARI PLANLAMASI (İKP-Manufacturing Resources
Planning :MRPII)
Ekonomide ve tüketim eğilimlerinde ortaya çıkan sonraki gelişmeler pazarın daha ağırlıklı
biçimde müşteri tarafından belirlenir olması sonucunu doğurdu. Bunun sonrasında da imalat
firmalarında stoğa yönelik üretimden, siparişe yönelik üretim biçimine doğru bir kayma oldu.
Bu ise daha çok ürün çeşidi anlamına geliyordu ve o yıllara kadar ana sorun olan malzeme ve
hammadde tedarikinin yanı sıra etkin kapasite kullanımı gereği, küçük miktarlarda da
ekonomik üretim yapabilir olma, etkin finansman yönetimi gibi konular büyük önem kazandı.
Bu şekilde karmaşıklaşan üretim yönetimi disiplininde MRP yetersiz kaldı.
Firma üretim programını gerçekleştirecek kaynaklara sahip mi? Pazarlama satış tahminlerini
gerçekleştirebiliyor mu? gibi soruların MRP kapsamında ele alınmaması yöntemin sınırlı
olduğunun diğer göstergeleridir. Bu nedenle MRP’nin yalnızca envanter yöntemini
kompüterize eden rolünü artıracak, üretim için gerekli olan tüm kaynakları optimize etmeyi
amaçlayacak, üretim ile firmanın diğer fonksiyonlarını bütünleştirecek bir felsefeye
gereksinim olduğu ortaya çıktı.
Bir imalat firmasının tüm kaynaklarının etkin olarak planlanması yönetimi olan Üretim
Kaynaklarım Planlaması (Manufacturing Resources Planning-MRP II) yaklaşımı bu anlayışın
ürünü olarak 1980’lerde yazılım paketleri olarak piyasalarda görülmeye başlandı. MRP II,
firma düzeyinde yürütülen tüm işlevlerin ortak bir veritabanı etrafında bütünleşmesini
sağlayan bir yönetim bilişim sitemidir. Bütün satış, imalat, stok kontrol, nakit akışı, planlama,
pazarlama, dağıtım, mühendislik ve finansal faaliyetleri kapsayan bir çatı teşkil eder.
MRPII’yi diğer üretim planlama ve kontrol sistemlerinden ayıran özellikler şunlardır:
-MRPII bir toplam yönetim sistemidir. İş planında belirlenmiş amaçlara ulaşabilmek
için gerekli tüm fonksiyonları birleştirir ve koordine eder.
-MRPII baştan aşağıya bir sistemdir. Planlama prosesi; bir dizi fonksiyonel,
operasyonel planlara bölünen stratejik planların formülasyonu ile başlar.
-Stratejik ve operasyonel alternatifler MRPII simülasyonu ile elenirler.
- MRPII tüm firmada aynı rakamların kullanıldığı ortak bir veri tabanı oluşturulmasını
sağlar.
Aslında bir paket program olan MRP II sistemlerinde bulunan temel modüller şöyle
özetlenebilir:
 Satış Tahminlerinin Yapılması
 Satış Siparişlerinin Açılması ve Takibi
 Ürün Veri Yönetimi (Parça Tanımlamaları, Ürün Ağaçları)
 Endüstri Mühendisliği( İş merkezleri, Operasyon Planları-Rotalar)
 Ana Üretim Programı oluşturulması
 Malzeme İhtiyaç Planlama
 Kapasite İhtiyaç Planlama
 Atölye Üretim Programı
 Satın alma ve Fason Takibi
 Envanter Yönetimi (Stok kontrol)
 Atölye Veri Takip Sistemi (Üretim ve Iskarta takibi)
 Verimlilik Hesaplamaları
 Maliyetlendirme ve Maliyet Kontrol
 Sevkiyat Planlama
 Satış sonrası Müşteri hizmetleri
 Finansman Yönetimi
Finansman Yönetimi modülünün işlevleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
-Alacak Hesapları Vergi Sistemi
-Borç Hesapları Nakit Yönetimi
-Maliyet Simülasyonu Genel Muhasebe
-Faaliyet Tabanlı Maliyetlendirme, Bordro Hazırlama
MRPII; malzeme ihtiyaç planlamasının yanısıra, kapasite ihtiyaç planlama, maliyetlendirme
ve maliyet kontrol faaliyetlerini eş güdümlü olarak gerçekleştirdiğinden MRP sistemini içine
alan ve ondan çok daha bütünleşik ve etkin bir sistemdir.
Firmaların MRPII’den beklentisi tek kelime ile “ÜRETKENLİK” olarak ifade edilebilir. Stok
seviyelerinde azalma, müşteri hizmetlerinde iyileşme, direkt işçilik üretkenliğinde artma, satın
alma maliyetlerinde azalma, fazla mesailerde azalma, malzeme elde bulundurmama
maliyetlerinde azalma, bilgi iletişim ve koordinasyon düzeyinde artma gibi faydalar
MRPII’den beklenen faydalardır.
MRP II uygulamalarında karşılaşılan maliyet kalemleri şöyle özetlenebilir:
-Donanım Maliyeti
-Yazılım Maliyeti
-İlk veri oluşturma Maliyeti
-Eğitim ve dış danışmanlık Maliyetleri
MRPII yönetimdeki mevcut kaynakların tümü ileri yönetim sistemine dahil edildiği için
yönetim kaynakları planlaması olarak ta tanımlanabilir. MRPII’nin prensipleri her yerde
geçerlidir. Hemen hemen bütün imalat organizasyonlarında aynı gereksinimler ve aynı yapılar
mevcuttur.
1970’li yılların sonlarından beri firmalarda uygulanmaya çalışılan MRPII sistemleri firma
düzeyindeki tüm kaynakları ortak bir veri tabanında toplamakta ve firma içerisindeki tüm
çalışanların aynı dilden konuşmasını sağlamaktadır. Ancak yoğun rekabet, uluslararası
pazarlara açılması gereksinimini değişik coğrafi bölgelerde merkezi olan işletmeler için
“uluslararası firmaların genelinde entegrasyonun sağlanması” yolunda bilişim teknolojisi için
yeni bir gereksinimin doğmasına neden olmuştur.
Son yıllardaki teknolojik gelişmeler, firmaların pazarda tutunabilmelerini zorlaştırmış, klasik
yaklaşımların yetersizliğinin açığa çıkması ile beraber yöneticiler kullandıkları üretim
teknolojilerini ve yönetimsel yaklaşımlarını tekrar gözden geçirmek zorunda kalmışlardır. Öte
yandan gümrük duvarlarının yıkılması neticesinde küresel ekonomi ve küresel rekabet
kavramlarının ortaya çıkması, tedarikçiden başlayarak, tüm üretim sürecini ve müşteriyi de
içine alan “tedarik zinciri yönetimi” kavramını ön plana çıkarmıştır. Pazardaki güçlü
değişimlere ve teknolojik gelişmelere şirketlerin organizasyonel yapılarındaki
kurumsallaşmaya yönelimde eklenince ortaya yeni bir kavram, İşletme Kaynakları Planlaması
kavramı çıkmıştır.
2.4.1. MRP II Sistemi Girdileri
MRPII’nin finanssal modülleri de dahi tüm bu modülleri kullanabilmek için gerekli olan bazı
katalog bilgilerini de şu başlıklar altında toplayabiliriz:
 Ürün Ağaçları
 Talep Tahminleri - Siparişler
 Envanter Bilgileri
 Tedarikçi Bilgileri
 Rota ve Rotalama Bilgileri
 Mühendislik Bilgileri
 İş Merkezleri Kapasite Bilgileri
 Finansal Bilgiler
 Pazarlama Bilgileri
 Dağıtım Sistemi Bilgileri
2.4.2.MRP II Çıktı Raporları
MRP II sisteminden kolaylıkla alınabilecek raporların belli başlı olanları aşağıda sıralanmıştır.
 MİP tarafından üretilen raporlar, imalat, pazarlama, ürün araştırma ve geliştirme
faaliyetlerini kontrol aracı olarak operasyonel ve finansal planlar üzerinde kullanılır.
 Yükleme planları, gelecek yıl müşteriler için aylık yükleme planını raporlar.
 Ana üretim programı, montajı yapılacak parçaların ana ürün bazında projeksiyonudur.
 Malzeme ihtiyaç planı, geleneksel zaman fazlı malzeme ihtiyaçlarının kademe kademe
çözdürülmesidir. Bu plan üzerinde ürün grubuna göre TL. olarak eldeki envanter
alınabilir, üretim planını ve tahmini dengeleri desteklemek için gerekli malzeme
miktarı TL. olarak görülebilir.
 Satın alma raporu, satın alma emri no'su, parça sipariş no'su, birim fiyat, adet ve TL.
olarak geciken siparişler, teslim zamanı ve adedi, vadeler gibi bilgiler elde edilir.
 Atölye kapasite raporu, iş yükü kapasitesini saat olarak karşılaştırır.
 Müşteri sipariş durumu, ana ürüne göre çizelgelenmiş üretim tahsisini ve TL. olarak
değerlerini verir.
 Ürün maliyet raporları, üretim performansı araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde yeni
tasarım maliyetlerini ve fiyatlarını incelemek için kullanılır.
 Maliyet bütçesi raporları, gerçek ve bütçelenmiş işletim maliyetlerini karşılaştırır.
 Kapasite ihtiyaç planları, ana üretim çizelgesi ve üretim planlarını tahmin etmek için
gerekli iş merkezi ve gerekli süreye göre standart saatleri hesaplar.
2.4.3. MRP II ÇÖZÜMLERİNİN HEDEFLERİ VE YARARLARI
Temel olarak bir işletmede:
 NE YAPACAĞIZ? NE KADAR YAPACAĞIZ? YAPABİLİR MİYİZ?
 NE KADAR SÜRER?
 NE’DEN NE KADAR VAR?
 NE ALMALIYIZ?
Sorularının cevapları alınmaya çalışılır. Bu konularda geleceği görebilme, çeşitli senaryolara
göre denemelerde bulunma imkanı yaratılır. Bu denemelere göre malzeme, kapasite,
finansman, satınalma, pazarlama ihtiyaçları önceden görülmüş olur.
MRP II çözümlerinden elde edilecek yararları aşağıdaki şekilde belirtebiliriz:
 Azalan Envanter Düzeyleri
 Azalan Kullanılmayan Malzeme Miktarı
 Artan Müşteri Tatmini (Teslim Zamanlarına Uyabilme Özelliği)
 Artan Verimlilik Düzeyleri
 Azalan Satınalma Ve Fason Maliyetleri
 Azalan Taşıma Maliyetleri
 Azalan Malzeme Elde Bulundurmama Maliyetleri
 Azalan Fazla Mesailer
 Artan Bilgi İletişim Düzeyi
 Artan Koordinasyon Düzeyi
 Artan Makina Kullanım Oranları
Özellikle somut olarak, işletmenin mevcut durumuna bağlı olarak envanter düzeylerinde
(hammadde,yarı mamul, parça )%30-50, teslim gecikmelerinde %50-70 oranında azalma ve
verimlilikte ise %5-30 düzeyinde artış sağlanmaktadır.
İşletme Stratejik Planı
Satış ve Üretim Planı
Siparişler Satış Kestirimleri
Ana Üretim Planı
A
Kaba Kapasite Analizi
Malzeme Gereksinim PlanlamasıÜrün Ağaçları
Kapasite Gereksinim Planlaması
Operasyon
Planları
Kapasite
Yeterli mi?
Maliyetlendirme
Maliyet İzleme ve Kontrol
A
Üretim Programı
İş Emirleri
Satın alma Siparişleri
Fason İstekler
Üretim ve Iskarta İzleme Yarı Ürün Stokları
Ürün Stokları Ürün Stokları
Şekil 4: Üretim Kaynakları Planlaması (MRPII) Sistemi
2.4.4. MRP II ÇÖZÜMLERİNİN UYGULANIŞI
İşletmelere, bir miktar farklılıklar sözkonusu olmasına rağmen, genel hatları ile çözümlerinin
uygulanışında aşağıdaki adımlar izlenmelidir:
1. Üst Yönetimden Proje Onayı Alınması
2. MRP II Proje Yürütme Komitesinin Oluşturulması, (Proje Lideri, Üyeler Ve
Danışman)
3. Proje Danışma Planının Oluşturulması
4. Proje Ekibinin Eğitimi
5. Kullanıcıların Ön Eğitimi (Kavramsal Bazda)
6. Malzeme Ve Bilgi Akışlarının Çıkarılması
7. Kullanıcı İhtiyaçlarının Belirlenmesi
8. Mevcut MRP II Paketlerinin İncelenmesi
9. Önseçimi Yapılan Paketlerin İlgili Kısımlarının İlgili Kullanıcılara
Demonstrasyonlarının (Kullanımının Öğretilmesi) Yapılması, Küçük Çaplı
Uygulamaların Gerçekleştirilmesi Ve Kullanıcıların Görüşlerinin Alınması
10. İç Kaynaklar İle Yazma Alternatiflerinin İncelenmesi
11. Üst Yönetimin Eğitimi
12. Alternatiflerle İlgili Teknik Ve Mali Bilgileri İçeren Raporun Üst Yönetime Sunumu
Ve Alım Onayının Alınması
13. Proje Ekibinin Revizyonu
14. Proje Çalışma Planının Oluşturulması
15. Proje Ekibi Paket Eğitimi Yapılması
16. Orta Kademe Yönetici Personelin Eğitimi
17. Envanter Düzeylerinin Kontrol Altına Alınması (%95 Doğruluk Düzeyine Ulaşma)
18. Ürün Ağaçlarının Oluşturulması (Tüm Ürünlerin % 98’ İnde Tam Doğruluğa Ulaşma)
19. Parça Tanımlamalarının Yapılması(Tedarik Süreleri, Ekonomik Sipariş/İmalat
Miktarı, Emniyet Stoğu Vb.)
20. Ana Üretim Planı Oluşturma Sisteminin Kurulması
21. Sistem Analizi Çalışması (Kullanıcıların İstedikleri Raporların Belirlenmesi)
22. İlk Denemelerin Yapılması(Malzeme İhtiyaç Planlama)
23. Stokların Sayımı Ve Bu Değerler İle Çalışmaya Başlanması
24. Pilot Uygulamaların Yapılması
25. Uygulama Aksaklıklarının Giderilmesi
26. Operasyonel Personelin Eğitilmesi
27. Operasyon Planlarının Oluşturulması
28. Maliyet Merkezi Ve İş Merkezlerinin Oluşturulması
29. Kapasite İhtiyaç Planlama Uygulaması
30. Satın alma Ve Fason Takip Uygulamaları
31. Atölye Veri Toplama Sistemi Uygulamaları
32. Maliyet Bilgilerinin Oluşturulması
33. Maliyetlendirme Uygulamaları
34. Maliyet Kontrolü
35. Verimlilik Hesaplamaları
bu çalışmalar için öngörülen süre, işletmenin sahip olduğu birikime bağlı olarak değişmekle
beraber, ortalama olarak 18 aydır. Ancak 3-4 yılı bulan uygulamalara da rastlanmaktadır.
BÖLÜM 3
İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI (ERP:Enterprise Resources
Planning)
Son yıllarda birden çok işyerinden oluşan işletmelerde tüm faaliyetlerin entegrasyonu
girişimi, bilişim teknolojisi için yeni bir gereksinim yaratmıştır. 1990’ların işletmeleri;
 Coğrafi olarak farklı bölgelerde kurulu fabrikalarda üretim yapan,
 JIT (tam zamaında üretim:just in time)’tedarik felsefesine uygun çalışan,
 Dağınık lojistik ve dağıtım sistemi kullanan bir yapı içerisindedir.
Özellikle küreselleşmeye paralel olarak, hızla yaygınlaşan çok uluslu firmalar entegrasyon
gereksinimini ciddi olarak yaşamaktadır. Entegrasyon, ancak faaliyetleri destekleyen bilginin
entegre edilmesi ve ulaşılabilir hale getirilmesi ile mümkündür. Bu da MRPII’ yi aşan daha
üst düzey bir bilgi entegrasyonu demektir ki en iyi şekilde İşletme Kaynakları Planlaması
kavramı olarak ifade edilebilir. Aslında İşletme Kaynakları Planlaması, küresel bilgi
entegrasyonunu gerçekleştiren bütünsel bir yazılım stratejisidir. ERP kavramının gelişmesinin
nedenlerini şu şekilde özetleyebiliriz:
 Fiziki olarak dağınık imalat operasyonları,
 Uluslararası dağıtım zincirleri,
 Uluslararası pazarlara açılma gereksinimi,
 JIT tedarik sistemi,
 Yüksek rekabet,
 Değişken dünya pazarı şartları,
 Ekonomik duvarların yıkılması,
 Yönetim organizasyonlarında sadeleşme.
Bu nedenlerin oluşturduğu gereksinim bilgi teknolojisindeki gelişmeler tarafından
desteklenince ERP doğmuştur. Bilindiği gibi, müşteri/hizmet veren (client/server) tasarımı,
bilgiyi bir ağ üzerinde fiziki noktalara dağıtmakta, değişik bilgisayarlarda saklamakta, oluşan
bu dağınık veri tabanı sistemi içinde elektronik işletim teknolojisi ve grafik kullanıcı ara
yüzler ile bağlantı sağlanmaktadır. Böylece üzerindeki herhangi bir kullanıcı program ve veri
tabanlarının fiziki konumuna bakmaksızın, küresel verilere ulaşabilmekte dağınık veri
sistemini tek bir birim gibi kullanabilmektedir.
Böylece şu fonksiyonlar sağlanmaktadır:
1. Üst düzey bilgi entegrasyonu,
2. En güncel bilgiye hızla ulaşım,
3. Küresel lojistik, envanter kontrol ve arz/talep entegrasyonu,
4. Pazar/müşteri/iş dünyası oluşumlarına anında tepki.
Böyle bir ERP sisteminin yararlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz:
1. Azalan maliyetler
2. Fonksiyonel entegrasyon
3. Daha basit bilgisayar ve işletim sistemi
4. Tüm işletme düzeyinde MRPII yararları
5. İşletme faaliyetleri üzerinde küresel denetim
6. Tüm uygulamalara istenildiği zaman istenilen noktadan ulaşım kolaylığı
İşletme Kaynakları Planlamasının Temel Amaçlarını şöyle sıralayabiliriz:
a.İşletme destek fonksiyonlarının imalat sistemiyle eşzamanlılığını sağlamak.
b.İşletmeye dışarıdan malzeme tedarik eden diğer firmalarında işletme kaynakları
planlamasıyla sisteme dahil edilip koordinasyon sağlanması.
c.Dağıtım ve destek sistemleri yönetimini en iyilemek.
d.çeşitli sistemlerle ortak ara yüzler vasıtasıyla veri alış-veriş mekanizmalarını temin etmek.
e.Müşteri hizmetleri, kalite, performans, karlılık gibi işletmenin ana ölçütlerinin gerçek
zamanlı analizini yapmak.
f.Elektronik veri iletiminin sağlanması. (Orhan TORKUL, İ. HakkıCedimoğlu,1999)
Müşteri talebinin sürekli nitelik ve nicelik olarak değiştiği ve bu değişimin tahmin
edilmesinin ne kadar zor olduğu bilinen bir gerçektir. Faaliyetlerimizi bu değişime uygun
hareket edebilecek hale getirebilmenin yolu ERP yaklaşımından geçmektedir. Hem stratejik
planlama çalışmaları ile belirlenen amaç ve hedeflere, hem de üretim ve dağıtım
kaynaklarımızın kapasite ve özelliklerine gereken ayrıntıda dikkat ederek, faaliyetlerimizi
değişime duyarlı hale getirebilmek ancak ERP yaklaşımı ile olabilmektedir .
ERP’nin diğer bir özelliği, işletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurt içi ve dışı)bulunan
fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtımı merkezlerinin (depo) kaynaklarını
eşgüdümlü olarak planlamasıdır. Bu çerçevede, hangi müşteriye ait hangi siparişin hangi
dağıtım merkezinden karşılanması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların
malzeme ve hizmet ihtiyaçlarının nereden karşılanmasının uygun olacağı, fabrikaların elinde
bulunan makine, malzeme, işgücü, enerji, bilgi v.b. üretim ve dağıtım kaynaklarının nasıl
eşgüdümlü ve ortaklaşa olarak kullanılabileceği belirlenmiş olmaktadır. Diğer bir deyişle,
müşteriye ait siparişin en kısa sürede, istenen kalite ve maliyette karşılanabilmesi için tüm
bağlı işletmelerin dağıtım, üretim ve tedarik kaynaklarının kapasite ve özellikleri aynı anda
dikkate alınmaktadır.
İşletmelerin rekabet üstünlüğü avantajını yakalayabilmesinin önde gelen üç noktası vardır.
Bunlar; Yüksek kalite, düşük maliyet ve yüksek verimlilik-performanstır. İşletmelerde temin
sürelerinin (tasarım, tedarik-üretim-dağıtım) düşürülmesi,sürekli değişen müşteri taleplerine
uygun üretimin gerçekleştirilmesi, temin zinciri içinde yer alan tedarikçi firma, satıcı firma ile
müşteriler arasında istenen düzeyde iletişim sağlanması faaliyetlerinin, etkinlik, verimlilik ve
performans ilkelerine uygun olarak yapılabilmesi için ERP yaklaşımının kullanılması
gerekmektedir.Hem stratejik planlama çalışmaları ile belirlenen amaç ve hedeflere, hem de
üretim dağıtım kaynaklarının kapasite ve özelliklerine gereken ayrıntıda dikkat ederek,
faaliyetlerimizi değişime duyarlı hale getirebilmek ancak ERP yaklaşımıyla olası
olabilmektedir.
ERP’nin diğer bir özelliği, işletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurtiçi ve dışı) bulunan
fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtım merkezlerinin (depo) kaynaklarının
eşgüdümlü olarak planlamasıdır. Bu çerçevede, hangi müşteriye ait hangi siparişin hangi
dağıtım merkezinden karşılanması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların
malzeme ve hizmet ihtiyaçlarının nereden karşılanmasının uygun olacağı, fabrikaların elinde
bulunan makine, malzeme, işgücü, enerji, bilgi vd. üretim ve dağıtım kaynaklarının nasıl
eşgüdümlü ve ortaklaşa olarak kullanılabileceği belirlenmiş olmaktadır. Diğer bir deyişle,
müşteriye ait siparişin en kısa sürede, istenen kalite ve maliyette karşılanabilmesi için tüm
bağlı işletmelerin dağıtım, üretim ve tedarik kaynaklarının kapasite ve özellikleri aynı anda
dikkate alınmaktadır. ERP fabrikalar arası entegrasyonu, fabrikalar bazındaki esneklik
ilkesine uygun olarak gerçekleştiren bir sistemdir. Amaç fabrika bazında ademi merkezi
yönetimin avantajlarından yararlanırken fabrikalar arası koordinasyonu ve entegrasyonu
işletmenin temel stratejileri doğrultusunda sağlamaktır.
Sonuç olarak, ERP; işletmenin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda müşteri taleplerini
en uygun şekilde karşılayabilmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim ve
dağıtım kaynaklarının en etkin ve verimli bir şekilde planlaması, koordinasyonu ve kontrol
edilmesi fonksiyonlarını bulunduran bir yazılım sistemidir. Söz konusu planlama,
koordinasyon ve kontroldeki temel ilke ve sistematik Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II)
ile aynıdır .
Aşağıdaki şekil MRP-MRP II ve ERP’nin kapsamlarını şematize etmiştir.
Şekil 5: MRP-MRP II ve ERP’nin karşılaştırılması
ERP ile MRP II arasındaki temel fark MRPII’nin tek bir fabrikaya, ERP’nin daha ziyade
birden çok fabrika ve tesisin entegrasyonuna yönelik olmasıdır. MRP II, üretim sürecinde ve
çeşitli yönetim kademelerinde bulunan her çalışanı bir donanım-yazılım sistemi ile birbiriyle
doğru ve zamanında iletişim kurulabilir hale getirir. Herkes ortak bir veri tabanında bulunan
aynı ve güncel verilere ulaşabilir. Bu şekilde üretim sürecinde MRP II ile sağlanan
entegrasyon, ERP, ile daha üst ve merkezi faaliyetler düzeyinde gerçekleştirilir.
ERP, hiçbir zaman MRP II’ye ikame bir sistem değildir. MRP II’nin daha geliştirilmiş bir
halidir. ERP, birden fazla fabrikada veya tesiste çalışan MRP II sistemlerini entegre eden bu
entegrasyondan gerekli bilgileri üreten bir sistemdir.
Dolayısıyla MRP II’de başarılı olmuş işletmelerde ERP etkin sonuçlar verir. MRP II deki
modüller yapı ERP için de söz konusudur. ERP daha önce de belirtildiği gibi çok tesisli bir
toplu yönetim için uygun bir yaklaşımdır. Fakat ERP tam anlamıyla merkeziyetçi bir sistem
değildir. Tesis yöneticilerini kendi birimlerinin yönetiminde belli ölçüde serbest
bırakmaktadır. Tesis yöneticilerinin kendi birimlerinde etkin kararlar verebilmesi için tüm
topluluğu ilgilendiren temel bilgilere ihtiyacı vardır. ERP bu bilgileri sağlar. Bu amaçla tüm
tesislerin bir şebeke halinde birbirine bağlanarak bilgi alışverişini etkin bir düzeye getirmesi
gerekmektedir.
3.1. ERP’nin ORTAYA ÇIKIŞI
MRP ve MRP II sistemlerinin devamI olarak bünyesine CIM ve DRP sistemlerini de
katarak gelişen ve tüm işletme kaynaklarının modüler yapıdan oluşan tek bir bütünleşik
sistemle planlanıp yönetilmesini amaçlayan ERP sistemi fikri 1990.lı yılların hemen
başında ortaya çıkmıştır. Aşağıdaki şekilde ERP.nin ortaya çıkışının kronolojik bir özeti
verilmiştir.
1960.lı yıllarda bilgisayarların imalat yönetiminde kullanılmaya başlamasıyla MRP
sitemleri popüler olmaya başlamış, ardından 1970.li yıllarda kapasite planlama, satış
gibi işlevleri de içeren MRP II sistemleri hızla yayılmaya başlamıştır. 1980.li yıllarda
ise bilgisayarların ürün tasarımı ve imalatı alanında önemli gelişme kaydetmesi ile
birlikte CIM devreye girmiştir. Aynı zaman aralığında, birden fazla dağıtım kanalına
sahip büyük işletmelerin, ürün dağıtım kanallarını ve dağıtımın kendisini en iyi şekilde
yönetmelerini sağlamak için gene bilgisayarların kullanıldığı DRP geliştirilmiş ve MRP
II, CIM ve DRP.nin birbirinden bağımsız olarak kullanıldığı melez sistemler ortaya
çıkmıştır. Bu sistemlerin birbirleriyle bütünleşik bir şekilde uyumlu çalışmasını
sağlamak ihtiyacı ile insan kaynakları, kalite yönetimi gibi yeni işlevlere olan ihtiyaç
doğrultusunda 1990.lõ yılların başından itibaren tüm bu işlevleri modüler fakat aynõ
zamanda bütünleşik bir sistem altõnda toplayan ERP yazılım paketleri görülmeye
başlanmıştır.
3.2. İşletme ve Üretim Kaynakları Planlamalarının (MRPII-ERP) Karşılaştırılması
MRP II esas itibariyle bir itme sistemidir. Ekonomik kapasite kullanımını elde edebilmek için
müşteri siparişlerinin yanısıra talep tahminisonuçlarını da dikkate almaktadır. Buna karşılık
DRP gerek itme ve gerekse çekme amacı ile çalıştırılabilmektedir. Temin sürelerinin kısa
olması çekme, uzun olması itme esaslı çalışma şeklini gerektirmektedir. Çünkü işletme hem
müşteri talebine kısa sürede cevap verebilmek, hem de fabrikalarını ekonomik ölçülerde
çalıştırmak zorundadır. CIM sisteminin sağladığı azaltılmış temin süreleri ile MRP II ve DRP
sistemleri Tam Zamanında Yönetim felsefesine uygun olarak çekme amacı ile çalıştırılabilir.
ERP bu entegrasyonu gerçekleştirmektedir. DRP sistemi ile alınan sipariş, MRP II sistemi ile
planlamakta, CIM sistemi ile üretilmekte ve tekrar DRP sistemi ile planlanarak müşteriye
iletilmektedir.
ERP ile MRP II arasındaki temel fark MRP II’nin tek bir fabrikaya, ERP’nin daha ziyade
birden çok fabrika ve tesisin entegrasyonuna yönelik olmasıdır. Tek fabrikalı işletmelerde
ERP, ancak işletmenin değişim mühendisliği (Reengineering) çalışmaları sonucu birbirinden
ayrılmış üretim sürelerinin oluşturulduğu ve bu süreçlerin yönetimin kısmen bağımsız olarak
hareket edebildiği durum için söz konusudur. MRP II, üretim sürecinde ve çeşitli yönetim
kademelerinde bulunan her çalışanı bir donanım-yazılım sistemi ile birbiriyle doğru ve
zamanında iletişim kurulabilir hale getirir. Herkes ortak bir veri tabanında bulunan aynı ve
güncel verilere ulaşabilir. Bu şekilde üretim sürecinde MRP II ile sağlanan entegrasyon, ERP,
ile daha üst ve merkezi faaliyetler düzeyinde gerçekleştirilir.
ERP, hiçbir zaman MRP II’ye ikame (yerine geçen) bir sistem değildir. MRP II’nin daha
geliştirilmiş bir halidir. ERP, birden fazla fabrikada veya tesiste çalışan MRP II sistemlerini
entegre eden bu entegrasyondan gerekli bilgileri üreten bir sistemdir. Bir başka deyişle, ERP
bu yarı özerk olarak nitelendirebilecek, iş birimlerini stratejik bir şemsiye altında toplayarak
kurumsal bazda bir bilgi ve kaynak entegrasyonu sağlamayı amaçlayan bir tümleşik
çözümdür.
Dolayısıyla MRP II’de başarılı olmuş işletmelerde ERP etkin sonuçlar verir. MRP II deki
modüller yapı ERP için de söz konusudur. ERP daha önce de belirtildiği gibi çok tesisli bir
toplu yönetim için uygun bir yaklaşımdır. Fakat ERP tam anlamıyla merkeziyetçi bir sistem
değildir. Tesis yöneticilerini kendi birimlerinin yönetiminde belli ölçüde serbest
bırakmaktadır. Tesis yöneticilerinin kendi birimlerinde etkin kararlar verebilmesi için tüm
topluluğu ilgilendiren temel bilgilere ihtiyacı vardır. ERP bu bilgileri sağlar. Bu amaçla tüm
tesislerin bir şebeke halinde birbirine bağlanarak bilgi alışverişini etkin bir düzeye getirmesi
gerekmektedir.
ERP işletmelere MRP II yöntem ve sistematiğine bağlı kalarak yeni ufuklar açan yeni bir
yaklaşımdır. Sistemde işlenen bilgiler ile elde edilen raporlar organizasyonun plan ve
programlarını yönlendirir, karar verme aşaması kolaylaşır. ERP; mali, dağıtım ve üretim
yazılımlarının bütünleştirilmiş bir setidir, fakat ERP, MRPII değildir. ERP; MRPII’nin
genişletilmiş ve bütünleştiriliş bir setidir. Sonuç olarak; ERP, MRPII uygulamalarını içerir ve
ona bazı ilaveler yapar.
3.3. İşletme Kaynakları Planlaması Ve Bilgi İşlem Teknolojisi
Coğrafi olarak farklı bölgelerde bulunan fabrika, tedarikçi firma ve dağıtım merkezlerinin
eşgüdümlü olarak planlanması yüksek düzeyde bir bilgi entegrasyonu ve iletişimini
gerektirmektedir. Hatta bu entegrasyonun yurt dışı bağlantılar nedeniyle küresel boyutlara
taşınması gerekmektedir. Farklı birimler arasında yatay elektronik bilgi değişim hızının
yüksekliği ERP’nin temel taşlarından biridir. Client /Server (Müşteri /Hizmet veren) bilgi
işlem teknolojisi, hiyerarşik, dağıtılmış ve ilişkisel veri tabanı, standart sorgulama dilleri,
farklı ülkelerdeki tesisler veya bu ülkelerle olan ilişkiler nedeni ile çok dilli kullanım, 4. kuşak
programlama dili kullanımı, açık sistem mimarisi, uygulama programlarına grafiksel bağlantı
kurabilme, personel, bakım kalite vd. çok sayıda uygulamayı kapsaması, raporlama
esneklikleri, farklı üretim yapılarına (stok için veya siparişe göre üretim) uyum gösterebilme
yazılımlarında bulunması gereken diğer özelliklerdir. Özelikle müşteri/sunucu teknolojisi,
ERP endüstrisinin yükselmesine yardım eden önemli bir etkendir(HICKS et al., 1995).
Böylelikle, verinin hangi noktada olduğu önemli olmaksızın küresel boyutta veriye ulaşılması
ve kullanılması olası hale gelmektedir. Küresel boyutta tasarımlanan ERP veri tabanı tek bir
noktadan kullanılabilmektedir. Bir fabrikada yaratılan teknolojik bilgiden diğer fabrikalar
anında yararlanabilmektedir. Yine bir bölgedeki yeni tedarikçi firmanın özellikleri diğer
bölgelerdeki fabrikalarca da bilinir hale gelmektedir. Tüm stoklar (özellikle yedek parça )
merkezi olarak değerlendirildiğinden stok optimizasyonu daha etkin olarak
gerçekleştirilebilmektedir.
Bilgi işlem teknolojisi çok hızı bir gelişim içindedir. İşletmelerde bilgisayar kullanmayan
hiçbir eleman bırakmayacak biçimde gelişme sürmektedir. ERP’de veriler, genellikle farklı
yerlerdeki veri tabanlarına dağıtılmış durumdadır. Bu veri tabanları bir şebeke sistemi ile
birbirlerine bağlı olmak durumundadır. Kullanıcının görmek istediği veri/verilerin nerede
olduğunu bilmesi gerekmemekte, sistem istenilen veri/verileriistenilen formatta kullanıcının
hizmetine sunmaktadır. Bu ilişki Client /Server (müşteri/ hizmet veren) yapısı ile çok daha
etkin bir hale getirilmektedir. Bu yapıda bir çift program aynı anda çalışmaktadır. Client
tarafında hizmet için istekte bulunulmakta, Server tarafında ise bu isteklere cevap
verebilmektedir. Dolayısıyla müşteri ön tarafta isteklerde bulunurken arka tarafta server
istenilenleri gerçekleştirmektedir.
Client/ Server yapısı tasarım, mühendislik, atölye veri takibi, tezgah yükleme gibi
uygulamalarda büyük hız ve esneklik sağlamaktadır. ERPyazılımlarında bu yapı kullanım
etkinliği ve verimliliğini artırmaktır. ERP, dağıtılmış veri tabanları, yani fiziksel olarak farklı
yerlerde bulunan veri tabanları arasındaki entegrasyonu ile, kullanıcıya istediği veriyi istediği
anda verebilecek şekilde kurulmakta, veri tabanları da tek bir işlemile güncelleştirilmektedir.
3.4. ERP ve Arz Zinciri Yönetimi
ERP’nin sağladığı en önemli faydalardan biri imalatçılara arz zinciri yönetimi konusunda
yardım etmesidir. Dağıtım kaynak planlaması (DRP), arz sistemi buyunca envanterin
yönetimini sağlar. Arz zinciri çeşitli kaynakların değişkenliğinden dolayı mevcut envanter
yönetimi uygulamaları, bu değişikliklere sürekli reaksiyon gösterme eğilimindedir. Bugün
birçok firma bütünü ile lojistik ve dağıtım sahalarını hedefleyerek gelecek için önemli ölçüde
maliyet kazancı sağlamaktadır.
Birçok organizasyonda lojistik ve imalat operasyonları içerisinde farklı dalgalanmalar olabilir.
MRP modülünün çıktıları hammadde envanter yönetimi ile entegre edilerek, hammadde
depolama fonksiyonlarının daha iyi görünmesi sağlanır. Bu şekilde daha iyi bir üretim
çizelgelemesiyle üretim planında sapmalar azaltılabilir. Üretim bilgisi direkt olarak son
ürünlerin envanter yönetim modülünü besler. Bunun sonucunda da işletmelerin kendi arz
zincirini anlaması ve yönetmesine yönelik yetenekleri büyük ölçüde gelişir.
ERP yaklaşımı; bir şirketin tüm fonksiyonel bağlantılarını büyük bir arz zinciri içerisinde
entegre etmektedir. Bu durum büyük kapasiteli bir bilgisayarın daha iyi bir çözüm olacağı
şeklinde düşünülebilir. Gerçekte bunun tersi de doğrudur. ERP için modüler bir yaklaşım
dikkate alınırsa, yazılım programları kişisel bilgisayarlarda çalıştırılabilecek biçimde oldukça
küçük tutulabilir.
3.5. İşletme Kaynakları Planlaması Sisteminin Faydaları
İşletmeler büyüdükçe çok tesisli hale gelmekte, uluslararası piyasalara girmekte ve hatta farklı
ülkelerde fabrikalara sahip olmaktadır. Bu şekilde yoğun rekabet altına giren işletmeler,
karşılarına çıkan fırsatları değerlendirme, kuvvetli yönlerini koruma, zayıf yönlerini
geliştirme, olası tehlikeleri görme yolu ile rakiplerine rekabet üstünlüğü sağlama amacına
yöneliktirler. Stratejileri taktik ve operasyonel düzeyde uygulama araçları ise işletme
kaynaklarının kullanım planlarıdır. ERP sistemi, söz konusu kaynakların işletmenin stratejileri
doğrultusunda etkin ve verimli kullanımını sağlayan bir yazılım sistemidir. Bu sistemin
amacına uygun bir şekilde kullanımı ile;
-Stratejilere uygun bir işletme yönetimi,
-Stratejilerin sonuçlarını değerlendirme olanağı,
-İşletme kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı,
-İşletme fabrikaları arasında malzeme, işçilik, makine-teçhizat, bilgi vb. üretim ve
dağıtım kaynaklarının ortaklaşa ve verimli kullanımının sağlanması,
-Müşteri dağıtım merkezi, üretim ve tedarikçi arasında yakın işbirliği ve bilgi iletişim
ortamının sağlanması,
-Tek bir noktadan gerekli bilgilere ulaşma imkanı olası hale gelmektedir.
ERP sistemi temin sürelerini ve maliyetleri global (işletme genelinde) bir anlayışla azaltma
amacına yöneliktir. Her seviyede işlerin tek bir globalişletme düşüncesiyle yürütüldüğü bir
sistemdir. Proaktif bir düşünce ile sorunlar önceden görülerek gereken önlemler zamanında
alınabilmektedir. Herhangi bir noktada alınacak bir kararın işletmenin bütününe etkileri
görülebilmektedir. Bir metot değişikliğinin işletmenin global performansına etkisi
değerlendirilebilmektedir. Her çalışanın istediği veriye istediği zaman erişebilme olanağı
yönetim yapısını dayalınlaştırmaktadır. Klasik sistemde stratejik ve global bilgilere ulaşma ve
gerekli kararları verme ancak amirler yoluyla olasıdır. Hatta bu bilgiye ulaşıldığında, etkin
kararlar için geç kalınmış olunmakta veya bilgi iletişimdeki sorunlar nedeniyle hatalı
olabilmektedir. ERP bu sorunları ortadan kaldırdığından yönetim kademeleri azaltılarak daha
yalın bir yönetim yapısı oluşturulabilmektedir.
Ayrıca tedarikçi firmalar, bölge depoları, bayi/toptancı, perakendeci ile kurulan bilgi iletişim
şebekesi ile stok düzeylerini, üretim programları karşılıklı olarak görülebilmekte, böylece
lojistik faaliyetlerinde etkinlik ve verimlilik artırılmaktadır.
Diğer taraftan, ERP sistemlerinin her büyüklükteki işletmeler için uygun olmadığını
belirtmiştir(GREEK, 1994). Özellikle orta büyüklükteki işletmeler için en önemli iki sorun
gerekli kaynak tahsisi ve eğitimli personeldir. Ancak, orta büyüklükteki işletmelerin bu
rekabet ortamındabeklemeye tahammülleri yoktur. Bu yüzden ERP yazılımları satın
almalıdırlar(HILL, 1997).
3.6. PERFORMANS ÖLÇÜTLERİ VE ERP
Performans ölçütlerinin firma yönetimindeki kullanılışına baktığımızda üç ayrı yaklaşım
görüyoruz. Birinci yaklaşım, geçmişten süregelen yaklaşımdır. Performansı ağırlıklı olarak
finansal göstergelerle takip eder. Genel giderlerin mamullere dağıtımı çoğunlukla direkt
işçilik üzerinden gerçekleştirilir. İşletme içi başarı göstergeleri olarak; hatalı oranı, çizelge
gerçeklenmesi, maliyet ve envanter kullanılır. İmalat hattı performans göstergeleri, tipik
olarak, envantere şarj edilen direkt işçilik tutarı, envantere şarj edilen genel giderler tutarı,
envanter dönüş hızı ve hurda ve yeniden işlemedir.
İkinci yaklaşımda ise hata oranları, imalat sürecinin bir defada doğru yapma oranı, imalat
işlem süresinin ön süreye oranı, imalatta geri dönüşler, planlanan ve gerçekleşen üretim
oranları, zamanında teslim oranı vb. ölçütler kullanılır.
Üçüncü ve en geniş uygulamaya sahip yaklaşımda ise, yöneticinin hem finansal hemde
operasyonel performans ölçütlerini bir arada görmek ve değerlendirmek isteyeceği
öngörüsünden hareket ediyor. Mevcut finansal göstergelerin yanında operasyonel
iyileştirmeleri de yansıtan performans ölçütlerini karar vericiye dengeli bir biçimde sunmayı
hedefliyor.
Enterprise Resources Planning (ERP) bir bilgi ve karar destek sistemi olarak performans
ölçütleriyle yakından ilgilidir. ERP’nin başarı parametrelerinden önemli bir tanesi,
performans ölçütlerinin doğru seçimi ve ERP sisteminin bu ölçütlere ilişkin verileri doğru ve
zamanında toplayabilmesine bağlıdır. ERP altyapısının içeriği doğrudan bu çlçütler tarafından
tanımlanır.
3.7. ERP’YE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
3.7.1 ERP’nin sakıncaları ve uygulamada görülen aksaklıklar
1. Maliyetinin yüksekliği
2. Kurulum süresinin uzun olması
3. Mevcut yazılımlarla uyum, uyarlama
4. Maliyet, geri dönüşüm
5. Başarısız uygulamaların çokluğu (Coşkun Telciler,2004)
1. Maliyetinin yüksekliği
ERP paketlerinin sadece program fiyatları 500.000 $’dan başlamaktadır. Daha iyi, dünyada
kabul görmüş bir firmanın ERP paketini almak durumunda 1 milyon $’dan başlayan fiyatlar
söz konusudur. Buna satıcı firmanın verdiği eğitim, danışmanlık fiyatları dahil değildir.
Kurulumun en iyimser koşullarda 6 ay sürmesi, genelde 1 yıl sürer, bu süre içinde satıcı
firmaya yapılan ödemeler program fiyatına yaklaşmaktadır. Buna görünmeyen maliyetleri,
eğitim alan kullanıcılar yüzünden iş veriminin düşmesini, personelin daha fazla çalışmasını
eklersek gerçek maliyetler çok yükselir.
2. Kurulum süresinin uzun olması
Kurulum süresi en iyimser yaklaşımla 6 aydan başlamaktadır. 1 yıllık bir süre normal kabul
edilmektedir. Bu sürenin sonunda başarılı olma olasılığı kesin değildir, kurulumun sonunda
başarısız olan pek çok proje vardır.
3.Mevcut yazılımlarla uyum, uyarlama
ERP her ne kadar entegre bir yazılım olsa da, şirketin özel durumlar için özellikle üretimde
kullandığı bazı yazılımlar ERP tarafında yer almaz. Özellikle elektronik, ilaç sanayi, inşaat
şirketleri ve tekstil sektörü bu tip yazılımlar kullanmaktadır. Bunlar o şirkete özgü
yazılımlardır, genel değildir, her şirkete ait böyle yazılımları pakete eklemeye kalksalar,
hiçbir yazılım şirketi bununla baş edemez. Bu nedenle bu tip özel yazılımlar ERP paketinde
yer almaz ve bunların ERP yazılımına entegre edilmesi gereklidir. Buda kendisi entegre bir
sistem olan ERP sisteminin bozulmasına yol açar, çünkü dışardan yapılan her ekleme,
değişiklik ERP sisteminde bozulmalara yol açar. Yazılımcılar bu konuda deneyim sahibidir.
Böyle bir yazılım ya bağımsız çalışacak, böylece ERP’nin entegrasyon özelliği bozulacak
yada sisteme entegre edilecek buda riskler taşıyacaktır.
4. Maliyet, geri dönüşüm oranı
Çeşitli hesaplamalara göre ERP sistemlerinin kendini ödemeye başlaması 18 aydan sonra
gerçekleşmektedir. Bu süreden sonra maliyetini çıkarıp kara geçmesi de zaman alacaktır.
İyimser tahminlere göre kendini amorti etmesi için en az 3 yılı gözden çıkarmak gerekir.
Son on yõl içerisinde iş dünyasının ve akademik çevrelerin gündemine girmiş olan ERP
kavramı henüz yeterli geri bildirim elde edilememiş olmasından ötürü çeşitli
tartışmaları da beraberinde getirmektedir. iş dünyasının takip ettiği yayınlarda çıkan
çeşitli makaleler ilginç şekilde iki ayrı uçta yer alabilmektedir. Bir kısım yazarlar,
ERP’nin başarısız olması durumunda işletmenin yok olma tehdidi altında bırakacağını
ve büyük risk taşıdığını iddia ederken bir kısım yazarlar da ERP.nin rekabet gücü
kazanmak, tedarik zinciri yapısı kurabilmek, ekonomik imalatı sağlayabilmek ve
müşteri ilişkilerini kontrol altõnda tutabilmek için en önemli bileşen olduğunu
savunmaktadırlar. (Mabert ve arkadaşları, 2001)
ABD.deki büyük firmalardan biri olan FoxMeyer firmasının iflası gibi olaylar birinci
iddiayı destekler nitelikte olsa da ERP.nin giderek yaygınlaştığı ve artık müşteri
pazarına sadece büyük firmaların değil küçük ve orta ölçekteki firmaların da dahil
olduğu görülmektedir.
Mabert V. A. ve arkadaşlarının (2001) yaptığı eleştiride ERP’nin olumlu ve olumsuz yönleri
şöyle ifade edilmektedir.
3.7.2. ERP'nin işletimi esnasında karşılaşılan problemler
Katılımcılara, ERP'nin kurulup çalışmaya başlamasının ardından işletim açısından
karşılaştıkları problemler açık uçlu bir soru ile sorulmuş ve alınan yanıtlar düzenlenerek en
çok karşılaşılandan en az karşılaşılana doğru aşağıdaki listede sıralanmıştır:
• Kullanıcıların yeni sisteme direnç göstermesi
• Yazılım esnekliğindeki yetersizlik ve özelleştirmedeki (customization) zorluklar
• Konuya hakim kalifiye personel yetersizliği
• İş süreçleriyle yazılım arasındaki uyumsuzluklar
• Yazılım hataları
• Kullanıcı hataları
• Sistem açısından önemli olan verilerin gerçek zamanlı tutulamaması
• Birimler arası gerekli uyumun sağlanamaması
• Yazılımın yerel desteğinin yetersiz olması (basamak sayısı, Türkçe karakter gibi)
• Altyapı yetersizlikleri (Telekom hatlarındaki yetersizlikler gibi)
• Kullanıcı ara yüzlerinin karmaşıklığı
• Eğitim planlamasındaki zorluklar (Mustafa Fatih YEGÜL, Bilal TOKLU)
Kurulum esnasında karşılaşılan problemlerde olduğu gibi gene en üst sırada son kullanıcıların
sisteme gösterdikleri direnç, ERP sistemlerindeki en önemli problem olarak göze
çarpmaktadır. Yazılımla ilgili problemler de listede önemli bir yer tutmaktadır.
BÖLÜM 4
ERPII’ NİN ORTAYA ÇIKIŞI VE ERP’DEN ÜSTÜNLÜKLERİ
Yeni rekabet unsurlarının bir sonucu olarak ERP.den bağımsız olarak ortaya çıkan SCM
ve CRM gibi sistemlerin de ERP.ye dahil edilmesiyle ERP II ya da Genişletilmiş ERP
olarak adlandırılan yeni bir kavram gündeme yerleşmeye başlamıştır. ERP sistemleri
hızlı bir şekilde internet teknolojisine göre şekillenme yolundadır.
Bu bilgiler bize en azından orta vadede ERP.nin popülaritesini yitirmesinin söz konusu
olmadığını göstermektedir.
Hızlı değişime ayak uydurabilmek için ve müşterilerin nasıl daha fazla gelişebilirim
konusundaki sorularınıza cevap verebilmek amacıyla ERP nin yeni nesil denemesi olan ERPII
geliştirilmiştir. ERP bitti mi ? sorusuna cevap olarak ise ,ERP bitmedi sadece günümüze
uyarlanarak geliştirildi demek lazım. ERPII'nin ata babalarına bakıldığında MRP,MRPII, ERP
‘yi ve bunların arasında bir çeşit evrimin gerçekleştiğini görüyoruz. ERP ile ERPII arasındaki
temel değişim veya gelişimler ;
1. Rol alanında; ERP ‘de kurum içi işlemler yürütülüyorken ,hırs ve optimize odaklıyken,
ERP II ‘de artık birlik değerinin var olduğunu ve kurum odaklılıktan sıkıldığını görüyoruz.
2. Saha alanında; ERP ‘de bireysel alanlar bulunurken, ERPII ‘de uygulama alanları söz
konusu olmuştur.
3. İşlevsellik alanında; ERP ‘de imalat satış dağıtım odaklıyken ERPII ‘de çapraz endüstri
fonksiyonu geçerlilik kazanmıştır.
4. Süreç alanında ; ERP de ekranda işlemler görülüyor, ancak entegrasyon faktörü
bulunmuyordu. ERP de işbirliği ve tek ortaklık var. Ki en büyük değişimde bu alanda
olmuştur.
5. Mimari alanda ; ERP ‘de monolotik yapılanma varken ERPII ‘de açık mimariler söz
konusu oldu.
6. Veri değişimi alanında ; ERP ‘de dahili olarak oluşturulurken , ERPII ‘de harici olarak
oluşturuluyor ve en büyük sorunu da bu konuda yaşıyoruz. ERP ve ERPII birbirine bağlantılı
ama biri diğerinin evrim geçirmiş halidir. Bu evrim sürecinde karşılaşılan 2000 krizi sorunu
daha yeni,yeni aşılmaya başlanmıştır.
Hala içinde bulunduğumuz fiziksel organizasyon, 2005 yılına doğru ERPII ile kendini Sanal
organizasyona bırakacaktır. Finans sunum konusunda ERP tedarik zincirinin uygulamalar için
finansman olacaklar mi sorusu bu yüzden nakit akışı yapılıyor seklinde cevaplanabilir. ERPII
durumu bileşkelendirilmiş bir bileşken olmaktan kurtardı. ERPII ‘nin fonksiyonelliği çok
daha kolay. ERPII ‘de "olduğunuz gibi gelin" çağrısı var. Bir takım sorunlar yaşanacaktır
elbette, özellikle kaynaklar konusunda 2 sorun yaşanacak; 1.Kaynaklar diğer girişimlerde
kullanılıyor. 2.Güncelleşmiş,uygulama deneyimli olan insan sayısı fazla yok. Dengeli bir
çözüm için dengeli bir yatırım olmalı. Temelde ihtiyaç duyduğumuz şey,dikey ve yatay
çözümler oluşturmak ,teknolojik kari yakalamak ve hızlı davranarak değişime ayak
uydurmaktır. (Funda CAN)
Malzeme ihtiyaç planlaması yazılımları üretim yapan işletmelere malzeme siparişi alanında
bilgisayar ortamında çözüm sunuyordu. Sistem malzeme ana verileri, malzeme ağaçları ve
stokları içermekteydi. Yazılım belirlenen üretim planına göre ürün ağaçlarını seviye seviye
inceleyerek her malzeme için ihtiyacı çıkartıyor ve bu malzemelerin stoklarının ihtiyacı
karşılayıp karşılamadığını hesaplıyordu. 1970'li yıllarda satınalma faaliyeti MRP
yazılımlarının kapsamına girdi. Yani yazılımlar yalnız ihtiyaçlar ile stokları değil mevcut
satınalma siparişlerini de karşılaştırmaya başladılar. 1980'li yıllarda üretim yapan işletmelerin
üretim ile doğrudan ilgili tüm faaliyetlerin yönetilmesini kapsayan MRP II (Manufacturing
Resources Planning) üretim kaynakları planlaması sistemleri kullanılmaya başlandı. MRP II
yazılımları yalnız stoklar ve satınalmayı değil üretim planlama, üretim kontrol, kapasite
planlama, ürün maliyetleme, muhasebe ve kısıtlı olarak finansman yönetimini de kapsar hale
geldiler. ERP (Enterprise Resource Planning) işletme kaynakları planlaması tanımı ile 1990'lı
yıllarda üretim kelimesi işletme kelimesi ile yer değiştirdi. Bunun iki sebebi vardı birincisi
artık üretim ile ilgili doğrudan veya dolaylı tüm faaliyetler: insan kaynakları, satış sonrası
servis, satış, kalite yönetimi, bakım onarım ……kapsam içerisinde idi. İkincisi ise yalnız
üretim işletmeleri değil tüm sektörler medya, sağlık, satış/dağıtım, savunma, kamu
yönetimi….. ERP yazılımları içerisinde kendilerine çözüm bulmaktaydı. 2000'li yıllarda back
office ve front office, yani işletme içi ve dışı tanımları ile karşılaştık. İnternet iş yapış biçimini
değiştirmeyebaşladı.
Yukarıdaki akışı incelersek kapsamın sürekli genişlediği ve işletmenin dört duvarını aştığını
görürüz. Artık yeni kavramlar olarak SCM (Supply Chain Management): tedarik zinciri
yönetimi, CRM (Customer Relationship Management): müşteri ilişkileri yönetimi, BI
(Business Intelligence): işletme zekası karşımıza çıkmaktadır. İşte bu üçlü ERP paketlerinin
üstüne geldiğinde Gartner Group ERP II tanımlamasını geliştirmiştir. Bu kapsam için new
frontiers (yeni sınırlar), new wave (yeni dalga) tanımlamaları da mevcuttur.
Yeni sınırı analiz edersek satış tarafında müşteriler, tedarik tarafında tedarikçiler ile en akılı
biçimde bütünleşmeyi görürüz. Bütünleşmede en dominant ortam olarak internet karşımıza
çıkmaktadır.
BÖLÜM 5
SONUÇ
21.yüzyıla yaklaştığımız şu günlerde rekabet, yerel bazdan ulusal ve uluslar arası baza
tırmanmaktadır. Bu koşullar altında rekabet gücünü korumak ve geliştirmek isteyen
işletmelerin vizyon ve stratejilerini gözden geçirmeleri gerekmektedir. Yoğun rekabet,
işletmeleri ürün/hizmet kalitelerini artırmaya, pazara tepki hızını yükseltmeye ve bunları
başarırken de maliyetlerini düşürmeye zorlamaktadır. Her işletme, bir tedarik zinciri içindedir.
Değişimlere hızlı ve ekonomik tepki verebilmek için, işletmenin tüm fonksiyon, süreç ve
kaynaklarının entegre bir şekilde planlanması ve kontrol edilmesi gerekmektedir.
Bir işletmenin çok sayıdaki fonksiyon ve sürecini standart yazılımlar ile entegre etmesi olası
değildir. Belirli bir tipteki imalatı standart bir MRPII yazılımı ile planlamak ve kontrol etmek
olasıdır. Ancak, farklı sektörlerde, farklı bölgelerde ve farklı üretim tiplerinde gerçekleştirilen
üretimin tüm destek fonksiyonları ile birlikte entegre bir şekilde planlanması, standart bir
MRPII yazılımıyla başarılamaz. Gerek birden fazla noktada, gerekse birden fazla tipte üretim
yapan işletmelerin tüm fonksiyonları ile birlikte entegre bir şekilde planlanması ve kontrol
edilmesinin adresi, İşletme Kaynakları Planlaması yazılımlarıdır.
İlk önceleri MRP vardı, daha sonra MRPII geliştirildi, şimdi ise ERP var. ERP yazılımları,
işletme fonksiyonlarını planlama, çalıştırma ve denetim açısından tek bir paydada
toplayabildiğinden, söz konusu sistemler içinde en kapsamlı çözüm olarak tanımlanmaktadır.
İleriye yönelik olarak ERP’nin internet ile birlikte çalışacağı ve yavaş yavaş tedarik zinciri
yönetimi kavramına yaklaştığı görülmektedir. Böylece tedarikçi firmalar, bölge depoları,
bayi/toptancı, perakendeci ile kurulan bilgi iletişim şebekesi ile stok düzeyleri,üretim
programları karşılıklı olarak görülebilmekte, böylece lojistik faaliyetlerde etkinlik ve
verimlilik artmaktadır.
Ve nihayet, ERP sistemine son olarak, SCM (tedarik zinciri yönetimi), CRM (müşteri
ilişkileri yönetimi), BI (işletme zekası) eklenerek ERP II tanımlamasını geliştirmiştir.
KAYNAKÇA
1. Asil ,Nilüfer,“Üretim Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar Semineri”,Ders Notları ,MPM,
Denizli, 1998.
2. Baki, Birdoğan,” İşletme Kaynakları Planlamasının (İKP- Enterprise Resources
Planning:ERP) Dünü, Bugünü ve Yarını”
3. Barbarasoğlu, Gülay,“Endüstriyel Yönetim Sistemleri: MRP,MRPII,ERP, ve CIM”,
Üretim Kaynakları Planlaması, TRİO Çözümevi, Workshop, 1994.
4. Tanyaş, Mehmet,“İşletme Kaynakları Planlaması”, Üretim Kaynakları Planlaması, TRİO
Çözümevi, Workshop, 1994.
5. Torkul. Orhan; Cedimoğlu İ.Hakkı, “İşletme Kaynakları Planlaması” SAU Fen Bilimleri
Enstitüsü Dergisi, 1999.
6. Ulusoy, Gündüz, “Performans Ölçütleri ve ERP”, Üretim Kaynakları Planlaması, TRİO
Çözümevi, Workshop, 1994
7. Yegül M. Fatih; Toklu Bilal, “Türkiye!de ERP uygulamaları”
8. http://www.girisim.com.tr, “Gartner Yeni Nesil ERP Senaryosu”
9. http://www.dergi.tbd.org.tr, “ERP Raporu”
10. http://www.erpcrm.com,”ERPII”
11. http://www.e-cozumevi.com,”ERP”

More Related Content

What's hot

ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?
ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?
ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?
gesiad
 
Erp kurumsal kaynakplanlamasi
Erp kurumsal kaynakplanlamasiErp kurumsal kaynakplanlamasi
Erp kurumsal kaynakplanlamasi
Yucell Mikail
 
Kriz Ortamında Üretim Planlaması
Kriz Ortamında Üretim PlanlamasıKriz Ortamında Üretim Planlaması
Kriz Ortamında Üretim Planlaması
Eren YAMAN
 

What's hot (10)

KKP (ERP) Proje Raporu
KKP (ERP) Proje RaporuKKP (ERP) Proje Raporu
KKP (ERP) Proje Raporu
 
Uretim Yonetimi 4 Bölümü
Uretim Yonetimi 4 BölümüUretim Yonetimi 4 Bölümü
Uretim Yonetimi 4 Bölümü
 
ERP
ERPERP
ERP
 
Tahminleme yöntemleri - Mrp ve Bağımlı Talep Tahmini
Tahminleme yöntemleri  - Mrp ve Bağımlı Talep TahminiTahminleme yöntemleri  - Mrp ve Bağımlı Talep Tahmini
Tahminleme yöntemleri - Mrp ve Bağımlı Talep Tahmini
 
ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?
ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?
ÜRETİM PLANLAMA NEDİR..?
 
Erp kurumsal kaynakplanlamasi
Erp kurumsal kaynakplanlamasiErp kurumsal kaynakplanlamasi
Erp kurumsal kaynakplanlamasi
 
Kriz Ortamında Üretim Planlaması
Kriz Ortamında Üretim PlanlamasıKriz Ortamında Üretim Planlaması
Kriz Ortamında Üretim Planlaması
 
Uretim Yonetimi 5-a Bölümü
Uretim Yonetimi 5-a BölümüUretim Yonetimi 5-a Bölümü
Uretim Yonetimi 5-a Bölümü
 
NYP (OOP) Java Proje Raporu
NYP (OOP) Java Proje RaporuNYP (OOP) Java Proje Raporu
NYP (OOP) Java Proje Raporu
 
İşletmelerde Verimlilik-Üretim Yönetimi
İşletmelerde Verimlilik-Üretim Yönetimi İşletmelerde Verimlilik-Üretim Yönetimi
İşletmelerde Verimlilik-Üretim Yönetimi
 

Similar to İşletme kaynaklari planlamasi erpi erpii

Otomasyon YatıRıM Analizi
Otomasyon YatıRıM AnaliziOtomasyon YatıRıM Analizi
Otomasyon YatıRıM Analizi
Eren YAMAN
 
Yonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleriYonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleri
raketot
 
Yonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleriYonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleri
hakanakdag
 
Cozumler Zirvesi KasıM 2009 Oracleday
Cozumler Zirvesi KasıM 2009 OracledayCozumler Zirvesi KasıM 2009 Oracleday
Cozumler Zirvesi KasıM 2009 Oracleday
didemtopuz
 
MRP Sistemleri
MRP SistemleriMRP Sistemleri
MRP Sistemleri
SlaytSunum
 
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama PlanlamasıKüresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama Planlaması
Mehmet KUZU
 

Similar to İşletme kaynaklari planlamasi erpi erpii (20)

İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQLİlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
İlişkisel Veritabanı Sistemleri ve NoSQL
 
ERP Sistemleri Araştırma Projesi Sunumu
ERP Sistemleri Araştırma Projesi SunumuERP Sistemleri Araştırma Projesi Sunumu
ERP Sistemleri Araştırma Projesi Sunumu
 
Otomasyon YatıRıM Analizi
Otomasyon YatıRıM AnaliziOtomasyon YatıRıM Analizi
Otomasyon YatıRıM Analizi
 
Erp
ErpErp
Erp
 
Sunummm
SunummmSunummm
Sunummm
 
Malzeme Yönetimi _CII - IR7.pdf
Malzeme Yönetimi _CII - IR7.pdfMalzeme Yönetimi _CII - IR7.pdf
Malzeme Yönetimi _CII - IR7.pdf
 
346 sbi003
346 sbi003346 sbi003
346 sbi003
 
Yonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleriYonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleri
 
Yonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleriYonetim bilgi sistemleri
Yonetim bilgi sistemleri
 
KOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi Sistemleri
KOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi SistemleriKOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi Sistemleri
KOBİ'ler için Bilgi Yönetimi ve Yönetim Bilgi Sistemleri
 
YÖNETİM BİLGİ SİSTEMİ
YÖNETİM BİLGİ SİSTEMİYÖNETİM BİLGİ SİSTEMİ
YÖNETİM BİLGİ SİSTEMİ
 
Cozumler Zirvesi KasıM 2009 Oracleday
Cozumler Zirvesi KasıM 2009 OracledayCozumler Zirvesi KasıM 2009 Oracleday
Cozumler Zirvesi KasıM 2009 Oracleday
 
MART - www.martgeldi.com - Bilgi Teknolojileri (IT) Eğitimlerimiz
MART -  www.martgeldi.com - Bilgi Teknolojileri (IT) EğitimlerimizMART -  www.martgeldi.com - Bilgi Teknolojileri (IT) Eğitimlerimiz
MART - www.martgeldi.com - Bilgi Teknolojileri (IT) Eğitimlerimiz
 
MRP MRPII ERP
MRP MRPII ERPMRP MRPII ERP
MRP MRPII ERP
 
PROJE YONETIMI KILAVUZU
PROJE YONETIMI KILAVUZUPROJE YONETIMI KILAVUZU
PROJE YONETIMI KILAVUZU
 
Tanıtım
TanıtımTanıtım
Tanıtım
 
Kurumsal Başarı Hikayeleri Rehberi
Kurumsal Başarı Hikayeleri RehberiKurumsal Başarı Hikayeleri Rehberi
Kurumsal Başarı Hikayeleri Rehberi
 
MRP Sistemleri
MRP SistemleriMRP Sistemleri
MRP Sistemleri
 
Megep Veritabani Dersi Modul 2 Veritabaninda Tablolar
Megep  Veritabani Dersi Modul 2  Veritabaninda TablolarMegep  Veritabani Dersi Modul 2  Veritabaninda Tablolar
Megep Veritabani Dersi Modul 2 Veritabaninda Tablolar
 
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama PlanlamasıKüresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama Planlaması
Küresel Pazarlama Bilgi Sistemi ve Pazarlama Planlaması
 

İşletme kaynaklari planlamasi erpi erpii

  • 1. T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI ERPI-ERPII Hazırlayan: İbrahim SOMAR ibrahimsomar@gmail.com 05444269223 Danışman: Doç. Dr. Orhan TORKUL SAKARYA-2004
  • 2. İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 GİRİŞ.............................................................................................................................1 BÖLÜM 2 ERP’NİN TARİHÇESİ…………………….………………………………………….2 2.1. Ürün Ağaçları(Bills of Materials:BOM) …………………………...….3 2.2. Malzeme İhtiyaç Planlaması(MRP)…………………………………….4 2.3.Kapalı Çevrimli Malzeme İhtiyaç Planlaması………………..………….6 2.4. İmalat Kaynakları Planlaması(:MRPII)....................................................7 2.4.1. MRP II Sistemi Girdileri……………………………………..10 2.4.2.MRP II Çıktı Raporları………………………………………...10 2.4.3. MRP II Çözümlerinin Hedefleri ve Yararları…………………11 2.4.4. MRP II Çözümlerinin Uygulanışı……………………………..13 BÖLÜM 3 İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI (ERP)………………………………..14 3.1. ERP’nin Ortaya Çıkışı………………………………………………….18 3.2. İşletme ve Üretim Kaynakları Planlamalarının Karşılaştırılması………19 3.3. İşletme Kaynakları Planlaması Ve Bilgi İşlem Teknolojisi ……………20 3.4. ERP ve Arz Zinciri Yönetimi……………………………………………21 3.5. İşletme Kaynakları Planlaması Sisteminin Faydaları …………………..23 3.6. Performans Ölçütleri ve ERP……………………………………………23 3.7. ERP’ye Yönelik Eleştiriler…………………………………………......24 3.7.1 ERP’nin sakıncaları ve uygulamada görülen aksaklıklar …….24 3.7.2. ERP'nin işletimi esnasında karşılaşılan problemler………... …26 BÖLÜM 4: ERPII’ NİN ORTAYA ÇIKIŞI VE ERP’DEN ÜSTÜNLÜKLERİ………………...27 BÖLÜM 5: SONUÇ ………………………………………………………….…………………..30 KAYNAKÇA………………………………………………………………………..31
  • 3. BÖLÜM 1 GİRİŞ İşletme Kaynakları Planlaması (İKP) olarak bilinen ERP (Enterprise Resources Planning) kavramı, Connetticut’ta bulunan “The Gartner Group” tarafından ortaya atılmış bir yapı olup, MRPII sisteminin geliştirilmiş şeklidir. Bu uygulama son yıllarda batı ülkelerinde yoğun ilgi gören bilgisayarla endüstriyel yönetim teknikleri uygulamalarının içinde en yaygın olarak kullanılanı ve uygulamada çok başarılı sonuçlar elde edilen bir uygulamadır. Ülkemizde ERP yazılımları özellikle büyük ölçekli işletmelerde giderek yaygınlaşmakta ve birçok sektörde aranılır hale gelmekle birlikte KOBİ’lerde de önemi giderek artmaktadır. 21.yüzyıla yaklaştığımız şu günlerde işletmelerin rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri üç ana parametreye (kalite, verimlilik ve maliyet) bağlanmıştır-ki son zamanlarda hızlı tepki verme de eklenmiştir- bağlanmıştır. Bütün bunların yapılabilmesi kıt kaynakların etkin kullanılmasına bağlıdır. Bu kaynaklarda hammadde, işgücü, makine ve teçhizat ve finansmandır. Bu kaynakların etkin ve gerçekçi kullanılması üretim planlama ve kontrol faaliyetleri ile mümkündür. Diğer taraftan günümüzün global iş ortamında şirketler hızlı bir değişim ve değişimin getirdiği yeni fırsatlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Rekabet tüm işletmeleri daha yüksek düzeylerde hizmet vermeye iterken, gelişen teknoloji de ürünlerin yaşam döngülerini kısaltarak ve şirketleri yeni teknolojileri benimsemeye ya da pazar paylarını kaybetme riskine katlanmaya zorlamaktadır. Bu sürekli değişim ortamında rekabette başarılı olmak, değişen iş koşullarını önceden tahmin edebilmek ve bunlara hızla yanıt verebilmek demektir. Şirketinizin bunu yapabilmesi için işinizin tüm cephelerini güçlü ve esnek bir biçimde destekleyen sağlam bilgi sistemlerine ihtiyacı vardır. Bu sistemler şirketinize, iş uygulamalarından ve örgütsel yapılardan lojistik, proje yönetimi, finans, servis, dağıtım, nakliye ve imalata kadar her cephede değişimlere uyum sağlama yeteneği kazandıracaktır. Bütün bunları İşletme Kaynakları Planlamasıyla
  • 4. (İKP) yapmak mümkündür. Literatürde, bu kavram Teşebbüs Kaynakları Planlaması veya Kurumsal Kaynak Planlaması adıyla da anılmaktadır. ERP uygulamaları, MRPII’nin fonksiyonlarını içermekle birlikte bakım-onarım, kalite, satış sonrası hizmet, pazarlama gibi gelişmelerle birlikte, üretimde darboğazların giderilmesine, dağıtım kaynaklarının daha iyi planlanmasına müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesine ve stokların minimum seviyede tutularak en iyi şekilde kullanılmasına da imkan vermektedir. ERP, müşteri siparişlerinin alınması, üretimi, dağıtımı ve muhasebesi için ihtiyaç duyulan işletme kaynaklarının tanımlanması ve planlanması için oluşturulmuş muhasebe odaklı bir bilgi sistemidir. Bu sistem aşağı ve yukarı doğru dalgalanmalarda, imalatla ilgili kararlarda arz zinciri üzerindeki etkileri dikkate almayı benimser. Üretim kararları, mühendislik, muhasebe ve pazarlamanın da içinde bulunduğu diğer önemli alanların birbiri ile ilişkileri de dikkate alınmalıdır. ERP yazılım programları, karar verme aşamasında bu entegrasyonu sağlayan bir orta nokta durumundadır. Sonuçta bir işletme içerisinde hemen hemen bütün departmanların otomasyonu ile bu otomatikleştirilen fonksiyonların birbirleri arasında konuşabilmesi için bağlantı ve koordinasyon sağlanabilir. BÖLÜM 2 ERP’NİN TARİHÇESİ İşletme kaynakları Planlamasının kaynağı 1960’lı yılların öncesinde kullanılan Malzeme Listesi(Bill of Material-BOM)-ürün ağaçları- kavramına kadar gitmektedir. 1960’lı yıllarda Malzeme İhtiyaç Planlama(Material Requirements Planning-MRP), 1970’li yıllarda Kapalı Çevrimli Malzeme İhtiyaç Planlama(Closed-loop MRPI), 1980’li yıllarda Üretim Kaynakları Planlaması(Manufacturing Resource Planning-MRPII) ve Dağıtım Kaynakları Planlaması(Distribution Resource Planning), 1990’lı yıllarda ise İşletme Kaynakları Planlaması(Enterprise Resource Planning-ERP) sistemleri geliştirilmiştir. İşletme kaynakları Planlaması tüm adı geçen sistemleri kapsayan bir yapıya sahiptir. Diğer taraftan İşletme Kaynakları Planlaması; Türkçe literatürde Kurumsal Kaynak Planlaması veya Teşebbüs Kaynak Planlaması adıyla da anılmaktadır. Şimdi yukarıda sözü geçen kavramaları sırasıyla inceleyelim.
  • 5. 2.1. ÜRÜN AĞAÇLARI (Bills of Materials:BOM) Ürün ağacı, ana üretim planında bir ürünü oluşturan bileşenler ve hammaddelerin tanımlanması veya listelenmesidir (HASTİNGS-NİCHOLAS, 1992). Ürün ağacı bilgisi; üretim işletmelerinde geniş bir şekilde kullanılan bir dokümandır. Bu bilgilerin içinde ürün tanımlaması olarak ifade edilen bir ürünün yapımı için gerekli olan parçalar, ürünün yapısında meydana gelen mühendislik değişikliklerinin kontrolü, servis parçaları ve bitmiş ürünler için hangi malzemelerin gerekli olacağını, ana üretim planını karşılamak için hangilerinin üretilip hangilerinin satın alınacağını belirleyen birçok bilgilere sahiptir (MAJOR, 1986). Diğer taraftan, ürünün tüm bileşenlerinin geriye doğru dökümünün sistematik çatısını oluşturmak amacıyla bir kodlama sistemi geliştirilmiştir. Bu sistemde son üründen başlayarak her ürün ağacına bir kademe kodu verilir. Ürün ağaçlarında her bir seviyedeki bileşen, bir alt seviyedeki bileşene göre "baba", alt seviyedeki bileşen ise "oğul" bileşendir. Bu ilişkiye ürün ağaçlarında "baba oğul ilişkisi" adı verilir Baba OğulOğul Seviye n Seviye n+1 Şekil 1: Ürün Ağaçlarında Baba-Oğul İlişkisi Bir Ürün Ağacı tek bir seviyeden oluştuğu gibi, üretim sürecindeki akışa ve rotalara göre birden çok seviyeye sahip olabilir. Ürün Ağacının tek seviyeden oluştuğu, yani sadece ürün ve ürünü oluşturan parçaların yer aldığı Ürün Ağaçlarına "parça listesi" adı da verilir. Şekil 2’de masa örneği ve bu örneğe ait ürün ağacı görünmektedir. Ürün ağacında 0. seviyede bitmiş mamulümüz yani masa yer almaktadır. 1.seviye’de yer alan parçaların her biri (Masa yüzeyi ve masa ayağı montajı ) 0. seviyedeki ürünümüzün direkt bileşenidir. 2. seviyede ise masa ayağı montajında kullanılan parçalar ( kısa ve uzun çubuklar, masa ayaklar)
  • 6. Masa Örneği Masa yüzeyi Ayak Uzun Çubuk Kısa Çubuk Ürün Ağacı Kısa Kiriş (2) Masa ( son ürün ) Uzun Kiriş (2) Ayaklar (4) Masa yüzeyi (1) Masa ayağı montajı (1) görülmektedir. Bu seviyedeki her bir parça masa ayağı montajının direkt bileşenidir. Örneğin 1. seviyedeki masa ayağı montajında 4 adet masa ayağı kullanılmaktadır. 0. Seviye 1.Seviye 2.Seviye Şekil 2: Masa Örneği ve Ürün ağacı
  • 7. 2.2. MALZEME İHTİYAÇ PLANLAMASI (MİP- Material Requirements Planning:MRP) MRP, 1960’lı yıllarda bağımlı talep kavramı ile birlikte ilk kez Orlicky tarafından IBM firmasında stok kayıtlarının tutulması ve takibi amacıyla ortaya atılmıştır. Daha sonraki yıllarda üretim planlaması tekniğinin destek alt sistemi olarak gelişmiş bir bilgi sistemi ve benzetim boyutuyla planlama ve kontrol tekniği olarak yerini almıştır. Malzeme İhtiyaç Planlaması felsefesi A.B.D.’de 1960’lı yılların sonuna doğru imalatın hızla geliştiği bir dönemde ortaya çıktı. Büyüyen ekonominin getirdiği yoğun talep, üreticileri yüksek hacimli seri üretime yöneltmiş olduğundan temel sorun hedeflenen üretim miktarlarını gerçekleştirmeye yetecek hammadde ve malzemenin tedariki idi. Bu sorunu çözmek amacıyla işletme yöneticileri parçalara ilişkin statik bilgileri, ürün ağaçlarını, ürünlerin satış tahminlerini bilgisayara girmeye başladılar. Verileri eşleştiren bilgisayarlar önce gereken hammadde miktarını belirleyip sonra da mevcut stoklara ve verilmiş siparişlere bakarak ısmarlanması gereken doğru miktarları verince sorun çözülmüş oldu. Bu yöntem Malzeme İhtiyaç Planlaması(MİP) olarak bilinmektedir. Malzeme İhtiyaç Planlaması son ürün için hazırlanmış ana üretim programını, burada kullanılan hammadde ve parçaların temini için ayrıntılı bir programa dönüştürmeye yönelik işlemsel teknikler topluluğudur. Kolay ve anlaşılır bir mantığa sahip olan MRP, işletmenin üretim konusunu oluşturan mamul bileşenlerinin(hammaddeler, parçalar, alt montaj grupları) ihtiyaçlarının kesin olarak ortaya konulması ve planlanması yaklaşımıdır. Malzeme İhtiyaç Planlamasının mantığı oldukça basit olmakla birlikte yaklaşımı önemli yapan uygulamadaki veri ve işlem hacminin büyüklüğüdür. Ana üretim planında yer alan her son ürünün yüzlerce parçadan meydana gelmesinin neden olduğu işlem yükünün yanısıra, uygulamada kaçınılmaz olarak karşılaşılan değişimlerde bir dizi işlemin çok kısa zamanda yapılmasını gerektirmektedir.
  • 8. İlk zamanlarda bu sistemler çok büyük boyutlu bilgisayar yardımıyla, ancak büyük şirketlerce kullanılmaktaydı. Zamanla bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde performansı yüksek, fiyatı makul, yüksek hızlı bilgisayarların piyasaya çıkması ve uygulama program ve yazılımlarının geliştirilmesiyle bu sistemlerin kullanımı yaygınlaşmaya başladı. Çeşitli bilimsel yayınlarda MRP sisteminin uygulanması sonucu firmaların daha düşük stok düzeyleri, daha az envanter tutma maliyetleri, daha kısa üretim temin temin süreleri, müşteriye zamanında teslim gibi kazançlara sahip oldukları belirtilmektedir. Ancak bu faydalara rağmen MRP sisteminin bazı eksiklikleri mevcuttur. Örneğin, malzeme ihtiyaçlarını, iş ve satınalma emirlerini üretirken, fabrika kapasitesinin bu üretimi gerçekleştirmek için yeterli olup olmadığını incelemez. Bu eksiklik Kapalı Çevrimli Malzeme İhtiyaç Planlamasının geliştirilmesine sebep olmuştur. Kapalı Çevrimli MRP; MRP çerçevesinde kullanılan ve üretim planlanmasının diğer fonksiyonlarını, ana üretim programını ve kapasite ihtiyaç planlamasını da içeren bir sistemdir. Burada önemli olay, atölye düzeyi kontrolün sağlanması, başka bir deyişle kapasite ihtiyaç planlamasını da planlama kapsamına alınmasıdır. 2.3. KAPALI ÇEVRİMLİ MALZEME İHTİYAÇ PLANLAMASI (CLOSED LOOP MRP) MRP sisteminin en büyük eksikliğinin kapasiteye duyarsız olmasıdır. Yapılan hesaplamalar tamamen sistemin sonsuz kapasiteye sahip olması varsayımına dayanmaktadır. Oysa gerçekçi olan, yapılan planların işletmenin kapasitesi ölçüsünde bir düzeltmeye uğramasıdır. Kapalı Çevrimli Malzeme İhtiyaç Planlaması, Malzeme İhtiyaç Planlaması çerçevesinde kullanılan ve üretim planlamanın diğer fonksiyonlarını, ana üretim programını ve kapasite ihtiyaç planlamasını da içeren bir sistemdir. Kapalı çevrimli MRP sisteminde kapasite ihtiyaç planlaması da planlama kapsamına girer. “Kapasite İhtiyaç Planlama, planlanmış siparişleri MRP çizelgelerinden çıkartıp rota planlarına göre iş merkezlerine atar. Daha sonra malzeme partilerini, işçi ve makine standartlarını kullanarak kapasite yükü verilerine dönüştürür ve her iş merkezi için bütün siparişleri gösteren haftalık yük çizelgelerini hazırlar.
  • 9. Kapasite yeterli ise ana üretim çizelgesini sabitleştirir, değilse kapasitenin ekonomik olarak değiştirilip değiştirilemeyeceğini belirler. MRP ve Kapasite İhtiyaç Planlama, ana üretim çizelgesini olurlu olarak belirledikten sonra ana üretim çizelgesi ile MRP ve Kapasite İhtiyaç Planlama planları, üretim için kısa dönem planlamada çekirdeği oluştururlar. MRP' ten satın alma yöneticileri; satın alınacak bütün parçalar için satın alma planı, üretim yöneticileri ise ana üretim çizelgesine göre atölyede üretilen tüm parçaların çizelgeleme ve kontrol planlarını geliştirirler. Özet olarak Kapalı Çevrim MRP, malzeme ihtiyaç planlamasının ana üretim çizelgesinde hedeflenen üretim miktarları ile işletmenin imalat kapasitesi arasındaki ilişkiyi kontrol etmemesi gibi bir sakıncalı özelliği nedeniyle geliştirilmiş bir sistemdir. Kapalı Çevrim MRP, kapasiteyi kontrol etmekte ve mevcut kullanılabilir kapasite yeterli olmaması durumunda Ana Üretim Çizelgesine bir geri besleme göndererek uyarmaktadır. Bu sistemle MRP sadece siparişleri planlayan malzeme yönetim aracı olmaktan çıkarak, üretim kontrolüne katkıda bulunmaya başlamış olmaktadır. Kapalı Çevrimli MRP sonuç olarak aşağıdaki gibi sorunlu alanlar için çözümleri sağlayan geri beslemeyi üretir:  Fabrikanın üretebileceği son ürün miktarı  Eldeki envanter ve kullanılabilir üretim kapasitesi  Verilen son ürün hacmini üretmekte gereken parçalar, bileşenler ve malzemeler 2.4. İMALAT KAYNAKLARI PLANLAMASI (İKP-Manufacturing Resources Planning :MRPII) Ekonomide ve tüketim eğilimlerinde ortaya çıkan sonraki gelişmeler pazarın daha ağırlıklı biçimde müşteri tarafından belirlenir olması sonucunu doğurdu. Bunun sonrasında da imalat firmalarında stoğa yönelik üretimden, siparişe yönelik üretim biçimine doğru bir kayma oldu. Bu ise daha çok ürün çeşidi anlamına geliyordu ve o yıllara kadar ana sorun olan malzeme ve hammadde tedarikinin yanı sıra etkin kapasite kullanımı gereği, küçük miktarlarda da ekonomik üretim yapabilir olma, etkin finansman yönetimi gibi konular büyük önem kazandı. Bu şekilde karmaşıklaşan üretim yönetimi disiplininde MRP yetersiz kaldı.
  • 10. Firma üretim programını gerçekleştirecek kaynaklara sahip mi? Pazarlama satış tahminlerini gerçekleştirebiliyor mu? gibi soruların MRP kapsamında ele alınmaması yöntemin sınırlı olduğunun diğer göstergeleridir. Bu nedenle MRP’nin yalnızca envanter yöntemini kompüterize eden rolünü artıracak, üretim için gerekli olan tüm kaynakları optimize etmeyi amaçlayacak, üretim ile firmanın diğer fonksiyonlarını bütünleştirecek bir felsefeye gereksinim olduğu ortaya çıktı. Bir imalat firmasının tüm kaynaklarının etkin olarak planlanması yönetimi olan Üretim Kaynaklarım Planlaması (Manufacturing Resources Planning-MRP II) yaklaşımı bu anlayışın ürünü olarak 1980’lerde yazılım paketleri olarak piyasalarda görülmeye başlandı. MRP II, firma düzeyinde yürütülen tüm işlevlerin ortak bir veritabanı etrafında bütünleşmesini sağlayan bir yönetim bilişim sitemidir. Bütün satış, imalat, stok kontrol, nakit akışı, planlama, pazarlama, dağıtım, mühendislik ve finansal faaliyetleri kapsayan bir çatı teşkil eder. MRPII’yi diğer üretim planlama ve kontrol sistemlerinden ayıran özellikler şunlardır: -MRPII bir toplam yönetim sistemidir. İş planında belirlenmiş amaçlara ulaşabilmek için gerekli tüm fonksiyonları birleştirir ve koordine eder. -MRPII baştan aşağıya bir sistemdir. Planlama prosesi; bir dizi fonksiyonel, operasyonel planlara bölünen stratejik planların formülasyonu ile başlar. -Stratejik ve operasyonel alternatifler MRPII simülasyonu ile elenirler. - MRPII tüm firmada aynı rakamların kullanıldığı ortak bir veri tabanı oluşturulmasını sağlar. Aslında bir paket program olan MRP II sistemlerinde bulunan temel modüller şöyle özetlenebilir:  Satış Tahminlerinin Yapılması  Satış Siparişlerinin Açılması ve Takibi  Ürün Veri Yönetimi (Parça Tanımlamaları, Ürün Ağaçları)  Endüstri Mühendisliği( İş merkezleri, Operasyon Planları-Rotalar)  Ana Üretim Programı oluşturulması  Malzeme İhtiyaç Planlama  Kapasite İhtiyaç Planlama  Atölye Üretim Programı  Satın alma ve Fason Takibi
  • 11.  Envanter Yönetimi (Stok kontrol)  Atölye Veri Takip Sistemi (Üretim ve Iskarta takibi)  Verimlilik Hesaplamaları  Maliyetlendirme ve Maliyet Kontrol  Sevkiyat Planlama  Satış sonrası Müşteri hizmetleri  Finansman Yönetimi Finansman Yönetimi modülünün işlevleri aşağıdaki gibi özetlenebilir: -Alacak Hesapları Vergi Sistemi -Borç Hesapları Nakit Yönetimi -Maliyet Simülasyonu Genel Muhasebe -Faaliyet Tabanlı Maliyetlendirme, Bordro Hazırlama MRPII; malzeme ihtiyaç planlamasının yanısıra, kapasite ihtiyaç planlama, maliyetlendirme ve maliyet kontrol faaliyetlerini eş güdümlü olarak gerçekleştirdiğinden MRP sistemini içine alan ve ondan çok daha bütünleşik ve etkin bir sistemdir. Firmaların MRPII’den beklentisi tek kelime ile “ÜRETKENLİK” olarak ifade edilebilir. Stok seviyelerinde azalma, müşteri hizmetlerinde iyileşme, direkt işçilik üretkenliğinde artma, satın alma maliyetlerinde azalma, fazla mesailerde azalma, malzeme elde bulundurmama maliyetlerinde azalma, bilgi iletişim ve koordinasyon düzeyinde artma gibi faydalar MRPII’den beklenen faydalardır. MRP II uygulamalarında karşılaşılan maliyet kalemleri şöyle özetlenebilir: -Donanım Maliyeti -Yazılım Maliyeti -İlk veri oluşturma Maliyeti -Eğitim ve dış danışmanlık Maliyetleri MRPII yönetimdeki mevcut kaynakların tümü ileri yönetim sistemine dahil edildiği için yönetim kaynakları planlaması olarak ta tanımlanabilir. MRPII’nin prensipleri her yerde geçerlidir. Hemen hemen bütün imalat organizasyonlarında aynı gereksinimler ve aynı yapılar mevcuttur.
  • 12. 1970’li yılların sonlarından beri firmalarda uygulanmaya çalışılan MRPII sistemleri firma düzeyindeki tüm kaynakları ortak bir veri tabanında toplamakta ve firma içerisindeki tüm çalışanların aynı dilden konuşmasını sağlamaktadır. Ancak yoğun rekabet, uluslararası pazarlara açılması gereksinimini değişik coğrafi bölgelerde merkezi olan işletmeler için “uluslararası firmaların genelinde entegrasyonun sağlanması” yolunda bilişim teknolojisi için yeni bir gereksinimin doğmasına neden olmuştur. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler, firmaların pazarda tutunabilmelerini zorlaştırmış, klasik yaklaşımların yetersizliğinin açığa çıkması ile beraber yöneticiler kullandıkları üretim teknolojilerini ve yönetimsel yaklaşımlarını tekrar gözden geçirmek zorunda kalmışlardır. Öte yandan gümrük duvarlarının yıkılması neticesinde küresel ekonomi ve küresel rekabet kavramlarının ortaya çıkması, tedarikçiden başlayarak, tüm üretim sürecini ve müşteriyi de içine alan “tedarik zinciri yönetimi” kavramını ön plana çıkarmıştır. Pazardaki güçlü değişimlere ve teknolojik gelişmelere şirketlerin organizasyonel yapılarındaki kurumsallaşmaya yönelimde eklenince ortaya yeni bir kavram, İşletme Kaynakları Planlaması kavramı çıkmıştır. 2.4.1. MRP II Sistemi Girdileri MRPII’nin finanssal modülleri de dahi tüm bu modülleri kullanabilmek için gerekli olan bazı katalog bilgilerini de şu başlıklar altında toplayabiliriz:  Ürün Ağaçları  Talep Tahminleri - Siparişler  Envanter Bilgileri  Tedarikçi Bilgileri  Rota ve Rotalama Bilgileri  Mühendislik Bilgileri  İş Merkezleri Kapasite Bilgileri  Finansal Bilgiler  Pazarlama Bilgileri  Dağıtım Sistemi Bilgileri 2.4.2.MRP II Çıktı Raporları
  • 13. MRP II sisteminden kolaylıkla alınabilecek raporların belli başlı olanları aşağıda sıralanmıştır.  MİP tarafından üretilen raporlar, imalat, pazarlama, ürün araştırma ve geliştirme faaliyetlerini kontrol aracı olarak operasyonel ve finansal planlar üzerinde kullanılır.  Yükleme planları, gelecek yıl müşteriler için aylık yükleme planını raporlar.  Ana üretim programı, montajı yapılacak parçaların ana ürün bazında projeksiyonudur.  Malzeme ihtiyaç planı, geleneksel zaman fazlı malzeme ihtiyaçlarının kademe kademe çözdürülmesidir. Bu plan üzerinde ürün grubuna göre TL. olarak eldeki envanter alınabilir, üretim planını ve tahmini dengeleri desteklemek için gerekli malzeme miktarı TL. olarak görülebilir.  Satın alma raporu, satın alma emri no'su, parça sipariş no'su, birim fiyat, adet ve TL. olarak geciken siparişler, teslim zamanı ve adedi, vadeler gibi bilgiler elde edilir.  Atölye kapasite raporu, iş yükü kapasitesini saat olarak karşılaştırır.  Müşteri sipariş durumu, ana ürüne göre çizelgelenmiş üretim tahsisini ve TL. olarak değerlerini verir.  Ürün maliyet raporları, üretim performansı araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde yeni tasarım maliyetlerini ve fiyatlarını incelemek için kullanılır.  Maliyet bütçesi raporları, gerçek ve bütçelenmiş işletim maliyetlerini karşılaştırır.  Kapasite ihtiyaç planları, ana üretim çizelgesi ve üretim planlarını tahmin etmek için gerekli iş merkezi ve gerekli süreye göre standart saatleri hesaplar. 2.4.3. MRP II ÇÖZÜMLERİNİN HEDEFLERİ VE YARARLARI Temel olarak bir işletmede:  NE YAPACAĞIZ? NE KADAR YAPACAĞIZ? YAPABİLİR MİYİZ?  NE KADAR SÜRER?  NE’DEN NE KADAR VAR?  NE ALMALIYIZ? Sorularının cevapları alınmaya çalışılır. Bu konularda geleceği görebilme, çeşitli senaryolara göre denemelerde bulunma imkanı yaratılır. Bu denemelere göre malzeme, kapasite, finansman, satınalma, pazarlama ihtiyaçları önceden görülmüş olur. MRP II çözümlerinden elde edilecek yararları aşağıdaki şekilde belirtebiliriz:
  • 14.  Azalan Envanter Düzeyleri  Azalan Kullanılmayan Malzeme Miktarı  Artan Müşteri Tatmini (Teslim Zamanlarına Uyabilme Özelliği)  Artan Verimlilik Düzeyleri  Azalan Satınalma Ve Fason Maliyetleri  Azalan Taşıma Maliyetleri  Azalan Malzeme Elde Bulundurmama Maliyetleri  Azalan Fazla Mesailer  Artan Bilgi İletişim Düzeyi  Artan Koordinasyon Düzeyi  Artan Makina Kullanım Oranları Özellikle somut olarak, işletmenin mevcut durumuna bağlı olarak envanter düzeylerinde (hammadde,yarı mamul, parça )%30-50, teslim gecikmelerinde %50-70 oranında azalma ve verimlilikte ise %5-30 düzeyinde artış sağlanmaktadır. İşletme Stratejik Planı Satış ve Üretim Planı Siparişler Satış Kestirimleri Ana Üretim Planı A Kaba Kapasite Analizi Malzeme Gereksinim PlanlamasıÜrün Ağaçları Kapasite Gereksinim Planlaması Operasyon Planları Kapasite Yeterli mi? Maliyetlendirme Maliyet İzleme ve Kontrol A Üretim Programı İş Emirleri Satın alma Siparişleri Fason İstekler Üretim ve Iskarta İzleme Yarı Ürün Stokları Ürün Stokları Ürün Stokları
  • 15. Şekil 4: Üretim Kaynakları Planlaması (MRPII) Sistemi 2.4.4. MRP II ÇÖZÜMLERİNİN UYGULANIŞI İşletmelere, bir miktar farklılıklar sözkonusu olmasına rağmen, genel hatları ile çözümlerinin uygulanışında aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Üst Yönetimden Proje Onayı Alınması 2. MRP II Proje Yürütme Komitesinin Oluşturulması, (Proje Lideri, Üyeler Ve Danışman) 3. Proje Danışma Planının Oluşturulması 4. Proje Ekibinin Eğitimi 5. Kullanıcıların Ön Eğitimi (Kavramsal Bazda) 6. Malzeme Ve Bilgi Akışlarının Çıkarılması 7. Kullanıcı İhtiyaçlarının Belirlenmesi
  • 16. 8. Mevcut MRP II Paketlerinin İncelenmesi 9. Önseçimi Yapılan Paketlerin İlgili Kısımlarının İlgili Kullanıcılara Demonstrasyonlarının (Kullanımının Öğretilmesi) Yapılması, Küçük Çaplı Uygulamaların Gerçekleştirilmesi Ve Kullanıcıların Görüşlerinin Alınması 10. İç Kaynaklar İle Yazma Alternatiflerinin İncelenmesi 11. Üst Yönetimin Eğitimi 12. Alternatiflerle İlgili Teknik Ve Mali Bilgileri İçeren Raporun Üst Yönetime Sunumu Ve Alım Onayının Alınması 13. Proje Ekibinin Revizyonu 14. Proje Çalışma Planının Oluşturulması 15. Proje Ekibi Paket Eğitimi Yapılması 16. Orta Kademe Yönetici Personelin Eğitimi 17. Envanter Düzeylerinin Kontrol Altına Alınması (%95 Doğruluk Düzeyine Ulaşma) 18. Ürün Ağaçlarının Oluşturulması (Tüm Ürünlerin % 98’ İnde Tam Doğruluğa Ulaşma) 19. Parça Tanımlamalarının Yapılması(Tedarik Süreleri, Ekonomik Sipariş/İmalat Miktarı, Emniyet Stoğu Vb.) 20. Ana Üretim Planı Oluşturma Sisteminin Kurulması 21. Sistem Analizi Çalışması (Kullanıcıların İstedikleri Raporların Belirlenmesi) 22. İlk Denemelerin Yapılması(Malzeme İhtiyaç Planlama) 23. Stokların Sayımı Ve Bu Değerler İle Çalışmaya Başlanması 24. Pilot Uygulamaların Yapılması 25. Uygulama Aksaklıklarının Giderilmesi 26. Operasyonel Personelin Eğitilmesi 27. Operasyon Planlarının Oluşturulması 28. Maliyet Merkezi Ve İş Merkezlerinin Oluşturulması 29. Kapasite İhtiyaç Planlama Uygulaması 30. Satın alma Ve Fason Takip Uygulamaları 31. Atölye Veri Toplama Sistemi Uygulamaları 32. Maliyet Bilgilerinin Oluşturulması 33. Maliyetlendirme Uygulamaları 34. Maliyet Kontrolü 35. Verimlilik Hesaplamaları
  • 17. bu çalışmalar için öngörülen süre, işletmenin sahip olduğu birikime bağlı olarak değişmekle beraber, ortalama olarak 18 aydır. Ancak 3-4 yılı bulan uygulamalara da rastlanmaktadır. BÖLÜM 3 İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI (ERP:Enterprise Resources Planning) Son yıllarda birden çok işyerinden oluşan işletmelerde tüm faaliyetlerin entegrasyonu girişimi, bilişim teknolojisi için yeni bir gereksinim yaratmıştır. 1990’ların işletmeleri;  Coğrafi olarak farklı bölgelerde kurulu fabrikalarda üretim yapan,  JIT (tam zamaında üretim:just in time)’tedarik felsefesine uygun çalışan,  Dağınık lojistik ve dağıtım sistemi kullanan bir yapı içerisindedir. Özellikle küreselleşmeye paralel olarak, hızla yaygınlaşan çok uluslu firmalar entegrasyon gereksinimini ciddi olarak yaşamaktadır. Entegrasyon, ancak faaliyetleri destekleyen bilginin entegre edilmesi ve ulaşılabilir hale getirilmesi ile mümkündür. Bu da MRPII’ yi aşan daha üst düzey bir bilgi entegrasyonu demektir ki en iyi şekilde İşletme Kaynakları Planlaması kavramı olarak ifade edilebilir. Aslında İşletme Kaynakları Planlaması, küresel bilgi entegrasyonunu gerçekleştiren bütünsel bir yazılım stratejisidir. ERP kavramının gelişmesinin nedenlerini şu şekilde özetleyebiliriz:  Fiziki olarak dağınık imalat operasyonları,  Uluslararası dağıtım zincirleri,  Uluslararası pazarlara açılma gereksinimi,  JIT tedarik sistemi,  Yüksek rekabet,  Değişken dünya pazarı şartları,  Ekonomik duvarların yıkılması,  Yönetim organizasyonlarında sadeleşme.
  • 18. Bu nedenlerin oluşturduğu gereksinim bilgi teknolojisindeki gelişmeler tarafından desteklenince ERP doğmuştur. Bilindiği gibi, müşteri/hizmet veren (client/server) tasarımı, bilgiyi bir ağ üzerinde fiziki noktalara dağıtmakta, değişik bilgisayarlarda saklamakta, oluşan bu dağınık veri tabanı sistemi içinde elektronik işletim teknolojisi ve grafik kullanıcı ara yüzler ile bağlantı sağlanmaktadır. Böylece üzerindeki herhangi bir kullanıcı program ve veri tabanlarının fiziki konumuna bakmaksızın, küresel verilere ulaşabilmekte dağınık veri sistemini tek bir birim gibi kullanabilmektedir. Böylece şu fonksiyonlar sağlanmaktadır: 1. Üst düzey bilgi entegrasyonu, 2. En güncel bilgiye hızla ulaşım, 3. Küresel lojistik, envanter kontrol ve arz/talep entegrasyonu, 4. Pazar/müşteri/iş dünyası oluşumlarına anında tepki. Böyle bir ERP sisteminin yararlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz: 1. Azalan maliyetler 2. Fonksiyonel entegrasyon 3. Daha basit bilgisayar ve işletim sistemi 4. Tüm işletme düzeyinde MRPII yararları 5. İşletme faaliyetleri üzerinde küresel denetim 6. Tüm uygulamalara istenildiği zaman istenilen noktadan ulaşım kolaylığı İşletme Kaynakları Planlamasının Temel Amaçlarını şöyle sıralayabiliriz: a.İşletme destek fonksiyonlarının imalat sistemiyle eşzamanlılığını sağlamak. b.İşletmeye dışarıdan malzeme tedarik eden diğer firmalarında işletme kaynakları planlamasıyla sisteme dahil edilip koordinasyon sağlanması. c.Dağıtım ve destek sistemleri yönetimini en iyilemek. d.çeşitli sistemlerle ortak ara yüzler vasıtasıyla veri alış-veriş mekanizmalarını temin etmek. e.Müşteri hizmetleri, kalite, performans, karlılık gibi işletmenin ana ölçütlerinin gerçek zamanlı analizini yapmak. f.Elektronik veri iletiminin sağlanması. (Orhan TORKUL, İ. HakkıCedimoğlu,1999) Müşteri talebinin sürekli nitelik ve nicelik olarak değiştiği ve bu değişimin tahmin edilmesinin ne kadar zor olduğu bilinen bir gerçektir. Faaliyetlerimizi bu değişime uygun hareket edebilecek hale getirebilmenin yolu ERP yaklaşımından geçmektedir. Hem stratejik planlama çalışmaları ile belirlenen amaç ve hedeflere, hem de üretim ve dağıtım
  • 19. kaynaklarımızın kapasite ve özelliklerine gereken ayrıntıda dikkat ederek, faaliyetlerimizi değişime duyarlı hale getirebilmek ancak ERP yaklaşımı ile olabilmektedir . ERP’nin diğer bir özelliği, işletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurt içi ve dışı)bulunan fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtımı merkezlerinin (depo) kaynaklarını eşgüdümlü olarak planlamasıdır. Bu çerçevede, hangi müşteriye ait hangi siparişin hangi dağıtım merkezinden karşılanması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların malzeme ve hizmet ihtiyaçlarının nereden karşılanmasının uygun olacağı, fabrikaların elinde bulunan makine, malzeme, işgücü, enerji, bilgi v.b. üretim ve dağıtım kaynaklarının nasıl eşgüdümlü ve ortaklaşa olarak kullanılabileceği belirlenmiş olmaktadır. Diğer bir deyişle, müşteriye ait siparişin en kısa sürede, istenen kalite ve maliyette karşılanabilmesi için tüm bağlı işletmelerin dağıtım, üretim ve tedarik kaynaklarının kapasite ve özellikleri aynı anda dikkate alınmaktadır. İşletmelerin rekabet üstünlüğü avantajını yakalayabilmesinin önde gelen üç noktası vardır. Bunlar; Yüksek kalite, düşük maliyet ve yüksek verimlilik-performanstır. İşletmelerde temin sürelerinin (tasarım, tedarik-üretim-dağıtım) düşürülmesi,sürekli değişen müşteri taleplerine uygun üretimin gerçekleştirilmesi, temin zinciri içinde yer alan tedarikçi firma, satıcı firma ile müşteriler arasında istenen düzeyde iletişim sağlanması faaliyetlerinin, etkinlik, verimlilik ve performans ilkelerine uygun olarak yapılabilmesi için ERP yaklaşımının kullanılması gerekmektedir.Hem stratejik planlama çalışmaları ile belirlenen amaç ve hedeflere, hem de üretim dağıtım kaynaklarının kapasite ve özelliklerine gereken ayrıntıda dikkat ederek, faaliyetlerimizi değişime duyarlı hale getirebilmek ancak ERP yaklaşımıyla olası olabilmektedir. ERP’nin diğer bir özelliği, işletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurtiçi ve dışı) bulunan fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtım merkezlerinin (depo) kaynaklarının eşgüdümlü olarak planlamasıdır. Bu çerçevede, hangi müşteriye ait hangi siparişin hangi dağıtım merkezinden karşılanması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların malzeme ve hizmet ihtiyaçlarının nereden karşılanmasının uygun olacağı, fabrikaların elinde bulunan makine, malzeme, işgücü, enerji, bilgi vd. üretim ve dağıtım kaynaklarının nasıl eşgüdümlü ve ortaklaşa olarak kullanılabileceği belirlenmiş olmaktadır. Diğer bir deyişle, müşteriye ait siparişin en kısa sürede, istenen kalite ve maliyette karşılanabilmesi için tüm bağlı işletmelerin dağıtım, üretim ve tedarik kaynaklarının kapasite ve özellikleri aynı anda dikkate alınmaktadır. ERP fabrikalar arası entegrasyonu, fabrikalar bazındaki esneklik ilkesine uygun olarak gerçekleştiren bir sistemdir. Amaç fabrika bazında ademi merkezi
  • 20. yönetimin avantajlarından yararlanırken fabrikalar arası koordinasyonu ve entegrasyonu işletmenin temel stratejileri doğrultusunda sağlamaktır. Sonuç olarak, ERP; işletmenin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda müşteri taleplerini en uygun şekilde karşılayabilmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik, üretim ve dağıtım kaynaklarının en etkin ve verimli bir şekilde planlaması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi fonksiyonlarını bulunduran bir yazılım sistemidir. Söz konusu planlama, koordinasyon ve kontroldeki temel ilke ve sistematik Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II) ile aynıdır . Aşağıdaki şekil MRP-MRP II ve ERP’nin kapsamlarını şematize etmiştir. Şekil 5: MRP-MRP II ve ERP’nin karşılaştırılması ERP ile MRP II arasındaki temel fark MRPII’nin tek bir fabrikaya, ERP’nin daha ziyade birden çok fabrika ve tesisin entegrasyonuna yönelik olmasıdır. MRP II, üretim sürecinde ve çeşitli yönetim kademelerinde bulunan her çalışanı bir donanım-yazılım sistemi ile birbiriyle doğru ve zamanında iletişim kurulabilir hale getirir. Herkes ortak bir veri tabanında bulunan aynı ve güncel verilere ulaşabilir. Bu şekilde üretim sürecinde MRP II ile sağlanan entegrasyon, ERP, ile daha üst ve merkezi faaliyetler düzeyinde gerçekleştirilir. ERP, hiçbir zaman MRP II’ye ikame bir sistem değildir. MRP II’nin daha geliştirilmiş bir halidir. ERP, birden fazla fabrikada veya tesiste çalışan MRP II sistemlerini entegre eden bu entegrasyondan gerekli bilgileri üreten bir sistemdir.
  • 21. Dolayısıyla MRP II’de başarılı olmuş işletmelerde ERP etkin sonuçlar verir. MRP II deki modüller yapı ERP için de söz konusudur. ERP daha önce de belirtildiği gibi çok tesisli bir toplu yönetim için uygun bir yaklaşımdır. Fakat ERP tam anlamıyla merkeziyetçi bir sistem değildir. Tesis yöneticilerini kendi birimlerinin yönetiminde belli ölçüde serbest bırakmaktadır. Tesis yöneticilerinin kendi birimlerinde etkin kararlar verebilmesi için tüm topluluğu ilgilendiren temel bilgilere ihtiyacı vardır. ERP bu bilgileri sağlar. Bu amaçla tüm tesislerin bir şebeke halinde birbirine bağlanarak bilgi alışverişini etkin bir düzeye getirmesi gerekmektedir. 3.1. ERP’nin ORTAYA ÇIKIŞI MRP ve MRP II sistemlerinin devamI olarak bünyesine CIM ve DRP sistemlerini de katarak gelişen ve tüm işletme kaynaklarının modüler yapıdan oluşan tek bir bütünleşik sistemle planlanıp yönetilmesini amaçlayan ERP sistemi fikri 1990.lı yılların hemen başında ortaya çıkmıştır. Aşağıdaki şekilde ERP.nin ortaya çıkışının kronolojik bir özeti verilmiştir. 1960.lı yıllarda bilgisayarların imalat yönetiminde kullanılmaya başlamasıyla MRP sitemleri popüler olmaya başlamış, ardından 1970.li yıllarda kapasite planlama, satış gibi işlevleri de içeren MRP II sistemleri hızla yayılmaya başlamıştır. 1980.li yıllarda ise bilgisayarların ürün tasarımı ve imalatı alanında önemli gelişme kaydetmesi ile birlikte CIM devreye girmiştir. Aynı zaman aralığında, birden fazla dağıtım kanalına sahip büyük işletmelerin, ürün dağıtım kanallarını ve dağıtımın kendisini en iyi şekilde yönetmelerini sağlamak için gene bilgisayarların kullanıldığı DRP geliştirilmiş ve MRP II, CIM ve DRP.nin birbirinden bağımsız olarak kullanıldığı melez sistemler ortaya çıkmıştır. Bu sistemlerin birbirleriyle bütünleşik bir şekilde uyumlu çalışmasını sağlamak ihtiyacı ile insan kaynakları, kalite yönetimi gibi yeni işlevlere olan ihtiyaç doğrultusunda 1990.lõ yılların başından itibaren tüm bu işlevleri modüler fakat aynõ zamanda bütünleşik bir sistem altõnda toplayan ERP yazılım paketleri görülmeye başlanmıştır.
  • 22. 3.2. İşletme ve Üretim Kaynakları Planlamalarının (MRPII-ERP) Karşılaştırılması MRP II esas itibariyle bir itme sistemidir. Ekonomik kapasite kullanımını elde edebilmek için müşteri siparişlerinin yanısıra talep tahminisonuçlarını da dikkate almaktadır. Buna karşılık DRP gerek itme ve gerekse çekme amacı ile çalıştırılabilmektedir. Temin sürelerinin kısa olması çekme, uzun olması itme esaslı çalışma şeklini gerektirmektedir. Çünkü işletme hem müşteri talebine kısa sürede cevap verebilmek, hem de fabrikalarını ekonomik ölçülerde çalıştırmak zorundadır. CIM sisteminin sağladığı azaltılmış temin süreleri ile MRP II ve DRP sistemleri Tam Zamanında Yönetim felsefesine uygun olarak çekme amacı ile çalıştırılabilir. ERP bu entegrasyonu gerçekleştirmektedir. DRP sistemi ile alınan sipariş, MRP II sistemi ile planlamakta, CIM sistemi ile üretilmekte ve tekrar DRP sistemi ile planlanarak müşteriye iletilmektedir. ERP ile MRP II arasındaki temel fark MRP II’nin tek bir fabrikaya, ERP’nin daha ziyade birden çok fabrika ve tesisin entegrasyonuna yönelik olmasıdır. Tek fabrikalı işletmelerde ERP, ancak işletmenin değişim mühendisliği (Reengineering) çalışmaları sonucu birbirinden ayrılmış üretim sürelerinin oluşturulduğu ve bu süreçlerin yönetimin kısmen bağımsız olarak hareket edebildiği durum için söz konusudur. MRP II, üretim sürecinde ve çeşitli yönetim kademelerinde bulunan her çalışanı bir donanım-yazılım sistemi ile birbiriyle doğru ve zamanında iletişim kurulabilir hale getirir. Herkes ortak bir veri tabanında bulunan aynı ve güncel verilere ulaşabilir. Bu şekilde üretim sürecinde MRP II ile sağlanan entegrasyon, ERP, ile daha üst ve merkezi faaliyetler düzeyinde gerçekleştirilir.
  • 23. ERP, hiçbir zaman MRP II’ye ikame (yerine geçen) bir sistem değildir. MRP II’nin daha geliştirilmiş bir halidir. ERP, birden fazla fabrikada veya tesiste çalışan MRP II sistemlerini entegre eden bu entegrasyondan gerekli bilgileri üreten bir sistemdir. Bir başka deyişle, ERP bu yarı özerk olarak nitelendirebilecek, iş birimlerini stratejik bir şemsiye altında toplayarak kurumsal bazda bir bilgi ve kaynak entegrasyonu sağlamayı amaçlayan bir tümleşik çözümdür. Dolayısıyla MRP II’de başarılı olmuş işletmelerde ERP etkin sonuçlar verir. MRP II deki modüller yapı ERP için de söz konusudur. ERP daha önce de belirtildiği gibi çok tesisli bir toplu yönetim için uygun bir yaklaşımdır. Fakat ERP tam anlamıyla merkeziyetçi bir sistem değildir. Tesis yöneticilerini kendi birimlerinin yönetiminde belli ölçüde serbest bırakmaktadır. Tesis yöneticilerinin kendi birimlerinde etkin kararlar verebilmesi için tüm topluluğu ilgilendiren temel bilgilere ihtiyacı vardır. ERP bu bilgileri sağlar. Bu amaçla tüm tesislerin bir şebeke halinde birbirine bağlanarak bilgi alışverişini etkin bir düzeye getirmesi gerekmektedir. ERP işletmelere MRP II yöntem ve sistematiğine bağlı kalarak yeni ufuklar açan yeni bir yaklaşımdır. Sistemde işlenen bilgiler ile elde edilen raporlar organizasyonun plan ve programlarını yönlendirir, karar verme aşaması kolaylaşır. ERP; mali, dağıtım ve üretim yazılımlarının bütünleştirilmiş bir setidir, fakat ERP, MRPII değildir. ERP; MRPII’nin genişletilmiş ve bütünleştiriliş bir setidir. Sonuç olarak; ERP, MRPII uygulamalarını içerir ve ona bazı ilaveler yapar. 3.3. İşletme Kaynakları Planlaması Ve Bilgi İşlem Teknolojisi Coğrafi olarak farklı bölgelerde bulunan fabrika, tedarikçi firma ve dağıtım merkezlerinin eşgüdümlü olarak planlanması yüksek düzeyde bir bilgi entegrasyonu ve iletişimini gerektirmektedir. Hatta bu entegrasyonun yurt dışı bağlantılar nedeniyle küresel boyutlara taşınması gerekmektedir. Farklı birimler arasında yatay elektronik bilgi değişim hızının yüksekliği ERP’nin temel taşlarından biridir. Client /Server (Müşteri /Hizmet veren) bilgi işlem teknolojisi, hiyerarşik, dağıtılmış ve ilişkisel veri tabanı, standart sorgulama dilleri, farklı ülkelerdeki tesisler veya bu ülkelerle olan ilişkiler nedeni ile çok dilli kullanım, 4. kuşak programlama dili kullanımı, açık sistem mimarisi, uygulama programlarına grafiksel bağlantı kurabilme, personel, bakım kalite vd. çok sayıda uygulamayı kapsaması, raporlama esneklikleri, farklı üretim yapılarına (stok için veya siparişe göre üretim) uyum gösterebilme
  • 24. yazılımlarında bulunması gereken diğer özelliklerdir. Özelikle müşteri/sunucu teknolojisi, ERP endüstrisinin yükselmesine yardım eden önemli bir etkendir(HICKS et al., 1995). Böylelikle, verinin hangi noktada olduğu önemli olmaksızın küresel boyutta veriye ulaşılması ve kullanılması olası hale gelmektedir. Küresel boyutta tasarımlanan ERP veri tabanı tek bir noktadan kullanılabilmektedir. Bir fabrikada yaratılan teknolojik bilgiden diğer fabrikalar anında yararlanabilmektedir. Yine bir bölgedeki yeni tedarikçi firmanın özellikleri diğer bölgelerdeki fabrikalarca da bilinir hale gelmektedir. Tüm stoklar (özellikle yedek parça ) merkezi olarak değerlendirildiğinden stok optimizasyonu daha etkin olarak gerçekleştirilebilmektedir. Bilgi işlem teknolojisi çok hızı bir gelişim içindedir. İşletmelerde bilgisayar kullanmayan hiçbir eleman bırakmayacak biçimde gelişme sürmektedir. ERP’de veriler, genellikle farklı yerlerdeki veri tabanlarına dağıtılmış durumdadır. Bu veri tabanları bir şebeke sistemi ile birbirlerine bağlı olmak durumundadır. Kullanıcının görmek istediği veri/verilerin nerede olduğunu bilmesi gerekmemekte, sistem istenilen veri/verileriistenilen formatta kullanıcının hizmetine sunmaktadır. Bu ilişki Client /Server (müşteri/ hizmet veren) yapısı ile çok daha etkin bir hale getirilmektedir. Bu yapıda bir çift program aynı anda çalışmaktadır. Client tarafında hizmet için istekte bulunulmakta, Server tarafında ise bu isteklere cevap verebilmektedir. Dolayısıyla müşteri ön tarafta isteklerde bulunurken arka tarafta server istenilenleri gerçekleştirmektedir. Client/ Server yapısı tasarım, mühendislik, atölye veri takibi, tezgah yükleme gibi uygulamalarda büyük hız ve esneklik sağlamaktadır. ERPyazılımlarında bu yapı kullanım etkinliği ve verimliliğini artırmaktır. ERP, dağıtılmış veri tabanları, yani fiziksel olarak farklı yerlerde bulunan veri tabanları arasındaki entegrasyonu ile, kullanıcıya istediği veriyi istediği anda verebilecek şekilde kurulmakta, veri tabanları da tek bir işlemile güncelleştirilmektedir. 3.4. ERP ve Arz Zinciri Yönetimi ERP’nin sağladığı en önemli faydalardan biri imalatçılara arz zinciri yönetimi konusunda yardım etmesidir. Dağıtım kaynak planlaması (DRP), arz sistemi buyunca envanterin yönetimini sağlar. Arz zinciri çeşitli kaynakların değişkenliğinden dolayı mevcut envanter yönetimi uygulamaları, bu değişikliklere sürekli reaksiyon gösterme eğilimindedir. Bugün
  • 25. birçok firma bütünü ile lojistik ve dağıtım sahalarını hedefleyerek gelecek için önemli ölçüde maliyet kazancı sağlamaktadır. Birçok organizasyonda lojistik ve imalat operasyonları içerisinde farklı dalgalanmalar olabilir. MRP modülünün çıktıları hammadde envanter yönetimi ile entegre edilerek, hammadde depolama fonksiyonlarının daha iyi görünmesi sağlanır. Bu şekilde daha iyi bir üretim çizelgelemesiyle üretim planında sapmalar azaltılabilir. Üretim bilgisi direkt olarak son ürünlerin envanter yönetim modülünü besler. Bunun sonucunda da işletmelerin kendi arz zincirini anlaması ve yönetmesine yönelik yetenekleri büyük ölçüde gelişir. ERP yaklaşımı; bir şirketin tüm fonksiyonel bağlantılarını büyük bir arz zinciri içerisinde entegre etmektedir. Bu durum büyük kapasiteli bir bilgisayarın daha iyi bir çözüm olacağı şeklinde düşünülebilir. Gerçekte bunun tersi de doğrudur. ERP için modüler bir yaklaşım dikkate alınırsa, yazılım programları kişisel bilgisayarlarda çalıştırılabilecek biçimde oldukça küçük tutulabilir. 3.5. İşletme Kaynakları Planlaması Sisteminin Faydaları İşletmeler büyüdükçe çok tesisli hale gelmekte, uluslararası piyasalara girmekte ve hatta farklı ülkelerde fabrikalara sahip olmaktadır. Bu şekilde yoğun rekabet altına giren işletmeler, karşılarına çıkan fırsatları değerlendirme, kuvvetli yönlerini koruma, zayıf yönlerini geliştirme, olası tehlikeleri görme yolu ile rakiplerine rekabet üstünlüğü sağlama amacına yöneliktirler. Stratejileri taktik ve operasyonel düzeyde uygulama araçları ise işletme kaynaklarının kullanım planlarıdır. ERP sistemi, söz konusu kaynakların işletmenin stratejileri doğrultusunda etkin ve verimli kullanımını sağlayan bir yazılım sistemidir. Bu sistemin amacına uygun bir şekilde kullanımı ile; -Stratejilere uygun bir işletme yönetimi, -Stratejilerin sonuçlarını değerlendirme olanağı, -İşletme kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı, -İşletme fabrikaları arasında malzeme, işçilik, makine-teçhizat, bilgi vb. üretim ve dağıtım kaynaklarının ortaklaşa ve verimli kullanımının sağlanması, -Müşteri dağıtım merkezi, üretim ve tedarikçi arasında yakın işbirliği ve bilgi iletişim ortamının sağlanması, -Tek bir noktadan gerekli bilgilere ulaşma imkanı olası hale gelmektedir.
  • 26. ERP sistemi temin sürelerini ve maliyetleri global (işletme genelinde) bir anlayışla azaltma amacına yöneliktir. Her seviyede işlerin tek bir globalişletme düşüncesiyle yürütüldüğü bir sistemdir. Proaktif bir düşünce ile sorunlar önceden görülerek gereken önlemler zamanında alınabilmektedir. Herhangi bir noktada alınacak bir kararın işletmenin bütününe etkileri görülebilmektedir. Bir metot değişikliğinin işletmenin global performansına etkisi değerlendirilebilmektedir. Her çalışanın istediği veriye istediği zaman erişebilme olanağı yönetim yapısını dayalınlaştırmaktadır. Klasik sistemde stratejik ve global bilgilere ulaşma ve gerekli kararları verme ancak amirler yoluyla olasıdır. Hatta bu bilgiye ulaşıldığında, etkin kararlar için geç kalınmış olunmakta veya bilgi iletişimdeki sorunlar nedeniyle hatalı olabilmektedir. ERP bu sorunları ortadan kaldırdığından yönetim kademeleri azaltılarak daha yalın bir yönetim yapısı oluşturulabilmektedir. Ayrıca tedarikçi firmalar, bölge depoları, bayi/toptancı, perakendeci ile kurulan bilgi iletişim şebekesi ile stok düzeylerini, üretim programları karşılıklı olarak görülebilmekte, böylece lojistik faaliyetlerinde etkinlik ve verimlilik artırılmaktadır. Diğer taraftan, ERP sistemlerinin her büyüklükteki işletmeler için uygun olmadığını belirtmiştir(GREEK, 1994). Özellikle orta büyüklükteki işletmeler için en önemli iki sorun gerekli kaynak tahsisi ve eğitimli personeldir. Ancak, orta büyüklükteki işletmelerin bu rekabet ortamındabeklemeye tahammülleri yoktur. Bu yüzden ERP yazılımları satın almalıdırlar(HILL, 1997). 3.6. PERFORMANS ÖLÇÜTLERİ VE ERP Performans ölçütlerinin firma yönetimindeki kullanılışına baktığımızda üç ayrı yaklaşım görüyoruz. Birinci yaklaşım, geçmişten süregelen yaklaşımdır. Performansı ağırlıklı olarak finansal göstergelerle takip eder. Genel giderlerin mamullere dağıtımı çoğunlukla direkt işçilik üzerinden gerçekleştirilir. İşletme içi başarı göstergeleri olarak; hatalı oranı, çizelge gerçeklenmesi, maliyet ve envanter kullanılır. İmalat hattı performans göstergeleri, tipik olarak, envantere şarj edilen direkt işçilik tutarı, envantere şarj edilen genel giderler tutarı, envanter dönüş hızı ve hurda ve yeniden işlemedir.
  • 27. İkinci yaklaşımda ise hata oranları, imalat sürecinin bir defada doğru yapma oranı, imalat işlem süresinin ön süreye oranı, imalatta geri dönüşler, planlanan ve gerçekleşen üretim oranları, zamanında teslim oranı vb. ölçütler kullanılır. Üçüncü ve en geniş uygulamaya sahip yaklaşımda ise, yöneticinin hem finansal hemde operasyonel performans ölçütlerini bir arada görmek ve değerlendirmek isteyeceği öngörüsünden hareket ediyor. Mevcut finansal göstergelerin yanında operasyonel iyileştirmeleri de yansıtan performans ölçütlerini karar vericiye dengeli bir biçimde sunmayı hedefliyor. Enterprise Resources Planning (ERP) bir bilgi ve karar destek sistemi olarak performans ölçütleriyle yakından ilgilidir. ERP’nin başarı parametrelerinden önemli bir tanesi, performans ölçütlerinin doğru seçimi ve ERP sisteminin bu ölçütlere ilişkin verileri doğru ve zamanında toplayabilmesine bağlıdır. ERP altyapısının içeriği doğrudan bu çlçütler tarafından tanımlanır. 3.7. ERP’YE YÖNELİK ELEŞTİRİLER 3.7.1 ERP’nin sakıncaları ve uygulamada görülen aksaklıklar 1. Maliyetinin yüksekliği 2. Kurulum süresinin uzun olması 3. Mevcut yazılımlarla uyum, uyarlama 4. Maliyet, geri dönüşüm 5. Başarısız uygulamaların çokluğu (Coşkun Telciler,2004) 1. Maliyetinin yüksekliği ERP paketlerinin sadece program fiyatları 500.000 $’dan başlamaktadır. Daha iyi, dünyada kabul görmüş bir firmanın ERP paketini almak durumunda 1 milyon $’dan başlayan fiyatlar söz konusudur. Buna satıcı firmanın verdiği eğitim, danışmanlık fiyatları dahil değildir. Kurulumun en iyimser koşullarda 6 ay sürmesi, genelde 1 yıl sürer, bu süre içinde satıcı firmaya yapılan ödemeler program fiyatına yaklaşmaktadır. Buna görünmeyen maliyetleri, eğitim alan kullanıcılar yüzünden iş veriminin düşmesini, personelin daha fazla çalışmasını eklersek gerçek maliyetler çok yükselir.
  • 28. 2. Kurulum süresinin uzun olması Kurulum süresi en iyimser yaklaşımla 6 aydan başlamaktadır. 1 yıllık bir süre normal kabul edilmektedir. Bu sürenin sonunda başarılı olma olasılığı kesin değildir, kurulumun sonunda başarısız olan pek çok proje vardır. 3.Mevcut yazılımlarla uyum, uyarlama ERP her ne kadar entegre bir yazılım olsa da, şirketin özel durumlar için özellikle üretimde kullandığı bazı yazılımlar ERP tarafında yer almaz. Özellikle elektronik, ilaç sanayi, inşaat şirketleri ve tekstil sektörü bu tip yazılımlar kullanmaktadır. Bunlar o şirkete özgü yazılımlardır, genel değildir, her şirkete ait böyle yazılımları pakete eklemeye kalksalar, hiçbir yazılım şirketi bununla baş edemez. Bu nedenle bu tip özel yazılımlar ERP paketinde yer almaz ve bunların ERP yazılımına entegre edilmesi gereklidir. Buda kendisi entegre bir sistem olan ERP sisteminin bozulmasına yol açar, çünkü dışardan yapılan her ekleme, değişiklik ERP sisteminde bozulmalara yol açar. Yazılımcılar bu konuda deneyim sahibidir. Böyle bir yazılım ya bağımsız çalışacak, böylece ERP’nin entegrasyon özelliği bozulacak yada sisteme entegre edilecek buda riskler taşıyacaktır. 4. Maliyet, geri dönüşüm oranı Çeşitli hesaplamalara göre ERP sistemlerinin kendini ödemeye başlaması 18 aydan sonra gerçekleşmektedir. Bu süreden sonra maliyetini çıkarıp kara geçmesi de zaman alacaktır. İyimser tahminlere göre kendini amorti etmesi için en az 3 yılı gözden çıkarmak gerekir. Son on yõl içerisinde iş dünyasının ve akademik çevrelerin gündemine girmiş olan ERP kavramı henüz yeterli geri bildirim elde edilememiş olmasından ötürü çeşitli tartışmaları da beraberinde getirmektedir. iş dünyasının takip ettiği yayınlarda çıkan çeşitli makaleler ilginç şekilde iki ayrı uçta yer alabilmektedir. Bir kısım yazarlar, ERP’nin başarısız olması durumunda işletmenin yok olma tehdidi altında bırakacağını ve büyük risk taşıdığını iddia ederken bir kısım yazarlar da ERP.nin rekabet gücü kazanmak, tedarik zinciri yapısı kurabilmek, ekonomik imalatı sağlayabilmek ve müşteri ilişkilerini kontrol altõnda tutabilmek için en önemli bileşen olduğunu savunmaktadırlar. (Mabert ve arkadaşları, 2001) ABD.deki büyük firmalardan biri olan FoxMeyer firmasının iflası gibi olaylar birinci iddiayı destekler nitelikte olsa da ERP.nin giderek yaygınlaştığı ve artık müşteri pazarına sadece büyük firmaların değil küçük ve orta ölçekteki firmaların da dahil olduğu görülmektedir.
  • 29. Mabert V. A. ve arkadaşlarının (2001) yaptığı eleştiride ERP’nin olumlu ve olumsuz yönleri şöyle ifade edilmektedir. 3.7.2. ERP'nin işletimi esnasında karşılaşılan problemler Katılımcılara, ERP'nin kurulup çalışmaya başlamasının ardından işletim açısından karşılaştıkları problemler açık uçlu bir soru ile sorulmuş ve alınan yanıtlar düzenlenerek en çok karşılaşılandan en az karşılaşılana doğru aşağıdaki listede sıralanmıştır: • Kullanıcıların yeni sisteme direnç göstermesi • Yazılım esnekliğindeki yetersizlik ve özelleştirmedeki (customization) zorluklar • Konuya hakim kalifiye personel yetersizliği • İş süreçleriyle yazılım arasındaki uyumsuzluklar
  • 30. • Yazılım hataları • Kullanıcı hataları • Sistem açısından önemli olan verilerin gerçek zamanlı tutulamaması • Birimler arası gerekli uyumun sağlanamaması • Yazılımın yerel desteğinin yetersiz olması (basamak sayısı, Türkçe karakter gibi) • Altyapı yetersizlikleri (Telekom hatlarındaki yetersizlikler gibi) • Kullanıcı ara yüzlerinin karmaşıklığı • Eğitim planlamasındaki zorluklar (Mustafa Fatih YEGÜL, Bilal TOKLU) Kurulum esnasında karşılaşılan problemlerde olduğu gibi gene en üst sırada son kullanıcıların sisteme gösterdikleri direnç, ERP sistemlerindeki en önemli problem olarak göze çarpmaktadır. Yazılımla ilgili problemler de listede önemli bir yer tutmaktadır. BÖLÜM 4 ERPII’ NİN ORTAYA ÇIKIŞI VE ERP’DEN ÜSTÜNLÜKLERİ Yeni rekabet unsurlarının bir sonucu olarak ERP.den bağımsız olarak ortaya çıkan SCM ve CRM gibi sistemlerin de ERP.ye dahil edilmesiyle ERP II ya da Genişletilmiş ERP olarak adlandırılan yeni bir kavram gündeme yerleşmeye başlamıştır. ERP sistemleri hızlı bir şekilde internet teknolojisine göre şekillenme yolundadır. Bu bilgiler bize en azından orta vadede ERP.nin popülaritesini yitirmesinin söz konusu olmadığını göstermektedir. Hızlı değişime ayak uydurabilmek için ve müşterilerin nasıl daha fazla gelişebilirim konusundaki sorularınıza cevap verebilmek amacıyla ERP nin yeni nesil denemesi olan ERPII geliştirilmiştir. ERP bitti mi ? sorusuna cevap olarak ise ,ERP bitmedi sadece günümüze uyarlanarak geliştirildi demek lazım. ERPII'nin ata babalarına bakıldığında MRP,MRPII, ERP ‘yi ve bunların arasında bir çeşit evrimin gerçekleştiğini görüyoruz. ERP ile ERPII arasındaki temel değişim veya gelişimler ; 1. Rol alanında; ERP ‘de kurum içi işlemler yürütülüyorken ,hırs ve optimize odaklıyken, ERP II ‘de artık birlik değerinin var olduğunu ve kurum odaklılıktan sıkıldığını görüyoruz.
  • 31. 2. Saha alanında; ERP ‘de bireysel alanlar bulunurken, ERPII ‘de uygulama alanları söz konusu olmuştur. 3. İşlevsellik alanında; ERP ‘de imalat satış dağıtım odaklıyken ERPII ‘de çapraz endüstri fonksiyonu geçerlilik kazanmıştır. 4. Süreç alanında ; ERP de ekranda işlemler görülüyor, ancak entegrasyon faktörü bulunmuyordu. ERP de işbirliği ve tek ortaklık var. Ki en büyük değişimde bu alanda olmuştur. 5. Mimari alanda ; ERP ‘de monolotik yapılanma varken ERPII ‘de açık mimariler söz konusu oldu. 6. Veri değişimi alanında ; ERP ‘de dahili olarak oluşturulurken , ERPII ‘de harici olarak oluşturuluyor ve en büyük sorunu da bu konuda yaşıyoruz. ERP ve ERPII birbirine bağlantılı ama biri diğerinin evrim geçirmiş halidir. Bu evrim sürecinde karşılaşılan 2000 krizi sorunu daha yeni,yeni aşılmaya başlanmıştır. Hala içinde bulunduğumuz fiziksel organizasyon, 2005 yılına doğru ERPII ile kendini Sanal organizasyona bırakacaktır. Finans sunum konusunda ERP tedarik zincirinin uygulamalar için finansman olacaklar mi sorusu bu yüzden nakit akışı yapılıyor seklinde cevaplanabilir. ERPII durumu bileşkelendirilmiş bir bileşken olmaktan kurtardı. ERPII ‘nin fonksiyonelliği çok daha kolay. ERPII ‘de "olduğunuz gibi gelin" çağrısı var. Bir takım sorunlar yaşanacaktır elbette, özellikle kaynaklar konusunda 2 sorun yaşanacak; 1.Kaynaklar diğer girişimlerde kullanılıyor. 2.Güncelleşmiş,uygulama deneyimli olan insan sayısı fazla yok. Dengeli bir çözüm için dengeli bir yatırım olmalı. Temelde ihtiyaç duyduğumuz şey,dikey ve yatay çözümler oluşturmak ,teknolojik kari yakalamak ve hızlı davranarak değişime ayak uydurmaktır. (Funda CAN) Malzeme ihtiyaç planlaması yazılımları üretim yapan işletmelere malzeme siparişi alanında bilgisayar ortamında çözüm sunuyordu. Sistem malzeme ana verileri, malzeme ağaçları ve stokları içermekteydi. Yazılım belirlenen üretim planına göre ürün ağaçlarını seviye seviye inceleyerek her malzeme için ihtiyacı çıkartıyor ve bu malzemelerin stoklarının ihtiyacı
  • 32. karşılayıp karşılamadığını hesaplıyordu. 1970'li yıllarda satınalma faaliyeti MRP yazılımlarının kapsamına girdi. Yani yazılımlar yalnız ihtiyaçlar ile stokları değil mevcut satınalma siparişlerini de karşılaştırmaya başladılar. 1980'li yıllarda üretim yapan işletmelerin üretim ile doğrudan ilgili tüm faaliyetlerin yönetilmesini kapsayan MRP II (Manufacturing Resources Planning) üretim kaynakları planlaması sistemleri kullanılmaya başlandı. MRP II yazılımları yalnız stoklar ve satınalmayı değil üretim planlama, üretim kontrol, kapasite planlama, ürün maliyetleme, muhasebe ve kısıtlı olarak finansman yönetimini de kapsar hale geldiler. ERP (Enterprise Resource Planning) işletme kaynakları planlaması tanımı ile 1990'lı yıllarda üretim kelimesi işletme kelimesi ile yer değiştirdi. Bunun iki sebebi vardı birincisi artık üretim ile ilgili doğrudan veya dolaylı tüm faaliyetler: insan kaynakları, satış sonrası servis, satış, kalite yönetimi, bakım onarım ……kapsam içerisinde idi. İkincisi ise yalnız üretim işletmeleri değil tüm sektörler medya, sağlık, satış/dağıtım, savunma, kamu yönetimi….. ERP yazılımları içerisinde kendilerine çözüm bulmaktaydı. 2000'li yıllarda back office ve front office, yani işletme içi ve dışı tanımları ile karşılaştık. İnternet iş yapış biçimini değiştirmeyebaşladı. Yukarıdaki akışı incelersek kapsamın sürekli genişlediği ve işletmenin dört duvarını aştığını görürüz. Artık yeni kavramlar olarak SCM (Supply Chain Management): tedarik zinciri yönetimi, CRM (Customer Relationship Management): müşteri ilişkileri yönetimi, BI (Business Intelligence): işletme zekası karşımıza çıkmaktadır. İşte bu üçlü ERP paketlerinin üstüne geldiğinde Gartner Group ERP II tanımlamasını geliştirmiştir. Bu kapsam için new frontiers (yeni sınırlar), new wave (yeni dalga) tanımlamaları da mevcuttur. Yeni sınırı analiz edersek satış tarafında müşteriler, tedarik tarafında tedarikçiler ile en akılı biçimde bütünleşmeyi görürüz. Bütünleşmede en dominant ortam olarak internet karşımıza çıkmaktadır.
  • 33. BÖLÜM 5 SONUÇ 21.yüzyıla yaklaştığımız şu günlerde rekabet, yerel bazdan ulusal ve uluslar arası baza tırmanmaktadır. Bu koşullar altında rekabet gücünü korumak ve geliştirmek isteyen işletmelerin vizyon ve stratejilerini gözden geçirmeleri gerekmektedir. Yoğun rekabet, işletmeleri ürün/hizmet kalitelerini artırmaya, pazara tepki hızını yükseltmeye ve bunları başarırken de maliyetlerini düşürmeye zorlamaktadır. Her işletme, bir tedarik zinciri içindedir. Değişimlere hızlı ve ekonomik tepki verebilmek için, işletmenin tüm fonksiyon, süreç ve kaynaklarının entegre bir şekilde planlanması ve kontrol edilmesi gerekmektedir. Bir işletmenin çok sayıdaki fonksiyon ve sürecini standart yazılımlar ile entegre etmesi olası değildir. Belirli bir tipteki imalatı standart bir MRPII yazılımı ile planlamak ve kontrol etmek olasıdır. Ancak, farklı sektörlerde, farklı bölgelerde ve farklı üretim tiplerinde gerçekleştirilen üretimin tüm destek fonksiyonları ile birlikte entegre bir şekilde planlanması, standart bir MRPII yazılımıyla başarılamaz. Gerek birden fazla noktada, gerekse birden fazla tipte üretim yapan işletmelerin tüm fonksiyonları ile birlikte entegre bir şekilde planlanması ve kontrol edilmesinin adresi, İşletme Kaynakları Planlaması yazılımlarıdır. İlk önceleri MRP vardı, daha sonra MRPII geliştirildi, şimdi ise ERP var. ERP yazılımları, işletme fonksiyonlarını planlama, çalıştırma ve denetim açısından tek bir paydada toplayabildiğinden, söz konusu sistemler içinde en kapsamlı çözüm olarak tanımlanmaktadır. İleriye yönelik olarak ERP’nin internet ile birlikte çalışacağı ve yavaş yavaş tedarik zinciri yönetimi kavramına yaklaştığı görülmektedir. Böylece tedarikçi firmalar, bölge depoları, bayi/toptancı, perakendeci ile kurulan bilgi iletişim şebekesi ile stok düzeyleri,üretim programları karşılıklı olarak görülebilmekte, böylece lojistik faaliyetlerde etkinlik ve verimlilik artmaktadır. Ve nihayet, ERP sistemine son olarak, SCM (tedarik zinciri yönetimi), CRM (müşteri ilişkileri yönetimi), BI (işletme zekası) eklenerek ERP II tanımlamasını geliştirmiştir.
  • 34. KAYNAKÇA 1. Asil ,Nilüfer,“Üretim Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar Semineri”,Ders Notları ,MPM, Denizli, 1998. 2. Baki, Birdoğan,” İşletme Kaynakları Planlamasının (İKP- Enterprise Resources Planning:ERP) Dünü, Bugünü ve Yarını” 3. Barbarasoğlu, Gülay,“Endüstriyel Yönetim Sistemleri: MRP,MRPII,ERP, ve CIM”, Üretim Kaynakları Planlaması, TRİO Çözümevi, Workshop, 1994. 4. Tanyaş, Mehmet,“İşletme Kaynakları Planlaması”, Üretim Kaynakları Planlaması, TRİO Çözümevi, Workshop, 1994. 5. Torkul. Orhan; Cedimoğlu İ.Hakkı, “İşletme Kaynakları Planlaması” SAU Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 1999. 6. Ulusoy, Gündüz, “Performans Ölçütleri ve ERP”, Üretim Kaynakları Planlaması, TRİO Çözümevi, Workshop, 1994 7. Yegül M. Fatih; Toklu Bilal, “Türkiye!de ERP uygulamaları” 8. http://www.girisim.com.tr, “Gartner Yeni Nesil ERP Senaryosu” 9. http://www.dergi.tbd.org.tr, “ERP Raporu” 10. http://www.erpcrm.com,”ERPII” 11. http://www.e-cozumevi.com,”ERP”